Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

gloria

Önerilen İletiler

Galip Dede Türbesi (Şeyh Galip)

galata.galip_-700x460.jpg

 

400px-Galata_mevlevihanesi_8359_cr.jpg

 

Galip Dede Türbesi'nin hemen arkasındaki sarnıç kapısının üzerindeki kitabe

Rah-ı Mevlânada ey Galib budur şeyhü's şüyûh

Hazret-i Şârih-i Rüsûhi kıdve-i ehl-i rüsûhe

 

6446de85f9d5ddc5cebd008a3d0659d5.jpg

Ekran-Resmi-2021-02-08-10-09-50.jpg

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hamuşan : Mevlevilikte sessizler, susmuş olanlar, uykuda olanlar anlamına gelmektedir, mezarlığı (kabristan) ya da ölüleri kast eder.

118.jpg?w=900

img_20171224_163640.jpg

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 Çeşme tablosunun fotografını bulamadım, sayfa 491'de bu tablodan daha ayrıntılı bahsediliyor ama internette bir fotografı yok. Ben öyle bir resim bulamadım, gerçi zaten kitabın başlarında bu tablodan bahsederken Osman Hamdi Bey'e ait olduğu söylenen ama henüz ortaya çıkmamış tablo diye bahsediliyordu. 

Maksem Çeşmesi

 

1-9-1024x683.jpg

(Kendi notum: Daha önce Bülbülderesi'ndeki mezar taşlarını incelerken bu çeşmenin üzerindeki yelpazeye benzeyen şekli görmüştüm,  Bülbülderesi'nde ve bazı yahudi mezarlarında bunlardan vardı, kabala kökenli ışık sembolü olarak geçiyordu. kesin bir bağlantı kurulacak yani bence kurulmalı aksi takdirde olmaz. Olmalı yani 

Fakat bu diğer Abı Hayat Çeşmesi isimli eserindeki çeşme de maksem çeşmesine benziyor ama bu tablodaki  çeşme, Çinili Köşk'teki Ab-ı Hayat Çeşmesi'dir. Çinili Köşk, Topkapı Sarayı'nın dış surlarının içinde yer alan, 1472 yılından kalma bir köşktür. 

419c00_906fd6584e84400980e71ec07d66ddd4~

 

419c00_54f6fab2e7dd44bbaa549d29afbe6fc8~

 

 

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1983 uçak kazasıyla ilgili bir haber (tabii kitaptakiyle aynı olay olacak değil, kitaptaki kaza hayali de olabilir ama olmayabilir de, bağlantısı var mı bilmem ben yine de paylaşmak istedim. 

 

THY kazası, 16 Ocak 1983 (Pazar) tarihinde Ankara Esenboğa Havaalanı'nda meydana geldi. Kazada kaybedilen uçak, Türk Hava Yolları filosuna 25 Aralık 1978 tarihinde katılan 21603/1389 imalat numaralı, TC-JBR (Tango/Charlie-Juliet/Bravo/Romeo) tescil işaretli ve AFYON isimli Boeing 727-2F2 tayyaresidir.

Olay günü, Trablus-Paris-İstanbul-Ankara seferini yapmakta olan Boeing-727 / TC-JBR uçağı, 7'si mürettebat olmak üzere 67 yolcusuyla birlikte saat 21.15'te Yeşilköy Havaalanı'ndan kalkışını müteakip, 21.50 sularında Esenboğa Havaalanı'na yaptığı son yaklaşma sırasında şiddetli tipi nedeniyle RVR (Runway Visual Range) pist görüş mesafesinin sıfır metreye kadar düşmesi sonucu "Decision Height" adı verilen karar yüksekliği altındaki (!) bir irtifada görevli uçuş ekibinin ani kararıyla pas geçme teşebbüsünde bulunmuş ve tam bu sırada havacılıkta "Windshear Fenomeni" olarak tanımlanan ani basınç değişikliğine maruz kalınması neticesinde de talihsiz kaza meydana gelmiştir. Windshear etkisinde kalan tayyare, piste 50 metre kala 1, 2 ve 3 numaralı motorların bağlı bulunduğu kuyruğuyla toprak zemine çarparak parçalanmış, şiddetli çarpmanın etkisiyle üç parçaya bölünerek infilak etmiştir… Olay anında uçağın ön tarafında bulunan 7 mürettebatla birlikte 15 yolcu kazadan yaralı olarak kurtulmuş ancak yakıt tanklarının bulunduğu kanat hizasındaki orta bölüm ve arka tarafta oturan 45 yolcu, kemerleri bağlı vaziyette infilak sonrasında maalesef yanarak hayatlarını kaybetmişlerdi.

