Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

SOĞUK ŞEHRİN SICAK ÇOCUKLARI


BİRDÜNYAUMUT

Önerilen İletiler

SOĞUK ŞEHRİN SICAK ÇOCUKLARI EĞİTİM VE SEVGİ SEFERBERLİĞİ

 

 

 

Soru : Çocukları ve Gençleri Toplumun El Birliği İle Suçtan ve Suça İten Sebeplerden Kurtarma, Eğitme ve Topluma Kazandırma Projesinin ana fikri nedir?

Cevap: Bu konuda ilk temamız “Her çocuk ayrı bir dünyadır” prensibidir.Bildiğiniz gibi sosyal hayat bir bütündür.Çocuklar hakkında kitlesel çözüm arayışları bu bütünlüğü bozmaya yönelik girişimlerdir. Çalışmaları kısır döngüye sokar.Her çocuğun sosyal ihtiyaçları vardır; çocuk çevresinde tanınmak, sevilmek, önemsenmek, takdir edilmek ister.Fiziki ihtiyaçları vardır; en güzeli giymek, en güzeli yemek ve en güzel yerde yaşamak ister.Hayalleri vardır, özlemleri vardır, hedefleri vardır. Onlarla ilgilenirken bu özellikleri asla göz ardı etmemeliyiz.

Projenin en önemli aşaması çocukların bütün ihtiyaçlarının aynı anda karşılanması için toplumun bütün dinamiklerini harekete geçirmektir.Bu; zamana karşı yarışan zorlu bir süreçtir.Sabır, sevgi ve kararlılık bu süreci olumsuzdan olumluya doğru iletecektir. Bu noktada, ailenin, çevrenin, toplumun eğitimi ön plana çıkar.Biz Türk toplumu olarak biraz aceleci eğilimi olan bir toplum yapısına sahibiz. Hemen sonuç almayı bekleriz. En ufak bir olumsuzlukta yüz çeviririz. Bu da bizim bir eksiğimizdir. Çocuklar ve gençler sürekli bir etkileşim içindedir.Bu etkileşimi olumlu ya da olumsuz yöne çevirmek mümkündür. Problem, Sokak Çocuğu olgusuna dönüşünceye kadar süregelen bu etkileşimin içinde aile, çevre, devlet üçlüsü önemli bir rol oynar.

İkinci olarak “Suçlu Çocuk Yoktur, Onu Suça İten Sebepler Vardır” prensibi projemize ışık tutmaktadır. Mücadelemiz suçu oluşturan sebeplerle olmalıdır.Bu güne kadar suçla mücadele denince ilk akla gelen; “Suç işlendikten sonra yapılan işlemler ve alınan tedbirler” olmuştur. Her olayın üzerinden biraz zaman geçince unutulup gitmiş, yeni bir olay patlak verene kadar küllenmeye mahkum edilmiştir.

Bizim millet olarak tarihten gelen sağlam temellerimiz vardır.Sosyal denetim mekanizmamız hiçbir millette görülmemiş derecede sağlamdır. Bu dinamiklerimizi modernize edebilirsek en ileri medeniyet seviyesini yakalamış gözüken ülkeleri bile geride bırakmamız mümkündür.

 

Soru : Sokak Çocuğu Olgusu dediniz. Bir çocuğun sokak çocuğuna dönüşünceye kadar geçen aşamalar nelerdir?

Cevap : Bir çocuk aile, çevre, toplum faktörlerinin eğitici ve terbiye edici koşulları altında yetişir, serpilir ve yetişkin olur. Bir aynadır çocuk. Ne görürse onu alır. Sonra yansıtır. Ailesi bir şekilde yok olmuş, ya da parçalanmışsa çevresi alır ve yetiştirir onu. Bu sebeple geleceğimiz olan çocuklara duyarsız kalmak, yıllar sonra bize çok büyük bedeller ödetir. Bir çocuğun ailesi yok olmuşsa önce devlet sonra tüm toplum sorumlu ve görevlidir o çocuğu en güzel şekilde eğitmek ve yetiştirmekle! Bu anayasal bir görevdir. Maalesef bu görevi ihmal ediyoruz. Çocuğu devlet ve toplum değil, suç odakları, kötü niyetli çevreler yetiştiriyor.Çocuk bocalıyor, aç kalıyor, itilip kakılıyor, soğukta üşüyor ve bütün zorlukların içinde bilenerek pişiyor. Vefasız büyüklerine kinle büyüyor. Oysa evimizdeki çocuğumuza gösterdiğimiz sevginin onda birini onlara göstersek, çirkin demeyip, kirli demeyip küçük başlarını okşasak bir çok şeyin değiştiğini göreceğiz. Bir çocuk sokak çocuğu olana kadar günlerce ve gecelerce annesinin kucağında uyumayı hayal eder. Bir çocuk sokak çocuğu olana kadar başının sevgiyle okşanmasını, hayallerine, özlemlerine, hedeflerine saygı duyulmasını bekleyerek günlerini geçirir. Bir çocuk sokak çocuğu olmayı asla istemez!

