Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

GÖZ İRİSİ VE PARMAK İZİ


Shatin

Önerilen İletiler

Göz İrisi

 

Halk arasında göz tanıma sistemleri dendiğinde "retina ve göz bebeği" akla gelmesine rağmen iris, gözün bu sayılanlardan farklı bir kısmını ifade eder. Göz İrisinin biyometrik teknolojilerden biri olarak kullanılmasının sebepleri olarak şunlar sayılabilir;

 

- Dünya üzerinde bulunan her insan gözü eşsizdir.

- Dünyada aynı irisin olma olasılığı 1/10 üzeri 78 'dir.

- Tek yumurta ikizleri aynı DNA yapısına fakat farklı iris yapısına sahiptir.

- Göz irisi genetik oluşumlardan en az derecede etkilenir.

- Göz irisi kalıtımsal hastalıklardan etkilenmez.

- Irk, cinsiyet, renk gibi demografik özellikler irisi etkilemez.

- Gözle görülebilen ve hassasiyet ile ölçülebilen bir organdır.

- Ömür boyu değişmeyen tek organdır.

- İnsanın doğumun 16. ayından itibaren ölüme kadar değişmez.

- Göz oluşumu itibari ile muhafazası (göz kapağı) bulunan bir organdır.

- Doğal içgüdüler ile refleks olarak korunan yegane vucüt parçası olan başımızda yer alır.

- Göz, insanın yaşamını yitirmesinin ardından canlılığını en çabuk (3 sn) kaybeden organdır. (1)

 

 

 

Parmak izi

 

Parmak izi de Göz irisi gibi tanımlayıcı bir sistemdir. Yüz yıla yakın bir süredir polis merkezlerinde güvenlik sistemlerinde kullanılan bir tanımlama aracıdır.

 

Parmak izindeki şekiller ve detaylar, tamamen kişiye özeldir. Şu an dünya üzerinde yaşayan ve tarih boyunca yaşamış olan tüm insanların parmak izleri birbirinden farklıdır. Dahası, aynı DNA dizilimine sahip tek yumurta ikizleri dahi farklı parmak izine sahiptirler 2

 

A. A. Moenssens, Fingerprint Techniques (Parmak İzi Teknikleri) adlı kitabında parmak izinin her insana özel oluşunu şu şekilde değerlendirmiştir: "Şimdiye dek farklı parmaklardaki iki parmak izinden hiçbirinin birbiriyle aynı olduğuna rastlanmamıştır 3

 

Evet saygıdeğer arkadaşlar ben araştırdığım kadarıyla pek tatmin edici sonuçlar alamadım yani genel olarak hep aynı şeyler yazıyor yazılarda. Parmak izi her insanda ayrıdır. zarar görsede aynı şekil yeniden oluşur vs. vs. tabi göz irisi içinde aynı şeyler geçerli. Bu konuda bilgisi olan bir arkadaş bunun nasıl oluştuğunu veya oluşabileceği hakkındaki bilgilerini burada paylaşabilir mi?

 

 

 

Kaynaklar;

 

1-Ergosis Güvenlik Sistemleri

2-What is a fingerprint?

3-ULTRASONIC SETUP FOR FINGERPRINT PATTERNS

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

PARMAK İZİNDEKİ KİMLİK

 

 

Kuran'da, insanları ölümden sonra diriltmenin Allah için çok kolay olduğu anlatılırken, insanların özellikle parmak uçlarına dikkat çekilir:

 

Evet; onun parmak uçlarını dahi derleyip-(yeniden) düzene koymaya güç yetirenleriz. (Kıyamet Suresi, 4)

 

Ayette parmak uçlarının vurgulanması, son derece hikmetlidir. Çünkü parmak izindeki şekiller ve detaylar, tamamen kişiye özeldir. Şu an dünya üzerinde yaşayan ve tarih boyunca yaşamış olan tüm insanların parmak izleri birbirinden farklıdır. Dahası, aynı DNA dizilimine sahip tek yumurta ikizleri dahi farklı parmak izine sahiptirler.106

 

Parmak izi doğumdan önce cenin üzerinde son şeklini alır ve kalıcı yara olması dışında ömür boyu sabit kalır. İşte bu nedenle parmak izi, herkese özel çok önemli bir "kimlik kartı" sayılmakta ve parmak izi bilimi ise insanlar tarafından bilinen tek değişmez ve yanılmaz kimlik tespit yöntemi olarak kullanılmaktadır.

