Φ bulenttg Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Fazla yazacak bir şey olmadığını düşünerek sadece Başbakanın davasını geri çekmesini vede özür dilemesini istiyorum.Tabiiiii benim istememle olmuyor...O zaman hep birlikte Bu Ülke için,gelecek için hep birlikte isteyelim..... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Olay ne??? Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Şehit babasına hapis... Gaziantep'te şehit oğlunun cenaze töreninde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan Ahmet Kömür, 11 ay 25 gün hapisle cezalandırıldı. 3. sulh ceza mahkemesinde tutuksuz yargılanan Akmet Kömür, sözlerinin anlık bir tepki olduğunu söyledi... Mahkeme ertelendi... Şimdi şehit oğlunun cenazesinde bir babanın nasıl bir ruh halinde olduğunu anlayamamak mümkün müdür? Onun üzüntüsünün üzerine birde dava açmak nasıl bir vicdana sığar? Oysa Türkliğe hakaretten yargılanan Orhan Pamuk Ab'nin "hükümet reform taahhüdüne sadık kalmalı" diyen Ab Türkiye Raportörü Camiel Eurlings talimatıyla, Orhan Pamuk davası düşürülmüştü... Bu ne yaman çelişki!!! olay bu Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Gece Yağmuru Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Evladını kaybetmiş bir BABA...İnsan böyle durumlarda şuurunu kaybediyor ne söylediğini dahi bilmiyor...Bu tür durumlarda sabırlı ve anlayışlı olmak lazım..Özelliklede evladını şehit vermişse bu BABA...Bu konuya nasıl yorum yapacağını dahi bilemiyor insan.. O BABANIN yüreği yanıyor tıpkı evlatlarını vatan uğruna şehit veren nice BABALAR gibi...Başbakanın bu durumu anlayışla karşılaması lazımken bu tamamen utanç verici bir durumdur.. Kesinlikle çok yaman bir çelişki Sardunyam..Orhan Pamuk gibi ardında hangi kimliklerin dahi belli olmadığı bir şahıs için bu tür kararlar verilebiliyor.. Kınıyorum..Yazık çok yazık... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Sayın Başbakan'a hakaret etmek suçtur, ama Türklüğe hakaret etmek önemli değildir. Ben buradan bu sonucu anlıyorum, başbakan kendisini Türk Milletinden üstün görüyor. Daha önce de Selanikte Atatürk'e kendisini şikayet eden yaşlı bir insanı dava etmişti (bunun yanında kayıp trilyon davasından yargılanan Erbakan yaşına hörmeten evinde ıstirahatle cezalandırıldı) Karikatürünü yapanlarıda dava etti, ama Danimarka'da Hz.Muhammed'in (sav) çizilen karikatürünü kınamakla yetindi. Acaba Danimarkalı karikatüristi neden dava etmedi? Çiftçi "sayın başbakanım, sıkıntılıyız, açız, zarar ediyoruz" dedi. (Al ananı git) muamelesi ile karşılaştı. Birgün başbakanla karşılaşırsanız kendisini methedici sözlerde bulunun, sakın sıkıntılıyız, işsiziz, yoksuluz, emekliyiz maaşlarımız yetmiyor, demeyin. Yoksa aynı muamele ile karşılaşırsınız. Selamlar Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ nizamulmulk Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Arkadaşlar Kanunlar Genel, soyut ve objektif niteliktedirler. kanunlar genellikle şöyle ifadelerle başlarlar "Her kim bir başkasının taşınır eşyasını onun rızası olmadan alırsa.... Her kim Kasten başkasına eza ve cefa verecek şekilde...... diye yani kanunlar konulurken herkese uygulanacağı düşünülerek konulur. Ve Cezayı Azaltan ve arttıran nedenler de ayrıca düzenlenir. Şehidimizin babası çocuğunun şehadetinden etkilenerek başbakanımıza hakarette bulunmuş olabilir. Ama bir suç işlemiştir ve o suç için kanunda tayin edilen ceza kendisine uygulanmak durumundadır. Kaldı ki şehit babası için mutlaka Haksız tahrik gibi Cezayı azaltan haller de uygulanmıştır. Aksi taktirde alacağı ceza çok daha fazla olurdu.