Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İnsan Evrildi mi? Yaratıldı mı?


RRR

Önerilen İletiler

Merhaba arkadaşlar cevap arayan bir bireyim.Geçenlerde bir arkadaşım bana "Sen inanan bir insan olduğunu söylüyorsun ama aynı zamanda evrimden konuşuyorsun.Sana göre insan yaratılmış olmalı evrim yalan olmalı ama sen iki gerçeğe de inandığını söylüyorsun.Sence hangisi yanlış dedi?" ve o zaman farkettim ki gerçektende paralel iki gerçekliği aynı anda yaşıyormuşum o zamandan beri araştırıyorum.Görüş almak için siteye girdim.Charles Darwin'i okuyordum ki Türlerin Kökeni isimli kitabında şöyle bahsettiğini öğrendim.

 

Darwin, Türlerin Kökeni kitabında 6.bölüme "Teorinin Güçlükleri" adını vermiştir. Darwin kitabında açıklamakta güçlük çektiği kısımları iki ana hatta ele almıştır: "İçgüdüler" ve "Ara-Geçiş Formlari". Darwin, Evrim düşüncesini ortaya attığında henüz herhangi bir ara-geçiş formu bulunamamıştı. Ama Darwin'e göre ara-geçiş formlarının olması teorinin ayakta kalmasını sağlayan yegane unsurlardandır. Bunu kitabında şu şekilde belirtmiştir;

  • Eğer teorim doğruysa, türleri birbirine bağlayan sayısız ara-geçiş çeşitleri mutlaka yaşamış olmalıdır... Bunların yaşamış olduklarının kanıtları da sadece fosil kalıntıları arasında bulunabilir

İkinci konu olan içgüdülerden ise kitapta Teorinin Güçlükleri kısmında fazlaca söz edilmiştir.

  • İçgüdülerin birçoğu öylesine şaşırtıcıdır ki, onların gelişimi okura belki teorimi tümüyle yıkmaya yeter güçte görünecektir.

 diyen Darwin içgüdülerin kalıtsal olamayacağını ifade etmiştir; 

  • Bir tek kuşakta alışkanlıkla birçok içgüdü edinildiğini ve sonra bunu izleyen kuşaklara soyaçekimle iletildiğini varsaymak ağır bir yanılgı olur. Bildiğimiz en şaşırtıcı içgüdüler, örneğin balarısının ve karıncaların birçoğunun içgüdüleri, alışkanlıkla kazanılmış olamaz.

Ayrıca Kambriyen Patlamasıyla tüm hayvan filumlarının birden ortaya çıkması Darwin tarafından şöyle yorumlanmıştır;

Çok daha ciddi bir şekilde ortaya çıkan ilişkili bir problem daha vardır ki, bu da hayvanlar aleminin temel sınıflarına ait türlerin bilinen en aşağı tabakalardaki fosil kayalarında aniden ortaya çıkmasıdır...

 

ne diyorsunuz.Sizce evrim mi yaratılış mı?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Insanoglu ancak kendi turunden turuyebilir ve ureyebilir.

 

Bu da en azindan 3 lu bir birlikteliktir.

 

Erkek disi ve bunlarin cinsel birlikteliginden meydana gelen.

 

Insanoglu kendisini ve her bir algiladigini yine kendisi dilinin kavramsalbilgisi ile aciklamaktadir.

 

Insanoglunun canli olarak ve gelisen degisen canli olarak digger canlilardan farklilasmasi bir surec konusudur ve bu surec te evrim ile aciklanmaktadir.

 

Yani canlilar evrilerek biri digerinden fiziki olarak farklilasir.

 

Evrim bunu elindeki bilimselbilgi olgu ve kurgular ile gozleme dayanarak ve mantiksal olabilirlik temelinde aciklamaktadir ve bu aciklama da her turlu gelisim temelinde daimi bir surectir.

 

Burada onemliolan insanoglu turunun evrimsel olarak digger turlerde olmayan devrim, yani zihinsel yeti ve ozelliklerinin soyutlama soyut deger verme ve soyut degerlendirme yetisi ve bu soyutlarini da dozen system kurum ve kuruluis olarak ve teknigi de kullanarak somutlastirma yetisidir.

 

Iste bu yonuyle ve de kavramsal dili eliyle, evrimselolarak insanoglu henuz alternatifi olmayan tek turdur.

 

Butun kavramsal bilgisi de kendine ait yonelik ve kendi Adina ve eliyle ve de kendi yeti ve ozellikleri ile kendini ve digger algiladiklarini tek tarafli monolog olarak ortaya koymasi ve kendi turu disinda kalanlarin Adina da dile getirim yapmasidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Olasılık hesaplarına örnek olması için orta büyüklüğe denk gelen 400 amino asitli bir proteini ele alalım. En basit canlıda bile böylesi yüzlerce protein olması gerekir. Şimdi, en basit canlının yüzlercesine sahip olması gereken bu yapıtaşlarından sadece birinin tesadüfen (doğa yasalarının çerçevesinde, bilinçli bir müdahale olmadan) ortaya çıkmasının olasılığını inceleyelim. Canlıların vücudunu oluşturan proteinlerin sadece solelli amino asitlerden oluştuğunu hatırlayalım. Oysa doğada, amino asitlerin sol-elli olma ihtimali kadar sağ-elli olma ihtimali de mevcuttur; bir amino asidin sol elli olma ihtimalini 1/2 olarak alabiliriz. Bahsedilen uzunluktaki bir proteindeki amino asitlerin sırf sol-elli olmasının olasılığı şöyle hesaplanır:

