Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

insanın özgür iradesi yoktur


kursatotcu

Önerilen İletiler

Tabiki alemdeki kötülükler Allah'ın iradesinden bağımsız değildir..Ama bunlar Allah'ın rızası, emri ya da muhabbeti ile değildir..iyi de kötü de Allah'tandır.. :clover:

bak genelde ehli sünet kitaplarında da böyla izah yapılır ancak burada gözden kaçan şey şu: dikkat edersen bu sözde, allahın rızası olmadığı şeyi de irade ettiğinden bahis vardır. dolayısıyla zinayı da irade ettiğini kabul vardır bu lafta. hal böyle olunca allahın zina fiilini istediğini kabul ettiniz ve sizce allahın irade ettiği fiilin gerçekleşmesi zorunludur. dolayısıyla kul zorunlu olarak meydana gelecek fiili yapmak zorunda demektir. hani kulun hür iradesi? gördüğünüz gibi çok basit.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bak genelde ehli sünet kitaplarında da böyla izah yapılır ancak burada gözden kaçan şey şu: dikkat edersen bu sözde, allahın rızası olmadığı şeyi de irade ettiğinden bahis vardır. dolayısıyla zinayı da irade ettiğini kabul vardır bu lafta. hal böyle olunca allahın zina fiilini istediğini kabul ettiniz ve sizce allahın irade ettiği fiilin gerçekleşmesi zorunludur. dolayısıyla kul zorunlu olarak meydana gelecek fiili yapmak zorunda demektir. hani kulun hür iradesi? gördüğünüz gibi çok basit.

çıkarımının buraya varmaması gerekiyordu...İyi bir çıkarım değil..neyse..kötülük problemine gelecekken atladın insan fiilerinde özgürlüğe geldin.

 

ben bu konuda da ehl-i sünnet kaynaklarından yararlanacağım...

 

Matüridi insan iradesinin hür ve bağımsız olduğunu kabul etmiştir. Yaratıcı olarak Allah insana ‘cüz’i irade’sini vermiş, ancak onun sevk ve idaresi tamamen kendisine bırakılmıştır. Matüridi bu noktada Allah’ın insan iradesine hiçbir müdahelesinin olmadığı düşüncesindedir.Zira iradenin kullanılmasında herhangi bir müdahele olursa sorumluluğun izahı zor olur. Aslında Matüridi daha da ileri giderek insanda mevcut cüz’i iradenin yaratılmamış olduğu görüşünü ileri sürmektedir.

Matüridi cüz’i iradenin yaratılmadığını söylerken bu hususa işaret etmiş olmaktadır. Yani insan iradesini, Allah’ın hiçbir etkisi olmadan sevk ve idare edebilmektedir. İradesini bu şekilde kullanmakla tam bir sorumluluk altında bulunmaktadır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu da Maturidinin öğrencisi Muin Nesefi'den farklı bir bakış açısı..

 

Eğer Allah’ın istediği bir fiili insan yapmazlık edemezse, yani insan o fiili yapmak mecburiyetinde ise, burada insan için bir zorunluluk söz konusudur. Zira insan o fiili yapmak zorundadır; çünkü onu yapmama gücü onda mevcut değildir . Buna karşılık “zaruri fiil Allah’ın yaratmayı üzerine aldığı fiildir. İnsanın onu yapmama veya kaçınma gücü yoktur.” şeklindeki bir ifade Nesefi’ye göre yanlıştır. Çünkü yapmama kudretinin olması demek fiilin meydana gelmemesi demektir. Yoksa Allah’ın takdir ettiği bir şey olmayacak demek olur. Bu durum ise Allah’ı fiilden aciz bırakmak demek olur ki kabul edilemez.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

dedi:

çıkarımının buraya varmaması gerekiyordu...İyi bir çıkarım değil..neyse..kötülük problemine gelecekken atladın insan fiilerinde özgürlüğe geldin.

 

ben bu konuda da ehl-i sünnet kaynaklarından yararlanacağım...

