Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Atatürk'ün İslam'ı öven sözleri


Archi

Önerilen İletiler

Muhammed'in mezarı olduğu iddia edilen yerin yok edilmesini ben de istemem. Bir gün islam dünyasındaki bağnazlık ortadan belki kalkar ve mezar açılır, bilimsel bir çalışma yapılabilir. İçinde ceset var mı, kaç yıllık, kalıntılardan ne çıkarsama yapılabilir, bakılması iyi olur. Atatürk eğer mezarın kaldırılmasını önlediyse doğru bir iş yapmış. Doğrusu odur.

 

Diğer yandan, olumlu olarak gördüğüm yaklaşımınız için @@Archi, size teşekkür ediyorum. Olumlu yaklaşıma olumlu demek, boynumun borcudur.

her zaman doğru bildiklerimi söylemekle yükümlüyüm, geriye kalan seçimi yapacak olan özgür iradedir,

umarım doğru yolun bulunmasında faydası olur diye ümit ederim yalnızca.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Murat Bardakçı böyle bir bilginin yer aldığı bir belge yok diyor.

Atatürk'ün gönderdiği telgrafı gören var, Profesör Nevzat Yalçıntaş, Alıntıyı aktarıyorum:

 

O dönemde Vahabi'lerin herşeyi yıktığını anlatan Yalçıntaş, "O zaman islam dünyasının ileri gelenleri müracaat edecek bir yer arıyorlar. Ortada doğru düzgün bir islam devleti olmadığı için Atatürk'e başvuruyorlar.

Siz müdahale edin diyorlar. Onun üzerine Atatürk Krala telgraf çekerek, katiyen yıkıma karşı olduğunu ihtarla bildiriyor" dedi. 

 

Murat bey'i çoğu konuda referans almam zaten.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bardakçı'nın ilk harfinde bir yanlışlık var zaten. B yerine alfabenin sonlarına doğru bir harf olsa daha yakışır. Referans alınacak biri değildir. Tarihin karanlık odasından asılsız astarsız şeyler söyler. O yüzden Atatürk böyle bir telgraf çekmiş olabilir ve doğrusu da bunu yapmasıdır. Zaten islam hakkında hiç bir bilimsel veri yok. Mezar belki bazı veriler elde etmek için ilerde işe yarayabilir. Tarihsel kanıt olabilecek hiç bir şey kaybolmamalıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Atatürk'ü seviyorum.... el atmadığı, ilgilenmediği bir konu yok..... Türklerde zamanın işini ve işin zamanını bilene bilge denirmiş... Atatürk bir Türk bilgesidir. Zaten bilge olmayan Türk'ün atası olamaz.... Atilla, Bilge Kağan, Alparslan, Fatih ve Atatürk.... bunlara karşı Türk milletinin ayrı bir sevgisi vardır ama Atatürk sevgimizin haricinde günlük pratik yaşantımızda söylemleriyle var..... Türk'ün en son bilgesi ve nice bilgeler çıkarması umuduyla Allah Türk Milletinin yâr ve yardımcısı olsun.....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Atatürk'e Bakış Açısı

 

Ilk önce,,

 

Peygamberimiz, kitabımız ve imanın diğer şartları nasil yerine geliyor..

Tanrinin peygammerin emrimi...

Zekat
Kul hakkını ye..

Yaradan öte öldür...

Hoşgörülü olmak..

Insanlik icin degil müminler icin gecerlidir..diyen,,

Koyun sütüne domuz sütü karistirilmaz diyenler...

İttihad-ı İslam,Müslümanları tek fırkada zorla birleştirmek insanliga karsi savas acmakmidir..Müslümanlik...Hak din bir tane söylemleriyle öbür kitaplari görmezden gelip..

Tanrinin yarattigi yeryüzünün mirasi insan nesline karsi soykirim uygulamakmidir..Tek fırkada zorla birleştirilmesi gerekenler sadece!müslümanlar olduguna göre..

Bu yeryüzü hangi yüz? insanlara ait olduguna müminler mi karar verir,,

Yoksa,,

 kâfire günah yoktur diyenlermi?

