Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

umit ile saglıklı yaşam


Ümit Ürkmez

Önerilen İletiler

Sağlığınız için Zerdeçal Sütü İçmenin 8 Nedeni
Zerdeçal sütü; altın süt ya da Hint dilinde bilinen adıyla haldi ka doodh, binlerce yıldır sağlığa yararlı etkisinden dolayı tüm güneydoğu Asya’da içilmektedir. Nihayet, Batı’da insanların dikkatini çekmeyi başarmış bu inanılmaz içecek sadece tadıyla değil aynı zaman sağlık problemine olan etkisiyle keşfedilmiştir. 8 adımda sağlığa etkisini birlikte inceleyelim.

Eklem Rahatsızlıkları
Romatizma ya da iltihaplı romatizma ve benzeri eklem hastalıklarından dünyada bir çok insan sıkıntı yaşamaktadır. Ekrem rahatsızlıklarının gerek iş yaşamında gerekse ev-sosyal yaşantıya bir çok olumsuz etkisi olmaktadır. Günlük işleri yapmamız engeller, çok basit hareketleri yaparken zorlanmalara neden olur. Zerdeçalın güçlü anti inflamasyon özelliği sayesinde eklem ağrılarını ve sertleşme problemlerinden kaynaklı ağrıları azaltabilir ve günlük hareketlerinizi kolaylaştırabilirsiniz.

Soğuk Algınlığı ve Grip
Sık sık soğuk algınlığı veya grip/nezle gibi hastalıklara yakalanıyorsanız, zerdaçal sütü tam size göre. Eğer bu hastalıklara yakalanma sıklığınız yüksekse bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi gerekmektedir. Güçlü antioksidan yapısıyla zerdeçal sütü burada da yardımınıza hazır. Bakteri ve virüslerin etkisini azaltarak, bağışıklık sisteminin güçlenmesine ve onlarla savaşabilmesinde vücudunuza destek olabilir.



Düzenli Hazımsızlık Problemi
Stres, düzensiz beslenme gibi modern çağın getirmiş olduğu zorluklar sindirim sisteminde problemlerine neden olduğu artık herkes tarafından bilinmektedir. Zerdeçal sütü sindirim sistemini onarıcı ve düzenleyici etkisi aynı zamanda midede oluşan problemleri tedavi etmede etkin anti inflamasyon gücüyle yardımcı olur.

Kalp Krizi Riski
Yüksek kan basıncı ve yüksek kolestrol ile birlikte yüksek stres seviyesi kalp krizi ya da diğer kalp rahatsızlıklarının riskini arttırmaktadır. Zerdeçal bilinen bir diğer özelliği de çok iyi bir kan inceltici olmasıdır ki bu da antioksidan özelliğiyle birlikte kalp krizi riskini azaltmaktadır.

Golden-milk

Kronik Ağrılar
Fibromiyalji gibi kronik ağrılar insanın günlük hayat kalitesine çok ciddi etkileri olabilmektedir. Zerdeçalın hem çok kuvvetli bir anti inflasmasyon hem de ağrı kesici özelliğe sahibi olması onun doğal aspirin olarak adlandırılmasını sağlamıştır. Bu tür ağrılar için çok iyi bir doğal bir çözümdür.



Kanser Riski
Kanser, adından dolayı bir çok insanın kabusu olmaktadır. Genetik olarak bu hastalığıa yatkın olabilirsiniz, günlük beslenme şekliniz ya da sigara kullanımınız kanser riskini arttıran faktörler arasında yer almaktadır. Buna bir de hareketsiz yaşam etkisi de dahil olduğunda risk daha da yüksek olabilir. Beslenme şeklini düzeltmek ve düzenli aynı zamanda sağlıklı beslenmek, sigara alışkanlığından kurtulmak ve hayatınıza biraz hareket katmak bu riski elbette düşürecektir. Bununla birlikte düzenli olarak zerdeçal sütü kullanımı da güçlü antioksidan yapısından ötürü kanser hücrelerinin DNAyı etkilemesinden korumaktadır.

Karaciğer Rahatsızlıkları
Karaciğer rahatsızlığı denilince ilk akla gelen sirozdur ve tüm vücudu etkilemektedir çünkü karaciğer vücudun detoks organı olarak bilinir ve bu nedenle en önemli organlardan birisidir. Aynı zamanda kan şekerini düzenlemekle görevli karaciğerde aksamalar vücüdun tüm işleyişini bozmaktadır. Zerdeçalın karaciğerin işlevselliğini korumak için en iyi baharat olduğu bilinmektedir.

Kırılgan Kemikler
Yaş ilerledikçe en büyük problemlerden birisi de kemik gücünün zayıflaması ve kırılganlığının artmasıdır. Düzenli zerdeçal sütü tüketimi içeriğindeki zengin kalsiyum yapısı nedeniyle kemikleri güçlendirici etkisi ile kırılmaları/çatlamaları engellemektedir.

golden-milk2

Peki Nasıl Yapılır Bu Zerdeçal Sütü
Yapılışı çok basittir evde kendiniz hazırlayabilirsiniz. İşte tarifi;

Lazım olan ürünler
3 tepeleme tatlı kaşığı zerdeçal tozu
1/2 ajda çay bardağı su
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı hindistan cevizi yağı ya da sade yağ (istenirse )
1/2 çay kaşığı kakule (istenirse)
1 çay kaşığı tarçın (istenirse )
1/2 tatlı kaşığı kadar çiğ bal (istenirse )
golden-milk-and-macaYapılışı
Sos tenceresinde orta ateşte başlayıp kısığa alarak 5-6 dakika su ve zerdeçalı karıştırın. İyice pişmeli ve macunumsu kıvam almalı. Fazla kurursa biraz daha su ekleyebilirsiniz.

Bu macundan 1 tatlı kaşığı kadar 1 kupa süte ekleyerek ,yine ocakta karıştırarak sıcak çikolata gibi pişirin.

Tatlandırmak için çiğ bal, akçağaç şurubu veya agave eklenebilir. (Hiç tatlandırmadan kullanamak daha iyi, ancak içimi hoşunuza gitmezse azar azar tatlandırabilirsiniz.)



Ilındıktan sonra içine badem yağı/susam yağı/hindistancevizi yağı ekleyin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 79
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Yazın En Sıcak Zamanında İçinizi Ferahlatacak 6 İçecek Önerisi
Yaz sıcaklarında içinizi ferahlatacak farklı lezzetlerde birbirinden güzel ve ferahlatıcı içecekleri beğeninize sunuyoruz.

Milk Shake
yaz_ic-milkshakes
Malzemeler;
1 Su Bardağı Soğuk Süt
2 Top Dondurma

Yapılışı;
Dondurma ve sütü blenderda iyice köpürene kadar çırpın. Dilerseniz karışımınıza çilek ilave edebilirsiniz. Bitti bile…Düşük kalorili nefis bir tatlı.


 
Buzlu Kahve
yaz_ic-buzlu-kahve
Malzemeler;
2 Çay Kaşığı Nescafe
3-4 Küp Buz
1 Su Bardağı Soğuk Süt

Yapılışı;
Neskafeyi Soğuk Süte ekleyin ve buzları ilave edin.
Dilerseniz tüm malzemeleri blenderdan geçirirseniz bol köpüklü hale getirebilirsiniz. Kahveniz hazır.

Kavunlu Frozen
yaz_ic-kavunlu_frozen

Malzemeler;
1 Dilim Kavun
1 Kase Buz


 
Yapılışı;
Kavunu küp küp kesin ve mutfak robotundan geçirin. Buzu ileve edin. Buzlar parçalanana kadar 1-2 dakika tekrar çırpın. Hazır.

Limonlu Buzlu Yeşil Çay
yaz_ic-yeYil_cay
Malzemeler;
3 Yemek kaşığı Yeşil Çay
1 Limon
Taze Nane
4 Su Bardağı Sıcak Su
4 Su Bardağı Soğuk Su
Buz

Yapılışı;
4 bardak kaynamış suya yeşil çayı atın ve yaklaşık 10 dakika demleyin.Biraz ılıdıktan sonra süzerek 4 bardak soğuk su ile karıştırın. Suyunu sıktığınız bir limonu, taze naneyi ve son olarak buzu ekleyin. Servis yaparken içine limon dilimi ekleyebilirsiniz.

Şeftalili Smothie
yaz_ic-muzlu-seftalili-smoothie-tarifi
Malzemeler;
1 Orta Boy Şeftali
1/2 Su Bardağı Süzme Yoğurt
1/2 Su Bardağı Soğuk Süt
2-3 Küp Buz
Tarçın

Yapılışı;
Küçük küçük doğradığınız şeftaliyi, yoğurdu ve sütü blenderdan geçirin.
Şeftali, süt ve yoğurt bir araya geldiğinde süzü uzun süre tok tutacak sağlıklı, düşük kalorili bir ara öğün içeceğiniz hazır.

Portakallı Maden Suyu
yaz_ic-portakal
Malzemeler;
1 Maden Suyu
1-2 Dili Portakal

Yapılışı;
1-2 dilim portakalı maden suyunuza ekleyin. Hazır. Maden suyu yaz aylarında kaybedilen mineralleri yerine koymak için iyi bir seçimdir.

Afiyet Olsun.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Juice Kürleri İçerken Yapılan 5 Hata ve Önlemler
Juice kürleri eğer sizin için uygun bir kür ise vücuda detoks etkisi yapıp temizlerken aynı zamanda mental olarak ve zihin olarak da sizi rahatlatacak etkiye sahiptir. Tersi durumda ise bir çok probleme neden olabilir.

Juice Cleanse konusu son zamanlarda ülkemizde de giderek popüler olan bir konu. Bu sebeple juice cleanse ile ilgili genelde yapılan 5 yanlış uygulamayı bizde sizler için listeledik.

1. Sizin için Yeterli Miktarda Juice İçmemek
Bir çok Juice Temizlik/detoks paketleri günlük alım olarak 2 lt olarak hesaplanmaktadır. Bu bazen daha çok ya da daha az olarak tavsiye edilebilir. Buradaki asıl gerçek ise bu değerlerin gerçek nedenlerden dolayı seçilmemiş olması. Daha fazla juice olduğunda bu daha fazla beslenme ve daha fazla temizlik demektir.


 
Elbette daha az juice kullanıldığında da bundan fayda sağlayabilirsiniz. Burada önemli olan nokta daha fazla içtiğinde daha çok noktada daha dengeli bir etki göstereceğidir. Günlük tüketimin 1-2 Lt arasında olduğu Juice orucunda herhangi bir sıkıntı yoktur. Bu tüketim miktarını takip edenlerde de çok ciddi değişikler gözlemlenebilir. Buradaki temel konu daha az içilen juice’in açlığı hissetmeyi ve dolayısıyla sinirlilik hali ve yorgunluk hissiyatına neden olabilir.

İdeal Lt’yi en iyi siz bilebilirsiniz elbette. Günlük rutin yaptıklarınız, iş yoğunluğunuz enerji gerektiren diğer her şey dikkate alındığında 3-4 Lt’ye kadar günlük alımınızı yükseltebilirsiniz.

juice-ve-yapilan-hatalar

2. Çok Fazla Meyve Suyu İçmek
Meyve karışımı ile yapılmış juiceler elbette mineral ve vitamin bakımından oldukça zengin içeriğe sahiptirler. Aynı zamanda bir çok kişi için içimi ve tadı daha kolay olduğu için tercih edilirler. Özellikle yeşil yapraklı bitkilerden oluşan juicelere göre çokça tercih edilirler. En iyi sonuçların yeşil renkli juicelerce zengin ve meyve juicelerin az olduğu kombinlerde alındığı gözlemlenmiştir.


 
Halbuki mısır şurubu, hazır gıdalar, yüksek kan şekeri, candida bakterilerinin fazlalağı gibi sağlıksız beslenmenin yol açtığı durumlar göz önüne alındığında bir çok kişinin şekerli juiceleri tercih etmek istemesi anlamlı olabiliyor. Her ne kadar meyve şekeri ile de hazırlanmış olsa sağlığa olan pozitif etkisi yavaş yavaş hissedilir.

Burada asıl dikkat edilmesi gereken günlük alımların %70’inin az şekerli sebzelerden yapılmış olması gerekmektedir. Örnek olarak salatalık, domates, biber, limon yeva lime limonlar tercih edilebilir. %30’luk ya da daha az kısımda da ise havuç, pancar veya tatlı patates tercih edilebilir damak tadınıza göre.

3. Detoks Sürecinde Yeterince “Su” Tüketmemek
Bir çok sağlık probleminin temelinde vücudun yeterince su ihtiyacını karşılayamamış olması yatmaktadır. Juice döneminde de detoks devam ederken tam bir bağırsak temizliği için su çok büyük bir önem arzetmektedir. Suyun buradaki etkisi sadece bağırsak temizliğine olan etkisi olmamakla birlikte tüm temizlik sürecini hzılandırabileceği gibi, cildinizde görünür bir iyileşme, kilo vermeye etki ve toksin temizliğine etkisi yadsınamaz. Günlük alınan bir çok toksin, kimyasal ve plastik, ağır metal içeren yiyecek vb şeylerin hepsi kalın bağırsakda toplanır. İşte suyun bu noktada temizliğe katkısı çok büyüktür.

4. Kafein Faktörü
Bir çok kişinin teorisine göre kafein içerikli içeceklerin de detoks sürecine pozitif etkisi olacağı yönündedir. Eğer sonuçları yavaşlatmak istiyorsanız bu süreçte kafein içecekleri kullanabilirsiniz. Buradaki asıl konu kafeinin vücudun alkali durumunu negatif etkiliyor olması. PH konusunu bir çoğunuz duymuşsunuzdur. Vücudun PH’ını koruduğunuz ve arttırdığınız bu detoks sürecinde içeceğiniz kafein içeren içecekler bu süreci yavaşlatacak ve vücudun asidik olmasına neden olacaktır. Bir yandan iyi bir şey yaparken diğer yandan yaptıklarınızı etkisini sıfırlarsınız.

En iyi etkiyi sağlayabilmek için detoks sürecine girmeden önce 1-2 önce kafein almayı kesmeniz ve detoks sürecini bitirdikten 1-2 sonra almaya başlamanızdır. Tabi bu süre içerisinde günlük 1 fincan kadar bitki çaylarını içebilirsiniz.

5. Detokstan Hemen Sonra Eski Yeme Düzenine Geçmek
Detoks döneminde tüm sindirim sitemi ve organlar kendileri yenileme dönemine girerler. Hücre bazında bir dinlenme durumu olmamakla birlikte tüm hasarlı hücrelerin sindirilmesi ve yeni hücrelerin oluşum süreci devam eder. Bu süreçte metabolizma yavaşlar. Detokstan hemen sonra eski düzende beslenmeye devam ederseniz vücudda şok etkisi yaratarak sindirim sisteminde ciddi problemlere neden olabilir. Bu yüzden detoks sürecinden çıktıktan sonra sürecine göre yavaş yavaş ve çiğ sebzelerden oluşan öğünler hazırlamanız gerekmektedir.

Tüm detoks sürecinde metabolizmanın yavaşlayacağını da düşünerek bu süreçte hafif yürüyüşlerle ile metabolizmanın eski rutin hızında kalmasını sağlamanız gerekmektedir. Eğer detoks sürecinde yapmadıysanız tekrar beslenme dönemi geçildiğinde yürüyüşlerle metabolizmanın detoks önceki seviyesine çıkartılması için hafif spor yapmanız gerekmektedir.

Sonuç

Bu 5 maddede belirtilen konulara dikkat ettiğinizde içinde bulunduğunuz detoks sürecinden maksimum fayda sağlayabilirsiniz. Hem vücudunuzda gözle görülür değişiklik olur hem de sindirim sisteminiz bu değişiklik sürecinde alt üst olmadan yeni oluşuma uyum sağlar. Detoks ismi sizi korkutmasın. Bir kez zihinsel olarak hazır olduğunuzda gerekli hazırlıkları da yaparak bu süreci çok rahat ve etkin bir şekilde atlatabilirsiniz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Süt ve Kazein Proteini Gerçeği: Süt Gerçekten Faydalı Mı?
Yıllarca sütün faydaları anlatıldı. Çocukların gelişimi, kemik erimesine karşı kalsiyum katkıları gibi her derde deva olduğu düşünülen mucizevi gıda ürünü gerçekten sağlıklı mı? Sütün sağlığa faydaları konusunda uzmanlar, sütün ve ayrıca kazein proteini konusunda sayılan faydaların önemli bir kısmının sektöre hizmet edenlerin uydurmaları olduğunu belirtiyor.

Bebeklik dönemi dışında, süt içen tek canlının insan olduğuna dikkat çeken uzmanlar, düzenli süt içenleri önemli risklerin beklediğine de işaret ediyor.

Süt ve Kazein Proteini Gerçeği
 

Süt önemli faydaları olan bir besin sanılmaktadır. Ne yazık ki bu yanlıştır. Faydalı olan sadece doğum sonrası bebeğe verilen anne sütüdür. Anne sütü bebek için en önemli besindir. Fakat inek sütü insanın içmesi için tasarlanmamıştır. İnek sütü de buzağı için yararlıdır. İnsana ise zarar vermektedir.

İnsanlarda yavru ve bebek sütten kesildiğinde, sütün sindirimini sağlayan enzimler yok olur. Yani insanda laktaz enziminin azalması insanın süte ihtiyacı olmadığının açık bir kanıtıdır.


