TARİFLER HAKKINDA GENEL BİLGİLER:
Tarif Ölçüleri Kalori Cetveliniz Baharatlar Püf Noktaları Mutfak Sözlüğü Sağlık Önerileri

 


Tarif Ölçüleri

Malzeme

1 tatlı kaşığı 1 çorba kaşığı 1 kahve fincanı 1 çaybardağı 1  subardağı
Arpa Şehriye     50 gr 80 gr 165 gr
Buğday     55 gr 70 gr  155 gr
Bulgur     50 gr 65 gr 135 gr
Domates Salçası 10 gr 30 gr 75 gr 120 gr 200 gr
Erişte     30 gr 45 gr 80 gr
İrmik   15 gr 50 gr 70 gr 150 gr
Karabiber 2 gr 6 gr      
Kırmızı Mercimek     55 gr 70 gr 155 gr
Kuru Fasulye     55 gr 70 gr 155 gr
Makarna     20 gr 35 gr 75 gr
Margarin 5 gr 15 gr      
Nohut     55 gr 70 gr 155 gr
Pirinç   20 gr 65 gr 80 gr 175 gr
Pirinç Unu   30 gr 50 gr 80 gr 130 gr
Pudra Şekeri 7 gr 20 gr 40 gr 100 gr 150 gr
Sıvı yağ     60 gr 110 gr 180 gr
Su      60 gr 100 gr 180 gr
Süt      75 gr 120 gr 200 gr
Tel Şehriye     30 gr 45 gr 80 gr
Tereyağ 5 gr 15 gr      
Toz Şeker 10 gr 30 gr 50 gr  120 gr 200 gr
Tuz 5 gr 15 gr      
Un   25 gr 45 gr  60 gr 125 gr

 

Kalori Cetveliniz

SÜT VE YUMURTA ÜRÜNLERİ

Ürün Adı: Miktarı (Gram): Kalori:
yoğurt (yağlı) 100 gr 95
süt (yağlı) 100 gr 68
yoğurt (yağlı,meyveli) 100 gr 125
beyaz peynir (yağlı) 100 gr 275
kaşar peyniri (yağlı) 100 gr 413
parmesan peyniri (yağlı) 100 gr 440
yumurta 1 adet 80
yumurta akı 1 adet 15
yumurta sarısı 1 adet 65

DENİZ ÜRÜNLERİ

Ürün Adı: Miktarı (Gram): Kalori:
midye 1 adet 9
istiridye 1 adet 6
karides 1 adet 144
somon füme 100 gr 171
ton balığı 100 gr 121

SEBZELER

Ürün Adı: Miktarı (Gram): Kalori:
domates 1 adet 14
enginar 1 adet 10
patlıcan 1 adet 28
taze fasulye 100 gr 90
brokoli 100 gr 35
brüksel lahanası 100 gr 35
kabak 100 gr 25
havuç 100 gr 35
karnabahar 100 gr 32
kereviz 100 gr 18
salatalık 1 adet 11
marul 100 gr 15
mantar 100 gr 14
soğan 100 gr 35
bezelye 100 gr 89
taze yeşil biber 120 gr 15
patates (haşlama) 100 gr 100
ıspanak 100 gr 26
lahana 100 gr 20

TAHILLAR

Ürün Adı: Miktarı (Gram): Kalori:
1 dilim beyaz ekmek 28 gr 90
1 dilim kepekli ekmek 28 gr 60
1 dilim kızarmış ekmek 15 gr 35
1 adet kruasan 200 gr 200
bisküvi 100 gr 470
mercimek (kuru) 100 gr 314
arpa (kuru) 100 gr 367
bulgur (kuru) 100 gr 371
kuskus (kuru) 100 gr 367
mısır (kuru) 100 gr 342
buğday (kuru) 100 gr 364
susam 100 gr 589
makarna (kuru) 100 gr 339
makarna (haşlanmış) 100 gr 85
pirinç (kuru) 100 gr 357
pirinç (haşlanmış) 100 gr 125

YAĞLAR

Ürün Adı: Miktarı (Gram): Kalori:
tereyağı 28 gr 206
margarin 28 gr 204
sıvı yağ 28 gr 130

ETLER

Ürün Adı: Miktarı (Gram): Kalori:
biftek (ızgara) 100 gr 278
tavuk (ızgara) 100 gr 132
tavuk göğsü (haşlanmış) 100 gr 150
kuzu (yağlı, ızgara) 100 gr 282
kuzu ciğeri (yağda) 100 gr 232
salam 100 gr 446
sosis 100 gr 295

KURUYEMİŞLER

Ürün Adı: Miktarı (Gram): Kalori:
badem 100 gr 600
hindistancevizi 100 gr 603
fındık 100 gr 650
fıstık 100 gr 560
çam fıstığı 100 gr 600
ceviz 100 gr 549
patlamış mısır 100 gr 478
kabak çekirdeği 100 gr 571
ay çekirdeği 100 gr 578

MEYVELER

Ürün Adı: Miktarı (Gram): Kalori:
elma 1 adet 60
kayısı 1 adet 8
muz 1 adet 100
kiraz 100 gr 40
hurma 1 adet 15
incir 100 gr 41
incir (kuru) 100 gr 59
greyfurt 1 adet 60
portakal 1 adet 50
kivi 1 adet 34
mandalina 1 adet 50
karpuz 100 gr 19
kavun 100 gr 18
şeftali 1 adet 60
armut 1 adet 70
erik 1 adet 8
üzüm 100 gr 57
çilek 100 gr 26

Başa Dön



BAHARATLAR:

Acı Kırmızı Toz Biber : Acı ve tatlı taze biberlerin kurutulup, dövülmesinden elde edilmiştir.Sıcak yöre yemeklerinin çoğunda kullanılır.

Adaçayı : Ballıbabagillerden kokulu bir bitkidir. Ege bölgesinde, çay yapılan bir aromalı ot. Avrupa ülkelerinin mutfaklarında kızarmış patateslerin, hamurlara koyulan yağların kokulandırılmasında, salamuralarda, etlerin dinlendirilmesinde kullanılır.

Anason : Anayurdu Mısır olan anason, maydanozgillerden bir bitkinin küçük, yeşilimsi, taylı ve baharlı bir tohumudur. Hamur işlerinde, rakıcılıkta, gevreklerde, çöreklerde kullanılır.