 

Matüridi insan iradesinin hür ve bağımsız olduğunu kabul etmiştir. Yaratıcı olarak Allah insana ‘cüz’i irade’sini vermiş, ancak onun sevk ve idaresi tamamen kendisine bırakılmıştır. Matüridi bu noktada Allah’ın insan iradesine hiçbir müdahelesinin olmadığı düşüncesindedir.Zira iradenin kullanılmasında herhangi bir müdahele olursa sorumluluğun izahı zor olur. Aslında Matüridi daha da ileri giderek insanda mevcut cüz’i iradenin yaratılmamış olduğu görüşünü ileri sürmektedir.

Matüridi cüz’i iradenin yaratılmadığını söylerken bu hususa işaret etmiş olmaktadır. Yani insan iradesini, Allah’ın hiçbir etkisi olmadan sevk ve idare edebilmektedir. İradesini bu şekilde kullanmakla tam bir sorumluluk altında bulunmaktadır.

 

cevap: dedin ki "maturidi cüzi iradenin yaratılmadığını söyledi." eminmisin bundan, nerede okudun böyle dediğini? şunu bil ki: ben maturidinin "kitabut - tevhid" adlı kitabını okudum ve böyle demeyip tam tersine "her hadis (sonradan olan) mahluktur." dediğini gördüm ve cüzi irade ifadesini bile söylemedi o. cüzi iradenin yaratılmadığı ifadesi sonradan bu mezhebe eklenmişti. kimin eklediği de bellidir. 1500 lü yıllarda ibn humam yaptı bunu. neden? zira ebu mansur maturidi, ne dediğini bilmeyen biriydi. kitabı çelişkilerle doluydu. hem insan fiillerini allah yaratır, hem herşey allahın iradesiyle olur diyor. hem de insanın hür iradesini savunuyordu. Ama sonradan gelen maturidiler, dediler ki bu böyle olmaz. bir çare düşündüler. ve "ilim maluma tabidir," "Allah bildiği için yazdı," "sen istersin Allah da istediğin fiili yaratır" gibi ifadeleri sonradan eklediler. ve cüzi iradenin yaratılmadığı ifadesi bu mezhebe eklendi 1500 lerde. yine imanı allah yaratmaz dediler sonrakiler. hatta maturidinin öğrencisinin torunu olan pezdevi, maturidi mezhebinin önde gelenlerindendi. yazdığı kitapta "imanı allah yaratmaz" demişti. neden? ebu mansur maturidi ise imanın mahluk olduğuna dair bölüm bile açmıştı. Yani "imanı Allah yaratır" ifadesinin cebr olacağını bile anlamamıştı maturidi. bu konudaki geniş izahı bu forumda "Gazali böyle diyor" başlığında anlattım ve maturidinin kitabındaki çelişkileri gösterdim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

o başlık nerelerde???

 

Bi de seni tebrik ediyorum ben Kitabu't-Tevhidin daha 190. sayfasındayım, bi de bunları nerden biliyorsun...

 

Son olarak insan hata yapabilir, maturidi de yapmıştır, zaten onun öğrencileri dahil bizler de aklımızın yatmadığı görüşlerini eleştiriyoruz da bu çelişkileri merak ettim, eğer bahsettiğin çelişki, .."hem insan fiillerini Allah yaratır, hem herşey Allah'ın iradesiyle olur diyor. hem de insanın hür iradesini savunuyordu" daysa burda bir çelişki yok, maturidi bunu izah ediyor, sen de biliyorsun..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

o başlık nerelerde???

 

Bi de seni tebrik ediyorum ben Kitabu't-Tevhidin daha 190. sayfasındayım, bi de bunları nerden biliyorsun...

 

Son olarak insan hata yapabilir, maturidi de yapmıştır, zaten onun öğrencileri dahil bizler de aklımızın yatmadığı görüşlerini eleştiriyoruz da bu çelişkileri merak ettim, eğer bahsettiğin çelişki, .."hem insan fiillerini Allah yaratır, hem herşey Allah'ın iradesiyle olur diyor. hem de insanın hür iradesini savunuyordu" daysa burda bir çelişki yok, maturidi bunu izah ediyor, sen de biliyorsun..

bu forumda ikinci sayfrada o başlık var ve gazalinin de özgür irademiz yok dediğini gösterdim orada.