 
İnek sütü insanın sindirimi açısından uygun değildir. Pastörize işlemi uygulanan sütün sindirimi, daha da zorlaşır. İnek sütünde ki demir oranı çok düşüktür. Bu yüzden bebeğinize inek sütü vermeniz zaten yapabileceğiniz en büyük hatadır. Biz burada inek sütünün yetişkin insanlara zararlarından bahsediyoruz. Doğa inekleri annelerinin sütünü ve otu ayrı ayrı sindirebilecek şekilde donatmıştır. İnsanda bu durum farklıdır.

İnek sütü insan midesine girdiğinde, asidik sindirim sıvıları sütün topak halini almasına, bir nevi kesilmesine neden olur. Bu peynirimsi yapılar diğer besinlerin etrafını sarar. Bu topak yapıların biran önce sindirilmesi gerekir. Bu yüzden düzenli süt tüketimi, büyük mide sorunlarına yol açar, bir süre sonra on iki parmak bağırsağı da zarar görebilmektedir.

Kazein Proteini Sindirilemez !
İnsan sütü ile bir insan için bir zehir olan inek sütünün en büyük farkı : inek sütünün çok yüksek düzeyde kazein içermesidir. Bu madde ineklerin toynak ve boynuzlarının büyümesini sağlar. İnsan, boynuz ve toynaklara sahip olmadığına göre; neden insan vücudu için sindirilemez bir zehir olan kazeini ve whey protein tüketsin ki?


 
Üstelik kazein, rennin maddesi tarafından midede parçalarnır. Bu maddenin salgısı insanda 2 yaşlarında son bulur. Ve kazein bir zehir halini alır.

Damar tıkanıklıkları
Böbrek taşı oluşumu
Bedende yumru oluşumu
Kazein proteini tarafından oluşan başlıca zararlardır. Sütün içindeki diğer maddelerinde birçok farklı zararı vardır. İnek sütü eklem ve kemik sorunlarına da neden olmaktadır.

Biri Kalsiyum mu dedi ?
Halkın genel kanısına göre süt en iyi kalsiyum kaynağıdır. Bu da yanlış bir inanıştır ve bilimsel bir geçerliliği yoktur. Gerçek ve sağlıklı kalsiyum kaynakları : Portakal , yeşil yapraklı sebzeler , kabuklu yemişler ,lahana ,havuç , vbdir.

Harvard Universitesinde 75.000 kadın hastada 12 sene süren araştırma sonrasında, süt kullananlarda kemik kırıklarında ve kemik erimesinde bir azalma görülmeyip; Hatta fazla kalsiyum alanlarda daha fazla kemik kırıkları meydana geldiği açıklanmıştır.

Oysa sodyumlu gıdalar (sofra tuzu, gazozlu içecekler ve bazı maden suları, sucuk-sosis gibi konserve et ve diger konserve gıdalar) ve et mamullerini azaltırsanız, Bol sebze, yoğurt, peynir ve meyve yerseniz,
Günlük kalsiyum ihtiyacınızı salata ve taze yeşil sebzelerden, meyve ve sebze sularından elde ederseniz
Kemikleriniz erimeyecek ve kolay kırılmayacaktır.

Süt yaşlanma nedenidir
Süt içenlerde vücuda zararlı fermantasyonlar ve oksidasyonlar (zararlı kimyasal reaksiyonlar) oluşur.
Bu serbest radikaller demektir. Peki serbest radikal ise çabuk yaslanma demektir. Yani süt bir yaşlanma nedenidir.

Süt alerji nedenidir
Sürekli gazdan, yorgunluktan veya baş agrısından mı şikayetçisiniz? Veya depresif misiniz? Belki de nedeni süt alerjisidir. İnsanlar farkinda degil ama süt alerjisi en fazla görülen alerji tiplerinden biridir.
Belirtileri hafif bir mide-barsak şikayeti ya da gaz birikimi olabileceği gibi, ASTIMA kadar varan solunum sistemi şikayetleri de olabilir.

İlginizi Çekebilir: Kalbe İyi Gelen Besinler

Süt sağlığa zararlı mı?
Sütün yukarıda sıralanan zararları yanı sıra bilinen diğer zararları şunlardır;

Tip I diabet ensidansını artırır.
Vücutta gaz birikimi ve yumuşak gaitaya (büyük abdest), karın agrılarına, kalp ve damar hastaliklarina ve hatta yaşlı kadınlarda simdiye kadar bilindiğinin aksine kemik erimelerine sebep olur.
Egzama,uzun süren burun akıntıları ve ciltte kızarıklıklar, sinuzit iltihaplari, ağız ve burun içinde yaralar, migren ve migrene benzer baş ağrıları, eklem ağrıları. DEPRESYON süt ve süte karşı reaksiyonlar olabiliyor.
Süt içenlerin yorgunluk hissetmeleri, bağışıklık sistemininin bozulmasından kaynaklanır.
Süt kalp krizlerini ve damar sertliği riskini arttırır. Çünkü süt ve süt mamulleri yüksek miktarlarda kolesterol ve yağ içerirler (tereyağı, peynir ve yoğurt) Bu da damarlarin kireçlenmesine ve kalp hastalıklarına yol açar.
Süt, çok fazla miktarlarda içilirse kanser riskini de artırır. İçerdigi cok kuvvetli proteinler Meme, bagırsak ve prostat kanseriyle ilişkili bulunuyor. Meme ve prostat kanserli hastaların kanında yüksek dozda bir büyüme hormonu olan İGF-1) çok fazla olarak mevcuttur. Bu hormon aynı zamanda sütte de cok fazla miktarlarda bulunur.
MS, kireçlenme, Alzheimer Multiple Skleroz (MS) nedenlerinden biri olarak alınan yüksek proteinler, dolayısıyla inek sütü sorumlu tutulmakta. Sütte bulunan aşırı D vitamini kalsiyumun hücre dışı yerleşmesini hızlandırıp , vücutta kireçlenmelere sebep olduğu da biliniyor.
Süt çinko ve demir eksikliği yaparak, alerji, astım, sık enfeksiyonlar, saç dökülmesi, deri yaraları, böbrek taşı, karaciğerde yağlanma, böbreklerde büyüme yapar, depresyon, hiperaktivitede ve kansızlık oluşumunda önemli rol oynar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ağızda Yağ Çekme – Oil Pulling ve Faydaları
Ağızda yağ çekme, kökleri Ayurverdik tıbba dayanan yağ çekme diğer bir deyişle “ağızda yağ çevirme” işlemidir. Kökeni ise  3000 yıl öncesine dayanmaktadır.

Yeni başlayanlar bu ağız çalkalama işlemini belki 5 dakika kadar yapabilirler ama asıl olması gereken, bu işlemi her sabah, yağ ağzınızda ince bir süt kıvamına gelene kadar yaklaşık 10 ile 20 dakika arasında yapmaktır.

Ayurveda´da bu yöntem “kavala” veya “gandusha” olarak adlandırılır ve susam yağı veya ghee ile oilpulling metodunu günümüze taşıyan en büyük etkenlerden biri şüphesiz Rus Doktor Fedor Karach´tir. 1990 yılında Rus doktor F.Karach, katıldığı bir kongrede 15 senelik kronik kan hastalığı ve eklem ağrısı yüzünden yataktan kalkamaz halde olmasından sırf bu yöntem ile kurtulduğunu anlatması ile bu metot yayılmaya başladı.


 
Oil pulling uygulaması hakkında senelerdir çeşitli araştırmalar yapılıyor. 2007, 2008 ve 2011’de özellikle diş çürümesini azalttığı bilimsel olarak kanıtlandı. (45 gün, günde 15 dk. yağ çekme ile).

Yağ çekme ne işi yarar ?
Bakteri ve Toksinlerin Atılmasını Sağlar
Bakteri ve patojenlerin vücudumuza ilk giriş alanlarından biri ağız yoludur. Patojenler ağız içinde, diş ve diş eti ceplerine yerleşebilir. Anatomik olarak bu nedenle vücudumuzda ağız ve boğaz bölgesinde savunma mekanizmaları daha fazla bulunur. Bağışıklık sistemimizin zayıf olduğu zamanlarda ve bir takım diğer etkenler sebebi ile bu patojenler vücudumuza dağılabilir.

Ağızdaki bakteri florası bağırsağımızdaki bakteri florası gibi iyi ve kötü bakterilerden oluşur. Çeşitli gıdalar ağızdaki pH değerinin asitleşmesine neden olur ve alkali olmayan bir pH değerinde patojenler kolaylıkla çoğalabilir. Oil pulling – ağızda yağ çekme sırasında yağ, ağız içinde bulunan mikropları, bakteri ve bakteri toksinlerini vücudumuzdan atılmasına yardımcı olur.


 
Bir diğer önemli nokta da geceleri vücudumuzun kendini temizlemesi ve bu sırada toksinlerin çoğunun ağzımızda birikmesi. Ağızda yağ çekme işlemi sırasında ağızda bulunan bezeler çalışır, kan dolaşımı artar ve ağzımızda bulunan bakteri ve toksinlerin yanı sıra vücuttaki toksinlerde ağzımızda toplanır. Bu yağ da hepsini içine hapseder ve toksinlerden arınmamızı sağlar.

Bağışıklık sistemini güçlendirir ve arındırır
Ağızdaki tükürük bezelerinin yani sıra lenf sistemi de çalışmasını artırır. Tükürük bezlerinin aktive edilmesinin bir diğer avantajı da bağışıklık sistemini tekrar desteklemesi. Tükürük bezeleri aktive edildiği anda tükürüğün içinde bulunan savunma için önemli olan maddeler de aktive edilir.

Uzak etkenleri de unutmamak gerek; bezelerin aktive edilmesi sayesinde vücudumuzda birtakım enzimler de aktive edilir ve bu da tüm vücudu arındırma işleminde destekler. Ağızda yağ çekme vücudu arındırma´nin yani sıra çoğunlukla periodontosis, diş çürüğü, aft tedavileri için önerilen bir uygulamadır. Aynı zamanda aşağıdaki rahatsızlıklarda da fayda sağlayabilir. Ancak bunlarla sınırlı değildir.

agiz-ve-dis-sagligi-dis-tedavileri

Oil Pulling Faydaları

Düşük bağışıklık sistemi
Ağız içi yaralar
Eklem rahatsızlıkları
Halsizlik
Mide/Bağırsak sorunları
Cilt hastalıkları
Ağız kokusu
Kulak/ Burun/ Boğaz rahatsızlıkları
Romatizmal sorunlar
Diş eti sorunları
Alerji
Alman-Rus tercüme bürosunun ortaklaşa hazırladığı Ruslara ait bir araştırmaya göre “Ağızdaki bezelerin önemi sadece sindirim için değil, aynı zamanda toksinlerin vücuttan atılmasında da fayda sağlar. Ağızda yağ çekme sırasında bezelerdeki kan dolaşımı 3-4 kat fazlalaşır bu da bezelerin temizleme etkisini (filtreleme gücünü) yükseltir. Yağ bu aşamada bağlayıcı olarak görev alır, çıkan toksinleri içine hapseder.

Bu işlem günde bir kere en iyisi aç karnına uygulanmalı. Uygulama süresi kişiden kişiye değişebilir, akut hastalıklar için 2 hafta gibi bir süre yetebilir, kronik hastalıklar daha uzun zaman alır. Vücudunda çok fazla toksin bulunanların uygulama sırasında ilk başta şikayetleri artabilir, bu sonradan dengelenir ve azalır.” Ağızda yağ çekme sonrasındaki sıvı içeriği uygulama sonrasındaki sıvıyı mikroskop altında incelediğimizde sıvıda birtakım toksin, bakteri ve patojenler bulabiliriz.

Uygulanması

Sabah uyanır uyanmaz daha henüz hiç bir şey yiyip içmeden bu uygulamanın yapılması.
Bir yemek kaşığı (mümkünse organik) ayçiçek yağı veya hindistan cevizi yağını ağzınıza alın ve dişlerinizin arasından geçirin.
Diliniz yardımı ile uygulamaya destek verebilirsiniz. Ağzınızda yağı çalkalayın, dişlerinizin arasından emin, yağı ileri geri sürükleyin.
Ağızda yağı çiğneyebilir, pipetle su içercesine yağı dişlerinizin arasından çekebilir /emebilirsiniz.
Başlangıçta yaklaşık 5 dakika uygulayın – sonradan 15-20 dakika arası uygulanmalı.
İşlem sonrasında ağzınızdaki yağı bir mendile tükürerek çöpe atın.
Yağ tükürük ile birleştiğinde ve uygulamada oluşan hareketler sayesinde yağın sıvılığının ve renginin değiştiğini fark edeceksiniz.
Uygulama aralarinda ufak paydoslar yapabilirsiniz, sadece yağı yutmamaya özen gösterin.
Yanak ve çene kaslarınızda ağrı veya kramp hissediyorsanız muhtemelen kaslarınızda fazla asitleşme söz konusu veya uygulamayı çok hızlı yapıyorsunuz. Başlangıç için daha kısa bir süre ve daha yavaş hareketler ile yapmanızı tavsiye ederim.
Uygulamayı yaparken günlük bakımınızı yapabilir veya kahvaltınızı hazırlayabilirsiniz. İşlem sonrasında bekleme süresi yok, ardından hemen su içebilir veya gıda tüketebilirsiniz.
Uygulama öncesinde dilinizi temizlemek için bir kaşık yardımı ile dilinizin üzerindeki tabakayı sıyırabilirsiniz. (Mecburi değil, sadece ek öneri)
Oil Pulling metodunu her gün veya dönemsel (yaklaşık 3-4 hafta boyu) yapmanız  faydalı olacaktır.
Deneyimler

Okuduğum bir kitapta ağızda yağ çekme metodunu uygulayan katılımcıların aktardığı sonuçları aşağıda paylaşmak istiyorum.

119 katılımcının belirttiği sonuçlar:

-97 kişide pozitif sonuç
-10 kişide değişiklik yok
-12 kişide negatif sonuç
-222 pozitif sonucun bölge/organ ayrıntıları:

29 genel sağlık düzelmesi
7 göz
22 eklem
22 kulak burun boğaz
18 cilt
9 kalp
31 solunum yolları
9 mide bağırsak
14 sinir
5 üroloji
30 diş ve diş eti
4 diğerleri
Negatif sonuç olarak en fazla mide bulantısı, baş ağrısı ve diş dolgusu problemi belirtilmiştir.

Hollandalı bir doktorun kendi yaptığı minik bir çalışmaya göre:


 
30 kisilik bir grubun katıldığı yağ çekme uygulaması sonucu:


 
• 6 kisi tamamen (%80-100 arasi) rahatsızlıklarından kurtulmuş.

Rahatsızlıklar: depresyon, konsantrasyon eksikliği, kas krampı, migren, halsizlik, uyku bozukluğu, eklem rahatsızlığı, kabızlık, mide ağrısı…

• 80 yaşındaki bir kadın bacak ülserinden kurtulmuş.

• 9 kişi de yüksek oranda düzelmeler görülmüş (%50-%80)

Rahatsızlıklar: menopoz sorunu, iştahsızlık, cilt kaşıntısı, soğuk el ve ayaklar, işitme probleminin azalması.

• 12 kişi (%30-%50) oranında farklı rahatsızlıklarından kurtulmuş.

• 6 katılımcıda yani yüzde yirmisinde iyileşme görülmemiş.

Bu sonuçlara göre:

Katılımcıların %20’si tamamen iyileşmiş.

Katılımcıların %60’ı kısmen iyileşmiş.

Katılımcıların %20’sinde iyileşme görülmemiş.

Hollandalı doktorun açıklaması:

“Uygulama sırasında bazı bünyelerde kısa süreli yan etki de görüldü. Bunlar halsizlik, cilt kaşıntısı, balgamın artması, ishal veya kabızlık gibi şikayetler. Pozitif etkisine bakıldığında bu geçici rahatsızlıklar herkes tarafından seve seve kabul edilir. Hem uygun hem de basit bir işlem ve %80 gibi müthiş bir başarı oranı mevcut. Kronik rahatsızlıklarda mutlaka uygulanmalı.” Dr. Frey

agizda-yag-cevirme

SORULAR VE CEVAPLAR:

Hangi yağlar kullanılır?

Asırlar önce bu yöntemi keşfedenler ayçiçek yağı kullandı. Fakat zeytinyağı da kullanabilirsiniz. En çok önerilen yağlardan biri hindistan cevizi yağı. Nedeni de en doğal yağlardan olması ve bakteri, mantar gibi virüslere karşı olan etkisi.

İşlem sonrası yağın rengi nasıl değişmeli?

Değişim biraz da kullandığınız yağa bağlı. Örneğin ayçiçek yağı bir süre sonra (önerilen 15 dk) iyice sıvılaşır ve rengi süt beyaza döner.

Detoks işleminin değişen renkle bir ilgisi var mı?

Eğer bu işlemi çok kısa süre yapıyorsanız yağın rengi pek değişmez. Önerilen yukarıda yazdığım gibi süt beyaza dönüp sıvılaşıncaya kadar uygulamak. Yağın rengi az değişti az toksin var, fazla değişti çok toksin var demek doğru bir bilgi değil.

Yağı yutabilir miyiz?

Hayır! Yağın kesinlikle yutulmaması gerekir. İşlemden sonra bir mendile tükürüp atılmasını öneriyorum.

Kaç gün uygulanmalı?

Bu yöntemi ömür boyu uygulayabilirsiniz. Tabii ki dönemsel de uygulamak mümkün. Dönemsel olarak önerilen süre 45 gün. 45 günün ardından biraz mola verip tekrar başlayabilirsiniz.

İşlem sonrası dişleri fırçalayıp su içebilir miyiz?

