Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ÇOCUK İNTİHARLARI


Misafir birce

Önerilen İletiler

ÇOCUK İNTİHARLARI

İntihar olgusu incelenirken en ilginç ve en üzücü olanı hiç şüphesiz çocuk intiharlarıdır. Henüz bedensel gelişimlerini tamamlamamış, kişilikleri gelişmemiş, hayatın çeşitli zevklerini alamamış bu küçük insanların daha bu yaşta niçin intihar ettiklerine geçmeden önce, çocuklarda ölüm kavramının nasıl ve ne zaman geliştiğini inceleyelim.

 

 

Çocukluğun ilk yıllarında ölüm, görünmezle eşanlamlıdır. İlk yaşın sonlarında bebek annesinin yanında olmayısıyla onun varolmadığını düşünür. Daha sonraki yaşlardaysa çocuk tamamen yalnız olmadığını ve bu gücünü kontrol edebileceğini öğrenir. 2-4 yaşları arasında çocuk bazı fantaziler geliştirir. 6 yaşına kadar süren bu fantaziler; sevilen bir kişiye karşı duyulan ölüm isteklerdir. Bu tür fantazileri arttığı zaman, çocuk bu düşüncesinden dolayı utanır ve suçluluk duygusu uyanır. Çünkü başkasının ölümünü istemek, kendi ölümünü düşünmekten daha korkunçtur.

 

 

Çocukluk döneminin sonuna kadar ölüm kavramı tam olarak gelişmez; çocuk, ölümün sadece büyüklere özgü olduğunu düşünür. Çevresel güçlüklere tepki verirken, ciddi olarak kendini öldürmeyi düşünmek onun yapısına aykırıdır. Burada fantazileri ve gündüz rüyaları da yardımına koşar. Bunlar yoluyla intihar düşüncesi pek akıllarına gelmez.

 

 

Çocuk yavaş yavaş büyüyerek yaşamın edilgenliğinden, oyunun etkinliğine geçerken (psikologlara göre) hoşa gitmeyen yaşantısını oyun arkadaşlarından birine aktarır ve böylece yerine geçen biri aracılığıyla kendinden öcünü alır.

 

 

Yapılan araştırmalara göre, çocukların hemen hepsinde geçici intihar eğilimleri vardır. Çocuklar, ölümlerinin diğerleri üzerinde yaratacağı etkinin düşüncesinden zevk almalarına rağmen, onunda uygulamayı reddederler.

 

 

Çocuklarda evden kaçma olaylarına sık sık rastlanır. Yapılan araştırmalarla evden kaçma ve intihara aynı dinamiklere sahip oldukları saptanmıştır. Çocuk evden uzaklaşarak sorunlarından kurtulacağını düşünür. Sevdiklerinin yanında olmamak, onların ölü olmalarıyla aynı sonuca varır. Ancak ağır korku ve sıkıntı dolu bir yaşam çocuğun kaçma dışında kendisine zarar verme düşüncesi için bir ortam hazırlayabilir.

 

 

Ölüm hakkındaki düşünceler çocuklarda genellikle 10 yaşından sonra oluşur. Bu nedenle 10 yaşın altındakilerde intihar olaylarına pek rastlanmaz. 10 yaşındakilerden büyük olanlarda bile intihar oranları oldukça düşüktür. Fakat, buna rağmen intihar girişimleri gerçek intiharlardan kat kat fazladır. Bu oransal farklılığın başlıca nedeni seçilen yöntemmin ölümcül olmaması yanısıra, iki davranışın –daha öncede belirtildiği gibi- farklı dinamiklere sahip olmasıdır. "Dorpat’ın bir araştırmasına göre, gerçek intihar grubunda dağılmış aile etkeninin oluşuması büyük bir oranda ana-baba ölümüne bağlıdır. İntihar girişimlerinde ise ana-baba boşanması yüksek oranda bulunmaktadır."

 

 

İntihar girişimi ile çocu ailesindeki sorunları halletmeyi amaçlar. Bu tür bir tepkiyle ebeveynlerini korkutarak dağılan aile birliğini eski durumuna getireceğini düşünür; bunda oldukçada başarılıdır. Çünkü dağılmış ailelerin bir çoğu çocukları için tekrar biraraya gelirler.

 

Gerçek intiharlarda ise, ana-babadan birinin kaybı ve ona kavuşmak isteği çocuğu ölüme sürükleyebilir. Bunun yanısıra başkasına yönelik öfkenin suçluluk ve utanç duygusuyla içe alınması sonucu ortaya çıkan bunalımla da çocuk intihar edebilir.

 

 

Çocuk intiharlarının sayısal olarak az olduğunu belirtmemize rağmen, bu intiharların yaklaşık % 75’i erkek çocuklar tarafından gerçekleştirilir. Girişimlerdeyse kız çocuklar çoğunluğu oluşturur. Kız çocuklar edilgen olmaya daha çok zorlandıkları için, bir şeyi elde etme amacıyla girişimlerde daha çok bulunurken, erkek çocuklar otoriteye karşı gelme, nefret, saldırganlığın kendine yöneltilmesi sonucu ölmeyi daha çok istemektedirler.

 

 

Başkalarını yönetme, sevgi ve etkinlik kazanma, sevdiği insanları cezalandırma çocukları intihara sürükleyen nedenler arasında sayılabilir. Çocuk daha önce, "beni kaybedince çok üzüleceksiniz" vb. uyarılarda bulunmuş, fakat gerekli ilgiyi yine de bulamamıştır; başvurulacak son çare iseintihar olabilmektedir. Ailede meydana gelen intihar olayları da çocuğu bazen cezbedebilir. Çocuklukta bu eğilim otaya çıkmasa bile, ilerde bazen kendini gösterebilir. Burada önemli olan, eğilimin çocuklukta ortaya çıkmasıdır.

