KorayVatan

Can Boğazdan Gelir. "Can boğazdan gelir" sözü doğru mudur? Sağlıklı beslenebilmek için domates alırken bile seçici davranmaya çalışanlar, gün gelir bu sebzenin sofralarında hiç yer almaması gerektiğini bir anda öğrenip şaşıırabilirler. Bunun nedeni, bazı besinlerin bazı bünyelere yaramaması, hatta dokunmasıdır. Bize dokunan besinler, bağışıklık sistemimizde, sonu kronik hastalıklara kadar uzanan reaksiyonlara yol açabilirler. Vücut için son derece gerekli olan bağışıklık sistemi (immün sistem) bakteri, virüs, mantar ve parazitlerin yol açabileceği enfeksiyonların oluşmasını engeller. Bazen bağışıklık sistemi yediğimiz bir gıdaya karşı harekete geçer. Savunma sisteminin harekete geçmesi, uzun vadede kronik hastalıklara yol açarak, ruh ve beden sağlığını bozar. Gıda alerjisisnin sebep olduğu rahatsızlıklarla ilgili çeşitli klinik araştırmalar yapılmaktadır. Bu araştırmalar aşağıdaki rahasızlıklarda yoğunlaşmıştır. • Kronik mide – barsak hastalıkları • Kronik yorgunluk sendromu • Migren • Nörodermatit ve sedef gibi cilt hastalıkları • Eklem rahatsızlıkları • Romatizmal hastalıklar • Tip II diyabet • Fibromiyalji • Fazla ve aşırı kilo (obezite) Bir gıda intolerans testleri, kapsamlı bir kan tahlili yardımıyla, gıda maddelerine karşı üretilen ve rahatsızlıklarınızın muhtemel kaynağı olan belirli IgG antikorları tespit etmektedir.

Vücut bağışıklık sistemi gereklidir. Bakteri, virüs, mantar ve parazitlerin yol açabileceği enfeksiyonların oluşmasını engeller. Fakat yediklerimizden herhangi bir şey bünyeyi olumsuz olarak etkiliyor ise durum değişir: O zaman vücut, yabancı maddeye karşı savunma sistemini harekete geçirir. Gıdalara karşı duyarlılık normalde zararsız olarak bilinen besinler tüketildiğinde dahi meydana gelebilir. Savunma sisteminin harekete geçmesi, uzun vadede kronik hastalıklara yol açarak, ruh ve beden sağlığını bozar. Gıda duyarlılığına bağlı kronik reaksiyonlar yavaş fakat etkili mekanizmalardır. Kronik, yani sürekli olmaları uzun vadede verdikleri zararı artırırlar. Tıpkı bir bir akarsuyun vadisini aşındırdığı gibi 20 sene süren kronik bir durum geri dönüşü olmayan ruh ve beden bozukluklarına yol açar. Herkesin duyarlı olduğu gıda farklıdır ve çoğunluk için tavsiye edilen fındık, elma, yaban mersini, brokoli, kırmızı mercimek, somon, ıspanak, tatlı patates, sebze suyu gibi mucize yiyecekler sizin için zaralı olabilir. Farkında olmadan yıllarca tükettiğiniz bu yiyecekler siz kalıcı zararlar verebilir.

