Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KURAN DA ASTRONOMİ HATALARI VAR


manve

Önerilen İletiler

 Kuran'ın gök cisimleri ve hareketleri konusunda,evrenin yapısı ve işleyişi konusunda oldukça yanlış fikirlere sahip olduğu göze çarpmaktadır.
  -Dünyayı düz sanmaktadır
   -Göğü/uzayı düz sanmaktadır
   -Yeryüzünü evrenin en aşağı kısmı sanmaktadır
   -Dünyanın kendi çevresinde döndüğünü bilmemektedir
   -Kütleçekimi hakkında yanlış bilgilere sahiptir

Biz dünyaya yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik-SAFFAT 6 KURAN

 Kuran işte bu göğün yerden yükseltildiğini düşünüyor ki bu çok yanlışlıştır.Çünkü yıldızlı gök dünyadan daha önce vardı.Hatta dünya bu yıldızlı uzay boşluğundan çekilen parçalardan oluştu.Bunu bilmediği için,kütle çekimini bilmediği için yıldızlı göğün yeryüzünden yükseltildiğini sanıyor Kuran.

  Göğü Allah yükseltti ve düzenini o kurdu-RAHMAN 7 KURAN
Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş'a istiva eden, güneşi ve ayı emrine boyun eğdiren Allah'tır. (RAD 2 KURAN)
 Ve yükseltilmiş tavana and olsun-TUR 5 KURAN
Ve göğü nasılda yükseltmişiz-GAŞİYE 18 KURAN
Onu yükseltti ve bir tavan gibi yaptı-NAZİAT 28 KURAN
Gökleri yarattı direkler olmaksızın...LOKMAN 10 KURAN

  Tavan düz yada kubbemsi olur.Yuvarlak değildir.Oysa dünya yuvarlak olduğu için gök/uzay dünyanın tavanı olamaz.Olsa olsa dünyayı her bir tarafından sarmalayan bir şey olur.Yani dünyayı düz sanan birinin ifadesidir göğü düz bir tavan olarak sunan ifade.
    Yıldızlarla dolu bu gök yerden yükseltildiği için,gökyüzünün yere düşmesi tehlikesi vardır Kuranda.

 Görmedin mi, Allah, yerdeki eşyayı ve emri uyarınca denizde yüzen gemileri sizin hizmetinize verdi. Göğü de o tutar, yer üzerine düşmesin diye . HACC 65 KURAN

   Göğü nesnel bir tavan olarak düşündüğü için,yeryüzüne düşecek bir şey sanma cehaletine düşüyor Kuran.Tıpkı bir evin tavanının çökmesi gibi.

  Onlardan öncekiler de hile yapmışlardı. Sonunda Allah da onların binalarını temellerinden söktü üstlerindeki tavan da tepelerine çöktü.-NAHL 26 KURAN
Biz, gökyüzünü korunmuş bir tavan gibi yaptık.ENBİYA 32 KURAN

   Evreni bir ev gibi düşünen,dünyayı evin düz zemini göğü de evin tavanı zanneden bir yanılgının içindedir Kuran.Gök yazılı bir kağıt gibi düz sanılıyor.O yazılı düz kağıt gibi dürüleceği söyleniyor.

Gök o gün yazılı bir kağıt gibi,kitap sayfası gibi dürülecek(enbiya 104 kuran)

Dünyayı evrenin en alt kısmı sanarsanız,göğü de dünyadan yükseltilmiş bir yer sanarsanız;göğün yere düşme tehlikesinin olduğu yanılgısına da düşersiniz böylelikle.

  Göğü Allah yükseltti ve düzenini o kurdu-RAHMAN 7 KURAN
...Göğü de o tutar, yer üzerine düşmesin diye . HACC 65 KURAN

  Görünen o ki düz bir dünyanın üzerinde direksiz yükseltilmiş düz bir gök hayali var kuranda.Ve bu göğün yer üzerine düşme tehlikesi var.Tabi burada gök yukarısı dünyada aşğısı konumunda sanılmaktadır.
  Oysa uzay bilgisi olan herkes bilir ki;
 Yukarısı ve aşağısı gibi kavramlar söz konusu değildir uzayda.
 Dünyayı evrenin en aşağısı zanneden biri için söz konusudur göğün düşme hareketi.
 (Zaten Arapça Dünya/deni kelimesi edna/en aşağı olan kelimesinden türetilmiştir.Ve en aşağıda olan anlamına gelir.Yani Kuran gök yukarda dünya aşağıdadır diyerek,kendinden öncekilerin dünyayı evrenin en alt zemini sanma yanılgısını sürdürüyor.)
  Dünyayı evrenin en aşağısı zannettiği için;var olan her şeyin gök ve yer/dünya arasında olduğunu sanıyor.