 

Soru : Anlaşıldığı kadarıyla bu konu geniş bir yelpazeyi ve uzun bir süreci kapsıyor. Sokak çocuğu olana kadar geçen süreçte çocukları nasıl sınıflandırabiliriz?

Cevap : Bunları 10 grupta inceleyebiliriz.

 

1) Sokakta Yaşayan, suç işleyen, madde bağımlılığı olan, ailesi olmayan çocuklar.

2) Ailesi olan ve maddi durumu iyi ya da kötü; ailesine karşı vahim bir itaatsizlikte bulunan ve yakın çevrelerinden etkilenen, evden ve okuldan kaçmayı alışkanlık haline getiren çocuklar.

3) Ailesi tarafından çalıştırılan, dilendirilen, suça yönlendirilen çocuklar.

4) Okula giden ve suç işleyen, madde bağımlılığı olan çocuklar.

5) Okulunu terk etmiş ve suç işleyen, madde bağımlılığı olan çocuklar.

6) Hiç suç işlememiş, ancak suç işlemeye meyilli.

7) Aile ve Okul çevrelerinde kültürel, sosyal, ekonomik yönlerden risk grubunu teşkil eden çocuklar.

8) Ekonomik yönden tahsilini devam ettirebilmeyi imkansız kılacak derecede yetersiz olan çocuklar.

9) Orta halli fakat herhangi bir sosyal aktivite imkanı bulamayan çocuklar.

10) Maddi durumu yeterli ve sosyal aktivite imkanı olduğu halde suç işleyen çocuklar.

 

Soru : Bu durumda “Sokak Çocuğu” kavramı bütün bu kategoriler için yetersiz kalıyor denilebilir mi?

Cevap : Sokak Çocuğu kavramı bu gruplardan sadece 1. grubu kapsamakta olup, itici ve zararlı bir kavramdır. Biraz öz eleştiri yapacak olursak; Medyatik bir kavram da denilebilir. Sokakta yaşayan çocuk uzaydan gelmemiştir. Bizim çocuğumuzdur. Vefasızlığımızın, duyarsızlığımızın, merhametsizliğimizin bir göstergesidir. Yukarıda belirttiğimiz gibi o da bizden biri gibi yiyip içmekte, ileride büyük adam olacağının hayalini kurmaktadır. Belki bizim çocuğumuz sokağa çıktığında onunla temas kurmakta, arkadaşlık etmekte, acıyıp harçlıklarını paylaşmaktadır. Sokaktaki çocuğumuza bu gözle bakamadığımız için bu çocukların sayıları günden güne artmış, kitlesel çözüm arayışları, sevgiden, merhametten, sabır ve kararlılıktan uzak yöntemlerle bu çocuklar çaresizliğe itilmiş, toplum için tehlike arz edecek gruplaşmalara sebebiyet vermiştir.

 

Soru : Bu noktada çözüm için neler yapılabilir?

Cevap : Burada çözüm iki noktada düğümlenmektedir. Gruplaşan ve toplumun el birliği ile dışlanan çocuklarımıza ait çarkı tersine çevirmek, alınacak tedbirlerle yeni katılımların önünü almak!