Vücud bağışıklık sistemi gereklidir. Bakteri, virüs, mantar ve parazitlerin yol açabileceği enfeksiyonların oluşmasını engeller. Fakat yediklerimizden bir şey bünyeyi olumsuz olarak etkiliyor ise durum değişir: O zaman vücut, yabancı maddeye karşı savunma sistemini harekete geçirir. Gıdalara karşı duyarlılık normalde zararsız olarak bilinen besinler tüketildiğinde dahi meydana gelebilir. Savunma sisteminin harekete geçmesi, uzun vadede kronik hastalıklara yol açarak, ruh ve beden sağlığını bozar. Gıda duyarlılığına bağlı kronik reaksiyonlar yavaş fakat etkili mekanizmalardır. Kronik, yani sürekli olmaları uzun vadede verdikleri zararı artırırlar. Tıpkı bir bir akarsuyun vadisini aşındırdığı gibi 20 sene süren kronik bir durum geri dönüşü olmayan ruh ve beden bozukluklarına yol açar. Herkesin duyarlı olduğu gıdalar farklıdır ve çoğunluk için tavsiye edilen fındık, elma, yaban mersini, brokoli, kırmızı mercimek, somon, ıspanak, tatlı patates, sebze suyu gibi mucize yiyecekler sizin için zaralı olabilir. Farkında olmadan yıllarca tükettiğiniz bu yiyecekler siz kalıcı zararlar verebilir. Günümüzde herkesin duyarlı olduğu gıdaları bazı testlerle belirlemek mümkündür. Peki sonra ne yapılır? Çok basit, bünyeye dokunan besinlerden bir süre uzak durulur! Sonuç ? -Gasrointestinal ( mide bağırsak) sistem rahatsızlıkları: - Kronik yorgunluk sendromu - Tip II diyabet - Fazla ve aşırı kilo (obezite) - Fibromiyalji - Romatizmal hastalıklar - Eklem rahatsızlıkları - Nörodermatit ve sedef gibi cilt hastalıkları ; gibi sebebi besin duyarlılığı olan birçok kronik hastalıkta düzelme gözlenir. Tavsiye edilen diyet uzun süre sürdürüldüğünde kronik sendromlarda tamamen düzelme mümkündür.

Kendinizi sürekli yorgun hissediyorsunuz. Mide ve bağırsak sorunları yaşıyorsunuz. Ödem şikayetinden ne yaptıysanız kurtulamadınız. Hayatınızda ters giden olaylar yok ama kendinizi sürekli mutsuz ve huzursuz hissediyorsunuz. Cildiniz pul pul dökülüyor, üstelik kullandığınız hiçbir nemlendirici de işe yaramadı. Kilo vermek için denemediğiniz yöntem kalmadı. Yukarıda saydıklarımız çoğumuzun şikayet ettiği şeyler. Ancak bu problemlerin çoğu zaman çözümü bulunamıyor, nedenleri stresli şehir yaşantısına bağlanıyor. Oysa bütün bu şikayetlerinizin nedeni yedikleriniz olabilir. Çünkü vücudunuz tükettiğiniz bazı besinlere karşı tepki verebiliyor. Buna da gıda intoleransı (gıda duyarlılığı) deniliyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dünya nüfusunun yarısı gıda intoleransından muzdarip. 1 milyar kişide tanısı konmuş ve WHO, bu rakamın 2015 yılında Aşağı yukarı iki buçuk milyara ulaşacağını öngörüyor. Dolayısıyla son günlerin en popüler sağlık konularından biri de gıda intoleransını tespit eden ImuPro... Gıda intoleransı ile IgE aracılıklı gıda alerjisinin aynı şeyler olduğu düşünülüyor. Oysa bu iki kavram birbirinden o kadar ayrı ki...Gıda alerjisinde reaksiyonlar çok hızlı gelişir, Oysa gıda intoleransında tükettiğiniz bir gıdanın bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerinden dolayı çok daha uzun zaman sonra ve direkt onunla bağlantı kuramayacağınız belirtiler görülebilir. Örneğin mide ve bağırsak problemleri, kronik yorgunluk, ciltte nedensiz kaşıntılar, egzama gibi sorunlar, depresyon, hazımsızlık gibi... Özellikle iki, üç gün içinde ya da bir gecede kilonuzda çok hızlı oynamalar görülüyorsa, şişkinlik varsa bu da gıda duyarlılığından kaynaklanıyor olabilir” Özellikle mide-bağırsak problemleri, nedensiz kabızlık, ishal, şişkinlik, hazımsızlık varsa, bunun yanında kronik yorgunluk, nedeni belli olmayan kaşıntılar, cilt kuruluğu, depresyon gibi şikayetler görülüyorsa gıda intoleransı testine başvurulabilirsiniz. ImuPro testi sizden alınan kan örneğiyle bünyenize dokunan, duyarlı olduğunuz besinleri her kişi için özel olarak tespit edebilir. Bu testle 271 farklı gıda ve gıda katkı maddesi, tek tek detaylı olarak analiz edilir. Bulgular, doktorlar ve uzman diyetisyenler tarafından her hastanın kişisel ''Gıda Bağışıklık Profilini'' oluşturacak şekilde değerlendirilir. ImuPro testinin sonuçlarına göre oluşturacağınız kişisel diyetiniz size daha sağlıklı, daha üretken bir hayat imkanı sunar.

