Φ TatlıCoouk Gönderi tarihi: 7 Mart , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 7 Mart , 2008 Ben kendimi kimseye tanıtmadım ki,abi arkadaş kardeş olduk, gösterilen her yüzün bir benzeri olmaz karşınızda....,, Bu eteğin 36 bedeni yokmuş arkadaş.......,,, Şu bizim erkek milleti varya yüzünü görmese de sadece isminden dişi olduğunu farkettiği her bireyle tanışmak yazışmak ister... Onun içindir ki,her abi dediğinizde hissetme ruhiyatı şok olma durumuyla sonuçlanabilir....,, Yani buna Yunanca kül tablası demekte denir.......,,, Ben diyorum ki,daha akıllı ve dikkatli olun..............!!! Zamana, mekana ve özneye bağlı olarak değişiklik gösterebilirim.... Bulunduğunuz veya gittiğiniz yerde sandalyenin düşmesi ve sizinde onun üstüne düşmeniz gerçek kesit olur....,, Yapılan işin içinde bu hale gelirken bir miktar acı çekmek de var tabi....,, Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 7 Mart , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 7 Mart , 2008 Ben kendimi kimseye tanıtmadım ki,abi arkadaş kardeş olduk,gösterilen her yüzün bir benzeri olmaz karşınızda....,, Bu eteğin 36 bedeni yokmuş arkadaş.......,,, Şu bizim erkek milleti varya yüzünü görmese de sadece isminden dişi olduğunu farkettiği her bireyle tanışmak yazışmak ister... Onun içindir ki,her abi dediğinizde hissetme ruhiyatı şok olma durumuyla sonuçlanabilir....,, Yani buna Yunanca kül tablası demekte denir.......,,, Ben diyorum ki,daha akıllı ve dikkatli olun..............!!! Zamana, mekana ve özneye bağlı olarak değişiklik gösterebilirim.... Bulunduğunuz veya gittiğiniz yerde sandalyenin düşmesi ve sizinde onun üstüne düşmeniz gerçek kesit olur....,, Yapılan işin içinde bu hale gelirken bir miktar acı çekmek de var tabi....,, kafana göre takıl... şu kendini farklılAştırma çabanda Milan Kundera nın "gülünesi aşklar" kitabını anımsattı birden..erkek milletine ettiğin atıfada dokunmadan geçemicem..("birileri hakkında ne yargıya yada düşünceye kapılıyorsan , aslında o potansiyel sendede vardır.." IMANUEL KANT).. Saygılar pek zatı değer muhterem Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 8 Mart , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 8 Mart , 2008 ortalığa ***** orkide, dikeni kendine kaçmış kaktüs.. hayır..bizim onu ciddiye aldığımız kadar hayat bizi ciddiye almıyor..az önce evimin kapısını açamadım..ter bastı beni kapıda..hangi çilingirciyi aradıysam "malesef beyefendi şu an sizin bulunduğunuz muhitten çok uzakta başka açılmayan kapılarla uğraşıyoruz" bu gün gelemeyiz..napcam kapıda kaldım.."malesef" peki.. hani bazen dünya içinde zannedersin..halt edersin..hani tüm geçmiş sevgililerini arıyasın gelir..bilhassa üzdüklerini..elin telefona gider konuşamazsın..halt edersin..yarınını düşünür gülümsemek istersin..bu günün aklına gelir..halt edersin..sonralarında sonrasızca cenk edersin..bir anlık bile olsa sulh için neler neler vermezsin..verirsin ama yine halt edersin.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 18 Mart , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 18 Mart , 2008 PENCEREDEKİ MAYMUN.. bir maymun için en acı gelişme , muzsuzluk ülkesine prens gitmesidir herhal..rüzgar kulakları uğultacak kadar amansızdı..bardaktan boşanan yağmur..etrafta akışan su selcikleri ve pencerede düşünceli..acıları kafiyeli..mızrap bir şarkıda dili..alnında eli..maymun. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 19 Mart , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 19 Mart , 2008 sanki bacaksız bir kadınla sevişiyordum.. senle ben arasındaki şu paranoya.. çık içimden.. zihnimden.. ardından umarsız bir gülüşme ıslaklıklar arası bir yanı uçurum.. gecede bulaşmışken tenlerimize gelecekte hangimiz kalacak acep bir diğerinin üzerinde kara bir leke.. --fgr Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 23 Mart , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 23 Mart , 2008 BAŞLKALDIRIYORUM.. şu an kafam acayhip güzel..hemde acayip.. sanmayınki kafamın