Sokakta yaşayan çocukların, sosyal hayatı tehdit eden bir negatif grup haline gelmesi, mensubu olduğumuz toplumun ve devletin bilinçsiz, plansız ve duyarsız davranışları sonucu oluşmuştur. Bu çarkı ters yönde işletmek; planlı, programlı çalışılması ve tüm imkanların aynı anda seferber edilmesi ile mümkündür. Yukarıda saydığımız 10 grup, ayrı ayrı eğitim, rehabilite, takip ve gerekiyorsa tedaviye tabi tutulmalıdır. Öncelik ailesi olmayan, sokakta yaşayan, gruplaşan, madde bağımlısı çocuklara ve gençlere verilmelidir. Bunlar da eğilimlerine, kişisel özelliklerine göre gruplara ayrılarak incelenebilir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli ayrıntı: Hangi grupta olursa olsun çocukların bir anda düzelme göstermelerini beklememeliyiz! Ateş yakar, su boğar, maharetli bir insan eli bunlara değip hizaya getirene kadar. İnsan da çözümü en karmaşık ama en mükemmel bir problemdir.

İşte bu noktada projemizin başındaki “Toplumun El Birliği” kavramı ön plana çıkıyor.Kamu kurum ve kuruluşlarıyla, sivil toplum örgütleriyle, fert fert tüm insanların bir eğitim ve sevgi seferberliğine girişmesi gerekmektedir. Bir grup gönüllü sokakta yaşayan çocukla ilgilenirken, bir grup diğer kategoriler için çözüm yolları üretmeli, üniversiteler, öğretim üyeleri, öğretmen adayları, rehber öğretmenler, okul idareleri, psikologlar, gönüllü aileler, işadamları, yardım kuruluşları kanayan yaranın bir tarafını kucaklamalıdır. Sokaktaki çocuk sıcak yuvasına kavuşturulurken, sokağa inmek üzere olan çocuğun önü kesilmelidir.

 

Soru : Bu çalışmalar çok büyük, belki de altından kalkılamayacak bir maliyet getirmez mi?

Cevap : İnanmayacaksınız ama bu işlerin maliyeti zannedildiğinden çok daha az bir meblağ tutar. Bunun da yolu eldeki kalifiye personel ve malzemeyi kullanmaktan geçer.

 

Soru : Bunu biraz açabilir misiniz?

Cevap : Öğrenci sıfatıyla suç işleyen bir çocuk, kendi okulundaki psikolojik danışmanlar,öğretmenler tarafından rehabilite, eğitim ve takibe tabi tutulursa, çocuğu yakalayan polis birimi günü gününe bu durumu okula bildirirse, okul, aile polis işbirliği ile hem çocuk, hem aile eğitilmiş ve suçtan arındırılmış olur. Gerekiyorsa aileye çocuğunun eğitim ve rehabilitesi için yardım kuruluşları tarafından destek sağlanır. Bu şekilde yardımlar da yerini bulmuş olur.

Öğrenci olmayan, okulunu herhangi bir sebeple terk etmiş 15 yaş üzeri çocuklar, iş adamlarının yanında istihdam edilebilir. Çıraklık eğitim vb. yollarla bu gençlerin eğitimi, rehabilitesi sağlanabilir.Bu konuda üniversitelerden destek alınabilir.

Ailelerin eğitimi için gönüllü uzmanlar, eğitimciler görev alabilir. Öğretim üyeleri tarafından öğrencilere ve yüksek lisans yapanlara çocukların incelenmesi, projeler geliştirilmesi, çözüm yolları üretilmesi bir ödev olarak verilebilir.

Yazın boş duran okullar, dersaneler, üniversite binaları rehabilite edilecek çocuklar ve gençler için mükemmel bir eğitim yuvası olabilir.

Gönüllü aileler sofralarına bir tabak fazla koyup, evlerine birer çocuk misafir edebilirler.

Bir çocuğun kurtulmasında her yer bir okul, her sevgi dolu yürek bir sebep olur.Modern hayatın olumsuz yüzü olan bireyselleşme eğilimi, iç bünyedeki hazinelerin ortaya çıkarılması ile toplumsal bir seferberliğe, bir sevgi seline dönüştürülebilir.

 

Soru : Erzurum’da böyle bir proje başlatmanızın sebebi nedir? Projeyi hazırlarken nelerden etkilendiniz?

Cevap : Öncelikle şunu ifade etmek isterim. Dışarıdan bakan bir insan gözüyle Erzurum, Sevginin, dostluğun, kardeşliğin, yardımlaşma ve dayanışmanın anavatanıdır.Kapısıdır. Kaf dağının ardındaki güzellikler şehridir.Ben buraya bu duygularla geldim. İçimdeki ümitle bu projeyi şekillendirdim. Ekonomik şartlar, bireyselleşme eğilimi vb. olumsuz şartlar sebebiyle Erzurum insanı gönül hazinelerini kaybetmiş gibi görünse de, ben bu hazinelerin kalplerin derinliklerinde saklı olduğunu biliyorum.