Evet, bekleme süresi yok. Uygulamanın ardından hemen dişleri fırçalayabilir veya yemek yiyebilirsiniz.

İlaç kullanımı:

Eğer aç karnına ilaç kullanmanız gerekiyorsa yine oilpulling´in hemen ardından ilaçlarınızı alabilirsiniz.

Uygulamayı kimler yapamaz?

Yeni diş veya diş eti ameliyatı olanlar oilpulling uygulamamalı. Protez dişi olanlar uygulamadan önce protezi çıkarmalı.

Yan etkileri?

Yağ çekmenin ardından hassas vücutlar “temizlik krizi” olarak adlandırdığımız durum ile karşılaşabilir. Bu aslında temizleme sürecinin başlamasına ve saklı olan toksinlerin gün yüzüne çıkması nedeni ile oluşabilir. Semptomları, boğaz ağrısı veya gribal enfeksiyon belirtileri olabilir. Bu durumda aslında uygulamaya ara vermek yerine devam etmenizi tavsiye ederiz. Tabii ki bu genel sağlık durumunuza da bağlı, eğer kendinizi çok kötü hissediyorsanız ara verebilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Ağızda yağ çekmenin zararları ve yan etkileri 

Son olarak….

Tabi ki bir terapi metodu, her şeye karşı faydalı diyemeyiz. Her bünye ayrıdır. Daima kişiye ve hastalıklara bireysel olarak bakılmalı. Oilpulling uygularsanız tüm hastalıklardan kurtulursunuz demek ne kadar yanlış ise bunu uygulamayın hiç bir işe yaramıyor demek de o kadar yanlıştır. Basit ve neredeyse masrafsız olan bu uygulamayı en azından hayatınıza dönemsel olarak eklemenizi tavsiye ederiz.

Şimdi sıra sizde!

Ağızda yağ çekme metodunu uyguladınız ve ne gibi faydalarını gördünüz ? Yazımıza yorum yaparak bizimle deneyimlerinizi paylaşabilirsiniz.

Sağlıkla kalın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Favori Sıcak İçeceğinizdeki Şeker Miktarını Biliyor Muydunuz?
Hepimiz, gazlı içecekleri yoğun olarak tüketmememiz gerektiğinin farkındayız. Bir kutu Coca Cola örneğin, yaklaşık 9 çay kaşığı şeker içerir. Aslında bu bizim için sürpriz değil. Çünkü, kutu içeceklerin kutularının üzerinde yazan içindekiler kısmından içeriğin ne olduğu konusunda kolaylıkla bilgi sahibi olabiliriz.

Peki bu durum, büyük kahve dükkanlarında satılan kahvelerde nasıl? Aynı şekilde, bu dükkanlarda satılan kahvelerden de uzak durmalı mıyız? Cevap sizi biraz şaşırtabilir. İngiltere’de yayımlanan yeni bir rapora göre; büyük kahve dükkanlarında satılan bazı içeceklerin içerisinde 25 çay kaşığına kadar şeker ya da başka bir deyişle günlük dışardan alınması önerilen şeker miktarının yaklaşık üç katına kadar şeker bulunabiliyor.

Araştırmayı yapan grup, büyük kahve ve fast food dükkanlarında satılan 130 sıcak içeceği inceledi. Bu büyük dükkanlar arasında Starbucks ve McDonald’s gibi herkesin yakından tanıdığı markalar da var. Bulgulara göre; büyük kahve dükkanları ve fast food zincirlerinde satılan sıcak içeceklerin %98’i, yüksek miktarlarda şeker içeriyor.



İçeceklerin şeker içeriklerine göre sıralandıkları listenin başında, Starbucks meyveli içecekleri geliyor. Bu içeceklerin büyük boylarının(Starbucks tabiriyle venti) şeker içeriği yaklaşık olarak 99 gram(25 çay kaşığı). Bu rakam sizin için bir şey ifade etmemiş olabilir, bu sebeple daha detaya inelim; American Heart Association’a göre erkekler için günlük tüketilmesi önerilen ilave şeker miktarı yani içeceklerimize ya da yiyeceklerimize ekstra olarak karıştırdığımız şeker miktarı 37.5 gram (9 çay kaşığı) ve kadınlar için günlük tüketilmesi önerilen ilave şeker miktarı da 25 gram(6 çay kaşığı). Listenin devamında da yine tanıdık bir içecek var, chai latte. Büyük kahve marketlerde satılan chai latte yaklaşık olarak 80 gram şeker içeriyor. Chai latte’nin ardından da yaklaşık 74 gram ek şeker miktarı ile white chocolate mocha geliyor.

Araştırmacılara göre, içeceklerdeki şeker miktarını artıran en büyük etken şuruplar. Bu şuruplar normalde kahve tüketmeyen insanları büyük kahve mağazalarının potansiyel müşterisi haline getiriyor. Fakat, bu içecekleri tüketen çoğu insan, tükettikleri şeker miktarından haberdar değil. Araştırmacılara göre; özellikle içerdikleri şeker miktarlarını göz önüne alınca, bu içeceklerin tüketiminin daha kontrollü yapılması oldukça önemli. Çalışmayı yapan bilim insanları porsiyonların Starbucks’da daha büyük olmasından kaynaklı araştırmada sıkılıkla Starbucks adının geçtiğini de ayrıca belirtiyorlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Günlük Protein İhtiyacımız Ne kadar?
Protein ağırlıklı diyet ve spor yapan birçok insanın aklında olan, birçok kişi tarafından bambaşka cevaplar ile yanıtlanan bir soru: Günde kaç gram protein almalıyım? Bu yazıda normal insanların kaç gram protein alması gerektiğinden, sporcuların protein ihtiyaçlarına, proteinin vücut için neden önemli olduğundan, protein alımının üst ve alt sınırlarına kadar birçok konuya değineceğiz.

Protein nedir?

Cevabını biliyorsunuz. Ama yazının daha anlaşılabilir olması için tekrardan kısa bir açıklama yapmak oldukça önemli. Protein aminoasitlerin birbirine uç uca adeta bir zincir şeklinde bağlanması ile oluşmuş yapılara verilen isimdir. 20 farklı aminoasit tarafından oluşturulan ve bu sebeple oldukça fazla çeşitliliğe sahip bu moleküller hücre içinde hayati birçok fonksiyonu yerine getirmek ile sorumludur. Bunlardan bazıları Enzimlerin yapısına katılmak Hücre içi iskeleti oluşturmak Hormon ve sinyal iletimi ile görevli yapıları oluşturmak Hücre içerisinde genetiği oluşturan materyali oluşturmak olarak sıralanabilir.


 
Günlük kaç gram protein alınmalı?

Önce RDA’dan bahsedelim. RDA terimi “recommended daily amount” kelimelerinin baş harflerinden meydana gelen, günlük alınması gereken miktarı simgeleyen bir birim. Bu birim genel olarak birçok besin maddesinin etiketinde görebileceğiniz, onaylanan ve tavsiye edilen değerlerin yüzde olarak verilmesi ile oluşturulur. Protein için RDA değeri kilo başına 0.8 gram olarak belirlenmiştir. Bu değer yetişkin ve egzersiz yapmayan kişiler için geçerli.

Egzersiz yapan insanlar için ise tavsiye edilen protein alımı düzeyi biraz daha fazla.


 
Uluslar arası spor beslenmesi topluluğu (International Society of Sport Nutrition) sporcular için günlük protein alımını kilo başına 1.4 ile 2.0 gram arasında belirlemiştir.

Bu değer yapılan sporun tipi, şiddeti ve süresi ile ilişkilidir.

Konvansiyonel (geleneksel) antrenman teknikleri uygulandığında
Dayanıklılık sporlarında sporcuların kilo başına 1.0 ile 1.6 gram Güç sporlarında sporcuların kilo başına 1.6 ile 2.0 gram
Diğer sporlarda (futbol, basketbol, dövüş sanatları) sporcuların kilo başına 1.4 ile 1.7 gram
arasında protein almaları önerilmektedir.

Sonuç olarak;

Protein alımı dikkat edilmesi gereken bir konu olmak ile beraber takıntıya dönüştürülmemeli.
Hareketsiz yaşam tarzına sahip insanlar günlük kilo başına 0.8 gram protein almalı.
Yaptıkları spora göre ihtiyaçlarının değişmesine rağmen sporcular genel olarak günlük kilo başına 1.4 gram ile 1.8 gram arası protein almalı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yatmadan Önce Yapmamanız Gereken 12 Şey
Elbette iyi bir gece uykusu çekmek, ertesi günkü modumuzun nasıl olacağının en önemli belirleyicisidir. Uzun vadede sağlığımızın üzerindeki etkileri de yadsınamaz. İyi bir gece uykusu aynı zamanda gün içinde neler yaptığınızla ilgilidir: ne kadar fiziksel aktivite yaptınız, ne yediniz ne içtiniz, nasıl düşündünüz…

Uykusuzluk konusunda acı çekenler ya da farklı uyku problemi yaşayan insanların aslında dinlenme moduna girmeden önce muhtemelen de farkında olmadan yaptıkları/uğraştıkları işlerin etkili olduğunu söyler Michael Grandner,PhD. Grandner aynı zamanda psikiyatr eğitmeni ve Pensilvanya Üniversitesinde Davranışsal Uyku Programı üyesidir. Aşağıdaki 20 uygulama uyumadan önce kaçınmanız gerekenlerdir.

Baharatlı ya da Çok Yağlı Yemek Yemek
Bunu artık bilmeyeniz yoktur. Akşam yemeğini mümkün olduğunca erken yemeliyiz. 19:00 akşam yemeği için en geç olabilecek zaman. Bundan önce akşam yemeği yeme şansınız oluyorsa ne mutlu. Bildiğiniz gibi baharatlı ve çok yağlı yiyecekler hele ki bir de büyük porsiyonsa mide de hazımsızlık, reflü yapabilir ve gece boyu rahatsızlık verebilir. Sindirim için kendinize vakit ayırın.


 

Kahve İçmek
Araştırmalara göre bu fincan kahve de 80 ila 120 mg kafein bulunuyor. Bazı bünyelerde öğle saatlerinde içilen kahve bile gece uykusuna etki edebilir. Gerçek olan ise kahvenin 12 saate kadar vücudda kalabildiğidir.

Çay İçmek
Kahveden uzak kalabiliyorsanız eğer, çaydan uzak durmaya dikkat edemeyebilirsiniz. Her ne kadar bitkisel çaylar kafein içermiyor olsa da siyah, beyaz ve yeşil çayın kafein içerdiği unutulmalıdır. Belki de favori içeceğiniz için bir yol vardır. Poşet çayı çok fazla sıcak su içinde bekletmeden demleyeceğiniz açık bir çayı içebilirsiniz. Hatta 2. bardak için de aynı poşeti kullanırsanız daha iyi olur.

E-Mailleri Kontrol Etmek
Doğal Uyku ritminin dağılmasını akıllı telefonların renkli ışıkları kadar uyku saatine yakın iş maillerini kontrol etmek de etkiliyor. Ancak çok önemli bir mail beklemiyorsanız 21:00’den sonra maillere bakmamanızda fayda var. Michigan State yapılan bir çalışmaya göre 21:00’den sonra maillerini kontrol eden çalışanların ertesi gün daha yorgun olduğu ve odaklanma sıkıntısı çektikleri tespit edilmiştir.


 


Dinlenmeyi Ertelemek
İnsanlar yatakta kafalarının içinde sürekli düşüncelerin dolaştığını söylediklerinde, genelde buların nedeni kendilerine yeterli derece vakit ayırıp es vermemiş olmalarıdır. Bir işten başka bir işe koşmak, yatağa ulaştığınızda beyin için bir şey ifade etmeyecektir. Gün içerisindeki telaş onun için henüz bitmek anlamına gelmemektedir. Bunun için en azından yarım saat kadar kendinize vakit ayırın ve tüm işlerinizi aklınızdan çıkarıp, dinlenin. Dinlenirken de TV izlemeyin. Çok önemli olanları listeleyin.

Sigara İçmek
Sigaranın zararlarını bilmeyen yoktur. Diğer bir çok alanda zararlı olduğu gibi uykunuz için de zararlıdır. Nikotinin uyarıcı etkisi gece uykuya dalma problemlerne ve sabahları gereğinden erken kalkmanıza neden olabilir. Eğer uyku probleminiz varsa ve sigara kullanıyorsanız, bırakmak için profesyonel bir destek alabilirsiniz.

 Duş Almak
Akşamları iş sonrası duş almak ya da uyumadan önce uş almak sizin rutininiz ise bu alışkanlıkta bir sıkıntı yok. Fakat sabahları duş alıyorken bir anda akşam duş alırsanız beyninize yanlış sinyaller göndermiş olursunuz bu düzensizlik de uyku düzenini bozabilir.

Mesajlaşmak
Belki de geç saatte mesajlaşmanın telefonla görüşmeye göre daha az etkili olduğunu düşünebilirsiniz. Ama yatağa gitmeden arkadaşlarınıza, aile bireylerine yada üyesi olduğunuz bir gruba önce mesaj atmadan önce 2 kez düşünün, çünkü telefonla yatağa gittiğinizde gelecek cevaplar uykunuzu kaçırabilir ya da uykuya dalışınızı engelleyebilir.

Konsol Oyunu Oynamak
Video oyunları görsel efektleri ve uyandırdıkları duygu itibariyle vücudun uykuya hazırlanış sürecindeki hormon salınımı negatif yönde etkileyebilir ve uykuya dalmayı zorlaştırabilir.

Yoğun Antrenman
Uyku saatine yakın antrenman yapmanın sizi tüm gece ayakta tutabileceğine dair duyumlarınız olabilir. Bu inanç büyük ölçüde kanıtlanmadı henüz. En iyisi siz kendinizi çok zorlamadan hafif antrenmanlar yapabilirsiniz.

Eğer rutininizde ağır antrenmanlar yoksa akşamları yapılan antrenmanların uykuya dalış sürenizi arttırabilir.

Telefon ya da E-reader Kullanmak
Bir çok araştırmaya göre e-reader, akıllı telefon gibi hatta televizyon seyretmenin bile uykuyu olumsuz etkileyebilir.

PC, telefon ve TV gibi elektronik cihazların yaymış olduğu mavi ışıklar vücudun derin uyku halini sağlayan melotonin üretimini engeller. Tablet veya e-reader gibi cihazları kullanmak istiyorsanız minimum parlaklıkta ve yüzünüzden de 30 cm kadar uzak tutmalısınız. Bu kullanım biçimi risklerin azaltılmasına yardımcı olabilir

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Göz sağlığı ile ilgili doğru bildiğiniz 7 yanlış
1. Balıktaki Omega 3 göze daha çabuk etki ediyor
Balık tüketimiyle alınan omega-3 yağ asitlerinin; görmeyi tehdit eden “yaşa bağlı sarı nokta hastalığı” ve kadınlarda “göz kuruluğu” riskini azalttığını gösteren bazı veriler mevcut. Omega-3 yağ asitlerini bol içeren diğer besinler ise keten tohumu, ceviz ve koyu yeşil yapraklı sebzeler. Ancak, balıktaki omega-3’ün vücut tarafından kullanımı daha kolay oluyor.

2. Havuç, göz sinirlerine iyi gelir
havuc-sinir
Havucun gözlere faydalı olduğu ve gece görüşünü artırdığı yönünde yaygın bir inanç vardır. Gerçekten de havucun içindeki beta-karoten (A vitamini), gözün retina tabakasında ışığı algılayan hücreler için gereklidir. Bu ışık algılayıcılar, ciddi A vitamini eksikliğinde fonksiyonlarını yerine getiremez ve gece körlüğü oluşur

3. Badem yağı kirpikleri uzatmaz
badem-kirpik
Badem yağı içerdiği antioksidanlar nedeniyle pek çok göz çevresi kreminin ve makyaj temizleyicinin içinde bulunur. Ancak badem yağının kirpikleri uzattığını gösteren bilimsel bir çalışma yok.


 
4. Arpacığa sarımsak sürmeyin
arpacik
Arpacık ve şalazyon (yağ kisti), göz kapağında şişlik yapan ve birbiri ile karıştırılan iki hastalıktır. Her iki hastalıkta da kirpik diplerindeki yağ bezlerinin kanal ağzı tıkanıyor.Şalazyonda sadece tıkanıklık olurken; arpacıkta tıkanıklığa ek olarak, mikrobik iltihaplanma söz konusu.Arpacığın tedavisi sıcak pansuman, antibiyotikli damla ve pomadla yapılıyor. Şalazyonda ise bu tedaviye kortizonlu damlalar da ekleniyor. Sarımsağın içindeki sülfid bileşenlerinden “alisin”in antibakteriyel etkisi biliniyor. Ancak günümüzde pek çok antibiyotikli / kortizonlu damla ve pomad varken, sarımsak sürmek tavsiye edilen bir uygulama değil.

5. Göze özel vitamin hapları
vitamin-haplari
Gözler için özel olarak üretilmiş  vitamin kombinasyonları, yaşa bağlı sarı nokta hastalığının ileri evreye geçme riskini yüzde 25 oranında azaltıyor. Şimdilik sadece yaşa bağlı sarı nokta hastalığı olanlara göz için ekstra vitamin kullanımı tavsiye ediliyor.