 

Ancak önemli olan, parmak izinin özelliğinin ancak 19. yüzyılın sonlarına doğru keşfedilmiş olmasıdır. Ondan önce, insanlar parmak izini hiçbir özelliği ve anlamı olmayan çizgiler olarak görmüştür. Fakat Kuran'da, o dönemde kimsenin dikkatini dahi çekmeyen parmak izleri vurgulanmakta ve bu izlerin ancak çağımızda fark edilen önemine dikkat çekilmektedir.

 

 

Parmak izi ile kimlik saptama sistemi (AFS) teknolojisi, son 25 yıldır çeşitli polis teşkilatlarında geçerliliği ispatlanmış, yasal olarak onaylanmış bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Günümüzde geniş kapsamlı kimlik tespiti çalışmalarında parmak izi kadar isabetli sonuç veren bir teknoloji bulunmamaktadır. Parmak iziyle kimlik tespiti son 100 yıldır hukuki süreçlerde kullanılmaktadır ve uluslararası geçerliliğe sahiptir. 108

 

A. A. Moenssnens, Fingerprint Techniques (Parmak İzi Teknikleri) adlı kitabında parmak izinin her insana özel oluşunu şu şekilde değerlendirmiştir: "Şimdiye dek farklı parmaklardaki iki parmak izinden hiçbirinin birbiriyle aynı olduğuna rastlanmamıştır…" 107

 

 

>Tek yumurta ikizleri de dahil olmak üzere, her insanın parmak izi kendine özeldir. Başka bir deyişle, insanların parmak uçlarında kimlikleri şifrelenmiştir. Bu şifreleme sistemini, günümüzde kullanılmakta olan barkod sistemine benzetmek de mümkündür.

 

>Parmak izi ile kimlik saptama sistemi (AFS) teknolojisi, son 25 yıldır çeşitli polis teşkilatlarında geçerliliği ispatlanmış, yasal olarak onaylanmış bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Günümüzde geniş kapsamlı kimlik tespiti çalışmalarında parmak izi kadar isabetli sonuç veren bir teknoloji bulunmamaktadır. Parmak iziyle kimlik tespiti son 100 yıldır hukuki süreçlerde kullanılmaktadır ve uluslararası geçerliliğe sahiptir. 108

 

>A. A. Moenssnens, Fingerprint Techniques (Parmak İzi Teknikleri) adlı kitabında parmak izinin her insana özel oluşunu şu şekilde değerlendirmiştir: "Şimdiye dek farklı parmaklardaki iki parmak izinden hiçbirinin birbiriyle aynı olduğuna rastlanmamıştır…" 107

 

106. http://www.ridgesandfurrows.homestead.com/fingerprint.html

107. http://www.ridgesandfurrows.homestead.com/fingerprint.html

108. http://www.optel.com.pl/article/english/article2.htm; A. A. Moenssnens, "Fingerprint Techniques", Chilton Company, 1971.

 

İNSANLARDAKİ ORGANLARIN GELİŞİM SIRASI

 

O, sizin için kulakları, gözleri ve gönülleri inşa edendir; ne az şükrediyorsunuz. (Mü'minun Suresi, 78)

 

Allah, sizi annelerinizin karnından hiçbir şey bilmezken çıkardı ve umulur ki şükredersiniz diye işitme, görme (duyularını) ve gönüller verdi. (Nahl Suresi, 78)

 

De ki: "Düşündünüz mü hiç; eğer Allah sizin işitmenizi ve görmenizi alıverir ve kalplerinizi mühürlerse, onları size Allah'tan başka getirebilecek ilah kimdir?"... (En'am Suresi, 46)

 

Şüphesiz Biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık. (İnsan Suresi, 2)

 

Yukarıdaki ayetlerde Allah'ın insana bahşettiği birtakım duyulardan bahsedilmektedir. Dikkat edilirse, Kuran'da bu duyulardan hep belli bir sıra ile bahsedilmektedir: Duyma, görme, hissetme ve anlama.