İlk iki sene, özlediğim Erzurum’u aramakla geçti. İnsanlar soğuk, insanlar kırıcı, insanlar menfaatleri uğruna insanlık adına ne varsa alt üst edici halde idi. Tam ümidimi yitirmek üzere idim. Keşke Erzurum’a gelmeseydim kalbimde yaşasaydı Güzel Erzurum! Demek üzere iken Çocuk Şubesine atandım. Sokaklarda satıcılık yapan, elleri, yüzleri kapkara, elbiseleri yırtık çocukların şahsında Erzurum’u aramaya başladım. Gittiğim her kurum, her kesim, her insan bu konuya sıcak bir ilgi gösterip yeni ufuklar açtı. Bu sayede özlenen Erzurum’un gönüllerde gizlenmiş, birbirinden habersiz ama canlı, büyük bir potansiyel güç olarak faaliyette olduğunu müşahede ettim. Bu sayede sokaktaki çocuklarla başlayan çalışma, bütün Erzurum’un çocuklarını ve gençlerini kapsayan dev bir projeye dönüştü.

 

Soru : Biraz da Çocuk Şubeyi anlatır mısınız? Küçük bir mekanda büyük şeyler oluyor. Bu nasıl bir duygu?

Cevap : Çocuk Şubesi artık tüm çocukları kucaklayan bir eğitim ve sevgi yuvası haline gelmiştir. Hırsızlık yapan bir çocuğun, gasp yapan bir gencin,adam yaralayanın safha safha düzeldiğini, suçlarından arındığını, geleceğe yöneldiğini izlemek kelimelerle anlatılamaz bir duygudur. Projeye destek vermek isteyen herkesin önce çocuk şubeye gelerek bu duyguyu yaşamasını isterdim.

Önce sevgi, önce vefa, önce sahiplenme sonra hizmet anlayışı ile yola çıktık. Çocukları kendi çocuğumuz, kardeşimiz, aileleri kendi akrabamız bildik. Önceden Erzurum’da bir mahallede, bir köyde bir çocuk hata yaptığında kendi babasından önce mahallenin, köyün büyükleri mani olurmuş. Şimdi Ilıcada bir aile sobadan zehirlenip ölüyor. Komşuları 7 gün sonra fark ediyor. Önce bu sorunu çözmemiz gereklidir. Sevgisiz hiçbir şey başarılamaz. Çocukların ve gençlerin önce güvenini kazanmalıyız.

Yapılan çalışmalar doğru teşhisin bu olduğunu apaçık ortaya koymuştur. Şubede yapılan çalışmalar, suç işleyen çocukların artık çay içmeye, sohbet etmeye, kendilerine güvenlerinin geldiği yer inancı ile gelmeye başladıkları bir merkez haline gelmesini sağlamıştır. Aileler çocuklarını kendileri getirmeye başlamışlardır. Çocuk kötü arkadaşlar edinmiştir, çocuk okulundan kaçmıştır,çocuk söz dinlememektedir. Aile tutuyor çocuğu getiriyor Çocuk Şubeye! Orada cezası kesiliyor. Şubeye belli günlerde gelip gideceksin deniliyor. Çocuk gelip gittikçe oraya gelen yaşıtlarını görüyor, kendinden daha kötü durumda olanları, sokakta yatanları, ailesi olmayanları görüyor. Haline şükrediyor. Kitap okuması, yazması, fikir yürütmesi sağlanıyor. Kendini her türlü vasıta ile ifade etmesi öğretiliyor. Sonra sosyal aktiviteler başlıyor.

 

 

 

Soru : Projenin son noktası nedir? Neler planlıyorsunuz?

Cevap : Erzurum’ da 4 önemli merkez açılmalıdır. Rehabilite Merkezi, Madde Bağımlılığı Tedavi Ünitesi, 15 Yaş Üzeri Çocuklar ve Gençler İçin İş Kolu, Sosyal Aktivite Merkezi.

Bu merkezlerin hepsinin içinde bulunduğu komple bir tesis de düşünülebilir.Burada amaç ve nihai hedef kamu kurum ve kuruluşları ile bütün sivil toplum örgütlerinin azami işbirliğini sağlamak ve farklı kesimlerden insanları ortak amaçlarda birleştirmek. Bu idealin tüm ülke sathına yayılması bu projenin son noktasıdır.