güzelliğinden yazıyorum..ben kendimi hep paralıyorum..bilmezmisiniz..bu gün yine şirketin olmaz bi işinşi bitirdim..kazanç iyi..kafam iyi..sizde iyimisiniz..mahallemin yaramaz çocukları. aştığım dağ, sonu hüsran çölsede, zaman eyler beni..ki ben zamana düşman..hal e düşman..bir salak olmayı çok isterfdim.. --geceye uçurum gibi bakar gözlerimö..sesimdeki tınıda tanrısal bi titreşme..bir salon orkesrtasının eli çubuksuz şefi gibiyim..daalmış dört bi yana enstrümanlarıyla..biriniz çaksında kibritle yaksın beni.. koyuluğunda maviliklerin..uçsuzca gitmek isterfdim..dümeni olmayan bi gemide sonsuzluğa açılmak..suların serinliğini yüzümde hissetmek..kaybolmak..meçhule yaranmak.. evet başkaldırıyorum..sevmedim yaşamın bendeki duruşunu..şimdi müslüm dinlemekteyim..kimileriniz ıyy diyodur..entelliğin alemi yopk..ben bi kenar mahallede doğdum..eski kargir bir evde..rezilliği ilk o zamanlar sevmiştim..ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi hesabı ..şimdi niyee güldüm bende bilmiyorum..sanki ensemizde elinde süpürgesiyle vurmayua hazırlanan bir pasaklı kontes varmış gibi.. geçen hafta tatlı güzel kızımız bana sormuştu "figgaro en son ne zaman ağladın"..hatırlamıyorumdedim..ağlamaktan kasıt gözyaşı dökmekse evet hatırlamıyorum..ama için ağlıyorsax kan..anlatmayım dedim..anlatmayım.. ten uyuşmasını bilirmisiniz..ne gülünesi..eskiden aşık olduğum hiç bir kadını sevemiyordum..şimdide sevdiğim kadına aşık olamıyorum..evetv..evet elinde kibriti olan yaksın beni..elimi kıpratırsxam namerfdim..rakım niye bittiki benim..üstelikte hala mezem varken..yoksa mezeden hiç mi yebmedim..ne biliiimm..araba kullanılırmı bu kafayhla..eve gitmeliyim ama..hımm acaba mutfakta kave kalmış mı..sahi ayıktırırmı.. heyyy..! gülme kıs kıs..figgaro her ortamda kendini taşır..yoksa şimdiye kadar bi taşıyan mı varfdı.. evet başkaldırıyorum..varolmuşluğuna güller dağıtıp..bendekji yokluğuna aşık olacağım..söz olacağım..istersen senin içinde ağlayacağıjm..istediğin görmekse gözyaşlarımı..gitmee sevdalanmak doruklara..güneşe ulaşmak hani..ufalanmak bin parçaya.. her parçanda haykırmak.. "seviyorum seni.." --- not: ufaktan ayıkır gibiyim dostlar.. ben kaçiim.. kaçiim derfken..bir zamanlar bana bir dost şöle demişti..kaçak yaşıyosun figgaro..yazıların gibi..ama hiç saklnamam ki.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 28 Mart , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 28 Mart , 2008 --şimdi adamın biri damdan düşmüş..tüm ahalide başına toplanmış..eyvahh noldu sana ..vah vah triplerine girip..adamı sağından solundan çekiştirmeye başlamışlar..biri ayağını düzeltmeye çalışır..adam avazı geldiğince bağırır falann..adam can havliyle milleti susturup.."duruuun..! çabuk bana damdan düşmüş birini getirin.." demiş..damdan düşenin halinden damdan düşen anlar hesabı..şu ahali ne gülünesi... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 1 Nisan , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 1 Nisan , 2008 KRONİK YILGIN... Bazen pervasız koşmak istersin hani..gülümseyerek hızlı adımlarla..gidiyorsundur..önemli değildir nereye gittiğin..bi yerlere gelirsin..güzel bi restoranttır hani..masalar birleşmiş..aralarından seni tanıyan bi kaçı heyy figgaroo sende katılmak istemezmisin bizlere der hani..hayy hayy.. güzel bi restorantta masanda bi film yıldızı..gülümsersin..onda tanınmışlığın verdiği mütevazilik sende kaçındığın görmemişlik..kaçamak bakışlar..bıçakla çatalı hangi elinle tutacağını hesaplarsın ..aslında umrunda da değildir..ellerini yemeğe daldırasın gelir..ekmeğin bi parçasıyla sulu yemeğe banarsın..aynen yaptım.. sonrasında konuşmalar..masadaki bayanları arkadaşımın kuzenleri falan sanıyordum ..hani televizyonda falan görüştüm de meğersem karşımdaki bayan recep ivedik filminin başrol oyuncusuymuş..Fatoş hanım.. ayy ne güldüm..bende sizi bi yerlerden tanıyordum ama dillendiremiyordum..bakmayın kusuruma falann..sonrasında kopuştuk..yaptığım işi duyunca ayy bize göre güzel bi daireniz varmı, sizin inşaatları yarın bi gezsek falan..hay hay fatoş hanım ne demek..hepsi sizin olsun.. haydin dediler gidiyoruz.. nereye..sinebonus muymuş neymiş..orada imza atma muhabbeti varmış..olur dedim gidelim..sinebonusa geldik..biraz halliceydik..fatoşla sohpetler ediyorduk..işte sinema nerden esti falan..