Bir amino asidin sol-elli olma olasılığı: 1/2

İki amino asidin sol-elli olma olasılığı: 1/2 x 1/2

Üç amino asidin sol-elli olma olasılığı: 1/2 x 1/2 x 1/2

400 amino asidin sol-elli olma olasılığı: 1/2 üzeri 400

1/2 üzeri 400 ise yaklaşık olarak 1/10 üzeri 120’ye eşittir.

Bu olasılığın matematiksel olarak imkânsız denebilecek kadar düşük olduğunu şöyle düşünerek anlayabiliriz:

Bütün evrende 10 üzeri 80 adet olan proton ve nötronu, bütün evrendeki fotonlarla ve elektronlarla toplarsak 10 üzeri 90’dan küçük bir sayı elde ederiz. Evrenin ortalama yaşı olan

15 milyar yıl x 365 gün x 24 saat x 60 dakika x 60 saniye = 473.040.000.000.000.000 saniye; evrenin başından şu ana kadar geçen zamanı ifade eder. Bu sayıya yuvarlak olarak 10 üzeri 18 saniye diyebiliriz. Bu iki sayıyı çarparsak 10 üzeri 90 x 10 üzeri 18 = 10 üzeri 108 eder. Bu sayı, evrendeki her bir proton, nötron, elektron ve foton; evrenin her saniyesi bir deneme yapmış olsalar, oluşacak toplam deneme sayısıdır. Matematiğin karşımıza çıkardığı bu tablodaki olağanüstülüğü görebiliyor musunuz? Sadece ve sadece 400 amino asitli bir proteinin sırf sol-elli amino asitlerden kurulu olması gibi basit bir aşamanın oluşma olasılığı 10 üzeri 120’de 1’dir. Bunun anlamı şudur: Uçsuz bucaksız dediğimiz bütün evrenin elektron, proton, nötron ve fotonlarının her biri canlılardaki 20 amino asitten birine dönüşselerdi ve evrenin oluşumundan itibaren her saniyede bir deneme yapsalardı bile; tek bir 400 amino asitli proteinin amino asitlerini, sol-elli olarak oluşturmaya bile imkân bulamazlardı. Bu sonuç gerçekten çok ilginçtir.

(Caner Taslaman-Evrim Teorisi Felsefe ve Tanrı s.439-440)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hiç sağelli amino asit yokmuş gibi kendinizi kandırabilmenize hayranım! sağelli amino asitler bakterilerin hücre duvarlarında vardırlar. amino asitler karboksil ve amino grubu olarak 2 grupturlar. amino asitlerin amino grubu proton taşır ve pozitif yüklüdürler. karboksil grubunda proton yoktur ve negatif yüklüdür. sen aynaya baktığında karşındaki görüntünün zıt görüntü oluşturması bir zorunluluk olduğu gibi, pozitif ve negatif kutup elektriğin olduğu gibi bir zorunluluk. hücre içindeki sağelli amino asitler, hücre duvarındaki solelli amino asitler ile yer değiştirmek istese değiştirebilmesi olası değil. senin ayna görüntünü değiştirebilmen olası olmadığı gibi. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dostum ben binlerce sarı kaplumbağa araba bir araya gelmiş bu tesadüf değildir herhalde sarı kaplumbağa arabalarının festivali var diyorum sen bana içlerinden biri turuncu diyorsun.

Nasıl tesadüfen biraraya geliyor bu amino lar. Kör Saatçi mi kurmuş bunları işi gücü yokmuş mu bu körün.

Ya insan bir sorar nasıl bu kadar sarı kaplumbağa taksi bu alanda toplanmış tesadüfen olur mu hiç.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dostum ben binlerce sarı kaplumbağa araba bir araya gelmiş bu tesadüf değildir herhalde sarı kaplumbağa arabalarının festivali var diyorum sen bana içlerinden biri turuncu diyorsun.

Nasıl tesadüfen biraraya geliyor bu amino lar. Kör Saatçi mi kurmuş bunları işi gücü yokmuş mu bu körün.

Ya insan bir sorar nasıl bu kadar sarı kaplumbağa taksi bu alanda toplanmış tesadüfen olur mu hiç.

Sen tesaduften ne algiliyorsun, ya da herseyin bir teleolojisi yani amaci/gayesi oldugunu mu soyluyorsun?

 

Ya da herseyi olduran bir yaraticidan mi bahsediyorsun?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...

Matematik ve Kimya evrim yok diyor

 

evrim 17 maddede ayrı ayrı yıkıldı

 

Madde 1:-) MATEMATİK VE KİMYA’YA GÖRE OLASILIK HESAPLAMASI

 

•        İnsan vücudu 28 elementten oluşur.Bu daha işin çamur(hamur) oluşturma kısmı.

