Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İNTERLOCK ÖZGÜN ŞİİRLERİ..


İNTERLOCK

Önerilen İletiler

yedi eylül

bu gün

ne eksik ne fazla

bütün

 

dün,

 

geçmiş

akasya'dan

sızdı

mübalağalı

bir zulmetle

akşamın bivakti

 

nevarki

 

destenik çiçekleri

açıverdi

yayıldı

rayiha

 

mecalî-de,

aks-i

meclis-i meyha'

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

gri bulutlar

mavi ve gri bulutlar

beyaz ile karışmış mavi ve gri bulutlar

nereden gelir de "eser!." rüzgâr?

neresi geldiği yer?

ve..bu sırrı kimse bilmiyor ise

eğer

hadi gel!

 

bak gökyüzü

beyaz-mavi-gri'ler

ile donatılmış, pırıltılı bir yer

ne güzel!..

 

biz de bu gün "piknik" yapalım..

yemek-ten sonra

sırtüstü çayıra, sırt üstü yatıp

bulutlara bakalım..

 

 

çocukluğumda-ki

mezeci pandeli

kimbilir n'apıyor şimdi?..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

ŞA'ŞAA

 

tıpkı

bir sabah

erken

vakit

 

bir

yapracık

ve

üzerinde

çiy

 

hani

için

titrer

de

korkarsın

dokunmaya

 

uzaktan

öylece

seyretmek

yeter

bilirsin

 

öylesin

 

 

 

:clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

-gerçek dost..ve..arkadaş..

-Sedelina.. :clover:

 

-toplu bir cevap olsun..

-öbür tarafta mevzu karıştı, ilgisiz kaldım sanma..

 

-Şunu demek istedim ki;

-"ısı", neticede entropi oluşturur.. termodinamik 2. yasa..

-eh! gel o zaman "ışık" a gidelim..

 

..ama..ışığı buldun mu? diye soruyorsan..

-Anladım ki,

"ne niyet ile bakıyorsan..o'nu görüyorsun!..."

 

-Şiirlerin ile sen de katılsana..

-Sevgiler.. :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

-FEVERÂN-CAN

 

 

eğreti

büyüledi gözlerin..

aşk-ım..

 

yok mu,

gözlerin?

 

intıba grafikleri

çızıktırdı-ta

uzaklarda..

 

ah be!

canım..

bilmez misin;

yıdızlarda

fısıltılar zor duyulur..

 

netice;

sonuçta

tekbir

"lâm"

değil mi,

bir zerre nutfe?

 

haykırsana!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

SİTEM

o günden sonra

ilk defa

dün gece

bildiğin yere gittim

 

orada ay

bir başka parlar bilirsin

seyrederdik ya

bilirsin

 

ama bu defa

hediye ettiğin

yıldız taşı yüzükte

yansıtarak

seyrettim ışığı

pırıltılar içinde

yüzün vardı

gözlerin vardı

..bir eksik vardı..

üzüldüm

gözlerine yaş düşürdüm

 

 

işte bu ya... :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

-gerçek dost..ve..arkadaş..

-Sedelina.. :clover:

 

-toplu bir cevap olsun..

-öbür tarafta mevzu karıştı, ilgisiz kaldım sanma..

 

-Şunu demek istedim ki;

-"ısı", neticede entropi oluşturur.. termodinamik 2. yasa..

-eh! gel o zaman "ışık" a gidelim..

 

..ama..ışığı buldun mu? diye soruyorsan..

-Anladım ki,

"ne niyet ile bakıyorsan..o'nu görüyorsun!..."

 

-Şiirlerin ile sen de katılsana..

-Sevgiler.. :clover:

 

 

 

içimdekılerı ancak şiir ile atabiliyorum..yazıcağım,doğum ile ölüm arasında garip bi bölgedeyim çünkü..

 

benide götür ışığa :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

dünya tersine dönse vazgeçmem

 

arabesk bir havadayım

 

seni hicaz makamlarında seyredip

 

en güzel aşk şarkılarında dinleyip

 

arabeskle unutmaya çalışıyorum..

 

neyse

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yâr,

bir esintiyle

reng cümbüşiyle

sözünü yerine getirdi

..geldi!

 

ziyafet O'na..

ölürüm ben o'na!

 

 

alaycı da olsa,

olmasa da

göründüğü gibi

acımasa da..

 

yüzü,

öyle parlak

ışıklar saçıyor ki

süsleriyle,

titreşiyor yüreğim

o zevkin

hazziyle

ihtizaziyle..

 

 

"güneş batıp

akşam çöktüğünde

söyliyeceğim

aşkımı iştiyakımı

koyarak başımı

omzuna.."

 

hoş geldin o'na..

ölürüm ben o'na!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yok yok

hüzün istemiyorum artık

delimiyim ben

oysa

hiç de gerekli değilken

ince bir sızı gibi geçiyor

anılar

bilmediğim biyerlerimden

 

neden hep oyerlerimdeyim

 

yok

yarına hiç hüzün

götürmemeliyim

..