 

 

Sonuç olarak çocuk intiharlarında en önemli etkenin aile olduğunu söyleyebiliriz. Boşanma veya ölüm sonucu ailenin parçalanmasıyla çocuk, en çok ihtıyaç duyduğu savgiden yoksun kalmaktadır. Ayrıca, aşırı ya da az ilgi göstermek de çocuk bu tür bir davranışa yönelebilir. Şunu da belirtmek gerekir ki, çocuğun sosyalleşmesine çalışan aile bireylerinin yapması gereken en önemli şeylerden birisi de, yaşam ve ölüm hakkında az da olsa tatminkâr edici bazı bilgileri vermeleridir.

 

 

Hemen her ülkede çocuk intiharları toplam intihar oranlarının % 10’unu geçmemektedir. Bunların çok büyük bir kısmı da 9-10 yaşından büyük olanlar tarafından gerçekleştirirlmektedir.

 

 

http://www.intihar.de/cocuk.htm

 

 

14 YAŞINDAKİ DAHİ ÇOCUK İNTİHAR ETTİ

 

18 aylıkken okumayı kendi başına söken ve 3 yaşında piyano çalmaya başlayan 14 yaşındaki Amerikalı müzik dehası, kafasına kurşun sıkarak intihar etti.

 

 

18 aylıkken okumayı kendi başına söken ve 3 yaşında piyano çalmaya başlayan 14 yaşındaki Amerikalı müzik dehası, kafasına kurşun sıkarak intihar etti.

 

 

10 yaşında lise eğitimini evinden bitiren dáhi çocuk Brandenn E. Bremmer’in beklenmedik intiharı üzerine annesi Patricia Bremmer, oğlunun hiçbir depresyon belirtisi sergilemediğini, ikinci CD’sinin albüm kapağı tasarımını yeni bitirdiğini söyledi. Oğlunun gelecek planlarına da değinen Patricia Bremmer, ‘Brandenn anestezi uzmanı olmak istediği için biyoloji dersleri almaya başlamıştı. Nebraska Üniversitesi’ne girmeyi planlıyordu’ dedi. Brandenn piyano çalmayı çok sevdiği için Colorado Devlet Üniversitesi’nde bağımsız müzik dersleri alıyordu. Üzgün anne, Brandenn’in ruhani dünya ile iç içe olduğu için insanların ihtiyaçlarını ve yakarışlarını duyup bu kararı almış olabileceğini düşündüklerini söyledi.

 

 

Brandenn’in böbrekleri iki kişiye, karaciğeri 22 aylık bir bebeğe ve kalbi de 11 yaşında bir erkek çocuğuna verildi.

 

 

20.03.2005

 

 

Türkiye’de Çocuk İntiharları Epidemiyolojisi Dr. Caner FİDANER, Dr. Hüray FİDANER

 

Bu çalışmada, Devlet İstatistik Enstitüsü’nün yayınladığı verilere dayanılarak Türkiye’deki çocuk intiharlarının epidemiyolojisi değerlendirmektedir. Türkiye’de her yıl canına kıyan çocuk sayısı 40-50 kadardır. Bu rakam, 5-14 yaş grubunda intihar hızının milyonda 3-3.5 kadar olduğu anlamına gelmektedir. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde ve Amerika Birleşik Devletleri’nde saptanan çocuk intihar hızları ise bu rakamın iki-üç katına ulaşmaktadır. 1990 yılı verileri cinse göre değerlendirildiğinde, intihar hızı 5-14 yaş grubu erkeklerde milyonda 4.1, kızlarda ise milyonda 2.6 olarak hesaplanmaktadır. Aylara göre dağılıma bakıldığında, çocuk intiharlarının en çok mayıs ayında rapor edildiği anlaşılmaktadır. Erkek çocuk intiharlarının %81’i, kız çocuk intiharlarının ise %61’i ası yoluyla gerçekleşmektedir. En çok kullanılan yöntemler sıralamasında ikinci sırada, erkeklerde ateşli silah, kızlarda ilaç ve kimyasal madde bulunmaktadır.

 

 

15 yasindaki cocuk intihar etti

 

 

Van`in Muradiye Ilcesi`nde, 15 yasindaki bir cocuk babasina ait av tüfegiyle intihar etti.

 

Edinilen bilgilere göre olay, ilceye bagli Yalindüz Köyü`nde meydana geldi. Köy imaminin oglu olan ilce merkesindeki Atatürk Ilkögretim Okulu 8. sinif ögrencisi Ibrahim Eskin, babasi teravih namazini kildirmak icin camiye gittikten sonra henüz belirlenmeyen bir sebeple evlerindeki av tüfegiyle intihar etti. Olayin bildirilmesi üzerine eve gelen Cumhuriyet Bassavcisi Murat Gülac`nin incelemelerinin ardindan cocugun cenazesi, defnedilmek üzere memleketi Agri`nin Patnos Ilcesi`ne götürlüdü.

 

 

04.10.2006/IHA

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 9 ay sonra...

az önce haberleri okuyorum..

 

okudugum bir yazi da sasirdim kaldim..

 

sonra da onca zaman önce actigim bu baslik geldi aklima

 

sizlerle paylasayim istedim.