Gıda duyarlılığı herhangi bir gıda ya da gıda bileşeni tarafından tetiklenen vücudun gösterdiği ters reaksiyondur ve IgG cevabı olarak bilinen immün (Bağışıklık) tepkilerinin sonucudur ve genelde kronik enflamatuar reaksiyonlara yol açarlar. Bu reaksiyonlar doğru sindirilemeyen veya emilemeyen gıda yada gıda bileşenlerinden dolayı meydana gelmektedir. Bunlara en önemli iki örnek buğdaydaki gluten ve Süt teki laktoza karşı olan duyarlılıktır. Diğerleri gibi bu duyarlılıklar bağışıkşık sisteminin (vücüd savunma sistemi) besin bileşenlerine gösterdiği reaksiyonlardır. Günümüzde her besin bileşenine verilen cevabı ayrı ayrı test etmek mümkündür. Bunun için uygulanan birçok alerji testinin arasında, en fazla besin üzerinde çalışılan “ ImuPro 300 Gıda Duyarlılık Testi' ”dir. Ig G antikorlarının varlığı ile değerlendirilen Tip-3 alerjilerini belirleyen bu test ile 271 farklı besine karşı vücutta duyarlılık olup olmadığı ve varsa hangi derece duyarlı olunduğu belirlenir. Test raporunun doktorlar ve uzman diyetisyenler tarafından incelemesinin ardından sizlere ne yememeniz ve ne yemeniz ile ilgili en uygun diyet listelerini, ve hastalık tedavisinde fayda sağlayacak beslenme şartlarını oluşturulur. Buna göre yapılan hastalık tedavileri başarılı bir şekilde kontrol altına girerek, hastanın aldığı hizmetten verim alması sağlanır, zaman ve para kaybına uğraması da engellenir. Besin duyarlılığının sebep olduğu kronik enflamatuvar reaksiyonlar diyet kısıtlamasıyla engellendiğinde genel fizyolojik indekste gelişme görünür. Genel olarak; Vücut kas oranında artış, vücut yağ oranında azalma Enerji seviyesinde yükselme, egzersiz performansında artış, Kalp, damar sisteminde ve böbrek fonksiyonlarında güçlenme, Bağışıklık sisteminde güçlenme, Seks performansında artış, Kan basıncının daha düzenli olması, Kolesterol profilinin düzelmesi; yüksek HDL, düşük LDL Kemiklerin güçlenmesi, Uykunun daha düzenli olması, Hafıza gücünde artış sağlanabilmektedir. Test sonuçlarına göre tavsiye edilen kısıtlama diyetini uyguladığınız takdirde besin duyarlılığınızın türü ve şikayetlerinize göre bu indexlerden biri yada birkaç tanesinde gelişme görülecektir.