daha ayrıntılı olarak çelişkileri vardır. onları teknik olarak bakıldığında bir hataları var ki bunu savunamazlar: maturidilere göre istiaat meselesinde insanın kudreti fiille beraberdir derler yani kulun fiili yokken kudretide yok derler. ama bir müslüman ezen okunduğunda namaz kılması gerekiyor ve namaz kılmakta hareketten oluşur ve hareketi allah yaratır ve eğer kulun kudreti fiille beraberse demek ki bu fiil yokkende namaz fiilini yapması gerekiyor. ancak bu anda kudreti yok. yani kudreti yokken de teklif var. teklif i mala yutak yani kaldıramayacağı yükü yüklüyor allah. ama bu mezhep teklif i mala yutak yoktur diyor. yani bunlar ne dediğini bilmeyen kimselerdir.

bişe daha sana bu esas bomba olacak sana, eşari mezhebi hak mı sence? hak dicen demi, bak şimdi eşari mezhebi aslında cebrcidir yani insanın hür iradesi yok der. allah zorla günah işlettiriyor der. yaaaaaaaaaaaaaaaaaaa bunu biliyor muydun

sen kitabımı bilmiyonmu benim nette var: www.islamdakader.cjb.net

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Eşari mezhebi konusunda haklısın..Mutezile mi olsak ne??

bakıyorum sitene de sen Eşari misin??

önsöz ve yazarın notu dışında diğer linkler çalışmıyo

 

İstitaat

Güç-Fiil Beraberliği

Maturidi’ye göre fiile ilişkin güç önceden değil, fiilin oluşumu anında insana verilir. Çünkü Kur’an-ı Kerim’de geçen “Her şeyin yaratıcısı Allah’tır. ” ayetindeki ‘her şey’ ifadesinin hiçbir istisnası yoktur. İnsan fiili de bir şey olması hasebiyle yüce Allah tarafından yaratılmıştır.

Maturidi’ye göre fiil Allah tarafından yaratılmakta, insan tarafından da kesbedilmektedir. Fiil için gerekli olan güç önceden insanda bulunmuş olsa, insan Allah’a ihtiyaç hissetmeden istediği anda fiilini yaratabilecektir. Halbuki fiilin yaratıcısı Yüce Allah’tır.

Maturidi istitaat meselesini iki açıdan tahlil eder:

1- İnsandan bir fiil meydana gelebilmesi için uzuvların sıhhatli ve sağlam olması lazımdır. Uzuvlar tam ve sağlıklı ise ve sebepler de mevcutsa insanda zorunlu olarak kudret var demektir.

Bu tür bir kudret Maturidi’ye göre fiilden önce insan da mevcuttur. Ancak bu statik bir kudret olup, herhangi bir fiil için illet kılınmış veya tahsis edilmiş değildir. İnsanda durgun halde bulunan bir kudrettir. Bu tür bir kudretin o fiil için yaratıldığını söylemek mümkün değildir. Çünkü Maturidi’ye göre bu kudretin başka bir iş için sarfedilmesi de söz konusu olabilir.

2-Maturidi’ye göre esas münakaşa konusu olan istitaat herhangi bir fiil için tayin ve tahsis edilmiş kudretin, fiilin oluşumundan önce insanda bulunmadığı, ancak fiilin oluşumu anında insana verildiği hususudur.

Matüridi’ye göre istitaat fiil ile beraberdir. Kudret ‘araz’ olduğu için, arazlar da sürekli olmadıkları için, insana verilen bu kudret o fiil için geçerli olup, fiili yapılıp işlendiği anda söz konusu kudret de yok olmaktadır. Yani istitaat fiilden önce değil, fiilin oluşumu esnasında insana verilir ve fiilin işlenmesi ile yok olur. Bu, fiil için illet kılınmış olan veya tahsis edilmiş olan istitaattir.

Mu’tezile ise istitaati ya da kudreti âraz olarak kabul ederler. Ancak onlara göre arazlar bakidir. Böylece insan da kudret fiilden önce bulunabiliyor ve Mu’tezile’ye göre insan kendinde bulunan kudretle fiilinin yaratıcısı durumundadır.