öncesinde ne yapıyordun halleri..nejat uygur tiyatrosundaydım ..dedi..hıım dedim..biz hergün tiyatrodayız..nasıl yanii..sen bana bir gün takıl gör dedim tiyatroyu..heuheuu alemsin haa figgaro demez mi..oysaki ben ciddiydim.. neyse efendim..bir iki fotoda ben çekildim kendisiyhle bizzat..sonrasında memleketim insanına imza vermeler..fatoşcum hayli meşgul imza ve halkım ilgisinden..sonrasında bi afacan bana gelerek demez mi..recep abii sende bana bi imza vermezmisin..allam fatoş tu arkadaşlardı..etraftı kopuştu gülmekten.. tamam dedim..veririm sana..imzaa Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 10 Nisan , 2008 --AYNADAKİ YANSIMALAR.... demiştim öncesinde de..insanların dünyasında her şey zamanla düzenden düzensizliğe doğru gider..yunanistanın yarısı yanmış..sularda azalmaktaymış..amerikada kasırgaların yıllık artışı 8-10 civarındaymış..dünyanın bi çokyerinde seller can alıyomuş..yine bikaç hayvan nesli tükenmiş..o olmuş..bu olmuş..varmı aranızda karma felsefesine inanan..ne enerji yayarsan onu alırmışsın..doğayada ne veriyorsan onu alıyorsun.. ----------- ***(alıntı) J.J. Rousseau(toplumbilimci-filozof vs.) insan yaşamını doğal yaşam biçimiyle başlatır. Bu yaşam biçimi ilk yaşam şekli olmasının yanı sıra, ideal ve istenilen bir süreci de kapsar. Fakat, doğal yaşam biçimi toplumsal kaygılar ve modern süreçle birlikte yerini toplumsal sözleşmeye bırakmıştır. Toplumsal sözleşmeyle birlikte, insanın ve devletin konumu yeniden yapılanmaya girmiştir. --- Doğal yaşam (vahşi yaşam), insanın tutkuları ve istekleri fiziki ihtiyaçlarının ötesine geçmez, basit ihtiyaçlarını karşılar, gelecek kaygısını kendine dert edinmez, kendi başına yaşamını sürdürebilen, iyilik ve kötülük gibi sorunları olmayan, manevi anlamda belirleyici duygu olarak merhamet ve şefkat duygusuna göre hareket eder.1 ----- Bilginin çoğu zaman insanları erdemli kılmak için kullanılmadığı söylenebilir. İnsanın varlığının niyeti, maksadı veya yönelimi, özellikle de saflığı ve içtenliği içinde, onun davranışına bakmak doğru olur. Bu bağlamda, bir eylemin iyi bir eylem olma koşulunun failin gerçek maksadını, özellikle de iyi olma yönelimini açığa vurmalıdır. Bilgi insanlara eylemlerine, gerçek amaçlarını gizleyecek veya mevcut yönelimlerini saklayacak tarzda nasıl şekil vereceklerini öğretmiştir. Dolayısıyla, bilgi hakikati gözler önüne sermek yerine, onu gizlemeye yarar. İşte bundan dolayı, doğal insanın hakikaten iyi olduğu halde, uygar insanın hilekar olduğu iddia edilebilir.4 Bilimlerin ve sanatların ilerlemesi insanlığın gelişimine istenilen-arzu edilen bir katkı sağlamamıştır. Tam tersine gelişme, bilgisel birikim, modernleşme, toplumsallaşma beraberinde daha büyük sorunları getirmiştir.5 Rousseau?ya göre, insanın siyasal ve toplumsal açıdan geçmişiyle yaşadığı ilk önemli sorun özel mülkiyetin meydana getirdiği ahlaki çöküntüdür. Ona göre, özel mülkiyete sahip olmayı istemek ve bunun başkaları tarafından bir hak olarak görülmesini arzu etmek kamusal prestijin eşit olmayan dağılımından kaynaklanır.6--- Doğal yaşama döneminde hiçbir şekilde görülmeyen eşitsizliğin, ortaya çıkışı insan aklının ve becerisinin gelişmesine dayanır. İnsanlar arasındaki eşitsizlik, bir delinin akıllıları yönetmesi, bir çocuğun bir yaşlıya hükmetmesi, çoğunluğun açlık ve sefalet içinde bulunmasına rağmen, azınlığın bolluk içinde yaşaması gibi uygulamalar şeklinde görüldüğünden istenmeyen bir durumun yaşanması demektir. --- Rousseau, özgün düşüncesini oluştururken, ?doğal yaşama? varsayımından yola çıkmıştır. Doğal yaşama döneminde, o zamanın insanı bütün gereksinmelerini kendi başına karşılayabilme gücüne sahip olduğundan dolayı diğer