Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

NaZıM HiKMeT RaN'daN bir yazı


EmiLY_pandora

Önerilen İletiler

"Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna

rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına

koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.

 

Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani

ağzınla kuş tutsan "bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile

karsılaşabilirsin.. İki ucu keskin bıçaktır bu işin. yaptıklarınla

değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici

sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz.

 

Sen, "ama senin için sunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap

verecektir ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla

karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi

yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün,

şiirler yazdın. "Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur

aşkta.Sen aşkını doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun

sorunu.Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak

için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayatı ıskalama lüksün

yok senin. onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.

 

Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "acılara tutunarak" yaşamayı

öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor. Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana. Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik

dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası....

 

Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir.

yürek sesi ne bilmeyenler ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini

unutma; yaşadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter

ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek

güneşe hasret günler ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler

değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini..."

 

NAZIM HİKMET RAN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna

rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına

koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.

 

Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır. Hani

ağzınla kuş tutsan "bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile

karsılaşabilirsin.. İki ucu keskin bıçaktır bu işin. yaptıklarınla

değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici

sebepler yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz.

 

Sen, "ama senin için sunu yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap

verecektir ve ne söylesen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla

karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi

yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün,

şiirler yazdın. "Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden sorumludur

aşkta.Sen aşkını doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun

sorunu.Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak

için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayatı ıskalama lüksün

yok senin. onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.

 

Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "acılara tutunarak" yaşamayı

öğreneli çok oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor. Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana. Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik

dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası....

 

Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun aslolan yürektir.

yürek sesi ne bilmeyenler ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini

unutma; yaşadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte. Sen yeter

ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek

güneşe hasret günler ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler

değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini..."

 

NAZIM HİKMET RAN

 

walla ne iyi etmişsin ustadan bir yazı yollamakla. ben de bir şiir yollamak istedim.

 

SENİ DÜŞÜNÜYORUM

Türkiye Komünist Partisi,

T.K.P.'m benim,

seni düşünüyorum.

Sen dünümüz, bugünümüz, yarınımızsın,

en büyük ustalığımız,

en ince hünerimizsin.

Sen aklımız, yüreğimiz ve yumruğumuzsun.

Dünyada bir anılır şanlı soyun var:

sen küçük kardeşisin V.K.P. ('nin.

Sen bana bugün

mübarek alnındaki yara yerinle

ve işçi bileklerinde zincir izleriyle göründün,

yürüyorsun dimdik, pırıl pırıl.

Ömrümde yalnız seninle

ve senin safında olmakla övündüm. (...)" (

Nâzım Hikmet, Şiirler 6, sayfa 12)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ve USTADAN BİR ŞİİR DAHA. UMARIM ONUN DEĞERİNİ BİR KEZ DAHA ANLAMANIZA KATKIDA BULUNUR. SEVGİYLE KAL.

 

 

Bana bak

Hey !

Avanak

Elinden o zırıltıyı bıraksana

Sana

Üç telinde üç sıska bülbül öten

Üç telli saz

Yaramaz

Hey

Hey

Üç telli sazın

Üç telinde öten sıska bülbül

Öldü acından

Onu attım köşeye

 

(Orkestra, başlıklı şiirinden)

 

 

 

 

DÜNYACA ÜNLÜ VATAN ŞAİRİMİZDEN BİR ŞİİR DAHA. UTANIN UTANIN ŞAİRİM DİYE GEÇİNENLER

Trrruum

Trrruum

Trrruum

Trak tiki tak

Makinalaşmak

İstiyorum

Beynimden, etimden, iskeletimden

Geliyor bu

Her dinamoyu

Altına almak için

Çıldırıyorum

Tükürüklü dilim bakır telleri yalıyor

Damarlarımda kovalıyor

Ota direzinler, lokomotifleri

 

(Makinalaşmak başlıklı şiirinden)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir TheLastofMohicaN

şimdi bozan amca sen böyle dedin ya NAZIM NAZIM HİKMET RAN olmaktan çıktı. :clover:

 

dikkatimi cektide bu ikinci bide annesinin mi ne nereli olduğu hakkında yorum vardı.