Kişisel kanaatimce ve kaza raporlarından anlaşıldığı üzere, olayın oluş biçimine bakıldığında, kazaya Esenboğa Havaalanı'ndaki görüşe elverişli olmayan meteorolojik koşulların ve Esenboğa Dispec ofisinin pilotlara hava durumunu kapalı ve kar yağışlı olarak bildirmiş olmalarına karşın başlatılan uçuş, yanlış alçalma ve tam bu sırada meydana gelen Windshear neden olmuştur. Kaza gecesi Esenboğa kontrol kulesinde nöbetçi olan İbrahim Orhan ve Ali Natık Kayıran isimli hava trafik kontrolörleri, vermiş oldukları ifadede kendilerini savunarak, "Kazanın meydana gelmesinde bizim hiçbir kusurumuz yok. İnip inmeme meselesi tamamen pilotların sorumluluğunda olan bir konudur. Pilot son olarak bize ( Yaklaşma ışıklarını gördüm iniyorum) dedi. Ve ardından kaza meydana geldi" şeklinde açıklama yapmışlardı… İkinci Kaptan Pilot (f/o) Ahmet Turan Toker ise vermiş olduğu ifadesinde, uçuşa normal hava şartları ile başladıklarını belirterek , "Esenboğa Havaalanı görevli Dispec ofisten hava durumunu sorduk. Kapalı ve kar yağışlı olduğunu bildirdiler. İniş için problem çıkıp çıkmayacağını, yol kontrol, yaklaşma kontrol ve kule kontrolden öğrenmek için temas kurduk. Yaklaşmayı planladık. Bize 9.000 feet'e alçalma izni verildi. SIR bölgesini aştık, bu durum 6,500 feet'e kadar sürdü. Burada kaptan (Yılmaz Ülger) bir bekleme yaptı. Yani tur attı. Bu beklemedeki maksat uçağın rotasına tam oturabilmek için bir plan tatbik etmektir. Biz de bunu uyguladık. Tüm aletler normal çalışıyordu. Ancak, tam bu sırada 1'nci seyrüsefer alıcı (VHF) cihazının normal işler görülmediği için Yılmaz'a durumu bildirdim. Kaptan ikinci cihaza geçti. Yaklaşmasına ikinci cihaz ile devam etti. Pistin ışıkları gözüktü, pist gözükmedi. ( ! ) Bu durum birinci kaptana (Yılmaz Ülger) tarafımdan bildirildi. Kaptan kendi listelerinde bulunan asgari mesafeye kadar devam etmek için gerekeni yaptı. Bu arada ben pisti görebilmek için dışarı bakıyordum. Kısa süre sonra uçağın yerle temas ettiğini hissettim. Kaptana bazı şeyler söylediğimi sanıyorum. Ancak şu anda o sözlerimi net olarak hatırlamıyorum." Şeklinde bir açıklamada bulunmuştu. Sonradan açıklanan CVR (Cocpit Voice Recorder) kayıtlarından anlaşıldığı üzere, kaptan pilot Yılmaz Ülger 'in olaydan 40 saniye önce "Aaaa, silecekler çalışmıyor, yedeği var mı?" diye bağırdığı, bu konuşmanın hemen arkasından da mesul kaptan pilot (f/o) Ahmet Turan Toker'in, kaptan pilot Yılmaz Ülger'e, "Dikkat gövdeyi çarpacaksın" diye bağırdığı kayıtlara geçmiştir. CVR kayıtlarında kaptan pilot Yılmaz Ülger'in panik bir halde "Aaaa, silecekler çalışmıyor, yedeği var mı" şeklinde bağırması, iniş sırasında görüşün kapalı olduğunu ve Ülger kaptanın önünü göremediğini doğrulamaktadır. Kazadan dakikalar önce Ankara'ya seyir halinde olan TC-JBR tescil işaretli Boeing 727 tayyaresiyle Ankara Esenboğa'dan kalkan ve İstanbul'a seyir halindeki bir başka THY tayyaresi, Bolu semalarında karşılaşmışlar, Istanbul'a gelen uçağın pilotları, Ankara'ya seyir halindeki JBR uçağının pilotlarıyla telsiz teması sağlayıp uçuş ekibini, "Biz zor kalktık, Esenboğa'da hava şartları çok kötü." şeklinde uyarmışlar ancak, JBR uçağının pilotları bu uyarıyı dikkate almayıp, riske girerek Ankara Esenboğa Havaalanı rotasındaki tehlikeli uçuşlarına devam etmişlerdir. Bu da, kazanın oluş biçimiyle alakalı enteresan bir ayrıntıdır.