(ki bu aldığı cezanın yaklaşık 3 katıdır.) Yine sayın başbakanımız dileseydi ayrıca hukuk davası da açabilirdi yani anlayacağınız sayın başbakanın Tazminat davası açmaması zaten şehit babasına ayrı bir lutufdur. Kaldı ki şehit babasını cezası büyük olasılıkle erteleme sınırları dahilinde olduğundan ertelenecektir. anlayacağınız hapis yatmayacaktır. Bununla birlikte Hakaret suçu Genel olarak şikayete tabi bulunmakla birlikte Kamu görevlilerine yapıldığında Şikayete tabi değildir. Bu anlamda Sayın başbakanımızın davasından vazgeçmesi ya da şikayetini geri alması bir anlam ifade etmez. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İsyanın_gölgesi Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Sardunyam yazdıklarına katılmamak isyan etmemek elde değil ki şehit babasının nasıl bir durumda olduğunu zaten gece yağmuru iyi bir şekilde ifade etmiş ... Malesef burası Türkiye demekten aşka bir şey elimden gelmiyor ... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İsyanın_gölgesi Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Arkadaşlar Kanunlar Genel, soyut ve objektif niteliktedirler. kanunlar genellikle şöyle ifadelerle başlarlar "Her kim bir başkasının taşınır eşyasını onun rızası olmadan alırsa.... Her kim Kasten başkasına eza ve cefa verecek şekilde...... diye yani kanunlar konulurken herkese uygulanacağı düşünülerek konulur. Ve Cezayı Azaltan ve arttıran nedenler de ayrıca düzenlenir. Şehidimizin babası çocuğunun şehadetinden etkilenerek başbakanımıza hakarette bulunmuş olabilir. Ama bir suç işlemiştir ve o suç için kanunda tayin edilen ceza kendisine uygulanmak durumundadır. Kaldı ki şehit babası için mutlaka Haksız tahrik gibi Cezayı azaltan haller de uygulanmıştır. Aksi taktirde alacağı ceza çok daha fazla olurdu.(ki bu aldığı cezanın yaklaşık 3 katıdır.) Yine sayın başbakanımız dileseydi ayrıca hukuk davası da açabilirdi yani anlayacağınız sayın başbakanın Tazminat davası açmaması zaten şehit babasına ayrı bir lutufdur. Kaldı ki şehit babasını cezası büyük olasılıkle erteleme sınırları dahilinde olduğundan ertelenecektir. anlayacağınız hapis yatmayacaktır. Bununla birlikte Hakaret suçu Genel olarak şikayete tabi bulunmakla birlikte Kamu görevlilerine yapıldığında Şikayete tabi değildir. Bu anlamda Sayın başbakanımızın davasından vazgeçmesi ya da şikayetini geri alması bir anlam ifade etmez. Bu ülkede şahıslar için kanunlar çıkartıldı eğer Başbakana hakaret etmek suç olsaydı hapishaneler başbakana çalışırdı ... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir ali0_1 Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Durun bir karar verilsin;daha sonra bunun itirazı falan da olabilir hatta;ne bileyim bol keseden veryansın etmenin ne gereği var... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 İstenince bazı önemli davalar düşürülüyorken bir insanın üstelik %100 haklı iken o üzüntü ile söylediği sözler yüzünden yargılanması ayıptır. Bu vatanın bekası uğruna oğlunu şehit vermiş ve yine o acı yüzünden bu ülkede yargılanıyor. Başbakanın tutumu bellidir, bazende maddi tazminat davaları açıyor ve sizin sözünüze göre kendileri lütfedip hukuk davası açmadılar yani. Türkiye'de son üçbuçuk yıldır, ne davalar göz göre göre düşürüldü, kılıfına uyduruldu, ama işte siz sıradan bir vatandaşsanız gözünüzün yaşına bakmazlar. Akp hükümetinin kendi içerisinde bile eleştiriye tahammülü yok. Hatay milletvekili parti içi yolsuzluk var dedi, ama onu susturdular ve partiden ihraç ettiler buna karşın haklarında suçlama bulunanlardan bir haber yok, olay örtbas edildi. Selamlar Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İsyanın_gölgesi Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Nedense bu gelişmeler bana 1960 ları hatırlatıyor . Demokraside güçler ayrılığı ilkesini hatırlatmak isterim yaşadıklarımızı tekrar tekrar hatırlatmaya hiç gerek yok . Olay çok açık ve seçik bir şekilde ortadadır yapılan bırakın Başbakanı hiç bir ssıfata sığmıycak bir davranıştır . Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ nizamulmulk Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Sevgili Sardunya AKP deki yolsuzlukların yargıya intikal etmemiş olması gerçekten düşündürücü ve üzücüdür. Gönül isterdi ki Bu milletin sokaklarda yatarak hayatını kazanan ya da sabahtan akşama asgari ücrete talim bir şekilde çalışan vatandaşlarımızın hakkı tek tek yolsuzluk yapanlardan sorulsun. Klasik bir tabirle Tüyü bitmemiş yetim hakkı yiyenlerin hapse mahkum edildiklerine şahit olsaydık. Ama ben Hukukta tutarlı olunması gerektiğine inanırım. Yolsuzluk yapana uygulanmayan kanun sövene de uygulanmasın diyemeyiz. diyeceğimiz odur ki: YOLSUZLUK YAPANA DA SÖVENE DE KANUN UYGULANSIN. Savcılarımız görevini yapsın. yolsuzlukları araştırsın. Ama ülkemizde Hukuk hala siyasetin güdümünde ve bağımsız değil. hasılı ben bir şehit babasının oğlunun ölümünden başbakanı sorumlu tutmasını ve daha ileri giderek başbakanımıza hakaretler yağdırmasını hukukdışı ve cezalandırılması gereken bir eylem olarak görüyorum. Yolsuzlukların Cezasız kalmaması içinse Yargı organlarımızın bağımsız ve biraz da cesaretli olmaları gerektiğine inanıyorum. sonuç olarak Sizin bahsettiğiniz gibi Yolsuzluk yapana uygulanmayan kanun sövme suçu işleyene de uygulanmasın mantığını kabul edemem. Yukarıda da belirttiğim gibi Yolsuzluk yapan da Söven de cezasız kalmasın........... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ sardunyam Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 25 Temmuz , 2006 Sayın Nizamulmulk Sözlerinizin birkısmına katılmamak mümkün değil. Ancak bazı haller vardır ki, (mesela adaletin yerini bulmaması) gibi bu durumlarda halk bunalıma düşer, o vakit kimi suçlar tabiki ülke yönetiminde bulunanları. Adalet herkese eşit davranmalı ve yargı kesinlikle bağımsız olmalı aksi takdirde bu tür sövmelerle hatta bazılarının kendi haklarını kendilerinin araması ile sonuçlanır. Aynı zamanda şehit babasının oğlunun şehit düşmesinden başbakanı sorumlu tutmasından daha doğal bir şey olamaz, çünkü sorumluluk hükümetin elinde. Son günlerde konuşulan bir durum var, Ab'nin yeni talimatları uyarınca teröristlerin "eve dönüş" adı altında aftan yararlanmaları. Eskiden bunun adı "pişmanlık yasası" idi. Ama şimdi Ab anaları evlatlarından ayıranları eve döndürmek istiyor. Ev neresi Türkiye Cumhuriyeti. Peki siz kime karşı kimi affediyorsunuz demezler mi adama? Ab kendi içinde terör olaylarına karşı nasıl bir tutum sergiliyor ama zaten bizdeki terörü destekleyenler de onlar olduğundan bizi biraz daha karıştırmanın yollarını arıyorlar. Ve şuan ki hükümette Ab ve Abd'nin talimatları ile hareket ediyor. Bütün bu kargaşa ve suçlamalar ondan oluyor. Gönül isterdi ki asker çocuklarımız böyle bir ihanetle şehit olmasalardı. Ama gönülün istemesiyle bunlar değişmiyor. Birde yeni bir fikir atıldı ortaya; Türk insanının kanında zaten korkusuzluk ve savaşçılık ruhu varmış, bu yüzden "şehadet" mertebesi sözünü gençlerimizin aklından çıkarmalıymışız. Bu onlardaki savaşçı ruhu azdırıyormuş. Yakında Kuran'dan da Şehitlik sözünü kaldırmaya cürret etmeyecekleri ne malum? Selamlar Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.