 

Mardin'de 13 yaşındaki kız intihar etti

 

Mardin'in Derik ilçesinde 13 yaşındaki kız çocuğu, henüz belirlenemeyen bir sebepten dolayı kendisini asarak intihar etti.

 

Edinilen bilgiye göre, dün saat 16.00 sıralarında Kale Mahallesi'nde oturan 13 yaşındaki Z.D. henüz belirlenemeyen bir sebepten dolayı kendisini asarak intihar etti.

 

Genç kızın annesi, kızını odada asılı olarak görünce sinir krizi geçirdi. Derik Savcılığı tarafından inceleme yapıldıktan sonra genç kızın cenazesi Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na sevk edildi. Yapılan otopsi işlemlerinin ardından Z.D.'nin cenazesi Derik mezarlığında toprağa verildi.

 

İHA

 

ilk aylesine ve tüm sevenlerine bas sagligi dilemek istiyorum...

 

sonrasin gelince

 

bu haberi

 

http://haber.mynet.com/detail_news/?type=A...te=10Temmuz2007

 

okuyabilirsiniz

 

intihar kelimesini orada ben gördügümde..

 

daha ayrintili bilgi edinecegimi saniyordum

 

bilmiyorum suan bunlari burya yazmakla hatami ediyorum, fakat icimden geldigi gibi yaziyorum

 

ve bu haberi bu sayfaya bu sekilde yazani kiniyorum.

 

ne demek istedigime gelince...intihar kelimesine gitiginiz de, eminimki sizler de anlayacaksinizdir.

 

saygilar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

az önce haberleri okuyorum..

 

okudugum bir yazi da sasirdim kaldim..

 

sonra da onca zaman önce actigim bu baslik geldi aklima

 

sizlerle paylasayim istedim.

 

Mardin'de 13 yaşındaki kız intihar etti

 

Mardin'in Derik ilçesinde 13 yaşındaki kız çocuğu, henüz belirlenemeyen bir sebepten dolayı kendisini asarak intihar etti.

 

Edinilen bilgiye göre, dün saat 16.00 sıralarında Kale Mahallesi'nde oturan 13 yaşındaki Z.D. henüz belirlenemeyen bir sebepten dolayı kendisini asarak intihar etti.

 

Genç kızın annesi, kızını odada asılı olarak görünce sinir krizi geçirdi. Derik Savcılığı tarafından inceleme yapıldıktan sonra genç kızın cenazesi Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'na sevk edildi. Yapılan otopsi işlemlerinin ardından Z.D.'nin cenazesi Derik mezarlığında toprağa verildi.

 

İHA

 

ilk aylesine ve tüm sevenlerine bas sagligi dilemek istiyorum...

 

sonrasin gelince

 

bu haberi

 

http://haber.mynet.com/detail_news/?type=A...te=10Temmuz2007

 

okuyabilirsiniz

 

intihar kelimesini orada ben gördügümde..

 

daha ayrintili bilgi edinecegimi saniyordum

 

bilmiyorum suan bunlari burya yazmakla hatami ediyorum, fakat icimden geldigi gibi yaziyorum

 

ve bu haberi bu sayfaya bu sekilde yazani kiniyorum.

 

ne demek istedigime gelince...intihar kelimesine gitiginiz de, eminimki sizler de anlayacaksinizdir.

 

saygilar

 

Merhaba;

 

haberi okudum ve şunu belirtmek isterim çok ama çok etkilendim resmen tüylerim diken diken oldu çok üzüldüm çocukların bu kadar intihar etmeye teşebbüs etmeye meyilli olduklarını inanınki bilmiyordum bunlar için çözüm yolları bulunmalı yazık yumurcaklar hiç hiçine ölüyorlar ya , ergenlik çağında olabildğini duymuştum da bukadar aşağılara indiğini bilmiyordum içler acısı aile sevgisi görmeyen bir çocukta bunu yapabiliyor bildiğim kadarıyla bir çok unsurdan mahrum olduğu için dahi bir zekaya sahip biride yapabiliyor nekadar tezatlık var napabilirz bunun önlemini almak için acaba ilk ögretimde okuyan çocuklar için her okulda 1-2 danışman pedagoglar konulsa bir nebzede olsa belki önlenmiş olabilir diye düşünüyorum çok üzüldüm :(

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 5 ay sonra...
Merhaba;

 

haberi okudum ve şunu belirtmek isterim çok ama çok etkilendim resmen tüylerim diken diken oldu çok üzüldüm çocukların bu kadar intihar etmeye teşebbüs etmeye meyilli olduklarını inanınki bilmiyordum bunlar için çözüm yolları bulunmalı yazık yumurcaklar hiç hiçine ölüyorlar ya , ergenlik çağında olabildğini duymuştum da bukadar aşağılara indiğini bilmiyordum içler acısı aile sevgisi görmeyen bir çocukta bunu yapabiliyor bildiğim kadarıyla bir çok unsurdan mahrum olduğu için dahi bir zekaya sahip biride yapabiliyor nekadar tezatlık var napabilirz bunun önlemini almak için acaba ilk ögretimde okuyan çocuklar için her okulda 1-2 danışman pedagoglar konulsa bir nebzede olsa belki önlenmiş olabilir diye düşünüyorum çok üzüldüm :(

 

malesef julyana, ne ilk ne de sanirim son...yanilsam keske.

 

13 yaşında kendini vurdu

 

 

 

Şanlıurfa'da 13 yaşındaki genç bir kız tabancayla kendini vurdu.