Ardıç : Kozalaklılardan, yaz, kış yapraklarını dökmeyen, güzel kokulu, siyahımsı, yuvarlak yemişleri bulunan bir ağaççıktır. Kümes hayvanlarının etlerinin pişirilmesinde ve dinlendirilen etlerde kullanılmaktadır.

Beyaz Toz Biber : Karabiberin dış kabuğu alınmış ve öğütülmüş olanıdır. Karabiberden daha keskin kokuludur ama tadı karabibere göre daha hafiftir.

Biberiye : Küçük, kalınca, ensiz ve kokulu olan yaprakları av ve kümes hayvanlarının etlerinden yapılan yemeklerde, et yemeklerinde ve soslarda kullanılır. Tazesinin kullanıldığı her yerde kullanılır.

Çemenotu : Sert, kahverengimsi sarı renkli bir tohumdur. Öğütülmüş olarak turşularda, çorbalarda, soslarda, güveçlerde ve et yemeklerinde kullanılır.

Cevz-i Bevva : Sıcak bölgelerde yetişen bir ağacın bir yemişidir. Rendelenerek toz haline getirilir ve tavalarda, beşamel soslarda, et, dolma ve sarmalarda kullanılır.

Çörekotu : Çöreklerde ve ekmeklerin üzerine pişirilirken serpilir. Salatalarda da çörekotu kullanılabilir.

Defne : Çeşitli balık, et, kümes ve av hayvanlarının etlerinden yapılan yemeklerde, soslarda ayrıca bazı turşu ve konservelerde kullanılır.

Dereotu : Maydonozdan sonra en çok kullanılan taze ot. Sindirimi kolaylaştırıcı bir bitkidir. Birçok salata ve zeytinyağlı yemeklerde kullanılır.

Dolmalık Fıstık : Özellikle dolma içlerinde kullanılır.

Fasulye otu : Özellikle kurufasulye ya da diğer baklagiller pişirilirken katılırsa lezzet veren bir ottur.
Frenk fesleğeni : Nanegillerden tropik kökenli bir ot. Domatesle mükemmel bir uyumu vardır. Patlcan ve biberli yemeklerle de önerilir. Sarmısakla birleştiğinde biberli bir tat kazanır.

Frenk maydanozu : Yerli maydanozun kıvırcık yapraklısı. Kokusu daha hafiftir. Süslemeye çok uygundur.

Hardal : Bu bitkinin tohumu un durumuna getirilir ve sirkeyle karıştırılarak macun kıvamında bir karışım yapılır. Izgara etlerin yanında ve bazı soslarda kullanılır.

Haşhaş Tohumu : Haşhaş bitkisinin tohumudur. Mavi-siyah veya beyaz renkte olur. Ekmek, çörek, börek gibi fırın ürünlerinde kullanılır.Ayrıca kavrularak salata, kanape, meze ve sebze yemeklerine de katılır.

Hintcevizi : Bir diğer adı müskat'tır. Beşamel sos ve benzerleri ile peynirli yemeklerde kullanılır. En ince rendeden çekilir. Acımsı tadından ötürü çok küçük miktarlarda kullanılmalıdır.

Karabiber : Kuru ve siyah tanelerinin baharlı ve acı bir tadı vardır. Hemen hemen her türlü yemekte bütün veya toz durumda kullanmak mümkündür.

Kakule : Sıcak iklimlerde yetişen kakulenin tohumları küçük ve beyazımsı renktedir. İştah açıcı ve mide bozukluklarını giderici özelliği vardır. Bu nedenle hem baharat, hem de ilaç olarak kullanılır.

Karanfil : Bu bitkinin koyu renkli, küçük çivi biçimindeki tomurcukları kurutulur ve öğütülerek toz haline getirildikten sonra veya dövülmeden tane olarak kullanılır. Kompostolarda, bazı tatlılarda, şerbetlerde, keklerde, dondurmalarda, soğanla birlikte bazı yahnilerde kullanılır. Elma ile ilginç bir uyumu vardır.

Kerbel : Bir maydanoz türüdür. Salatalarda kullanılır.

Kereviz : Kökleri ve yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitkidir. Genel olarak pişirilerek yenir. Bazı yerlerde yaprakları çiğ olarak da kullanılmaktadır.

Kekik : Etlerde, ızgaralarda, sebzelerde ve balıklarda kullanılır. Özellikle çorbalarda nane gibi kekik de bol kullanılır.

Kimyon : Genel olarak toz halinde kullanılmaktadır. Türk mutfağında, köftelerde, bazı et yemeklerinde ve sucuk yapımında kullanılır.

Kişniş : Kişniş genellikle şuruplarda ve likörlerde kullanılmaktadır. Kişniş şekeri pastacılıkta ve bazı et yemeklerinde de kullanılmaktadır. Bitkinin yaprak ve filizleri de çorba ve salatalara doğranarak yenir.

Köftebaharı : Köftelerde kullanılır.

Köri : Kimyon, biber, zerdeçal, kişniş, karanfil, kakule, zencefil, hintcevizi, demirhindi ve acı kırmızı biberden oluşan bir baharat karışımıdır.

Kuru Tarhun : Tazesinin kullanıldığı her yerde kullanılır.

Kuşüzümü : Pilav, dolma içleri ve bazı tatlılarda kullanılır.

Maydanoz : Her türlü salata ve yemekte kullanılır. Kök maydanozda ıtırlı bir yağ bulunduğundan bazı soslarda ve yemek sularında bu köklerden yararlanılmaktadır.

Melisotu : Salata veya taze meyveler ile kullanılır.

Mercanköşk : Kekiğe çok yakın bir ottur. Salatalardan başka et yemeklerinde, sebzelerle de kullanılır. Genellikle yemeğe pişmesine yakın konur. Sindirimi kolaylaştırıcı bir etkisi olduğundan, av etleri gibi sindirimi zor yemeklerde mutlaka kullanılır.

Miskotu : Kaz, ördek, yılanbalığı gibi yağlı yiyeceklerde ve yahnilerde kullanılır. Vermut tipi bazı şarapların yapımında vazgeçilmez bir ottur.

