Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Hippiler Hakkında Çok Şey


gloria

Önerilen İletiler

Bu başlığı nereye açsam bir türlü bilemedim ama sonunda onu en çok bu başlığa layık gördüm, benim açımdan biraz dağınık bir konu ama toparlamak istiyorum, hepimizin bu akımı olabildiğince iyi anlayabilmesi için mümkün olduğunca derli toplu ve özünden çıkmadan ilerlemeye çalışacağım.

 

HİPPİLER KİMDİR ve HİPPİLİK NASIL DOĞDU?

Hippi ne demek?

Hippi kelimesinin modern, yenilikçi anlamına gelen "hip" kelimesinden türediği düşünülmektedir. 1964'te yayınlanan Malcolm X'in otobiyografisinde hippi, Afrikalı Amerikalıların, "zencilerden daha zenci davranan" beyaz adamı tasvir etmek için kullandığı sözcük olarak geçmektedir. Şimdiki anlamıyla ise kelime ilk kez 5 Eylül 1965 yılında San Franciscolu bir gazeteci olan Michael Fallon tarafından "A New Haven (Paradise) for Beatniks" (Asi Gençler için Yeni Bir Sığınak / Cennet) isimli makalesinde kullanılmıştır. Makale genel olarak beatniklerin yeni nesli olarak nitelendirilen hippilerin arayışı aşk, sevgi, barış ve özgürlük üzerine yazılmıştı. (1950’lerde ortaya çıkan "beat hareketi" savunucularının çoğunluğunu edebi sanatçı çevreler oluşturuyordu. Beatniklere göre kişisel kurtuluş; arınmışlıkla, toplumsal sorunlarla ilgilenmemek ve geleneksel yapıya karşı çıkmakla, özgürlük ise ise uyuşturucu, caz müzik ve cinselliğin doyasıya yaşanmasıyla elde edilebilirdi.)

NewParadise_Examiner_1965_hippiearticle. herbcaen.jpg

 

"Hippiler", 1960'ların başında Amerika'da görülmeye başlamış ve 1965'e kadar kurulu sosyal bir grup halini almış ve 70'lerin ortalarında diğer pek çok ülkeye de yayılmış olan kültür-karşıtı alt grup üyeleriydi. Amerika'dan başlayarak Avrupa, Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda, Japonya, Meksika, Brezilya ve daha pek çok ülkeye de yayılmışlardı. Kendilerine 68 kuşağı ya da çiçek çocuklar da deniyordu. Çiçek çocuklar ismini de Scott McKenzie'nin 'San Francisco' adlı şarkısının 'If you're going to San Francisco, be sure to wear some flowers in you hair' dizesinden geldiğine inanılır. 

scott-mckenzie-cicek-cocuklar.jpg

Hayat felsefelerini "mutlak retçilik ve sonsuz özgürlük" üzerine kurmuşlardı.Dünya üzerindeki her şeyin insana ve hayvana ait olduğunu savunan apolitik görüşleriyle aslında pasif birer direnişçi sayılırlardı. İlk kez 1965 yılında Amerika'nın Vietnam'a asker göndermesiyle ortaya çıktılar.  savaşın giderek uzaması ve gençlerin zorla askere gönderilmeye çalışılması, aşırı sol hareketin gelişmesi, Black Panther’ların etkinliği, yüksek gelirli okumuş gençlerin büyük bir bölümünün burjuva değerlerini reddetmeleri, vb. durumlar da hippiliğin başlangıç nedeni olarak sayılabilir. Bu dönemde ayrıca Dünyaca ünlü boks şampiyonu Muhammed Ali Clay bu dönemde basın açıklaması yaparak Vietnam Savaşı'nı kınadığını ve askere gitmeyeceğini söylemiş, bundan dolayı da unvanı elinden alınarak ve 3 yıl süreyle ringlerden uzaklaştırılmıştı. Siyahi devrimci lider Malcolm X öldürülmüş ve  siyahi birliğinin başına Martin Luther King geçerek ünlü söylevi "Bir Hayalim Var"ı bu dönemde vermiştir. Son olarak 1967 yılında Che Guevera Bolivya dağlarında yakalanarak öldürülmesiyle de hippilik yükseliş devrine geçmiştir. 

muhammed-ali-hayati-ve-basari-hikayesi.j . 

