Misafir birce Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2005 Üzeyir Lokman ÇAYCI 1949 yılında Türkiye'nin yeşilliği ile meşhur Bor ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini aynı ilçede tamamladı. Sonra, üniversite giriş sınavı yanında ikinci bir sınav daha kazanarak Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksek Okulu'na girdi. Bu okuldan 1975 yılında iç mimar ve endüstri tasarımcısı olarak mezun oldu. Yaptığı özgün çalışmalar bilenlerin dikkatini çekmekte gecikmemiş sergi, dergi ve mecmualarda kabul görmüştür. Mezuniyetinden sonra Koç Holding Demir Döküm Fabrikaları Araştırma-Geliştirme bölümünde çalıştı. Asteğmen olarak yaptığı askerlik hizmeti süresince, arkadaşları ile birlikte, çeşitli tarihi eserlerin (heykel, rölyef, vs) kurtarılmasına ve daha sonra da Beşiktaş Deniz Müzesinde sergilenmesine katkıda bulundu. 14 yaşından itibaren yazdığı şiir ve hikâyeler çeşitli gazete ve dergiler kendisine büyük ilgi gösterdi. Basın, dergi ve antolojiler onun içtenlik dolu kreasyonlarına kucak açtı. Tanınmış çağdaş Türk şairi Ümit Yaşar OĞUZCAN'dan gördüğü yakın ilgi onu önemli platformlara taşıdı. İstanbul Beyoğlu'nda emektar şairlerin de üyesi olduğu Esir Kulüp'ün müzikli şiir gecelerinde şiirlerini yıllarca okudu ve takdir gördü. YER ALDIĞI YAYINLAR 00.00.1975 AKŞAMLARIN DURAĞI (Turquie) 17.08.1976 KELEBEK GAZETESİ - (Turquie) 02.06.1978 YENİ BOR GAZETESİ - (Turquie) 31.07.1978 AKSARAY ULUIRMAK GAZETESI - (Turquie) 04.01.1978 MERSIN SAVAS GAZETESİ - (Turquie) 00.07.1989 NİĞDE HASRET GAZETESİ - (Turquie) 00.03.1999 PARIS PAPAGAN GAZETESİ - (France) 30.06. 1996 TGRT (TV) (Turquie) 09.05. 1999 TÜRKİYE?NİN SESİ RADYOSU (Turquie) 15.11. 1999 RADIO VEXIN VAL DE SEINE (France) 17.06.1999 POLITIS (France) 00.03. 1999 LES AMIS DE THALIE (France) 00.09. 2000 DIÉRÈSE (France) 00.00. 2000 LA POÉSIE CONTEMPORAINE - Anthologie (France) 00.12. 2000 ENCRES VAGABONDES (France) ÇÖPÇÜ KARDEŞ Çöpçü kardeş, Sokaklara düşen Umutları süpürme... Bilirsin, Gözyaşlarıyla kirlenmez Caddeler... Çoğu zaman Acılar İçlerinde kalır İnsanların... Onların Evlerinden çıkmayan Duygularını Sen bilemezsin... Yıllardır Boşalttığın Çöp kutuları Şahittir duygularına... Seni üzmesin Sadece midelerini Düşünenler... Çöpçü kardeş, Sakın yanlış anlama Sözlerimi... Amacım, Seni küçük görmek değil... Hiç farkım yok Benim de senden... Çöpçü kardeş, Sokaklara düşen Umutları süpürme... Bilirsin, Gözyaşlarıyla kirlenmez Caddeler ... Üzeyir Lokman ÇAYCI Paris - 10.05.1999 DEĞİŞİM Onların sararmış sarkıtlarını kırmadan dokunmadan uçlarındaki kin damlalarına ellerinle çeke çeke kurumuş duygularını bulaştırmadan başkalarına girebilirsen içlerine o zaman sen değişeceksin . Onların düşürmeden varlıklarını ayak altlarına bayır aşağı kaydırmadan özlerini dimdik tutarak bakışlarınla girebilirsen içlerine o zaman sen değişeceksin . Onların hırslarındaki karışıklıkları dağıtarak sererek önlerine utandırıcı kimliklerini geçmişlerinde gezinmeden ve belirsizliklerinde ezilmeden girebilirsen içlerine o zaman sen değişeceksin . Zamanın üstünde senin duyguların. hiç endişelenme belirsizse yarın. kirlenmiş manzaralar karşısında « kendilerini görsünler » diye silkele yansımalarını üzerlerine . Onların girebilirsen içlerine o zaman sen değişeceksin ... Üzeyir Lokman ÇAYCI Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2005 DOKUNMAYIN DA BÜYÜSÜN ÇİÇEKLER Sarılsınlar Zamanın ince tellerine, Tanısınlar derinliklerini Yaşamanın... Ulaşsınlar Şiirsel görüntülere. Zaten Gürültüler, Toz yığınları Tedirgin ediyor onları... Sadece bu da değil Kuşkuları... Karşı koyamıyorlar Saldırgan böceklere. Titreşimlerinde Özlülükleri ; Kıpırdayışlarında Erdemlikleri gizli onların. İpuçları sezgilerinde Dostluklarının... Yerlerinde Güzel ve anlamlı onlar... Oyuncakları değil Tutkuların. Dokunmayın da Büyüsün çiçekler ... Üzeyir Lokman ÇAYCI Paris, 08.03.2000 ÖĞRETMENİM Eserin senin Duyarsızlığın ucundaki Yaşlı çocuklar.. Tutunmuşlar bencilliğin Çıkıntılarından İne ine aşağılara, Bir nesil tükeniyor.. Kırpıldıkça kenarlarından İsyan üreten görüntüler Üstü örtülü bir tezgah altında Ejderhalar üretiyor pireler Eylül onların gözlerinin içinde Kinle oluşmuş bir yığınak Fırsatçıların odağı Sevgiyi imha eden bir sığınak Ve .. Umut bağladıkları Arkası uçurum olan Bir dayanak .. Öğretmenim Kurumadan Değerlerin kaynağı, Yaklaş kılcal damarlarına Gençliğin.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2005 Yaklaş Sönmüş bir duyarlığı Zaman savurmadan .. Biliyorum Yakanda iki el var.. Özgür değilsin iç dünyanda, Acılarla önüne düşerken yarın.. Sağında olaylar, Solunda seni hırpalayan sırlar, Endişelerin kaynağı Senin içinde büyüyen Yarınlar.. Eserlerin Sadece seni değil, Kendilerini de göremiyorlar Öğretmenim !… Üzeyir ÇAYCI Paris - 30. 04. 2001 GÜNAYDIN DEMEK GEÇMEZ AKILLARINDAN Dostluğun Temel kuralları Erirse eğer, İhtiraslar baskın gelir Göremezsiniz insanlığı... Irkçılık şablon olur İlişkilere. Pörsür beraberlikler... Günaydın demek Geçmez akıllarından... Kapılar kapanır Şeffaflık kaybolur Pusulalarında... Görülür Bütün profillerinden Kabalıklar... Çıkarcılık Ön plana çıkar... Uzaklarda kalır Dostlukları... Ve arkadaşlık türküleri... Günaydın demek Geçmez akıllarından ... Üzeyir Lokman ÇAYCI Magnanville - 18.05.2000 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2005 Geceyarisi Cocuklari İçlerinde suskun bir savaş anısı Dizlerinde yorgunluk Güneşin önünde diz çöküyorlar Gece yarısı çocukları… Gözlerine tıkanan Binlerce ağrıdan Birisi bu… Ay ışığına susamışçasına Gökyüzüne benzeyen Bir damla gibi Karanlıkta yürüyorlar Gece yarısı çocukları… Düşünceli insanlara sığmaz Gecenin inişi Bilmem kaçıncı yıl sonra Görüyorum onları Yine ağlıyorlar Gece yarısı