16 OCAK 1983, TC-JBR BOEING 727 AFYON UÇAĞI MÜRETTEBATI

Kaptan Pilot Yılmaz Ülger, Mesul Kaptan Pilot Ahmet Turan Toker, Uçuş Mühendisi Mehmet Termiyeci, Hostes Tülin Barsan, Hostes Semiha Sınır, Hostes Öznur Ergezen, Hostes İlknur Alp. (Airport Haber.com)

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Les Ottomans Hotel

yls10.jpg

 

Les Ottomans Hotel, İskele Restoran

Le_Lounge_pic2_O.jpg

 

 

les-ottoman.jpg

 

Kitapta bahsedilen Les Ottomans Hotel'in yanındaki Yakup Ruzly'nin yalısı diye bahsediliyordu ya (Eskiden Osman Hamdi Bey Yalısı'ymış) işte oteli ortaya alırsak yalı da buralarda bir yerdeymiş.

IMG-20210208-194816.png

 

 

ama aslında vakti zamanında Kuruçeşme Yalıları olarak da bilinen Vükela (Vekiller) evleri saraya yakın kimselerin daha doğrusu işi sarayda olan insanların ikamet ettiği evlerdi. Bunlardan şu an Les Ottomans Hotel olan yer Muhsinzade Mehmet Paşa'ya ait olan yalıydı. Oradan hariç Seniha Sultan, Hayrullah Efendizade Ali Bey, Hayrettin Paşazade Tahir Bey, Rıza Bey kulları, Tahir Bey varisi Emine Hanım, Şeyhülislam Ebusuud Efendi, Müze Hümayunları Müdürü Osman Hamdi Bey (Kitapta bahsedilen Yakup Ruzly'in yalısı), Mabeyinci Arif Bey'in yalıları da bu sıradaydı, Ne yazık ki artık bu yalılar yok.  Ama ben takıldım kaldım, acaba eski fotograflarından da olsa bulabilir miyim diye, hani ne bileyim kartpostallardan falan, eski istanbul fotograflarından... Belki bulurum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Eski istanbul fotograflarına bakınca böyle birkaç fotograf çıktı karşıma hangisi Osman Hamdi Bey'in yalısı bilmiyorum ama bunlardan biri olduğu kesin 

 

Les Ottomans Hotel'in sayfasında göre alttaki resimdeki koyu renkli ahşap yalı otelin eski hali olan Muhsinzade Mehmeyt Paşa Yalısı.. Bu durumda kitaptn yola çıkarak hemen yanındaki yalının da Osman Hamdi Bey Yalısı olduğunu düşünebiliriz :) Ama belki de değildir... Bilemem o kadarını, ben kitabın yalancısıyım.