 

kuşku

o akşam bizleydi

 

 

o yaltak yere

ve hiç yoktan yere

kırmıştım kalbini

pis bi kapristi

 

 

kızıyorum kendime

şimdi ama

ne fayda aslında

 

oh..

kaç yıl geçti

ve kaç yıllar

unuttuğum çok anlar oldu

çok zamanlar

..

 

 

camlar açık işte

 

şimdi.. gibi

haziran sayrılları

dışarıda

köpek havlamaları

biyerlerimde

o akşamın anıları

..

 

 

bak

hüzün istemiyorum

yalnız

salınınca sen

hep

böyle oluyorum

..

 

 

 

n'oluyor şimdi

şimdi

neden bu göz yaşları

 

ağlamamalı

yok

ağlamamalı

biyerlerimden yarına

hüznü asla

vardırmamalı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

yok yok

hüzün istemiyorum artık

delimiyim ben

oysa

hiç de gerekli değilken

ince bir sızı gibi geçiyor

anılar

bilmediğim biyerlerimden

 

neden hep oyerlerimdeyim

 

yok

yarına hiç hüzün

götürmemeliyim

..

 

kuşku

o akşam bizleydi

 

 

o yaltak yere

ve hiç yoktan yere

kırmıştım kalbini

pis bi kapristi

 

 

kızıyorum kendime

şimdi ama

ne fayda aslında

 

oh..

kaç yıl geçti

ve kaç yıllar

unuttuğum çok anlar oldu

çok zamanlar

..

 

 

camlar açık işte

 

şimdi.. gibi

haziran sayrılları

dışarıda

köpek havlamaları

biyerlerimde

o akşamın anıları

..

 

 

bak

hüzün istemiyorum

yalnız

salınınca sen

hep

böyle oluyorum

..

 

 

 

n'oluyor şimdi

şimdi

neden bu göz yaşları

 

ağlamamalı

yok

ağlamamalı

biyerlerimden yarına

hüznü asla

vardırmamalı

 

 

 

 

 

:clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sen

ben-i can bilir

öyle sarılırsın

 

sıcacık

sarılırsın

sarı sarılırsın

saçların ile

 

yorgun

omuzların ile

 

başını

göğsüme yumar

sarılırsın

 

küçücük

ellerin

iki yumruk

göğsünde

 

 

...

 

 

sen

ben-i can bilir

öyle sarılırsın

 

gözlerin

kapalı

yanaklarında

yaş ile

 

mırıldanarak

sarılırsın

 

korkularından

kaçıp

güven ile

 

...

 

sen

ben-i can bilir

öyle sarılırsın

aşk ile

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

sokak fenerlerinin

çarpık ışığında

yoksul çocuklar topaç çevirir

saat yirmidördü

bilmemkaç geçer

 

ay;

doğar-doğar batar bulutlarda

 

ben;

ölür-ölür dirilirim

sayısızca

 

sen;

sonra o!

uyur-uyur uyanırken

gözleriniz

çakmak çakmakken

yanaklarınız pespembe

vücutlarınız terli

 

sokak köpekleri

çöplükleri eşer

kızlar

düğün dolu düşler görür

yataklarında

 

ben;

hâlâ o eski denklemi

kurarım

uğraşırım

bir türlü çözemem

elimde çöp

gözüm rakamlarda

aklım

milyarlık mirastan

karışık

sövemem..sövemem

 

..

 

asmak isterim kendimi

can tatlı

sokaklarda

kağıtlar

uçuşur sarhoşça

anılardan yana

ıslıkla şarkılar çalarım

önce

romantik bir parça

pervaneler

vals yapar

lâmba kenarlarında

 

..

 

sokaklar

çarpık-çarpık aydınlanır

kimsesizler

bıkar oyundan

zaman sabahtır

günlerden

belki pazartesi

belki pazardır

 

sen;

sonra o!

uyuyorken

dudaklarınızda

yorgun bir tebessüm

 

ben;

hâlâ

şu denklemi çözemem

elimde çöp

gözüm rakamlarda

aklım

milyarlık mirastan

karışık

 

dövmek isterim

başımı

dövemem..dövemem

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sen

ben-i can bilir

öyle sarılırsın

 

sıcacık

sarılırsın

sarı sarılırsın

saçların ile

 

yorgun

omuzların ile

 

başını

göğsüme yumar

sarılırsın

 

küçücük

ellerin

iki yumruk

göğsünde

 

 

...

 

 

sen

ben-i can bilir

öyle sarılırsın

 

gözlerin

kapalı

yanaklarında

yaş ile

 

mırıldanarak

sarılırsın

 

korkularından

kaçıp

güven ile

 

...

 

sen

ben-i can bilir

öyle sarılırsın

aşk ile

Sevgili İnterlocke,

Öylesine dolaşırken rastladım şiir sayfana...varlığından haberdar diildim..şimdi oldum..mest oldum.. :)

:clover::clover::clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

akşam

hafifçe geceye

döner,

başka döner..