 

Nesefi’ye göre kudret fiilden önce insanda mevcut olsa, fiilin meydana geldiği anda kudretin yok olması gerekir. Çünkü kudret ona göre araz olup arazlar da baki kalmazlar; başka bir ifade ile sürekli değildirler. Şayet kudret fiilden önce olacak olsa, fiil meydana gelmeden olup bitmiş, fiil anında sona ermiş demektir. Fiilin ortaya çıkış anında kudretin olmaması demek, fiilin kudretsiz meydana gelmesi demektir. Fiilin kudretsiz meydana gelmesi de mümkün olmadığına göre, kudret fiilden önce olamaz; fiil anında insana verilir.

 

Nesefi’ye göre de kudret fiil esnasında mevcut değilse, kudretin fiilden önce veya sonra olması arasında bir fark yoktur. Zira her iki durumda da fiil esnasında olmamak hususunda birleşmiş olmaktadırlar. Yani her iki durunda da kudret fiille beraber değildir. Kudretin fiilden sonra olması mümkün değildir. Zira bu durumda fiilin meydana gelmesi muhaldir. Fiilden önce de olması imkansızdır. Çünkü fiilden önce mevcut kudret fiil anında yok olmuş olur; zira araz olan kudret fiilin oluşumu anına kadar devam edemez. Bu durumda fiil zorunlu olarak ortaya çıkmış olur. Ortada herhangi bir kudret yokken fiil meydana geliyorsa, burada bir zorunluluk var demektir.

 

Ayrıca Nesefi’ye göre kudretin fiilden önce olması durumunda insan Allah’a ihtiyaç hissetmez. Halbuki insan, ömründe bir an bile kendisini Allah’tan bağımsız hissedemez.

 

Allah o fiili insanda kesin olarak yaratır, eğer yaratmasaydı güç yetiremeyeceği şeyle teklif olurdu..

ayrıca insan kesin olarak kastetse, niyetlense, ama o fiili gücü yetmediğinden ya da dış sebeplerden dolayı işleyemese de ona sevap vardır, ondan sorumluluk düşer..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

gördüğün gibi maturidilerin ileir gelenleri kulun kudreti fiille beraberdir diyorlar yani kulun fiili yokken kudreti de yok diyorlar. ama bu cebrdir ve bunu göremediler.

ben eskiden eşariydim 2 sene önce bıraktım bu mezhebi.

önce maturidiydim sonra eşariye geçtim sonra bazı meselelerden dolayı çıktım bu mezhepten.

rüyetullah meselesinden dolayı

sonra çok mesele daha çıktı zaten.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hayır mutezile değil bütün mezhepleri inceledim bütün görüşleri ve meşşailerin çok ileri gittiklerini gördüm, meşşailerin çok görüşünü kabul ettim.

 

allahın sıfatlarını inkar ettim aleme ezeli dedim ve ayrıntılar forumlarda var .

 

yakında siteye ek yazılar ekleyeceğim.

kitabın bir yıl önceki hali o, çok görüşüm değişti mesela orada genelde allahın iradesinden bahsediyordum ama artık iradesini reddediyorum. zatı gereği zorunlu (mucibun bizzat) diyorum. gibi ..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

dedi:"Allah'ın dilemesinden kastın yaptığımız şeyleri Allah istediği için mi yapıyoruz?Sanırım bunu merak ediyorsun.Tabiki Allah kendisine küfredilmesini istemez;dilemez.Evet burda O'nun istemediği birşeyi yapıyoruz."

 

cevap: ehli sünnete göre allahın iradesinin dşında hiçbir şey olmaz. sen ehli sünnet değil misin

 

mutezile mezhebine göre allahın iradesinin dışında şeyler olur.

seni hangi safatasın?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah'ın iradesi dışında hiçbişey olmaz.insanlar ancak Allah'ın izin verdiği şeyleri yapar.inanan insan bile Allah isterse inanabilir.inanmayan insan mucize bile görse Allah istemedikçe inanamaz.bunlar size garip gelebilir ama din iki ayet okuyup yorumlanmaz.din hakkında tam bir yargıya varmak için kuranı tamamen bilmek gerekir.

