Φ Evrim Gönderi tarihi: 30 Ekim , 2013 Paylaş Gönderi tarihi: 30 Ekim , 2013 Ahmed Arif’ten Leylâ Erbil’e Mektuplar 1954-1957 Ahmed Arif’in Leylâ Erbil’e gönderdiği mektuplardan oluşan bu kitap, edebiyat tarihçilerimize kuşkusuz önemli bilgiler sunmayı vadediyor. Yazıldıkları dönemin entelektüel ve yayın ortamını, Ahmed Arif’in sürgün günlerini, yaşadığı siyasi baskıyı, içsel dünyasını ve en çok da aşkını tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. “Sabah gözlerimi sana açarım. Akşam, uykularımı senden alırım. Nereye, ne yana dönsem karşımda mutluluğun o harikulade başdönmesini bulurum. Böyleyken gene de şükretmem halime, hergelelik, açgözlülük eder, seni üzerim. Aklıma gelmezki seni usandırır, sana gına getiririm. Sana dert, sana ağırlık sana sıkıntı olurum. Nemsin be? Sevgili, dost, yâr, arkadaş… hepsi. En çok da en ilk de Leylâsın bana. Bir umudum, dünya gözüm, dikili ağacımsın. Uçan kuşum, akan suyumsun. Seni anlatabilmek seni. Ben cehennem çarklarından kurtuldum. Üşüyorum kapama gözlerini…” LEYLİM LEYLİMAhmed Arif’ten Leylâ Erbil’e Mektuplarİş Bankası Kültür Yayınları Kaynak: http://www.insanokur.org/?p=50959 2 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Evrim Gönderi tarihi: 30 Ekim , 2013 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 30 Ekim , 2013 Ahmet Arif yoksulluğun, zulmün her kalesinde bulunmuş ama asla teslim olmamış. acıları umutlarla bütünlemiş ve bugün aynı acıları eyleme çevirenlerin dilinde slogan olmuş şiirleri. mektupları da şiirlerinden farksız. Ahmet Arif sevenlere şiddetle tavsiye edilir : ) Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ şevval Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2017 Paylaş Gönderi tarihi: 8 Eylül , 2017 hiç abartmıyorum kitabı ilk alanlardan ve bir solukta okuyanlardan biri de ben olabilirim. Zincirlikuyu'da arkadaşımın babasının cenazesine gitmiştim. cenazeye birlikte gittiğim arkadaşım burada bizim aile mezarlığımız var gelmişken onları da ziyaret etmek istiyorum benimle gelir misin deyince tabi gelirim dedim. mezar başına gittiğimizde Leyla Erbil ismini görünce inanamamıştım. arkadaşım üç beş yıldır tanıdığım biri ama üzerine hiç konuşmadığımız için paylaşma gereği duymamış. sonra işte uzun uzun dinledim hikayesini. bizim Ahmet Arif'mizin aşkına cevap vermeyen zalim Leyla'da meğerse hiç mutlu olmamış. bazı şeyleri tersten okuyunca insan sevmediği birinin mektuplarını saklar mı? belki düşünüldüğü gibi karşılıksız da değildir. ve ölümünden sonra paylaşılması isteği de başka bi derinlik. sonuçta işte o hikaye de o kadarmış Leyla Erbil'de en az Ahmet Arif kadar değerli toplumcu bir yazardır. ülkesinin sorunlarına yüzünü çevirmemiş, sözünü eylemini koymuş yazarlardan biridir. geleceğe bizlere mektuplarda da kalsa kirlenmemiş tertemiz bir sevginin asla unutulmayacak sözcüklerini bırakmışlar. ışılar içinde uyusunlar. 2 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.