 

Olay yerinde hayatını kaybeden genç kızın yakınları olayı duyduktan sonra geldikleri evde sinir krizleri

 

geçirdi.

 

Alınan bilgiye göre, olay Sancaktar Mahallesi Bahçeyolu sokaktaki 9 numaralı evde meydana geldi. İddiaya

göre, Ayşe Demirtaş (13), evde kimsenin olmadığı bir sırada yakınlarına ait olduğu belirtilen tabancayı

 

göğsüne dayayıp ateş etti.

 

Silah sesinin duyulması üzerine olay yerine gelen komşuları Demirtaş'ın cansız bedeniyle karşılaştı. Olay

 

yerine gelen ekipler, genç kızın intihar etmiş olabileceği şüphesi üzerinde durdu.

 

Bu arada, bayram ziyaretine gittikleri öğrenilen Demirtaş'ın yakınları, eve geldiklerinde korkunç manzarayla

 

karşılaştı. Sinir krizleri geçiren Demirtaş'ın yakınlarını komşuları sakinleştirmeye çalıştı. Olayla ilgili

 

soruşturma başlatılırken, hayatını kaybeden Demirtaş'ın cenazesi otopsi yapılmak üzere Şanlıurfa Devlet

 

Hastanesi'ne kaldırıldı.

 

21 Aralık 2007 Cuma

 

 

bura da merak ettim simdi...

 

Ailenin büyüklerin den birisi Polis falan miydi acaba... tabancanin yoksa bir ev de ne isi var..

 

eyer ki öyle ise, saklama olayin da ... daha dikatli olunmasi gerekmez miydi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...

5651322tw5.jpg

 

 

15 yaşında tek kurşunla hayatına son verdi

Aydın'ın Nazilli ilçesinde lise öğrencisi bir genç kız, tabancayla kafasına ateş ederek intihar etti.

 

Edinilen bilgiye göre, halası ve aynı okulda birlikte okuduğu ağabeyi ile Yenimahalle'de yaşayan

 

lise 2. sınıf öğrencisi T.T. (15), saat 14.00 sıralarında dedesinin evinden izinsiz olarak aldığı

 

ruhsatlı tabancaya kafasına ateş ederek intihar etti.

 

Nazilli Devlet Hastanesi'nde çalışan T.T.'nin halası, saat 16.00 sıralarında eve gelince genç kızın cesediyle karşılaştı.

 

Olay yerine gelen polis ekiplerinin yaptığı incelemenin ardından genç kızın cesedi otopsi için Nazilli Devlet Hastanesi

 

morguna kaldırıldı.

 

Sinir krizi geçiren genç kızın ağabeyi hastaneye kaldırılırken, mahalle sakinleri silah sesi duymadıklarını ifade ederek,

 

"Kızımız sakin bir yapıdaydı.

 

Ağabeyi ve halası ile yaklaşık bir yıl önce buraya taşındılar.

 

Yaşamına neden son verdiğini hala aklımız almıyor. Çok üzüldük" dedi.

 

Mehmet Akif Ersoy Lisesi Okul Müdürü Nail Çakan ise, "Öğrencimiz derslerini hiç aksatmazdı.

 

Şu ana kadar hiçbir devamsızlığı yok.

 

Öğretmenleri ve arkadaşları onu çok severdi. 1. dönemde ise teşekkür belgesi alarak iyi bir öğrenci olduğunu belgeledi.

 

Ölümüne bir anlam veremediğimiz gibi çok üzüldük.

 

Allah'tan rahmet diliyorum. Acımız büyük" dedi. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi.

 

ALİ SOYDEMİR

 

 

03.02.2009

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 ay sonra...

Dondurma için kendini astı

 

 

Gaziantep'te annesinin kendisine dondurma almamasına sinirlenen

 

11 yaşındaki ilköğretim 5. sınıf öğrencisi kız çocuğu kendisini iple tavana astı.

 

Selimiye Mahallesi'nde, bir ilköğretim okulu 5. sınıf öğrencisi olan Nesrin Yüce (11), annesi Fatoş Yüce'den

 

dondurma istedi.

 

Annesinin dondurma almamasına sinirlenen kız çocuğunun, yatak odasına gidip kendisini iple tavana asarak

 

yaşamına son verdiği iddia edildi.

 

 

Evin bahçesinde küçük çocuğuyla ilgilenen anne Fatoş Yüce, evin içindeki kızı Nesrin Yüce'den uzun süre haber

 

alamaması üzerine, komşularının kızından kızını çağırmasını istedi.

 

Nesrin Yüce'nin yatak odasında kendisini iple tavana astığını gören komşu kızı durumu anneye bildirdi.

 

Olay üzerine eve gelen komşular, Nesrin Yüce'yi Gaziantep Şehitkamil Devlet Hastanesine kaldırdı.

 

Hastaneye hayatını kaybetmiş olarak geldiği belirtilen Nesrin Yüce'nin cesedi otopsi için morga kaldırdı.

 

Konya'da bir maden işletmesinde çalışan babanın olay sırasında, Gaziantep'te olmadığı öğrenildi.

 

Olayla ilgili soruşturma başlatan Şehitkamil İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri,

 

sürekli sinir krizleri geçiren anne Fatoş Yüce'nin ifadesini alamadı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 5 ay sonra...

Kütahya da 4 kız öğrenci birlikte intihara kalkıştı..