6. Şiş gözlere salatalık!
gozlere-salatalik
Göz altı torbaları, göz çevresindeki yağ torbalarından kaynaklanıyor. Yaş ilerledikçe, bu yağ torbalarını geride tutan zar gevşiyor ve yağlar öne doğru gelip, iyice belirginleşiyor. Ancak kimilerinde genç yaşlarda da yapısal olarak bu yağ torbaları belirgin olabiliyor. Sabahları, göz altları daha şiş oluyor. Bunun nedeni yatarken kan dolaşımı dağılımının değişmesi ve yerçekimi etkisi ile göz çevresinde sıvı birikmesi.Salatalık, cilde uygulandığında hafif sıkılaştırıcı / büzüştürücü özellik gösteriyor. Bunun nedeni içindeki askorbik asit (C vitamini) ve kafeik asit. Salatalığın yapısının çoğunu ise su oluşturuyor. Bu da buzdolabından çıkarıldığında soğutucu etki yaratıyor. Salatalık hem içindeki su tutucu etkiyi azaltan maddeler, hem de soğuk etkisiyle göz kapaklarının üstüne konduğunda sabah şişliğini azaltıyor. Böyle bir uygulama yapmak istiyorsanız salatalık alerjiniz olmadığı sürece göz sağlığınız açısından bir sakınca yok.


 
7. Parlak gözler için sakın limon sıkmayın
parlak-gozler
Asla böyle bir uygulama yapmayın. Limonun gözleri parlatan bir etkisi yoktur. Aksine limonun içindeki sitrik asit ve düşük pH yüzünden gözleriniz tahriş olur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sağlıklı Beslenme ama Nasıl ?
Kan Şekeri Diyeti ile başlayan sağlıklı yaşama yönelme sürecim sürekli ekranlarda duyduğum Canan Karatay Hoca’ya dikkat kesilmemle devam etti.
Kan şekeri diyetinde, doğru bildiğimiz bir çok şeyin aslında yanlış olduğunu okuyabilirsiniz. Destekleyici ve Türk damağına uygun olarak ise Canan Hoca burada çok ciddi bir referanstır.

Aynı dönem içerisinde bilgi bombardımanına maruz kalmış gibiydim ve #rawfood beslenme ile tanıştım. Aynı dönemde #JoeCross’u keşfettim. Siz hala keşfetmediyseniz kendisini aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.


Bir adam düşünün 60 gün boyunca ağzına katı hiç bir şey almıyor. Yediği içtiği şeyler çoğu zaman salata malzemesi olarak kullandığımız yeşilliklerin suyu..Evet sebze suyu yanlış okumadınız. Bozulan bağışıklık sistemini de bu sayede 60 gün içerisinde değiştiriyor. Ve benim hayatımda da kırılma noktası bu belgesel niteleğindeki video oldu. İlk detoks denememi bu videodan sonra yaptım. Ve devam eden süreçte Türkiye’de satışı olan Kuvings marka slow juicer alarak devam ettim. Benzer değişimleri insanın kendisinde de hissetmesi müthiş bir duygu.



Bir çok kişisel gelişim kitabı içinde tarifiyle gelir. “Ben bunu bunu yaptım der, sen de yaparsan olur” der. Yaparsın olmaz. Yazar’ın bir yerde imza günü, çalışması veya TR ziyareti vardır iki çift laf edip meramını anlatmak istersin. “Dediklerini yaptım ama olmadı” demek istersin. Fırsatın olmaz, söyleyemezsin. Seni çalıştaylara davet ederler. Ücreti mukabil gidersin. İşe yarar mı yaramaz mı bilmem. Ben hiç gitmedim…

Juice beslenme tarzı ise bundan çok farklı, juice beslenmeye geçtiğin ilk günden itibaren farkedersiniz değişikliği hem fiziksel olarak hem de mental olarak. Sihirbazın değneği senin üzerinde çalışır bu sefer. Biraz sabır(!) biraz irade(!) ile ilk günler atlatılır. Ağzında bir şey çiğneme isteği ile savaşırsın, açlığını unutarak. O an kırılma noktasıdır. Aç olmadığını anlayıp çiğneme isteğiyle mücadele ettiğini farketmen. İşler daha da kolaylaşır o zaman. Çünkü yıllarca bedeninde biriktirdiklerin de hızlıca terkediyordur ve bu da ayrı bir motivasyon kaynağı olmuştur senin için. Artık yolun burasıdır.

Bu sırada, bu yaşına kadar öğrendiklerine göre farklı bilgilerle karşılaşma tesadüflerin(!) artar. Yeme alışkanlıklarını değiştirirsin. Kendine orta bir yol bulursun. En temel besin kaynağının aslında sana zarar verdiğini öğrenirsin bu zamanda. Çünkü yıllar önce değiştirilmiştir yapısı ve en masum görünen sinsi bir gıda olmuştur buğday. Aynı zamanda en basit sakızın bile 30 küsür adet zararlı madde içerdiğini okursun bir yerde…



Artık 6-8 öğün değil de günde 2 öğün ya da 18 saat sıvı 6 saat katı beslenme tarzlarından birisini benimsemenin daha faydalı olacağını öğrenmişsindir. Bir çok uygulayıcısı, bilimsel araştırmalara konu olmuş çıktıları incelersin. Su akar yolunu bulur. Kendi yolunu bulman için aşağıda rehber olabilecek bazı kitapları listeliyorum. Herhangi birisi ilk adımın olabilir. Soruların olursa bana her zaman ulaşabilirsin.

7’den 70’e Taş Devri

Tokuz ama Açız

Juicing ile Gelen Sağlık

Detoks

Arınma

Şifa Orucu

Karatay Mutfağı

Karatay Diyetiyle Yaşam Boyu Sağlık

Büyüleyici Bağırsak

Alkali Diyet

Buğday Göbeği

Tahıl Beyin

Gerçek Tıp

D Vitamini Devrimi

Karatay Diyeti

Karatay Diyetiyle Obeziteye Çözüm Var

Karatay Diyetiyle Beslenme tuzaklarından Kurtuluş Rehberi

Keyifli okumalar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yaza Özel Detoks Tavsiyeleri
Her ne kadar kısa sürede çok kilo vermenin iyi bir şey olmadığını bilsek de en etkili diyetlere bakıp kendimize en uygun olanı seçmeye çalışırız. Amaç, kışın aldığımız kiloları hızlıca verebilmektir. Bu kiloları kolayca verebilmek için yaz detoksu sizin için iyi bir alternatif olacaktır.

Ancak bir diyete başlamadan önce yapılması gereken önemli bir şey vardır: Detoks. Detoks, vücudun alışılagelmiş düzenini birkaç günlüğüne bozarak bizi rejime hazırlar. Aynı zamanda vücuttaki şişliklerin atılmasını sağlayarak daha makul bir kiloda rejime başlamamıza neden olur.

Detoks yapma kararınız var ise aşağıda bulunan tavsiyelere göz gezdirebilirsiniz.


 
Yaza Özel Detoks Tavsiyeleri
 

Salatalık limon ve nane detoksu


Bu detoksu yapabilmeniz için ihtiyacınız olan şeyler neredeyse her evde bulunan yiyecekler.

Malzemeler: 300 ml. su, 1 adet salatalık, 1 adet limon ve 10 adet nane yaprağı.
Hazırlanışı: Salatalığı ve limonu küp küp kesin ve suya atın. 10 adet nane yaprağını yıkayıp hazırladığınız karışıma ekleyin. 1 gece boyunca buzdolabında bekletin. Ertesi gün bu karışımı dilerseniz tek seferde için dilerseniz de aralıklarla tüketin.

Frambuaz, elma ve salatalık detoksu
 

Renkli bir detoks dönemi için farklı bir önerimiz var. Yapılması çok kolay, içmesi çok keyifli.


 
Malzemeler: 1 sürahi su, 100 gram frambuaz, 1 adet elma, 1 adet salatalık ve 1 adet limon.
Hazırlanışı: Elma ve salatalığı dilimleyerek suya atın. Üzerine frambuazı ve limon dilimlerini ekleyin. 3 saat beklettikten sonra afiyetle için. Gün boyunca susadığınızda bu detoks içeceğini unutmayın.

Avokado, salatalık, ıspanak ve nane detoksu
 

Detoks denildiğinde akla ilk olarak yeşil renk geliyor. Sağlık fışkırıyor sanki yeşilden. İşte bu detoks içeceği de tıpkı öyle.

Malzemeler: 1 su bardağı su, 1 adet salatalık, 1 adet avokado, 4 yaprak ıspanak ve 5 yaprak nane.
Hazırlanışı: Tüm yeşillikleri blenderdan geçirin. Suyu blenderın içine ekleyin ve tekrar karıştırın. Üzerine parçalanmış ceviz ya da badem serpin. Arzu ederseniz 1 çay kaşığı zeytinyağını üzerinde gezdirin.

Greyfurt, lime ve limon detoksu
 

Gerçek detoks havasına girmek isteyenler için en iyi alternatiflerden bir tanesi. İçinde greyfurt da var!

Malzemeler: 1 adet greyfurt, 1 adet lime, 1 limon ve 1 sürahi su.
Hazırlanışı: Greyfurt, lime ve limonu dilimler halinde kesin. 1 sürahi suya ekleyin. Dilerseniz nane yapraklarıyla süsleyin. 3 saat beklettikten sonra afiyetle için.

Nar, ananas, limon ve zencefil detoksu
 

Zencefilsiz detoks olmaz diyenler için işte zencefilli bir detoks içeceği.

Malzemeler: Yarım limon, 1 adet nar, 1 bardak ananas, 300 ml. su, 1 çay kaşığı zencefil.
Hazırlanışı: Limonun suyunu sıkıp suya ekleyin. Üzerine rendelediğiniz narı ekleyin. Bir bardak olacak şekilde küp haline getirdiğiniz ananası blenderdan geçirip karışıma ekleyin. Son olarak zencefili ekleyip hepsini blenderdan geçirin. 2 saat bekledikten sonra afiyetle için.

Lime, limon, nar, nane detoksu


Renksiz şeyler size göre değilse, detoksunuz bile renkli olmalıysa rengarenk bir detoks içeceği önerimiz var.

Malzemeler: 1 adet lime, 1 adet limon, 3 adet nar, 5 yaprak nane.
Hazırlanışı: Öncelikle narın suyunu çıkarın. Bir sürahi suya nar suyunu ekleyin. Üzerine dilimlediğiniz lime ve limonu da ekleyin. Son olarak naneyle birlikte karıştırın. Yaklaşık 5 saat buzdolabında saklayın ve gün boyunca için.

Yukarıda sıraladığımız detokslardan dilediğinizi deneyebilirsiniz. Hatırlatmakta fayda var, her zaman olduğu gibi detoks içecekler konusunda doktorunuza danışın.
 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Paleo Diyeti: Bir Taş Devri Mucizesi
Paleo diyeti (Taş devri diyeti), vücudumuzun binlerce yıllık evrimine göre tasarlanmış beslenme biçimidir. Bu besinler et, balık, fındık, tohum, meyve ve sebze gibi gıdaları toplayan ilk insanların beslenme biçimine dayanan bir diyettir. Paleo diyetinde bulunan gıdalar, özellikle yağ yakmamıza yardımcı olan, enerjimizi uzun ve verimli kullanmamıza yol açan gıdalardır. Aynı zamanda sindirim, kan şekeri düzenleme, metabolizma ve uyku için yararlı olduğu düşünülmektedir.

Paleo Diyeti Nedir ve Neleri İçerir?
Et, tavuk, balık, yumurta, meyveler, sebzeler, doğal tereyağı, kuruyemişler, zeytinyağı gibi gıdalar paleo diyetine dahildir. Damak zevkinize göre seçimleri size bırakıyoruz.

Sakınmanız gerekenler ise, bakliyatlar, işlenmiş gıdalar, alkol, şeker, un türevleridir.


 
Paleo Diyeti Rehberi
1 . Günlük beslenmenizde vücudunuza girecek protein oranı beslenmenin % 15 ‘ini oluşturmalıdır.

2 . Paleo diyeti uyguladığınız esnada günlük beslenmenizin % 35 – 40 kadarı karbonhidrat olmalıdır. Karbonhidrat değeri yüksek gıdalar kan şekerinin yavaş yükselip yavaş düşmesini sağlıyor, kişiye uzun süre tokluk hissi veriyor.

3 . Lif içeren yiyecekler bu diyette çok önemlidir, mümkün olduğunda lifli gıda tüketilmelidir.


 
4 . İşlem görmemiş taze gıdaların potasyum içerikleri sodyum içeriklerinden beş kat daha yüksek olduğundan, Paleo diyeti başta kalp ve böbrekler olmak üzere tüm organların düzgün çalışmasına fayda sağlıyor.

5 . Gün içerisinde tükettiğimiz tam tahıllar yeterli C, A ve B12 vitamini içermedikleri için doğal beslenen hayvanların etleri, meyveler ve sebzelerin yerini tutmuyor. Tam tahıllarda bulunan bazı mineraller ve B grubu vitaminler ise vücut tarafından yeterince emilemiyor. Paleo diyetinde alınan meyve sebze ve et tüketiminin doğru vitamin ve mineral kaynağı olduğu söyleniyor.

6 . Paleo diyeti yapıyorsanız bol bol güneşlenmelisiniz. Diyette sıkça görülen D vitamini eksikliğinizi karşılayacaktır.

7 . Bol bol sıvı tüketmelisiniz.

8 . Sarımsak soğan gibi antioksidan kaynaklarını bolca tüketmeye çalışın.

9 . Spor yapmalı, günde en az 5 en fazla 9 saat düzenli bir uyku disiplinine girmelisiniz.

 

Paleo Diyeti Faydaları
Parlak yüz ve daha sağlıklı dişler
Kan şekerinizi düzenler
 Yağ yakımı
Daha verimli egzersiz.
Uyku düzeninize olumlu etki.
Paleo Diyeti Örnek Diyet Listesi
Kahvaltı

Sade bir omlet ile kahvaltınızı oluşturabilirsiniz. Omega 3 içeriğini artırmak için omletinizin içine ; soğan, biber, mantar, brokoli ve zeytinyağı ekleyebilirsiniz. Yumurtanız mutlaka organik olmalı.

 

Mevsim Sebzeleri

Öğle Yemeği

Paleo diyetinde öğle yemekleri de basit olmalı. Kendinize en sevdiğiniz mevsim yeşillikleri ile kocaman bir salata hazırlayabilirsiniz. Sebzeleriniz mutlaka taze ve mevsimine özel olmalı. Salatanızın üzerine ceviz, badem, elma dilimi, avokado gibi ek besinler ekleyebilirsiniz. İsterseniz et, balık ya da tavuk eti de karıştırabilirsiniz. Zeytinyağı ve bol limonla karıştırmanız salatanızı tamamlayacaktır.

Ara öğün

1 elma , 3 ceviz

Akşam Yemeği

Buharda pişmiş brokoli, enginar, karnıbahar, havuç, kuşkonmaz ya da ıspanak.
Izgarada pişmiş derisiz hindi ya da tavuk göğsü
Domates ve avokado dilimleri
Bir kase üzüm ya da taze böğürtlen

Sağlıkla kalın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Uyku hem zihinsel hem de fiziksel sağlığınızı korumak için çok önemlidir.
Ancak birçoğumuz sağlığımız için çok önemli olan bu konuyu ihmal etmekteyiz. Günümüz toplumunda oluşturduğumuz 7/24 düzenimiz içinde uyku düzenimizin bozuk olduğu da bir gerçektir.

Uyku probleminin şekil ve boyutları çok farklıdır. Bazı zamanlarda uykuya dalmakta çok zorlanırken, bazen de gece boyunca birçok kez uyanırız. Kişilere göre durumlar farklılık gösterse de, sonuç olarak bitkinlik, çaresizlik ve yalnızlık hissi verir. Bu durum kolayca diğer ruh sağlığı sorunlarına da etki edebilir.

Yaşanan bu duruma çözüm bulmak amacıyla doktor kapılarını çalarız. Doktor tavsiyesi ile alınan uyku hapları ile sorunumuza geçici çözüm buluruz. Fakat bu haplar bağımlılık yapması ve yan etkileri sebebiyle pek de iyi bir çözüm olduğu söylenemez.



Geceleri rahat bir şekilde uykuya dalabilmek ve kendinizi dinlenmiş hissedebilmeniz için, iyi bir uyku düzeni şarttır. Uyku kalitenizi arttırmak için aşağıdaki önerileri dikkate alabilirsiniz.

Uyuduğunuz ortamın düzeni
Öncelikle uyuduğunuz ortamın sakin bir yer olmasına dikkat edin. Beyniniz görsel olarak ortam ile uykuyu ilişkilendirecektir. İyi bir uyku için doğru ortamı yarattığımızdan emin olmalıyız. Odanız, karanlık ve serin olmalıdır. Buna ek olarak uyumak ve seks dışında herhangi bir iş için yatağınızı kullanmamanızı öneririz.

Uyku düzeni oluşturmak
Güne başlama zamanı kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Ortalama bir yetişkinin dinlenmiş hissetmesi için 7-8 saatlik bir uykuya ihtiyacı vardır. 06.30’da uyandığımıza varsayarsak, 8 saatlik uykunun yeterli olduğunu düşündüğümüzde, 22.30’da yatakta olmamız gerekiyor. İlk başlarda bu saatin uyumak için erken olduğunu düşüneceksiniz fakat zamanla vücudunuz bu rutine alışacak ve sabah uyanmanız artık eskisi kadar zor olmayacaktır. Önemli olan kurduğunuz uyku düzenini haftanın 7 günü mümkün olduğunca uygulayabilmenizdir.



Uyku öncesi rutini oluşturun
Yatmadan önce oluşturacağınız 15-20 dakikalık bir rutin ile beyninizi otomatik olarak uyku haline hazır duruma getirebilirsiniz. Elektronik aletlerden uzak durmak şartı ile, kitap okuyarak ya da kendinize göre seçeceğiniz bir rutin ile daha hızlı bir şekilde uykuya daldığınızı görebileceksiniz.