Muskat : (küçük hindistan cevizi) Kullanılan kısmı tohumudur. Itırlı bir tada ve kokuya sahip olan muskat çok sert olduğundan rendelenmiş olarak da satılır. Antiseptik, iştah açıcı, mide ve kalbi kuvvetlendirici ve safra taşlarının erimesine yardımcı özellikleri vardır.

Nane : Çorbalardan sebzelere kadar birçok yemekte kullanılır. Etlerden koyun ve kuzuya konulur.Ayrıca genellikle salatalarda da kullanılır.

Pembebiber : Özellikle soslarda, et ve balık yemeklerinde kullanılır.

Pimpinel : Bir anason türüdür. Genellikle çorba, sebze ve balık yemeklerinde kullanılır.

Pul Kırmızı Biber : Acı taze biberlerin kurutulup pul haline getirilmesi ile yapılır.

Rezene : Anason kokulu bir ot. Yaprakları dereotuna benzeyen, kökü de sümbül soğanını andıran bu bitkinin yemeği ve salatası yapılır.

Roka : Yaprakları turp yaprağına benzeyen bir bitkidir. Salata olarak veya tava ve ızgarada pişirilmiş balık yemekleriyle birlikte yenir. Ayrıca, servis tabaklarının süslemesinde de kullanılır.

Safran : Safran, kullanıldığı yemeğe sapsarı bir renk verir. Keskin ve hafif acımsı bir tadı vardır. Bazı balık ve deniz mahsulleri yahnilerinde, pilavlarda ve sütlü, pirinçli tatlılarda kullanılır. Zeytinyağında ise hiç erimez. Ayrıca safrandan zerde adı verilen bir tatlı da yapılır.

Sumak : Toz haline getirilerek kullanılmaktadır. Ekşimsi bir tadı vardır. Kebaplara ve bazı salatalara ekşilik vermek için kullanılır.

Susam : Simit ve benzer çeşitli hamurlu yiyeceklerde ya da tahin yapmında kullanılır.

Tarçın (çubuk) : Bazı pasta, kek, bisküviler ve sütlü tatlılarda ayrıca boza, salep gibi içeceklerde kullanılmaktadır.

Tarhun : Bazı soslarda, salçalı et yemeklerde, soslarda, yumurtalarda ve salatalarda kullanılır.

Tatlı Kırmızı Toz Biber : Tatlı kırmızı biberlerin kurutulup toz haline getirilmesiyle elde edilir. Pek çok yemekte kullanılır.

Tere : Bu bitkinin yaprakları genellikle salata olarak yenir. Servis tabakların süslenmelerinde de kullanılır.

Toz Tarçın : Çubuk tarçının kullanıldığı her yerde kullanılır.

Vanilya : Meksika kökenli bir baharat. Pastacılık ve şekercilikte krema, kek, dondurma, komposto, poşe meyveler ve sütlü tatlıları lezzetlendirmek için kullanılır.

Yenibahar : Kullanılan kısmı meyvesidir. İştah açıcı, gaz söktürücü ve kabıza karşı etkilidir. Mutfakta ise etli yemeklerde, köfte, sosis, çeşitli tatlı ve dolmalarda kullanılır.

Zencefil : Bir bitkinin toprak altında kalan gövdesinin kurutulmasıyla elde edilir. Genellikle şerbet, meşrubat ve likör yapımında kullanılmaktadır.

Zerdeçal : Yaprakları sivri uçlu, çiçekleri sarı renkte bir bitkidir. Et, balık, yumurtalı yemeklere katılır. Ayrıca kimi zaman safranın yerine de kullanılmaktadır.


Başa Dön



PÜF NOKTALARI:

Terbiye Yöntemleri
Türk mutfağında etlerin geniş bir kullanım alanı vardır. Bu nedenle, hangi yöntemle pişirilirse pişirilsin etin lezzetli olması büyük önem taşır. Etin lezzetini arttırmak için yapılan işlemlerden biri de, marine (terbiye) etmektir. Marine etme, etin taze ot ve baharatlı bir sıvı (marinat) içinde bekletilerek yumuşatılması ve tatlandırılmasıdır.

İşte size kolayca hazırlayabileceğiniz bir marinat: Bir miktar soğanı (ör.1 kg. et için 3 orta boy soğan) çok küçük parçalar halinde kestikten sonra bir tülbentin içine koyun ve suyunu bir kabın içine çıkartın.
Aynı kabın içine bir miktar zeytinyağıyla birlikte kekik ve defne yaprağı koyun. Eti bu karışımın içine yatırın ve 24 saat bekletin. Etinizin yumuşak ve lezzetli olacağını göreceksiniz.

Etler ızgara yaptıktan sonra bekleyecekse, saklama kabını önceden ısıtıp, ağzını sıkıca kapatmak, yiyeceklerinizin daha geç soğumasını sağlayacaktır.

Et Pişirirken
Benmari usulü pişirme, yemeğin tencerenin altında yanan ateşle temasının önlenmesi amacıyla, içinde su olan bir tencerenin içine oturtularak yavaş yavaş pişirilmesi yöntemidir.Bu yöntem tercih edildiğinde, alttaki tenceredeki suyun, üstteki tenceredeki yemeğin en az yarısına kadar gelmesine dikkat edilmelidir.
Fırında tavuk pişirirken tavuğu, içinin pişmesi, dışının yanmaması için, göğsü altta, sırtı üstte olacak şekilde tepsiye koyun ve fırınınızı 160 °C'de kullanın.

Fırında pişirdiğiniz tavuğu hemen yemeyecekseniz ve kurumasını da istemiyorsanız, fırından çıktığında üzerine Sana ve limon suyu sürün ayrıcada alüminyum folyoya sarın. Tavuğunuz yumuşacık kalacaktır.

Et, tavuğa göre daha uzun sürede pişer. Eti fırında yapacağınız zaman, fırınınızı 180 °C'ye ayarlarsanız, daha iyi sonuç alırsınız. Eğer eti fırına vermeden önce yağlayacaksanız, yağlı tarafının gelmesine dikkat edin. Tariften yemek yaparken ölçülerin uygulanması büyük önem taşır. Şeker, un gibi malzemeyi kap içinde ölçeceğiniz zaman, yerleştirmek için bastırmaktan kaçının Aksine, hafifçe bir biçimde karıştırın. Tariflerdeki ölçüler buna göre verilmiştir.