Gıda intoleransı, bir gıdaya yada gıda bileşeni tarafından tetiklenen ters vücütsal tepkidir. “Normalde beslenirken rahatsızlık veren besinler bilinmiyorsa," bu besinlerin neler olduğunun öğrenilmesi önemlidir. Bunun için uygulanan birçok alerji testinin arasında, en fazla besin üzerinde çalışılan “ ImuPro 300 Gıda Duyarlılık Testi' ”dir. Ig G antikorlarının varlığı ile değerlendirilen Tip-3 alerjilerini belirleyen bu test ile 271 farklı besine karşı vücutta duyarlılık olup olmadığı ve varsa hangi derece duyarlı olunduğu belirlenir. Alerji seviyesine göre ne kadar bir süre hangi besinden kaçınılması gerektiğini kişiye özel hazırlayarak sunan test sonucu, bir diyetisyen eşliğinde uygulandığında kişide hali hazırda var olan şikayetler ortadan kalkmaktadır. İster normal üç öğün beslenin, ister oruç tutun, isterseniz normalden küçük porsyonlarla beslenin eğer duyarlı olduğunuz bir gıdayı tüketiyorsanız kilo alma, baş ağrısı, halsizlik, şişkinlik gibi kronik sorunlarınız olabilir. Bazı duyarlılık testleriyle duyarlı olduğunuz gıdaları belirleyebilirsiniz. Size dokunan gıdaları bilip uzak kaldığınız sürece sağlıklı, üretken ve uzun bir hayat sürebilirsiniz. Duyarlı olduğunuz besinleri diyetinizden çıkardığınız takdirde uzun vadede size verdikleri zararları önleyebilirsiniz.

Toplumda besinleri tükettikten sonra karşılaşılan fakat belirtisi olup tanısı konulmayan sağlık sorunları genel anlamda sıkça yaşanır. Örneğin sütü tüketince gaz sancısının olması ve süt tüketiminin kesilmesinden sonra gaz sancısının kesilmesi. Bunun sebebi genelde vücut için son derece gerekli olan bagışıklık sistemidir. Bu sistem normalde bakteri, virüs, mantar ve parazitlerin yol açabileceği enfeksiyonların oluşmasını engeller. Fakat yediklerimizden bir şey bünyeyi olumsuz olarak etkiliyorsa durum değişir: o zaman vücut yabancı maddeye karşı savunma sistemini harekete geçirir. Gıdalara karşı duyarlılık normalde zararsız olarak bilinen besinler tüketildiğinde dahi meydana gelebilir. Savunma sisteminin harekete geçmesi uzun vadede kronik hastalıklara yol açarak ruh ve beden sağlığını bozar. Son yapılan çalışmalarla bilim adamları gıdalara karşı duyarlılığı çeşitli hastalıklarla bağlantılı olarak değerlendirmektedir. -Gasrointestinal ( mide bağırsak) sistem rahatsızlıkları: - Kronik yorgunluk sendromu - Tip II diyabet - Fazla ve aşırı kilo (obezite) - Fibromiyalji - Romatizmal hastalıklar - Eklem rahatsızlıkları - Nörodermatit ve sedef gibi cilt hastalıkları Bu hastalıklar kroniktir, yani uzun süre ve sinsice vücudu kemirir. Bazılarını neredeyse bir ömür boyunca fark edemeyebilirsiniz. Bu hastalıkların sebebi besin duyarlılığı olablir. Tüketiğiniz ve duyarlı olduğunuz gıdaların olumsuz etkileri 8 ila 72 saat sonra baş gösterir. Örneğin Çarşamba günü yediğimiz bir elmanın sebep olduğu mide-bağırsak sorunları bazen Cuma günü ortaya çıkabilmektedir. Bu süre içinde başka gıdalarda tüketmiş olduğunuzdan size hangi gıdanın dokunduğunu anlamanız hemen emen imkansızdır. yaptıracağınız gıda tolerans testiyle hekim bünyeye dokunan duyarlı olunan besinleri her hasta için özel olarak tespit edebilir. 271 farklı gıda ve katkı maddesi detaylı analizle tek tek incelenir. Bulgular her hastanın kişisel gıda bağışıklık profilini oluşturacak şekilde değerlendirilir. Daha sonra genellikle beslenme ve diyet uzmanı tarafından düzenlenen beslenme tablosu ile günlük programı düzenlenir ve bireyin yaşam kalitesi ve sağlığı arttırılmaya çalışılır. Gıda intolerans testi yaptırmanın faydaları nelerdir ? Eğer bu test yaptırlılırsa sonuçta süte karşı toleransınız var ve bu kaynaktan kalsiyum sağlayamıyorsanız yerine alternatifleri ve tüketilecek miktarları öğrenebilirsiniz. Genel önerilerin yanı sıra test raporu doğrultusunda kendisine dokunan besinleri tüketmekten vazgeçen kişinin hayat kalitesi yükselmektedir. ImuPro prosedüründe alınan kan örneğinin bu sistem için özel olarak kurulmuş bir laboratuarda teste tabi tutulması ile başlanır. Çıkan sonuca göre bireye özel bir rapor ve özel hazırlanmış bir beslenme planı çıkarılır. Burada amaç beslenme alışkanlıklarını değiştirmek ve test sırasında bireyde sağlık sorunu yaşanmasına sebep olan ve tespit edilen gıdaları beslenme planından çıkartmaktır. Böylece bağışıklık sisteminizin yükü hafifler kronik hale gelmiş rahatsızlıklarınız fark edilir bir düzelme gösterir. Hatta tamamen ortadan kaybolabilir.