insanlara muhtaç değildi. Doğal insan herhangi bir kişiye veya nesneye bağlı olmadığı gibi, düşünme ve akıl yürütme sürecinin yerine duygularıyla hareket ederek aradığı mutluluğu bulmuştu. Bu yönüyle doğa herkese yettiğinden özel mülkiyet kaygısı söz konusu değil, insanlar arasında gelişmiş ilişkiler olmadığından eşitsizlik ve adaletsizlik problemlerini yaşamalarına da gerek duyulmamıştır. Fakat, yeni yaşam kaygısıyla birlikte köklü değişmeler birbirini takip etmiştir. İnsanlık kültürünün gerçek doğasından soyutlandığını, duygunun raftan kaldırılarak bütün değerlerin akla göre şekillenmesiyle birlikte insanın mutsuzluğa itildiğini görebiliriz. Modern yaşam, teknolojik ilerleme, bilimsel çalışmalar, yeni kentler, kültürel etkinlikler insan yaşamına darbe vurmuş, eşitsizlik ve adaletsizlik için bir zemin hazırlamıştır. J.J. Rousseau özgürlük sorununu başlı başına ela almış, özgürlüğü insan olma ile özdeş tutmuştur . Ona göre, insan ve insanlığın yapacağı ilk iş , eşitlik, özgürlük, ortak hareketi teşvik eden toplumsal bir sözleşmeye ihtiyaç vardır. Bu sözleşmeyle birlikte, herkes herkesle birleşecek, yasaya itaat eden her insan, aslında kendine itaat etmiş olacak ve böylece eski doğal durumundaki gibi özgür ve eşit olacaktır. Toplumsal sözleşmeyle doğal özgürlüğün ortadan kaldırıldığı düşünebilir , ama , onun yerini geneli kuşatan bir özgürlük almaya başlamıştır denilebilir.***(alıntı) --- kısacası bu konu çok uzun ve ilgi çekici..J.J. Rousseau adlı toplumbilici-filozof(kendisine filozof denilmesini istemezmiş), tesadüfen gözüme bir kaç yazısı denk geldi..ve araştırınca çok şey buldum..aslında ilk yerleşik hayata geçilmesiyle (ilk özel mülkiyet-bir uyanığın kalkıp herkezin olan biryeri çevreleyip burası benim demesi ve haklı çıkarması için kendini diğer insanlarla yaptığı saçma sapan antlaşmaları-sözleşmeleri..ki kandırmaca..sonrasında gelen modernleşme ve endüstrileşme adı altında gelen uygar kölelik..ve geri dönülmesi artık çok geç olan mutsuzluk..eşitsizlik..ve insanın kendi doğasından uzaklaşması-uzaklaştırılması..) --fransız devrimi ve amerikanın kurulmasında temelde J.J. Rousseau nun fikir ve düşünceleri yer almaktadır..ama özgürlük kısmen uygulanabilmiştir..uygarlık gerilik demiştir..insanın gerçek anlamda doğaya sırtını döndüğü an..kendine sırtını döndüğü andır.. --ve yıllar yılı beşeri faaliyetler günümüz insanının bir "ayna" olma halini ortaya koyuyorsa..yansımalarıysa ortada... alıntı(figgaro: 08-29-2007) not: J.J. Rousseau her ne kadar birşeyleri anlatmaya çalışmışsada..artık bencede biçok şey için başa dönüş çok zor..tüm şimdiki değerleri alt üst edip yeniden bir medeniyet kurulması gerek gibi bişee..yersee.. bence yemez.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 18 Nisan , 2008 aksiliğim üstümde seninle kelimeler hep farazee...işte terminolojinin en denk düşmüşü..bedava ekmek kalabalıklarınada sesleniyorum..uzak durun..kafam karpuz gibi ikiye yarık..suyu aradan akık.. likit gibi damdam sarkan huysuz...hayatı git tazılara sor..yetişebilirsen eğer..ne suç üstü yakalanmış şehzadeliğin (çucuk abisii..çucuuk)..ne de sen eyy hatun..değilsisin tek kişilik harem..hadi kitlen sandığına..anahtarını yut.. --efendim..gün çıldırık geçmiştir..bu durum yarının güldürücülüğü olacaktır..eminim..eminimde..şimdi susun ağlayalım.. *** nelere karşı konulmaz..deyipte mevzuya girecem ama..demeyelim..deymez.. ayy ne havadan sudandır.. getir kolamı aysel..sankim kaçırdığı kendi gazıdır..gıcık.. --fgr ---(ayselin anısına.. ) Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 22 Nisan , 2008 az önce.. çıktı köşeden birden karşıma..farlarım patlamıştı gözünde..ne ürkütücü..korkunç olan da kendisiydi..korkanda.. ..bakışı nasıl da anlamsıydı..belliki aklına gelen ..ölüm haliydi.. ..en korkulan..ölüm hali..bilirrmisiniz ki..bilim adamları..insan nefes verdikten sonra..tekrardan neden nefes aldığını araştırmışlar.. ve bulmuşlar..bilinç altındaki ölme korkusuymuş..evet..