Zihninizi dinlendirin
Stresli bir günün ardından, beyninizi rahatlamak için, kısa bir yürüyüşe çıkabilir, meditasyon yapabilir ya da evinizde dinlenirken sakin bir müzik dinleyebilirsiniz. Kafanızı boşaltmak için herhangi bir aktivite de günün stresini üzerinizden atmanızda yardımcı olacaktır.

Bu basit fikirleri uygulamanıza rağmen, halen uyku problemleri yaşıyorsanız. Sabırlı olun, düzeninizin oturması zaman alabilir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bikram Yoga Olarak Bilinen Sıcak Yoga Nasıl Yapılır?
Bikram Yoga Nasıl Yapılır? Bikram Yoga Faydaları ve Hareketleri Nelerdir?
Bikram yoga adını kurucusu olan Yogiraj Bikram Choudhury’den almaktadır. Aynı zamanda sıcak yoğa olarak da bilinen bikram yoga, nemli bir ortamda, yaklaşık 40 derece sıcaklıkta yapılan bir yoga türüdür. Bikram yoga, düzenli olarak uygulandığında, genel sağlığınız için faydalı olmakla birlikte kas ağrılarınıza iyi gelecektir.

Bikram Yoga Nasıl Yapılır?
Bikram Yogaya Hazırlık Aşaması
Bikram yogayı hakkıyla yapmak istiyorsanız yapmadan önce hazırlık yapmanız gerekmektedir. Derse günü yapmanız gereken hazırlıklar ise şöyledir:

Gün boyunca bol miktarda su için
Dersten önce fazla yememeye özen gösterin
Dehidrasyonu önlemek için elektroitli içeceklerden tüketin
Bu hazırlıkları tamamladıktan sonra sıcak yoga dersine hazırsınız.


 
Bikram Yoganın Faydaları
Toksinlerden Arının: Bikram yoga çalışması aşırı terlemenize sebep olacağı için vücudunuzda bulunan toksinlerin atılmasını da kolaylaştıracaktır.

Esneklik Sağlar: Sıcak bir ortamda çalışma yaptığınız için ortamdaki ısı seviyesi nedeniyle duruşlarınız ve hareketleriniz daha esnek olacaktır.

Nefesinizi Düzenler: Yüksek ısıda çalışmak sizi rahatlatacak ve nefes almanızı kolaylaştırır. Astım gibi rahatsızlıklara iyi gelir.


 
Odaklanmanızı Arttırır: Bikram yoga yaparak, odaklanmanızı ve zihinsel konsantrasyonunuzu artırabilirsiniz.

Bikram Yoga Hareketleri
Sıcak yoga yapmak istiyorsanız sadece sertifikalı eğitmenlerden ders almanız önemlidir. Bu derslerde 26 yoga hareketi ve iki nefes egzersizi konusunda kendinizi geliştireceksiniz.

Bikram yoga hareketleri:

1.Pranayama (Derin nefes alma)
2.Ardha chandrasana (Yarım ay duruşu)
3.Utkatasana (Sandalye duruşu)
4.Garudasana (Kartal duruşu)
5.Dandayamana janushirasana (Baştan ayağa duruş)
6.Dandayamana dhanurasana (Ayakta yay duruşu)
7.Tuladandasana (Dengeleme çubuğu duruşu)
8.Dandayamana bibhaktapada paschimotthanasana (Ayakta ayrı bacak germe duruşu)
9.Trikonasana (Üçgen duruşu)
10.Dandayamana bibhaktapada janushirasana (Ayrı bacak baş-diz duruşu)
11. Tadasana (ağaç duruşu)
12.Padangustasana (Ayakta durma duruşu)
13.Savasana (Ölü duruşu)
14.Pavanamuktasana (Özgür Rüzgar duruşu)
15.Pada-Hastasana (Eller Ayağın Altında duruşu)
16.Bhujangasana (Cobra duruşu)
17.Salabhasana (Çekirge duruşu)
18.Poorna Salabhasana (Tam çekirge duruşu)
19.Dhanurasana (Yay duruşu)
20.Supta virasana (Kahraman duruşu)
21.Ardha kurmasana (Yarım Balık Kralı duruşu)
22.Ustrasana (Deve duruşu)
23.Sasangasana (Tavşan duruşu)
24.Janushirasana ve paschimotthanasana (baş-diz duruşu ve germe duruşu)
25.Ardha Matsyendrasana (Oturarak Omurga Döndürme duruşu )
26.Kapalabhati (Kapanış Nefes Egzersizi)

Sıcak Yoga Yapmadan Bilmeniz Gerekenler
Bikram yoga yaparken kendinizi aşırı zorlamanız çeşitli rahatsızlıklara sebebiyet verebilir. Bu yüzden kendinizi iyi tanımalı ve yapabileceğiniz hareketlerin ötesinde kendinizi zorlamamalısınız.

Çalışma ortamanın sıcak olması ve hareketlerin zorluğu kalp rahatsızlıkları olanlar için dikkat çekmeyi gerektiriyor. Eğer sizin de böyle bir rahatsızlığınız var ise sıcak yoga yapmadan önce mutlaka doktorunuza danışmalı ve çalışmanız hakkında doktorunuzdan tavsiye almalısınız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Egzersizin Eğlenceli Hali:Zumba Dansı ve Faydaları
Egzersiz yapmak sizi sıkıyor ise zumba tam size göre! Zayıflamak için sadece spor salonlarını kullanmak zorunda değilsiniz, bunu daha eğlenceli hale getirmek için zumda dersleri alabilirsiniz. Zumba dersleri hem zayıflama hem de sosyelleşmek için çok uygun bir yöntem.

Daha önce herhangi bir yerde zumba yapan insanlara denk geldiyseniz büyük ihtimalle ne kadar eğlenceli olduğunu da biliyor olmalısınız. Tipik CrossFit veya spinning derslerinde duyduğunuz homurdanmalar yerine, Zumba sınıfında çekici dans müziği ile keyifli anlar geçirebilirsiniz.

Zumba, Latin Amerikan dansının çeşitli tarzlarından esinlenen, zumba müzikleri ile yapılan hareketleri içeren bir dans türüdür. Özellikle hareketli yapısı ile zumba ile zayıflamak isteyenlerin sayısı günden güne artış göstermektedir.


 
Zumbanın eğlenceli olduğunu belirttik, peki kalori yakmak ve sıkılaşmak için ne kadar etkili? İşte tüm ayrıntıları ile zumba dansının faydaları…

Zumba Dansı Faydaları Nelerdir?
Zumba ile Zayıflama
Zumba dansı, zumba dersleri esnasında yaptığınız aerobik aktivite sonucunda kalori yakmanızı sağlar. Ortalama bir kişi Zumba sayesinde günde 600 ila 1.000 kalori yakar. Zumba müzikleri ile yapılan hareketler genellikle vücudunuzda bulunan yağ yakımını hızlandıran, zayıflamanıza ve sıkılaşmanıza yararayan hareketler olacaktır.

Vücudunuzun Koordinasyonunu Geliştirir
Zumba dans derslerine katılarak, insan vücudunun yaşlandıkça zayıflayan bir özelliği olan koordinasyon yeteneğinizi kolayca geliştirebilceksiniz. Bu sayede yaşınız ilerledikçe çıkabilecek herhangi bir sorunun da önüne geçmiş olacaksınız.


 
Vücudunuzu Komple Çalıştırır
Zumba hem dans sınıfı hem de fitness sınıfıdır. Kalp sağlığı yararlarının yanı sıra, zumba tüm vücudunuza çalıştıran bir egzersiz gibidir. Zumba ile, boyun, üst gövde, omuz, bacak ve ayaklarınızı aynı anda çalıştırabilirsiniz. Böylelikle hem kaslarınızı hem eklemlerinizi aynı anda çalıştırabilirsiniz. Bu da spor salonunda saatlerce sıkılarak yapacağınız egzersizlere göre zumbayı daha eğlenceli bir alternatif haline getiriyor.

Dayanıklılığınızı Artırır
Zumba dansı, hedef kalp atış hızınıza, evinizde izlediğiniz ezgersiz videolarından veya spor salonunda yaptığınız standart egzersiz rutinlerinden çok daha kolay ulaşmanızı sağlar. Bunu dakikada 145 tempo hızına sahip şarkıları kullanarak yapmaktadır.  Zumba müziklerindeki bu tempo sayesinde kendinizi aerobik egzersizi yapıyor gibi hissedeceksiniz. Böylece hem dayanıklılığınızı artıracak hem de hedef kalp atış hızınıza ualşabileceksiniz.

Anaerobik Dayanıklılığı Artırır
Zumba müzikleri hızlı şarkılar olduğu için, müziğin ritmine kendinizi kaptırmanız olası. Bu müzikler ile yapacağınız bir kaç dersten sonra vücudunuzun dayanıklılığı giderek artacaktır. Anaerobik dayanıklılığınızın artması ile kardiyovasküler solunum sisteminiz düzene girecek, solunumunuz kuvvetlenecektir.

Egzersizi Eğlenceli Hale Getirir
Siz de hana önce spor salonuna kayıt yaptırıp gitmeyenlerdenseniz zumba tam size göre. Bir görev gibi hissederek spor salonuna gitmek, sizi bir süre sonra sıkacaktır. Zumba dansı ise size egzersiz yaparken eğlenme fırsatını sunar.  Zumba, kafanızdaki egzersiz fikrini değiştirecek hem de sizi sağlıklı bir rutine sokacaktır.

Özgüveniniz Artar
Zumba ile fiziksel duruşunuzu geliştirebilir, daha esnek bir yapıya bürünebilirsiniz. Hareket kabiliyetinizi geliştirmesinin yanı sıra sağlıklı hissetmenizi sağlayacaktır. Vücudunuzda hissettiğiniz bu değişiklere ek olarak kendinizi sağlıklı hissetmeniz, ruh halinizi de olumlu yönde etkileyecektir. Böylece özgüveniniz artacaktır.

Ruh Halinizi Değiştirir
Zumba, hayat koşuşturması esnasında biriken stresi atmak için mükemmel bir egzersiz yöntemidir. Zumbaya özgü hareketler, ruh halini geliştiren endorfinlerin serbest bırakılmasını destekleyerek kaygılarınızdan ve stresten uzaklaşmanızı sağlayabilir.

Sosyalleşmenizi Sağlar
Bir zumba sınıfında, ilginç ve eğlenceli insanlarla tanışabilir ve etkileşimde bulunabilirsiniz. Bu tür bir antrenmana haftada en az iki ya da üç kez gidebilir ve Zumba sınıf arkadaşlarınız arasında sosyalleşerek birçok yeni arkadaş edinebilirsiniz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Transandantal Meditasyon ve Faydaları
Meditasyonun hem duygusal hem de fiziksel refahı desteklediği düşünülmektedir. Hindistan’ın eski Vedik geleneğine dayanan son derece etkili olan transandantal meditasyon, çeşitli ruhsal hastalıklara iyi geldiği ve günlük yaşama huzur duygusu getirdiği düşünülmektedir. Daha büyük bir anlam arayışında olmak, kaygıdan kurtulmak ya da aklınızdan geçen düşünceleri yavaşlatmak istiyorsanız meditasyon yapabilirsiniz.

Transandantal Meditasyon Nedir?
Daha önce hiç denemediyseniz transandantal meditasyon yapmak size zor görünebilir ama denediğiniz zaman ne kadar kolay olduğunu siz de göreceksiniz. Özellikle hayatında stresin ve endişenin olduğunu düşünenler için çok olumlu faydaları bulunmaktadır. Bu meditasyon türünü uygulayanlar arasında, Oprah Winfrey’den David Lynch’e kadar bir çok ünlü bulunmaktadır.
Transandantal Meditasyon nasıl yapılacağını merak ediyorsanız, tecrübeli bir uygulayıcıdan öğrenmek için okumaya devam edin.

Transandantal Meditasyon ve Mantra
TM ve diğer meditasyon türleri arasındaki ana fark mantradır. TM’de, zihnin yerleşmesine yardımcı olan araç olarak kullanılan mantra, meditasyon pratiği sırasında kelimeleri, cümleleri veya görselleştirmeleri kullanmasından gelir.


 
Bazı meditasyon uygulamaları, tüm düşünceleri susturarak zihninizi boşaltmayı hedeflerken, TM, düşüncelerin gelip gitmesine izin vermekle ilgilidir. Bu yönü ile transandantal meditasyon, siz ve düşünceleriniz arasında bir alan yaratmayı ve bir gözlemci olmayı öğretir.

Transandantal Meditasyon Nasıl Yapılır?
TM yapmak istiyorsanız kendinize bir TM eğitmeni bulmak en uygun öğrenme bişiçi olacaktır. Bunun için hem vaktim hem de param yok diyorsanız, kolayca yapabilceğiniz bir kaç yöntem ile transandantal meditasyon nasıl yapılır sorusuna açıklık getireceğiz.

1. Kendinize oturmak için rahat bir otam hazırlayın ve rahat bir şekilde bacaklarınızı kucağınıza koyarak oturun. Kendinizi serbest bırakın.


 
2. Gözlerinizi kapatın ve vücudunuzu rahatlatmak için birkaç derin nefes alın.

3. Gözlerinizi açın ve ardından tekrar kapatın. Gözleriniz 20 dakikalık uygulama sırasında kapalı kalacaktır.

4. Aklınızdaki bir mantrayı tekrarlayın. Sizi mutlu edecek yada size iyi gelecek bir cümle olabilir.

5. Odaklanamadığınızı hissetiğiniz zaman mantraya dönün, herhangi bir şey düşünmeyin.

6. 20 dakika sonra, parmaklarınızı ve ayak parmaklarınızı yavaşça hareket ettirerek kendinizi dünyaya geri getirin.

7. Gözlerinizi açın.

8. Güne devam etmeye hazır hissedinceye kadar birkaç dakika daha oturun.

Transandantal Meditasyon Faydaları
TM, vücudunuzda biriken stresi dışarı atmanıza olanak sağlayan bir meditasyon tekniğidir. Bu meditasyon yöntemi sayesinde kendinizi daha sakin ve huzurlu hissedersiniz. Ayrıca gün boyu yaptığınız işlerde de daha odaklanmış.

Transandantal Meditasyonun ruhsal faydalarına ek olarak fiziksel sağlığınıza da faydaları bulunmaktadır. TM sayesinde, daha iyi uyuyabilir, bağışıklık sisteminizi güçlendireiblir aynı zamanda stresten arınarak depresyondan uzaklaşabilirsiniz. Böylece daha olumlu bir zihne ve optimal bir sağlığa kavuşabilirsiniz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kazein Protein ve Whey Protein Arasındaki Farklar

Piyasada bugüne kadar hiç olmadığı kadar çeşit protein tozu vardır. Bu protein tozları arasından iki tip protein içeren toz ön plana çıkmaktadır: kazein protein ve whey protein diğer bir adıyla peynir altı suyu proteini.

Bu iki protein türü de sütten türetilmiş olsa da, büyük ölçüde farklıdır. Bu makalede kazein ve peynir altı suyu proteini, sağlığa yararları ve ihtiyaçlarınız için doğru olanı nasıl seçeceğiniz konusunda sizi aydınlatmaya çalışıcağız.

Kazein Protein ve Whey Protein Arasındaki Farklar

Kazein Proteini Nedir?

Kazein ve peynir altı suyu, inek sütü içinde bulunan iki tip protein olup, sırasıyla sütteki proteinin% 80 ve % 20’sini oluşturur ve vücudunuz bunları üretemediği için yiyeceklerden almanız gereken tüm temel amino asitleri içerir. Ayrıca kolayca sindirilir ve emilir.

Kazein ve peynir altı suyu peynir üretiminin yan ürünleridir. Peynir yapımında, ısıtılmış süte özel enzimler veya asitler eklenir. Bu enzimler ya da asitler sütün içindeki kazeinin pıhtılaşmasına neden olur ya da sıvı bir maddeden ayrılan katı bir duruma dönüşür.

Bu sıvı madde peynir altı suyu proteini olup, daha sonra yıkanır ve gıda ürünlerinde veya besin takviyelerinde kullanılmak üzere toz haline getirilir.

Kazeinin kalan kıvrımları, bir protein tozu oluşturmak için yıkanabilir ve kurutulabilir veya süzme peynir gibi süt ürünlerine ilave edilebilir.

Whey ( Peynir Altı Suyu) Proteini Nedir?

Peynir altı suyu proteini kas inşa etmek için kazeinden daha iyidir. Peynir altı suyu proteini sadece egzersizler için daha uygun değildir, çünkü hızlı bir şekilde emilir, ancak amino asit profiline de bağlıdır. Daha çok dallı zincirli amino asitler olan (BCAA) lösin, izolösin ve valin içerirken kazein, histidin, metionin ve fenilalanin amino asitlerinin daha yüksek bir kısmını içerir.

Tüm esansiyel amino asitler kas inşa etmek için önemli olsa da, lösin kas gelişim sürecini hızladıran bir amino asittir. Kısmen yüksek lösin içeriğinden dolayı, peynir altı suyu proteini kas protein sentezini uyarır – kasların büyüdüğü süreç – özellikle egzersizlerinizle birlikte tüketildiğinde kazeinden daha faydalıdır.

Kazein Protein ve Whey Protein Faydaları Nelerdir?

Kazein ve peynir altı suyu proteini, vücudunuza fayda sağlayan bileşikler olan farklı biyoaktif peptitler içerir.