 

61567221_2225611020855879_81712572329109

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

SEFEROĞLU APARTMANI'na ait alınlıktaki  Kitabe (Kitaba göre en üst kat Hakan'ın oturduğu kattı, kata denk gelen alınlıktaki  18-S-82 yazan kitabe yuvarlak içindeki semboldür)

IMG-20210209-002241.png

Biraz daha yakınlaştırayım, kitapta kitabenin üzerinde 18 S 82 yazıyor diyor ama ben SSS görüyorum. Belki daha yakından bakınca anlaşıyordur. 

IMG-20210209-002117.png

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kitabı şimdi bitirdim, eğer senaryo yazabilen biri olsaydım, şu an oturur bu kitabın tek bir anını dahi kaçırmadan bir senaryo yazardım. En başından en sonuna kadar toplam 589 sayfada bilmem kaç cümlede bir tane de bu da olmamış diyebileceğim cümle olmadı, bir tane bile mantık hatası bulamadım, o kadaaarrrrr iyi kurgulanmış ki hayranlık duydum ve kitabın yazarı Arif Ergin'i durmaksızın, içimden binlerce kez tebrik ettim. Çok ama çok başarılı bir kitap, son cümlesine ve hatta son kelimesine kadar her anına ayrı ayrı saygı duydum. Sayın Arif Ergin'in eline yüreğine sağlık, keşke bu satırları okuyabilse de bir okur olarak kendisinin bir sonrakini kitabını da nasıl heyecanla beklediğimi öğrenebilse :)

Bekliyorum.   

Teşekkür ederim. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir de kitabın bölüm adları konusu var 🤫dikkat ettiniz mi bilmem ama her bir bölümün adı değişik harflerle başlıyor, bu biraz bana tuhaf gelmişti de o yüzden okurken bölüm başlıklarını tek tek not almıştım. Şimdi kitap bittiğine göre (bugün artık geç oldu) yarın bu bölüm adlarıyla ilgili de biraz düşünmek istiyorum. Kesin bu işte bir iş var. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

7 saat önce, gloria dedi:

Bir de kitabın bölüm adları konusu var 🤫dikkat ettiniz mi bilmem ama her bir bölümün adı değişik harflerle başlıyor, bu biraz bana tuhaf gelmişti de o yüzden okurken bölüm başlıklarını tek tek not almıştım. Şimdi kitap bittiğine göre (bugün artık geç oldu) yarın bu bölüm adlarıyla ilgili de biraz düşünmek istiyorum. Kesin bu işte bir iş var. 

Sonuçta yazar bu kitapla ilgili beş, altı yıl çalışmış, kitabı son harfine kadar incelikle planlamış. Bu durumda böylesi bir farklılık dikkat çeker, üstelik kitap şifre ve sırlarla inşa edilmişse burada da bir sır olduğundan şüphe etmemek gerekirdi tabii :)Bölüm başlıklarını birazdan buraya tek tek ekleyeceğim ama öncesinde konuyla ilgili bulduğum bir yazıyı paylaşayım.  Arif Ergin demiş ki; 

* Romanın her bir bölümünün başındaki harfler belirli bir sıralamayla bir cümle oluşturuyor

* Farklı bir sıralamayla kutsal bir metin oluşturuyor.

* Eksik harfleri ile bir kod numarası oluşturuyor.

* Eksik harflerin kod numarasının ebcet değeri bir tarih veriyor (neyin tarihi söylemem)

* Bazı bölüm başlarındaki harfler o bölümde belirli bir sayıda ve o sayının katları şeklinde geçiyor. 

* Kitaptaki her saat bir yılı, her yıl bir saati veya kutsal kitaplardan (Kuran, Tevrat) bir bölümü (bap/ayet/sure) veriyor.

* Kitaptaki iki bölüm yer değiştirilince yeni bir roman ve farklı bir sona ulaşıyorsunuz.  (Bu çok ilginçmiş)

* Bölüm başlarının belirli bir sıralamadaki ebcet değeri Kurandaki ayet sayısının karesini veriyor. 

* Ve henüz açıklayamadığım onlarca detay var. Bunlar çok küçük bir kısmı inanın. Tekvin'i 6 yıl boyunca ilmek ilmek kurguladım. 