Birçok çorbaya, sosa ve pilava lezzet veren et sularının iyi sonuç vermesi için, günlük tüketilmesi gerekir. Et suyunun defalarca kaynatılması, lezzetini bozulmasına neden olur.

Rostoyu pişirdikten sonra 15 dakika bekletip servis yaparsanız, hem lezzeti daha iyi olur, hemde daha rahat kesilir.

Izgara etlerini servis yaparken üzerlerine aromalı bir parça Sana koyarsanız değişik bir lezzet elde edersiniz.

Sote etmek, sebze balık veya etlerin, yağda karıştırılarak veya iri parçalar halindeyseler alt üst edilerek, rengi koyulaşıncaya kadar pişirilmesidir. Sote ederken, pişirilecek malzemenin eşit büyüklükte olmasına dikkat edilmelidir. Küçük parçalar halinde doğranmış sebze, balık veya etler sote edilirken, tava veya tencerenin kapağı kapatılmaz. Ama parçalar büyük ise, gereçler renk aldıktan sonra, kapak örtülerek pişirmeye devam edilmelidir.

Et kavururken tencerenin etrafında biriken (yapışkan) maddeleri sıyırarak tencerenin içine alın. Çünkü bu maddeler bol miktarda aroma içermektedir.

Kızartma Yaparken
Gratine etmek, temel anlamıyla bir yemeğin üstünü kızartmaktır. Bunun için yemeğin üstüne, beşamel sos, rendelenmiş peynir veya yumurtayla karıştırılmış ekmek içi sürülür ve fırına verilir. Gratine tadını mümkün olduğunca fazla alabilmek için ise, yemeğin konulduğu kabın fazla derin olmaması gerekir.

En çok tercih ettiğimiz pişirme yöntemlerinden biri de kızartmadır. Eğer derin yağda kızartma yapıyorsanız iyi sonuç alabilmek için yiyeceğin hacminin dört katı yağda kızartmalısınız.

Kızartma yağının ideal sıcaklığa geldiğini anlamak için kızartılacak malzemeden küçük bir parçayı yağa atın. 20 Saniyede yüzeye çıkıyorsa yağ istenilen ısıdadır.


Kızartma süresince yağın ısısı sabit kalmalıdır. Bunun için kızartma kabına bir seferde fazla yiyecek koymamaya dikkat edin.

Unutmayın! İyi bir kızartma yağı, sadece ilk anda köpürür ve fritözde yapışkan artık bırakmaz.

Bozulan yağda kızartılan yiyeceklerin dışı fazla kızarır, içi çiğ kalır. Yiyecekler aşırı yağlı olur. Ömrünü tamamlamış yağ sürekli köpürme ve duman yapar. Kızartmada kullandığınız yağın mısır özü ve ayçiçek olmasına dikkat edin, zeytinyağı kızartma için uygun bir yağ değildir.

Kızartılacak olan yiyecekleri önceden baharatlamayın. Çünkü baharat yiyeceğin yüzeyinede hoş görünmeyen noktacıklar meydana getirir.

Kızartma yağının ömrünü uzatmak elinizde. Yağın sağlıklı bir şekilde defalarca kullanabilmek için, her kızartmadan sonra süzün ve ağzı kapalı, ışık geçirmeyen bir kabın içinde saklayın. Yağın bozulmaması için, yiyecekleri ıslak veya nemli olarak fritöze atmayın.

Kızgın yağa bakırlı ve kalaylı gereçlerin sokulması, yağın bozulmasına neden olur. Bu tür gereçlerin paslanmaz çelik olması gerekir.

Kızartılacak yiyeceklerin eşit büyüklükte kesilmesi, eşit oranda kızarmalarını sağlayacaktır.

Kızarmada ideal ısı, 175-195 °C'dir. Yağın ısısının düşük olması yiyeceğin yağ çekmesine, yüksek olması ise, yanmasına neden olur. Yağın sıcaklık derecesini anlayabilmek için, içine küçük bir ekmek parçası atın. Eğer ekmek altın sarısı rengi bir dakikada alırsa yağ 175 °C, 40 saniyede alırsa 190 °C, 20 saniyede alırsa 195 °C'dir.

Yumuşak dokulu yiyecekler kızartılırken, yüzeyinin zarar görmemesi için yiyecek bir bulamaça (un, yumurta veya galeta unu) batırdıktan sonra kızartılır. Bu tür yiyecekler kızartılırken yağın bozulmaması için, kaplama maddesinin fazlasının atılması gerekir.

Dondurulmuş gıdalar kızartılırken, kızartılacak parçalar küçük ise, çözdürülmeden kızgın yağa atılabilir. Ama büyükse Mutlaka çözdürülüp sonra kızartılmalıdır.

Patatesleri kızartmadan önce süt dolu bir kabın içinde biraz bekletin, kuruladıktan sonra tavaya atın. Böylece daha az yağ çekeceklerdir.

Kızartma yaptığınız besinlerin fazla yağ çekmesini istemiyorsanız yiyeceklerinizi yumurtalı una (galeta unu da olabilir) batırıp 15 dakika kadar buzdolabında beklettikten sonra kızartırsanız, hem daha lezzetli hem de daha az yağ çekmiş olacaktır.



Salata ve Garnitür İpuçları
Salata yaparken öncelikle salata Gereçlerinin ıslak olmamasına dikkat edilmelidir. Çünkü malzemenin ıslak olması, sosun malzemeye nüfus etmesini engeller. İyi bir salata için ayrıca, Gereçlerin birbirini bütünler nitelikte olması gerekir. Örneğin kabakla dereotu, domatesle fesleğen, cevizle peynir birlikte kullanıldığında iyi sonuç verirler.

Garnitür olarak hazırlanan sebzeler kaynayan pişirme suyuna atılıp 4-5 dakika pişirildikten sonra margarinle hafifçe çevirilmeli.
Çılbır yaparken, su yumurtanın üzerini kapatacak miktarda olmalı, pişirmeyi kolaylaştırmak için de suyunu biraz tuz ve sirke eklenmelidir.