 

 

Kütahya nın Tavşanlı İlçesi nde ilköğretim okulu öğrencisi 4 kız, ailevi sorunları nedeniyle birlikte çok sayıda hap içerek intihara kalkıştı.

 

Hastaneye kaldırılan öğrencilerin sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi.

 

Önceki gün saat 19.00 sıralarında meydana gelen olayda aynı okulda okuyan F. E. (13), M. S. (13), N.D. (13) ile Ö. F. (14),

derslerindeki başarısızlıkları ve ailevi sorunlar nedeniyle F. E.’nin kaldığı babaannesinin evinde biraya geldi.

 

 

Evlerinden getirdikleri çeşitli hapları bir tabağa koyan 4 kız öğrenci bunları karıştırarak eşit şekilde paylaşıp içti.

 

F.E. babaanesinin evinde kalırken diğer 3 öğrenci de evlerine gitti.

 

 

Bir süre sonra fenalaşan 4 öğrenci, yakınları tarafından Tavşanlı Dr. Mustafa Kalemli Hastanesi’ne kaldırıldı.

Acil serviste gerekli tedavileri yapılan öğrenciler daha sonra taburcu edildi.

 

 

10.11.2009

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Geçen gün okudum bu haberi ve tüylerim diken diken oldu. O küçücük beyinlerin içinde neler oluyor böyle akıl erecek gibi değil.Okunanlar, seyredilenleri, duyulanlar....herşey etkiliyor bu çocukları. Daha o yaşlarda hayattan bıkkınlık duyduklarına göre ileri yaşlarda ne olur bilinmez. İpin ucu daha aile büyüklerinde ve eğitim sisteminde kaçmış. Bir kaç ay öncede oturduğum yerde 15 yaşında bir kız kendini 5.kattan aşağıya attı. Neyse ki ölümü ile üzmedi bizi ama vücunda kırılmadık yer kalmadı. Hala tedavisi sürüyor. Psikoljik destek alıyor. Buna ailesi dahil. Ama bir görseniz hepsi perişan. Hastanede onunla ilgilenen psikolog bana şöyle demişti; bu kızımız direk ölüme atlamış. Çünkü ilaç içerek intihar etmeye kalkışanlar ailelere veya yakınlarına ders verme amaçlı yani direkt ölmeyi, bu hayattan ayrılmayı düşünmüyorlar. Ama yüksek bir yerden kendini atanlar direkt ölüme atlıyorlar ve bunu başaramadıklarında bu olana kadar bunu tekrarlayabilirler. Taki ölünceye kadar.Muhakkak kendilerinin ve ailelerinin çok iyi psikolojik destek almaları lazım.

 

 

Bu arada son zamanlarda dikkatimi çeken bir şey oldu. FAcebook ta yaşları genelde 18 in altında olan gençlerin üye olduğu garip bir grup ismiyle karşılaştım geçenlerde." İntiharı düşünenler" di sanırım grubun adı... Umarım benim gibi tepki gösterenlerin sayısı fazla olmuşturda kapatılmıştır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Geçen gün okudum bu haberi ve tüylerim diken diken oldu. O küçücük beyinlerin içinde neler oluyor böyle akıl erecek gibi değil.Okunanlar, seyredilenleri, duyulanlar....herşey etkiliyor bu çocukları. Daha o yaşlarda hayattan bıkkınlık duyduklarına göre ileri yaşlarda ne olur bilinmez. İpin ucu daha aile büyüklerinde ve eğitim sisteminde kaçmış. Bir kaç ay öncede oturduğum yerde 15 yaşında bir kız kendini 5.kattan aşağıya attı. Neyse ki ölümü ile üzmedi bizi ama vücunda kırılmadık yer kalmadı. Hala tedavisi sürüyor. Psikoljik destek alıyor. Buna ailesi dahil. Ama bir görseniz hepsi perişan. Hastanede onunla ilgilenen psikolog bana şöyle demişti; bu kızımız direk ölüme atlamış. Çünkü ilaç içerek intihar etmeye kalkışanlar ailelere veya yakınlarına ders verme amaçlı yani direkt ölmeyi, bu hayattan ayrılmayı düşünmüyorlar. Ama yüksek bir yerden kendini atanlar direkt ölüme atlıyorlar ve bunu başaramadıklarında bu olana kadar bunu tekrarlayabilirler. Taki ölünceye kadar.Muhakkak kendilerinin ve ailelerinin çok iyi psikolojik destek almaları lazım.

 

 

Bu arada son zamanlarda dikkatimi çeken bir şey oldu. FAcebook ta yaşları genelde 18 in altında olan gençlerin üye olduğu garip bir grup ismiyle karşılaştım geçenlerde." İntiharı düşünenler" di sanırım grubun adı... Umarım benim gibi tepki gösterenlerin sayısı fazla olmuşturda kapatılmıştır.

 

Facebook ile bir ilgim olmadığı için, bu konuda pek birşey diyemiyeceğim Mouchette... fakat yazını okuduğum da ilk aklıma gelen birşey oldu.

 

Dediğin grubun ismi "Intiharı düşünenler" hangi amac yada şöyle söyleyim, hangi neden ile bu kelimeleri kullanıp ta acmışlar, bilemiyorum tabi ki..

 

Hangi amac ile acıldığını bilmedigimden dolayı.. " tepki gösterilip kapatılması" kapatılması sanırım yeter ki gereken bir yere haber ulaşsın, anlık meseledir " bence"

 

Fakat asıl beni düşündüren şeye geleyim..