Biz, göğü, yeri ve bunlar arasındakileri, oyun olsun diye yaratmadık. -ENBİYA 16 KURAN
 Rabbinizden olan mağfiret ve eni göklerle yer kadar olan cennet  için yarışın; o, muttakiler için hazırlanmıştır. (Âli İmran Suresi-133 kuran)

    Yer’den kastedilen dünya gezegeni olduğuna göre, dünya da uzayda diğer gök cisimlerinden bir olduğuna göre “gök ile yer kadar” demek anlamsız bir ifadedir. Hatta bu ifadeden yerin en altta, uzayın ise üstte algılandığı anlaşılmaktadır.
      #################################
Ve Kuran Dünyanın kendi ekseni etrafında döndüğünü bilmediği için,Güneşin doğup batması olayını Güneşin hareketine yoruyor.Oysa olay sadece dünyanın kendi etrafında dönmesi olayıdır.Bunu bilmeyen Kuran yazarı olayı Güneşin bir yere gidip gelmesi olarak sunuyor.

  Allah kendisine mülk (hükümdarlık ve zenginlik) verdiği için şımararak Rabbi hakkında İbrahim ile tartışmaya gireni (Nemrut'u) görmedin mi! İşte o zaman İbrahim: Rabbim hayat veren ve öldürendir, demişti. O da: Hayat veren ve öldüren benim, demişti. İbrahim: Allah güneşi doğudan getirmektedir; haydi sen de onu batıdan getir, dedi. Bunun üzerine kafir apışıp kaldı.(BAKARA 258 KURAN)

  Görüldüğü gibi Güneş bir yere gidip geliyor sanmaktadır kuran.Oysa olay sadece Dünyanın kendi etrafında dönmesidir.Güneşin bir yere gidip geldiği yoktur.Yani Kuran kendi çağının astronomi cehaletini aynen paylaşmaktadır.
       ################################################
 Aslında dünyanın düz olduğunu direk söyleyen ayetlerde vardır Kuran da:

Ve yeryüzünü düz yaptı(sutıhat-düz olan-سُطِحَتْ)-GAŞİYE 20 KURAN
Yeri bir döşek kıldık-NEBE 6 KURAN

 Döşek te 'yuvarlak değil düz bir şey'dir.Üzerine uzanacağınız düz bir zemini ifade eder.

Ve yeryüzünü yayıp döşedi-NAZİAT 50 KURAN
Ve yeri döşeyip yaydık(medednâ-hâ-مَدَدْنَاهَا)-KAF 7 KURAN
Yeryüzünü uzunlamasına yaydık(medednâ-hâ-مَدَدْنَاهَا)-HİCR 19 KURAN
Ve yere ve onu düzleyene(tahaha-طَحَاهَا)ŞEMS 6 KURAN

(ayette geçen tahaha açıkça düzleştirmek,düz kılmak anlamlarına geldiği halde modern çevirilerde farklı anlamlar verilmeye çalışılıyor.Böylece olayın üstü örtülmeye çalışılıyor.)
 İbni Abbas,İbni Kesir ve Celaleyn tefsiri,bu ayetler dünyanın düz oluşunu çok iyi anlatır demişlerdir.
              ################################

O’dur ki Güneş’i bir ışık yaptı. Ay ise bir nûrdur, ona birtakım konaklar da tayin etti ki yılların sayısını ve vakitlerin hesabını bilesiniz-YUNUS 5 KURAN

Ay’ın bir nur olmadığı sadece geceleri güneşten aldığı ışığı yansıttığı biliniyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kuran'da astronomi değil de çeviri hataları var. Ayrıca Kuran ifade dili biraz semboliktir bu sebeple hata aramak çabası boşadır.

Yazıyı okumadan yazılmış bir cevap.Klişe bir savunma mekanizması.

