Eline alışveriş arabası değil kürek al

[Φ Radya]

Bir yıllık makarna? Yüz kutu konserve? Tuvalet kâğıdı savaşları? Geçen hafta, bir süpermarkete gittiyseniz işlerin normal olmadığını görmüşsünüzdür.

Avustralya kuraklık ve yangınlarla ile bu yıla başlamıştı. Yine de bir arada tutuyorduk. Ulusal ruh, yurtiçinde ve yurtdışında merhamet ve cömertlik patlamasıyla güçlendirildi.

Konser düzenledik. Orman yangınlarından etkikenen herkese ve her şeye yardım etmek için bir araya geldik ve fon topladık. Mücadele eden çiftçiler. Her şeyi kaybeden aileler. Bandajlı pençeleri ile Koalalar.

Bu cömertlik ve topluluk ruhu şimdi nerede?

Bir kıyamet ve kasvet haber döngüsüyle körüklenen, sadece birkaç hafta önce yanımızda Celeste Barber ve Queen olarak dans edebilen ve krizden etkilenen topluluklar için on milyonlarca dolar toplayan biri artık düşman olabilir. En kötü ihtimalle bize ölümcül bir virüs bulaştırarak ve en iyi ihtimalle biz ve kıt kaynaklar arasında kalır…

Depoların iki kat tuvalet kâğıdı ile dolu olması hakkında şaka yapıyoruz ancak bu daha büyük bir sorunun belirtisi. Tüketiciliğe bağımlıyız ve hatta istediğimiz herhangi bir şeyi her hangi bir zamanda satın almama fikri bile aklımızı kaybetmemiz için yeterli.

Medeniyet kıtlık üzerine inşa edilmiştir ancak fikir olarak ilk modern dünya yaşamına o kadar yabancıdır ki nereden başlayacağımızı bile bilmiyoruz. Tüm dünya teknolojisi ve bilgisi parmaklarımızın ucundayken, makarna ve tuvalet kâğıdı ile aylarca hayatta kalmayı planlıyoruz. İnsanlar, ne yapacaklarına dair hiçbir fikre sahip olmadıkları halde un alıyorlar.

Rahmetli büyükannem yoksulluğu, savaşları ve askeri işgalleri gördü. Eğer ona zor zamanlara nasıl hazırlanacağını sorsaydın, bir kürek alıp bir sebze bahçesi kazmaya başlardı.

İşler gerçekten kötüleşirse, bahçe yetiştiricileri stokçulardan daha iyi bir gelecek için hazırlanacaktır.

Bu hafta sonu ıspanak, yeşillikler, bezelye veya lahana gibi bitkiler ekerseniz bir yada iki ay içinde taze ürünler elde etmiş olursunuz.

Bahçe için gerçek bir alanınız yok mu zaten günümüzde bu çok da elzem bir durum değil. Bir sürü taze gıdanın yanından umursamazca geçip gidiyoruz ama dükkânlar kapanıp sadece konserve yiyebildiğimiz zaman bunu tekrar düşüneceğiz.

Şu anda mevsiminde olan tüm lahalardan lahana turşusu yapın. Turşu ve fermantasyon ile kilerinizi stoklayın.

Biraz daha ileri gitmek ister misiniz? Her zaman aklınızda olan yağmur su tankını takın. Organik gübreye başlayın. Otlar için pencereye kutular ayarlayın. Güneş’te elma dilimlerini kurutun.

Bütün bunlar bir nesil önce hane halkının olmazsa olmazlarıydı.

Bu, bir sürü turşu yemek ile ilgili bir durum değil. Kayıp bilgileri yeniden öğrenmek, kararsız sistemlere olan güvenimizi azaltacaktır.

Aile masalarımıza yiyecek koyan tedarik zincirleri çok uluslu toplantı odalarında müzakere edilir ve fark edebileceğimizden daha kırılgandırlar.

Hepimizin tenha dağ evlerinde, şehirlerinden uzak yaşamamız gerektiğini söylemiyorum. Ancak kendi kendine yeterliliğe biraz daha fazla kaymamız ve israfı azaltacak, paradan tasarruf edecek, ekolojik etkimizi azaltacak ve sadece bir pandemiye değil, ufukta gizlenen sistemlerimize yönelik diğer şoklara da dayanmamıza yardımcı olacak daha sağlam yerel ekonomiler yeniden inşa etmemiz gerekiyor.

Pulitzer ödüllü karikatürist Jeol Pett tarafından bir iklim zirvesindeki katılımcılardan birinin diğerine “Ya büyük bir aldatmaca olursa ve hiçbir şey için daha iyi bir dünya yaratırsak” söylediği sıkça paylaşılan bir çizgi film var.

Finansal sistemlerimizin yakın gelecekte çökmesi olası değildir. Bir süre sonra durum, Sars, küresel mali kriz ve zaman karşılaştığımız diğer küresel zorluklardan sonra olduğu gibi normalde dönecektir.

Ancak bunu bağımlı olduğumuz 24 saatlik, isteğe bağlı, tek tıklamayla mega mağaza yaşam tarzından vazgeçiş için bir fırsat olarak kullanırsak, bu gerçekten kötü olur mu?