•        Bu elementler vücudumuzda değişik oranlarda bulunmaktadır. Mesela, oksijen elementi %65 oranında bulunur.

•        Elbette bu oranların en doğru sayıda olması gerekir. Çünkü, vücutta bir elementin fazlalığı ya da noksanlığı çok ciddi zararları vardır; hatta ölümcül riskler içerir.

•        Örneğin, oksijen fazlalığı ya da azlığı ölüme yol açar. Ton Balığında bulunan civadan dolayı insan zehirlenebilir.

•        Şimdi, BİR İNSAN vücudunda bulunan elementlerin doğru bir şekilde olması olasılığı EN AZ  2 Dudesilyon’dur.

•        1/2.048.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000.000’dur.

•        Bu rakamın nasıl hesaplandığını ayrıntılarıyla açıklayacağım.

•        Arabayla yolculuk yaparken, önümüze üç yol ayrımı çıktı. Tabela ve bilgi veren de yok.

•        Doğru yolu nasıl bulabiliriz? Ya karşımıza 2 dudesilyondan fazla yol çıksa ne yapabiliriz?

•        Bu rakamdan sadece 1 sayısını çıkardığımızda:

 2.047.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999’dur.

•        Okunuşu: 2 dudesilyon, 047 andesilyon, 999 desilyon, 999 nanilyon, 999 oktrilyon, 999 septrilyon, 999 sekstrilyon, 999 kuintrilyon, 999 katrilyon,  999 trilyon, 999 milyar, 999 milyon, 999 bin, 999 ‘dur.

 

•        Kul Coşkun — 999 katrilyonda 1 çıkma ihtimali olan bir piyangoya evini köyünü satıp oynar mısın?

•        evrimci      — Aklı olan böyle bir şey yapmaz.

•        Kul Coşkun — Peki, sonsuz bir ahiret hayatı için 2 dudesilyonda 1 ihtimali olan imkansız bir şeye inanmak akıllıca mı?

 

ORANLARIN DOĞRU OLMA OLASILIĞININ   HESAPLANMASI:

•        Oksijen elementini ele alalım. İnsan vücudunda %65 oranında bulunur. %55 olsaydı ya da %75 olsaydı elbette çok büyük hasara sebep olurdu.

•         Zaten, vücutta oksijen fazlalığı ya da azlığı ölüme yol açar.

•        Bu yüzden %55 ile %75 arası %20’lik kısımdır. Yani, 65’den 10 eksilttim ve 10 fazla verdim. Toplam 20 sayı eder. Bu da 100 sayı içinden %20 yapar.

•        20/100’dür, sadeleşmiş hâli: 1/5’tir.

•        Olasılık hesaplamasının temeli bu şekildedir.

•        Fakat, magnezyum gibi elementler insan vücudunda %0.05 oranında bulunur.

•        Bu şekildeki elementlere toplam 5 rakam fazlalık verdim bu 99 katı kadar fazla olmasına kadar imkan tanımaktır.

•        Bu da,  5/100’dür, sadeleşmiş hâli: 1/20’dir.

 

•        İNSAN VÜCUDUNDAKİ ELEMENTLER (28 TANE)

Elementlerin doğru oranda olma olasılıkları:

•        1. Oksijen (%65)     

•        2. Karbon (%18)

•        3. Hidrojen (%10)

İlk 3 elementin doğru olma olasılığı: 20/100  sadeleşmiş hâli:  1/5

•        4. Azot (%3)

•        5. Kalsiyum (%1.5)

•        6. Fosfor (%1.0)

4-5-6. elementler:    10/100    sadeleşmiş hâli:  1/10

•        7. Potasyum (%o.35)

•        8. Sülfür (%0.25)

•        9. Sodyum (%0.15)

•        10. Magnezyum (%0.05)

•        11. Bakır (%0.70)     

•        12.Çinko (%0.70)     

•        13.Selenyum (%0.70)     

•        14.Molibden (%0.70)     

•        15.Flor (%0.70)     

•        16.Klor (%0.70)     

•        17.İyot (%0.70)     

•        18.Manganez (%0.70)     

•        19.Kobalt (%0.70)     

•        20.Demir  (%0.70)     

7 ‘den 20’ye kadar olanlar: 5/100   sadeleşmiş hâli: 1/20   

Eser miktarda olanlar

•        21.Lityum

•        22.Stronsiyum

•        23.Alüminyum

•        24.Silisyum

•        25.Kurşun

•        26.Vanadat

•        27.Arsenik

•        28.Brom

  eser miktarında bulunanlar:   1/100  ve toplam 28 element oldu. Çarpıldığında sayımızı elde ederiz.    (itirazlara cevap verilecek)

 

•        Sayımızı hatırlayalım(Sadece bir insan): 2.047.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999.999

•        Dünya’ya gelmiş bütün insanların olasılıklarını hesaplarsak nasıl bir sayı elde ederiz.

•        Peki ya her bir hayvan? Karıncalar, sinekler, balıklar vs. vs. vs.

•        Bitkilerde 15 element olsa da yine büyük sayılar ortaya çıkar.