 Yukardaki ayetlerin hangisinde çeviri hatası var?Buyur söyle.

Yada mecaz nerede ve nasıl var?Bunların hiç birini belirtmeden klişe bir savunmada bulunmuşsun sadece.

  Ve sembolik değil direk fiziki olayların anlatıldığı ayetleri verdik bu yazıda:

Biz dünyaya yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik-SAFFAT 6 KURAN

 Göğü Allah yükseltti ve düzenini o kurdu-RAHMAN 7 KURAN

Görmedin mi, Allah, yerdeki eşyayı ve emri uyarınca denizde yüzen gemileri sizin hizmetinize verdi. Göğü de o tutar, yer üzerine düşmesin diye . HACC 65 KURAN

Onu yükseltti ve bir tavan gibi yaptı-NAZİAT 28 KURAN

 Görüldüğü gibi gayet somut fiziki olayları anlatan ayetlerdir bunlar.Kuranın göğü yerden yükselen bir şey zannettiği,tavan gibi zannettiği,dünyayıda evrenin en alt kısmı zannettiği çok açıktır.

 http://www.youtube.com/watch?v=pI0PuUbLY9I

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hangi mealden alıntıladıysanız baştan sona çeviri hataları var. Arapça'yı ana dili gibi konuşamayan birisi doğal olarak Kuran'ın çevirilerini de eline hangi meal geçtiyse oradan öğrenir. Her meal doğru çeviri içermiyor. Şöyle izah edeyim İngilizce bilen biri, bir kelimenin bir çok anlama geldiğini ve cümle içinde kullanılışına göre değiştiğini bilir. Bu sebeple bizim gibi sonradan ingilizce öğrenenler cümle kurarken hep gramer hatası ve kelime hatası yaparız. Bu çok doğaldır çünkü ana dilimiz değildir. Çeviri yapan kişiler de bu tip hatalar yapmış olabilirler.

 

Kuran dili semboliktir çünkü sonradan değiştirilmemesi için ayetlerde sembolik bir anlatım ve diziliş vardır. İlk Kuran rastgele ayet dizilişinden oluşmuş daha sonra ayetler sıraya konarak 2. derleme yapılmıştır. Bugünkü Kuran 2. derleme sonucudur.

 

Ayetlerdeki Türkçe ifadeler üzerinden kelime oyunu yapıp, hata bulmaya çalışıyorsunuz.

Göğü de o tutar, yer üzerine düşmesin diye

 

Bu anlatımın Türkçeye çevrilirken daha anlaşılır olması için yazıldığını idrak edemiyor musunuz? Gök ile yeryüzü arasında hiç bir direk olmadığı halde gök ile yer birleşmeden durur anlamında biz insanların anlayabileceği dilde çevrilmiş. Orjinali de bu ifadeye çok benzer olabilir bu insaların kolay anlaması için kolay bir anlatma şeklidir bunun astronomik hata ile ne ilgisi var? Bu ayette astronomik bir bilgi mi var?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hangi mealden alıntıladıysanız baştan sona çeviri hataları var. Arapça'yı ana dili gibi konuşamayan birisi doğal olarak Kuran'ın çevirilerini de eline hangi meal geçtiyse oradan öğrenir. Her meal doğru çeviri içermiyor. Şöyle izah edeyim İngilizce bilen biri, bir kelimenin bir çok anlama geldiğini ve cümle içinde kullanılışına göre değiştiğini bilir. Bu sebeple bizim gibi sonradan ingilizce öğrenenler cümle kurarken hep gramer hatası ve kelime hatası yaparız. Bu çok doğaldır çünkü ana dilimiz değildir. Çeviri yapan kişiler de bu tip hatalar yapmış olabilirler.

 

   Meale bağlı kalmam.Arapçayı okuyup anlayabiliyorum.Tercüme hatası gördüğümde itiraz ederim ve belirtirim zaten.Bundan yana rahat olun.

 

 

 

Kuran dili semboliktir çünkü sonradan değiştirilmemesi için ayetlerde sembolik bir anlatım ve diziliş vardır. İlk Kuran rastgele ayet dizilişinden oluşmuş daha sonra ayetler sıraya konarak 2. derleme yapılmıştır. Bugünkü Kuran 2. derleme sonucudur.