Ana fikir; modernizmin getirdiği bireyselleşme eğilimini toplumsal dayanışma ve kontrol mekanizması ile pasivize etmektir.

 

Soru : Bir de dernek kurulmuştu. Özel Korunmaya Muhtaç Çocuklar Derneği, biraz da bundan bahseder misiniz?

Cevap : Dernek’te projenin bir parçasıdır.Yasalar tüzel kişilik olarak bazı girişimlere kolaylıklar sağladığı için gönüllü insanların katılımlarıyla ortaya çıkmış bir organizasyondur.İki senedir yapılan tüm faaliyetler bir bütünün parçalarıdır.

 

Soru : Derneğin dışında başka organizasyonlar da mı var?

Cevap : Evet, başta da belirttiğimiz gibi eldeki mevcut potansiyeli kalifiye haline getirmek birinci hedefimizdir.Bu sebeple önce bütün okulları ziyaret ettim. Daha sonra Milli Eğitim Müdürlüğü ile yazışmalar yaparak okullardaki rehber öğretmenlerle toplantı düzenledik.Yaklaşık 80 Psikolojik Danışman ile birlikte. Burada sorunları dile getirdik. “Her okul kendi öğrencisine sahip çıkmalıdır” prensibi ile suç işleyen ve tahsiline devam eden öğrencilerin günü gününe okullarına bildirilmesi ve okul, aile ve polis işbirliği ile çocukların rehabilite, eğitim ve takibine başlanması sürecini başlattık.Daha sonra Milli Eğitim Müdürlüğünden psikolojik danışman talebinde bulunduk. Şu anda Erzurum Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesinde 5 tane psikolojik danışman görev yapmakta olup, çocuklarla ilk görüşmeyi yapmakta, okullarla irtibatı sağlamakta ve işlerin bilimsel zemine oturmasında ve süreklilik kazanmasında rol oynamaktadırlar. Bu organizasyonun ikinci aşaması baronun desteği ile üzerinde çalışma yapılan öğrencilerin eski suçlarından dolayı devam eden mahkemelerinde CMUK avukatlarının talebiyle mensup oldukları okullardaki psikolojik danışman öğretmenlerin öğrenciler hakkındaki kanaatlerinin dinlenmesidir. Üçüncü aşama çocukların maddi, psikolojik, sosyal durumlarının incelenerek bir rapora dönüştürülmesi ve dört ayda bir çocuk şubesine gönderilmesidir. Bu şekilde fert fert tüm çocukların ve gençlerin her türlü ihtiyaçları karşılanmış olacaktır.

İkinci organizasyon Üniversitemizin bu harekete etkin bir şekilde katılmasıdır. Öncelikle eğitim fakültesi ile bir yazışma yaptık. Öğretmen adaylarının, öğretim görevlilerinin tez hazırlama, araştırma ve benzeri yöntemlerle il içinde görevlendirilmeleri, her görevli bir çocuk alarak bu çocuğun psikolojik, sosyal, ekonomik yönlerini araştıracak ve bir rapor hazırlayacak. Bu raporlar üniversite yetkilileri ve çocuk şube tarafından gerekli makamlara iletilecek. Bu sayede hem ilimizdeki yapı ortaya çıkacak, hem de ihtiyaçlarına göre çocuklarımız sınıflandırılmış olacak.Maddi yardımlar, eğitim harcamaları hak edene gitmiş olacak. Devlet ve halk yaptığı yatırımın semeresini yerinde görecek.

Üçüncü organizasyon ilimizde bir “Madde Bağımlıları Tedavi Ünitesi “ kurulması için yaptığımız girişimlerdir. İl sağlık müdürlüğü, A.Ü.Rektörlüğü, Tıp Fakültesi ile yaptığımız yazışmalar ve görüşmelerden sonuç alabilmiş değiliz.Ama sayın valimiz ve büyüklerimiz bu yönde girişimde bulunurlarsa, Erzurum bu işi kendi içinde çözecek kapasitededir.