 

martin-luther-king-jr-and-malcolm-x-ylli


1960’lı yıllarda komünist ve faşist yapılarına karşı, özgürlüğün bireyin içinde olduğunu savunarak oluşan ve sadece bir düşünce tarzıyken birden bir yaşam tarzına dönüşen hippicilik; yedikleriyle, yaşam tarzlarıyla, eylemleriyle, gezi rotalarıyla, müzikleriyle ve en çok da kıyafetleriyle seneler boyunca konuşulmuş ve hala konuşulmaya devam etmektedir.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hippilik ve Türkiye 

Gezginci olmaları nedeniyle tarım yerine toplayıcılık ve bahçecilikle uğraşan, genellikle vegan-vejetaryen beslenerek hayatlarının devamını sağlayan hippiler 1970'li yıllarda Türkiye'yi önemli uğrak yerlerinden biri haline getirmiştir. Birçok hippi Katmandu, Tibet gibi yerlere doğru giderken Türkiye'de özellikle Sirkeci'yi (İstanbul) kendilerine mesken belirlemiş ve buralardaki tek yıldızlı otel ve pansiyonlarda konaklamışlardır. Türkiye'de bu sayede hippiliğin temelleri atılmış olmuştur. 

 

Hippilerin Kralı Yener

"Nokta" dergisinin 11 Ağustos 1991 tarihli 32. sayısında Türk hippileriyle ilgili bir makale yazılmıştı. Makalede Sultanahmet'te Yener'in Yeri isimli bir meyhanenin sahibi olan Yener (asıl adı Sıtkı Oruç) isimli bir kişiden bahsedilir. Yerebatan Sarnıcı'nın üstünde bulunan kötü bir otelin 4-5 metrekarelik merdiven altındaki yener'in Yeri bir zaman sonra hippilerin uğrak yerlerinden biri olmuş ve mekan hippilerin birbirine notlar bıraktığı bir tür haberleşme merkezine dönüşmüştü. Gelenler burada eşyalarını satar ya da takas ederlerdi. Mekanın her yanı notlarla ve duvarları pop art resimlerle dolmuş, meyhabe defteri ise trip-psycedelic şarkı sözleriyle dolmaya başlamıştı. Yener başta kıravatlı ceketli normal giyimli bir adamken bir süre sonra hippiler gibi giyinmeye başlamıştı.  Hatta  bir dönem 12 yaşında Timothy adlı bir çocuk, üzerinde fazla miktarda esrarla yakalanınca hapse atılmış, Yaşına bakılmaksızın kendisine verilen bu ceza nedeniyle tüm dikkatler Türkiye’nin üzerine çekmişti. Çocuğun annesi kararı protesto etmek için Sultanahmet adliyesinin önüne çadır kurmuş, günlerce orada kalmıştı. Yener de semt esnafından ve hippilerden para toplayarak Timothy ve annesine bir yardım kampanyası düzenleyerek Hippiler Kralı olmaya hak kazanmıştı. Ancak Yener'in tıp fakültesinde okuyan oğlu bu durumdan hiç hoşnut değildi, mekanı dolduran hippiler yüzünden babasıyla sürekli olarak tartışırdı. Yener bir süre sonra arkasında hiçbir iz bırakmayarak ortadan kaybolmuş ve meyhanesi kapanmıştı. Doğum ve ölüm tarihi dahi tespit edilemeyen Yener’le ilgili Ümit Bayazoğlu’nun Uzun, İnce Yolcular: 42 Portre kitabında geçen tek bilgi  meyhane kitaplarının Yener’in oğlunda olduğuna dair iddiasıdır.

 

Ce_HS38WQAIsQbS.jpg

 

Ce_GY4rUkAII1U8.jpg

Ce_HsOYWEAAAvJF.jpg

(Devam edecek)

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hippilerin kraliçesi Perihan

1968 yılında Perihan Yücel isimli genç bir kadın aile baskısından kurtulmak için İzmir'den kaçıp istanbul'a yerleşmişti. Geldiğinde henüz daha 16 yaşındaydı, Sultanahmet'te ucuz bir otele yerleşmiş ve geldiği gibi karşılaştığı hippilerle takılmaya ve onlar gibi giyinmeye başlamıştı. Perihan öyle güzel dans ediyor ve kahkahalarla gülüyordu ki kısa bir süre içinde hippilerce benimsenip bu alemin kraliçesi ilan edilmişti. Perihan ye Yener'in yerinde ya da Sammy lakabıyla tanınan Süleyman Pilder'in işlettiği Lale Puding'de (Puding Shop) takılıyordu.

LalePuddingShop.jpeg?resize=756,1024&ssl

Tıpkı hippiler gibi hırsızlık yapıyor, et yemiyor ve esrar içiyordu. Bir süre sonra bir de Alman bir sevgilisi (Horst Greger) oldu. Gazetecileri peşinde koşturacak kadar ünlü birine dönüşen Perihan maceralı yaşantısıyla Alman Quick dergisinin dahi dikkatini çekmişti.