 

hayırdır

mezarından sana birşeyler yapmadı değil mi :P

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

PİRAYE İÇİN YAZILMIŞ :clover:

 

 

Kitap okurum:

içinde sen varsın,

şarkı dinlerim:

içinde sen.

Oturdum ekmeğimi yerim:

karşımda sen oturursun,

çalışırım:

karşımda sen.

Sen ki, her yerde "hâzırı nâzır"ımsın,

konuşamayız seninle,

duyamayız sesini birbirimizin:

sen benim sekiz yıldır dul karımsın...

 

 

23 Eylül 1945

 

O şimdi ne yapıyor

şu anda, şimdi, şimdi?

Evde mi, sokakta mı,

çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı?

Kolunu kaldırmış olabilir,

- hey gülüm,

beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi...

 

O şimdi ne yapıyor,

şu anda, şimdi, şimdi?

Belki dizinde bir kedi yavrusu var,

okşuyor.

Belki de yürüyordur, adımını atmak üzredir,

- her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren

sevgili, canımın içi ayaklar!..

Ve ne düşünüyor

beni mi?

Yoksa

ne bileyim

fasulyanın neden bir türlü pişmediğini mi?

Yahut, insanların çoğunun

neden böyle bedbaht olduğunu mu?

 

O şimdi ne düşünüyor,

şu anda, şimdi, şimdi?..

 

 

24 Eylül 1945

 

En güzel deniz:

henüz gidilmemiş olandır.

En güzel çocuk:

henüz büyümedi.

En güzel günlerimiz:

henüz yaşamadıklarımız.

Ve sana söylemek istediğim en güzel söz:

henüz söylememiş olduğum sözdür...

 

 

30 Eylül 1945

 

Seni düşünmek güzel şey

ümitli şey

dünyanın en güzel sesinden en güzel

şarkıyı dinlemek gibi bir şey.

Fakat artık ümit yetmiyor bana,

ben artık şarkı dinlemek değil

şarkı söylemek istiyorum...

 

 

1 Ekim 1945

 

Dağın üstünde:

akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var

dağın üstünde.

Bugün de:

sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti

bugün de.

Birazdan açar

kırmızı kırmızı:

gecesefeları birazdan açar kırmızı kırmızı.

Taşır havamızda sessiz, cesur kanatlar

vatandan ayrılığa benzeyen ayrılığımızı...

 

 

6 Ekim 1945

 

Bulutlar geçiyor: haberlerle yüklü, ağır.

Buruşuyor hâlâ gelmeyen mektup avucumda.

Yürek kirpiklerin ucunda uzayıp giden toprak uğurlanır.

Benim bağırasım gelir: -"Pîrâye, Pîrâye!.." diye

 

NAZIM HİKMET

:clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

TANYA:clover:

 

 

 

zoe’ydi adı

ismim tanya dedi onlara

(tanya;

bursa cezaevinde karşımda resmin

bursa cezaevinde,

belki duymamışsındır bile bursa’nın ismini

bursa’m yeşil ve yumuşak bir memlekettir.

bursa cezaevinde karşımda resmin

sene 1941 değil artık, sene 1945

moskova kapılarında değil artık

berlin kapılarında dövüşüyor artık seninkiler

bizimkiler

bütün namuslu dünyanınkiler..

tanya;

senin memleketini sevdiğin kadar ben de seviyorum memleketimi

seni astılar memleketini sevdiğin için

ben memleketimi sevdiğim için hapisteyim

ama ben yaşıyorum

ama sen öldün

sen çoktan dünyada yoksun

zaten ne kadar az kaldın orada

on sekiz senecik...

doyamadın güneşin sıcaklığına bile...