Bu böyle uzar gider,, Kisaca demokrasiden bahsetmezler laiklik cin carpmasidir,, Tanrinin peygammerin buyruklari oda seytan carpmasidir Dincilerin ve Dindarlarin dünya mirasi insan sevgisi varmi ki??? Ülke sevsin.

Atatürk

Komünist dediler

Irkci dediler

Fasist dediler

Sarhos dediler

Dinsiz dediler Ona ittafda bulunduklarini uyguladilar


Ama bizlerde Dünya mirasi insan sevgisi var bizlerde Demokrasi sevgisi var bizlerde laiklik var,, bizlerde,, insan sevgisi üzerine saygi esitlik var..

 

Toprak sevgisi var..Yaradan´dan öte

 

Aile dost komsu arkadas sevgisi var

Yasam alanlara karsi saygi var...

Inanclara saygi var,,

Bizler..Peygamberimiz, kitabımız ve imanın ve doganin diğer şartlarıni yerine getiriyoruz,,
 

Atamızdan kalan miras.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Atatürk'ün İslam'ı öven sözlerinin neredeyse tamamı 1923 öncesine aittir yani Milli Mücadele dönemi zamanına. Halkın ezici çoğunluğu olan Müslümanlardan destek alabilmek için elbette ki İslam'ı övmek zorundaydı.

Atatürk Islami övmek zorunda degildi.Neden böyle bir kanaate vardiniz bilmiyorum ama tüm gücleri elinde bulunduran birisinin neden yalana basvurmasi gerektigini herhalde sizden baska bilen yoktur.Atatürk'ün islam hakkindaki sözlerinin 1923 öncesi oldugunu iddia etmek Atatürk hakkinda hicbirsey bilmememktir.

 

Bakin Atatürk 27 Temmuz 1937 yilinda TBMM'de söyle konusuyor:

"Kendimize kafi derecede güvenip kudretimizi bildigimiz icin Islamiyetin mukaddes yerlerinin musevilerin ve hristiyanlarin nüfusunun altina girmesine mani olacagiz.

Bizi simdiye kadar dinsiz ve Islamiyete lakayt olmakla itham ettiler.

Fakat bu ithamlara ragmen Peygamberin (s.a.v) son arzusunu,yani mukaddes topraklarin daima Islam hakimiyetinde kalmasini temin icin hemen bugün kanimizi dökmeye haziriz.

 

Cedlerimizin, Salahaddin'in idaresi altinda ugrunda hristiyanlarla  mücadele ettikleri topraklarda yabanci hakimiyet ve nüfusunun tahtinda bulunmasina müsaade etmiyecegimizi beyan edecek kadar bugün Allah'in (c.c)inayetiyle kuvvetliyiz.

 

Avrupa'nin bu mukaddes yerlere sahip olmak icin yapacagi ilk adimda bütün Islam aleminin ayaklanip icraata gececegine süphemiz yoktur."

 

Görüldügü gibi Atatürk bu konusmayi 1923'den önce degil 1937 yilinda yapmistir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Telgrafın kanıtı olsun ya da olmasın. Koyulması gereken tavır odur. Veri sağlama olasılığı olan tarihsel hiç bir nesne, kaybolmamalıdır. Mezar olmasa da yeri yine bilinirdi diyemeyiz. Mezar kaldırıldıktan sonra da bir hac rantı oteli yapılır, temel kazılırken tamamen yok olurdu. Eğer Atatürk "yıkın gitsin, iyi olur" dese yanlış yapmış derdim.

 

Aynen el yazması eski bir Kuran'ın tarihsel değeri olduğu, müzede titizlikle korunması gerektiği gibi. Sonuçta tarihsel bir nesne. Kutsal diye değil, tarihi olduğu için değerlidir. Tarihsel bırakımlara paha biçilemez. Değerleri parayla ölçülemez.

