Φ cerenimoo Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2006 Rus şairin,altı arkadaşı ile birlikte kurşuna dizilmeden önce karısına verdiği son şiiri... Kavga amansız ve katı. Kavga,dedikleri gibi destansı. Ben düştüm. Yerimi başkası alacak... O kadar. Burda, bir kişinin lafı mı olur? Kurşuna diziliş, dizildikten sonra kurtlar. O kadar yalın ve akla yatkın. Ama birlikte olacağız fırtınada, halkım, çünkü sevdik seni... Vaptsarov,ölürken bile yitmediğini,düşüncelerini haykıracağını;son iki şiirini kanıyla yazarak,öylesine güzel kanıtlamış bir yazar... --------------- KORKMAYIN ÇOCUKLAR Çok çalışıyoruz, Sabahtan akşama kadar. Ama ekmeğimiz az, Ekmeğimiz yetmiyor çocuklar. Yüzleriniz Kırış kırış ağlamaktan, Hele gözleriniz Sağır,dilsiz... Kocaman kocaman Üzgün gözleriniz… Korkuyla bakarlar Çığlık çığlığa: Ekmek! Ekmek! Ekmek!... Dinleyin miniciklerim, Dinleyin, yavrularım benim, Bugün böyle, Böyleymiş dün de. Ve ben, yemeğim olmadığından, Elimden başka şey gelmediğinden, N’apayım İnançla Besleyeceğim sizi... Gün gelecek çekip çevireceğiz yılları, Koşacağız beton bir kola, Günlerin sularını... Bırakmayacağız onları, değil mi? Gem vurup sulara Diyeceğiz: “Böyle akacaksınız!” Ve öyle akacaklar!... Ekmeğimiz olacak o zaman Ekmeğimiz olacak! Gözleriniz ışıyacak sevinçten, Yavrucuklarım benim. Benim ekmeğim mi var, Senin de olacak, Senin ekmeğin mi var, Bütün herkesin olacak... Ve hayat o zaman Öylesine güzel olacak, Günümüzün küfürleri Çok uzaklarda kalacak. Şarkılar söyleyeceğiz bir ağızdan, Şarkılar çalışırken bile, Sevinçli şarkılar, İnsanın onuruna... Olur da kocarım o gün Gözleyeceğim Penceremden Uzak yolları, Gözleyeceğim dönüşünüzü Dinç ve gürbüz Ve sessizce fısıldayacağım: “Ah dünya ne güzel!”... Öyle de olacak! Bugünse ekmeğimiz kıt. Annelerimizin göğüsleri Kuru mu kuru... Ağlamak yararsız. Ağlamak gereksiz. Ama derinde, korkunç Bir ezinç yer eden. Sizin “bugün”ünüz Yanan acıdır için için Ama Korkmayın, çocuklar, Yarınlar İçin!... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ cerenimoo Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2006 Ve yine çok sevdiği eşi,Boyka'ya yazdığı mektubu... Dur Boyka,genelleştirmelerinle o kadar uzağa gitme. Mektubunda yaptığın incelemedeki matematik çelişki sezilse de, sen yine de doğru yolda değilsin. Çünkü bilmelisin ki aşkın olduğu yerde mantık hareketsizdir. Mantık gönül işlerinin çoğunu aydınlatamaz. Bu güce sahip değildir de ondan. O arkasında anlatılması güç bir mutluluk ateşinin yandığı yok edici kuruntu bulutlarının ve insani olmayan çelişkilerin yer aldığı kapıyı açma yetkisine sahip değildir. Aşkımızda yalnızca güneşin yer alacağını, sevgimizin yalnızca hoş kaygısızca söylenen bir şarkı olacağını hiçbir zaman sanmadım. Hatta böylesi bir sevgiyi arzulamıyorum bile. Düşün bir, böyle bir aşk ne kadar sade ve renksiz olur. Böyle monoton bir “sevgicik” yalnızca duygudan yoksun, güzeli ve kötüyü ayırt etme sezgisinden yoksun kimseler için varolabilir. Aşkımızın çok renkli olabilmesi için akılcı bir biçimde çeşitli yönler araştırmamız gerektiğini söyleme dileğinden uzağım. Yaşam bizim önümüze bin bir sorun koyacaktır. Bunları herkes kendi tarzında çözümleyecektir. Ve sonra bu sorunları genelleştirmek için bizim kişiliklerimiz karşılaşacaktır. Bu uğraşta birinin ötekine dönüşümü benim için aşkta en yüksek aşamadır. Mutluluğumuzun yangın gibi yok edici olup sonra yeni biçimlerle harekete geçmesini istiyorum Ansızın doğabilecek şeyler istiyorum ben. Laura ve Petrarka’nın aşkını düşün. Ne kadar mutlu ve ne kadar mutsuzmuş bu aşk. Edgar Poe’yu ve Neli’yi düşün. Lora ve Yavorov’u düşün. Ben işte böyle olmak istiyorum Boyka. Ardımdan yürüyecek misin? Yürüyecek misin ardımdan yoksa korkacak mısın? Bana inan. Hiçbir zaman pişmanlık duymayacaksın. Benim Petrarka olduğumu sanma sakın. Fakat sen Laura olabilirsin. Sen aydınlık bir esin perisi