Google'da eski sevgiliyi aramak
Genciz. Bununla birlikte kısa ömürlerimize ne kadar çok şey sığdırıyoruz farkında olmadan. Çocukluktan gençliğe geçen dönem tamamen kayıp bir dönem gibi sanki. Ama sonrasındaki "delikanlı" ve "genç kız" olduğumuz yılların hesabını kendimize çok zor veriyoruz bazen. Evet, pişmanlıklardan ve keşke'lerden bahsediyorum.
Hiç bir ilişkimi nefretle, kötülükle hatırlamadığımdan sanırım hepsini ayrı ayrı özlerim. Hep söylerim, benim en iyi becerdiğim şey "ayrılmak". En temiz, en sorunsuz, en saygılı, en sevgili yaptığım şeydir bu ayrılık eylemi. Ağlamaktan ciğerlerimi yırttığımı bilirim, üstelik terkedilen de değilken.
Ancak hayat bizi kimi zaman öyle ayrımlara getirir, öyle insanlar ve ilişkilerine şahit oluruz ki, dönüp arkamıza bakmak ihtiyacında oluruz. Bize bu flashback'i yaşatan kimi zaman ortak bir dosttur, kimi zaman yaman bir şarkıdır, kimi zaman bir şehrin anlık görüntüsüdür. Hayatta en çok sevmiş olduğu sevgilisiyle tanışıp ayrıldığı şehrin içinden yıllar sonra bir gece yarısı geçerken ağlamaklı olan adama soramazsınız nedenini. Bir karedir belki hepsi. Saniyedir sadece.
İnsanız ve tüketmeye programlıyız biraz da. Çocukluğumuzu yaşayıp tükettik, gençliğimizin içine ettik, en sevgilileri kırdık geçirdik, gününde kadir kıymet bilmedik. Ve dediğim pişmanlıkları ve keşkeleri yaşadığımız zamanlarda aldık elimize klavyeyi, mezun olduğumuz okulların mezun derneklerini aradık, ad'lar soyad'lar yazdık, evlendirdiklerimizin yeni soyadlarını bulduk öyle aradık, bulduk bazen bulmak istemediklerimizi (bulmaya çalışan ama bulmak istemeyen insanlarız). En çok koyan da resimler oldu. Tahmin etmek başka, bilmek başka ama görmekse bambaşkaymış, öğrendik.
Sevgili okur, sana diyeceğim şudur;
Google'da aranacak sevgiler yaşama, böylesi aşkları tüketme. Tüketirsen de beni bul, açalım 70liğimizi ve akalım derim seninle. Seni en çok ben anlarım.
0 Yorum
Önerilen Yorumlar
Gösterilecek hiç bir yorum yok