 

Embriyolog Dr. Keith Moore, Journal of Islamic Medical Association'da yayınlanan bir makalesinde, embriyonun gelişim sürecinde iç kulakların ilk halinin belirmesinden sonra gözün oluşmaya başladığını ifade etmektedir. Hissetme ve anlama merkezi olan beynin ise, kulak ve gözün ardından gelişimine başladığını söylemektedir.97

 

Anne karnındaki çocuk fetus halindeyken, hamileliğin yirmi ikinci günü gibi erken bir dönemde kulaklar gelişir ve hamileliğin dördüncü ayında kulak tam olarak fonksiyonel hale gelir. Fetus bundan sonra annenin karnındaki sesleri duyabilir. Dolayısıyla yeni doğan bir bebek için işitme duyusu, diğer yaşamsal fonksiyonlardan önce oluşur. Kuran ayetlerindeki öncelik sırası bu bakımdan dikkat çekicidir.

 

 

>Anne karnındaki bebeğin organlarının oluşumu hakkındaki çok yakın bir dönemde edinilen bilgiler Kuran ayetlerinde verilen bilgiler ile birebir uyum içinedir.

 

97. Dr. Mazhar U. Kazi, 130 Evident Miracles in the Qur'an, Crescent Publishing House, New York, ABD, 1998, ss. 78-79.

 

Saygı ve Selamlar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Göz İrisi

 

Halk arasında göz tanıma sistemleri dendiğinde "retina ve göz bebeği" akla gelmesine rağmen iris, gözün bu sayılanlardan farklı bir kısmını ifade eder. Göz İrisinin biyometrik teknolojilerden biri olarak kullanılmasının sebepleri olarak şunlar sayılabilir;

 

- Dünya üzerinde bulunan her insan gözü eşsizdir.

- Dünyada aynı irisin olma olasılığı 1/10 üzeri 78 'dir.

- Tek yumurta ikizleri aynı DNA yapısına fakat farklı iris yapısına sahiptir.

- Göz irisi genetik oluşumlardan en az derecede etkilenir.

- Göz irisi kalıtımsal hastalıklardan etkilenmez.

- Irk, cinsiyet, renk gibi demografik özellikler irisi etkilemez.

- Gözle görülebilen ve hassasiyet ile ölçülebilen bir organdır.

- Ömür boyu değişmeyen tek organdır.

- İnsanın doğumun 16. ayından itibaren ölüme kadar değişmez.

- Göz oluşumu itibari ile muhafazası (göz kapağı) bulunan bir organdır.

- Doğal içgüdüler ile refleks olarak korunan yegane vucüt parçası olan başımızda yer alır.

- Göz, insanın yaşamını yitirmesinin ardından canlılığını en çabuk (3 sn) kaybeden organdır. (1)

 

 

 

Parmak izi

 

Parmak izi de Göz irisi gibi tanımlayıcı bir sistemdir. Yüz yıla yakın bir süredir polis merkezlerinde güvenlik sistemlerinde kullanılan bir tanımlama aracıdır.

 

Parmak izindeki şekiller ve detaylar, tamamen kişiye özeldir. Şu an dünya üzerinde yaşayan ve tarih boyunca yaşamış olan tüm insanların parmak izleri birbirinden farklıdır. Dahası, aynı DNA dizilimine sahip tek yumurta ikizleri dahi farklı parmak izine sahiptirler 2

 

A. A. Moenssens, Fingerprint Techniques (Parmak İzi Teknikleri) adlı kitabında parmak izinin her insana özel oluşunu şu şekilde değerlendirmiştir: "Şimdiye dek farklı parmaklardaki iki parmak izinden hiçbirinin birbiriyle aynı olduğuna rastlanmamıştır 3

 

Evet saygıdeğer arkadaşlar ben araştırdığım kadarıyla pek tatmin edici sonuçlar alamadım yani genel olarak hep aynı şeyler yazıyor yazılarda. Parmak izi her insanda ayrıdır. zarar görsede aynı şekil yeniden oluşur vs. vs. tabi göz irisi içinde aynı şeyler geçerli. Bu konuda bilgisi olan bir arkadaş bunun nasıl oluştuğunu veya oluşabileceği hakkındaki bilgilerini burada paylaşabilir mi?

 

 

 

Kaynaklar;

 

1-Ergosis Güvenlik Sistemleri

2-What is a fingerprint?

