Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

MÜZİKSİZ HAYAT BİR HATADIR... (Ufuk ve Bahar Dördüncü kardeşler, klasik müzik dünyasından övgüler alırken sanatlarında giderek yetkinleşiyorlar...)


DİPNOT

Önerilen İletiler

Müziksiz hayat bir hatadır...(1)

 

İki piyano- iki vurmalı

Ufuk-Bahar Dördüncü, klasik vurmalı çalgı ustaları François Volpe ve Sébastien Cordier' le oluşturdukları Makrokosmos Dörtlüsü ile de konser çalışmalarını sürdürüyorlar. Makrokosmos Dörtlüsü 25 Mart'ta Cenevre'de Bartok 'un " 2 Piyano ve 2 Vurmalı Çalgılar Sonatı" nı çalacak .

 

Ufuk ve Bahar Dördüncü piyanist kardeşler, değişik vuruşları, kuvvetli ritimleri ve güçlü teknikleriyle klasik müzik dünyasından övgüler alırken sanatlarında giderek yetkinleşiyorlar. "Çocukluk Dünyasıyla Randevu/Rendez-Vous Avec L'enfance" adlı albümlerinde Claude Debussy, Gabriel Faure, Andre Messager ve Maurice Ravel' in dört el piyano için yazılmış eserlerini yorumlayan Dördüncü piyano ikilisi, bu ayın başında İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde iki gün üst üste konser verdi. Nisan ayında Afyonkarahisar ve Ankara Müzik festivallerinde müzikseverlerle buluşacak olan Dördüncü kardeşler, mayıs ayındaki Çin turnesinden dönüşte, haziranda İstanbul Müzik Festivali'nde çalacaklar.

 

AİLENİN ETKİSİ

Ufuk-Bahar Dördüncü kardeşler, klasik müziğe çok düşkün anne-babanın çocuğu olmanın doğal sonucu olarak, kendilerini müzik eğitiminin içinde bulmuşlar. Bahar Dördüncü'den yaşça büyük olan Ufuk Dördüncü, önce özel piyano dersleri almış: "Çocuk yaşlarda anne-babanın her zaman öncülüğü oluyor. Biz küçükken 'bale mi müzik mi' derken piyanoda karar kılındı. Öğretmenler beni kabiliyetli bulunca ilkokuldan sonra Ankara Devlet Konservatuvarı'na girdim."

 

Bahar Dördüncü ise ilkokul bölümü de açılınca üçüncü sınıftan itibaren konservatuvarlı olmuş. İsviçre'de Cenevre Konservatuvarı Piyano Yüksek Bölümü'ne Ufuk Dördüncü'den bir yıl sonra Bahar Dördüncü de girmiş.

 

 

Türkiye'de de Ankara, İzmir, İstanbul, Adana, Bursa, Bilkent senfoni orkestralarının konserlerinde solist olarak çalan Dördüncü ikilisi teknik üstünlükleriyle Avrupa'da klasik müzik çevresinde önemli bir yer edindiler. İyi konser salonlarında çalmaları, kaliteli festivallere davet almaları, dünya yapım şirketleriyle çalışmalarının yanı sıra yükselen bestecilerin Dördüncü kardeşler için eser yazmaları da başarılarının göstergesi olarak değerlendiriliyor. Gençlik dönemlerinden beri sanatçı ikiliyle ilgilenen Fransız piyanist François-René Duchâble , Dördüncü kardeşlerin sanatını "Eksiksiz bir teknikle donatılmış, gayretli çalışan, bize canlı ve hayal gücü dolu yorumlar sunan iki piyanisttir" sözleriyle yorumluyor.

 

BAŞKA BİR DÜNYA

Dördüncü kardeşler, ikili çalmaya genç yaşlarda, hoşlarına gittiği için başlamışlar. Birlikte çalmanın nasıl bir duygu olduğunu birbirlerinin cümlelerini tamamlayarak öyle heyecanlı anlattılar ki hangi ifadenin kime ait olduğunu ayırt etmek olanaksızdı:

"Kardeş olduğumuzdan değil, iki solist olduğumuz için hep ikili çaldık. İki piyano ya da tek piyano dört el çalıyoruz. Kardeşler mutlaka anlaşır diye bir şey yok, ama biz beraber çalmaktan mutluluk duyuyoruz, zevk alıyoruz.

 

Beraber müzik yapmak bizi bambaşka dünyaya götürüyor. Çalmak, bizi kardeşlikten çıkarıyor. Kardeşimle müzik yaptığım zaman karşımda, arkamda kaç kişi olursa olsun ben onunla yalnızım. Onunla çok önemli bir an paylaşıyorum. Dört el piyanoda birbirinize çok yakınsınız, aynı klavyeyi, müziği, tınıyı paylaşıyorsunuz. Diyelim bir nutuk atacaksınız, onu cümle cümle beraber atıyorsunuz. Aynı şekilde, gözünüzü kapattığınız an tek bir insan gibisiniz. İki piyano çalımı ise daha zor, tek piyanist gibi hür değilsiniz. Diyelim, birimizin içinden farklı bir vuruş geldiyse hemen birbirimize cevap verebiliriz. Bu, çok çalışmanın ve yılların deneyiminin kazandırdığı bir özellik."

ufukdorduncubahardordunvy0.jpg

 

 

DİPNOT:_______________________________________________

(1)-Cum. 18.03.2007

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...

Dünya çapında piyanistimiz İdil Biret, klasik müziğin gittikçe sertleşen dünyamızda sakinleştirici olduğunu düşünüyor...

Notalardan kurulu sonsuz bir dünya...

İDİL BİRET... :clover:

Dünyaca ünlü, usta piyanistimiz İdil Biret, geçen hafta Polonya'da verdiği dört başarılı konserin ardından Kadıköy Süreyya Operası'nda bir resital verdi. Akbank Sanat Sahnesi'nin 15. yılı nedeniyle yarın da Akbank Sanat'ta dinleyicisiyle buluşacak olan İdil Biret, 3 Mayıs'ta da Gaziantep'te konser verecek.

Yoğun konser programı arasında isteğimizi kırmayan İdil Biret ile Polonya konserinin dönüşünde Moda'daki evinde eşi Şefik Büyükyüksel' in de katıldığı bir söyleşi yaptık.

Konser ve resital programlarında Chopin' in yapıtlarına sıklıkla yer vermesi, Chopin'in tüm yapıtlarını kaydetmesi, yayımlanan kayıtların tüm dünyada 1 milyon adedin üzerinde satmış olması nedenleriyle Polonya'da büyük saygı ve sevgi duyulan İdil Biret, önceki yıllarda Polonya Kültür Liyakat Madalyası ile ödüllendirilmişti. Birçok müzik otoritesi tarafından yaşayan en büyük Chopin icracısı olarak görülen Biret'e geçen yıl da Polonya Cumhurbaşkanı Lech Kaczynski tarafından Polonya Üstün Hizmet Nişanı takılmıştı.

 

Bu ayki Polonya turnesinde Lublin'de bir, Gdansk'ta iki konser veren İdil Biret, Varşova'da Varşova Filarmoni Orkestrası'yla 18 ve 19 Nisan günlerinde verdiği iki konserinde Schumann' ın eserlerini seslendirdi: "25 sene önce birlikte çaldığım orkestra şefi Vladimir Valek ile çalmak, uzun zaman sonra tekrar buluşmak çok hoş oldu. Müzik dünyanın her tarafında anlaşılacak bir lisan. Bugün Çinli piyanist çıkıyor, fevkalade bir şeyler yapabiliyor. Yani muhakkak bir bölgede doğmuş olmanız şart değil. Ama eseri yazanın konuştuğu lisanı biraz bilmek, o lisanın ritmini bilmek önemli bence. Çünkü konuşulan lisanın aksanlarını o müzikte buluyorsunuz. O eserin çıktığı ülkenin tarihini, kültürünü, nasıl bir yerden geldiğini bileceksiniz. Neden bazı temaların o şekilde yazıldığını bilmek gerekli."

 

Dinleyici yetiştirmek

İstanbul'da Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası'nda 24 Nisan'da verdiği konserinde Chopin'in eserlerini yorumlayan İdil Biret, 3 Mayıs'ta Gaziantep'te olacak. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı özel bir bale ve klasik müzik okulu olan Ege Sanat Merkezi'nin Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Onat Kutlar Salonu'nda düzenlediği resitalde İdil Biret, Beethoven'in sonatları ve Chopin'in eserlerinden oluşan bir program sunacak. İdil Biret, Anadolu konserlerine çok önem verdiği için bütün yoğunluğuna karşın Anadolu'dan teklif geldiğinde mutlaka yetişmeye çalıştığını anlattı: "Memleketimizde müziğe ve sanatlara çok yetenekli insanlar var. Fakat dinleyici yetiştirmezseniz bu yetenekler kendini gösteremez. Yani çalışırlar çalışırlar fakat bir yere varmazlar. Ben 200 kişilik bir salonda 5 kişi o konserden büyük zevk alsa fevkalade bir şey olur diyorum."

 

Anadolu'da müzik

İdil Biret, Anadolu'da ara sıra değil, konser sezonu yapmak gerektiğini söylerken, çeşitli kentlerde ilk kez klasik müzik dinleyenlerden gördüğü ilgiden memnuniyeti de dile getirdi: "Belki o konserlere ilk başta yüz kişi gider, sonra bakarsınız gittikçe fazlalaşır. Van'da çaldığım zaman bunun farkına vardım. Konser üniversitedeydi ama dışarıdan da gelenler oldu. Çok meraklı bir bey geldi, 'Benim için yeni bir şey oldu ama çok güzel bir konser' dedi. Son derece dikkatimi çekti bu. Antakya'da filarmoni topluluğu var, konserleri çok güzel doluyor. Bunlar çok büyük maddi şey gerektirmiyor. Biraz idelalist olacaksınız, inandığınız şeyleri yapacaksınız."

 

Klasik müzik sakinleştiriyor

İdil Biret, yaşadığımız "agresif dünyada" klasik müziğin insanları sakinleştirdiğini, iç ferahlığı verdiğini düşünüyor: " Dinlerken bir tür terapi oluyor müzik. Ben zaten müzisyenleri, eski şamanlara benzetiyorum. Şaman, iyileştirici, artist, dans eden, seremoni yapan hepsini birleştiren bir figür. Şamanlık dünyanın her tarafında vardı. Orta Asya'da da Meksika'da da, Güney Afrika'da şamanlar var. Dünyaya ait bir fenomen. Biz de sahnede biraz şamanlar gibiyiz. Yani oraya gelen insanlara daha güzel bir şey getirmeye çalışıyoruz. Ama bunun farkına varmak, yalnız bir meslek gibi yapmamak lazım."

Yorumcu ne katar?

İdil Biret, yorumcunun bir eserdeki satır aralarını okumasının çok önemli olduğunu düşünüyor. Eseri olduğu gibi çalmanın yeterli olamayacağını söylüyor: "Bazı belirli formların dışına çıkamıyorsunuz, ama nerede en gerilim noktalarının olduğunu bilmek, iyi analizini yapmak, kendinizdeki enerjiyi aktarabilmek lazım. Rahmaninov konserden çıkarmış, 'bu konseri mahvettim' dermiş. 'Fevkaladeydi konser nasıl mahvetin?' diye sorarlarmış. 'O noktayı kaçırdım' dermiş. 'Eserin belirli bir yerinde her şeyin değiştiği nokta' diye tahmin ediyorum çünkü pek izah etmiyor. Notaların daha gerisine gideceksiniz. Orada bütün bir hayat, daha da fazlası var. Yani her an kafanızda bir problem çözer gibi düşünüyorsunuz. 'Acaba orayı nasıl yapsam, böyle mi, şöyle mi yapsam?' diye düşünüyorsunuz. Bunun sonu yok ve fevkalade güzel bir şey."

 

İdil Biret, Chopin, Rahmaninov ve Brahms'ın tüm eserlerini, Ligeti, Boulez ve Stravinsky' nin birçok eserini kaydetmesine karşın bunların yalnızca "bir an " olduğunu ve gelişmenin devam ettiğini düşünüyor: "İnsanlar, plakları kalıcı bir şey olarak görüyorlar. Ben bir devrin, bir anın fotoğrafı olarak görüyorum. Hiçbir zaman bu mükemmel bir versiyon değildir. O günün hali. 6 ay sonra bir şey keşfediyorsunuz, yeni şeylere varıyorsunuz. İdeal olanı bir veya iki senede bir bütün eserleri yeniden plağa alabilmek. Daha iyi veya daha az iyi olur ama yeni bir şey geleceğine inanıyorum. Eserin daha önemli, o ana kadar farkına varmadığınız bir yerinin büyük bir şey getireceğine inanırsınız ve o yöne götürürsünüz. Müzik öyle bir şey ki, kelimelerle de anlatılamıyor. Her dakika gelişen değişen dünya içindeniz."

Nasıl hazırlanıyor?

İdil Biret, çalınacak eseri tüm nüanslarıyla iyice okuyup ezberleyerek çalışmayı tercih ediyor. Bir eser üzerinde çalışmak yerine gam ve egzersiz yapmanın yararına inanıyor. Kariyerini sağlamlaştırdıktan sonra daha az değil, her geçen gün daha da fazla çalışıyormuş: "Eskisine nazaran daha fazla çalışıyorum, sonu yok. Götürebileceğiniz en yüksek noktaya götürmek için hep çalışacaksınız, düşüneceksiniz. Bazen bırakacaksınız, kafanızda şuuraltında bir çalışma olacak. Maalesef bu meslekte çok tekrar var. Belki bir sayfayı 150 defa tekrarlayabilirsiniz ama her tekrarda aynı konsantrasyonda çalışacaksınız. Çok fazla iyi piyano çalışmaya da inanmıyorum. Güzel seslerin kendiliğinden oluşmasına alışıyorsunuz. Halbuki bazen çok fena piyanolara düşebilirsiniz. Oradan bile elinizden geldiği kadar güzel bir şey elde etmeniz lazım. Bazen güç oluyor, bazen imkânsız oluyor ama zararı yok, en azından siz deniyorsunuz."