ölme korkusunun aldırdığı imiş nefes..hayy Allahım.. ..bunlar aklıma hep ..az önce karşıma birden çıkan..o vatandaş yüzünden geldi..neysem efendim...gelelim mevzuya..uzatmadan.. kral penguenler... kral penguenler yaşar iken soğukçanak kutuplarında..akıllı durmaz imiş dişiler..ve çakıl taşı hastalığı var imiş bu dişilerin..sevgili ile geldiğinde zaman ve üreme borazanları çalınca içlice..bizim erkek kral penguenleri doğacak yavrularının yüzü hürmetine..başlarlarmış çakıl taşı aramaya..hemde kutuplarda..hay acınasıcalar.. ..kimi erkek penguenler denizin dibinden çıkarırmış..derince aldıktan sonra nefesini..1-2-3 deyip dalarmış dibine dibine deryanın..bulamazsa çakılı..dişi, bakmazmış yüzüne bile..kim getirir en iyi çakılı..erkeğimdir o benim erkeğim naraları..hayy Yarabbim..ne diyim..hatta bu dişi kral penguenler bir çok erkeğin çakılını alıp çiftleşmeden de kaçarlarmış..erkekçik bakakalırmış ardından..dişi ise..o benim..benim..çakıl taşı benim. .beniim..beniim..!! cıyaklamalarıyla kaldırırmış kutupları ayağa..hay sevilesiceler.. ..birde çakılını aldığı erkeğin dişisi olup..hatta çıkan yumurtanın bile üstüne oturmuşken..arada bir yemlenmeye gidiyorum yutturmacaları ile..gidip diğer erkek penguenlerin alarak o güzelim çakılını..yaparakta yapacağını..sonra tekrardan gelip..yumurtasının başına..yeniden aldığı o çakılınıda koyaraktan ..kolleksiyonunu oluşturduğu çakıllarının arasına..mutlu mutlu otururmuş..Allahallah..penguenciklerinde yediği nanelere bak..kimin aklına gelir..getir çakılı..al aklımı... ...işte yaşamsal bir dayanak..olsada saçma..olsalarda hayvanat..öyle..işinize gelirse... (2006) fgr Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 9 Mayıs , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 9 Mayıs , 2008 Eyy..! Hayat.. çirkef bakışlarını kaçır benden.. senin zaferin değilim.. - eyy hayat..meydan okuyorum sana.. güldür kargalara beni.. akbabalarının gagalarından sarksın etim.. eyy hayat..değilim sana gebe.. umrumda da değilsin.. değilsin.. tüm yanılsamalarından öteye.. sakladığın hakikat bilmecelerinle.. zihnimin zincirlerini çözdüm.. şimdide ben gülmekteyim.. deliliğine karşı delice.. fgr--(2007) Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 23 Mayıs , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 23 Mayıs , 2008 AŞMIŞLIĞIN DELİRTİLERİ...ve öteki.. sancısı , bağırsaklarındaki birikmiş gazın etmesi idiydi..tazziki mesane..heheyt.heyt.. kazansaydı Hitler değilmiydi kahraman..sonuçlar değilmiydi..yanlışla doğruları belirleyen.. zeminindeki kaypaklığı değilmiydi en gönlü derinliğinde insanlığın..kim gidene kadar ki ; kafa giotine..korumuştu saffını..onlardır işte ..onlardır..yüce gönüllüler. en mükemmel olanın en aldatıcı olmuşluğu değilmiydi..o kutsal ayartıcı..dokunulası dişi..neydi içre sızılayan..neydi geçtikçe üstünden sızını alıp götüren..sevmişliği mi gülün dikeni..yoksa katlanmışlığı mı dikenin güle..ne..ne dedin..!! sıradanlığı aşkın, en tutkuncanası bile..ve kurulmalı bu mezar üstüne..aşklarüstülüğün o görkemli katedrali..dolup taşmalımıdır..akmalımıdır..boy..boy..susmalı mı yoksa..Sofokles mi okumalı..yazıklar olsun Oidipus..iftira mı atmalı Hera ya....Zeus a yeni bir (güzel oğlan) mı sunmak..neydi acıtan beyni..ne..? sormuşlar Heraklitos a..insanın kaderi nedir..? demişki..:karakteridir..dir..midir..dili geçmiş memişler midir.. yap yapma..otur kalk..tu kaka..geller-gitler..ahh cebimdeki cevizler..içini cevizin kim yer..kim yemez bana ne..yok ki benim cevizim... ben palamut mevsimini beklerim.. ..olsun beklerim.. --fgr.. 10-05-2006, 22:43 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 28 Mayıs , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 28 Mayıs , 2008 BAŞLKALDIRIYORUM.. şu an kafam acayhip güzel..hemde acayip.. sanmayınki kafamın güzelliğinden yazıyorum..ben kendimi hep paralıyorum..bilmezmisiniz..bu gün yine şirketin olmaz bi işinşi bitirdim..kazanç iyi..kafam iyi..sizde iyimisiniz..mahallemin yaramaz çocukları. aştığım dağ, sonu hüsran çölsede, zaman eyler beni..ki ben zamana düşman..hal e düşman..bir salak olmayı çok isterfdim.. --geceye uçurum gibi bakar gözlerimö..sesimdeki tınıda tanrısal bi titreşme..bir salon orkesrtasının eli çubuksuz şefi gibiyim..daalmış dört bi yana enstrümanlarıyla..biriniz çaksında kibritle yaksın beni.. koyuluğunda maviliklerin..uçsuzca gitmek isterfdim..dümeni olmayan bi gemide sonsuzluğa açılmak..suların serinliğini yüzümde hissetmek..kaybolmak..meçhule yaranmak.. evet başkaldırıyorum..sevmedim yaşamın bendeki duruşunu..