Kazein Proteini Faydaları

Kazein, bağışıklık sistemi ve sindirim sisteminize fayda sağlayan çeşitli biyoaktif peptidler içerir. Kazeinin içinde bulunan bazı biyoaktif peptidler kan basıncını düşürerek ve kan pıhtılaşmasını azaltarak kalp sağlığınıza fayda sağlamaktadır. Bu peptitler, genel olarak kan basıncını kontrol etmek için reçete edilen bir ilaç sınıfı olan anjiyotensin dönüştürücü enzim (ACE) inhibitörlerine benzer şekilde çalışır.

Ayrıca kalsiyum ve fosfor gibi mineralleri bağlayarak, sindirimi kolaylaştırırlar.

Whey Protein Faydaları

Peynir altı suyu proteini olarak da adılan Whey Protein, bağışıklık sisteminizi güçlendiren immünoglobülinler adı verilen bir dizi aktif protein içerir.

Peynir altı suyundaki immünoglobülinlerin, bakteri ve virüsler gibi zararlı mikropların büyümesini öldürdüğü veya yavaşlattığı antimikrobiyal özelliklere sahip olduğu bilinmektedir.

Bazı hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar proteinin antioksidan etki gösterdiğini, tümör ve kanser ilerlemesini önlediğini göstermiştir.

Buna ek olarak, bazı immünoglobulinler vücudunuzdaki önemli besinleri (A vitamini gibi) taşır ve diğer besinlerin emilimini artırır.

Kazein Protein ve Whey Protein Diyetinize Faydası

Protein vücudunuzda birçok önemli rol üstlenir, bu da sağlığınız için inanılmaz bir öneme sahiptir.

Bu roller şunları içerir :

Enzimler: Vücudunuzda kimyasal reaksiyonlar yapan proteinler.

Antikorlar: Bunlar, enfeksiyonla mücadeleye yardımcı olmak için virüsler gibi yabancı parçacıkları temizler.

Haberciler: Birçok protein, hücre sinyalini koordine eden hormonlardır.

Yapı: Bunlar cildinize, kemiklerinize ve tendonlarınıza form ve destek sağlar.

Taşıma ve depolama: Bu proteinler, hormonlar, ilaçlar ve enzimler de dahil olmak üzere maddeleri vücudunuza taşır.

Vücudunuzdaki temel beslenme fonksiyonlarının ötesinde, proteinin aşağıdakiler de dahil olmak üzere başka birçok faydası vardır:

Yağ kaybı: Protein iştahınızı azaltarak ve metabolizmanızı hızlandırarak yağ kaybına yardımcı olur.

Kan şekeri kontrolü: Protein, karbonhidrat yerine tüketildiğinde, tip 2 diyabetli kişilerde kan şekeri kontrolünü iyileştirebilir.

Kan basıncı: Çalışmalar, kaynağa bakılmaksızın daha fazla protein tüketen kişilerin daha düşük kan basıncına sahip olduklarını göstermektedir.

Bu faydalar, genellikle kazein veya peynir altı suyu ile değil, genel olarak daha yüksek bir protein alımı ile ilişkilidir.

Kazein Protein mi Whey Protein mi?

Farklı biyoaktif bileşenlerine rağmen, peynir altı suyu ve kazein proteini, besin verilerine gelince çok az değişiklik göstermektedir.

Standart ölçek başına peynir altı suyu proteini:
Kalori: 110
Yağ: 1 gram
Karbonhidratlar: 2 gram
Protein: 24 gram
Demir: Referans Günlük Alım Miktarının% 0’ı (RDI)
Kalsiyum: RDI’nın% 8’i

Standart ölçek başına kazein proteini:
Kalori: 120
Yağ: 1 gram
Karbonhidrat: 4 gram
Protein: 24 gram
Demir: RDI’nın% 4’ü
Kalsiyum: RDI’nın% 50’si

Satın aldığınız ürüne bağlı olarak bu beslenme durumlarının değişebileceğini unutmayın, bu nedenle etiketleri dikkatlice okuduğunuzdan emin olun.

Dahası, dikkate alınması gereken başka faktörler de vardır:
Kazein protein tozu genellikle peynir altı suyundan daha pahalıdır.

Peynir altı suyu protein tozu kazeinden daha iyi çözülür.

Peynir altı suyu protein tozu çoğunlukla kazeinden daha iyi bir kıvama ve tada sahiptir.

Ayrıca, kazein ve peynir altı suyunun bir kombinasyonunu içeren ve her birinin faydalarını sağlayan protein karışımları da satın alabilirsiniz.

Alternatif olarak, her iki tozu tek tek satın alabilir ve peynir altı suyu protein tozunu antrenmanlarla birlikte, kazein proteinini ise yatmadan önce kullanabalirsiniz.

Kazein Protein ve Whey Protein Nasıl kullanılır?

Her birini su veya süt ile karıştırabilirsiniz. Mümkünse, protein tozununuzu bir blender yardımıyla ya da bir kaşık ile karıştırın. Bu şekilde daha eşit düzeyde yayılmış bir karışım elde edebilirsiniz.
Her zaman önce sıvıyı, ardından da protein tozunu ekleyin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yoga Asana Pratikleri: Evrende Denge Arayışı
Yoga asana pratikleri kesinlikle asana uygulamasından daha fazlasıdır, ancak asana pratiği sadece germek, bükmek ve esnemek gibi hareketlerin ötesine uzanmaktadır.

Yoga duruşlarının ya da asana’nın ortak bir çevirisi, rahatça tutulan bir yer ya da konum anlamına gelir. Rahatça konumlandırılan bu konum metaforu, oturuşta rahatça tutulan pozisyonu ima ettiği için oturmuş bir yogi veya yogini’nin vizyonunun ötesine uzanacaktır.

Geçmişte yoga asana uygulaması gündelik hayatta barış, farkındalık ve mutluluk bulma pencerisenin açılmasına giden bir yol olarak görülmektedir.



Her şeyde olduğu gibi, fikrimizin büyümesi ve potansiyelini yerine getirmesi için bir temel kavram ve temele ihtiyacımız var. Yoga duruşları, yalnızca uygulayıcının zihnine bağlı fiziksel, zihinsel ve ruhsal gelişimin sınırsız potansiyeline sahip bir temeldir. Nihayetinde yoga asana pratikleri, yaşamın her alanında başarılı bir yol bulmak için güç ve farkındalık, enerji ve algı geliştirecektir.

Bu değerli yoga asana pratikleri için çabalarken – bu altı nitelik içinde bir denge oluştururken daha fazla başarı elde edilir. Farkında olun ve içindeki dengeyi arayın; esneklik, güç, denge ve teknik, kendine güven ve vücut tipleri. Bu altı nitelikteki bu farkındalık, daha büyük bir anlayış ve başarılı bir asana uygulamasıyla sizi ödüllendirecektir. Yoga duruşuna ulaşmada bir problem olduğunda yoga asana uygulamasının herhangi bir tarzında, bu 6 nitelikteki denge eksikliği ile doğrudan ilişki kurmanız gerekecektir.

Yoga Asana Pratikleri ve Uygulamaları
1. Yogada Esneklik
Vücut anatomisinin uzaması, genellikle esneklik olarak adlandırılır. Evet, yoga esnekliği teşvik edebilir, ancak bilge bir öğretmen vücudun tüm bölgelerini eşit bir şekilde kapsayacak şekilde “Tüm Vücut Yaklaşımı” nı kullanacaktır. Vücudu germek için bu bütünsel yaklaşım, yoga asana pratikleri ve yoğunluk seviyesi, artı çapraz antrenman kullanımı ile sağlanır.



Kas, tendon, eklem ve bağ dokusu esnekliği, Yoga asana’nın hem kısa hem de uzun süreli gerilmesiyle elde edilir. Sonuç olarak, laktik asit açığa çıkarmaya yardım eder, eklemleri yumuşatır, uzatır ve bağ dokusu ve tendonların bütünlüğünü yaratır ve yaralanma şansını azaltarak size esneklik kazandırır.

2. Yogada Kuvvet
Vücudun tüm bölgelerini eşit derecede güçlendirici egzersizler kullanarak kapsayan “Tüm Vücut Yaklaşımını” kullanmak koşuluyla, yoga pratiği vücudu güçlendirecektir. Bireysel yoga duruşunun anatomisine bakın ve hangi alanın meşgul olduğunu görün – sonra kendi çalışmanızı uygun bir çalışma olarak kullanın.

Vücudun tüm bölgelerini güçlendirmek için bu dengeli yaklaşım, yoga asana uygulaması ve yoğunluk seviyesi, artı çapraz antrenman ve kas direncinin kullanılmasıyla sağlanır. Asana’nın bilinçli bir uygulamasını kullanarak, kasları ve eklemleri güçlendirecek, organları, bezleri, tendonları ve bağ dokusunu güçlendirecek ve kemik yoğunluğu oluşturacaksınız.

3. Yogada Denge
Yogada denge – düşmeden bir duruş tutma, istikrarlılık ve asana uygulamasının güvenliğini sağlama yeteneğidir. Muhteşem vücut anatomimizin dengesi, başarılı yoga uygulamasında ince ve paha biçilemez bir kavramdır. Geliştirilmiş denge, bütünlük ve farkındalık ile sağlanır; vücut anatomisi, sağlıklı beslenme, solunum ve çapraz eğitim bu konuda temel etmenlerdir.

Geliştirilmiş denge aynı zamanda daha geniş hareket ve güç yelpazesi ve farkındalık ile basit nefes alma kavramını iyileştirmek suretiyle tamamlanmaktadır. Belirli alanları hedeflemek için bir teknik kullanmak, yoga ve diğer egzersizler ile çapraz eğitim, dengenizi büyük ölçüde artıracaktır.

Ne yediğinize ve eğer diyetiniz büyük ölçüde şeker ve abur cuburdan oluşuyorsa – bu, beyin ve salgı sistemini büyük ölçüde etkileyebilir ve bu da kötü dengeye yol açar. Uygulama yüzeyinin çeşitli açılarının kullanılması, yumuşak ve sert uygulama yüzeylerinin döndürülmesi ve çeşitli kas dirençli egzersizlerin kullanılması, gelişmiş dengede yardımcı olacaktır. Başka bir teknik ise, kumda veya çok karanlık bir odada yoga yapmaktır; bu da dengeyi ve kendine güveni arttırmayı geliştirmede başarılı olmanızı sağlar.

4.Yogada Tekniğin Önemi
Her poz için güçlü bir temel oluşturmanın bilinci ve yaklaşımı, yoga duruş uygulamasında teknik bir kavramdır. Geliştirilmiş teknik, farklı vücut tipleri için bireysel bir yaklaşımla, her bir yoga asanadaki yapı hizalama bilincini kazanarak elde edilir. Örneğin; Eğer yetersiz bir temeli olan bir ev inşa ederseniz, o ev yıkılabilir, bu yüzden yoga duruşlarının destekleyici temellerini inşa ederken bir mimar gibi düşünmeliyiz.

Referans bir yoga kitabı kullanıyorsanız, önerilen duruş modellerinde, bir ayna önünde pratik yapma fikrinden faydalanabilirsiniz. Birçok durumda yoga provaları ve (öğretmen destekli) yoga düzenlemeleri, yoga duruşlarının temellerini öğrenmede büyük fayda sağlayacaktır. Yoga yaparken diğer öğrencileri ve öğretmenleri izleyin – tekniklerinden haberdar olun ve farklı açılardan gözlemleyin, bu kendi teknik ve eğitiminiz için paha biçilemez bir öğreti olacaktır.

5. Yogada Özgüven
Yogada, başarısız olabileceğinizi düşünmek yerine, başarılı olabileceğinizi yolları düşünmelesiniz.

Elde edilen kolay asana pratiklerini uygulayarak başarıyı artırabilirsiniz, derinlikten ya da yoğunluktan ziyade uygulamaların kalitesini düşünmek, herhangi bir seviyede yoga uygulamanız hakkında iyi hissetmeniz anlamına gelir.

Ulaşılması kolay birkaç yoga duruşunda başarılı olmanız, zor olanlara ulaşmadan önce, bu sayede daha büyük bir görev için güven oluşturacaktır. Arkadaşlarınızın ve öğretmenlerin desteklemesi, özgüvenizi ve motivasyonunuzu artırmaya da hizmet edecektir.
TuFaN34 is nu online TuFaN34 isimli üyenin yazdığı bu Mesajı değerlendirin. Mesajı Moderatöre bildir  
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şok Diyet:15 Günde Kolayca 20 Kg Verin
Piyasada birçok diyet listesi var ve hangi diyeti uygulayacağınızı şaşırıyorsunuz değil mi? Bu diyet türleri arasından son zamanlarda öne çıkan diyetlerden birisi de şok diyet. Şok diyet, kısa sürede zayıflamak isteyenlerin tercihi durumunda, diğer diyet yöntemlerinden farkı ise tamamen kilo verme odaklı bir diyet olmasıdır.

Şok Diyeti Nedir?
Şok Diyeti, tükettiğiniz besinler yolu ile aldığınız kalorileri aktif olarak yakmanıza yarayan bir diyet türüdür. Bu diyette vücudunuzun açlık moduna girmesi ile birlikte yağ yakmanız kolaylaşır ve kolayca kilo vermenizin önü açılır.

Şok Diyet Neye Yarar?
Bu diyeti uygulamak isteyenler genellikle kısa sürede kilo vermek isteyenlerdir. İşte şok diyet tam bu konuda sizi tatmin edecek şekilde etki gösterir.


 
Aşırı kilolu bir bireyseniz, şok diyet iki haftada 20 kilo vermenize olanak tanımaktadır.

Gerçekten İşe Yarıyor mu? 2 Haftada 20kg Kaybettirir mi?
Sağlık beslenme uzmanları tarafından tavsiye edilmeyen ve kısa sürede aşırı kilo kaybı sebebiyle vücudunuza zararları olduğu düşünülen şok diyet halen birçok kişi tarafından uygulanmaktadır. İnternet üzerinde yaptığınız araştırmalarda bu diyet veya bu diyete yakın beslenme alışkanlıkları övülmekte hatta teşvik edilmektedir. Bu yazı ile sizi şok diyete teşvik etmek değil bu diyet türü hakkında bilgi almanız amaçlanmaktadır.

Şok diyeti uygulamadan önce bilmeniz gereken çekincelerimiz ise şunlardır:


 
Beslenme açısından sağlıklı bir diyet değildir ve bazı önemli besinleri atlamış olursunuz.
Uygulaması çok zor bir diyet çeşidi olduğundan dolayı vücudunuzun farkı reaksiyonlar vermesi mümkündür. Hatta baş dönmesi, tansiyon dengesizliği gibi durumlar yaşayabilirsiniz.
Özellikle şok diyeti uygulamak isteyenler için ise birkaç önerimiz olacak:

Alkol Tüketmeyin.
Bol su için
Diyet programınızı harfiyen uygulamalısınız.
Hafta sonları aşırıya kaçmadan ufak kaçamaklar yapabilirsiniz.
Bu kuralların kesinlikle unutmayın.
Yukarıdaki bilgilendirmeler ışığında şok diyeti uygulamak istiyorsanız doktorunuza danışarak aşağıda bulunan diyet programını veya doktorunuzun verdiği programı uygulayabilirsiniz.

Şok Diyet Listesi: 15 Günde 20kg zayıfla
Kahvaltı, her gün aynı olmalıdır:

Muzdan başka tek bir parça meyve (portakal, armut, şeftali, kavun hepsi kabul edilebilir)
Bir fincan çay veya kahve (süt / şeker / tatlandırıcılar)
2 parça galeta
Şok Diyet Beslenme Planı

Gün    Öğle Yemeği    Akşam Yemeği
Pazartesi    1 adet meyve (yukarıdaki onaylanmış listenin dışında), 1 porsiyon yoğurt (doğal, yapay olarak tatlandırılmamış) ve tek katı haşlanmış yumurta    Dilediğiniz kadar 2 adet dilimlenmiş domates, 1/2 salata salata, yeşillik ve salatalık, 2 adet galeta
Salı    1 adet meyve, ekşi süt, haşlanmış yumurta ve iki adet galeta    Dana eti (125 gramlık), tek bir domates, tek bir parça galeta ve bir dolu fincan kahve veya çay (şeker ya da süt eklenmez)
Çarşamba    Küçük bir yeşil salata, bir parça meyve, bir yumurta (haşlanmış) ve bir ekşi süt    Kıyma (125 gram), 1 portakal veya diğer onaylanmış meyve, 1 galeta, bir akşam fincan çay veya kahve
Perşembe    125 gram az yağlı peynir, 1 taze domates, galeta (1 adet)    125 gr kıyma kavurma, 2 bütün domates, 1 elma, galeta (1 adet)
Cuma    Pişirilmiş balık veya et (200 gramlık), 1 adet galeta, 1 adet domates    Pişmiş sebzeler (500 gram), 1 adet domates ve bir adet haşlanmış yumurta
 

Yukarıda bulunan programı uyguladıktan sonra diyetin ilk döngüsü hafta sonu aşırıya kaçmadan tüketebileceğiniz yemeklerle devam etmelidir. Bunun sonrasında aşağıdaki 3 günlük programı uygulayıp döngüyü tekrarlayabilirsiniz.

Kahvaltı: 1 limonata şekersiz
Öğle yemeği: 1 adet haşlanmış yumurta, 1 adet domates ve bir adet elma
Akşam yemeği: 1 domates, 1 haşlanmış yumurta ve bir parça galeta.
Şok Diyetten Ne Bekleyebilirsiniz?
Geri dönüşler kilo vermenin mümkün olduğunu, ancak sağlık sorunları olan veya vücut direnci düşük kişiler için olumsuz sonuçlar doğurduğu, bu yapıda olmayan insanlar da bile aşırı halsizlik görüldüğü gözlemlenmiştir.