 

bu arada

titrek te olsa

sarı-da,

 

bir minik ışığa

muhtaç kalır

gölge

başka ışığa

 

gölge

başka döner,

aşkla

döner ışığa

 

gölge

başka döner,

döner

aşığa..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

- "HALK OTOBÜSÜ"NDE TASARLANIP

"OFFİCE"TE YAZILAN NOTLAR:

 

1

 

MADEM HE IS IN THE ARMY NOW,

ÖYLEYSE "O ŞİMDİ ASKER"

 

Sinkaf edip başlarım:

 

Dün de uyumuştuk, bugün de uyandık;

demek ki değişen bir şey yok.

 

 

***

 

"Ama..."

diye başlama sakın.

"Uyumak ve uyanmak arasındaki değişim..."

diye ısrar etme.

 

Yüklenme sözcüklere bu kadar.

Aralarında, güya hain nüanslar

bulgulama

 

 

NEDEN Mİ

BULGULAMAYACAKMIŞSIN?

 

 

O Uyanmak, uyumanın kaçınılmaz

sonucudur, diye?

 

O Ve...uyumak, uyanmayı gerektirir, diye!

(Ah, bu ilişkinin hayli diyalektik olduğunu

söyleyebilirdim bir zamanlar.*)

 

O Her ikisi de aynı leyleğin soyu olup,

örneğin şöyle denilebilir:

 

 

Sabah günlüğüme yazıyorum.

Titrek çizgiler halindeyim.

Çünkü Halk Otobüsü'ndeyim.

Yol boyunca müzik

Şoförün dinlediği: "He is in the army now."

Ve bir savsöz

Dikiz aynasının altında: "O şimdi asker."

 

 

TAZE KONUŞMALAR:

 

-Biz bu otobüse dün binmiş miydik?

-Tabii binmiştik: İşimize gitmiştik.

 

-Biz bu otobüse bugün de mi bindik?

-Elbet bayım! Ne de olsa 8.45 mavisi!..

 

-Biz bu yelkenliye yarınlarda da biner miyiz?

-Halkımızla birlikte; uzun yıllar, nice aynı otobüse!

 

 

GENEL OLARAK

 

Sinkaf edip son derim.

 

*HANGİ ZAMANLAR MI?

 

1) Politzer'i okurken..

2) Toplam adet itibariyle:

4 temel ilkesi diyalektiğin; revaçtayken..

3) Filan.

 

 

*Sina Akyol.. :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

18/10/2006 - GELİNCİK TOPLAMA YARIŞI

 

2

 

Ağaca tünemiştim. Neden sonra, zıplayıp indim.

Diplerinden, diplerinden koparttım gelincikleri.

 

***

 

Beride, üç kişi:

Adam, 40 yaşlarında.

Kadın da öyle.

Çocuğa gelince: Sanırım, ilkokul öğrencisi.

 

Sesleniyor adam: "Sen de kopart oğlum, koş...Çabuk!"

Eğlendirici bir durum: Hızlı olan, daha çok toplayan, benim!

Vazgeçiyor çocuk. Teslim bayrağını çekiyor.

 

Gelincikleri,

odama götürüyorum.

Şaşırıyor.

"Buyrun" deyip uzatınca, artıyor şaşkınlığı.

 

Teşekkür etmemesinde, bir tür "utanma" nınmı etkisi var

(Yoksa, bana mı öyle geliyor)

 

Konuşmakla konuşmamak arasında adam.

Uzaklaşıyorum. Tiksintiyle...

 

"Neden bana vermedin" diyor Başak.

"Gel" diyorum.

Tren yolunun öbür yanına geçiyoruz.

Orada, daha çok gelincik olduğunu biliyorum

Başlıyoruz toplamaya: Kucak dolusu!

Eve götürüyoruz.

 

***

 

Masanın üstündeki kocaman vazonun içi, gelinciklerle dolu.

 

Sina Akyol

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

GURBETE

 

gurbete kaçacağım

o lâcivert ülkeye

 

o üzünç denizine

uzayan iskeleye

 

ansızın sormaksızın

neler kalır geriye

 

gurbete kaçacağım

o kimsesiz ülkeye

 

o geri dönülmeze

bağlanan ilk köprüye

 

umarsız durmaksızın

acılar tüketmeye

 

gurbete kaçacağım

o duvaksız tepeye

 

o yolunda gözyaşı

çeşmesi kuru köye

 

kopup yalnızlığımdan

kopup sonsuzluğumdan

 

gurbete kaçacağım

gurbete tükenmeye

 

 

Yaşar MİRAÇ

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sen geçtin

duruldu şiirim

şimdi hasretin ince yeli

ölümseyen yüzünde o solgun

ırmağın

 

sönmüş kır ateşleri

savrulan kül, neyi söyler

zaman, kırgın düşlerle yaralı

aşkın kayıp baharında

kış izleri

 

önünden geçtiğimiz aynalar

gizlese de karanlığımızı

yollarımız karla kaplı

sessizlik sınır tanımıyor

 

mavi bir damar

usulca mora eğiliyor

sonra her şey ebruli

 

*h.yurttaş :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.