SANSÜR hastaligi

[Φ politika]

Sansür, hosa gitmeyen,ideolojiye uymayan,biraz da yandas olabilmek adina özgürce düsünce beyan etmeye uygulanan bir baski yöntemidir.Özellikle ülkemizde hemen her alanda bu baskiyi hissediyor yasiyoruz.

Gerekceler hep ayni yani klasik ve kliselesmis gerekceler:

Hakaret olmadigi halde hakaret iceriyor,

Kisiler hedef gösteriliyor,

Hosuma gitmedi,

Vs vs.

Gercek olaylardan esinlenip bir gercegi yaziya dökerek dile getirmek eger isimize geliyorsa iyidir gelmiyorsa gerekce illa ki bulunur yayinlanmamasi icin.

Ülkedeki Pelikancilarin dümen suyunda yüzen yelken acan onlarca TV KANALI MEDYA ORGANI var Bunlar gerceklerin avama yansitilmasini istemezler.Örnegin Damat Albayrak görevinden ayrildiktan 27 saat sonra Türkiye'nin bundan haberi oldu.Bu tam bir skandaldir.

Bir köse yazari yazdigi yazida eger birilerine dokunuyorsa ve o köse yazarinin patronu olacak kisi bu yazinin dokundugu isimden cikari varsa o yazi asla yayinlanmaz.Eger yazar bunda israr ederse ya izine cikarilir ya da isinden olur.

Söze sira geldiginde "aman ne var sanki,hersey güllük gülistanlik neden ortami geriyorsunuz"diye söylenerek baski yok sayilir.Hani "evime ekmek götüremiyorum"diyen kisiye,kamu kaynagi ile bindigi otobüsün kapisinda "hadi canim sende bu bana biraz abarti geldi alda keyif cayi ic"denmesi gibi.

Baskilara boyun egmek korkakliktir.Omurgali olanlar baskilardan korkmazlar.Bakin onlarca gazeteci muhteremlerin hosuna gitmedigi yazilar yazdiklari icin mahkeme kapilarinda sürünür veya cezaevinde cürütülürler ama bunlarin hicbirisi yazmaktan korkmaz yine yazarlar yine yazarlar cünkü onlarin omurgasi vardir sürüngen degildirler.

Yazilar sansür edilerek hangi amaca hizmet edildigi yaziyi yazana dolayli olarak anlatilir.Yani özgürce kimseye hakaret etmeden sadece gercekleri dile getirmek eger sansür nedeni ise o zaman celladin boynumuzu vurmasi  icin celladin  kendisine ihtiyac yoktur onun yardimcilari bu isi görmekteler demektir.Ülkemiz artik cellat ve yardimcilarinin elindedir.

 

saygilarlar