Şok Diyet Herkese Göre Değil
Ancak, aşırı kilolu bireyler için, kısa sürede olumlu sonuçlar alarak, kolay bir şekilde zayıflamak isteyen bireylerin tercih ettiği bir diyet planıdır. Diyeti denemeden önce doktorunuza danışmalı veya kendinizi iyi hissetmediğiniz anda normal beslenme alışkanlığınıza dönmeniz şiddetle tavsiye edilir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evde Spor Yapmak: En iyi egzersiz ve spor uygulamaları
Spor salonu üyeliği olmadan ter atmak istiyorsunuz fakat spor salonuna gidecek zamanı bulamıyorsanız. Evde spor yapmak için kullanacabileceğiniz bir o kadar yararlı ve pratik uygulama mevcuttur. Bu uygulamalar sayesinde hem aletli hem de aletsiz egzeresiz yapabilirsiniz.

Evde Spor Yapmak: En iyi egzersiz ve spor uygulamaları
1. Freeletics Bodyweight
Bu uygulamanın ücretsiz sürümü, belirli sayıda tekrar yerine, zamana dayalı 900 ekipmansız antrenman içerir. Yüksek yoğunluklu interval antrenmanı ve kuvvetlendirici egzersizler arasında 5 ile 30 dakika arasında seçim yapabilirsiniz.

Kas geliştirme veya dayanıklılığınızı artırma gibi belirli fitness hedeflerine ulaşmanıza yardımcı olacak uygulama özel plan için, 120 TL ‘den başlayan 12 haftalık bir antrenman planını satın alabilirsiniz.


 
2. Aaptiv


Aaptiv, yeni başlayanlar dahil olmak üzere farklı fitness seviyeleri için yedi dakika süren 2.500’den fazla isteğe bağlı antrenman seçeneği ile evde spor yapmak isteyenler için ideal bir uygulama. Her seans, bir koşu bandı veya açık hava koşusu, eliptik seans, yarış eğitimi, bisiklet, kuvvet antrenmanı, esneme veya yoga ile sizi yönlendiren bir eğitmen tarafından yönetilir. Ek olarak, her bir egzersiz, popüler şarkılardan oluşan bir oynatma listesi ile desteklenir.

3. Workout for Women
Eğer egzersizlerinizi hızlı ve zorlu seviyorsanız, bu tamamen ücretsiz uygulama yedi dakikalık egzersizler sunuyor ve ekipman gerektirmiyor. Güçlendirme, squat ve kardiyo egzersizlerinden bir karışımı içeren her antrenman, sizi motive etmek için sesli talimatlar ile desteklenir.

4. Nike + Run Club
Nike + Run Club uygulaması, 5K, 10K, 15K, yarım maraton veya tam maraton antrenman planlarınızı, mevcut hızınıza, koşabildiğiniz en uzak mesafeye ve ne sıklıkla yapmak istediğinize göre özelleştirir. Ardından, ilerlemenize (ve kaçınılmaz olarak atladığınız tüm koşulara) göre uyarlar, böylece hedefinize ne kadar ulaştığınızı takip etmenize olanak tanır.


 
5. Daily Yoga
Bir yoga dersi fiyatına, sesli talimatlar ile master-level yoga ve meditasyon videoları için 100’den fazla rehberli başlayana 12 aylık bir erişim elde edersiniz.
Uygulama aynı zamanda, bir dizi sınıf ve bireysel pozlar içeren daha dikkatli olmak ya da tonlanmak gibi çeşitli hedefler için yoga egzersiz planları da sunuyor. Belirli bir pozisyon üzerine yoğunlaşmak isterseniz, 500’den fazla yoga pozisyonu arasından seçim yapabilir ve video talimatlarını takip edebilirsiniz.

6. Nike Training Club


Kardiyo yapmak zor olabilir ama illa ki koşu bandına ihtiyacınız yok. Nike Training Club, kalp atış hızınızı hızlandıran 160’dan fazla hızlı 15-45 dakikalık antrenmana (devre antrenmanı, vücut ağırlığı eğitimi ve ağırlık antrenmanı dahil) sahiptir. Vücut antremanına, gerekli ekipmana veya hedefe dayanarak, dayanıklılık gibi filtre uygulayarak egzersiz yapın. Ardından, eğitim videolarına göz gezdirebilrisiniz. Uygulamada ayrıca bir nefes egzersizleri için yoga ve ısınma egzersizleri vardır.

7. Studio Tone It Up
Instagram gibi ünlü Ton It Up eğitmenleri Karena Dawn ve Katrina Scott, bu uygulama ücretsiz her gün taze GIF tabanlı egzersiz sunuyor. Ekstra antreman için, yoga, kickbox, kardiyo, kettlebell ve kuvvet antrenmanı dahil olmak üzere 40 isteğe bağlı egzersiz videosuna erişim sağlayan bir stüdyo üyeliği satın alabilirsiniz. Yükseltme ayrıca, her hafta yeni canlı akış sınıflarına da kapsamaktadır.

8. Peloton Cycling and Workouts
Bu uygulama, telefonunuza canlı spin sınıflarını ve isteğe bağlı bisiklet egzersizlerini telefonunuza getiriyor. Aylık üyelik ile size günde 14 canlı derse sahip olabilirsiniz. Cycling derslerine ek olarak gerektiğinde, yoga, kuvvet eğitimi ve esneme gibi egzersizleri de içeren 8000 egzersiz videosundan birini tercih edebilirsiniz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Spor Öncesi ve Sonrası Beslenme Nasıl Olmalı?
Spor yapmak için bütün ekipmanınız hazır mı? O halde çalışmaya hazırsın! Aslında, en önemli malzemeyi unutuyorsunuz o da yemek. Spor öncesi ve sonrası beslenme çok önemlidir.

Vücudunuzu harekete geçirmeden önce doğru beslenmelisiniz. Yapacağınız antrenmandan sonra da ne yediğinizin de gerçekten önemlidir. Yaptığınız egzersiz sonrası vücudunuzun ihtiyacı olan enerjiyi almak, daha büyük, daha güçlü kaslar oluşturmanıza olanak tanır.

Bu, egzersizden önce ve sonra ne yediğiniz hakkında düşünceli olmanız anlamına gelir. Spor salonunda tüm sıkı çalışmanızın faydalasını en üst düzeye çıkarmanıza yardımcı olur. Bahsettiğim, antrenman öncesi takviyeler değil, gerçek, lezzetli yemekler ve aperatifler. Zaten zevk alacağınız türden şeyler yerken aynı zamanda fitness yapmanız hedeflerinize ulaşırken yaptığınız egzersizi daha eğlenceli hale getirecektir.


 
Spor Öncesi ve Sonrası Beslenme
Spordan önce ne yenir?
Egzersiz yapmadan önce yemek yerseniz yapacağınız egzersizden maksimum faydayı elde edebilirsiniz. Antrenmandan önce yeterince yemek yememeniz baş dönmesi, mide bulantısı veya uyuşukluk hissi yaratır. Kendinizi yaralama olasılığınızı da artırabilir. Ve bunlardan hiçbiri olmasa bile, yiyecekleri atlamak performansınızı olumsuz etkileyebilir ve kazancınızı azaltabilir.

Ama biliyorum ki, gerçekçi konuşmak gerekirse, herkesin antrenmandan önce yemek yemeye zamanı (ya da arzusu) olmayacaktır. Ofisten en sevdiğin salona koşturarak gidiyorsun ve yemek yemeye zaman ayıramıyorsun. Sabah kahvaltısı yapmayı sevmeyen bir sabah antrenörü olur mu? Yani eğer bir protein barı bile alamıyorsanız, bunu tekrar düşünmelisiniz. Ama ideal olarak, spor yapmadan önce mutlaka besin almalı – kesinlikle, önce ve sonra kesinlikle su içmelisiniz.

1. Karbonhidratlar iyidir
Karbonhidrat = enerji. Onları yediğimiz zaman, glikozu yakarak kas hücrelerine besliyor ve maksimum kapasitemizle enerji almamızı sağlıyorlar. Kaslarınız glikozu glikojen formunda saklar ve egzersiz esnasında bu rezervden kullanır.  Egzersiz yapmadan önce karbonhidrat tüketmek, bu glikojen depolarını yeniler, ihtiyacınız olduğunda ekstra glukoz elde etmenizi sağlar. Antrenmandan önce, basit karbonhidratlar tüketmek iyidir, çünkü bunlar hızlı sindirilir ve hızlı enerji sağlarlar.


 
Karbonhidratlı Yiyecekler:

Granola bar
Meyveler
Yulaf Ezmesi
Kurutulmuş Meyve
Kraker
Pirinç Patlağı
Hazırlayacağınız herhangi bir tost

2. Proteinli gıdalar ile beslenin
Karbonhidratlara ek olarak, egzersizden önce biraz protein tüketmek iyi bir fikirdir – özellikle de ağırlık antrenmanı yapıyorsanız. Ağırlık kaldırma egzersizleri gibi kuvvet antrenmanı egzersizleri yaptığımızda, kas liflerimizi zorlarız. Siz dinlendiğinizde, vücudunuz kaslarınızı onarır, kaslarınızı daha büyük ve daha öncekinden daha güçlü bir hale getirir – ve bunu yapmak için de  proteine ihtiyaç duyar.  Kolayca sindirilebilen ve  protein kaynakları tercih ederek, hem sağlıklı hem de rahat bir egzersiz yapabilirsiniz.

Egzersiz yapmadan önce yiyebileceğiniz en iyi bir protein kaynakları şunlardır:

Fındık
Yoğurt
Hindi, Tavuk
Haşlanmış Yumurta
Süt veya Soya Sütü

3. Egzersiz öncesi beslenmede zamanlama önemli
Yemek için ideal zaman, egzersizden 30 dakika ile üç saat arasındadır. Bu şekilde, spor salonuna gittiğinizde sindirim ile ilgili problem yaşamazsınız. Kendi vücudunuzu daha iyi tanıyabildiğiniz için, zaman dilimini kendiniz daha kolay ayarlayabilirsiniz.

Sabah ilk iş egzersiz yapıyorsanız, spor salonuna gitmeden önce muhtemelen bir şey yiyemezsiniz. Küçük bir atıştırmalık veya mini kahvaltı yeterli olacaktır. Spor salonuna gelmeden yarım saat önce bu protein dolu yeşil smoothie içmek, güne sağlıklı bir başlangıç yapmanızı sağlar. Günün ilerleyen saatlerinde egzersiz yapıyorsanız, antrenmanınızdan bir saat önce yarım saatte bir 100 kalorili atıştırmalık almanızı veya sağlıklı bir yemekten 2-3 saat sonra egzersiz yapmanızı tavsiye ederiz.

4. Spordan Önce Su İçin
Spor salonuna gitmeyi düşünmeden önce vücudunuzu hidrate etmek önemlidir. Genel hidrasyon durumunuzu belirlemenin bir yolu, idrarınızın rengini sabah gözlemleyebilirsiniz. Uzmanlara göre, limonata renkli idrar uygun hidrasyon belirtisidir, koyu renkli idrar (elma suyunu düşünün) ise su eksikliğini gösterir.

Egzersiz sırasında sıvı ihtiyacını belirleyecek uygun bir yöntem bulunmamakla birlikte, başlangıç için egzersizden 2 ila 3 saat önce, 10 ila 20 dakikada 1 su bardağı su içmektir. Buradaki amaç, çok fazla su içmeden, düşük enerjiye ve kas kramplarına veya spazmlarına neden olabilen dehidrasyonu en aza indirmektir. Antrenman boyunca hidrate kalmaya da çalışmalısınız. Her 15-30 dakikalık yoğun fiziksel aktivite için 1 bardak su içmeyi unutmayın, özellikle bolca terliyorsanız.

İlginizi Çekebilir: Düzenli Egzersiz Yapmanın Hayatımıza 7 Olumlu Etkisi
Spordan Sonra Ne Yenir?
Egzersiz yaptıktan sonra yemek yemelisiniz. Birincisi, egzersiziniz sırasında tükenmiş olan glikojeni tekrar yerine koymak önemlidir. İkincisi, antrenmandan sonra protein ile beslenmek, özellikle ağırlık antrenmanından sonra, hızlı kas iyileşmesi için bir zorunluluktur. Ayrıca, besinler, elektrolitleri içerir ki bunlar nöronlarınızın gelişmesi için gereken minerallerdir).

Antrenmandan sonra yemek yemediğinizde, yorgun hissedebilir ve kan şekeriniz düşebilir. Fitness sonrası sağlıklı beslenmezseniz vücudunuzu da olumsuz etkilersiniz.  Egzersizden sonra rutin olarak yemek yemeyi atlarsanız, hedeflerinize ulaşmak zorlaşır.

1. Yakında bir şeyler yediğinizden emin olun.
Özellikle çok sıkı çalışmışsanız, vücudunuz azami kapasitede çalışması gereken enerjiyi egzersiz esnasında kullanmış olacaktır. İdeal olarak, kaybettiğiniz enerjiyi geri kazanmak için  spordan sonra yaklaşık 30 dakika içinde yemek yemeniz önemlidir. Hemen sonra yemek yeme imkanınız yok ise, spordan sonra 20 dakika için ufak bir atıştırmalık alabilirsiniz.

2. Karbonhidratlı ve Proteinli Besinler Yemeye Özen Gösterin

 
Unutmayın, spor esnasında kaslarınıza aşır yüklendiniz. Bu nedenle, egzersiz sonrası yemeğiniz, karbonhidratlarla ve sağlıklı proteinli gıdalarla yüklü olmalıdır.

Kompleks karbonhidratlar:

Kinoa
Esmer pirinç
Fındık
Tam buğday ekmeği

Sağlıklı proteinli gıdalar:

Soya peyniri
Fasulyeler
Balık
Tavuk

3. Kas oluşumu için Protein Önemli
Uzun süreli yoğun antrenman yapan sporcuların (45 ila 90 dakika) kas oluşumunu artırmak için ekstra protein almaları gerekebilir. Egzersiz yaparken amacınız fit bir vücut ve aynı zamanda kas oluşumu ise, vücudunuza uygun protein miktarını hesaplamalısınız.

Kilonuzu 2,2’ye bölün. Bu sayıyı 0,4 veya 0,5 ile çarpın. Bu hesaplama ile spordan sonra en az almanız gereken protein miktarını hesaplayabilir ve besin takviyenizi bu şekilde kişiselleştirebilirsiniz.

4. Dengesiz Beslenmeyin
Egzersiz sonrası aperatifler ile aşırıya kaçmak gerçekten çok kolay ve gerçekten yaktığınızdan daha fazla kalori tüketmek hiç de zor değil. Spor yapıyorsanız meyve suyunu, enerji içeceklerini, şekerli smoothieleri unutun. Spor sonrası atıştırmalıklarınızı 150 kalori ve egzersiz sonrası yemeğinizi 500 kalorinin altında tutmaya çalışın.

5. Mümkün Olduğunca Sıvı Tüketin
Kaybolurken kaybettiğiniz sıvıları yenilemek, hemen yemek yemekten daha da önemlidir.  Egzersizden sonra yeterince su almak, egzersizin uzunluğuna ve yoğunluğuna, çevresel koşullara ve bireysel fizyolojiniz dahil birçok faktöre bağlıdır. Bu sebeple spor öncesi ve sonrası beslenme alışkanlığınıza ve mümkün olduğunca sıvı tüketimine özen gösterin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yeni Başlayacaklar İçin AcroYoga ve 6 Faydası

 
 
 
 
 

AcroYoga, akrobasi ile yoganın harmanlanması ile ortaya çıkan ve çift olarak yapılan bir yoga tekniğidir.

Diğer yoga tekniklerinden farklı olarak birliktelik, uyum ve güven odaklı bir çalışmadır.

Temel olarak “base” ve “flyer” rollerini içerir. “Base” kişisi sırtüstü yatıp, ayaklarıyla “Flyer” kişisinin denge noktalarından kaldırıyor. “Flyer” kişisi de önce temel yoga duruşlarıyla esneme yapıyor. Sonrasında ise yapabildiği ölçüde şekilden şekile giriyor.

Ayrıca üstte olan kişi için thai masajı etkisi göstermesi gibi bir güzelliği var. “Flyer” pozisyonu zor gibi görünse de egzersizin yükünü çeken ve yönetimini sağlayan kişi “base” pozisyonunda duran kişidir.  Dolayısı ile  ilk denemelerinizde acemi olan kişinin üstte başlaması daha güvenli olcaktır. Altta olan kişinin görevi ise size güven vererek yönlendirmektir.

AcroYoga’ya başlamak istiyorsunuz fakat kafanızda soru işaretleri mi var?

İşte soru işaretlerinizi giderecek 6 cevap ile AcroYoga Nedir;

1. Konsantrasyonunuzu artırır

Partnerinizle yaptığınız bir çalışma olduğu için, egzersiz esnasında yaptığınız hareketler de odaklanmanız çok önemlidir. Hem partnerinizin hem de kendi güvenliğiniz için konsantre olmalısınız. Aranızda yakalayacağınız fiziksel ve sözel uyum ile birlikte konsantrasyonunuz da artacaktır.

2. Çekirdek bölgenizi güçlendirir

Çekirdek bölgesi, gövdemizi ve gövde iskeletimizi ayakta tutan büyük kas gruplarını ifade eder. Core bölgesi kasları; tüm karın bölgesi kasları, bel ve boyun bölgesi boyunca omurgayı dik tutmakla ve refleksif rotasyonunu sağlamakla görevli olan multifidus ve erector spinae kaslarıdır.