çocukları… 25 Aralık 2000 Üzeyir Lokman Çaycı El Ele Gül verelim eşe dosta Bırakalım bencilliği Sarılalım birbirimize Kardeş olalım… El ele Yürüyelim arkadaşlar… Birbirimizle kaynaşalım Husumetle değil, Dostlukla yarışalım… Bırakalım kırgınlığı El ele Yürüyelim arkadaşlar… Sevgiyle aşılır Ülkeler, denizler, dağlar… Sınırlar açılır Engeller kalkar… El ele Yürüyelim arkadaşlar… PARIS – 2000 Üzeyir Lokman Çaycı Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 11 Aralık , 2005 ÇAĞDAŞLAŞMA YOLUNDA Bir ses akisleniyor içimizde : Çağdaşlaşma yolunda anlayarak ve hissederek Mustafa Kemal’i… Bizi geleceğe taşıyarak ince ve uzun bir yolda Barış çizgisinde… Her adımda bir meşaleyle duygulandıran bir ses… Yaşadığımız, Uğrunda can verdiğimiz O’nunla dopdolu bir barış ülkesi… Bugün yine güneş yerine Mustafa Kemal doğuyor… Cumhuriyet ; Bahçemizin narin bir çiçeği Geçmişimizle Yurdumuzu yaşatan hepimizin geleceği Düşlerimizin süsü… Seksen yıl öncesinden Aydınlıklar saçarak gelen bir ses... Bugün yine güneş yerine Mustafa Kemal doğuyor… Çevremizde uzun namlulu korkular varken bile İhanet çemberlerini kıra kıra Düşüyor her yere O’nun gölgesi… Seksen yıl sonra O’nunla hür, O’nunla aydınlık İçinde yaşadığımız Özgürlükler beldesi... Bugün yine güneş yerine Mustafa Kemal doğuyor… Üzeyir Lokman ÇAYCI 29.10.2005 Hazır mısınız Çocuklar Bugün aranızdan bir kişiyi seçeceğim. Çizgiler arasına sıkışmış, üzerine gölge düşmüş bir çocuk… Bize evinden acılar taşıyan bir papatya… Grileşen bir mavi ortasında sessiz, kalabalığın içinde kimsesiz bir gonca! Yüreğiyle ışıklar saçan, sırlarla dolu bir can… Güneş suyun içerisinde akıp giderken onun önüne boşluğun fenerleri düşüyor birer birer … Söyleyin bir derdiniz varsa? Gece ile karışan , al renklerle çerçevelenen, siyah noktalarla dolu bir hayatın parçası iseniz onunla birlikte çıkın ortaya. Biliyorum korumalarınız korunmuyor. İnsan kimlikleri eriyen, yollarınızdaki buzlardan rehberlere rağmen, nereye gideceğinizi belirleyebildiniz mi? Hazır mısınız çocuklar? Bugün aranızdan bir kişiyi seçeceğim. Çizgiler arasına sıkışmış, üzerine gölge düşmüş bir çocuk… Üzeyir Lokman ÇAYCI Paris - 20.12.2003 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2005 RESİMLE DOSTLUK Bir arkadaş Bir dost, Bir komşu resmi yap, Baş köşeye oturt onları. Zarar, kâr hesabı yapma Çıkar, ihtiras, ihanet gibi Kelimeleri Aklının ucundan bile geçirme... Boya, süsle, Evinin en güzel yerine as... Bunlar varken Korkusuz Endişesiz uyu... Cıvıl cıvıl renklerle Samimi çizgilerle Dostluğun, Göreceksin ki Seni hüsrana uğratmayacak... Üzeyir Lokman ÇAYCI Paris - 03.03.1999 SEN SUÇLU DEĞİLSİN ARKADAŞ Sen suçlu değilsin arkadaş Seni o karanlığa sürükleyen Akşamlar suçlu… Üzülme Yitik günlerin acıları Çabuk geçer. Gözlerin nasıl olsa Sevmeyi öğrendi Unutmayı da öğren Bütün acıları... Seni meyhanelere düşüren O gözleri unut Hızı kesilen bakışlarının Suçluluğuna inanma Çünkü sen suçlu değilsin arkadaş Seni gölgeleyen umutlar suçlu. O donuk gözlerindeki Unutulmuş şiirleri Anlamasalar ne çıkar ?… Sen bilinmeyen ötelerde yalnızsın Gözlerin de yapayalnız… Sen suçlu değilsin arkadaş… Üzeyir Lokman ÇAYCI Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 16 Aralık , 2005 Gelin görün ne haldeyiz Kimimiz aşk için, kimimiz para için Sonu belli olmayan yollara düştük Anlatması oldukça zor Gelin görün ne haldeyiz?... Acılarla gurbeti yazdık; hasret ile gurbeti içtik Çoğumuz uzaklarda kaldık, kendimizden geçtik Duyurması oldukça zor Gelin görün ne haldeyiz?... Çocuklarımız sefil, ailelerimiz hasta Anamız... babamız bizim için yasta Söylemesi oldukça zor Gelin görün ne haldeyiz?... Dertsiz idik dertlendik, acılara katlandık Hasret ile adlandık, özlem ile haklandık Dayanması oldukça zor Gelin görün ne haldeyiz?... Genç idik yaşlandık, dinç idik sallandık Baskılarla horlandık, tuzaklarla pullandık Aşılması oldukça zor Gelin görün ne haldeyiz?... Üzeyir Lokman ÇAYCI Paris – 02.12.2004 AĞZINA KADAR DOLU BİR DÜNYA Yükü sırtında geçmişin Büklüm büklüm Yollarını aşarak Ben nereden nereye gelmişim?... Karla örtülü bekleyişler Dantel gibi işlenirken Şiir bağında Nedense ben Acılara gülmüşüm!... Merak ettiğim şeyler Döndükçe etrafımda Zamanında ben Aşk tarlalarına Şiir ekmişim... Akreplere, Yılanlara rağmen Susamışım çok kere İnsanca yaşamaya... Bizim için örülen Duvarları aşmaya... Çok etkiledi beni Düzenbazlıklar... Her defasında Düşünce körlüğünü Renk körlüğünden Daha çekilmez görmüşüm... Yükü sırtında geçmişin Büklüm büklüm Yollarını aşarak Ben nereden nereye gelmişim?... Üzeyir Lokman ÇAYCI Istanbul – 05.04.2000 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 17 Aralık , 2005 INSANLIK Ilker özlemlerle Cikar kavgasi birlesti mi Dostluktan eser kalmaz Kardesim... Insanin kendi seviyesindedir Bütün kötü davranislar Iyinin gerisindedir Cirkine tirmanislar.. Islerini bencillikle yürüten Dost bulamaz Kardesim... Cevrede hersey gözlem altinda Bozulan aletler degil, Insanin kendisidir Zaman dostlukla Yarisma zamani... Kötülükler unutulmaz Kardesim... Aglama degil, Bagzi yaratiklar Ki dönüpte aglayasin... Insani pesinden sürükleyen Ihtiraslar Inek degilki baglayasin! Rehberi kör olan Hedefine ulasamaz Kardesim... Üzeyir Lokman CAYCI Paris 22.08.1999 Evgi Basimizda Bir Tac... Her Insan Ona Muhtac... Koparmayin Cicekleri Dallarindan Onlar da Ilgiye Muhtac.. Üzeyir Lokman CAYCI Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2005 ZAMBAKLARIN AÇTIĞI YERDE Zambakların açtığı yerde Böcekler de var? Zaman gelir Hafıza içinde Kaybolur sırlar? Dünya hâli bu, Kimi ölür, Kimi doğar? Zambakların açtığı yerde Böcekler de var? Derinliklerde kalır Birçok şey? Görülmez belki kusurlar. Çoğu zaman Keşfedemezler gerçeği Yazarlar, çizerler, Okurlar... Zambakların açtığı yerde Böcekler de var? Dünya hâli bu, Kimi ölür, Kimi doğar? Üzeyir Lokman ÇAYCI Paris ? 