şimdi müslüm dinlemekteyim..kimileriniz ıyy diyodur..entelliğin alemi yopk..ben bi kenar mahallede doğdum..eski kargir bir evde..rezilliği ilk o zamanlar sevmiştim..ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi hesabı ..şimdi niyee güldüm bende bilmiyorum..sanki ensemizde elinde süpürgesiyle vurmayua hazırlanan bir pasaklı kontes varmış gibi.. geçen hafta tatlı güzel kızımız bana sormuştu "figgaro en son ne zaman ağladın"..hatırlamıyorumdedim..ağlamaktan kasıt gözyaşı dökmekse evet hatırlamıyorum..ama için ağlıyorsax kan..anlatmayım dedim..anlatmayım.. ten uyuşmasını bilirmisiniz..ne gülünesi..eskiden aşık olduğum hiç bir kadını sevemiyordum..şimdide sevdiğim kadına aşık olamıyorum..evetv..evet elinde kibriti olan yaksın beni..elimi kıpratırsxam namerfdim..rakım niye bittiki benim..üstelikte hala mezem varken..yoksa mezeden hiç mi yebmedim..ne biliiimm..araba kullanılırmı bu kafayhla..eve gitmeliyim ama..hımm acaba mutfakta kave kalmış mı..sahi ayıktırırmı.. heyyy..! gülme kıs kıs..figgaro her ortamda kendini taşır..yoksa şimdiye kadar bi taşıyan mı varfdı.. evet başkaldırıyorum..varolmuşluğuna güller dağıtıp..bendekji yokluğuna aşık olacağım..söz olacağım..istersen senin içinde ağlayacağıjm..istediğin görmekse gözyaşlarımı..gitmee sevdalanmak doruklara..güneşe ulaşmak hani..ufalanmak bin parçaya.. her parçanda haykırmak.. "seviyorum seni.." --- not: ufaktan ayıkır gibiyim dostlar.. ben kaçiim.. kaçiim derfken..bir zamanlar bana bir dost şöle demişti..kaçak yaşıyosun figgaro..yazıların gibi..ama hiç saklnamam ki.. Kaçak yaşamak!!bukadar karmaşa içerisinde net ,yalın,içten ifadelerden sonra..... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2008 ***---*** İNSAN VE AFORİZMALARI.... kıyıya geldiğimde havada balık kokusu vardı..gün kararmak üzere..ismi söylenilmiş tekneyi aradım.."mavi istiridye"..gördüm..tekneye doğru yaklaştım..teknenin dalgalarla sallanışına..dansına baktım..güzeldi..tekneye atladım..davetliydim..biri hariç diğerlerini tanımıyordum..merhabalar..yerimi gösterdiler..rakı balık muhabbeti vardı..tekneye göz gezdiriyordum..gülüşler samimiydi..güzel bir masa..közde pişmiş balıklar..salata..ve usta bir saki.. --tahta bir iskemlede oturuyordum..diğerleri gibi..etrafa göz gezdirmeye başladım..yelken direği..pupa..iplerdeki düğümler..kamara..dümen..derken yudumlanan rakılar..denizci abilerin anlattığı yaşamsal kesitler..ve gülüşler..ve o yazı..Hiç bir iyilik cezasız kalmaz..öylece kaldım..gemi dönmeye başladı..ben dönmeye başladım..düşünceler..yaratılışta barınan anlam..dünya gibi..dümen gibi..dönmeye başladı..şeytanlar raks etmeye başladı gecemde..rutubetli tenhalık kumkumaları..ve zehirli bıçak ucu gibi fısıltılar..gittikçe yer etmeye çalışan beynime.. --biri kel..diğeri göbekli..saki ise uzun boylu, atletik..bense apoletleri sökülmüş bir amiral gibi..teknenin tepesinde yanan ışığın altında..o yazı..fısıltılar..ve sorgulanan suskunluğum..gülümsedim..yaşça hepsi benden büyüktü..hatta kimisi babamdan bile büyüktü..ve dedim..hasret çeken denizcilerin tuzlu gözyaşlarımıdır denizi tuzlu kılan..sahi sizin her limanda bir sevgiliniz varmı..orkinos nasıl avlanır..ya attığınız düğümler..her denizci seferinde mi ölmek ister..denizden babanızda çıksa yermisiniz..nedir sizi çeken arşınlarken ummanı..dokunulası bir dişi mi..hangi kutsal ayartıcı..yoksa güzel sesli şarkı söyleyen deniz kızlarımı.. yaklaştıkça sese..dahada uzaklaşılan.. --nedir ki..yanılgıların en tehlikelisi..ve sonunda can alan..sen benim kanımsın deyip..unutmuş olsamda bazen yanımda oluşunu..terketmenle beni..