ADlJ00.jpg

Öyle ki kendisine özenen Ispartalı Hülya isimli bir genç kız gazetelere fotoğrafını göndererek kendisini Hippilerin Kraliçesi adayı olduğunu ilan bile etmişti. Alman bir anne ile Türk bir babanın kızı olan Hülya sıksık evden kaçıp hippilerin arasına kaçıyor babasıysa onu sürekli karakollardan topluyordu. 

NOKTA_91_32_T_rk_Hippiler_003.jpg

Perihan Yücel Sirkeci'de bir otel odasında ödü bulunduğunda gazetelerde babasıyla ilgili bir takıp spekülatif haberler ortaya çıktı. Haberlere göre babası onu evlatlıktan reddetmiş ve hakkında "Bir Mikrop Temizlendi" diye konuşmuştu. Annesi ise Yedikule'deki mezarının taşına "Hippi Kraliçesi Perihan" diye yazdırarak onun anısını devam ettirmeye karar vermişti.

NOKTA_91_32_T_rk_Hippiler_004.jpg

 

Ayrıca uzun zamandır ruhlarla temas halinde olduğuna inanan Maide Lambacı isimli bir kadın da Perihan ruhuyla temas kurduğunu söyleyerek Perihan'ın kendisine, "Benim için hippi arkadaşlarıma helva kavurup dağıtır mısınız?" diye ricada bulunduğunu söylemiş ve Perihan'ın dileğini yerine getirmek için de helva kavurup hippilere dağıtmıştı. 

6625_6942.jpg

 

hippiperihan3.jpg

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hippilik bir akım olarak psikanalist Eric Fromm tarafından incelendiğinde, gelmiş geçmiş en tutarlı hareket olarak kabul görmüştür çünkü onlar  barış yanlılığından hiçbir şekilde vazgeçmemiş, istediklerini yaşamaktan hiçbir zaman çekinmemiş ve bunu başarmışlardır. Özgürlük her bireyin kendi içindeydi, aile, din, ulusal kimlik gibi değerler birer tabuydu ve tabulara inanmayı reddediyorlardı. İnsanları sınırlandıracak tüm kalıpları protesto ederken en önemli sloganları “Savaşma, seviş” oldu. Onlar; eğlence, müzik ve cinsellikle aynı yolda yürüdü.

Sürekli olarak savaş karşıtı eylemleriyle medyada yer aldılar. Nisan 1965'te, SDS (Demokratik Toplum için Öğrenciler) Washington'da, içlerinde Phil Ochs, Joan Baez ve Judy Collins'in de bulunduğu 25.000 kişilik bir savaş karşıtı yürüyüş düzenledi. 16 Ekim 1965'te, ülke çapında 80 şehirde 100.000 kişi savaşı protesto etti. 1967'ye kadar savaş karşıtı hareket son hıza ulaşmıştı. 10 Nisan Vietnam Haftası'nda ülke çapında bir protesto başladı. 15 Nisan'da ise New York'ta 400.000 kişi bir araya gelerek Vietnam Savaşı'nı protesto etti ki bu sayı o zamanki Vietnam'da bulunan asker sayısına eşitti. Yürüyüşte Martin Luther King, Stokely Carmichael ve Dr. Benjamin Spock konuşma yaptı. 

end-the-war-in-vietnam-sign.jpg . 

MLK.jpg

46c3dcba158017e8e288610d6830638c.jpg

Akımı daha iyi anlamak için 979 yapımı "Hair" ve  Terry Gilliam’ın yönettiği 1998 yapımı "Fear and Loathing in Las Vegas" isimli filmleri izleyebilirsiniz. 

 

John Lennon’ın Imagine (Hayal et) şarkısı bu dönemi en güzel anlatan şarkı belki de…

Hayal et cennetin olmadığını
Denersen bu kolay
Altımızda cehennem yok
Üstümüzde sadece gökyüzü
Hayal et bütün insanların bugün için yaşadığını

Hayal et ülkeler olmasa
Bunu yapmak zor değil
Uğruna ölecek ve ya öldürülecek bir şey yok
Hayal et bütün insanların
Barış içinde yaşadığını

Bana bir hayalci diyebilirsin
Ama ben tek değilim
Umarım bir gün sende bize katılırsın
Ve dünya tek vücut yaşar

Hayal et mal mülk olmasa
Bunu yapabilir misin merak ediyorum
Açlığa ve aç gözlülüğe gerek yok
İnsanların kardeşliği
Hayal et bütün insanların
Dünyayı paylaştığını

Bana bir hayalci diyebilirsin
Ama ben tek değilim
Umarım bir gün sende bize katılırsın
Ve dünya tek vücut yaşar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.