3-ULTRASONIC SETUP FOR FINGERPRINT PATTERNS

 

paylaşımın için teşekkurler arkadaşım...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gözdeki retinanın, irisin, parmak izlerinin her insanda farklılık göstermesi biyolojik çeşitliliğin bir sonucudur. Biyolojik çeşitlilik evrim sürecinin bir parçasıdır. Şayet insanlar Allah tarafından yaratılmış olsalar idi, yaratan usta bir olacağı için her insanın parmak izinin ve gözünün aynı olması lazımdı.

 

(Ek bilgi: Gorillerde de her bireyin ayrı parmak izi vardır)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

iyi de nasıl oluyor ben bunu merak ediyorum.

bir örnekle açıklamaya çalışayım

Bir suç işlendiği zaman parmak izi araştırması yapıyorlar. Askere giden arkadaşlar bilirler. Askeriyede künye kayıt defterinde parmak izimiz vardır ve bunlar devlet arşivlerinde saklanır.

farzedin suç işlendi parmak izi tespiti de yapıldı ve vay efendim bu adam 100 yıl önce ölmüş diye birşey olması mümkün müdür?

Demişsin ki "özdeki retinanın, irisin, parmak izlerinin her insanda farklılık göstermesi biyolojik çeşitliliğin bir sonucudur. Biyolojik çeşitlilik evrim sürecinin bir parçasıdır." insan ırkını ele alırsak aynı boyda aynı kiloda, aynı saç renginde aynı ten renginde, aynı göz renginde, aynı yüz hatlarına sahip milyonlarca insan yaşamıştır belki de ama parmak izi aynı olan insanların yaşama olasılığı nedir?

tek yumurta ikizlerinde bile parmak izi ayırt edilebilmektedir. biyolojik olarak onların aynı yapıya sahip olması gerekmez mi? ama bu iki noktada belirgin bir şekilde imza (birçok insanın imzası da birbirine benzer hatta eş olabilir) niteliği taşımakta. her bireyi birbirinden ayırt etmek için olan bir oluşum değil midir sence bu?

Bu allah tarafından doğa tarafından veya başka varlıklar olgular tarafından yapılmış olsun bu önemli değil. ama bu farkın ayırt edici bir özellik olarak raslantısal olduğunu zannedersem ki hiçbir matematik profösörü kabul etmez.

Düşünsene bu kadar parmak izini hafızaya alacak ve aynı anda doğan her birey için farklı bir parmak izi göz retinası oluşturacak.

Sence de bu akıl almaz bir bilgi deposu gerektirmez mi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Doğada birbirinin aynı insan var mı ki? Ya birbirinin aynı iki yüz? Birbirinin aynı iki taş bile bulamazsınız. Taşların yüzeyindeki ayrıntılar her zaman farklıdır.

Düşünsene bu kadar parmak izini hafızaya alacak ve aynı anda doğan her birey için farklı bir parmak izi göz retinası oluşturacak.

Sence de bu akıl almaz bir bilgi deposu gerektirmez mi?

 

Bu tanrı fikri için geçerli. Tanrı bütün bireylerin parmak izlerini ayrı ayrı yaratıp hepsini hafızasında tutmak zorunda. Ama evrim sürecinde böyle bir bilgi bankasına gerek yok, eşeyli üreme sayesinde sağlanan gen çeşitliliği ile yeterli farklılık sağlanır.

 

Her bireyin parmakizinin birbirinden farklı olacağı pratikteki bir kabuldur. Tıpkı kar tanelerinde olduğu gibi. Zaman zaman birbirinin aynı kar taneleri rapor edilmektedir. İki parmakizinin birbirinin aynı olma ihtimalinin bir milyarda bir olduğunu düşünürsek dünya yüzünde birbirinin aynı parmak izine sahip insanların olması muhtemeldir.

 

Ayrıca çift yumurta ikizlerinin parmak izleri tamamen birbirinin aynı olmasa da diğer insanlarla kıyaslanmayacak bir biçimde birbirine benzer. Sadece küçük farklılıklar vardır. Çift yumurta ikizlerinin de aynı genetik dizilime sahip olmalarından dolayı ana rahminde embriyo halinde iken parmak izleri birbirinin aynıdır. Daha sonra yavaş yavaş farklılaşmaya başlar. Bunun birinci nedeni kopyalanan DNA nın her kopyalanışında mükemmel bir biçimde kopyalanamayışıdır. Hücre her bölünüşünde mutasyonlar yüzünden farklılıklar birikir. İkinci nedeni parmak izindeki döngüsel halkaların oluşmasının çevre şartlarına bağlı oluşudur. Ana rahmindeki iki bebek aynı yerde bulunuyor olsalar da beslenmeye yarayan göbek kordonlarının uzunluğu farklıdır. Bu yüzden parmakizleri rastlantısal olarak birbirinin aynı olmaz.