Sebze Pişirirken
Karnabahar, lahana, soğan gibi keskin kokulu yiyecekler pişirilirken tencere kapağı aralık tutulursa, kokunun yemeğe sinmesi önlenmiş olur.
Sebze yemeği pişirilirken yemeğe ekleyeceğiniz su sıcak olmalıdır. Yemeğiniz daha lezzetli olacaktır.

Yeşil renkli sebzelerin rengini korumak için tencerenin kapagı aralık tutularak buharın çıkması sağlanmalı veya yemek tencerenin kapağı sık sık açılarak pişirilmelidir.

Sebzeler haşlanarak kullanılacaksa, haşlama suyuna eklenecek bir miktar sirke, sebzelerin renginin korunmasını sağlayacaktır.

Haşlama Yaparken
Makarnanın haşlama suyuna bir, iki baş soğan, havuç v.b.sebzeler koyarsanız daha lezzetli olacağını göreceksiniz.

Et suyu yaparken mutlaka soğuk su ile haşlayınız. Böylelikle aromalar eşit oranda yayılır.

Hamur İşleri
Eğer evde ekmek yapıyorsanız, içine koyacağınız bir miktar haşlanmış ve ezilmiş patates ekmeğinizin daha geç bayatlamasını sağlayacaktır.

Kekinizin kabarmasını istiyorsanız margarin ve şekerini iyi çırpın. Güzel kek yapmanın bir koşulu da margarin ve yumurtanın oda sıcaklığında olmasıdır.
Börek veya kek yaparken Sana kullanırsanız hamurunuzun daha iyi kabardığını ve lezzetli olacağını göreceksiniz.

Erimiş Sana yağının içine süt katıp yufkanın her katmanına sürerseniz böreğinizin daha lezzetli olacağını göreceksiniz.

Bayatlamış ekmeklerinizi dilim dilim yapıp aralarına sarımsaklı Sana sürüp folyoya sarın. Yüksek ısıda fırında pişirin. Lezzetine doyamıyacaksınız.

Ürünleri Saklarken
Balığı derin dondurucuya kaldırmadan önce içine limon sıkılırsa çözüldüğünde kokusu daha az olur.

Pişirme Gereçleri
Düdüklü tencereye konacak malzeme ve su miktarı, tencereyi hiçbir zaman tam olarak doldurmamalı, tencerenin en az 1/3 'ü boş kalmalıdır.

Pişirme Hatalarını Düzeltme
Çorbanızın tuzu fazla kaçtıysa, bir patatesi kabuklarını soyup ikiye kestikten sonra, çorba tenceresinin içine atın.
Çorbanız çok sulu olduysa, hazırlayacağınız bir meyaneyle kıvamını ayarlayabilirsiniz. Bunun için iki kaşık eritilmiş Sana'yı bir kaşık unla karıştırıp ve bu karışımı pişmekte olan çorbanıza yavaş yavaş ekleyin.

Pilavı tutturmak ustalık ister. Eğer pilav suyunu çektiği halde pirinçler hala sertse, ¼ ölçü sıcak su ilave edin ve pirinçler suyu çekinceye kadar pişirmeye devam edin.

Bayatlamış ekmeklerinizi dilim dilim yapıp aralarına sarımsaklı Sana sürüp folyoya sarın. Yüksek ısıda fırında pişirin. Lezzetine doyamıyacaksınız.

Hamur İşine Soyunurken
Hamur işi yaparken hamuru mutlak surette en az 30 dakika dinlendiriniz. Üzerini nemli bir bez ile kapatıp buzdolabına koyunuz. Böylece hamur daha iyi açılacak ve daha iyi performans verecektir.
Un ve nişasta türü malzemeyi nereden kullanırsanız kullanın mutlaka elekten geçiriniz ki topak topak kalmasın.

Kek - Pasta Yaparken
Kek yaparken karıştırmak için kullandığınız kaşığa hamur yapışmasını istemiyorsanız, kaşığı kullanmadan önce süte batırın. Hamurun yapışmadığını göreceksiniz.

Pişen keki kalıbından çıkartmakta zorluk çekiyorsanız, keki dökmeden önce kalıbın içine yağlı kağıt döşeyin. Fırından çıkardığınız zaman, kağıdın uçlarından tutup keki kalıptan çıkarabilirsiniz.
Genellikle pasta ve börek yaparken yumurtanın sarısını ayrı kullanmanız gerekir. Yumurtayı altında kap olan ve dar ağızlı bir huninin içine kırarsanız, akı hemen akar, sarısı hununin içinde kalır.

Pastalara kattığınız fındık, ceviz, v.s.'nin dibe çökmemesi için una buladıktan sonra karışımın içine katın. Böylece piştiğinde pastanın içine eşit bir şekilde dağılmış olurlar.

Pastaların üstüne koyduğunuz muz, elma, armut gibi meyvelerin kararmaması için, meyveleri limonlu suya batırıp kullanın.

Pandispanya veya kek kalıplarına boşaltmadan önce kalıpların içine yağlı kağıt koyarsanız kekleriniz yapışmaz.

Kir - Leke - Neme Karşı
Çelik tencerenizdeki lekeleri çıkartmakta zorluk çekiyorsanız; temizlerken tencerenin içine bir tatlı kaşığı karbonat ve bir fincan sirke koyup kaynatın. Hem üzerine işleyen kara lekeler çıkacak, hemde pırıl pırıl olacaktır.

Çatal - bıçaklarınız kararıyorsa, bulaşık makinenizin deterjan gözüne ayda bir kere çamaşır suyu koyun.
Şeker kavanozunun altına kurutma kağıdı koyarsanız, şekerin nemlenmesini önlemiş olursunuz.

Yağ şişelerini yıkarken, şişenin içine birkaç parça kaya tuzu koyun (baharatçılarda bulabilirsiniz) ve suyla çalkalayın. Bu işlemi yaptıktan sonra yıkadığınızda pırıl pırıl olduğunu göreceksiniz.

Yazın kuruttuğunuz sebzeleri, içine gazete kağıdı koyduğunuz teneke kutularda saklayın. Bu şekilde rutubet almalarını önlemiş olursunuz.