Sağlığınızı korumak için şimdiye kadar harcadığınız bütün çabalara rağmen kilo probleminiz, kronik baş ağrınız ve kronik yorgunluğunuz, miğde ve barsak problemleriniz mi var ? Uyguladığınız diyetlerle, çeşitli yöntemlerle istediğiniz kiloya inemediniz mi? Kimi zaman diyare kimi zamanda barsak rahatsızlıkları mı yaşıyorsunuz? Uzun süredir nedeni belirlenemeyen kas ve eklem ağrılarınız mı var? Kendinizi sürekli yorgun, uykulu, mutsuz mu hissediyorsunuz? Piskolojiniz bozuk ve kendinizi sürekli depresyonda mı hissediyorsunuz? Belki de farkında olmadan tüm bu sorunları kendinize siz yaratıyorsunuzdur! Sağlıklı beslenme belki de sizin sağlığınızı bozuyordur. Herkes için tavsiye edilen sağlık reçeteleri sizin için uygun olmayabilir. Sağlık kaynağı olarak bilinen brokoli, duyarlı olan bazı insanlarda yıllarca süren kilo sorunlarının sebebi olabilir. Gene aynı şekilde ödem sökmeye yaradığı bilinen maydanoz bazı insanlarda tam tersine ödem yapabilir.

Gıda Duyarlılığıı ve tip 3 alerjiler tüm tıp dünyası tarafından kabul edilmiş ve gıda duyarlılığının birçok hastalığa direkt olarak sebep olduğu veya hastalığın semptomlarını arttırdığı bilimsel olarak ispatlanmıştır. Ancak tespiti için geçmişte yapılan uygulamalar son derece farklıdır ve tıp dünyası tarafından tartışma konusu olmuştur. Bugün ELISA tabanlı test metodlardan alınan sonuçlardaki doğruluk oranı yükselmiştir. Gıda duyarlılığnı tespit etmenin en eski yöntemi eliminasyon diyetlerinin uygulanmasıdır. Bu diyetler, yıllarca başka bir alternatif test metodu olmadığı için doktor ve diyetisyenler tarafından çözümü bulunamayan kronik hastalık ve kilo sorunlarında uygulanmıştır. Bu diyetlerde hasta-danışanların belli bir süre alerjen özelliği en az olan gıdaları tüketmeleri sağlanıyor ve belli bir süre sonunda vücudun temizlenmesi beklenip daha sonra gıdalar tek tek diyete eklenerek danışanın hangi besinlere duyarlılık geliştirdiği araştırılıyordu. Ancak bu diyetler hasta için son derece zor ve yıpratıcı olmaktaydı. Bazen yıllarca süren bu diyetlerle çoklu gıda duyarlılığı tespiti daha da içinden çıkılmaz bir hal almaktadır. Genelde başarı oranı da son derece zayıftır. Bu diyetlerdeki problem hangi gıdalara karşı duyarlu olduğunuzu tam olarak bilmemenizden dolayı reaktif gıdlar yerine geniş bir spectrumu diyetinizden çıkarmak zorunda kalşınızdır.