 

Atatürk'ün de bir yanlış yaptığı iş bulabilsem de dişimi kırsam! Yok! Her ne yaptıysa yapılabileceğin en doğrusu! Böyle bir lideri daha tarih kaydetmedi. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Atatürk'ün din konusunda atmis oldugu adimlar cok önemlidir.Zaten önemli oldugu icin,dini kullananlar.insanlarin inanclarini sömürenler ondan memnun degillerdir.Nasil memnun olsunlar ki ekmeklerini ellerinden alip sömürüye son verirken millete de gözünüzü iyi acin dedi.Bundan daha önemli ne olabilirdi din bezirganlari icin.

 

Ortada bir din kitabi var;Kur'an.Bu kitap peygamber Arap oldugu icin Arapca yazilmis bir kitap.Simdi Allah'i agizlarindan düsürmeyen güruh bu Allah'in Arapca'dan baska bir dilden anlamadigi gibi bir iddia ileri sürüyorlar.Kur'an Arapca indi Arapca okunmali derken Allah'i baska bir dil bilmiyor konumuna sokuyorlar.Yine Allah'i agizlarindan düsürmeyen bu güruh,Allah herseyi bilir derken neden Türkce Kur'an olmazin cevabini veremiyorlar.Cünkü kafalari basmiyor bassa bile ruhlarina Araplik islemistir.Ben cok kisiden,kisi derken bu inandiklarini iddia eden bircok kisiden "Araplar mübarek millettir"sözünü cok duydum.Bunu söylemelerinin nedeni de Kur'anin Arapca olmasi ve peygamberin Arap olmasidir.E  zaman Israil'lilerde mübarek millet olmuyor mu?Onlara da ayni Allah Tevrat'i göndermis.Yetmemis Incil'i göndermis.

 

Dinden ve tarihten bihaber olanlar,kulaktan dolma bilgilerle ve küflenmis beyinlerin hurafeleriyle Islam'i yorumlamaya calisiyorlar ve dinden imandan bihaber olduklari icin de bu ülkenin kurtaricisina dinsiz yaftasini cok kolay takmaktadirlar.

 

Halbuki para ile imanin kimde oldugu bilinmez derler.Gercek müslüman "ben müslümanim,o degil "diyen degildir.Bir baskasina dinsiz diyenin kendisi dinsizdir.

 

Efendim,müslümanlari kullanmak icin yalan söyledi sonra Islamiyeti yasakladi.Böyle akil ve izandan yoksun iddia sahipleri 50 tane diplomada alsalar cahildirler.

 

TÜRKCE HUTBE OKUNMAZ,TÜRKCE KUR'AN OKUNMAZ,TÜRKCE EZAN OKUNMAZ diyenler Arap milliyetciliginin Türkiyedeki ajanlaridir.

 

2013 Türkiye'sinde eger camilerde Atatürk'le ilgili hutbeler yasaklaniyorsa bu yasagi koyan da uygulayanda müslüman degildir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Atatürk Islami övmek zorunda degildi.Neden böyle bir kanaate vardiniz bilmiyorum ama tüm gücleri elinde bulunduran birisinin neden yalana basvurmasi gerektigini herhalde sizden baska bilen .

.

.

.

saygilarla

Atatürk milli mücadele döneminde pekala da İslam'ı övmek zorundaydı hatta bunun yanına saltanatı ve hilafeti de savunmak durumundaydı aksi halde mücadelesine kaç kişi katılırdı ki. Atatürk Vahdettin'in onca hainliğine rağmen o yıllarda saltanatı bile eleştirmiyor. "padişah görevini yapamıyor, biz onun iradesini tekrar hakim kılmak için mücadele ediyoruz" demek zorunda kalıyor. Yani Saltanata ve Hilafete bağlı olduğunu söylüyor ama başa geçer geçmez ilk iş bu kurumları ortadan kaldırmak oluyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

telgraf 1926 da çekiliyor, o yılda Suudi Krallığı var,

zaten telgrafı gören de var, sonuçta Atatürk her konuda olduğu gibi bu konuda da adaletini göstermiş.