•        Peki ya her bir bitki? Çiçekler(Gül,lale vs.), ağaçlar(elma ağacı, armut ağacı, çam ağacı) ve her bir ot hesaplansa nasıl bir sayı elde edilir?

•        Bu sayıyı matematik ifade edebilir mi?

 

•        Evrimcinin itirazı: Niye toplamıyoruz da çarpıyoruz?

•        Kul Coşkun — Matematik der ki: Aynı anda gerçekleşen olayların olasılıkları çarpılır.

•        Bir insanın vücudundaki 28 element aynı anda bulunup insan yaşayabildiği için olasılıkları çarpılır.

•        Peki ne zaman toplanır? Aynı anda gerçekleşmesi mümkün olmayan olayların olasılıkları toplanır.

•        Mesala, bir zar atıldığında 2 gelme olasılığı;1/6 ‘dır. 5 gelme olasılığı da 1/6 ‘dır. 1/6 + 1/6= 2/6

•        Bir zar atıldığında zarın yüzü aynı anda hem 2 hem de 5 gelmesi mümkün olmadığı için toplanır.

•        Elementler, vücutta aynı anda bir arada bulunur.

•        Şunu da unutma evrimci, bildiğin gibi elementler yüksek sıcaklıktaki yıldız patlamaları sırasında oluştu. Bir canlı vücudu bu kadar yüksek sıcaklığında yanar. Canlı vücudunda element oluşamaz.

•        Ve yaşam 4 elementten oluştu, diğer elementler yediklerinden geldi dersen, bitkilerde 15 element hayvanlar da ise daha fazla sayıda element var.

•        Bu durumda bir bitki yendiğinde insan veya hayvan vücuduna 2 ve daha fazla sayıda element aynı anda girer. Dolayısıyla yine çarpılır.

•        Daha detaylı açıklama Gerçeğin Üstünü Örtenler pdf’sinde var.

 

•        evrimci,bitkilerde bulunmasına rağmen hayvanlarda bulunmayan elementten bahset.

•        Eğer, dersen ki elementler yenilen, içilenlerden hayvan ve insan vücuduna giriyor ; o hâlde bitkileri yediğimize göre bitkilerde bulunan tüm elementlerin hayvan ve insanlarda da olması gerekir ama durum böyle değil.

•        NOT : İnsan vücudundaki elementlerin doğru olma oranlarını bilen bilim adamları bunu açıklarsa, tam doğru bir sayı elde edilir. Belki benim bulduğum sayı devede kulak kalır çünkü eser miktarda bulunan elementlerin az bir fazlalığı ölümcül riskler içerir.

 

•        evrimci: Unutma, en büyük düşmanın, en son bakacağın yere saklanacaktır.

 

                                                          - TO BE CONTİNUE -

 

Gerçeğin Üstünü Örtenler pdf indirme linkleri

Link 1:http://www.dosyaupload.com/1OyI
Alternatif link: http://dosya.co/ef75cnym0giq/Gerçeğin_Üstünü_Örtenler.pdf.html

bu konunun videosu:

 

https://www.youtube.com/watch?v=_il2VkMS0Gw

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Allah’ı inkar (evrim-darwin) teorisi 17 maddede ayrı ayrı yıkıldı

 

Evrim deyince akla ilk önce insanın maymundan türediği gelir. Fakat, evrim sadece bu saçmalığı içermez. İlk canlı balık oldu, balık karaya çıktı, kolları bacakları olan bir sürüngen oldu; bu sürüngenden insandan dinozora, aslandan yarasaya kadar çeşit çeşit canlılar türedi. Bu arada sürpriz, evrime göre bitkilerle de ortak bir atadan geliyoruz;  otlarla aynı dedelerin evlatlarıymışız yani akrabayız. Hatta bizim atalarımızla, otların ataları bir noktada kardeşler; çünkü bir tek canlıdan türedi bütün canlılar. Ağacın kökü gibi.

Evrime göre insanın yakın akrabaları: Balık-fare- lemur ve maymundur. Evrime göre organlar körelir, yok olur, yeni organlar çıkar. Balık karaya çıktığı gibi su aygırı denize girer balina olur; köpek türünden bir canlı denize girer fok olur. Bunlara yeri geldiğince değinip temeli bilinmezliğe dayanan evrimi bilimle ve evrimin kendi kurallarının çelişkileriyle bu sihirbazlığın maskesini düşürelim.

 

BAŞLANGIÇ (EVRİMİN OLMADIĞININ KESİN İSPATI)

 

Kul Coşkun — Unutma evrimci, en büyük düşmanın, en son bakacağın yere saklanacaktır.

Evrimin kendi yasası olan doğal seçilim: Çevreye uyum sağlayan ve üreyenlerin bu avantajlı genlerini gelecek kuşaklara aktarmalarına doğal seçilim denir. Doğal ayıklanma da denilebilir.

Bir de evrimin organların yok olması ve yeni organların oluşma süreci vardır. Buna göre, işe yaramayan, kullanılmayan ve avantajını kaybetmiş dezavantajlı organlar yok olur. Bunun tam tersi avantaj sağlayan organlar devam eder ve yeni avantajlı organlar oluşur.