Allahın bişeyi isteyip istememesi neye bağlıdır bu nasıl olur kafirler münafıklar hakkındaki ayetlere bakarak biraz anlaşılabilir.bunlar genelde insani sıfatlardan yoksun kimselerdir.kibirli yalancı iftiracı zalim kimselere bunlardan bazılarıdır.Allah böyle kimseleri temizlemek istemez.meğerki kişi kendi hatasını anlar vazgeçerse o başka.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kibirli yalancı iftiracı zalim kimselere bunlardan bazılarıdır.Allah böyle kimseleri temizlemek istemez.

peki ama sana göre o kimselerin kibirli, yalancı ve zalim olmaları da allahın iradesiyle olmadı mı??????????

acele cevap bekliyom.

 

unforgiven_ demiş ki:

 

 

g

 

"Kim düşmanlık ve haksızlık ile bunu (haram yemeyi veya öldürmeyi) yaparsa (bilsin ki) onu ateşe koyacağız ; bu ise Allah'a çok kolaydır." NİSA: 31

 

"isnad prensibi" ya da "kesp" bu ayette de bulunuyor olamaz mı? Bu anlamda Allah düşmanlık ve haksızlığı yapan(yaratan) olarak kendini mi ateşe koyacaktır? Yazarken bana çok saçma geldiğini belirtmek istiyorum, bu ayet "isnad" a örnek olamaz diyebilirsin. Ne senin verdiğin ayetler ve gazali nin örneği, ne de benim verdiğim ayet, "isnad" a örnek olamaz, diyorum.

 

 

anfır bak sen anlamamışın, bu kadar açık anlattım yine anlamamışın tahminim monomer anladı anladıysa bi izah yapsın da görün.

izah: kim düşmanlık yaparsa deniyor, halbuki düşmanlık, haraketle, düşünceyle olur ve bu ikisinide allah yaratır dolayısıyla hem yasaklıyor bunu yapanı, hemde bu fiili kullarında yaratıyor. ve insan allahın kendisin de yarattığı fiili mecburen yapmak zorundadır, bunu engelleyemez. dolayısıyla allah kuluna kaldıramayacağı yükü yüklüyor. (bakara 286) yani hem yasaklıyor hem de zorla yaptırıyooooooooooooooor.

ayet öyle ama tevili var izahları var kitabımda, karışık.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kendi istiyor yahu başkası vermiyor.başka birisi gelip insan beyninde düşünceler yaratıp bunları iste demiyor.biraz matrix falan izle herşey bir seçimdir falan:)

bi de şeytan meselesi var.şeytan bazı şeyleri insana süslü, güzel gösteriyor.

insandabunları sorgulamdan yargılamadan yapoar veya kabul ederse tabiki insan suçlu oluyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

izniyle oluyor yani iradesi dışında bişey yapamayız.Allah kimseyi bişey yapmaya zorlamıyor.ama şu olur mesela insanın bazı fiillerinden dolayı Allah ona şeytan veya benzeri başka bişey gönderir gene Allahın izniyle şeytan onu saptırır.Allah istediğini saptırır istediğini de doğru yola iletir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah insanları bazı şeyleri yapabilmesi için serbest bırakmıştır.Ama her zaman her istediğini yapamaz.sadece izin verilen şeylerden yapabilir.Bu da demek oluyor ki O'nun iradesiyle serbest bıraktığı ve bırakmadığı şeyleri yapıyoruz.Bir şey bir insana yazılırsa nereye kaçarsa kaçsın yazılan şey onu bulur.

Allah olacak herşeyi bildiği halde Musa'ya firavuna gidince yumuşak söz söyle belki öğüt alır demiştir.

Hayatı veya dini anlamak bi kaç bişey okumakla veya felsefe yapmakla olmaz.kuranı tamamen okuyup parçaları birleştiremeye çalışmak gerekir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ince bir nokta..Cüz'i irade yaratılmamışsa buna Allahın iradesiyle oluyor diyemeyiz demi???