Atatürk'ün iddia edilen telgrafı "kurtuluş savaşını bırakır, ordularımla aşağı inerim..." şeklinde bitiyor. Oysa Kurtuluş savaşı 1923 te zaten bitmişti.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Atatürk milli mücadele döneminde pekala da İslam'ı övmek zorundaydı hatta bunun yanına saltanatı ve hilafeti de savunmak durumundaydı aksi halde mücadelesine kaç kişi katılırdı ki. Atatürk Vahdettin'in onca hainliğine rağmen o yıllarda saltanatı bile eleştirmiyor. "padişah görevini yapamıyor, biz onun iradesini tekrar hakim kılmak için mücadele ediyoruz" demek zorunda kalıyor. Yani Saltanata ve Hilafete bağlı olduğunu söylüyor ama başa geçer geçmez ilk iş bu kurumları ortadan kaldırmak oluyor.

 

Çünkü, Mustafa Kemal, T.C. kurulmadan önce Laik bir devletin bulunduğu bir ülkede yaşamıyordu. Laik bir ülkede aynı söylemlerde bulunmuş olsa ve inanmadan söylemiş olsa idi, işte bu insanları kandırmak olurdu. Buna karşılık, Laiklik sonrası bir zoru yokken islama inandığını söylediği sözler de vardır.

 

Ayrıca, zaten işlevsel olmayan Hilafeti de Abdülmecit Efendi ile sembolik olarak devam ettirdi. Fakat, sakıncaları doğduğu anda onu da kaldırdı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İtalya, Lozan Antlaşmasına aykırı şekilde Ege ve Akdenizde hak iddia ettiğinde, Atatürk,  Lozan'a dayanarak Misak-ı Milli içerisinde olan İngilizlerle çatışma pahasına Musul ve Kerkük'ü işgal etmek üzere sınıra ordu yığmıştı ve akabinde Şeyh Sait isyanı çıktı / çıkarıldı.

 

O nedenle, bunu yapan diğerini ( Suudi Kralını tehdit ) de yapardı. Yapıp yapmadığının kanıtı yok, o ayrı. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Atatürk onu söylemedi bunu söylemedi ,o tarihte savas yoktu gibi gercekleri yansitmayan belli ki kulaktan dolma biliglerle ama amacin Atatürk'ün imajinim karalanmasi oldugu acikca ortada olan bir kampanya.Bu kampanyayi özellikle dincilerin cok sahiplenmesi de amaci ortaya koymaktadir.Atatürk barisci bir önderdi ancak milletin ve ülkenin bagimsizligi söz konusu olunca yirtici bir kaplan kesilen bir önderdi de.Bu nedenle Atatürk'ün gerektiginde gerekli yerlere uyarular göndermekten asla geri adim atmayacak yapida birisi oldugunu söyleyebilirm.Asagidaki yazida tarihe (CHANAK KRISIZ) diye gecen CANAKKALE KRIZIYLE ILGILI BILGILER verilmektedir.

İzmir'in 9 Eylül 1922'de kurtuluşundan sonra Türk Ordusu'na bağlı bağlı birlikler Çanakkale'den başlayan tarafsız bölge üzerinden İstanbul'a doğru ilerlemeye başladı. Birleşik Krallık Bakanlar Kurulu, 15 Eylül 1922 tarihinde bir araya geldi ve İngiliz kuvvetlerinin konumlarını koruması gerektiğine karar verdi. Ertesi gün, Dışişleri Bakanı Lord Curzon'un yokluğunda, bazı kabine bakanları Türkiye'nin Sevr Antlaşması'nı ihlal ettiği gerekçesiyle, İngiltere ve dominyonları tarafından Türkiye'yi bir savaş ilanı tebliği ile tehdit etti. 18 Eylül'de Fransa'da bu konuyu görüştükten sonra ülkesine geri dönen Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Lord Curzon, Fransa Başbakanı Raymond Poincaré tarafından geri çağrıldı. 20 Eylül'de tekrar Fransa'ya gelen Curzon'a Poincaré, Çanakkale'de bulunan Fransız birliklerinin derhal geri çekilmeye başladığını bildirdi ve ateşkes yapılması için sert bir dille azarladı.[1]