 

Ya bir cağıi ise bu, 18 yaşın ın altın da demişsin

 

yazılar başlıklar artık her ne ise, silindikten sonra.. ekranın arkasında olanlar, yani yazmış olanlar halen var ve olup biteni de görecekler..

 

Bu nasıl bir tepki verir acaba diye düşünüyorum

 

Ya cevremiz bizi anlamazken, sanal olsa dahi yazdıklarımız da siliniyor gibisine.. birşeyler düşünürler ise..

 

Önemsenmedikleri, Önemsiz olduklarını... bu duyguyu akılarına getirirler ve benimserler ise..

 

O zaman ne olacak.. dilerim ki anlatabilmişşimdir, demek istediği mi

 

Saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sevgili @birce

 

konu çok yerinde..

bir dönem bu konuya ben de yoğunlaştım..

birikimimi aktarmak isterim..

 

++++

 

yeni bir kuşakla karşı karşıyayız..

bu kuşak sevgisini, nefretini SMS ile,sohbetini MSN ile,

biri ile tanışmasını FACEBOOK ile yaşıyor..

yani ihtiyaçları doğal, ama bu ihtiyaçaların karşılanmasını sanal

olarak yaşayan bir kuşak.

<manita> bulmak için saatlarca PC başında,yine cinselliğini sanal

yoldan tatmin içinde bilgisayarın karşısına geçiyor..

ve reel yani doğal iletişimsilik çemberi kuşatıyor bu genç insanları..

bütün bu sorunlar bir nebze aşılacak eğer sağlıklı bir aile iletişimi olsa..

ama aileler de benzer sorunlarla boğuşuyor..özellikle ailede işsiz üyenin

olması veya çalışmanın ihtiyaçları karşılayamaması çoğu gencin

ihtiyaçlarını karşılamak için gerekli parayı bulamamasına yol açıyor..

dolayısıyla artan stres ve iletişimsizlik ikinci bir katman olarak da

sevgisizlikle örülüyor..

 

++++

 

erkekler, bu iletişimsizlik-sevgisizlik açmazına genellikle şiddet

eğilimi ve suç işleme eğilimi geliştirirken (başka nesnelere zarar verme)

kızlar daha çok inithar girişimi (kendilerine zarar vermeyi) seçiyor..

ayrıca genç erkek nufusta alkol alma gittikçe artan bir oranda..

keza madde bağımlılığı da var alkol oranında olmasada..

dahası genç erkeklerde ilk cinsel deneyimini kendi cinsiyle yaşayanların

oranı hiç de az değil..kızları bilmiyoruz..o kadar kapalı bir kutuki..ama

haberleri iyi incelediğinizide genellikle beraber intihar girişiminde bulunan

kızlarda aşkı ve cinselliği kendi cinsi ile yaşadığı ölüm kayıtlarında bile

gösterilmiyor...

bu konu öyle büyük bir tabu ki ciddiye almalı mı almamalımı gerekli bir

istatistiki veri bile yok ortada..her iki cinsin de bu tür cinsel yönelişleri,

müthiş bir suçluluk duygusunu da beraberinde getiriyor...

 

++++

 

bir başka bu kuşağın zayıflığı duygusal ilişkilerde..

çok sık partner (sevgili ) değişilsede,ruhsal mutluluk bir türlü gelmiyor.

tatminsizlik had safhada..biten ilişkiler çok <acılı> bitiyor..

ayrıca nasıl kırılgan bir ruh yapısıdır ki,babam beni azarladı diye günlerce

bunun etkisinden çıkamayan kızlar görüyoruz..erekeklerde de tersi bir

sağlıksızlık var:

ne dersen de kendi bildiği ve istediğini yapan asi bir genç erkek var karşımızda..

@mouchette nin aktardığı facebook daki olay için kaygılanmayın derim çünki

bu grupların kurulması onlara cesaret veriyor..kitle psikolojisi gereği..bende

kapatılmasının doğru olduğu görüşündeyim..benzer sapkın tarikatlar toplu

intiharlarını bir araya gelince yapabilmişlerdi amerikada..

görüşler olgunlaşsın,devam ederiz..

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu konuyu güncelleyelim..

 

daha çok bölgesel kökenli <töre cinayetleri>

türk ceza yasasında yapılan değişikle indirimler kaldırıldığından,

artık cinayetler intihara zorlamaya dönüştüğü yolunda bir çok gelişme var..

ve intihar edenlerin veya ettirilenlerin yaşları yine 15-25 yaş arası kızlar..

buna ilşkin iki alıntı veriyorum:

 

++++

tümgazateler.com 24.06.2007

 

 

Töreye intihar maskesi

 

Şanlıurfa Siverek, kadın intiharlarıyla gündeme gelen Batman`ı solladı. Avukat Şeyhmus İnal `Cezalar ağırlaştığı için töre cinayetlerine intihar süsü veriliyor` diyor kayıtlara göre Siverek`te son beş ayda 30 intihar teşebbüsü var, bunlardan 17`si yaşamını yitirdi. Ölenlerden 12`si kadındı. Üstelik yaş ortalamaları 15-25 arasındaydı. Bu trajedinin altında yatan nedenleri açıklayan Şanlıurfa Barosu Siverek İlçe Temsilcisi Avukat Şeyhmus İnal`Töre cinayetine artık çok ağır cezalar veriliyor. Bu yüzden cinayetler de intihar gibi gösteriliyor. Kadınlar intihara zorlanıyor, vücutlarına elektrik veriliyor hatta tarım ilacı içmeleri için baskı yapılıyor` diyor.