IgE aracılıklı Gıda alerjisi ile Gıda duyarlılığıı karıştırılmamalıdır! IgE aracılıklı gıda alerjisi, gıdayı alır almaz şiddetli anafilaksiye kadar gidebilen çeşitli semptomlarla ortaya çıkar ve IgE antikorlarının yükselmesi ile bilinir. Bu kesinlikle gıda duyarlılığı değildir. Gecikmeli gıda alerjisi olarak da bilinen gıda duyarlılığında, belirli bir besinin tam olarak sindirilememesi ile daha uzun sürede ortaya çıkan IgG antikorları yükselir. Gıda duyrlılığının, Crohn hastalığı ve ülseratif kolit, İBS... gibi genelde kronik birçok hastalığa yol açtığı belirtilmektedir. Duyarlı olduğumuz besinleri tüketiğimiz sürece kronik enflmatuara bağlı olan; • Kronik mide-barsak sorunları: İritabl barsak sendromu, ishal, gaz, kabızlık • Nörodermatit gibi deri sorunları • Yüksek tansiyon • Baş ağrıları ve migren • Obezite gibi kronik rahatsızlıklara mazur kalırız. Besin duyarlılığının sebep olduğu kronik enflamatuar reaksiyonlar diyet kısıtlamasıyla engellendiğinde genel fizyolojik indexde gelişme görünür. Genel olarak; Vücut kas oranında artış, vücut yağ oranında azalma Enerji seviyesinde yükselme, egzersiz performansında artış, Kalp, damar sisteminde ve böbrek fonksiyonlarında güçlenme, Bağışıklık sisteminde güçlenme, Seks performansında artış, Kan basıncının daha düzenli olması, Kolesterol profilinin düzelmesi; yüksek HDL, düşük LDL Kemiklerin güçlenmesi, Uykunun daha düzenli olması, Hafıza gücünde artış sağlanabilmektedir. Bize dokunan gıdaları çıkardığımız kısıtlama diyetini uyguladığınız takdirde besin duyarlılığınızın türü ve şikayetlerinize göre bu indexlerden biri yada birkaç tanesinde gelişme görülecektir.

"Günde bir avuç fındık iyi gelir" diye bir şey söyleyemeyiz yani artık. Günümüz tıbbında genellemeler yok artık. Genetik yapınıza uygun beslenmelisiniz. Diyet reçetelerine göre değil... Doğru beslendiğinizde hem hastalıkları önlüyor hem de fazla kilolardan kurtuluyorsunuz. Bize uygun olan gıdaları tüketerek verdiğimiz kilolar geri alınmıyor. Sadece kilo vermek için değil, kiloyu korumak ya da kilo almak için de bu testlerden yararlanılabilir. Türkler hangi besinlere duyarlı mesela? Glutene, yani buğdayın içindeki bir proteine duyarlı genelde. Yaptırdığımız test sonucuna göre glutene duyarlı olduğumuzu örendiğimizde gluteni diyetimizden çıkarmamız mümkündür, bu takdirde ödemin sebep olduğu şişkinlikten hayatımız boyunca uzak kalabilirz.

Eğer hayatınızdaki tek keyif kaynağı yemek yemekse, kendinize başka hobiler ya da yan uğraşlar bulabilirsiniz. Örneğin spor yapmak, müzik dinlemek, sinema ya da gönüllü aktiviteler sizin hayattan aldığınız zevki arttıracaktır. Yemek yemekten aldığınız keyiften tümüyle vazgeçemek mümkün değildir fakat alacağınız küçük önlemlerle hem aldığınız tadı arttırmak hemde daha sağlıklı beslenmek mümkün olabilir. Gıda seçimi ve gıdalardan alınan tatlar kişiseldir. Herkesin damak tadı farklıdır. Gene aynı şekilde gıdalara verdiğimiz fizyolojik tepkilerde farklı ve kişiseldir. Çoğu insan için ödem söktürücü olduğu bilinen maydanoz sizde ve ailenizde ödeme sebep olabilir. Sağlık kaynağı olan brokoli, duyarlı olan bazı insanlarda yıllarca süren kilo sorunlarının sebebi olabilir. Duyarlı olduğunuz ve sürekli tükettiğiniz besinler başağrısı, halsizlik, iştahsızlık gibi problemlerin kaynağı olabilirler. Günümüzde tükettiğimiz gıdaların çoğuna verilen kişisel cevabı kandan alınan bir örnekle teşhis etmek mümkündür.