İngiliz halkı, Çanakkale'de Türklerle tekrar savaşa gitme olasılığı ile paniğe kapıldı. Dominyonlar, Başbakan David Lloyd George'un bu konu hakkında danışmaması üzerine hiç bir kuvvet göndermeyeceklerini açıkladılar. Kanada Başbakanı Mackenzie King, durumun 8 yıl önce patlak veren I. Dünya Savaşı'ndan farklı olduğunu, asker gönderebilmek için Kanada Meclisi'nin karar vermesi gerektiğini açıkladı.[2]İtalya, Romanya ve Sırbistan da Çanakkale'ye savaşmak için herhangi bir kuvvet göndermeyeceklerini açıkladılar.[1]

23 Eylül'de toplanan Birleşik Krallık Bakanlar Kurulu, Doğu Trakya'yı Türkiye'ye terk etme kararı verdi. Bunun üzerine Türk Ordusu Başkomutanı Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa, herhangi bir olayı önlemek için orduya emir verdi. Ayrıca ateşkes görüşmeleri için Mudanya'yı teklif etti. Taraflar, 3 Ekim'de Mudanya'da bir araya geldi. 11 Ekim'de ateşkes şartları İngilizlerin takviye kuvvet alması üzerine 2 saatlik bir gecikmeyle Birleşik Krallık tarafından kabul edildi. Türkiye, bu takviyenin herhangi bir mukavemete sebebiyet vermemesi konusunda ikna oldu.

Sonuçları

Muhafazakâr Parti, 12 Ekim 1922'de Carlton House deklarasyonuyla hem hükümetten çekildi, hem de bir sonraki seçimlere Liberal Parti'den ayrı olarak gireceğini beyan etti. Böylece Lloyd George önemli bir destekten yoksun kaldı. Ayrıca Lord Curzon, Lloyd George'tan desteğini çektiğini açıkladı. Daha sonra Lloyd George, parti siyasetinde önemli bir figür olarak dönmemek üzere Başbakanlıktan istifa etti.

İngiliz ve Fransız kuvvetleri Lozan Antlaşması'nın onaylanmasının ardından, 1923 yılının yaz aylarında tarafsız bölgeden çekildi.

 

kaynak vikipedia

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Atatürk'ün iddia edilen telgrafı "kurtuluş savaşını bırakır, ordularımla aşağı inerim..." şeklinde bitiyor. Oysa Kurtuluş savaşı 1923 te zaten bitmişti.

telgrafı gören profesör in açıklamaları varken hatalı kaynaktan alıntı yapıyor olabilirsiniz,

siz de telgrafı görmediğinize göre...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kurtuluş savaşını bırakıp güneye inmek hiç mantıklı değil. Atatürk böyle bir söz etmemiştir. Zaten o sırada Muhammed'in mezarını kaldırmak gibi bir girişim gündeme gelmemiştir. Böyle bir şeye İngilizler de izin vermezdi. 

 

Zaten önemli olan da böyle bir telgraf çekmek doğru mu yanlış mı. Çekilip çekilmediğinden önce bu konu önemli. Çekilmesi ise doğru bir tavır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 8 ay sonra...

 

Atatürk'ün samimi bir dindar olduğunu, yüksek ahlakına ilaveten Allah inancını gösteren bazı sözlerinden alıntıları her yönden liderliğinin gücünü gösteriyor.

.

.

.

kudretine sahip olacak güzide ve hakiki ulema yetiştirecek yüksek müesseselere sahip olmalıyız. "

 

harika bir paylaşım yapmışsınız. BU konu üzerine kitap bile yazılabilir ki, hatta var. Okunmalı. her fikir okunmalı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 yıl sonra...

 

Atatürk'ün samimi bir dindar olduğunu, yüksek ahlakına ilaveten Allah inancını gösteren bazı sözlerinden alıntıları her yönden liderliğinin gücünü gösteriyor.