Dördüncü organizasyon; mevcut yurt ve pansiyonlardan sokakta çalıştırılan, dilendirilen istismar edilen çocukların yararlandırılmasını sağlamaktır. Bu sebeple mevcut yurt ve pansiyonların kapasitelerini arttırmak, yasal mevzuat ile her yurt ve pansiyonda bu tür çocuklar için kontenjan ayırmaktır. Sakın yanlış anlaşılmasın, bu çocuklar herhangi bir suç işlememiş, sadece eğitim masraflarını karşılayan ve ailelerine çalışarak katkıda bulunan öğrencilerdir. Erzurum’ un 7 milletvekili ve 1 bakanı ile bu yasal mevzuatı değiştirmek için de yeterliliği vardır.

Son olarak 15 yaş üzeri, okumayan çocuklar için iş adamlarından ve kuruluşlardan destek sağlamak, her işyerinin bir çocuğu alarak çalıştırması, desteklemesi, eğitimini tamamlaması için destek sağlanması. Açık İlk Öğretim ve Açık Liselere girişte maddi durumu yeterli olmayan gençler için bir fon ayrılması için yasal düzenleme yapılması. Bu güne kadar gönüllü insanlardan; 15 kişinin açık öğretim Lisesi ve İlköğretim Okuluna kayıt olması ve harçları için yardım edilmesini sağladık. Zeki durumda olup ta LGS ve ÖSS’ ye baş vurmak için harç parası bulamayanlara bu imkanı sağladık. Şu anda da LGS ve ÖSS giriş harcı için yaklaşık 50 öğrencinin sınav harcı olarak en az 2.000.000.000 TL ye ihtiyaç vardır.

 

Soru : Zannederim bu aşamaya gelene kadar çok zor ama çok güzel günler geçti. Bunlardan bahseder misiniz?

Cevap : Bu iş çok zor ama zor olduğu kadar da anlamlı, yaşanmadan anlaşılamayacak derecede büyük bir iş. Çok çilemiz oldu. Yağmur, soğuk, kar, tipi, güneş, sıcak demeden kah yürüyerek, kah araçla okulları dolaştık, aileleri dolaştık, kurumları, kuruluşları ziyaret ettik, toplantılar tertipledik, bir telefon geldi, gece saat 01.00’ de, 03.00 te yollara düştük. Kimini hastaneye yetiştirdik, kimini suç işlemekten men ettik, kimine rica minnet okul ihtiyaçlarını aldırdık. Ama güzel günlerdi. Başta da dediğimiz gibi; Özlenen Erzurum’u ortaya çıkarttık. Gönüllerdeki Erzurum’ a tercüman olduk.Sevdik ve sevildik.Şimdi bu hareketi emin ellere teslim etmek istiyoruz. Erzurum’da başlayan ilkler silsilesi bütün yurdu kaplasın istiyoruz.Bizim için bu hareket bitmeyecek. Gittiğimiz her yere Erzurum’ da kazandığımız tecrübeleri, yaşadığımız güzel günleri taşımak istiyoruz. Bir çocuğumuz varken bu gün yüzlerce çocuğumuz oldu. Hepsi için gelecek endişesiyle dertleniyor, endişeleniyoruz.

 

Soru : Eşiniz de sizinle beraber bu projeye gönül verenlerden. Ailecek yüksek idealler peşinde koşmak, vakit harcamak nasıl bir duygu?

Cevap : Ailecek bir şeylere gönül vermek, aynı ideal için çile çekmek çok güzel. Herkese nasip olmasını temenni ederim.Bizim için zor yönleri oluyor. Çocuğumuzla birlikte toplantılara katılıyoruz, evleri dolaşıyoruz, bir nevi saadet avcılığı yapıyoruz. Çile çekiyoruz ama mutluyuz.Önce de söylediğim gibi, Erzurumlu bir anne babanın bir evladı varsa bizim bin evladımız var.Hepsi için ayrı ayrı üzülüyor, ayrı ayrı seviyoruz. Buradan giderken en çok çocuklarımızdan nasıl ayrılacağız onu düşünüyoruz.Onlarca minik ağızdan yayılan “Gitmeyin, Ne olur Gitmeyin!” sözcüğünün yankılarını yıllarca kulaklarımızda yankılanacağını hissediyoruz.Ama söz veriyoruz: “Soğuk Şehrin Sıcak Çocukları” ölene kadar kalbimizde yaşayacak.

 

Soru : Son Olarak Bu Müthiş Proje ve Çocuklar için neler söylemek istersiniz?

