Zıplanacak içerik
Blog gönderen: Gece Yağmuru - Şurada: Genel
  • Başlık

    228
  • Yorum

    118
  • Görüntü

    264.423

Bu blog hakkında

Vur Şanlı Silahınla Gönül Mülküm Düzelsin...

Bu blogdaki başlıklar

Elif olmak zordur... Çünkü elif olmak; Yuvarlak bir dünyada dik durmanın, Dik ve önde, Belki acıyla Ama, vazgeçmeden durmanın, Dünya ne kadar dönerse dönsün Olduğu yerde kalmanın adıdır elif olmak... Kaç silah varsa elife çevrilir! Elif hep olduğu yerdedir... Silahlar patladığında ilk vurulan eliftir! Zordur elif olmak... Elif olmak hep vurulmaktır! Elif olmak yalnızca elif olmaktır... Ne B, ne T, ne S Elif... Yalnızca elif... Elif demeden hiçbir şey denilemez. Ben elif dedim
Kör kuyulara atılan Yusuf misali, Sabrını sonuna kadar diremelisin, Elbet o sabrın sonunda Rabbim selametini gösterecek... Ateşlere atılan İbrahim misali, İnandığından vazgeçmeyeceksin, Bu ateşlere atan Rabbim, Gün olur sana güller yağdırır... Güllerin içindeyken bile vazgeçme... Firavunun öfkesinden ve kibirinden, Bitmek bilmeyen gazabından ve şerrinden, Allah'a sığınan H.Z Musa misali, Etrafında dolanan insan kılığındaki yılanlardan, Allah'a sığınmaktan korkma.... Yolunu şaşırıp ş
Bugün yollanıyorken bir gurbete yeniden Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize Bir kemiğin ardından saatlerce yol giden İtler bile gülecek kimsesizliğimize   Gidiyorum gönlümde acısı yanıkların Ordularla yenilmez bir gayız var kanımda Dün benimle birlikte gülen tanıdıkların Yalnız bir hatırası kaldı artık yanımda   Atilla YILMAZ
Yaşlı,koca çınar ağacının gölgesinde, Saatlerce bekledim seni... Tam söylediğin saatte geldim, Yani her zamanki gibi hiç geç kalmadım... Güneş tam tepedeydi benim geldiğim vakit, Ama şimdi hüzünlü bir şekilde boynunu bükmekte... Yoksa gelmeyecek misin ?   Bu koca çınar ağacı taşıyamaz olmuş dallarını, Yaprakları sararmış,gövdesi çürümüş... Ilık ılık esen rüzgarlar yerini sert rüzgarlara bırakmış.. Kuşlar yuva yapmış, yavruları bile olmuş, Seninle son buluşmamızdan sonra... Yavrular
Vefasız sevdiğim hangi alemdesin, Kimin gözlerinde kimin yüreğindesin.. Özlem dolu gecelerde , Kiminle kadeh tokuşturmaktasın.. Bir yanını isterde gönlüm, Diğer yanına kin kusar bu deli gönlüm... Uzaktasın biliyorum, Zaten hiç yakın olmadınki bana... Bir sen vardı sadece kendini düşünen, Şimdide bir ben varım yine ve sadece seni düşünen...   Gece Yağmuru
Bu kaçıncı artık bende bilmiyorum Her defasında ardıma dönüp bakmayacağım, Hatırlamayacağım diyerek verdiğim kaçıncı sözler... Yıprandım artık.. Bunun sende farkındasın biliyorum, Biliyorsunda birgün olsun dile getirmiyorsun... O birgünlerin umudu ile yaşamaktan Çok yoruldum artık... Birgün ya umudumu yada kendimi kaybedeceğim, Kendimi kaybettim kaybetmesinede, Ya umudum... İşte o zaman yaşamanın bir anlamı kalmaz... Sensizlik bir nefes kadar yakın Bu canımı çok acıtıyor.. Sensizl
Bir yolcu olsaydım Son seferini yapan şu kara tren de Nerden gelip nereye gittiği belli olmayan Depreşen anılarımla birlikte... Hüznün ve burukluğun acı ifadesiyle Dumanını salına salına savuran trene Boynu bükük bakakaldım... Ben de bir bilet alsaydım da Beni de savuraydı hasret rüzgarlarıyla Nereye savrulacağımı bilmeden uzun bir yola Geç kaldım... Ardından bakarken rayların Geçip giden sevda düşü bir de pişmanlığımın verdiği sancı ile Yine geç kaldım... Zamansız yolculuklar bi
Nice na'mert ava çıksa Tuzak kursa, kurşun atsa Yiğidi çökertmez kahır... Bir dem yar hüzünle baksa Bir gönül gözüyle baksa Yiğidi gül aglatır gam öldürür Öldürür, öldürür...   Düşman yılan olup soksa Dokuz kavim taşa tutsa Yiğidi çökertmez kahır Bir dem yar hüzünle baksa Bir gönül gözüyle baksa Yiğidi gül aglatır, gam öldürür Öldürür, öldürür...
Yemyeşil bir deniz senin gözlerin Ne bir sandal ne bir ada Ne bir sahil var boğuluyorum, boğuluyorum   Gözlerinde menevişler denizde martılar gibi Bakışların köpük köpük Sonsuzluğu sonsuzluğu sonsuzluğu anlatır gibi Sonsuzluğu anlatır gibi Bu bakışlar bir gün beni öldürecek sevgilim Bu bakışlar ne zaman beni güldürecek sevgilim Güldürecek sevgilim, güldürecekmisin sevgilim?   Yemyeşlil gökyüzü senin gözlerin Ne bir rüzgar ne bir bulut ne bir yağmur var Boğuluyorum boğu
Yaşamak şakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın bir sincap gibi mesala, yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden, yani,bütün işin gücün yaşamak olacak.   Yaşamayı ciddiye alacaksın, yani, o derece, öylesine ki, mesala, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda, yahut, kocaman gözlüklerin, bembeyaz gömleğinle bir laboratuvarda insanlar için ölebileceksin,hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken, hem de en güzel, en gerçek
Yananı gör yananı gör Gör halimi yananı gör Ateş ne ki su söndürür Gir içime yananı gör     Yana dursun yana dursun Söylen Ona yana dursun Belki bir gün uğrar yolum Yönü yoldan yana dursun     O da yansın O da yansın Ben yanmışken O'da yansın Güvendiğim tüm dağlardan Ben çekildim O dayansın   Yıldızdoğan
Sen küsüp giderken bir çift sözüme, Sessizce karşıma çıktı yalnızlık... Pişmanlık hissiyle yanan yüzüme, Beter ol der gibi baktı yalnızlık..   Dilimden düşünce o çirkin hece, Kapımı sen açtın bu zalim güce. Dört yanım karlı dağ oldu her gece Çığ gibi üstüme çöktü yalnızlık..   Ne kadar hasretsem bir tebessüme, O kadar muhtacım son nefesime. Ruhumda beliren her hevesime, Bir hüsran perdesi çekti yalnızlık..   Bu nasıl bir garez,bu nasıl bir kin? Serviler şehrini gösterir her gün?
Bilmeliydim bir sabah çekip gidecegini bilmeliydim Ve sen daha kirmadan bu aşkin kalemini Ben herşeye eyvallah deyip Cekip gitmeliydim bu şehirden   Ben yakilacak adamim bu şehirde Sana böyle yandigim için Ben asilacak adamin bu şehirde Seni böyle sevdigim için   Oysa neleri ögretti hayat bana Sirtimdan vurulmayi Gülerken aglamayi Aç susuz yasamayi Daha neleri ögretti hayat bana Bir sana yalvarmayi ögrenemedim Birde seni unutmayi   Ben yakilacak adamim bu şehirde Sana böyle ya
Neresinden tutsam zamanın tam ortasında kalıyorum, Ne bir fazla ileri nede bir fazla geri... Seslenişlerin içinde yankılanıyorum sadece, Boşlukta çarpıp yüzüme vuruyor namelerim... Dilimde tarifsiz bir nakarat, Hep benim sonumu anlatan hazin notalar... Gölgesine düşmüşüm tan yerinin, Bir ıslak bakışlardaki kahrolmuşluğumun.. Hoyratsız akşamlarda yağmurlardan nasibini almış, Sahibi meçhul bir sebepsiz besteyim... Vakitsiz ayrılıkların kadınıyım ben, Tıpkı nedensiz sevmelerim gibi... G
Yak beni...Bir tutam umudumun yerle bir olduğu gün aleminde...Çak kibriti yüreğimin en derinine...Tutuştur acılarımı,tutuşturda bitsin bu tarifsiz yürek acısı....İsmini nakşettiğim damarlarımdaki kanı akıt gitsin artık....Ay dönencede,güneş sende...Yıldızlarımı taç yaptım sevginin hasretine...Beklemek umudum...Umudum sensin...Hangi zaman alemindeyim bilmiyorum...Hangi zaman avutur beni çözemiyorum...Git desem gitmiyorsun kal desem kalmaya gücün yok...Şiirlerim canını acıtıyor...Acıyan benim yüre
Gün Senden Işık Alsa da Bir Renge Bürünse, Ay Secde Edipte Çehrene Yerler de Sürünse..     Hasret dolu sevgilim sana yazıyorum... Biliyorum her satırı,her cümleyi mıh gibi kazıyorsun beynine Her mısra da kendini buluyorsun ve bulmak istiyorsun Biliyorum... Şair ruhumu derinlerden söküp alan ve gökyüzüne saçan sevgilim Her mısram da sen varsın bunu sakın unutma... Bu kadar uzun uzun yazmamın nedeni sensin Senin deli yüreğin için çarpan mahsun yüreğimin atış nedeni sensin Hangi alem de
Yağmur yağıyor. Mutfak camındayım. Nasıl üşüdüğümü bilemezsin. Menekşelerim çiçek vermiyor artık anne. Söylediğin gibi hep dibinden su verdim ama…   Şimdi telefon açsam sana, sesini duymak da yetmiyor ki. Hep aynı cümleler; “Babamlar nasıl, ilacını aldın mı?” Nedenini bilmediğim bir ağlamak var içimde. Bir yerlere sığdıramıyorum yüreğimi. Bazen mutfakta dalıp giderdin yemek yaparken, tahta kaşıkla tencerenin başında öylece ne düşünürdün acaba? Özlemek çok fena anne. Anlamak seni; d
Bu sabah bir kez daha sendeledim...Yürürken ince nakışlı hayat yolunda...   Neresinden tutsam elimde kalıyor zaten bu köhne yalnızlık... Çıldırasıya dönüyor bu dünya etrafımda...   Sorgu odasındayım...Sorguluyorum '' BEN '' i... Cevap verecek tek bir kelime çıkmıyor işte... Duvarlardan ses geliyorda bir '' BEN '' konuşamıyorum...   Konuşursam dünya üzerime yıkılacak biliyorum...Saltanatı sefa son bulacak gözlerimde... Bu ehli dünyanın sebebi olacağım biliyorum... Ya da öteden beri sürege

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.