Sonuçta parmakizlerinin farklı olması doğal bir olaydır ve yaratıcının varlığına kesin delil teşkil etmez. Keza göz için de öyle. Eğer bu yaratıcının varlığına delil teşkil edecekse o zaman çevredeki taşların birbirinden farklı olması da delil teşkil eder ki bu da benim kabul edemeyeceğim bir olay.

 

Saygılar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

peki ama nasıl oluyor da yaklaşık 2 cm2 alanda milyarlarca farklı şekil oluşabiliyor aynı anda

yer yüzünde her insanın parmak izinin farklı olduğunu düşünürsek ve senin deyişine göre milyarda bir aynı olduğunu varsayarsak yeryüzündeki ortalama 4-5 milyar parmaktan sadece 4-5 i aynı (bu da ihtimalle tabi)

ve bu yaklaşık 2 cm2 lik bir alanda oluşuyor

kim 2 cm2 alana milyarlarca farklı şekil çizebiliri belki trilyonlarca

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şayet insanlar Allah tarafından yaratılmış olsalar idi, yaratan usta bir olacağı için her insanın parmak izinin ve gözünün aynı olması lazımdı.

 

 

usta bir olduğu sebeble parmak izi ve gözun aynı olmsı gerekıyorsa,türlerin ve cinslerinde aynı olması gerekirdi o halde..yada tüm insanların birebir benzemesi gerekırdı..yaptığınız çıkarım geçersiz bir mantık :unsure:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Göz, görüntünün aynı anda hem siyah-beyaz, hem de renkli fotoğrafını çeker. Daha sonra bu fotoğraflar beyinde sentezlenerek normal görüntü halini alır.

 

Retina tabakasında bulunan çubuk hücrelerinin görevi, bakılan nesnenin biçimini siyah-beyaz olarak ayrıntılı bir şekilde algılamaktır. Koni hücreleri ise nesnenin renklerini tespit ederler. Sonuçta, her iki hücreden alınan sinyallerin değerlendirilmesiyle, dış dünyanın görüntüsü şekillenir ve renkli bir halde beynimizde oluşur.

 

Gözdeki Üstün Teknoloji

 

Fotoğraf makinesi göze göre son derece ilkel bir yapıya sahiptir. Hatta gözün görüntü iletme tekniği en gelişmiş kameralardan bile kat kat üstündür. Sonuç olarak da gözün ilettiği görüntü insanoğlu tarafından yapılmış herhangi bir aletin iletebildiği görüntüden çok daha kalitelidir.

 

Bir TV kamerasının çalışma prensipleri incelenirse sözü edilen gerçek daha iyi anlaşılır. Bu kameranın çalışma ilkesi görüntülerin değil, bir görüntüyü yeniden oluşturacak olan ışıklı nokta dizilerinin iletilmesine dayanır. Bu yüzden kamera karşısındaki nesne, satır denilen belirli sayıda kuşağa bölünür ve de yayın sırasında bir "tarama" işlemine başvurulur. Bir fotosel lamba, böyle bir satırın bütün noktalarını soldan sağa birbiri ardınca tarar. Hepsinin ışık durumunu değerlendirir ve sonunda bunlara dayanarak birtakım sinyaller verir. Bir satırı baştan sona kadar taradıktan sonra, bir sonraki satıra geçer ve tarama işlemi böylece sürüp gider. Bu fotoselin çalışma ritmi, bir görüntünün 625 ya da 819 satırını 1/25 saniyede tarayabilecek şekilde hesaplanmıştır. Böylece bütün bir görüntünün tamamlanması bitince, yeni bir görüntü iletilir. Bu şekilde iletilen bildirilerin sayısı çok fazladır ve sinyaller baş döndürücü bir tempoyla üretilir.

 

Gözün tüm bu anlattıklarımızdan çok daha üstün bir işleyiş mekanizmasına sahip olduğu dahası hiçbir bakım ve parça değişimine ihtiyaç duymadığı düşünülürse yapısının ne kadar hayranlık verici ve mükemmel olduğu daha net bir şekilde anlaşılır.