çok güzel bir noktaya temas ettim, içtenlikle söylüyorum ki beni duraklattın diyebilirim. eğer bunu anlamışsan artık durumun biraz tuhaf olacak, ne demek istedimi yakında anlarsın, yani cüzi iradenin yaratılmadığını söylediklerini anlamışsın ki önemli bir basamak çıktın demektir. bunu anlayan insanı kolay kolay özgürlükçüler aralarında barındırmazlar ama sana daha detayını bildireceğim şimdi hazırmısın hooooooop başlıyom, bak bu şahıslar var ya her ne kadar cüzi iradenin yaratılmadını söylerselerde yinede şunu pek diyemezler "allahın iradesinin dışında bir şey olur" bunu pek diyemezler. dalayısıyla yine cebr olur. ama buna da kendilerince yine bir sahtekarlık buldular o da şu: ilmi ve iradesine ezeli dediler ya, bu sefer şunu yaptılar: "bildiği için diledi" dediler yani "kulunun hür iradesiyle ne yapacağını ezeli ilmiyle bildi ve bildiği için de diledi" bunu demekle yine hür iradeyi savunduklarını düşündüler. ama şunu unutmuşlardı: o da şuydu: ezeli kabul ettikleri bir şey başka şeyden zaman olarak sonra olamazdı, ama "bildiği için diledi" demek, dilemenin bilmeden zamansal olarak sonra olduğunu akla getiriyordu. yani burada sıkışıyorlar ama onları sıkıştıran pek olmadığından, yani tek başıma tesirli olamadığımdan böyle sürüyor bu işler.

yani ehli sünnete göre herşey allahın iradesiyle olur. bunu unutmayınız. buna pek karşı gelemezler.

not: sadece şu yazdığım yazıyı bile anlayan kimseye, hür iradeyi savunan hiç kimse karşı gelemez. sadece bunu anlasa bile. inanın ki çok ciddiyim..

 

hadi biri anladım desin beni sevindirsin ve anladını kısa izah ile anlatsın daaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

özellikle dilku senden bunu bekliyom

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ekşisözlükten sinimmar demiş ki:

irade i cuzziye

Allahın insana verdiği isteme gücü. bu da allah'ın taklit edilemez bir damgasıdır. aynı hayat gibi. bilim ne kadar gelişirse gelişsin, yaptığı bir alete hayat veremeyeceği gibi irade de veremez. yani bir alete herhangi bir şeyi seçme yetisi veremez. bu yalnız allah'ın verebileceği ve verdiği bir şeydir.

irade i kulliye

Allah'ın iradesi, istemesi. onun istemesi aynı zamanda da yaratması demektir. allah'ın istemesi hiçbir vesileye bağlı olmadığı gibi, isteğinin gerçekleşmesi de hiçbir vesileye bağlı değildir.

Ekşisözlükten wilwarin demiş ki:

irade i cuzziye

seçimlerin kaynağı, seçimlerin yöntemi ve insan olmanın ayracı olan kavram...

cüz-i irade öyle bir şeydir ki; ne seçeceğiniz de bellidir önceden... bunun nedeni ise zamanın sadece biz bu kainat sınırları içerisinde olanlar için geçerli olmasıdır. zamansız olan; zamanı yaratan; zamanın geçmişi ve geleceği konusunda kesintisiz bilgi sahibi olduğu için zaten tüm olacakları (ve de olmuşları) bilir...

 

 

Yani tabiki bir insan yaratılmadan önce ne yapacağı bilinir.insanlar Allah'a nasıl yaratacağını öğretmesinler.

yok bildiği için dilemiş.yok dilediği için bilmiş.Allahın yaratmasına şahit mi oluyorlar da böyle konuşuyorlar.

öncelik sonralık bize göre kavramlardır.Allah eksik sıfatlardan münezzehtir.

hür iradeyi savunan hiç kimse karşı gelemez demişsin neye karşı gelinmiyor ben anlamadım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