tanya;

sen asılan partizan, ben hapiste şair

sen kızım, sen yoldaşım

resmin üstüne eğiliyor başım

kaşların incecik, gözlerin badem gibi

renklerini fotoğraftan anlamam mümkün değil

fakat yazıldığına göre koyu kestaneymişler.

bu renk gözler çok çıkar benim memleketimde de...

tanya;

saçların ne kadar kısa kesilmiş

oğlum memet’inkinden farkı yok

alnın ne kadar geniş, ay ışığı gibi

rahatlık ve rüya veriyor insanın içine.

yüzün ince uzun, kulakladır büyücek biraz,

henüz çocuk boynu boynun

henüz hiçbir erkek kolu sarılmamış anlıyor insan.

ve püsküllü bir şey sarkıyor yakandan

süsünü sevsinler mini mini kadın.

arkadaşları çağırdım bakıyorlar resmine;

_tanya

senin yaşında bir kızım var.

_tanya

kız kardeşim senin yaşında

_tanya

senin yaşında sevdiğim kız

bizim memleket sıcaktır

bizde kıslar tez kadınlaşır..

_tanya

senin yaşında kızlarla

okulda, fabrikada, tarlada arkadaşız

tanya;

sen öldün ne kadar namuslu insan öldü

ve öldürülmekte

ama ben,

söylemesi ayıpmış gibi geliyor bana

ama ben yedi yıldır kavgada

hayatımı tehlikeye koymadan

hapiste de olsa da yaşıyorum)

sabah oldu tanya’yı giydirdiler

ama çizmeleri, şapkası, gocuğu yoktu

iç etmişlerdi onları

torbasını giydirdiler

torbada benzin şişelesi, kibrit,

kurşun, tuz, şeker....

şişelesi boynuna astılar

torbasını verdiler sırtına

göğsüne bir de yazı yazdılar

“partizan”

köyün meydanına kuruldu darağacı

atlılar çekmiş kılıcı

halka olmuş piyade askeri

zorla seyre getirdiler köylüleri

iki sandık üst üste

iki makarna sandığı

sandıkların üstüne yağlı urgan sallanır

urganın ucunda ilmik

partizan kaldırılıp çıkarıldı tahtına

partizan

kolları bağlı arkadan

durdu urganın altında dimdik..

nazlı boynuna ilmiği geçirdiler

bir subay fotoğrafa meraklı

bir subay elinde makine; kodak

bir subay resim alacak

tanya seslendi kolhozlulara ilmiğin içinden

“ _ kardeşler üzülmeyin gün yiğitlik günüdür.

soluk aldırmayın faşistlere

yakın, yıkın, öldürün....”

bir alman vurdu ağzına partizanın

genç kızın beyaz, yumuk çenesine aktı kan

fakat askerlere dönüp devam etti partizan:

“_ biz iki yüz milyonuz

iki yüz milyon asılır mı?

gidebilirim ben

ama bizimkiler gelecekler

teslim olun vakit varken...”

kolhozlular kan ağlıyorlardı,

cellat çekti ipi

boğuluyor nazlı boynu kuğu kuşunun

fakat dikildi ayaklarının ucunda partizan

ve hayata seslendi insan

“_ kardeşler

hoşça kalın

kardeşler

kavga sonuna kadar

duyuyorum nal seslerini geliyor bizimkiler...”

cellat bir tekme attı makarna sandıklarına

sandıklar yuvarlandılar

ve tanya sallandı ipin ucunda..." :clover::clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

şimdi bozan amca sen böyle dedin ya NAZIM NAZIM HİKMET RAN olmaktan çıktı. :clover:

 

dikkatimi cektide bu ikinci bide annesinin mi ne nereli olduğu hakkında yorum vardı.

 

hayırdır

mezarından sana birşeyler yapmadı değil mi :P

PUTLAR MEZARLARDA DEĞİL.İNSANLARIN BEYİNLERİNİN İÇİNDEDİR. SEVGİYLE KAL.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Duygularimin, düsüncelerimin tercümani N.H.Ran!

"Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna

rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden zaten gitmeyi kafasına

koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir TheLastofMohicaN

umarım beynindeki o puttan sende bir an önce kurtulursun..beynini kapamış düşünme yeteneğini kaybediyorsun...........

 

saygılarımla... :angry:

karçiceğim arkadaşş şevval arkadaşş şu arkadaşa bişey söyleyin bana öyle bakmasın arkadaş :P

 

PUTLAR MEZARLARDA DEĞİL.İNSANLARIN BEYİNLERİNİN İÇİNDEDİR. SEVGİYLE KAL.

 

sevgili bozan amca kimse nazım HİKMET e tanrı diye tapmıyordur ;)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir TheLastofMohicaN

Bir Ayrılış Hikayesi...

 

 

 

Erkek kadına dedi ki:

-Seni seviyorum,

ama nasıl,

avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp

parmaklarımı kanatarak

kırasıya

çıldırasıya...

Erkek kadına dedi ki:

-Seni seviyorum,

ama nasıl,

kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,

yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,

yüzde hudutsuz kere yüz...

Kadın erkeğe dedi ki:

-Baktım

 

 

 

nazım HİKMET RAN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

KARLI KAYIN ORMANINDA

 

Karlı kayın ormanında

yürüyorum geceleyin.

Efkârlıyım, efkârlıyım,

elini ver, nerde elin?

 

Ayışığı renginde kar,

keçe çizmelerim ağır.

İçimde çalınan ıslık

beni nereye çağırır?

 

Memleket mi, yıldızlar mı,

gençliğim mi daha uzak?

Kayınların arasında

bir pencere, sarı sıcak.

 

Ben ordan geçerken biri:

'Amca, dese, gir içeri.'

Girip yerden selâmlasam

hane içindekileri.

 

Eski takvim hesabıyle

bu sabah başadı bahar.

Geri geldi Memed'ime

yolladığım oyuncaklar.

 

Kurulmamış zembereği

küskün duruyor kamyonet,

yüzdüremedi leğende

beyaz kotrasını Memet.

 

Kar tertemiz, kar kabarık,

yürüyorum yumuşacık.

Dün gece on bir buçukta

ölmüş Berut, tanışırdık.

 

Bende boz bir halısı var

bir de kitabı, imzalı.

Elden ele geçer kitap,

daha yüz yıl yaşar halı.

 

Yedi tepeli şehrimde

bıraktım gonca gülümü.

Ne ölümden korkmak ayıp,

ne de düşünmek ölümü.

 

En acayip gücümüzdür,

kahramanlıktır yaşamak:

Öleceğimizi bilip,

öleceğimizi mutlak.

 

Memleket mi, daha uzak,

gençliğim mi, yıldızlar mı?

Bayramoğlu, Bayramoğlu,

ölümden öte köy var mı?

 

Geceleyin, karlı kayın

ormanında yürüyorum.

Karanlıkta etrafımı

gündüz gibi görüyorum.

 

Şimdi şurdan saptım mıydı,

şose, tirenyolu, ova.

Yirmi beş kilometreden

 

NAZIM HİKMET

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi şurdan saptım mıydı,

şose, tirenyolu, ova.

Yirmi beş kilometreden

 

bu kısmın bu şarkıya eklenişi şöyleydi ve biz bu şarkıyı her söylediğimizde bunu arkasına eklerdik

 

şu sapaktan sapsam sağa

şu sapaktan sapsam sola

25 kmreden

pırıl pırıldır moskova...

 

ihi :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yapma bozan hocam,

bırak kendini şu şiirin dizelerine

bak sen de seveceksin,

sadece benden değil, senden de birşeyler vardır

Nazım Hikmet'te...

 

"Memleket mi yıldızlar mı

Gençliğim mi daha uzak"

 

söyle hangisi bize daha uzak,

yoksa hepsi birden mi???

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yapma bozan hocam,

bırak kendini şu şiirin dizelerine

bak sen de seveceksin,

sadece benden değil, senden de birşeyler vardır

Nazım Hikmet'te...

