Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Atatürk'e Mektub


Misafir birce

Önerilen İletiler

Einstein'ın Atatürk' e Mektubu

 

’Ben, sadık hizmetkárınız

 

Prof. Albert Einstein’

 

"Ekselánsları,

 

’OSE’ Dünya Birliği’nin şeref başkanı olarak, Almanya’dan 40 profesörle doktorun bilimsel ve tıbbi çalışmalarına Türkiye’de devam etmelerine müsaade vermeniz için başvuruda bulunmayı ekselánslarından rica ediyorum. Sözü edilen kişiler, Almanya’da hálen yürürlükte olan yasalar nedeniyle mesleklerini icra edememektedirler. Çoğu geniş tecrübe, bilgi ve ilmi liyakat sahibi bulunan bu kişiler, yeni bir ülkede yaşadıkları takdirde son derece faydalı olacaklarını ispat edebilirler.

 

Ekselánslarından ülkenizde yerleşmeleri ve çalışmalarına devam etmeleri için izin vermeniz konusunda başvuruda bulunduğumuz tecrübe sahibi uzman ve seçkin akademisyen olan bu 40 kişi, birliğimize yapılan çok sayıda başvuru arasından seçilmişlerdir. Bu ilim adamları, bir yıl müddetle, hükümetinizin talimatları doğrultusunda kurumlarınızın herhangi birinde bir yıl boyunca hiçbir karşılık beklemeden çalışmayı arzu etmektedirler.

 

Bu başvuruya destek vermek maksadıyla, hükümetinizin talebi kabul etmesi halinde sadece yüksek seviyede bir insani faaliyette bulunmuş olmakla kalmayacağı, bunun ülkenize de ayrıca kazanç getireceği ümidimi ifade etme cüretini buluyorum.

 

Ekselánslarının sadık hizmetkárı olmaktan şeref duyan,

 

Prof. Albert Einstein"

 

~~~~

bu mektubu cogunuz biliyorsunuzdur okumusunuzdur bile...benim bura da merak etigim birsey var arkadaslar....

 

Deniliyor ki, "hayir" cevabi gelmis.

Bir yandan da "hayir" cevabini veren Atatürk degilmis..

Peki cevabi veren kimdi..?

ve

bu mektub acaba gercekten Atatürk' e ulasdimi..?

 

ben kendim biraz arasdirdim fakat bu mekubtan haric pek kayida deyer birsey bulamadim..belki Türkiye' de sizler okumusunuzdur, yardimci olursaniz sevinirim.

 

saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Atatürk gibi bir insan hiçbir zaman hayır sözcüğünü kullanmamıştır.Sadece yanlış durumlarda hayır sözcüğü kullanmıştır.Bence bu mektup başka birine gitti veya Atatürk'e ulaşmadan biri o mektubu aldı ve kendisi yazdı.Benim düşüncem bu.En mantıklı düşüncelerin bunlar olduğunu düşünüyorum.Saygılarımla...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...
Einstein'ın Atatürk' e Mektubu

 

’Ben, sadık hizmetkárınız

 

Prof. Albert Einstein’

 

"Ekselánsları,

 

’OSE’ Dünya Birliği’nin şeref başkanı olarak, Almanya’dan 40 profesörle doktorun bilimsel ve tıbbi çalışmalarına Türkiye’de devam etmelerine müsaade vermeniz için başvuruda bulunmayı ekselánslarından rica ediyorum. Sözü edilen kişiler, Almanya’da hálen yürürlükte olan yasalar nedeniyle mesleklerini icra edememektedirler. Çoğu geniş tecrübe, bilgi ve ilmi liyakat sahibi bulunan bu kişiler, yeni bir ülkede yaşadıkları takdirde son derece faydalı olacaklarını ispat edebilirler.

 

Ekselánslarından ülkenizde yerleşmeleri ve çalışmalarına devam etmeleri için izin vermeniz konusunda başvuruda bulunduğumuz tecrübe sahibi uzman ve seçkin akademisyen olan bu 40 kişi, birliğimize yapılan çok sayıda başvuru arasından seçilmişlerdir. Bu ilim adamları, bir yıl müddetle, hükümetinizin talimatları doğrultusunda kurumlarınızın herhangi birinde bir yıl boyunca hiçbir karşılık beklemeden çalışmayı arzu etmektedirler.

 

Bu başvuruya destek vermek maksadıyla, hükümetinizin talebi kabul etmesi halinde sadece yüksek seviyede bir insani faaliyette bulunmuş olmakla kalmayacağı, bunun ülkenize de ayrıca kazanç getireceği ümidimi ifade etme cüretini buluyorum.

 

Ekselánslarının sadık hizmetkárı olmaktan şeref duyan,

 

Prof. Albert Einstein"

 

~~~~

bu mektubu cogunuz biliyorsunuzdur okumusunuzdur bile...benim bura da merak etigim birsey var arkadaslar....

 

Deniliyor ki, "hayir" cevabi gelmis.

Bir yandan da "hayir" cevabini veren Atatürk degilmis..