 

  • Ey Millet! Allah birdir. Şanı büyüktür. Allah'ın selameti, atıfeti ve hayrı üzerinize olsun. Koyduğu esas kanunlar, Kur'ân-ı Azimüşşan`daki ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhunu vermiş olan dinimiz son dindir. Ekmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, hakikate uymamış olsaydı, bununla diğer ilahi ve tabii kanunlar arasında aykırılıklar olması gerekirdi. Bütün ilahi kanunları yapan Cenab-ı Hak`tır." (Atatürk`ün S ve D. c. 2, s. 93)
  • "Kuran 'Kitab-ı Ekmel'dir. (En mükemmel kitap) "
  • "Kuran'ın tercüme ettirilmesini emrettim. Bu da ilk defa olarak Türkçeye tercüme ediliyor. Hz. Muhammed'in hayatına ait bir kitabın tercüme edilmesi için de emir verdim." "Camilerin mukaddes mimberleri halkın ruhi, ahlaki gıdalarına en yüksek, en verimli kaynaklardır. Minberlerden halkın anlayabileceği dille ruh ve beyne hitap edilmekle Müslümanların vücudu canlanır, beyni temizlenir, imanı kuvvetlenir, kalbi cesaret bulur."
  • "Milletimiz din gibi kuvvetli bir fazilete sahiptir. Bu fazileti hiçbir kuvvet, milletimizin kalp ve vicdanından çekip alamamıştır ve alamaz."
  • "Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur."
  • "Türk Ulusu daha dindar olmalıdır. Yani tüm sadeliği ile dindar olmalıdır. Dinime, bizzat gerçeğe nasıl inanıyorsam buna da öyle inanıyorum..." (Atatürkün Söylev ve Demeçleri, cilt 3, s. 69-70, 29.10.1923, Fransız yazar Maurice Pernotya verdiği demeç)
  •  Mustafa Kemal’in Cumhurbaşkanı seçildikten sonra TBMM’ye teşekkür konuşmasını şu şekilde bitiriyor:

    "Ancak böylelikle ve ALLAH’IN YARDIMIYLA, bana verdiğiniz ve vereceğiniz görevleri iyi bir biçimde yapabileceğimi umarım. "

  • "Bence, dinsizim diyen mutlaka dindardır. İnsanın dinsiz olmasının imkânı yoktur… Dinsiz kimse olmaz…"

    02. 02. 1923, İzmir, Türkiye’nin Geleceği Üzerine Konuşma)

  • “MİLLETİMİZ, DİN VE DİL GİBİ KUVVETLİ İKİ FAZİLETE SAHİPTİR. Bu faziletleri hiç bir kuvvet milletimizin kalp ve vicdanından çekip alamamıştır ve alamaz.” (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, cilt 2, sf.66)
  • "DİNSİZ MİLLETLERİN DEVAMINA İMKAN YOKTUR. HER FERT DİN VE DİYANETİNİ, İMANINI ÖĞRENMEK İÇİN BİR YERE MUHTAÇTIR. Orası mekteptir. Fakat nasıl ki her hususta yüksek mektep ve ihtisas sahipleri yetiştirmek lazımsa, dinimizin hakikatini tetkik, tetebbu (derinlemesine araştırma) ilmi ve fenni kudretine sahip olacak güzide ve hakiki ulema yetiştirecek yüksek müesseselere sahip olmalıyız. "

 

Bir yanlışın var. Çoğunda kaynak bile belirtilmiyor. Sözlerde Mustafa Kemal Atatürk yazıyor ve sözler 1924 öncesine ait. Atatürk soyadı 1934'te verilmiştir. İlk faso ise burada başlıyor. hayatınız yalan hayatınız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Söz konusu telgraf 1919'da çekilmiş deniyor. Oysa o tarihte ne Suudi Krallığı vardı ne de Soyadı kanunu. 

Bence saçmalamanın lüzümü yok , Suud Krallığı 1932'de kuruldu çıkmış 1926'da Suud krallığı var diyor. Soyadı kanunuda yok. Ve tek bir kanıt yoktur atatürkün demeçlerinde telgraflarında ve hatıralarında.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.