 

"Memleket mi yıldızlar mı

Gençliğim mi daha uzak"

 

söyle hangisi bize daha uzak,

yoksa hepsi birden mi???

PUTLAR HAKKINDA ;

1. ONLAR ELEŞTİRİLEMEZ

2. ONLARI ELEŞTİRENLERE umarım beynindeki o puttan sende bir an önce kurtulursun..beynini kapamış düşünme yeteneğini kaybediyorsun........... ŞEKLİNDE HAKARET EDİLEBİLİR.

3 PUTLAR KUTSALDIR, ONLAR İÇİN. TAPINMAK ARTIK ONU YÜCELEYEREK OLUVERİR.

4 HEP YILDIZLARDIR ONLAR GÖKYÜZÜNDE.

ONLARA TAPAR DA DURUR BİRİLERİ SONSUZUN. SEVGİYLE KAL.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

PUTLAR HAKKINDA ;

1. ONLAR ELEŞTİRİLEMEZ

2. ONLARI ELEŞTİRENLERE umarım beynindeki o puttan sende bir an önce kurtulursun..beynini kapamış düşünme yeteneğini kaybediyorsun........... ŞEKLİNDE HAKARET EDİLEBİLİR.

3 PUTLAR KUTSALDIR, ONLAR İÇİN. TAPINMAK ARTIK ONU YÜCELEYEREK OLUVERİR.

4 HEP YILDIZLARDIR ONLAR GÖKYÜZÜNDE.

ONLARA TAPAR DA DURUR BİRİLERİ SONSUZUN. SEVGİYLE KAL.

 

bozan hoca sen istediğin kadar uğraş bugün nazım HİKMET i dünya tanıyor saygı duyuyor..

bir amerikalının nazım hikmetin hiroşima (kız çocuğu) şiirini okuduktan sonra japonyaya atılan atom bombolarının japon halkına nasıl zarar verdiğini anlamama yardımcı oldu deyisi. onun ne büyük bir usta olduğunu tekrar kanıtlıyor hoş sevmeyebilirsin illa sana nazım HİKMET i sev diyen de yok ama onu karalamaya çalışırsan bence bu senin acından düşündürücü olur çünkü onu karaladıkça yüceltir sense düşersin. ;)

 

yukarıda arkadaşda bir öneride bulunmuş hakaret olarak algılamaman lazım bence

 

sende sevgiyle kal..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Akrep gibisin kardeşim,

korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.

Serçe gibisin kardeşim,

Serçenin telaşı içindesin.

Midye gibisin kardeşim,

Midye gibi kapalı, rahat.

Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.

Bir değil, beş değil, yüz milyonlarlasın maalesef.

 

Koyun gibisin kardeşim,

Gocuklu celep kaldırınca sopasını

Sürüye katılıverirsin hemen

Ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.

Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,

Hani şu derya içre olup deryayı bilmeyen balıktan da tuhaf.

 

Ve bu dünyada, bu zulüm senin sayende.

Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer

Ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak

Kabahat senin, demeğe de dilim varmıyor ama

Kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!

 

 

N.H. RAN

:clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bozan hoca sen istediğin kadar uğraş bugün nazım HİKMET i dünya tanıyor saygı duyuyor..

bir amerikalının nazım hikmetin hiroşima (kız çocuğu) şiirini okuduktan sonra japonyaya atılan atom bombolarının japon halkına nasıl zarar verdiğini anlamama yardımcı oldu deyisi. onun ne büyük bir usta olduğunu tekrar kanıtlıyor hoş sevmeyebilirsin illa sana nazım HİKMET i sev diyen de yok ama onu karalamaya çalışırsan bence bu senin acından düşündürücü olur çünkü onu karaladıkça yüceltir sense düşersin. ;)

 

yukarıda arkadaşda bir öneride bulunmuş hakaret olarak algılamaman lazım bence

 

sende sevgiyle kal..