çok güzel bir noktaya temas ettim, içtenlikle söylüyorum ki beni duraklattın diyebilirim. eğer bunu anlamışsan artık durumun biraz tuhaf olacak, ne demek istedimi yakında anlarsın, yani cüzi iradenin yaratılmadığını söylediklerini anlamışsın ki önemli bir basamak çıktın demektir. bunu anlayan insanı kolay kolay özgürlükçüler aralarında barındırmazlar ama sana daha detayını bildireceğim şimdi hazırmısın hooooooop başlıyom, bak bu şahıslar var ya her ne kadar cüzi iradenin yaratılmadını söylerselerde yinede şunu pek diyemezler "allahın iradesinin dışında bir şey olur" bunu pek diyemezler. dalayısıyla yine cebr olur. ama buna da kendilerince yine bir sahtekarlık buldular o da şu: ilmi ve iradesine ezeli dediler ya, bu sefer şunu yaptılar: "bildiği için diledi" dediler yani "kulunun hür iradesiyle ne yapacağını ezeli ilmiyle bildi ve bildiği için de diledi" bunu demekle yine hür iradeyi savunduklarını düşündüler. ama şunu unutmuşlardı: o da şuydu: ezeli kabul ettikleri bir şey başka şeyden zaman olarak sonra olamazdı, ama "bildiği için diledi" demek, dilemenin bilmeden zamansal olarak sonra olduğunu akla getiriyordu. yani burada sıkışıyorlar ama onları sıkıştıran pek olmadığından, yani tek başıma tesirli olamadığımdan böyle sürüyor bu işler.

yani ehli sünnete göre herşey allahın iradesiyle olur. bunu unutmayınız. buna pek karşı gelemezler.

not: sadece şu yazdığım yazıyı bile anlayan kimseye, hür iradeyi savunan hiç kimse karşı gelemez. sadece bunu anlasa bile. inanın ki çok ciddiyim..

 

hadi biri anladım desin beni sevindirsin ve anladını kısa izah ile anlatsın daaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa

özellikle dilku senden bunu bekliyom

 

Allahın MUTLAK iradesi ile İnsanın cüzi iradesinin yaratılmamasını bir arada savunmada zorlanıyorlar, çünkü bunlar birbirlerini zorunlu olarak dışlar. Bunun için Allah bildiği için dilemiştir diyerek, zatıyla kaim ve ezeli kabul ettikleri iki sıfattan birini diğerine önceliyorlar, halbuki ezelilikte zamansal öncelik-sonralık söz konusu olamaz.

ve sen de onların vazgeçemediği iki şeyi de reddettin: 1-Allahın iradesi 2- İnsanın özgürlüğü

Allahtan fiilleri zorunlu olarak çıktığından Allah fiilerinde zorunludur, buna bağlı olarak insanda diyorsun sanırım..Allahı fiilerinde zorunlu kılan da ilmiydi sanırım..

Bunlar da anlamadıklarım:

sıfat, mevsuf üzerinde bu derece hakimiyet kurabilir mi?

ilim sıfatı ontolojik olarak Allahtan bağımsız mı?

İradesiz bir varlık aciz olmaz mı?

İlim sıfatı yaratılmış mıdır? İlim sıfatı ile Allah arasında ne tür bir ilişki vardır?

 

bu arada bildiği için dilemiştir diyenler kimler?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yani tabiki bir insan yaratılmadan önce ne yapacağı bilinir.insanlar Allah'a nasıl yaratacağını öğretmesinler.

yok bildiği için dilemiş.yok dilediği için bilmiş.Allahın yaratmasına şahit mi oluyorlar da böyle konuşuyorlar.

öncelik sonralık bize göre kavramlardır.Allah eksik sıfatlardan münezzehtir.

 

Biz sizi yaratmaya şahit kılmadık

bilmediğiniz şeyler hakkında niçin tartışıyorsunuz.

 

“Onlar Rahmanın kulları olan melekleri de dişi saydılar. Yaratılışını mı görmüşler? Onların bu şehadetleri yazılacak ve sorguya çekileceklerdir.”

 

“Ve derler ki: Eğer Rahman dilemiş olsaydı biz onlara kulluk etmezdik. Buna dair bir bilgileri yoktur. Onlar sadece vehimde bulunuyorlar.”

 

“İnsanlardan kimi Allah hakkında bilmeden tartışır ve azgın şeytanın ardına düşer.”

 

“İnsanlardan öyleleri de vardır ki, bilmeden, doğruya götüren bir rehberi olmadan, aydınlatıcı bir kitabı bulunmadan Allah konusunda tartışmaya girer.”

 

gibi ayetler var..çok şey ifade ediyorlar..

 

dediğinde çook haklısın..

 

kimse yaratmaya şahit olmadı..

Allah affetsin bizi.

kelamda hiçbir şey kesin bilgi değil..

 

susuzluğu açıklayan kitapları bırakıp bir yudum su içseydik böyle olmazdık...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.