Televizyon karşısında ya da sinema salonunda bir şeyler atıştırmaktan kaçınıyor olabilirsiniz. Gazlı içecekleri defterden silmiş, sadece saf su içiyor olabilirsiniz. Sandviçinizdeki mayonezi hardalla değiştirip kollesterolünüze dikkat ediyor olablirsiniz. Son 5 senedir bütün kızartma ve ızgara yemekleri buğulama, haşlama, buharda pişirme methodları ile hazırlıyor olabilirsiniz. Fakat, aldığınız bütün sağlıklı önlemlerine rağmen tükettiğiniz bir gıdaya duyarlı olabilirsiniz. Örneğin her hafta tükettiğiniz brokoli, duyarlı olan bazı insanlarda yıllarca süren kilo sorunlarının sebebi olabilir. Gene aynı şekilde herkes tarafından ödem sökmeye yaradığı bilinen maydanoz bazı insanlarda tam tersine ödem yapabilir. Gıdalara verilen cevaplar kişiseldir ve genetik olarak belirlenir. Günümüzde tükettiğimiz gıdaların çoğuna verilen kişisel cevabı kandan alınan bir örnekle teşhis etmek mümkündür.

Fast food tarzı besinlerden uzak duruyor olablirsiniz. Atıştırmalık gıdaları, kendi kutusunun, paketinin veya poşetinin içinden yemiyor ve bunları seçerek tüketiyor olabilirsiniz. İçeceklerinize dikkat edip sadece düşük kalorili, kafeinsiz sade kahve içiyor olabilirsiniz. Hatta mucize yiyecek brokoliyi özellike her gün tüketiyor olabilirsiniz. Fakat buna rağmen yıllarca süren başağrısı, halsizlik, şişkinlik gibi sorunlardan şikayetçi olabilirsiniz. Bunun sebebi kişisel gıda duyarlılığıdır. Sağlık kaynağı olarak bilinen brokoli, duyarlı olan bazı insanlarda yıllarca süren kilo sorunlarının sebebi olabilir. Gene aynı şekilde ödem sökmeye yaradığı bilinen maydanoz bazı insanlarda tam tersine ödem yapabilir. Sütten kestiğiniz ve inek sütü ile beslediğiniz bebeğiniz kızarıklık, sindirim problemi ve sürekli ağlama gibi problemler gösterebilir. Bu anlamda sizin ve yakınlarınızın hangi gıdalara duyarlı olduğunuzu bilmeniz ve bu gıdalardan uzak durmanız daha kaliteli ve uzun bir hayat sürmenizi sağlıyacaktır.

Tendeki kırmızı lekeler, kilo düşüklüğü, mide bozuklukları bebeğinizin gıda intoleransı olduğunu gösterebilir. Her gıda her insanda aynı etkiyi göstermez. Sağlıklı olarak bilinen besinler bazı insanlarda olumsuz etkilere yol açabilir.Örneğin "ödem söktürücü" olarak bilinen maydanoz bazı insanlarda ödem yapabilir. Aynı şekilde brokoli yıllar süren kronik kilo sorunlarına yol açabilir. Benzer şekilde bebeklerdede inek sütü tolere edilmeyebilir. Aşağı yukarı bebeklerin yüzde 7 inde bu problem görülür. Bebeğinizde, anne sütünden, inek sütüne geçişte oluşan kırmızı lekeler, kilo düşüklüğü ve mide zouklukları bununla ilintili olabilir. Bebeğinizin hayatı boyunca duyarlılık gösterecği gıdaları bilmek ve ona göre beslemek daha sağlıklı gelişmesini sağlayacaktır.