olabilirsin. Laura, Neli ya da Lora olduğun zaman onlar gibi trajik bir sona uğrayacağın anlamına gelmez bu. Şimdi en azından trajik şeyler düşünebilirsin. Çünkü seni seviyorum Boyka. Daha ne biliyorsun. İşte topu topu dört gün geçti aradan. Ve hasta gönlüm senin için ağlıyor bak. Anılarımız canlanıyor kafamda. Gülüşünle, güzel oynak gövdenle karşımdasın. Ve ben şaşıyorum. Şimdiye kadar nasıl yaşayabilmişim senin varlığından habersiz, senden uzak. Anlayamıyorum, anlayamıyorum, beni nasıl neyle bağlayabildin bu kadar sıkıca. Ve biliyor musun bunu anlamadığıma seviniyorum. Çünkü aşk çözümlenemez. İşte böyle Boyka. İnsan aşkı anlayamaz. Sorunu yanıtlıyorum. Ama bu sorunun yanıtı kağıda kaleme sığmaz. O bir duygudur, hissedilir. İşte olup bitenler içimde tuhaf bir dalgalanma halinde. O kadar rahatım ki, elimi açsam kanatlanacağım, uçacağım. Bütün bunlar belki benim düş gücümün ürünü, yüreğimin çağrışımları. Fakat yukarılara çıktığımı hissediyorum. Böyle bu. Çünkü gönüllerimiz güzelliğin senfonisiyle birleşiyor. Sonsuz aydınlık içindeyiz ikimiz. Gülüşünü bozmamak için seni hafifçe öpüyorum........... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ cerenimoo Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2006 İNANÇ İşte, soluk alıyorum, Çalışıyorum, yaşıyorum, Ve şiirler yazıyorum (Elimden geldiğince). Hayatla ben bakışıyoruz kaş altından Ve savaşıyorum onunla, Gücümün yettiğince... Hayatla kavgalıyız, Ama sanma ki Nefret ediyorum hayattan Tersine, tam tersine! Sonunda bilsem öleceğim, Hayatı kaba, çelikten pençeleriyle Yine seveceğim! Yine seveceğim!... Diyelim, boynuma Geçirip yağlı urganı Sordular bana: "Söyle, ister misin bir daha yaşamak?" Haykırırım hemen: "Çözün! Çözün! Çabuk çözün İlmeği canavarlar!"... Hayat için herşeyi yapabilirim Uçabilirim gökyüzünde Bir deney uçağıyla İçine girebilirim patlayacak Bir roketin bir başıma Çok uzak Bir gezegeni arayabilirim boşlukta... Gönlüm yine de Titrer sevinçten Masmavi Göğü seyrederken. Gönlüm yine titrer sevinçten hala sağım diye, yaşıyorum... Ama diyelim ki, Aldınız Ne kadar diyelim Bir buğday tanesi kadar İnancımdan Haykırırım o zaman yüreğinden yaralı bir panter gibi Haykırırım acıdan... Ne'm kalacak benim o zaman Soyulduktan sonra darmadağın olurum daha doğrusu açıkçası Soyulduktan sonra sıfıra inerim ben... Belki de siz mutlu günlere inancımı benim yıkmak istersiniz inancımı daha güzel daha anlamlı olacağına gelecekteki yaşamın!... Söyleyin lütfen neyle saldıracaksınız? Kurşun? Hayır! Yararsız! Durun! Kurşununuz beş para etmez! İnancım zırhla kaplıdır göğsümde ve bu zırha işleyecek kurşun icat edilmemiştir henüz! İcat edilmemiştir!!!.... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ cerenimoo Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2006 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 18 Eylül , 2006 Eşi,Boyka'ya "Veda"sı... VEDA Rüyalarına geleceğim bazen Beklenmedik bir konuk gibi uzaktan. Sokakta bırakma beni Kapıyı sürgüleme üstümden. Usulca geleceğim. Oturacağım ses çıkarmadan Gözlerimi dikeceğim seni görmek için karanlıkta Sana bakmaya doyunca Bir öpücük konduracak ve çıkıp gideceğim... ----------- AŞK TÜRKÜSÜ Bir barut fıçısı gibi çöker üstümüze betondan bir yapı, kocaman. Yüreklerimizde savaşın homurtusu, İçimizde isyan, ateş ve kan. Görürüm bu isyanı şimdi de fabrikaların bacalarında, gün batısındaki kızıllıkta, dingin, mavi gökyüzünde. Daralırken buralarda korkunç çember, yanaş bana, gel söyleyiver, suç mudur bu benim yaptığım: Ayırdığım yüreğimde aşka bir yer? Suç mudur yoksa, gel söyleyiver, gürültülerle çalkalanırken fabrikalar, mitralyözle taranıp biçilirken ortalık, suç mudur "seni seviyorum" demek? Aşkımızın dünyası çok daraldı, ne yapalım, sevgilim, bu bir gerçek! Bu türkücüğü bunun için yollarım sana gözlerimde pırıl pırıl bir gelecek! Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.