BAKALIM ;

1. MİKİ MAUS'U DA DÜNYA TANIYOR. BU NEYİ DEĞİŞTİRİR.

2. İNSAN OLAN NAZIM İLE CİDDİ BİR SORUNUM OLMADIĞI ORTADADIR.

3. BENİM İÇİN SORUN NAZIM HİKMET RAN2I TANRILAŞTIRANLARDIR.

4 BEN YALNIZCA NAZIM'I BİR ŞAİR OLARAK YAD EDİYORUM. AMA ŞİİRLERİNDEN HOŞLANMADIĞIMI İTİRAF ETMELİYİM. BANA GÖRE BERBAT YAZMIŞ. BUNU BEN BÖYLE KABUL EDİYORUM. KİME NE ?

5 AMA ASIL SORUN BENİM ŞAİRLİĞİNE OLAN BAKIŞIM DEĞİL. DAHA ZİYADE KİMİLERİNİN TANRILAŞTIRDIĞI NAZIM.

SEVGİYLE KAL.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BAKALIM ;

1. MİKİ MAUS'U DA DÜNYA TANIYOR. BU NEYİ DEĞİŞTİRİR.

2. İNSAN OLAN NAZIM İLE CİDDİ BİR SORUNUM OLMADIĞI ORTADADIR.

3. BENİM İÇİN SORUN NAZIM HİKMET RAN2I TANRILAŞTIRANLARDIR.

4 BEN YALNIZCA NAZIM'I BİR ŞAİR OLARAK YAD EDİYORUM. AMA ŞİİRLERİNDEN HOŞLANMADIĞIMI İTİRAF ETMELİYİM. BANA GÖRE BERBAT YAZMIŞ. BUNU BEN BÖYLE KABUL EDİYORUM. KİME NE ?

5 AMA ASIL SORUN BENİM ŞAİRLİĞİNE OLAN BAKIŞIM DEĞİL. DAHA ZİYADE KİMİLERİNİN TANRILAŞTIRDIĞI NAZIM.

SEVGİYLE KAL.

 

 

şimdi soruyorum kaç kişi nazım HİKMET e tapıyor

 

ben tapmıyorum mesela oda bir insandı doğdu büyüdü insan olmanın zaaflarını yaşadı belki hatada yaptı ve öldü. lütfen ama

sende sevgiyle kal..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AnLaYaMaDıLaR

 

 

Biz ince bel,Ela göz,Sütun bacak için sevmedik güzelim

 

Gümbür,Gümbür bir yürek diledik kavgamızda

 

Ateşin yanında barut,Barutun yanında ateş olasın diye!..

 

Rakı sofralarında söylenip,acı tütün çiğnercesine sevdik

 

ANLAYAMADILAR......

 

 

NaZıM HiKMeT RaN

 

 

 

Kolay Gelsin

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AÇLIK ORDUSU YÜRÜYOR

 

Açlık ordusu yürüyor

yürüyor ekmeğe doymak için

ete doymak için

kitaba doymak için

hürriyete doymak için.

 

Yürüyor köprüler geçerek kıldan ince kılıçtan keskin

yürüyor demir kapıları yırtıp kale duvarlarını yıkarak

yürüyor ayakları kan içinde.

 

Açlık ordusu yürüyor

adımları gök gürültüsü

türküleri ateşten

bayrağında umut

umutların umudu bayrağında.

 

Açlık ordusu yürüyor

şehirleri omuzlarında taşıyıp

daracık sokakları karanlık evleriyle şehirleri

fabrika bacalarını

paydostan sonralarının tükenmez yorgunluğunu taşıyarak.

 

Açlık ordusu yürüyor

ayı ini köyleri ardınca çekip götürüp

ve topraksızlıktan ölenleri bu koskoca toprakta.

 

Açlık ordusu yürüyor

yürüyor ekmeksizleri ekmeğe doyurmak için

hürriyetsizleri hürriyete doyurmak için açlık ordusu yürüyor

yürüyor ayakları kan içinde.

 

 

NaZıM HiKMeT RaN - 9 Ağustos 1962

 

 

Kolay Gelsin

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.