“Base” ya da “Flyer” pozisyonundan hangisinde olursanız olun partnerinizi dengede tutmak için çekirdek bölgesi kaslarınızın kuvvetli olması gerekiyor. Eğer bu bölgede kendinizi kuvvetsiz hissediyorsanız, acroyoga ile çekirdek bölgesi kaslarınızın gelişmesini sağlayabilirsiniz.

3. Farkındalığınızı geliştirir

Yoganın bu tekniğini uygulamanız sayesinde vücudunuzun farkındalığını arttırabilirsiniz. Ayrıca vücudunuzun hareket kabiliyetini de arttırarak, esnek bir vücuda ulaşabilirsiniz. Tek yapmanız gereken partnerinizle disiplinden ödün vermeden duruşları çalışmanızdır.

4. Kaslarınızı kuvvetlendirir

AcroYoga, sadece çekirdek bölgesi kaslarınızı çalıştıran bir egzersiz değildir. Aynı zamanda bacak, kol ve göğüs kaslarınızı da çalıştırarak bu bölgelerin de kuvvetlenmesini sağlar.

5. Esneklik sağlar

Bütün yoga hareketlerinde olduğu gibi, acroyoga ile de vücudunuza esneklik kazandırırsınız. Özellikle “Flyer” duruşunda olan kişi için sıkı bir çalışma sonrasında esneklik kazanımı önemli ölçüde görülmektedir.

6. Sizi rahatlatır

Acroyoga ile hem fiziksel hem de ruhsal anlamda kendinizi geliştirebilirsiniz. Bu teknik, tamamen sevgi ve iyiliği partnerinize verme ve alma üzerine kuruludur. Egzersizin ne tarafında olduğunuzun bir önemi yoktur, her iki tarafta bu durumda birbirine karşı hem verici hem de alıcıdır.

Sonuç olarak, yeni başladığınız her alışkanlık gibi acroyoga da devamlılık ve özveri gerektirmektedir. Yeni başladığınız bu egzersiz ile hem fiziksel olarak değişim yaşayacak hem de partnerinizle olan güven duygusunu da farklı bir seviyeye taşıyor olacaksınız.

Sağlıklı kalın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Düzenli Egzersiz Yapmanın Hayatımıza 7 Olumlu Etkisi
Kendinizi daha iyi hissetmek, enerjinizi arttırmak ve yaşam sürenizi uzatmak istiyorsanız düzenli egzersiz bunun için biçilmiş kaftan.

Kimilerinin zayıflamak, kimilerinin kaslarını sıkılaştırmak, kimilerinin de sağlıklı yaşamak için yaptığı spordur, egzersiz. Amaç ne olursa olsun, düzenli olarak yapılan egzersizin sağlık açısından önemi büyüktür. Tüm kasların çalışmasını sağlamak ve körelmelerini engellemek amacıyla belirli aralıklarla bu egzersizlerin ‘bilinçli’ olarak yapılması insana her zaman olumlu faydalar sağlar.

Düzenli egzersiz yapmanın faydaları nelerdir ?
1. Kilonuzu kontrol altında tutmanızı sağlar
Egzersiz aşırı kilo alımının önüne geçmek hem de bulunduğunuz kilo da kalmanızı sağlar. Vücudunuzu ne kadar çok çalıştırırsanız o kadar çok kalori yakarsınız. Hem kilo vermek için çok fazla zaman ayırmanız da gerekmiyor. Spora gidemiyorsanız, gün içinde basit yollarla aktif olabilirsiniz. Asansör yerine merdiveni kullanmak, ev işlerini daha hızlı yapmak bile fark yaratacaktır.


 
2. Hastalıklarla Savaşır
Kalp hastalıkları konusunda endişeli misiniz? Yüksek tansiyonu engellemeye mi çalışıyorsunuz? Kilonuz ne olursa olsun, aktif olmak iyi kolesterol (HDL) seviyesini yükseltir, sağlıksız trigliserid seviyesini azaltır. Böylece kan akışı daha düzenli olur ve kardiyovasküler sorunlardan da kurtulursunuz. Aslında egzersiz birçok sağlık problemini engellemeye yardımcı olur: felç, metabolik sendrom, diyabet, bazı kanser türleri, depresyon, eklem yangısı vs.

3. Ruh Halini Düzeltir
Duygusal bir kıvılcıma mı ihtiyacınız var? Ya da stresli bir günün ardından üstünüzdeki negatif enerjiyi atmak mı istiyorsunuz? Spora gitmek ya da sadece 30 dakika yürümek bile işinize yarar. Fiziksel aktivite çeşitli beyin kimyasallarının üretimini tetikler ve böylece daha mutlu ve huzurlu hissedersiniz. Düzenli egzersiz sayesinde fiziksel görünüşünüzde de iyileşmeler olacağı için, özgüveniniz ve özsaygınız da artacaktır.

4. Enerjiyi Artırır
Market alışverişi ve ev işlerini yapmaya bile üşeniyor musunuz? Düzenli fiziksel aktivite kas gücünü ve dayanıklılığı artırır. Egzersiz ve fiziksel aktivite oksijen ve besin öğelerinin dokulara taşınmasını kolaylaştırır ve kardiyovasküler sisteme yardım eder. Kalbiniz ve ciğerleriniz daha iyi çalıştığında da günlük işleriniz için daha fazla enerjiniz olacaktır.


 
5.Daha İyi Bir Uyku Sağlar
Uykuya dalmada güçlük mü çekiyorsunuz? Ya da uykunuz olmasına rağmen kolayca uyanıyor musunuz? Düzenli fiziksel aktivite daha hızlı uykuya dalmanıza ve daha derin uyumanıza yardımcı olur. Sadece uyuma zamanına yakın egzersiz yapmayın, uykuya dalmak için fazla enerjik olabilirsiniz.

6. Cinsel Hayatınız İçin Gereken Kıvılcım Olabilir
Fiziksel yakınlık kurmak için yorgun mu hissediyorsunuz? Düzenli fiziksel aktivite sizi daha enerjik ve iyi görünüşlü yapabilir bu da cinsel hayatı geliştirmeye yardımcı olur. Ama bundan da fazlası var. Düzenli fiziksel aktivite kadında uyarılmayı kolaylaştırır. Düzenli egzersiz yapan erkeklerde ise çok daha az ereksiyon problemi yaşanır.

7. Eğlenceli Olabilir
Egzersiz ve fiziksel aktivite zaman harcamak için eğlenceli bir yol olabilir. Gevşemeniz ve dışarı çıkmanız için size bir şans verir. Sizi tek başına eğlendiren, mutlu eden aktiviteler bile olabilir. Ayrıca arkadaşlarınız ve ailenizle etkileşimi artırarak, daha sosyal olmanızı sağlar. O zaman keyif alacağınız bir fiziksel aktivite seçin ve sadece yapın. Eğer sıkılırsanız, yeni bir şey deneyin.

Bunu da beğenebilirsiniz : Egzersiz yaparken motive olmanın yolları

Evde Yapabileceğiniz Hareketler
Köprü (Kalça  Kaldırma)
Orijinal adı butt lift olan bu egzersiz kalçanızı şekle sokmak için inanılmaz etkili bir hareket. Sadece kalça mı hayır! Aynı zamanda sırt ve alt bacak kaslarınızı da etkin bir biçimde çalıştıran bu hareketle aynı anda sırt-bel-kalça ve bacaklarınızdaki yağlara eş zamanlı saldırı yapabilmeniz mümkün.

Nasıl yapılır ?

Ayak tabanlarınızı resimdeki gibi yere yapışık olacak şekilde yere basın ve sırt üstü uzanın.
Bacaklarınızı dizlerinizden 90 derece kırın.
Elleriniz iki yanda avuç içleri yere basacak şekilde pozisyonunuzu alın.
Ayaklarınızdan güç alarak karın ve popo bölgenizi ,sırtınızın alt kısmı da dahil olmak üzere kaldırın.
Tepe noktasına geldiğinizde karın kaslarınızı ve kalçanızı sıkın.
Sonra yavaş ve kontrollü bir şekilde başlangıç pozisyonunuza geri dönün.
Bu hareketi  3 set olmak üzere her seferinde 5-10 tekrar yapın. Farkı hissedeceksiniz.

Çömelme (Squat)
Çömelme hareketi birçok bayanın yapmakta üşendiği bir hareket. Fakat bayanlar bu tarz vücudu inanılmaz hızlı  bir şekilde forma sokan zayıflama hareketlerinin etkisini gerçekten bilmiş olsalardı ayakta duracak halleri kalmayana kadar squat yaparlardı.:) Bu hareket seksi bir bacak ve kalça bölgesi isteyen bayanların yapacağı kuşkusuz en etkili egzersiz. İddia ediyoruz size istediğiniz vücuda kavuşmanız konusunda yardımcı olacak en iyi egzersiz squattır. Bu egzersizle kalçanızı büyütebilir, küçültebilirsiniz. Ayrıca bacakları sıkılaştırdığını, kalça ve bacak bölgesindeki  selülitleri  de yok ettiğini eklemek gerek sanırım.

Nasıl yapılır ?

Ayaklarınızı  kalçanız genişliğinde açın.
Ayaklarınızın  yere sağlam ve oturaklı bir biçimde bastığından emin olun. Vücudunuz gergin ve karşıya bakıyor olmalı.
Ayaklarınızı bastığınız yerden oynatmayacak şekilde tıpkı bir koltuğa otururmuşçasına dizlerinizi kırarak çömelin.
Bunu yaparken karın kaslarınız sıkılı, vücudunuz gergin, omurganız dik olmalı.
Bacaklarınızın dizden yukarı ki kısmı yere paralel oluncaya kadar eğilin ve sonrasında başlangıç pozisyonunuza geri dönün.
Bu hareketi her sette 8-10 tekrar olmak üzere 3 set yapın.
İniş 2 sn. kalkış 2 sn. sürmeli.
Eğer egzersizi yapmakta zorlanıyorsanız bu hareketi duvara yaslanarak yapmayı deneyin. Sırtınızı duvara yaslayın ve tarif ettiğimiz şekilde egzersizi yapın. Zamanla güçleneceğiniz için bir müddet sonra desteksiz de bu hareketi yapacak duruma geleceksiniz.

Şınav (Push Up)
Şınavı bilmeyenimiz yoktur. Herkes hayatında bir kere bile olsa şınav çekmeyi denemiştir. Ama zayıflamak istiyorsanız bunu denemek yetmez. Yapmalısınız! Şınav omuz, göğüs ve kollarımızı şekillendirme konusunda bize yardımcı olabilecek en iyi egzersizdir. Bu egzersiz ile 3 bölgeyi de aynı anda çalıştıracağız. Şöyle dediğinizi duyar gibiyim. Ama şınav çekmek çok zor,gücüm yetmiyor! Merak etmeyin onun da bir çözümü var .Anlattığımız şekilde yaptığınız sürece şınav sizi sandığınız kadar zorlamayacak.

Nasıl yapılır ?

Öncelikle ayaklarımızı ve dizlerimizi yere koyuyoruz, yüzümüz yere bakacak şekilde iki elimizi de yere sağlam bir şekilde basıyoruz.
Omurgamız dik ve gergin bir biçimde olmalı.
Bu pozisyondayken yavaşça dirseklerimizi kırarak vücudumuzu zemine yaklaştırıyoruz.
Sonrasında ise başlangıç pozisyonumuza geri dönüyoruz.
Şınavı 3 set olmak üzere 5-10 tekrar yapabilirsiniz.

Mekik (Crunch)
Mekik, karın kaslarımızı çalıştıran, karındaki yağları eriten en etkili hareket şüphesiz. Bu bölümde size mekiğin en etkili biçimde nasıl yapılacağını göstereceğiz.

Nasıl yapılır ?

Yumuşak bir zemine sırt üstü uzanın
Bacaklarınızı dizlerinizden hafif bir biçimde kırın ve ayaklarınızı yere sağlam bir biçimde basın.
İki elinizi başınızın arkasına koyun ve hafif bir biçimde ellerinizden de güç alarak vücudunuzun üst kısmını kaldırın.
Bunu yaparken sırtınızın alt kısmının zeminle olan teması kesilmesin sadece sırtınızın üst kısmı yerden kalksın.
Sonra başlangıç pozisyonunuza dönün.
Mekiği 3 set ,her sette yorulana kadar yapın. Karnınızda aşırı bir yanma hissettiğinizde bırakın.1-2 dakika dinlendikten sonra devam edin.

Son olarak, düzenli egzersiz ve fiziksel aktivite daha iyi hissetmek, daha sağlıklı olmak ve eğlenmek için mükemmel bir yol. Genel bir amaç olarak, günde en az 30 dakika fiziksel aktivite yapmaya özen gösterin. Kilo vermek veya kaslı görünmek istiyorsanız daha fazla egzersiz yapmalısınız. Ayrıca yukarıda ki zayıflama hareketlerini haftada 3 gün yarım saat uygulayarak güzel sonuçlar elde edebilmeniz mümkün. Hayalini kurduğunuz vücut sizin bir adım uzağınızda. Siz yeter ki isteyin.

Sağlıkla kalın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Fitness Yaparken Motivasyonu Sağlamanın 5 Yolu
Sağlıklı ve formda olma amacı ile bir çok kez spor salonlarının yolu tutmuşuzdur.
Kendimizi motive eder çalışmalara büyük bir hevesle başlarız. Sonrasında motivasyonumuzun azalması ile birlikte emeklerimiz de boşa gitmiş olur.

Egzersiz yaparken motivasyonu korumak düzenli spor yapan kişiler için bile oldukça zor olabilir. Özellikle yoğun olduğunuz dönemlerde, fedakarlık edip bu zamanı spor için harcamak birçok kişiye zor gelebilir. Bu tür durumlarda bir kenara bıraktığımız egzersiz aslında hayatımızda çok büyük bir öneme sahiptir.

Eğer motivasyonunuzu korumak veya egzersiz yapmak için motive olmak istiyorsanız, sizin için hazırladığımız fitness  yaparken motivasyonu sağlayabileceğiniz 5 tekniğe göz atabilirsiniz.


 
1. Bakış açınızı değiştirin
Öncelikle kendinizle ve vücudunuzla barışık olmanız çok önemli. Yapamam demekten çok başarabilirim demelisiniz.

Buradaki en önemli nokta, bir sporcu gibi düşünmeye çalışmanızdır. Fitness’ı yapmanız gereken bir görevmiş gibi görmekten ziyade hayat tarzınız haline getirmeniz önemlidir.

 

2. Kendinize hedef belirleyin
Eğer nereye gideceğinizi bilmiyorsanız oraya asla varamazsınız. Durun ve düşünün.  Kendinize gerçekleştirebileceğiniz net hedefler belirleyin. Ne yapmak istiyorsunuz, ne başarmak istiyorsunuz ? Kilo mu vermek istiyorsunuz, yoksa vücut mu geliştireceksiniz ? Tabi sadece ne istediğiniz bilmekle iş bitmiyor çünkü hayatta herkes bir şeyler ister ama sadece bunun için çalışanlar hedeflerine ulaşır. Kilo vermek istiyorsanız hedefinizi belirleyin ve kaç kiloya ne kadar süre içinde düşmek istediğinize karar verin. Belirlediğiniz hedefin hep aklınızda olması için göreceğiniz bir yere not almanız tavsiye edilir.


 
3. Düzenli egzersiz programınız olsun
Hedefinize ulaşmak için bir programınız yoksa veya günlük programınızı egzersiz programınıza göre düzenlemediyseniz işiniz çok zor. Bir işiniz çıktığı an bir kenara itmek durumunda kalacağınız ilk şey egzersiz yapmak olacaktır buna emin olabilirsiniz. Programlı olmadan ne kilo vermeniz, ne vücut geliştirmeniz ne de herhangi başka bir hedefinize ulaşmanız mümkün değil çünkü vücudunuzun bir sistemi ve programı var ve siz ona kafanıza estiği an müdahale edemezseniz.

hedef belirleyin

4. Egzersiz yaparken eğlenin
Doğamız gereği sürekli aynı ortamda aynı işi yapmak bizi sıkıcı gelecektir. Değişim ise her zaman en iyi seçecektir. Egzersiz yaparken kafanızdan bu tarz düşünceleri uzaklaştırmalısınız, egzersizi gün içerisinde çalışırken yaşadığınız stresi atmak için eğlenebileceğiniz bir ana olarak düşünün.

Sizin için en uygun olan egzersizi seçerseniz eğlenmeniz de kolaylaşacaktır. Bunun farklı eğitim programları araştırabilir size en uygun olanı seçebilirsiniz. Hayatta sizi motive edecek en iyi şey, yaptığınız şeyi severek yapmanızdır.

5. Kendinizi ödüllendirin
Koyduğunuz hedeflere ulaştıkça kendinizi mutlaka ödüllendirin. Hedeflerinize ulaştığınızda kendinize ne ödül vereceğinizi düşünün, bu sevdiğiniz ama yiyemediğiniz bir tatlı yada özel bir gecede giymek istediğiniz bir elbise olabilir. Hayal gücünüz geniş, hedefinizi belirleyin ve gerçekleştiğinde kendinizi ödüllendirmeyi ihmal etmeyin.

Sonuç olarak, fitness yaparken motivasyonu sağlamak yine ne istediğini bilmekten geçiyor. Ne istediğinizi biliyorsanız kendinize koyacağınız hedefler ile başarmanız daha kolaylaşacaktır.

Hedefinizi belirleyin ve onu gerçekleştirin!

Sağlıkla kalın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.