Yemek yaparken tencerenin dibi tutuyorsa, bir miktar karbonatı suyla karıştırıp hamur haline getirin ve bu hamurla tencerenin dibini örtün, birkaç dakika bekletin. Kolayca temizlenecektir.

Şişelerin dibini temizlemek için, içine gazete parçaları atıp su doldurun. Birkaç saat bekledikten sonra, deterjanlı sıcak suyla yıkayın.

Tazeliği Koruma Yolları
Bir iki gün öncesinden kalan ekmek, börek ve benzeri hamur işlerini atmayın. Alüminyum folyoya sararak ısıtın. Yeni pişmiş gibi taptaze olacaktır. (Eğer ısıtmak için fırın kullanacaksanız, folyo yerine fırın torbasına da koyabilirsiniz.) Fakat üzerine az miktarda su serpin.
Donmuş veya kristallenmiş balı eski haline getirmek için kavanozu içi sıcak su dolu bir kapta bekletiniz.

Hazırladığınız sosun servise kadar soğumadan kalmasını istiyorsanız, sos kabını sıcak su dolu bir kabın içinde bekletin. Bu şekilde ısısını ve lezzetini koruyacaktır. Üzerinin kabuk bağlamasını önlemek için üzerine bir parça margarin bırakın ve yağlı kağıt ile örtün.

Kahvenizi ağzı iyi kapanan bir kutuya koyduktan sonra buzlukta bekletin. Uzun süre bayatlamadan kalacaktır.

Kesik limonların beklerken kurumaması için, limonu kesik yüzeyi alta gelecek şekilde bir tabağa koyun ve üstüne bir bardak kapatın. Limonun kesik yüzeyine dökeceğiniz bir miktar tuz da kurumasını geciktirecektir.

Peynirlerinizin tazeliğini koruması için, hava almayacak şekilde şeffaf folyoya sarın.

Şeker kavanozunun altına kurutma kağıdı koyarsanız, şekerin nemlenmesini önlemiş olursunuz.

Yazın kuruttuğunuz sebzeleri, içine gazete kağıdı koyduğunuz teneke kutularda saklayın. Bu şekilde rutubet almalarını önlemiş olursunuz..

Tuzu naylon poşetinden çıkartıp, koyu renkli cam kavanozda serin bir ortamda saklayın.
Tuz alırken iyotlu olmasına dikkat edin. İyot, ısı ve ışıktan hemen etkilendiği için, tuzu
yemek piştikten sonra ilave edin.

Teneke içinde olan konserveleri açtıktan sonra mutlaka başka kap içine alınız. Çünkü bir
kere açılan tenekenin özellikle ağız kısmı bakteri üremesi için elverişli bir ortamdır.

Yumurtanın Sırları

Genellikle pasta ve börek yaparken yumurtanın sarısını ayrı kullanmanız gerekir. Yumurtayı altında kap olan ve dar ağızlı bir huninin içine kırarsanız, akı hemen akar, sarısı hununin içinde kalır.
Yumurta akını çırptığınız zaman çırpılan kap yağdan arınmış olmalı ve az miktarda tuz eklenmeli ki yumurta beyazı iyi kabarsın.

Yumurta haşlarken suyun ve yumurtanın üstüne serptiğiniz bir tutam tuz, yumurtaların çatlamamasını sağlayacaktır.



Bakliyat pişirirken dikkat edilecek noktalar

Zaman zaman bakliyatın sindiriminin zor olduğu, gaz yaparak mideye rahatsızlık verdiği söylenmektedir. Ancak, uygun koşullar altında pişirildiğinde ve üretildiği yıl içinde tüketildiğinde böyle bir sorunla karşılaşılmaz.  İşte bakliyat pişirirken dikkat edilecek noktalar…

Pirinç ve bakliyat çeşitlerinde farklı ürün yılına ait ürünlerin pişirme süresi de farklıdır. Örneğin, içinde bulunduğunuz yılın ürününün pişirme süresi  bir önceki yılın ürününe göre daha kısa sürer. Bu nedenle farklı ürün yılına ait ürünlerin aynı anda pişirilmemesi gerekir.

Eski ve yeni, küçük ve büyük boydaki ürünler aynı anda pişirildiğinde iyi sonuç alınmaz. Tüm ürünlerin aynı zamanda pişmesi için ürünlerin aynı yıla ve iriliklerinin homojen yapıda olması gerekir.

Zaman zaman bakliyatın sindiriminin zor olduğu, gaz yaparak mideye rahatsızlık verdiği söylenir. Ancak uygun koşullar altında pişirildiğinde ve üretildiği yıl içinde tüketildiğinde böyle bir sorunla karşılaşılmaz. Baklagillerin gaz yapmasının önüne ıslatmayla geçilebilir.

Nohut, fasulye yazın bir gece, kışın birgün, mercimek ise 1-2 saat pişirilmeden önce ıslatılır.

Bakliyatı haşlarken tencereye bir tutam karbonat atmanız bakliyatın kolay pişmesini sağlayacaktır. Haşlama suyunda oluşan köpükler alındığında gaz yapması önlenebilir.
Kuru fasulye ve nohudu dağılmadan pişirmek için tuz ve salça yarı piştikten sonra konulursa iyi netice alınır ve daha lezzetli olur. Haşlama suyu soğuduktan sonra bu suyla bitkilerinizi sulayabilirsiniz.

Başa Dön



MUTFAK SÖZLÜĞÜ

Alaca soymak : Kabuklu meyve veya sebzelerde kabuğun birer parmak arayla uzunlamasına soyulmasına denir.

Aperatif : Yemekten önce iştah açıcı olarak alınan içki veya yiyeceklerdir.

Aroma : Meyvelerdeki hoş kokuya denir. Tatlı ve pastalarda güzel koku vermek amacıyla portakal, limon kabuğu rendesi veya vanilya kullanılır.

Bağlamak : Çorba ve yahni gibi sulu yiyecekleri koyulaştırmaya denir. Günümüzde daha çok nişasta ve krema en iyi iki bağlayıcı olarak kabul edilir.

Barsama : Güzel kokulu, yaprakları yemeklere konan nane ve yaban kekiğinin ortak adı.

Benmari : Bir tencere yarıya kadar sıcak su ile doldurularak ağır ateş üzerine oturtulur. Bu tencerenin içine daha küçük bir kap tabanı ve kenarları sıcak su ile temas edecek şekilde yerleştirilir. Yiyecekler bu ikinci kabın içine konularak pişirilir.