 

`ONURUNU KORUMAK İÇİN...`

 

TÜRKİYE`DE eğitim seviyesinin en düşük olduğu yerlerin başında Siverek`in geldiğini vurgulayan İnal aşiretlerin katılığına dikkat çekiyor. İnal kadınların intiharına eğitim, ekonomik sıkıntılar, feodal ilişkiler ve dini etkenlerin neden olduğunu ve intiharın toplumsal sisteme, eşe ve aileye karşı da bir tepki olduğunu söylüyor. Şeyhmus İnal`a göre kadının kafasına `İntihar edince ailenin onurunu koruyorsun` fikri yerleştiriliyor. ÖZLEM YILMAZ

 

 

ŞANLIURFA`DA 16 nisanda cesedi bulunan ve intihar ettiği öne sürülen Şükran Karakeçili`nin aile meclisi kararıyla öldürüldüğü ortaya çıktı. Siverek`te annesinin ölümünün ardından bunalıma girdiği öne sürülen Altun Yeşilyaprak ise önceki gün kendisini astı. Hilvan`da dün 37 yaşındaki Ayten A. tuzruhu içti. Birecik`te ise 26 yaşındaki Emine B. ilaç içerek intihara teşebbüs etti. ŞEYHMUS ÇAKAN

 

++++

 

ikinci alıntı 15.05.2006 sabah gazetesi

 

Times, Batmanlı Bahar`ın intiharına `töre cinayeti` dedi

İngiliz Times gazetesi, Türkiye`deki töre cinayetlerini biraz `farklı` yazdı: Batman`da babasıyla tartışıp intihar eden `Bahar,` babası tarafından intihara zorlanan `Berivan` oldu

 

İngiliz Times gazetesinin internet sitesinde, Batman`daki töre cinayetleri hakkında bir izlenim yazısı yayımlandı. Christine Toomey`nin kaleme aldığı `Batının canavarla buluştuğu yer` başlıklı yazıda, ocak ayında başına bir kurşun sıkarak intihar eden 14 yaşındaki Bahar Söğüt`ün hikayesi de yer aldı. Ancak Toomey`in, Batmanlı bir yerel muhabir sayesinde ziyaret ettiği Bahar Söğüt`ün evinden, farklı bir öyküyle İngiltere`ye döndüğü anlaşıldı.

 

BAHAR BABASINA İÇERLEDİ Türkiye`yi `Aileleri tarafından bir odaya kilitlenen genç kızlar

 

ve kadınların, böcek ilacı, zehir veya silahla kendilerini öldürmeleri bekleniyor` diyerek tasvir eden Toomey`in öncelikle intihar eden kızın ismini yanlış yazdığı anlaşıldı. Times gazetesinde Bahar`ın ismi, `Berivan` olarak yer aldı. Üstelik Bahar, gazetede yazıldığı gibi intihara zorlanmadı; babasıyla tartıştığı için kendini öldürdü. 14 yaşındaki genç kızın intihar etmesine neden olan olaylar, şöyle cereyan etti: Batman`ın merkez Karayün köyünde yaşayan 14 yaşındaki Bahar`dan babası, toprak damlı evlerinin yağmur nedeniyle su akıtması üzerine, dama naylon serip akıntıyı önlemesini istedi. Ancak genç kız bunu yapmadığı için, babasıyla arasında tartışma çıktı. Babasının kendisine kızmasına içerleyen Bahar, evde kimsenin olmadığı sırada tabanca ile intihar etti.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aslına bakılır ise sayın AED, nedenlerini yazar iken çoğunluk ilerlemiş olan technolgie den kaynaklandığını görebiliyoruz çok net bir bicim de.

 

( bunu ilk yazınıza karşılık olarak yazmaya calışıyorum )

 

Bunu bu zaman dan sonra ise durdurmak imkansız artık bununda bilincindeyiz

 

Tek yapılabilinecek şey ise, bilgilendirmek oluyor.. bunu da az çok güncel konular dizinin altın da, bir başlıkta tartışdık ve halen zaman zaman da tartışılmak ta…

 

Fakat tüm bunların en başında olan, en önceden gelen ve aşırı derece de bu technologie ye yönlenilen gençlerimiz in sorunu yine diyorum ki :

 

Ilgisizlik, önemsenmemek düşüncesinin var oluşu.

 

Pek derinlere girmek istemiyorum şuan burada çünkü dediğim gibi

 

Tartışılmakta dır

 

http://www.turkish-m...__fromsearch__1

 

Küçük bir misal vereyim: Büyükler rahat edebilsinler diye, daha ufak yaş da elerine tuturulan television komandası olsun yada herhangi bir oyun

 

bilgisayarda oynaya bileceği…ki o vakitler bile, gerçekten ne kadar kontrol altındalar ki… az daha yetişkin oldukları vakitler 14 -18 yaş arasında

 

ne kadar kontrol edebiliniyor, neler ile uğraşdıkları, neler ile vakit geçirdikleri.

 

Her iki tarafta farkında olmadan sessizliğe bürüyor ve bir zaman sonra ise bu normal karşılanıyor.

 

 

Lakin tüm çocukların iç dünyası aynı değil dir, kimisi daha çok ilgi ister, kimisi hayatından memnun….

 

artık burası ne kadar memnun edici bir yaşamdır orası da tabi ki tartışılır ( başka bir yaşam tarzı tanımıyorlar bilmiyorlar ondan olabilir mi acaba )..