 

Tıp teknolojisi geliştikçe de insan gözünün ne kadar büyük bir mucize olduğu daha iyi anlaşılmaktadır. Göz hakkında elde edilen bilgilerin teknolojiye uyarlanmasıyla da her geçen gün çok daha gelişmiş kameralar, fotoğraf makineleri ve sayısız optik sistem üretilmektedir. Ancak, teknoloji ne kadar ilerlese de yapılan elektronik aletler gözün ilkel birer taklidi olmaktan öteye gidememiştir. Bilgisayar destekli kameralar da dahil olmak üzere hiçbir insan buluşu alet, göze rakip olamaz.

 

Peki Gözdeki Bu Kompleks Yapı Nasıl Ortaya Çıkmıştır?

 

Kuşkusuz bu yapının tesadüfler sonucunda ya da uzun zaman içinde kendi kendine oluşması mümkün değildir. Göz tek bir parçası eksik olsa işlevini yerine getiremeyecek bir yapıya sahiptir. Hiçbir tasarım tesadüfen oluşamaz, gözde ise çok açık ve benzersiz bir tasarım vardır. Bu ise bizi bir tasarımcının varlığına götürür. Gözdeki bu tasarımın tek sahibi Allah'tır. Herşeyi en güzel bir biçimde algılamamızı sağlayan bu organın bize verilmiş olması, Allah'a şükretmemiz için çok büyük bir vesiledir. Bu gerçek, Kuran-ı Kerim'in bir ayetinde bize şöyle bildirilir:

 

"De ki: 'Sizi inşa eden (yaratan), size kulak, gözler ve gönüller veren O'dur.' Ne az şükrediyorsunuz? " (Mülk Suresi, 23)

 

Bilim Adamları Gözü Taklit Etmeye Çalışıyorlar

 

Gözün gerçekleştirdiği işlemlere hayranlık duyan ve gözün üstün tasarımını teknolojik alanda taklit etmek isteyen bilim adamları, son zamanlarda bu konu hakkında birçok çalışma yapmaktadırlar. Bu sayede doğada bulunan canlıları ve kusursuz mekanizmaları da daha yakından inceleme imkanı bulmuşlardır. Biyomimetik alanında yapılan bu çalışmalar teknolojik alandaki gelişmelere büyük hız kazandırmaktadır.

 

Bilgisayar Devrelerinin Tasarımı, Doğadaki Örneklerinden Taklit Ediliyor

 

Gözümüzün sinir hücreleri olan "retina hücreleri" gelen ışığı tanıyıp yorumlar. Retina hücreleri daha sonra değerlendirilen bu bilgileri bağlantıda oldukları diğer hücrelere iletir. Gözümüzdeki tüm bu işlemler yeni bilgisayarlara model oluşturmuştur:

 

Retina hücrelerinin yaptığı iş yalnızca ışığı algılamakla sınırlı değildir. Retina birbirleriyle olağanüstü bir yoğunlukta bağlantı oluşturmuş sinir hücrelerinden oluşur. Işığa ait sinyaller beyne iletilmeden önce sayısız işlemden geçirilir. Örneğin retinayı oluşturan hücreler cisimlerin kenarlarını hesaplar, ışık sinyalinin gücünü artırır, aydınlık ya da karanlığa göre uyum sağlayarak düzeltmeler yapar. Günümüzün güçlü bilgisayarları da benzeri işlemleri yerine getirebilmektedir. Ancak retinadaki sinir ağı bu iş için, bilgisayarlara nispeten çok daha az bir enerji kullanır.118

 

California Teknoloji Enstitüsü'nden Carver Mead başkanlığında bir araştırma ekibi, retinada kolayca gerçekleştirilen işlemlere imkan tanıyan tasarımın sırrını araştırmaktadır. Carver Mead, Caltech firmasından biyolog Misha Mahowald ile birlikte retinadaki sinir ağına benzer yapıda elektronik devreler tasarlamıştır. Yapılan bu devrelerde gözdeki gibi ışık algılayıcıları bulunmaktadır. Algılayıcılar tıpkı retinada olduğu gibi bir diğer algılayıcıyla bağlantı halindedir. Kullanılan direnç, amfi gibi elektronik devre parçalarının, ışık algılayıcılarının, retina hücreleri gibi kendi aralarında haberleşebilmelerine imkan tanımaktadır.