Boca Etmek : Bir kerede hepsini dökmek.

Buket Garni : Birbirine bağlanmış defne yaprağı, maydonoz, kekik.
 

Çentmek : Sebze yada meyvaları bıçakla dikine her yönde kesikler yaparak minik minik doğramak.

Çeşni : Yemeklerde farklı tatlar elde etmek için kullanılan çeşitli baharatlara denir.

Demlemek : Pişen yiyecekleri ateşten indirerek kapaklarını kapalı tutup kendi buharlarında dinlemeye bırakılması.

Fiske : Baş parmağıyla işaret parmağı arasında kalan miktardır.

Flambe : İkram sırasında hazırlanıp sunulan alevli yemek veya tatlılara verilen addır.

Fondan : Şekerleme haline gelmiş beyaz krema.

Füme : Kurutarak saklama yöntemlerinden biri. Et, balık gibi gıdaların ateş dumanında kurutulması.

Gato : Pastaların pandispanyasına verilen addır.

Göz göz olmak : Muhallebi, pilav gibi yemeklerin suyunu çektikten sonra üzerinde oluşan küçük oyuklara denir.

Gratine Etmek : Genellikle gratine edilecek yemeğin üzerindeki sosa rendelenmiş peynir serpilerek fırın ızgarasında kızartılması işlemidir.

Harç : Kullanılan Gereçlerin doğranarak karıştırılması.

Islatmak : Zor pişen kuru baklagillerin pişirme sürelerini kısaltmak için önceden su içinde bekletilmesi.

Jelatin : Toz yada tabaka halinde satılan bir kıvam verici.

Karanfilli Soğan :Kabukları soyulmuş soğana 2-3 diş karanfil saplanarak bazı yemeklerin haşlaması sırasında kullanılır.

Kef : Kaynatılan yemeğin üzerinde istenmeyen kısımların oluşturduğu köpük.

Konkase Domates : Kaynayan suya atılan domatesler kabukları çatlamaya başlayınca çıkarılır, soğuk suya atılır böylece kolayca kabukları soyulur. Domatesler ikiye kesilip çekirdekleri çıkarılır ve tavla zarı büyüklüğünde doğranır.

Közlemek : Izgara veya kömür ateşinde sebzelerin kabuklarıyla pişirilmesi.

Krim : Taze, dinlenmiş sütün üzerinde biriken yağlı kısım.

Kuzu Gömleği : Kuzunun karın kısmındaki iç organlarını göğüs kafesindeki organlardan ayıran zar kısmı.

Labne : Hiç tuzu olmayan yumuşak krem peynir. Daha çok tatlılarda ve pastacılıkta kullanılır.

Lapa : Taneli gıdaların genellikle pirinç suyuyla kaynatılarak bulamaç haline getirilmiş şekli.

Marinat : Et yemeklerine lezzet katmak veya yumuşamalarını sağlamak için taze ot ve baharatlardan hazırlanan sıvılar.

Meyane (Beyaz): Eşit miktarlada un ve yağ kullanılarak hazırlanır. Yağ eridikten sonra unu ilave edip tahta bir kaşıkla karıştırarak ağır ateşte pişirilir.

Meyane (Kahverengi) : Bu meyane de aynı biçimde yapılır. Ancak daha uzun süre pişirilerek meyanenin açık kahverengi bir renk alması sağlanır.

Nektarin : Şeftali ağıcına erik aşılanarak elde edilen şeftali tadında tüysüz meyve.

Özemek : Birkaç şeyi birbirine karıştırıp iyice çırparak yoğunlaşmasını sağlamak.

Pastörize : Besinlerin özel cihazlarda 65 derece kadar ısıtılarak birdenbire soğutulmasıyla, içindeki mikropların öldürülmesi işlemi.

Pembeleştirmek : Yağda kavurarak rengin dönmesini sağlamak.

Plaki : Bol sarımsak, soğan, domates ve zeytinyağı ile pişirilen yemek türü.

Poşe Etmek : Yiyeceğin kaynama noktasının altındaki sıcaklıkta pişirilmesidir. Kullanılacak sıvı bir taşım kaynadıktan sonra altı kısılarak kaynaması durdurulur.

Silkme : Çeşitli sebzeler ve etle pişirilen bir tür sıcak yemek.

Soğan (Piyaz) :
Kabukları soyulan soğan ikiye kesilir. Kesilmiş yüzü altta kalacak şekilde kesme tahtasına konur. Birbirine paralel çok ince dilimler halinde kesilir..

Sote Etmek : Eşit parçalara ayrılmış sebze veya etin sürekli karıştırılarak kahverengileşinceye kadar pişirilmeleri.

Tavuk Ütüleme : Tavuğun tüylü kısımlarının aleve tutularak tüylerinin yakılarak yok edilmesi.

Terbiye Etmek : Hazırlanan karışımda bir süre bekletilerek yumuşaklık ve lezzet kazandırmak; veya yemeklerin suyuna un, yumurta, limon gibi Gereçleri ekleyerek koyulaşmasını sağlamak.

Tuzlama : Yiyeceklerin bir süre bozulmadan saklanmasına yarayan yöntem ve bu yolla hazırlanan yiyecek.

Yedirmek : Bir sıvının kendisinden daha yoğun kıvamda olan bir maddeye eklenerek karışımının sağlanması.


Başa Dön



SAĞLIK ÖNERİLERİ

Et Ürünlerine Dikkat
Etlerin gereğinden fazla pişirilmesi önemli besin değerlerinin kaybına sebep olur. Etin pişirilmesi sırasında nemini kaybetmemiş olması gerekir. Bunun için etin fırında pişmesine yakın üzerine ısıtılmış yağlı kağıt yada alüminyum folyo ile kapatırsanız nem oranını kontrol edebilirsiniz.

Eğer eti mangalda pişirecekseniz odun kömürü iyice yanmalı ve köz haline gelmeli. Daha sonra kömürün üzerine ince tabaka halinde kül örtünüz. Izgara demirini iyice yağlayınız.
Etleri kömürün harereti biraz geçtikten sonra ızgaraya koyunuz. Sık sık çevirerek etin suyunun içinde kalmasını sağlayınız.