Peki cevabi veren kimdi..?

ve

bu mektub acaba gercekten Atatürk' e ulasdimi..?

 

ben kendim biraz arasdirdim fakat bu mekubtan haric pek kayida deyer birsey bulamadim..belki Türkiye' de sizler okumusunuzdur, yardimci olursaniz sevinirim.

 

saygilar

 

Mektup örneğini nerden bulduysanız oradan yola çıkabilirsiniz...

 

Hatta paylaşırsanız biz de bilgilenmş oluruz...

 

:zorro:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...
Deniliyor ki, "hayir" cevabi gelmis.

Bir yandan da "hayir" cevabini veren Atatürk degilmis..

Peki cevabi veren kimdi..?

ve

bu mektub acaba gercekten Atatürk' e ulasdimi..?

 

ben kendim biraz arasdirdim fakat bu mekubtan haric pek kayida deyer birsey bulamadim..belki Türkiye' de sizler okumusunuzdur, yardimci olursaniz sevinirim.

 

Böyle bir şey buldum:

 

Einstein'ın Atatürk'e mektubu

 

Dünyanın gelmiş-geçmiş en büyük dahilerinden Alman fizikçi Albert Einstein, 17 Eylül 1933'te Ankara'ya, Başbakanlığa (İsmet İnönü) ve bir nüshası Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal'e (Atatürk soyadının TBMM tarafından verilmesi 24 Kasım 1934 tarihindedir) bir mektup göndermiştir. Dahinin, "Ekselansları, Ben sadık hizmetkarınız Albert Einstein" cümlesiyle başladığı mektubun ifade ve üslubundan, Devletin en büyük temsil makamında bulunan Atatürk'e hitap ettiği kuşkusuzdur. Einstein mektubunda, Hitler'in iktidara gelmesinden sonra Almanya'da çalışmalarına olanak kalmayan çeşitli uzmanlık alanlarından 40 bilimadamı için Türkiye'de hiçbir karşılık beklemeden çalışmalarına izin verilmesini istiyor.

 

Einstein'ın bu talebi, Atatürk tarafından kabul edilmiş ve sözkonusu bilimadamlarının tümü Türkiye'ye gelerek 1933 Üniversite Reformu'nda görev almışlardır.

 

Almanya'da 1932 sonbaharında yapılan genel seçimleri Adolf Hitler'in Nasyonal Sosyalist Partisi'nin, kısaca Naziler'in kazanmasından ve Hitler'in 30 Ocak 1933 tarihinde ülkenin başına geçmesinden sonra, Berlin Üniversitesi'nde hocalık yapmakta olan ancak artık ders veremeyeceğini anlayan Einstein, 1933 ilkbaharında ülkesinden ayrılıp Fransa'ya geçmişti. Paris'teki "College de France"da ders veriyor bir yandan da Nazi tehdidi altında bulunan Yahudilerin korunması amacıyla oluşturulmuş olan ve merkezi Paris'te bulunan, "OSE" kısa adlı "Yahudi Nüfusu Koruma Grupları Birliği"nin onur başkanlığını yürütüyordu.

 

Einstein, "Cumhuriyet Arşivi"nde saklanan sözkonusu mektubu, işte bu sıfatla, açıkça "OSE'nin Onur Başkanı" sıfatıyla göndermişti. Başbakan İnönü, belgeye düştüğü nottan anlaşıldığına göre mektubu gereği yapılmak üzere 9 Ekim 1933 tarihinde "Maarif Vakilliği"ne, yani Milli Eğitim Bakanlığı'na havale etmiştir. Milli Eğitim Bakanı, o tarihte Reşit Galip Bey'dir. Bununla birlikte Reşit Galip Bey'in mektubun alt kısmına el yazısıyla düştüğü "Teklif, mevzuat-ı kanuniyemizle mutabık değildir" notundan, Einstein'ın talebinin, ilk aşamada kabul edilmediği anlaşılıyor.

 

Ancak, bu tarihten kısa bir süre sonra Türkiye'nin 40'dan fazla Alman bilimadamını ülkesine davet edip üniversitelerinde görevlendirmesi ve Üniversite Reformu'nun da bu sırada yapılması, akla, çok daha büyük bir makamın, açıkça bizzat Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal'in girdiğini kanıtlıyor. Nitekim buna ilişkin bir kanıt da, Einstein'ın 1949 yılında Princeton Üniversitesi'nde görüştüğü İstanbul Teknik Üniversitesi'nin emekli öğretim üyesi Prof.Dr. Münir Ülgün'e, Atatürk'ü kastederek söylediği ve Atatürk'ün kendisini de Türkiye'ye davet ettiğini açığa vuran şu cümledir : "Dünyanın en büyük liderine sahipsiniz. 1933'teki üniversite reformunuz sırasında benim de ülkenize davet edilmemi sağlamıştı."