Kul Coşkun — İnsan maymunlardan türedi ise, evrim dezavantajlı organları yok edip avantajlı organlar oluşturuyorsa, insanın ayak tabanı niye evrim geçirmiştir? İnsanın yakın ataları olan insansılar çıplak ayakla yere, toprağa basmışlardır.

evrimci      — Yakın tarihte ayakkabı, ondan öncesinde de çarık gibi şeyler giyildiği için ayak tabanı evrim geçirmiştir.

Kul Coşkun — Başka zaman evrim uzun bir süreçtir dersiniz, milyonlarca yıl geçmeden böyle bir evrimleşme olmaz; ama zaten bu bir ısındırma hareketi idi. Asıl soru şu: Bildiğin gibi yeni ortaya çıkan kabileler var ve Afrika’da milyonlarca yıldır ayakkabı, çarık giymeyen kabileler var. Bunlar da milyonlarca yıldır maymunlarla aynı işi yapıyor. Yani, ayaklarının altı milyonlarca yıldır ormanda, tarlada yere, toprağa basıyor. Avantajlı bir maymun ayak tabanı niye dezavantajlı insan ayak tabanına

dönüşür?

 

 

 5809.jpg_wh300.jpg

 

Ayrıntılı açıklamalar için Gerçeğin Üstünü Örtenler pdf indirme linkleri:

Link 1: http://dosya.co/ef75cnym0giq/Gerçeğin_Üstünü_Örtenler.pdf.html
Alternatif Link: http://www.dosyaupload.com/1OyI

Bu konunu videosu :

 

https://www.youtube.com/watch?v=yAdDMRrXBeU

 

Kul Coşkun — Unutma evrimci, en büyük düşmanın, en son bakacağın yere saklanacaktır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evrimciyi kendi kafanıza göre saçma sapan konuşturarak evrimi karalamaya çalışmak boşa zahmet. Evrimciler ayakkabı giymekle ayak evrimleşti filan diye bir laf etmez. Şempanze ile ortak olan atamız, ormanlık yerlerde ağaçlarda yaşıyordu ve ayakları ağaçlara tırmanacak şekilde evrimleşmişti.

 

Bu ortak atadan insan ve şempanze ayrıldı. Şempanze ormanda yaşamaya devam ettiği için ayakları fazla değişmedi, ama insan savanaya çıktı. İki ayak üzerine kalktı ve ayakları savanada koşacak şekilde evrimleşti. Taban kavisi koşmak için yararlı bir şekildir. Ayak parmakları ise koşarken çok gerekli olmadığı için küçülmüştür.

 

Bitkilerle atamızın ortak olması da sürpriz filan değil, birbiri ile uzaktan da olsa akraba olmayan hiç iki adet canlı yoktur. İsterse maydanoz olsun, çok uzak da olsa bir geçmişten akrabayız. Bunları kavramak için bilimsel düşünce gerekir, dogmatik zihinle bu gerçekler kavranmaz.

 

Kullanılmayan organ körelir diye bir direkt kural da yok. Bu dolaylı bir sonuçtur. Çünkü vücudun organ oluşturmak için harcayacağı bir enerji limiti var. Mutasyonlar amaç gütmeksizin bazı organların ya büyümesi, ya küçülmesi yönünde oluşacaktır. Büyüme veya küçülme canlıya avantaj sağlarsa bu mutasyon nesillere aktarılır. Yarar sağlamazsa aktarılmaz, elenir. Böylece yararlı özellikler gelişir. Enerji, o yarar sağlayan durumu oluşturmaya harcandığı için bir seçilim ortaya çıkmış olur. Enerji sınırsız değil ki o işe yaramayan organ da dursun, ne zararı var diyecek. Organ körelmesi bundan olur. Karanlık mağara sularında yaşayan balıkların gözlerini kaybetmesi gibi. Göze ihtiyaç olmadığı için gözü geliştirmeye yönelik mutasyonlar elenecektir. Yoksa canlı bu gözü ben kullanmıyorum, bunu yok edeyim demeyecektir, diyemez.  

 

Evrim evrendeki en büyük gerçektir. Ondan daha gerçek bir olgu yoktur. Evrim kesinlikle yaratılışın antitezidir. Tanrı olmadığı için evrim gerçektir. Ya da evrim gerçek olduğu için tanrı yoktur. Evrim zaten canlıları yaratılış olmadan açıklamanın yolu...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

@democrossian 

 

Biliyordum, evrimcilere bir konuyu anlatırken en detaylı biçimde anlatmak gerekir.

 

1-Mesele şu, ayak tabanındaki "DERİYİ" düşün. Ormanda, çalı çırpı diken batmaması için maymun ayak tabanı, insan ayak tabanından daha avantajlıdır. Peki, niye avantajlı maymun ayak tabanı, dezavantajlı insan ayak tabanına evrimleşsin?

