Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2007 Şimdi fikrin değişmesi ve tutumun değişmeside farklı şeylerdir aslında. Zira bir insanın bir düşünceye bir olguya karşı var olan fikirlerinin değişmesiyle kimin arabasına binerse onun şarkısını söylemesi farklıdır. Normalde bir insan diyelimki saflaşma taraflaşma eğiliminde bunu nasıl yapar? Fikri hangi yöndeyse o tarafta olur. Yani kriter aldığı fikirleridir. İkinci bir insan tipi vardır onun içinde tek kriter saflaşma taraflaşmadır. Yani hangi taraftaysa o tarafın fikirlerini savunur. Birinci tipte örneklediğimiz insan tutarlıdır. Düşünceleriyle mantığıyla hareket eder. İkinci tipteki insan içinse aslolan birileriyle aynı şeyi söyleme yada baskın söylemin taraftarı parçası olma egosudur. Bu tür insanlarınkine fikir değişimi yada gelişimi diyemeyiz. Çünkü bu sadece bir şeyleri savunuyor olma konumunda olmak ve bir şeylerin parçası olmak egosu için fikirleri düşünceleri kullanmaktır. Bu tür insanlara her düşünce grubunda rastalanır. Bir insanın şiddetle savunduğu bir şeye birden bire şiddetle saldırması için "aa fikrim değişti" savunması anlamsızdır. Zira böyle bir şey mümkün değildir. Yani şöyle örnek vereyim. AKP nin ateşli bir karşıtıyken, herkesten fazla AKP yi itham ederken. Birden bire herkesten fazla AKP taraftarı olmayı düşünsel bağlamda açıklayamayız. Zira düşünce değişimi soğuma, ilgisizlik gibi aşamalardan geçer. Zaten fikirleri değişen insanlarda önce kendileriyle hesaplaşırlar. Kendi söylemlerini düşüncelerini gözden geçirirler. Dün bir şeyi herkesten fazla dile getirip. Ertesi gün aynı şeyi dile getirenlere saldırmak. Düşünce değişimi, gelişim vs gibi konularla alakasız. Dediğim gibi sadece "kimin arabasına binerse onun türküsünü herkesten daha fazla yüksek sesle okumak" tan ibarettir. bu tür insanlar için fikir tali bir konudur. Aslolan bir şeyleri savunuyor olmak bir şeylere saldırıyor olmaktır. Savunup saldırdıkları düşünceler veya fikirler kolayca değişir modaya göre. Hani bazı spor yazarları vardır ya tvlerde program falan yapan. Bir takıma bir maç önce herkesten fazla saldırır, o takım bir maçı kazanınca herkesten çok o takımı savunur. Onlarınki mantıklıdır işleri budur, bundan para kazanmaktadırlar, raiting kaygıları vardır. Fikriyatta ise o yazarların raiting kaygılarının yerini ego tatmini alır. Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir Marcus Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2007 Bazıları gibi paparazilik yapmadık.Fikirlere düşüncelere ve demokrasiye değer verdik.Nerden bilelim birinin ***** ****** hitap edeceğini.. Söylemler o kadar yumuşakki. Gel gelelim satır araları kişinin bütün kişiliğini ortaya koyma yeterli oluyor. Ne kadar **** ***** ne kadar çıkarcı ve ne kadar faydacı olduğu açıkça belli oluyor. *** ***** bu gibi insanlarda sıradan bir tavır...Ancak bu forumu takip edenler bunların riyakarlıklarını biliyorlar.msn ime gelen birçok mesajdan bu anlaşılabiliyor...İnsanlar birilerinden dürüst olmalarını oldukları gibi olmalarını bekliyor. Birilerinin yaptığı gibi hikayeden halkları savunmak yada imzana o şovmen sözleri yazmakla kimi kandırabilirsiniz..Allahı kulu bir kenara bıraktık.İnsanları din konusunda kandırmaktan kendi içinde bile hiç utanmadınmı? Hiç vicdanın sızlamadımı...Ben bu dini böyle fütursuzca kullandım diye... Bunları tanımak birincil görevimiz.Bunlar kıyıda köşede sessiz kalan tehlikeceilerdir. Ve kendilerini olduklarından başka gösterdikleri için daha büyük bir tehlikedirler.Aslıbir insan olarakçıkıp ben şuyum ben buyum diyemezler.Bunların yüzü perdelidir.Kaçak güreşirler.Kendi meclislerinde dindardırlar. Ancak foprumlarda ******.Biz bunların arasında fikrimizi anlatma derdine düşmüşüz.Hiç bir zaman kıvırmadım...Ben böyleyim böyleyim dedim.Bunu forumda anlattım.Birde şu ****** ne demeli,hem kara hem akım diyor.Kim takiyeci kim *** *****??? Kim dini kullanıyor ?? kim kutsal bir kardeş ülkenin değerlerini satılığa çıkarıyor...Görün bunları ve tanıyın...... Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir CYRANO Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2007 Dediğim gibi, ikinci tür örneğimizdeki insanlarda aslolan fikrin kendisi veya onun doğruları değil saflaşma taraflaşmadır. Sadece birileriyle aynı şeyi söylüyor olmak, birileri tarafından alkışlanma birileri tarafından sevilme güdüsü. Bu tür insanlar bir gün herkesten fazla şeriat karşıtı porfili çizip ertesi gün herkesden fazla şeriat karşıtlarına düşman olabilirler. Önemli olan kimin onlara sevimli davrandığıdır. Bir gün sabah akşam "eşi türbanlı cumhurbaşkanı olursa cumhuriyet tehlikeye girer" deyip iki gün sonra, sabah akşam bunu söyleyenlere saldırabilirler. Bir gün "12 eylül gerekliydi, kimse karşı çıkamaz 12eylül'e " diyip daha sonra başkalarını "12 eylülü savunmakla" suçlayabilirler. bir gün "bu ülkenin en önemli tehlikesi şeriattır" deyip ertesi gün bunu söyleyenlere saldırabilirler. bir gün herkesten fazla Atatürkçü kesilip, ertesi gün Atatürkçülüğü diktatörlük olarak tanımlayabilirler. iki gün önce "ben sapına kadar ulusalcı ve kemalistim" deyip iki gün sonra ulasılcılar ve kemalistleri darbecilikle suçlayabilirler. Seçimlerden önce "AKP , ABD nin güdümündeki bir partidir" deyip seçimden sonra AKP ci kesilebilirler. Bir gün sabah akşam "din bezirgan" larından şikayet edip ertesi gün kendileri başkalarını dinsizlikle suçlayarak tartışmaya çalışabilirler. ve ortak özellikleri tutarsızlıklarını, ikiyüzlülüklerini deşifre ettiğinizde sinirlenirler ve kendilerini savunmak için sadece karşısındakine saldırmaya çalışırlar. dün savunduklarına bugün küfreden birisi olarak, yıllardır aynı çizgiyi sürdüren, aynı tavrı gösteren insanlara "ikiyüzlü" diyerek saldırmaya çalışırlar. Forumumuzdada fikri, ideolojisi düşüncesi ne olursa olsun yıllardır bunu istikrarli bir şekilde savunan. Düşündüklerini ne şartta olursa olsun belirten tutarlı bilinçli arkadaşlarımız vardır. İster Atatürkçü olsunlar, ister komunist olsunlar, ister milli görüşçü olsunlar, ister AKP li olsunlar, ister milliyetçi olsunlar. Tutarlı ve dürüst tartışmacılar vardır. Savundukları ve düşündükleri bir yana, bunları taşıyabilme yetilerine sahiptirler. Ancak bazı insanlarda ise fikir ve tartışma değil "yaranmacı zihniyet" ağır basmaktadır. Savundukları fikirlerin veya karşı çıktıklarının rengini inandıkları değil , kime ne kadar şirin göründüğü yada "msn ine ne kadar tebrik mesajı " geldiği belirler Aslında gerçek hayatta bu tür insanlar gidip geldikleri görüşlerin hiçbiri tarafından itibar görmezler. Doğu Perinçek'in bir başka versiyonlarıdırlar. Yani kimseyere yaranamazlar. Ancak burası nettir ve nette iki günde "kanka" olur insanlar. Tabi totali üç gün sürer o ayrı. Aslında tartışılması basit ve kolay insanlardır. Yorulmanızada gerek yoktur, zira kendi yazdıklarını gözlerinin önüne sunmanız yeter. Zira kendi savunduklarına , yine kendileri saldıran insanlar oldukları için kolayca riyakarlıklarını önlerine sunabilirsiniz. Ancak kendileri insanlara itham ettikleri hiçbir şeyin altını dolduramazlar , ispatlayamazlar. Çünkü amaçları sadece birilerine ülkemizde yobaz geleneğin elli yıllık saldırı argümanlarıyla saldırmaktır. Elbette alacağınız cevap otomatik olarak dini inancınıza ve etnik kimliğinize saldırı olacaktır. Ama tabi bu ülkede fikirlerini savunmak isteyen herkes bunu yapamayan kişilerin dini inancına ve etnik kimliğine saldıracağını bilir ve göze alır. O yüzden fazla bir problem değildir. Ülkemizde rutin ve sıradan olan bir şeydir. Haksızların, deşifre olanların ve sıkışanların kendilerini tek savunma yöntemleri başka insanların inançlarına ve etnik kimliğine saldırmaktır. Dürüstlük, tutarlılık önemli ve elzem değerlerdir. Bunların kaybeden insanların ortak özelliklerinden birisi ise başkalarına saldırarak kendilerini mazur gösterme ve rahatlama çabasıdır. Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Admin ™ Admin Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2007 Admin Paylaş Gönderi tarihi: 15 Eylül , 2007 Bu konu artık çok kişiselleşmeye başladı... Kapatıyoruz... Saygılar Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler