Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

tanrı ol der ve o olur... (Nasıl yani?)


cagatay1984

Önerilen İletiler

Bir gün tanrılar her zamanki gibi dünyanın yönetimiyle ilgili değerlendirme yapıyorlardı ve içlerinden biri şöyle dedi: "Bir süredir üzerinde düşündüğüm bir yer var ; geniş ve hoş bir savana. Buraya çok sayıda ağustos böceği gönderelim. Böylelikle yaşam ateşi onlarda ve onlarla beslenecek olan kuş ve kertenkelelerde müthiş surette büyüyecek ve bu çok hoş olacak."

 

Ötekiler bunu bir süre düşündüler , sonra birisi dedi ki: "Eğer ağustos böceklerini oraya gönderirsek, yaşam ateşinin onlarda ve onları yiyerek beslenen diğer canlılarda alevleneceği doğru ama orada yaşayan bütün diğer canlıların pahasına." Ötekiler aklında yatan şeyin ne olduğunu sordular ve o devam etti: "Ağustos böceklerinin, kuşların ve kertenkelelerin bir süreliğine gelişip büyüyebilmeleri için bütün diğer canlıları yaşam ateşinden mahrum bırakmak kesinlikle bir cinayet olur. Çünkü ağustosböcekleri bölgeyi tamamen silip süpürecekler ve geyikler, ceylanlar, keçiler ve de tavşanlar aç kalıp ölecekler. Av hayvanlarının yok olmasıyla , aslanlar, kurtlar ve tilkiler de çok geçmeden ölmeye başlayacaklar. O zaman bize lanet okuyup, ağustos böceklerini kuşları ve kertenkeleleri kayırdığımız için bize katil demeyecekler mi?

 

Bunun üzerine Tanrılar bu konuya kafa yormak zorunda kaldılar, çünkü daha önce duruma özel olarak hiç bu açıdan bakmamışlardı. Ama sonunda birisi şöyle dedi: "Bunun çok büyük bir sorun oluşturduğunu sanmıyorum. Bunu yapmayız olur biter. Çok sayıda ağustos böceği yetiştirip bu bölgeye göndermeyeceğiz, o zaman herşey eskisi gibi devam edecek ve kimsenin bize lanet okumak için bir nedeni olmayacak."

 

Tanrıların çoğu bunun mantıklı olduğuna karar verdi ama birisi karşı çıktı. "Bu kesinlikle ötekisi gibi bir cinayet olur" dedi. Çünkü, ağustos böcekleri, kuşlar ve kertenkeleler de bizim himayemizde yaşamıyorlar mı? Ötekiler gibi, onların da bol bol çoğalıp gelişme zamanları hiç gelmeyecek mi?

 

Tanrılar bu konuyu tartışırlarken, bir tilki avlanmaya çıktı ve tanrılar, "Tilkiye yaşaması için bir bıldırcın gönderelim" dediler. Fakat bu sözler henüz söylenmişti ki bir tanesi şöyle dedi: "Tilkinin bıldırcının hayatı pahasına yaşamasına izin vermek kesinlikle bir cinayet olur. Bıldırcın bizim ona verdiğimiz canı taşıyor ve biim himayemizde. Onu tilkinin keskin dişlerine terketmek çok çirkin olur!."

 

Sonra bir başkası şöyle dedi: "Şuraya bak bıldırcın sessizce bir çekirgeye yaklaşıyor! Eğer bıldırcını tilkiye vermezsek o zaman bıldırcın çekirgeyi yiyecek. Çekirgenin canını da biz vermedik mi ve o da bıldırcın kadar bizim himayemizde yaşamıyor mu? Bıldırcını tilkiye vermemek kesinlikle bir cinayet olur, böylelikle çekirge de yaşayabilir."

 

Eh tahmin edebileceğiniz üzere, tanrılar ağır bir yük altında kalmışlardı ve ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Onlar bu konuda tartışırlarken bahar geldi ve dağlardan gelen erimiş kar sularıyla akar sular yükseldi.İçlerinden biri ," Bu suların taşıp, sel olmasına izin vermek kesinlikle bir cinayet olur, çünkü sayısız canlı sele kapılıp ölür," dedi. Ve tanrıların kafası bir kez daha karıştı.

 

En sonunda içlerinden birisi yeni gibi görünen bir fikirle ortaya çıktı. "Yaptığımız herangi bir hareketin bazıları için iyi bazıları için kötü olacağı çok açık, öyleyse hiç bir şey yapmayalım. O zaman himayemizde yaşayan canlılardan hiçbiri bize katil diyemez."

 

Saçma! diye patladı diğeri. "Eğer hiçbir şey yapmazsak , bu da bazıları için iyi bazıları için kötü olacak öyle değil mi? Himayemizde yaşayan canlılar, "Şuraya bak! perişanız ve tanrılar hiçbirşey yapmıyorlar!" diyecekler.

 

Ve tanrılar aralarında çekkişirken, ağustos böcekleri savanda kaynaştılar ve av hayvanlarıyla, yırtıcı hayvanlar tanrılara lanet okuyarak ölürken, ağustos böcekleri, kuşlar ve kertenkeleler tanrılara övgüler yağdırdılar. Ve tanrılar meseleye hiç karışmadıkları için bıldırcın yaşadı ve tilki aç bir şekilde tanrılara lanet okuyarak deliğine gitti. Ve bıldırcın yaşadığı için çekirgeyi yedi ve çekirge de tanrılara lanet okuyarak öldü. Ve tanrılar en sonunda sel halindeki kar sularına set çekme kararı aldıkları için, göller ve bataklıklar kurudu ve içlerinde yaşayan binlerce canlının hepsi tanrılara lanet okuyarak öldüler.

 

Bütün bu lnet okumaları dinleyen tanrılar inledi. "bahçeyi dehşet dolu bir yer haline getirdik ve içinde yaşayanların hepsi bizim zalimler ve katiller olduğumuzu düşünüp bizden nefret ediyorlar. Ve bunda haklılar, Çünkü yapılması gerekenin ne olduğunu bilmediğimiz için, bir şey yaparak ya da hiçbir şey yapmayarak onlara bir gün iyilik diğer gün kötülük yolluyoruz. Ağustos böceklerinin silip süpürdüğü savana, okunan lanetlerle çınlıyor ve verecek yanıtımız yok. Aslında bütün dünya, onu yarattığımız güne lanet etmeli, çünkü bizler iyilik ve kötülüğü sırayla gönderen katilleriz ve aslında bunu yaparken bile ne yapılması gerektiğini bilmiyoruz."

 

Eh tanrılar çaresizlik ve karamsarlık bataklığında boğulmak üzereydiler ki içlerinden birisi başını kaldırıp şöyle dedi: "Söylesenize; bahçe için, meyvesi iyi be kötünün bilgisini kazandıran bir ağaç yaratmadık mı?"

 

"Evet" diye bağırdı ötekiler. "Haydi o ağacı bulup meyvesinden yiyelim ve bu bilginin ne olduğunu öğrenelim." Ve tanrılar bu ağacı bulup meyvesinden tattıklarında, gözleri açıldı ve dediler ki: "Artık bu bahçeye , katil olmadan ve himayemizde yaşayanların beddualarını almadan bakabilmek için ihtiyacımız olan bilgiye gerçekten sahibiz.

 

Ve onlar bunları konuşurken bir aslan avlanmaya çıktı ve tanrılar kendi kendilerine, "bugün aslanın aç kalma günü ve avlanacağı geyik bir gün daha yaşayabilir." dediler. Ve böylece aslan avını kaçırdı ve aç bi şeilde inine dönerken tanrılara lanet okumaya başladı. Ama onlar şöyle dediler: " Huzur içinde ol, çünkü iz dünyayı nasıl yöneteceğimizi biliyoruz ve bugün senin aç kalma günün." Ve aslan huzura kavuştu.

 

Ertesi gün aslan avlanmaya çıktı ve tanrılar ona bir gün önce kurtardıkları geyiği gönderdiler. Geyik aslanın dişlerini boynunda hissettiği zaman, tanrılara lanet okumaya başladı. Ama onlar şöyle dediler: "Huzur içinde ol, çünkü biz dünyayı nasıl yöneteceğimizi biliyoruz ve bugün senin ölüm günün, aynen dün yaşama günün olduğu gibi" Ve geyik huzura kavştu.

 

Sonra tanrılar kendi kendilerine şöyle dediler: " İyi ve kötünün bilgisi kesinlikle çok güçlü bir bilgi, çünkü bizim katil olmadan dünyayı yönetmemizi sağlıyor. Eğer bugün geyiği bu bilgi olmadan öldürmüş olsaydık, bu gerçekten cinayet olurdu. Fakat bu bilgi sayesinde birbirine görünüşte karşı bu şeylerin ikisini de yaptık ve cinayet işlemedik."

 

Tesadüfen tanrılardan biri, ötekiler bilgi ağacının meyvesinden yerlerken, bir göreve gönderilmişti ve geri dönüp de tanrıların aslan ve geyik meselesinde ne yaptıklarını duyduğunda şöyle dedi: "Bunu yaparak kesinlikle cinayet işlediniz, çünkü bu şeyler birbirine zıt. Birini ypmak iyiyse diğerini yapmak kötü olmak zorunda.

 

Diğerleri başlarıyla onaylayıp şöyle dediler: " Evet, bu bilgi ağacının meyvesinden yemeden önce biz de aynen bu şekilde mantık yürütürdük."

 

Ne bilgisi bu? diye sordu tanrı, ağacı ilk kez farkederek.

 

"Meyvesinden tat" dediler ona. "O zaman ne bilgisi olduğunu tam olarak bileceksin."

 

Bunun üzerine tanrı meyveden yedi ve gözleri açıldı.

 

"Evet anlıyorum" dedi. Bu hakikaten de tanrıların gerçek bilgisi: Kimin yaşayacağı ve kimin öleceği."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.