09.05.1999 DAHA MAVIYI TANIYAMADIN EVLADIM Daha maviyi taniyamadin Evladim… Tanisaydin eger Gökyüzüne leke sürmez Denizi kirletmezdin… Dahasi… dahasi… Körpe körpe kuslari Kanatlarindan vurup Düsürmezdin. Daha maviyi taniyamadin Evladim… Tanisaydin eger Gökyüzüne uzanan elleri görür, Isigi söndürmezdin... Daha maviyi taniyamadin Evladim… Üzeyir Lokman ÇAYCI Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 7 Nisan , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 7 Nisan , 2006 GÜNDÜZ GECEDEN BAŞLAR Timsahların oynaştığı yerlerdeTavus kuşları da yaşar... Gelincikler serpilirYollara... Güneş düşlerimizde Doğar... Durmaz Yıldızların Şiirsel yansımaları... Yığınlaşan sevinçler İçimize sığar… Seviyesinde ilişkilerin Sıcaklığı yayılır…Kırgınlıklar Ve iç kapanıklıklar Yer bulmaz Yaşantımızda… Ülkeleri aşar Elmas gibi işlenen Dostluklar...Soluk alır güzellikler Değer kazanır çağ...Anlaşılmazlığı konuşulmaz Varsayımların...Düğümlenmez Hukuk içinde hukuk Aşılır ayrıntısı farklılıkların...Koşarız Düşüncelerimizle Kuşkuları aşarak...Biliriz... Zevklidir Böylesine yaşamak... Üzeyir Lokman ÇAYCI KAPAR KAPILARINI DOSTLARINA İnsan nereye girerse girsin Hangi çıkmazlarda Kalırsa kalsın Güneşin ışığından kaçamaz… Yağmur, rüzgâr etkiler Üşür soğuk havalarda… Nufus cüzdanı üzerindeki Vesikalık resmi gibi, Farklılaşır bazı halleri... Kendi içindekilerle yorumlar Dışındakilerini Sevmediklerini beğenmez Beğendiklerini sevemez Kapar kapılarını dostlarına... Davranışları Ve konuştukları farklılaşır Zaman zaman... Filmin « son » yazmasından Öncesinde kalır düşüncesi Yarı uykulu gezer Gezerken unutur gerçekleri Kapar kapılarını dostlarına... Üzeyir Lokman ÇAYCI Magnanville – Mart 1999 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir birce Gönderi tarihi: 19 Nisan , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Nisan , 2007 SANA "BİR GECEDE KAL" DEMEM Canın sıkıldı mı Git Seine Nehri’nin kenarına Kuğularla dost ol Parçala bir ekmeği Onlara at ! Kimin gönderdiğine aldırma İçindeki mektuplarla Kuzeye doğru dans ederek Akıntıya kapılan Şişelere bak… Hiç bir zaman Kendini başkalarının yerine koyma Sakın bir başkası gibi de olma Kendi kişiliğinde kal... Gelişsin içindeki sanat Sana "bir gecede kal" demem. Bir toplumun sayfasında Bir sayfanın aynasında Bir aynanın ortasında Varlığını Bir gül gibi dayat Sana "bir gecede kal" demem. Görmemezlikten gel Yanıbaşından geçen Soğuk rüzgârları Güneşi iç Çıkar içinden hüzünleri Acıları birer birer yak… Sana "bir gecede kal" demem Duyduklarına asla inanma Gördüklerini birer birer tart Öğrendiklerini tekrar gözden geçir Duygularını Sadece sevdiklerine anlat... Sana "bir gecede kal" demem. Brüksel, 05.11.2005 Üzeyir Lokman Caycı Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.