Cevap : “Soğuk Şehrin Sıcak Çocukları Eğitim ve Sevgi Seferberliği” Erzurum’da tutmuştur. Erzurum sınırlarını aşmıştır. Dalga dalga yayılmaktadır. Belki biz göremeyeceğiz ama hedeflenen kurumlaşma ve işbirliği sağlanacak ve yüzlerce, binlerce çocuk ve genç toplumun el birliği ile yaşama sevincine kavuşacaktır. Geleceğe ümitle bakacaktır. Biz de gittiğimiz yerlerde aynı kutsal görevi sürdürecek ve bu hareketin tüm ülke sathına yayılması için çalışacağız. Yeter ki bataklıktan bir temiz çehre daha kurtulsun. Yeter ki bir gül daha temiz ve beyaz kalsın.

 

Tolga Tigin Şengür

Erzurum Çocuk Şube Müdürlüğü

Sosyal Hizmetler Büro Amir Vekili

 

E-Mail :[email protected]

 

Not: Bu mesajı ulaştırabildiğiniz bütün sitelere iletmenizi rica ediyorum.Bu seferberliğe bir katkı da sizden olsun. Sevgilerimle :sorcerer:

 

Bir buçuk senedir yapılan çalışmalar nihayet Erzurum sınırlarını aştı.

 

Yolu Sevgiden Geçen Bütün İnsanlara

 

 

Türkiye Eğitim ve Sevgi Seferberliği Hareketimiz, sizlerin de katkılarıyla Türkiye Çapına yayılma, sistemleşme ve kurumlaşma aşamasına gelmiştir.

 

Öncelikle bizlerle birlikte bu aşamaya gelinmesinde emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum.

 

İnternet alanında hareketimizin duyulması ve güzel yurdun dört bir yanında ağlayan tek bir çocuk ve genç kalmayıncaya kadar çalışacak gönül ehli insanların bir arada toplanması için site ve gruplarımızın ismini altta yayınlıyorum.

 

Erzurum' dan ve Türkiyenin Her yerinden bu sevgi seline katılmak isteyenleri gruplarımıza ve sitemize davet ediyoruz. Ziyaret edin. Üye olmak istemeseniz bile bir mesaj bırakın.Yalnız olmadığımızı hissedelim. Sizden aldığımız güçle yolumuza devam edelim.

 

Bu proje Erzurum' da başladı. Bu gerçeği asla unutmayacağız. Gittiğimiz her yerde Erzurum' dan izler taşıyacağız. Biz de karşılık olarak Erzurum' da kalbimizi bıraktık.

 

Sevgilerimle.

 

 

Tolga Tigin Şengür

 

Türkiye Eğitim ve Sevgi Seferberliği

 

Proje Sahibi

 

 

www.birdunyaumut.org

 

 

[email protected]

 

 

http://cocukpolisi.sitemynet.com/Bengisu/index.htm

 

 

http://benimblog.com/Birdunyaumut/gallery/

 

Duyuru:

www.birdunyaumut.org isimli sitemiz, Netline.com.tr adlı hostingimizin bizi zamanında bilgilendirmemesi ve bilgilendirmeye önem vermemesi sebebi ile; aldığımız hosting hizmetini websahibi.com adresine taşımak için gereken işlemlerin yapılması sırasında veri kaybına uğramıştır.

Sitemizdeki bütün bilgiler silinmiş, bütün üyelerimiz de kaybolmuştur. İstemeden verdiğimiz sıkıntıdan dolayı bütün üyelerimizden ve ziyaretçilerimizden özür diliyoruz. Sitemiz tekrar açılmıştır. cocukpolisi.sitemynet.com' daki linke ulaşamayanlar üzülmesin. Daha güvenli ve dopdolu bir siteler zinciri ile tekrar karşınızda olacağız.Mynet'e ve benimblog.com' a bizlere verdiği bu hizmetten dolayı teşekkür ediyoruz.

Şimdilik bu aksaklıktan dolayı mahkeme ve tazminat hakkımızı saklı tutuyoruz. Unutmayın yasalarda gerekli düzenleme yapılmıştır. İnternet de bir hizmettir. Bedeli ödenmiş bir hizmeti yerine getirmemenin hukuki karşılıkları: "Dolandırıcılık, Emniyeti Suistimal Yolu İle Hırsızlık, Sahteciliktir."

Kamuoyuna Saygı İle Duyrulur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.