 

İnternette şöyle bir cümle var:"Buna karşılık erkek goriller, ağırlıkları nedeniyle, ağaçlara tırmanma tehlikesini göze alamazlar ve sırtlarını ağaç gövdelerine dayayarak ağaç dibinde uyurlar"

 

2- Ayak kavisi ve koşmak demişsin. Dinozorlarda iki ayak üzerinde koşuyorlarmış. Onlarında ayak tabanı bizim ki gibi kavisli miydi? Yeri gelmişken, bu iki ayak üzerine kalkıp koşma konusuna değinelim. 25 metrelik dinozorların, 5 cm'lik kuş olma hikâyesi: bizim dinozor bir sürüngen iken dinozor olmuş, sonra ön bacakları kısalıp iki ayak üzerine kalkmış, sonra git gide küçülmüş kuş olmuş, sonra mesela kartal büyüklüğünde ya da daha büyük bir kuş olduğu zaman avcı olmak varken, 5 cm'lik kuş olup av olmuş vs. vs. bu konuyu başka bir maddede inceliyeceğim. Burada iki nokta var: Birincisi, fil gibi dev bir hayvanın toprağa basan ön iki ayağı niye küçülsün? İkincisi, dinozorun önce küçülüp kuş olması, sonra ise kartal büyüklüğünden avcı iken av olmayı seçmesi evrimin kendi hayali yasası olan doğal seçilime aykırıdır. Fakat bunu daha sonra daha detaylı bir şekilde bahsedeceğim.

 

3- Cevap verdiğin maymun ayak tabanı konusundaki mesajdan, hemen önceki mesajda "Matematik ve Kimya evrim yok diyor" konusu var. O konu hakkındaki düşünceni yazabilir misin?

Tarih: Düzenleyen: kul coşkun
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsanın evrimsel yordam dışında varolduğu sanal gerçeklik mitolojidir. Dinlerdeki yaratılış öyküleri mitolojidir. Canlıların türeyişi ve zaman içindeki değişimleri ve çeşitliliğini tanrılara bağlayan toplumlarda, dinlerin ve tanrıların ilgi alını yaratılış olduğu ülkelerde bilimim hep ithal edilmesi bundandır. Yavrudaki 2 alelin ya da kromozomun farklı işlev görmesi hiç bir tanrıyı alakadar etmemiştir ki bu yönde hiç kimseyle konuşmamışlardır. Allah yaratılış kuramı üzerinde evrim çizelgesini düzenleyen birisi olsaydı, Peygamberinin yatak odasındaki sex ritüelini konuşacağına bunu konuşabilirdi ve ona inanan müslüman insanlara az-biraz faydası olurdu böylelikle.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

en detaylı biçimde anlatmak gerekir.

Maymunların ayağına diken batmaz diye bir şey yok. Insan veya şempanze, ne kadar sert çıkıntılı zeminlere basarsak o kadar tabanlarımız nasırlaşarak sertleşir.

 

Goriller özgüveni yüksek hayvanlardır. Biraz da üşengeçtirler. Gorillere ancak eli silahlı iki ayaklı hayvan oğlu hayvanlar zarar verebilir. Gorillerin yaşamı için usta oyuncu Sigourney Weaver'in "Sisteki goriller" filmini öneririm.

 

Iyi koşmanın yegane yolu ayak tabanı kavisi değil. Başka ayak formları da evrimleşmiş.

 

Hiç bir canlı bir şey olmayı seçmez. Bir şey olmayı koşullar dayatır. Hayatta ne şekilde kalabiliyorsan o olursun. Şu olursam hayatta kalırım diye de düşünemez canlılar. Onlar farkında olmadan mutasyon ve seleksiyon çalışarak canlılara biçim verir.

 

Matematik ve kimya evrim yok filan demez. Tüm evren hep bir ağızdan evrimin evrenin en büyük gerçeği olduğunu söyler. Evrenimizi bir kenara bırakalım, evrenlerin de evrimi vardır. Evrenimiz yegane değildir. Evrenler de canlılar gibi oluşur gelişir, ölür, nesli devam eder ve evrimleşir. Dolayısıyla evrimden daha büyük gerçek yoktur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Akıl dışı ortadoğu mitolojilerinde uydurulduğu gibi adem diye bir ilk insanın çamurdan, ondan da dişisinin allah diye bir şey tarafından yaratıldığı filan saçmanın ötesi akla zarar masallardır. Bununla kalsa iyi, yok melekler secde etmiş de iblis etmemiş de... Ortadoğu'nun bu uydurma masalların bataklığında halen bu modern bilgi çağında debeleniyor olması ve üstelik Atatürk'ün dünyanın en başarılı devrimini yaptığı ülkenin "yok ben geri o bataklığa dalacağım, onun o çürümüş kokusunu özledim, orada boğulunca huriler şaraplar oluyormuş sonra" demesi...

Bundan büyük utanç bilmiyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

@@democrossian   @@Tumagü İskicap

 

democrossian ayak tabanı sert yerlere basarsak nasırlaşıp sertleşir demişsin, bu doğru. Ama kendinle çelişiyorsun. Yeni bulunan kabileler ve Afrika'da milyonlarca yıldır ayakları toprağa basan kabilelerdeki insanların ayak tabanları niye yumuşamıştır?

 

Matematik ve kimya konusuna gelince: evrimciler, evrimin tesadüf olmadığını iddia ederler. Hâlbuki o verdiğimiz sayılara göre evrim tesadüftür hatta tesadüf kelimesi bile yetersiz kalır.