 

http://www.balkanlar.net/forum/index.php?topic=13331.0

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ynt: Einstein'ın Atatürk'e mektubu

 

Sn "KaRDiNaL"",

Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip Bey'in, Başbakan İsmet İnönü tarafından gereği yapılmak izere kendisine havale edilen Albert Einstein'ın ilgili talebini içeren belge üzerine, kendi elyazısıyla düştüğü "Teklif, mevzuat-ı kanuniyemizle mutabık değildir" notu, tek başına açıklayıcı, yerinde ve tutarlıdır.

 

Şöyle ki, Einstein'ın "Onur Başkanı" sıfatıyla "OSE" adına Türkiye'ye yaptığı başvuru, bir başka ülkenin (Almanya'nın) vatandaşları olan bilimadamlarına ilişkindir. Oysa ne Almanya'yı terketmiş olan Einstein'ın kendisi ne de "OSE", Alman devleti adına hareket ederek Alman vatandaşları hakkında, hele-hele bunlardan belirli bir kökene/dine mensup olanlar (Yahudiler) hakkında devletler yada uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimlerde, ricalarda ve taleplerde bulunma, pazarlık etme, onlar üzerinde ve hakkında selahiyet kullanma yada tasarrufta bulunma, buna davet etme veya paylaşma hak ve yetkisiyle donatılmış yetkili bir Alman şahsiyeti ve Alman kuruluşu değildir. Açıkça, Einstein'ın "OSE" adına teşebbüs ettiği türden Alman bilimadamlarının Türkiye'de istihdam edilmesine ilişkin bir başvuru, sadece ve sadece Alman devleti adına hareket eden resmi yetkili yada resmi kurum/kuruluş tarafından yapılması halinde ancak, yerine/sabit bulunabilir. Kaldı ki ilgili dönemde, Einstein'ın bizzat kendisinin ve "Onur Başkanı" olduğu "OSE"nin, Alman devleti tarafından, en azından "dost olmayan" bir örgüt olarak dikkate alındığı da muhakkatır.

 

Dolayısıyla, Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip Bey'in "Teklif, mevzuat-ı kanuniyemizle mutabık değildir" notu, sadece o dönem itibarıyla ve Türkiye bakımından değil, günümüz itibarıyla da ve tüm devletler arasındaki ilişkiler bakımından da geçerlidir. Bununla birlikte, devletler arasında, özellikle de devletlerle resmi ve gayrıresmi, yasal (legal) ve yasal olmayan (illegal) uluslararası ve yerel kuruluşlar ve örgütler arasında gizli-kapaklı temasların, yazışma ve pazarlıkların, her zaman varolduğunu eklemek isterim.

 

42 yabancı profesör

 

Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, 1933'te başlattığı Üniversite Reformu çerçevesinde, Einstein dahil, dünyanın dörtbir yanından ülkeye bilimadamlarını davet etmiş, İstanbul Darülfünun'u kaldırarak, Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilk üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi'ni kurmuştu. Türkiye'ye "üniversite" sözünü kazadıran Atatürk, birçok tarihçinin de kabul ettiği gibi, bu reformla yaklaşık 15 yıl sürecek bir altın çağı başlatmıştı. Reformun en önemli aktörleri, Adolf Hitler'in Nazi rejiminden kaçan Alman bilimadamlarıydı. Atatürk'ün (Einstein'ın ricası hakkında olduğu gibi) duruma bizzat elkoymasıyla daha 1933'te 42 yabancı profesör, Türkiye'de çeşitli üniversitelerde işe başlamıştı. Almanya'da Yahudi öğretim üyelerinin üniversitelerden atılacağını öğrenen Einstein ise o sıralarda misafir öğretim üyesi olarak bulunduğu Amerika'daki Princeton Üniversitesi'nde kalmayı tercih etmişti. Prof.Dr. Münir Ülgün'e 1949'daki görüşmelerinde, 1933 Üniversite Reformu sırasında Atatürk'ün kendisini de Türkiye'ye gelmesini istediğini söyleyen Einstein, bir Amerikan üniveristesinde kalmayı neden tercih rttiğini şu cümleyle ortaya koymuştur : "Arkadaşlarım hep oradaydı ama burada imkanlar çok fazla olduğu için burayı tercih ettim".

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mektup örneğini nerden bulduysanız oradan yola çıkabilirsiniz...

 

Hatta paylaşırsanız biz de bilgilenmş oluruz...

 

:zorro:

 

O zaman' lar sayin aliO_1 tanidigim bir ögrenci sormusdu bu soruyu, derslerin de görüyorlar mis

 

daha ayrinti'li bilgi edinebilirmiyim diye...

 

Google üzerine söz konusu olan metub' u bulmustum..fakat ayrinti'li bilgi edinememisdim kendim de...

 

Ne kadar erken cevap veriyorum degil mi :)

 

ama hep bekledim belki bu soruya cevap yada biraz olsun bilgi sahibi olan yazar diye...

 

 

Böyle bir şey buldum:

.

.

 

Sayin Dogrucudavut ilginiz den dolayi ve bu konu hakin da bilgilendirdiginiz icin, size tesekkür ederim... :clover:

 

Saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.