Dal kırılır ve sarılır yara…
Çiçekler istenmeyen iklimleri kucaklar…
Ve rüzgârlar ağlatır sessizliği
soğuğa sarılır sıcaklar…
beklenmeyen bir gün…
üzerine çökünce hasretin kimsesizliği
gözyaşı mektuplar yazar taş duvarlara…
Yıkılır tepetaklak gölgelere rüzgarlar…
Sonsuz boşluğa bir kalbin
acısını savurur sigara…
Kim bilir? Belki yakın bir ovaya
Baharı müjdeleyerek yağar…
Kaçıncı kez kar?
Bağımlı hâkimler…
îdam kararı verirlerken
akıl erdiremedikleri bir dâvâya!?