 

(Vay canına 😮  ben sadece bir şifre, bir sır bekliyordum, ama ne bir tanesi, en az sekizmiş, en az sekiz... Bari bulabildiklerimizi burada paylaşalım. Yok aslında burada paylaşmayalım. Kitabı okuduktan sonra bu konuyla ilgili kendi kendine uğraşmak isteyenler olabilir. Bulabilirsek bulabildiklerimizi bu başlık altında görmesinler, ona yeni bir başlık açalım. 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Eveeeeeet kitabın bölüm başlıklarındaki henüz açıklanmamış / keşfedilmemiş tüm sırlar için artık yeni bir sayfamız var, bir çeşit ifşa sayfası. Orası spoiler gibi olacak şifreleri kendiniz çözmek istiyorsanız sakın oraya gelmeyin, çözdüğünüz şifreleri paylaşmak istiyorsanız buyurun gelin. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

@gloria bak ne buldum. Tabloyu görünce hatırladım. Hemen fotoğraf arşivimi karıştırdım. Yaren ünivetsitede bir galeride staj yaparken galeriyi gezmeye gitmiştim o zaman Yaren çekmişti.large.291113A7-6B60-42A0-8895-5C8F3BE2B3C2.jpeg.4bbc7c99916ef51e084c3f7bbbf06fc8.jpeg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

@Radyavar yaaaa bir gün bu tablonun orijinali ortaya çıkar da eğer İstanbul'da sergilenirse ben de gidip göreceğim. Bunu çoook istiyorum 🥰  ama kısmet olur mu hiç bilmiyorum, sanki Türkiye'nin bu şartlarında tablonun ortaya çıkması iyice zorlaştı gibi 😒  Gelirse beraber gideriz 🥰

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Freyja başlığı şöyle değiştirdi TEKVİN - Arif Ergin, kitapta bahsi geçen yerler ve eserler
Tarih 9.02.2021 at 18:59 , gloria dedi:

@Radyavar yaaaa bir gün bu tablonun orijinali ortaya çıkar da eğer İstanbul'da sergilenirse ben de gidip göreceğim. Bunu çoook istiyorum 🥰  ama kısmet olur mu hiç bilmiyorum, sanki Türkiye'nin bu şartlarında tablonun ortaya çıkması iyice zorlaştı gibi 😒  Gelirse beraber gideriz 🥰

 

gideriz tabi🥰 ama ben de senin gibi pek ümitli değilim..😕

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

@gloria bu arada bu kitabı film yaparlar mı sence. Ben okurken bi yandan bunun hayalini kuruyorum. Bazı karakterlere oyuncular bile buldum. 😂 Örneğin; Ahu:Berrak Tüzünataç Hakan:Mehmet Aslantuğ 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tarih 10.02.2021 at 21:30 , Radya dedi:

@gloria bu arada bu kitabı film yaparlar mı sence. Ben okurken bi yandan bunun hayalini kuruyorum. Bazı karakterlere oyuncular bile buldum. 😂 Örneğin; Ahu:Berrak Tüzünataç Hakan:Mehmet Aslantuğ 

ahu için berrak süper bence de ama hakan konusunda endişelerim var sanki kıvanç da çok iyi olur gibi :D aaaaaa bana bakkkk mert fırat a e dersin ya da Mehmet Günsur ... Hatta kıvanç tan vazgeçtim, kendisi sarışın ama ifadesi çok keskin. çok sert) Mert Fırat ve Mehmet Günsur arasında kaldım 😇

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tarih 15.02.2021 at 15:52 , gloria dedi:

ahu için berrak süper bence de ama hakan konusunda endişelerim var sanki kıvanç da çok iyi olur gibi :D aaaaaa bana bakkkk mert fırat a e dersin ya da Mehmet Günsur ... Hatta kıvanç tan vazgeçtim, kendisi sarışın ama ifadesi çok keskin. çok sert) Mert Fırat ve Mehmet Günsur arasında kaldım 😇

Mehmet Günsur, Mert Fırat, Kıvanç.. döne döne hep aynı yüzler dizilerde. 

Yiğit Kirazcı diyorum ben. Aşk tesadüfleri sever 2 filminde çok beğenmiştim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.