Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

y_bahtiyar

Φ Yeni Üyeler
  • İçerik Sayısı

    1
  • Katılım

  • Son Ziyaret

y_bahtiyar - Başarıları

Acemi

Acemi (1/14)

  • İlk İleti
  • İçerik Başlatan
  • Birinci Hafta Tamamlandı
  • Bir Ay Sonra
  • Bir Yıl İçinde

Son Rozetler

0

İçerik İtibarınız

  1. Tanrı: Her şeye gücü yeten, olması için dilemesi yeten… Evreni ve everenin içinde var olan her şeyi yarattığı düşünülen… İnsan: Tanrı tarafından yaratıldığı ve ondan bir şeyler taşıyan… Ölümlü, her şeye gücü yetmeyen, kısıtlı bir varlık… Peki, ya gerçek böyle mi? Tanrı mı insanı yaratmıştır, yoksa gerçekte insan mı tanrıyı yaratmıştır? Doğaya bakarsak eğer bir tanrı kavramına rastlayamayız. İnsanın var oluşuyla tanrı kavramı doğmuştur. Tanrıyı düşünce dünyasında var etmiş ve doğaya yansıtmıştır onu… Daha sonraları doğaüstüleştirip, kendinde olan vasıfların kusursuz, mükemmel hallerini ona yüklemiştir… Doğmamış - doğurmamış olan, ölümsüz, her şeye gücü yeten, ol dedi mi olan, her şeyi gören, her şeyi bilen vs. Tanrı insanda kusurlusu, daha aşağısı olmayan hiçbir vasfa sahip değildir. Buda tanrıyı insanın yarattığının göstergelerinden biridir bence. Peki, insan neden tanrıya ihtiyaç duymuş ve yaratmıştır onu? İnsanı bir yaratılmış olmaya, kulluğa iten neydi? Doğa karşısındaki acizdi insan… Ve doğal güçlere yani fırtına, deprem, yanardağ, vahşi hayvanlar vs. onlara korkudan kaynağını alan saygı duymasıyla başladı tanrılaştırma… İlk başlarda bu güçlerin her biri cisimleştirilmiş ve onların hiddetinden sakınmak için onlara yalvarılmış, hatta kurbanlar kesilmiştir… Cisimlendirilen bu güçler daha sonra tanrı kavramına evirilmiştir… Ve tek bir tanrıdan kaynaklanan, etkisini doğada gösteren, öfkesinden kaynaklanan afetler, iyiliğinden kaynaklanan bereket ve bolluk… Diğer yandan insan yaratıcıydı da, araç ve gereçler, silahlar, barınaklar, sanat eserleri vs. yapabiliyordu… Onun dünyasında her şey bir zanaatkârın, bir sanatçının, bir var edenin ellerinden çıkmaydı… Bunun yansıması olarak kendisinin de bir var edeninin olması gerekliğini düşündü… Ve bu yaratıcı ancak tanrı olabilirdi. Ama günümüz bilimi insanın büyük bir yanılgıya düştüğünü ortaya koyuyor… İnsan doğal bir sürecin, evrimin eseriydi. Buna rağmen günümüz insanlarının büyük çoğunluğu tanrı tarafından yaratılmışlığa inanmaya devam ediyorlar. Kendiliğinden, doğal bir süreç sonucu var olmuşluğa inanmayan, bunu saçma bulan insanlar, insandan daha üstün, daha güçlü ve kudretli bir varlığın kendiliğinden ve hiçbir şeyden kaynaklanmayarak var olduğuna inanıyorlar ve bu onlara nedense saçma gelmiyor… İşte insanın gerçekler karşısındaki acizliğidir bu acizlikleri içinden… Çünkü onlara tanrıları dinler göndermiş ve o dinlerde onlara eylemleri karşılığında vaatleri olmuştur… İyilik cennetle ödüllendirilecek, kötülük cehennemle cezalandırılacak… Her ikisinin de ortak noktası en nihayetinde sonsuz bir hayattır… Ölümden, yani yok oluştan kaçınan, korkan insan, tanrının vaat ettiği sonsuz hayatla teselli buluyor… Tanrıya kör bir tutkuyla bağlanışın gerekçelerinden beklide en önemlisidir bu… UYGAR
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.