 

ve bi bakıyorlar ki sorunlar her ne ise sanal a aktarılıyor yazılıyor, bildiriliyor, cevap aranıyor, konu her ne ise…

 

oysa bir ayle neden vardır diye burada da düşünmeden geçemiyorum.

 

Içki sorununu dile getirmişsiniz..daha genç yaşda bu gibi şeylere yönlenen gençlerimiz.. aşırı derece de olan bağımlılıkları sonradan nereden gelebilir ki…

 

hele intihar etme düşüncesine kadar varan

 

Bugün yine bir intihar haberi gazetelerimiz de yer alan tek fark, fark edilmiş olması..

 

 

Saygılar

 

 

 

Liseli kız okulda intihar etmek istedi

 

 

MERSİN Anadolu Lisesi son sınıf öğrencisi 18 yaşındaki E.T., bir kutu ilaç içerek yaşamına son vermek istedi.

 

Olay, sabah Mersin Anadolu Lisesi'nde meydana geldi. Birinci dersten çıkan öğrenciler, tuvalete gittiklerinde E.T.'yi yerde yatarken buldu.

 

Olay yerine çağrılan ambulansla Mersin Devlet Hastanesi'ne götürülen E.T.'nin ilaç içerek yaşamına son vermek istediği belirlendi.

 

Midesi yıkanan ve hayati tehlikesi bulunmayan genç kız,

 

"Kimse beni istemiyor. Ölmek istiyorum" diyerek ağladı.

 

E.T.'nin annesi Döndü ile babası Kemal T.'nin bir süre önce ayrıldığı, 3 kardeşinin babasıyla, kendisinin de annesiyle birlikte kaldığı belirtildi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

üretim ilişkilerindeki kapitalist yabancılaşma 2 nolu mesaj

insanlar arsındaki yabancılaşmayı doğruyor..

insanlar arasındaki yabancılaşmanın en belirgin ortaya çıkış biçimleri

sevgisizlik,bencillik,kıskançlık,ilgisizlik şeklinde..bunlara amansız

rekabetten doğan paylaşmamayı da ekleyebiliriz...

şimdi gelinen aşamada toplum ailesini kaybetmiştir..

artık aile sevgi ilkesine göre değil kendinin koruyarak yaşayabilme

ilkesine göre varlığını sürdürmeye çalışmaktadır..

bunlara bir de günlük yaşamı kuşatmış olan dijital teknolojiyi eklediğimizde

iletişimsiz bir toplum ve gençliği, sorun olarak karşımızda görmekteyiz...

bence mutlaka bunun tespiti için konuştuğumuz intiharları işaret etmek

de gerekmez..var olan aile değerlerinin nasıl birer birer yok olduğunu gözlemleyin,

vahşi kapitalizmin çekirdek aileyi çatlatmaya başladığını göreceksiniz..

üstelik yok olan sadece aile değerleri değildir..önce ulusal değerler erezyonu,

sonra kültürel miras,sonrada en basitinden geleneklerimiz ve hatta

o çok öğündüğümüz ahlakımız birer birer sele kapılmaktadır.

bunun böyle olduğunu da görebilenler, üçbeş lisans eğitimi almış

akademisyenler,bilimsel düşünen sosyologlar,ve sizin benim gibi

<fikri hür,vicdanı hür> orta yaş kuşağı insanlar..

 

++++

 

sebebi ne olursa olsun 14 yaşındaki bir kız çocuğu <sevgilim beni terketti>

gerekçesiyle intihar etmez..yani görünürdeki sebeptir bu..

asıl neden sevgisizlik ve iletişimsizliktir..ve ne acıdır ki bu noktada

doğudaki feodal yapı orada bize başka bir süreci yaşatmaktadır :

töre cinayetleri yada yeni adıyla intihara zorlamalar..

<güldünya>lar kaybedildi ve kaybediliyor..görüşümce bu intiharlar cinayetin

ta kendisidir..eğer bir kız çocuğunu daha 17 sinde para karşılığı 50 yaşında

yeni gördüğü birine onu bir meta, bir mal olarak, uygun bir fiatla nikahlamak

cinayet değilse nedir..? doğudaki süreç bu kadar katı ve acımasızdır..

peki bu taraflara gelirsek iletişimsizlik ve sevgisizlik ten başka hangi nedenler

etkili intiharlarda? benim fikrime göre şunlar : bir tüketim toplumu oluşturulmuş..

herşeyi istiyoruz, üstelik ihtiyacımız olmasa bile..örneğin onlarca hiç

kullanmayacağımız özelliğe sahip cep telefonları gibi..eğer normal dairemiz varsa

villa istiyoruz yok eğer gecekondudaysak apartman dairesi..

lüks otomuz varsa cipler hayalimizi süslerken,artık yurtdışı tatillere özeniyoruz..

işin en canalıcı noktası da bu istekler gerçekleştirilse bile yeni ihtiyaçlar

hemen pompalanmaktadır..çılgınca tüket..kural budur..

 

++++

 

elbette çözüm için kapitalizmin tarih sahnesinden silinmesini bekleyemeyiz..

kendi ailemizde çevremizde arkadaş ortamımızda <sevgi>yi yeniden

üretebilmeliyiz..ve buna özellikle de çocuklarımız için çaba göstermeliyiz...

aile değerlerimizin korunmasına da bu çaba etkili olacaktır..

yine söylemeye gerek yokki <tüketim hayvanı> olmamalıyız..

gelişmelere göre yazmaya devam edeceğim..

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.