 

Ancak tüm çabalara rağmen, bu devreyi, retina ağında olduğu gibi birebir olarak taklit edebilmek mümkün olmamıştır. Çünkü canlı bir retinadaki hücrelerin ve bunların arasındaki bağlantıların sayısı çok fazladır. Bunun yerine tasarım mühendisleri şu an için, retinadaki sinir ağının ön işlemlerini nasıl yaptıklarını anlamaya çalışıp, aynı işi yapabilen daha basit devreler tasarlamaktadırlar.

 

Allah eşi olmayan, tek güç sahibi olandır.

 

" İşte Rabbiniz olan Allah budur. O'ndan başka İlah yoktur. Herşeyin Yaratıcısı'dır, öyleyse O'na kulluk edin. O, herşeyin üstünde bir vekildir. " (Enam Suresi, 102)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...
usta bir olduğu sebeble parmak izi ve gözun aynı olmsı gerekıyorsa,türlerin ve cinslerinde aynı olması gerekirdi o halde..yada tüm insanların birebir benzemesi gerekırdı..yaptığınız çıkarım geçersiz bir mantık :unsure:

 

 

arkdasım merhaba..

ilginc bir düz mantıkla bütün varlıkların aynı olması gerektigini yazmıssın.

fakat bütün canlılar birbirine benzese herhalde dunya yasanilmaz olurdu.

bu sebeple soru sorarken veya elestiri yaparken dusuncemizi bir kez daha suzgecten gecirmeliyiz.

sana iyi gunler dilerim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

arkdasım merhaba..

ilginc bir düz mantıkla bütün varlıkların aynı olması gerektigini yazmıssın.

fakat bütün canlılar birbirine benzese herhalde dunya yasanilmaz olurdu.

bu sebeple soru sorarken veya elestiri yaparken dusuncemizi bir kez daha suzgecten gecirmeliyiz.

sana iyi gunler dilerim.

ben diğer arkadaşın önermesıne cevap verdım ve tutarsız olduğunu belirttim.benım fıkrım olarak değil..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

arkadasım her insanda olması normal olan bazı sorular hepimizin aklını zaman zaman karıstırır.bir donem bende bu tur sorularla bogustum durdum.yakın bir zamanda bir arkadasım 'Rabbini arayan thomas' isimli bir kitap onerdi.okudum ve gercekten sorularımın bircoguna cevap buldum.

Sana da tavsiye ederim.

okursan eminim faydası olacaktır.

yazdıklarımi bir arkadas tavsiyesi olarak gorursen cok sevinirim.umarım yanlıs anlamazsın.

iyi gunler dilerim

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tanrı'nın varlığı tartışmasını parmak izine indirgemek doğru mu?

Koca evren Tanrı'nın kanıtı olamıyor da Tanrı'nın varlığını kanıtlamak parmak izine mi kaldı?

 

Asıl söylemek istediğim

Biyometrik yöntem olarak niye irisin değil retinanın kullanıldığı sorulmuş

Parmak izi de, iris de taklit edilebilir

Yerine geçmek istediğiniz kişinin parmağının kalıbını çıkarıp bunun negatifi bir silikon kılıfı parmağınıza takarak.

Yada irisinin macro fotoğrafını çekip bir kontakt lens üzerine kopyalayarak.

Ama retinanın taklidi neredeyse olanaksız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...
  • 3 hafta sonra...

Saygıdeğer arkadaşlar ben bu konu başlığını "İşte tanrının varlığına bir delil" diye açmadım. Eğer tanrının varlığını ispat ediyor ya da etmiyor şeklinde bir içeriğe sahip olsaydı öyle açardım. Ama benim sorduğum şeyler milyarlarca insanda farklılık gösteren bu ayrıntıların bilimsel izahı hakkındaki görüşleri almaktı. Ben hiçbir zaman tanrının işi deyip işin içinden çıkmayı sevemedim sevememde. O yüzden böyle değerli fikirleri bilgileri olan arkadaşlarla da bunu paylaşmaktı düşüncem.

Tekrar etmek istiyorum ben zaten gözün ve parmak izinin ne olduğunu biliyorum bilmek istediğim fikirlerinizden bilgilerinizden faydalanmak istediğim nasıl oluyorda böyle oluyor?