ölümüm..ruhun bedeni defnettiği o görkemli merasim.. ---devam eden gece..bardakta mayışan rakı..espirisiz gülüşlerdeki burukluk..ve her bir yüzde barınan onlarca yaşanmışlık..ve o yazı..ve gözlerim..bakmakta..sihirli bir parmakmıdır onu yazan..kaptanın seyir defterindeki yaşamsal parola mı..hangi pozitif eylemin negatif seleksiyonu..sormadım..ve rakı bitti..gece bitti..kalktım giderim..tokalaşmak için uzanan eller..ve kemiksiz dillerden çıkan "iyi geceler"...teknede yürür iken o yazının yanından geçiyordum..son bi kez baktım ..göz kırptım.. ---figgaro.. (2007) Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2008 "İnsanlar," dedi Küçük Prens, "neyin peşinde olduklarını bilmeden expres trenlere binip oradan oraya telâşla gidip geliyorlar.." Ve ekledi: "Boşuna bir uğraş.." Neredesin figgaro? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2008 "İnsanlar," dedi Küçük Prens, "neyin peşinde olduklarını bilmeden expres trenlere binip oradan oraya telâşla gidip geliyorlar.." Ve ekledi: "Boşuna bir uğraş.." Neredesin figgaro? malum..arada işe güce dalıyoruz.. aklımıza düştükçede forumdayız..bide sıcaklar interlockumuz..sıcaklarr..vela havlee..vela kuvvete dedirtiyor..insanın bir klima altında penguen olası geliyor.. serin serin..yokluğumu soruşun çok hoş..teşekkür ederim.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Yayamaz Kayımca Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2008 Paylaş Gönderi tarihi: 24 Temmuz , 2008 Sıcaklar kaleminizi etkilemes dimi Figgaro yok öyle bir soyun varsa klima altında o sevimli penguenlerden olun gitsin Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2008 girilenmidir..çıkılan mı..sesteki tınıda acizanelik..arkasına bakılanmıdır..bakılmayan mı..uçmuşmudur kuş..herbir çırpınışta kanat vuslat mıdır hal..yoksa kurtuluşmu kuşta..devin, dövün ve gül.. bir gölge değilmisindir dünyada kısa süreliğine görüp sonradan .... evet sonradann.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2008 --- baktı duvara yalnız. sırtında bir ilahi siyah kuşların ıslıkları arasında kayboluşan "yok"luklar tavanarasında kalmış kelimelerin haydi çırp üstünü.. inceden coşarsın yine belli.. kelimeler..kelimeler.. hangisi yalancı değilki.. "kalp" hangisinde "sahi" ki.! "sahi" kalbe kelime ne denli gerekli ki.! fgr.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 20 Eylül , 2008 15-11-2006, 13:18 Linkle: #156 Uzman Üye ** Basim agriyor,uclu koltugun ortasinda oturuyorum.Neresine istersem oturabilirim,bos..bana kalmis.Etrafima goz gezdiriyorum,kimbilir kacinci seferdir,her tarafta yanlis seyler duruyor;orda gomlek,surda kagit,burda telefon..dursun,ne olur ki,benden baska kim gorecek,kim bulamayacak onlari..ustlerine oturmam olur biter. **Su levhanin rumisini sormam icin hocayi aramam lazim,uzun zamandir aramadim,ne diyecegim?Once hal hatir sormali;"kkhhkhocam"..o ne? "ohho ohho!".Temizlendi bogaz,tekrar:"hocam merhaba"... hocam merhaba?!.. bu benim sesim..koca evi doldurup,her duvara,tavana carpti geldi,ne sessizmis ortalik ve benim bir sesim varmis?Nerdeyse taniyamayacaktim.Hocayi aramadan hemen once de sesimi prova etmeliyim,sesim beklemis,taninmaz,tirmalar bir tonda cikip,korkutabilir yoksa.. **Saate bakiyorum..bunlari dusunurken gecmis tam bir dakika.Hic bir sey kipirdamiyor,o kagit orada,telefon da duruyor.Bacagim hareket etmemekten olsa gerek sizliyor,kendimi odadakilerden biri gibi hissetmeye baslamis olabilirim..ben canliyim,uzatayim bacagimi,kolumu,arada cevireyim basimi saga sola. **Hareket ettim,saate baktim yine bir dakika daha gecmis..Daha ne yapayim ki,dusunceler ancak saniyeler aliyor,hayatimi dusuncemde bastan yasasam,hayallerimi dusuncemde gerceklestirsem,hatta baskalarinin hayatini da yasayiversem bile hepi topu uc dakika surecek..Kalan dakikalar,saatler nasil gececek?.. **Gecse,gecene uzuluruz,ah ederiz de,gecmeyen..varsa beklenen bir an eger..iskence.Yoksa da ayri bir iskence iste.. Velhasil; bu benim yalnizligim..sevdigim,ozledigim..ve ama sevmedigim.Insanim iste,neden memnun olurum ki.. ----- yukarıda leylam adlı arkadaşımın çok zaman önceki bir yazsısı tekrardan okudum..güzeldi.