 

İdil Biret, son yıllarda giderek yaygınlaşan klasik müzikle başka tarz müziklerin buluşturulmasına biraz mesafeli dururken "Her şeyde bir zevk faktörü var. Eğer çok zevkli bir şekilde yapılırsa neden olmasın?" diyor: "Ben hiçbir şeye karşı değilim. Hoşlarına gidecek diye biraz ondan biraz ondan karıştırayım olmuyor. Karıştırmadan o müziği yapsınlar ona hiçbir diyeceğim yok. Yahut da çok zevkli olması lazım. Mesela ben caz çok severim ayrıca da. Çok büyük piyanistler vardır caz piyanistleri arasında. Klasik müzisyenler keşke o caz piyanistlerini daha sık dinleseler."

_______________

]İdil Biret, içtenlik ve büyük bir alçakgönüllülükle sorularımızı yanıtladığı sohbetin sonunda ayrılırken Fransız yazar Dominique Xardel' in kendisiyle yaptığı bir uzun söyleşiye dayanan, Türkçesi Can Yayınları'ndan çıkan "Dünya Sahnelerinde bir Türk Piyanisti: İdil Biret" kitabını imzalayarak armağan etti. Halen Amerikan Hastanesi'nde tedavi gören başyazarımız İlhan Selçuk' a da götürmemi rica etti. İmzalarken "acil şifalar" dileğini yazmak yerine duygularını Beethoven'in "Pastoral Senfoni' sinden birkaç nota yazarak iletmeyi tercih etti.

c011600.jpg

 

http://www.cumhuriyet.com.tr/?xl=empopup&em=cumhuriyet/w/c0907.html

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1960 ya da 61 yılıydı sanırım.İzmir Hatay'daki Necati Bey İlk okulunda öğrenciydim.Öğretmenimiz o gün, ertesi gün çantamızı almadan gelmemizi, sınıfça konser izlemeye gideceğimizi söylemişti.Hepinmiz çok heyecanlanmıştık.İdil Biret'i dinleyecektik.Bir çoğumuzun gözüne sevinçten uyku girmedi belki de o gece.Okuıla geldiğimizde kapıda belediyenin gönderdiği otobüsle karşılaştık.Sınıfa gidip yoklama olduktan sonra otobüste yerlerimizi aldık ve konserin yapılacağı ,o tarihte Kız Lisesi'nin karşısında yer alan konservatuara gittik ve konser salonuna girip sessizce beklemeye başladık.Çıt çıkarmamamız konusunda sıkı sıkı tembihlendiğimizi söylememe gerek yok sanırım.

Gong sesinden sonra salona girip bize sımsıcacık bir tebessümle selam veren ve piyanoyu çalmaya başlayan o kadının tanrısallığı hiçbir zaman aklımdan çıkmadı.

O

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1960 ya da 61 yılıydı sanırım.İzmir Hatay'daki Necati Bey İlk okulunda öğrenciydim.Öğretmenimiz o gün, ertesi gün için çantamızı almadan gelmemizi, sınıfça konser izlemeye gideceğimizi söylemişti.Hepimiz çok heyecanlanmıştık.İdil Biret'i dinleyecektik.Bir çoğumuzun gözüne sevinçten uyku girmedi belki de o gece.

Okuıla geldiğimizde kapıda belediyenin gönderdiği otobüsle karşılaştık.Sınıfa gidip yoklama olduktan sonra otobüste yerlerimizi aldık ve konserin yapılacağı ,o tarihte Kız Lisesi'nin karşısında yer alan konservatuara gittik ve konser salonuna girip sessizce beklemeye başladık.Çıt çıkarmamamız konusunda sıkı sıkı tembihlendiğimizi söylememe gerek yok sanırım.

Gong sesinden sonra salona girip bize sımsıcacık bir tebessümle selam veren ve piyanoyu çalmaya başlayan o kadının tanrısallığı hiçbir zaman aklımdan çıkmadı.

Bizlere bunu sağlayan o zamanın çağdaş görüşlü milli eğitim camiasını ve sevgili öğretmenimizi saygıyla anıyorum

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.