Etleri dondururken mutlaka ufak miktar halinde ve kesinlikle hava almayacak şekilde sarıp dondurunuz. Donmuş bir eti çözüp tekrar dondurmayınız. Eğer dondurucunuz kuvvetli değil ise dondurma yöntemine başvurmayınız. Çünkü etin yavaş donması, etin çözülme esnasında besin değerlerinin kaybolmasına sebebiyet verir. Kırmızı etlerin derin dondurucudaki ömrü daha uzundur. Fakat balık ve tavuk etlerinin ömrü daha kısadır. Dondurulmuş ürünü varsa mikrodalga fırında, yok ise ocak veya normal fırında çözünüz ve kısa zamanda pişiriniz.

Et satın alınırken etin kararmamış, dokusunun gevşememiş olmasına dikkat edin. Yağı sararmış olan et hayvanın yaşlı olduğunu gösterir ve daha uzun pişme süresi ister. En önemlisi damgalı, ambalajlı ve güvenilir satıcıdan aldığınıza emin olun.

Balık alırken; parmakla bastığınızda iz kalmıyor, kaslar hemen düzeliyorsa, gözleri parlak ve lekesiz, solungaç kısımları kırmızı ise, balık tazedir. Bayat balık ayrıca, kokusuyla kendini ele verir.
Tavuğun kalitesi gögüs etini dolgun ve sıkı olmasından anlaşılır. Tavuk tazeyse göğüs kemiğinin ucu esnek olur. Tavuğun derisinde oluşan mavi lekeler bozulma işaretidir.

Yiyeceklerdeki Protein ve Vitamin
Protein bakımından en zengin besinlerden biri yumurtadır. Yumurta ayrıca iyi bir demir kaynağıdır. Yumurtanın taze olup olmadığını anlamak için, su dolu bir kabın içine koyun. Eğer dipte kalıyorsa tazedir.
Yumurta haşladınız; sarsının yüzeyi gri-yeşil bir renk aldı. Bu durum, yumurtanın demirinin kullanılmaz hale geldiğini gösterir. Bunu yumurtanın haşlama süresini kısaltarak önleyebilirsiniz.
Yumurtanın çayla birlikte tüketilmesi de demirin vücutta kullanılmasını engeller. Yumurtanın demirinden tam olarak faydalanmak istiyorsanız, C vitamini bakımından zengin gıdalarla birlikte tüketin. (portakal suyu gibi)

Kurubaklagillerin protein değeri yüksektir. Eti az yediğiniz dönemlerde, kurubaklagilleri tahıllarla tüketmeniz, vücudunuzun protein ihtiyacının karşılanmasına büyük katkı sağlar. Kurubaklagiller kolay pişmeleri için önceden haşlanır ve haşlama suyu dökülür. Bu işlem kurubaklagillerdeki B vitaminlerinin suyla beraber atılması demektir. Oysa bakliyatın bir gece önceden ıslatılması da pişirme süresini kısaltır ve haşlama gibi vitamin kaybına neden olmaz

Mutfağınızda su ürünlerinden sık sık yararlanmanız, daha sağlıklı beslenmenizi sağlar. Çünkü su ürünleri, protein A,K ve B vitaminleriyle, iyot, fosfor, çinko gibi mineraller açısından oldukça zengindir.

Süt Ürünlerinin sırları
Temel gıdalarımızdan biri de süttür. Süt; kalsiyum, fosfor, demir gibi mineraller,
protein ve B2 vitamini açısından zengin bir gıdadır. Ancak süt, uzun süre güneş ışığına
maruz kalırsa, içindeki B2 vitamini kullanılmaz hale gelir. İşte bu yüzden süt satın
alırken, serin ve ışık almayan bir yerde muhafaza edilip edilmediğine dikkat edilmelidir.

Süt, mikroorganizmaların üremesi açısından elverişli bir ortamdır. Bu nedenle,
pastörize edilmeden satılan sütlerin kaynatılması gerekir. Ancak kaynama süresi 5
dakikayı geçmemelidir, aksi halde protein kaybı olur.
Yoğurdun suyu birkaç gün içinde kendiliğinden ayrılır. Başta B2 olmak üzere içindeki
vitaminler suyuna geçtiğinden, yerken yoğurdu mutlaka suyuyla karıştırmalısınız.

Sebzeleri Tüketirken
Salatanın limonunu yemeden hemen önce koymak gerekir. Çünkü bekletildiği taktirde,
limonun içindeki asitler, sebzelerin içindeki vitaminleri kullanılmaz hale getirir.
Sebzelerin besin değeri, pişirme süresine göre az veya çok kayba uğrar. Kaybı en aza indirmek için sebzeleri olabildiğince az suda ve kısa süreli pişirin. Tuzu en sonunda
ilave ediniz. Suyunu çorba için kullanabilirsiniz.

Sağlıklı bir beslenmede günlük enerji ihtiyacının %30'unun yağlardan karşılanması gerekir. Bu oranın da kendi içinde %10 doymuş, %10 tekli doymuş, %10 çoklu doymuş yağlar şeklinde bir dağılıma sahip olması önerilmektedir.

Kurutulmuş meyveler, demir bakımından zengindir. Kansızlıga karşı kurutulmuş meyvelerden yararlanabilirsiniz.

Patatesin ışık almayan bir ortamda saklanması, daha uzun süre dayanmasını sağlar. Patates alırken zedelenmemiş olmasına dikkat edin. Üzerinde yeşillik ve morluk bulunan patatesler toksin içerdiğinden alınmamalıdır.

A,E ve D vitaminleri, yağda eriyen yani yağla birlikte alınmadığında vücuda yararlı olabilen vitaminlerdir. Bu nedenle rejim yapıyor olsanız bile, bu vitaminleri içeren besinleri yağlı tüketmelisiniz. Yani salatanın üzerine bir tatlı kaşığı kadar yağ mutlaka koymalısınız.

Sebzelerin hazırlama süresinde vitamin ve mineral kaybına uğramamaları için, kesildikten sonra, zaman kaybedilmeden pişirilmesi gerekir. Bunun için önceden hazırlayıp bekletmekten kaçının.


Başa Dön