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2008 sıcak kasıyor kafa karışık..eller klavyenin tuşlarına basarken kendinden gıcıklanıyor..dışarıda motorlu taşıtların gürültüsü , sevgilinede verilmiş bir sözün var akşama..az öncede yanından gitmiştir şöyle hallicesinden bir yönetici emeklisi..şu an yazarken şu yazıyı tüm geçmişinde bir şerittir geçmektedir kafacağızından.. soru işareti şeklindeki kuşku dolu kafalar, raptiye rap rap zaptiye zap zap heryandalar..bir biri içre geçen yığınlar..yığınlar arasında bir yol..dolmuş hala gitmekte..ineceğim durağın yazısı hafifçe belirmekte.."maymunların dünyası" kaptan bağırır..eveettt kimse kalmasııınn..soon duraakk.. --eyvallah kaptan.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2008 Sevgilim sevgilim kralı karanlık olan bir ülkedir senin saçların alnın çiçeklerin bir havalanışı başın dipdiri bir ormandır senin uyuyan kuşlarla dolu oğul oğul ak arıdır memelerin dalı üstünde gövdenin gövden nisandır benim için koltukaltlarında ilkbaharın gelişi kralların arabasına koşulmuş ak atlardır kalçaların ve has bir ozanın mızrap vuruşlarıdır aralarında her zaman tatlı bir ezgi sevgilim başın kutusudur aklın olan o serin mücevherin başındaki saç yenilgi bilmeyen bir yiğittir omuzlarındaki saçlar zafer davullarıyla yürüyen bir ordu düşlerin ağaçlarıdır bacakların meyvesi unutkanlığın özü kızıllar giyinmiş satraplardır dudakların öpüşü kralları birleştiren bileklerin kutsaldır kanının anahtarlarının bekçileri gümüş vazolardaki çiçeklerdir ayak bileklerinin üstü güzelliğinde flütlerin ikilemi gözlerin aldatışı çanların günlük kokuları arasından sezilen ---- Edward Estlin Cummings Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 4 Ekim , 2008 negatif seleksiyon.. 2. dünya savaşından sonra almanya dan kaçan bir bilimadamı türkiye ye gelir..ve burada enstitüler kurup işletmeler açar..ve sonrasında bakarki adam harap ve bitap düşmüştür..sonrasında da şu sözleri sarfedip türkiye yi terketmiştir..akıllı, çalışkan,dürüst,bilgili insanlar kazanması gerekirken bu ülkede ise tam tersi (negatif seleksiyon) demektedir.. tembel,üç keğatçı,hain,ve karanlık işlerle uğraşanlar kazanmaktadır deyip ülkeden de yatırımlarını çekip gitmiştir.. adil olma hali... bir gün televizyonda bir canlı yayın izlemekteyim..adamın ismini unuttum..psikoloji ve sosyoloji üzerine bir profösördü..açık oturum..yayında halkta var..mevzuysa adalet..konuklar başladı anlatmaya.. bir kadın: kocam beni üç çocukla yalnız bıraktı..perişanım..bittim falan.. bir adam:karım düğün günü altınları ve paraları alıp kaçtı..perişanım.. yine bir kadın:çocuklarımı okuttum adam ettim..şimdi yaşlandım.hiçbiri bana bakmıyor..perişanım.. bir kız:sevgilim evleneceğim vaadiyle beni kandır dı..hamilede bıraktı ..kaçtı gitti..falan..falan..falan.. hatta hepside birden konuşmaya başladı..ortalık curcuna oldu..pröfösör durun dedi..artık kabul edin..hayat adil değil.. ve problem de sizde... etmeseydiniz müsade.. fgr.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ figgaro Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2008 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 16 Kasım , 2008 Prometheus'a mektup.. Sex ve para gerisi teferruat olmuş insanların dünyasında sızlamasın kemikçiklerin aziz Prometheus.. Allaha yaklaştıkça şeytana yaklaşan...yoksa şeytana yaklaştıkça Allaha mı yaklaşan..ayy yürünmez bu ipte cambaz okuluna gitmeden..üzülme Promet..ben mezarına su dökerim..celladın olan kartalında mezarına çişimi ederim.. Kabaran alevlerin, tamda ortasında, sıçraya sıçraya yanmak ne de zor imiş Promet..hani bide tependeyse kölelik, çığlık çığlığa.. --sevgilerle Figgaro.. (25-10-2007) Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.