 

İkinizde, klasik ateist taktikleri yapıyorsunuz. Konumuz evrim, ama siz konuyu İslam Dinine getiriyorsunuz. Ben şimdi söylediklerinize cevap yazsam, konumuz iyice dağılacak.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ayak tabanlarının ve avuç içlerinin nasırlanmasının evrimle bir ilgisi yok. Kim akşama kadar kazma sallarsa avuçları önce kabarır sonra nasırlaşır. Bir kaç gün içinde evrim geçirilmez. Galiba söylediğimi anlamamaya ve saptırmaya çalışıyorsun. Kabileler yumuşak zeminlerde yürüyorlarsa bilmem. Sert çıkıntılı zeminlerde yürüyünce bir haftada tabanlar sertleşir. Bu ne evrimi kanıtlar, ne de çürütür.

 

Ben bunun evrimle bir alakası olmadığını söylüyorum.

 

Tesadüf yetersiz kalır diye bir ifade olmaz. Anlamlı bir karşılıklı nedensel bağıntı ya bulunur, ya bulunamaz.

 

Şimdi @@kul coşkun, ben islam diye bir kelime etmedim. Sana hitap eden ileti belli. Diğeri sana yazılmış değil. Sana hitap edene yanıt vereceksen verirsin. Diğerine isteyen herkes yanıt verebilir. Sana cevap hakkı doğuran bir ileti değil o. Sana hitaben yazılmamış.

 

Bilirsin, insanın çamurdan yaratıldığı islama özel bir iddia değildir. Niye hemen alınganlık yaptın ki? Evrim karşıtı olarak öne sürdüğün iddiaların boş çıktığı için hemen kişisel suçlamalara girdin. Klasik ateist olmakla suçluyorsun. Ateizmin klasiği moderni nasıl oluyor, bilir misin acaba? Bilmezsin. Bunlar boş laf... Ben seni klasik dinci olmakla suçlasam ne olur ki Bu bir yarar sağlamaz.Boşa kişisel polemiğe girmiş oluruz.

 

Evrimden daha büyük gerçek yoktur. Fakat evrimi kavramak için dogmatik şartlanmalardan sıyrılmak şarttır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

@@democrossian

 

Kabileler yumuşak zeminde mi yürüyorlar? Sen çıplak ayakla kırlarda bir gez bakalım. Bu arada, yeni keşfedilen kabileler çoğunlukla ormanda yaşıyorlar.

 

"bir kaç gün içinde evrim geçirilmez" demişsin, zaten tartıştığımız konunun mesajında şu ifade var:"milyonlarca yıl geçmeden böyle bir evrimleşme olmaz"    bir de birkaç gün içinde evrim geçirilir demedim ki. (az sabret )

 

Hz. Adem'in çamurdan yaratılması, Meleklerin secde etmesi ile Müslüman bir toplumda yaşadığımızı birlikte düşünürsen akla İslam Dini gelir. Ben orada konunun dağıtılmamasından bahsediyorum keşke bunu da anlasaydın

 

Hodri meydan!!! 

 

Ormanda, toprağa, yere basma konusunda avantajlı maymun ayak tabanından, dezavantajlı insan ayak tabanına geçilme konusunu aşama aşama anlatmak isteyen varsa gelsin anlatsın. Yok  konuyu başka yerlere çekip, konudaki soruyu cevaplamayacaksa o zaman ??? Ne yapacağına kendisi karar versin

 

İnsan ayak tabanı niye yumuşamıştır? Bu evrimin kendi yasası olan doğal seçilime aykırı değil mi?

 

evrimciden olası cevap: ben yumuşamadı demedim ki

 

benden cevap: E o zaman buyur anlat bakalım niye, niçin, hangi sebeple yumuşadı?

 

Buna cevap verilmeyecekse, konuyu saptıran kuru laf kalabalığı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

@@kul coşkun, ben sana kabileler yumuşak zeminde yürüyor demedim. Bilmiyorum dedim. Hangi kabileymiş zemin ve ayakları nasılmış incelemeden bir şey söyleyemem. Ama senin ve benim, hepimizin sert çıkıntılı zeminde yürüdüğümüzde ayak tabanlarımız sertleşiyorsa onlar da aynıdır. Ayak tabanlarının sert zeminde yürüdükleri halde yumuşak olduğunu söylüyorsan bu senin yanlışın. Yanlışını bana yıkmak için çabalama. Bu hepimizin bildiği bir gerçek olduğu için tartışmaya açık değil. Sen de bilir ve deneyebilirsin, kayalıklarda bir hafta yürü, görürsün. Denemesi bedava.

 

Ayak tabanı bir hafta içinde sertleşebildiği ve bir ayda koşullara göre kösele gibi olabileceği, hiç sert yere basmazsan pamuk gibi yumuşayabileceği için, bu ayak tabanı mevzusu üzerinden evrim tartışılmaz. Bunun evrimle bir ilgisi yok. Ayak tabanı sertleşmesi veya yumuşaması evrim değildir.

 

Maymun ayağı ağaçlara tırmanmaya, insan ayağı koşmaya uygundur. Aradaki fark bu, ayak tabanı sertliği veya yumuşaklığı mevzu değil. Bir insan inat ederse savanada bir ceylana yetişebilir. İnsan koşmaya iyi adapte olmuştur. Bunun nedeni sadece ayak yapısında değil, terleme ve kılsız cilt mekanizmasındadır. İnsan tüm diğer hayvanlardan daha iyi ısı atar. Ancak kılsız ten siyah olmak kaydıyla. Beyaz ten çıplak olarak savanada fataldir. Ölümcül... Işınlar içerlere nüfuz eder ve sonuç ölüm... Siyah renk güneş ışınlarının ısısını emer aslında ama terli siyah ten yansıtıcıdır. Siyah ten ışınların deriden nüfuz etmesine izin vermez.

 

Benim islam lafı etmediğimi tekrarlıyorum. O iletinin sana hitap etmediğini, senin üzerine alındığını da tekrarlıyorum. Bir daha tekrarlamam. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Başlık sorusu insanın evrildiği mi yaratıldığı mı olduğuna göre yaratılış ile evrimi kıyaslamam gayet normal. İnsanın kesinlikle ve kesinlikle evrildiğini, yaratılışın, yani ademim çamurdan, eşinin de ondan yaratıldığı inancının tümüyle safsata ve dogmatik bir uydurma olduğunu elbette söyleyeceğim.

 

Bu bağlamda konu islama da elbette gelecektir. Çünkü yaratılış tüm dinlerin, bu arada islamın da inancıdır. İslama geldiğimizde, durum diğer dinlerden daha kötüdür. Kitabı mukaddes adı verilen Kuran öncesi metinlerde, Adem ve Havva adları geçer. Kuran'da ise Adem adı çok defa geçtiği halde Havva adı bir kere bile geçmez. Tam bir "Kadının Adı Yok"  durumu! Sevgili ve çok değerli Duygu Asena'yı saygıyla ve özlemle anıyorum. 

 

Adem şunu yaptı adem bunu yaptı adem badem yedi, bir sürü masal hikaye, Havva da şunu yaptı diye bir tek bahis yok! Tüm masal Adem etrafında dönüyor. Bu skandaldır, rezalettir. Böyle bir cinsiyet ayrımcılığı tam da taş devri bilgisi kadar bilgi sahibi olmayan çöl yağmacılarına yakışır bir durum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Matematik ve Kimya evrim yok diyor

 

Bu tamamen senin taraflı bakış açındır. Yaratılış kuramı insanların ayaklarında görülen artirit hastalığını açıklayamaz.

Bu açıdan bakarsak artirit hastalığı ve diğer tüm anomali doğumlu hastalıklar, haklı olarak evrim var diyor şeklinde açıklanabilir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

haklı olarak evrim var diyor şeklinde açıklanabilir.

 

Elbette ve kesinlikle... Örneğin bel ağrısı insana özgüdür ve iki ayak üzerine kalkmanın bedelidir. Keza boyun ağrısı kafatasının boyun omurları üzerine binmesinin bedelidir ve insana özgüdür. Yemek yerken boğulma insana özgüdür ve konuşmanın, bunun için nefes borusu ve yutağın aynı düzeyde olmasının bedelidir.

 

Dawkins üniversite öğrencilerine açık yaptığı bir zürafa otopsisi ile evrimi kesin biçimde kanıtlamıştır. Uzayan boynuna rağmen bir sinir, boyun boyunca aşağı inip kalbin etrafından dolaşıp tekrar kafaya geri dönmektedir. Çünkü bu sinir tüm hayvanlarda bu yolu izlemektedir. Bir yaratıcı zürafanın boynunu uzun yarattığı halde bu sinirin yolunu değiştirip kalbin etrafından dolaşmaktan vaz geçecek şekilde tasarlamamıştır.

 

Bu arada: Bu sinirin kalbin etrafını dolaşmasında en küçük yarar yok. Boynu olmayan ilkel canlılarda en kısa yol bu olduğu için öyle oluşmuş ve evrim boyunca kalbin arkasından geçme değişmemiştir. Kalp uzaklaştıkça sinir uzamıştır. Evrim milyarlarca kez kanıtlanmış hayatın en büyük gerçeğidir. Yaratılışa dair en küçük bir kanıt ise bulunamamıştır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

@@democrossian

 

Aslında sana cevap yazmaya gerek yok çünkü seni kendi sözlerin yalanlıyor.

 

Ayak tabanı bir haftada sertleşebileceği gibi demişsin, bak bu dediğin doğru nasırlaşma olaylarını herkes bilir.

 

heh işte madem bir haftada ayak tabanı sertleşiyor, peki milyonlarca yıldır (ormanda yaşayan yeni bulunan kabileler ve Afrika'daki kabileler) çıplak ayakla toprağa basmalarına rağmen, sertleşeceğine niye yumuşamış? Soruyoruz neden, niçin, hangi sebeple avantajlı maymun ayak tabanı, avantajsız insan ayak tabanına dönüşür?

 

Neyse, bu konuda doğru dürüst bir cevap veren yok zaten matematik ve kimya konusunda hiç cevap yok. O hâlde, yeni konuyu açayım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.