Sağolsun ölümü_düşünün arkadaş gözün retinanın işlevini açıklamış uzun uzun sonra herkesin söylediği şeyleri de tekrar etmiş ama benim istediim bu değil. göz çok üstün bir parçası eksik olsa şöyle olurdu böyle olurdu vs. vs. değil umarım anlatabiliyorumdur.

 

Bir de kendi fikrimce birşey açıklamak istiyorum insanların genelde söylediği şu teori her zaman herşeyde kullanılabilir hemen hemen.

Şunun bi parçası eksik olsaydı hiçbirşey olmazdı. bunun bir parçası eksik olsaydı hiçbir işe yaramazdı vs. vs.

 

Arkadaşlar bu hemen hemen herşeyi için geçerli. bence bunu her yazıda vurgulamak çok gereksiz

saygılar,

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

arkadaslar soyledikleriniz dogal olmayan yollar (silikon ile parmak izi taklidi gibi).

kafaniza takilan soruları bu sekilde internet ortami degilde yazili yayinlar(kitap dergi v.s)dan arastirirsaniz iyi olur.

ben rastladigim bir ornegi vereyim ne kadar alakasi olmasada.

charles darwin in turlerin kokeni isimli kitabinda evrim konusunda;insanin olusum evrelerine aciklamalar aramaya calisirken goz icin:her seye mantikli bir aciklama buldum goze bulamadim demistir.bu da kendi teorisini bırakin teori olmayi hipotez basamaginin altina atmistir.

bir fikri soylemeden lutfen kitaplardan veya dergilerden arastirmalar yapalim.

hepinize iyi gunler

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 7 yıl sonra...
  • 6 ay sonra...

richart davkins in youtubede bir videosu var gözün evrimi diye deneysel olarak ve aşama aşama gözün nasıl evrildiğini anlatıyor darvin sadece evrim teorisini ortaya attı bi çok şeyi en temel konuları açıklayabildi ve bu teoride bir alan açmış oldu günümüzün bilim adamları yada evrimcileri gelişen tekneoloji ve bilim sayesinde evrimi dahada iyi açıklamaya başladılar evrim teorisi canlılığı oluşum sürecini  aşamalarını açıklıyor ve bu gün bile evrim gözlemlenebilir bilim daha akla mantığa yatkın daha tatmin edici eger bir kanıt olması gerekiyorsa inanca gerek yok eğer bir inanç olacaksa kanıta gerek yok bu ikisi bir arada olmaması gerekir ve hiç birşey kesin olarak bilinemez dinin kesinliği var ama kanıtı yok bilimin kesinliği yok ama delili çok ...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 7 ay sonra...

Raslantı Şans Ve Tesadüf Yoktur Hepsinin Kuantum Evreninde Cevabı Bulun Ama o Evreni Gözlemleme Gibi Bi Şansımız Yok

 

Şans Mesela Atomların Ve Bir Cok Seyin Hareketlerini V.s Hesaplayabiliyo Olsaydik Şansı Kendin Yaratabilir Hale Gelirdin. Raslantıcılar Icin Söylüyorum Allahın Gercek oldugunu dusunmuyorsunuz galiba yalan gibi geliyor size ama her yalanin dogru bi tarafi vardir

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...
Misafir @zarif_kebelek

"

Gözdeki retinanın, irisin, parmak izlerinin her insanda farklılık göstermesi biyolojik çeşitliliğin bir sonucudur. Biyolojik çeşitlilik evrim sürecinin bir parçasıdır. Şayet insanlar Allah tarafından yaratılmış olsalar idi, yaratan usta bir olacağı için her insanın parmak izinin ve gözünün aynı olması lazımdı.

 

(Ek bilgi: Gorillerde de her bireyin ayrı parmak izi vardır)

" yapmışsınız saygı duyuyorum. Sonuç olarak şahsi fikriniz.

 

Ben sizden bir şey rica etmek istiyorum;

Bir de şu açıdan baksanız olaya: Allah (C.C.) o kadar muhteşemdir ki bu muhteşemliğini daha da hissetmemiz için herkesin parmak izlerini aynı yaratabilme olanağı varken bile herkesin parmak uçlarını farklı yaratmıştır. Tıpkı kar taneleri ve retina gibi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.