 

Ayetlerdeki Türkçe ifadeler üzerinden kelime oyunu yapıp, hata bulmaya çalışıyorsunuz.

Göğü de o tutar, yer üzerine düşmesin diye

 

Bu anlatımın Türkçeye çevrilirken daha anlaşılır olması için yazıldığını idrak edemiyor musunuz? Gök ile yeryüzü arasında hiç bir direk olmadığı halde gök ile yer birleşmeden durur anlamında biz insanların anlayabileceği dilde çevrilmiş. Orjinali de bu ifadeye çok benzer olabilir bu insaların kolay anlaması için kolay bir anlatma şeklidir bunun astronomik hata ile ne ilgisi var? Bu ayette astronomik bir bilgi mi var?

 

   Yeri evrenin aşağısı göğüde evrenin yukarısı zannediyor.Bu bir hatadır.Gök dediği yıldızlı uzayın en alt kısmı değildir dünya.Yıldızlı gökte düşecek bir şey değildir.Uzayı bilen biri,yukarı aşağı gibi bir kavramın olamayacağınıda bilir.Düz bir dünya üzerine düşecek yukardaki bir tavan zannediyor uzayı.Açık bir astronomi cehaleti değilde nedir bu?

  Dünyanın yuvarlak olduğunu bilse yıldızlı gök dediği uzayın yukarısı olmadığını,dünyayı her yandan saran bir şey olduğunu bilirdi.Ama siz dünyayı evrenin en alt kısmı yıldızlı uzayıda dünyanın yukarısı zannederseniz,göğüde dünya üzerine düşecek bir şey zannetme yanılgısına kapılırsınız.

  Onu yükseltti ve bir tavan gibi yaptı-NAZİAT 28 KURAN

  Ve göğü nasılda yükseltmişiz-GAŞİYE 18 KURAN

 

 Kuran işte bu göğün yerden yükseltildiğini düşünüyor ki bu çok yanlışlıştır.Çünkü yıldızlı gök dünyadan daha önce vardı.Hatta dünya bu yıldızlı uzay boşluğundan çekilen parçalardan oluştu.Bunu bilmediği için,kütle çekimini bilmediği için yıldızlı göğün yeryüzünden yükseltildiğini sanıyor Kuran.

Biz dünyaya yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik-SAFFAT 6 KURAN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu ayette astronomik bir bilgi mi var?

İşte kilit cümle budur.

 

Kuran bir bilim kitabı değil, bir öğüt kitabıdır.

 

Bu gibi ayetlerde verilen çeşitli örneklerle amaçlanan, o dönem Arap toplumunun bilgilerine dayanarak retorik sanatıyla ahlaki ve dini mesajın verilmesidir.

 

O dönem Arapları edebiyatı iyi bildiklerinden inansınlar inanmasınlar hepsi verilen mesajı, öğütü anlamışlardı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ayrıca, öncelikle, bunları kimseye yönelik yazmadığımı, bir genel kabulden yola çıkarak yalnızca paylaşmak ve tartışmaya açmak için yazdığımı belirterek söyleyeyim ki;

 

'' Tanrı'nın mesajının ideal evrensel bir toplumsal hukuk düzeni getirmesi gerektiği '' kabulü de bir yanılgıdır.

 

Elbette, topluma yönelik kurallar açısından, tek Tanrılı dinler, aynı zamanda feodal çağın ideolojileridir. Onların peygamber denilen bilge düşünürler tarafından üretildiğini de düşünebilirsiniz. Fakat, dinlerin özü için insanlığa getirdikleri temel ahlaki değerlerin bugün eriştiğimiz çağdaş anlayışlarla uyuşum içinde olduğu da söylenebilir. 

Yani, evrensel olan, topluma yönelik kurallar değil, iyi bir insan olmak, dürüst olmak, sevgi, adalet gibi insan vicdanına getirdiği temel doğrular olabilir. Kendisi de dini tercih olarak ateist olan, ideoloji olarak sosyalist ve ahlaki açıdan hümanist olan psikanalist ve sosyolog Erich Fromm'un bahsettiği konu da budur. Ateist olan Freud'u dindar olarak tanımlaması da bu nedenledir :

 

'' Freud, insancıl evrimin hedefinin şu amaçlara ulaşmak olduğuna inanır : Bilgi, ( akıl, gerçeklik, mantık ) insan sevgisi, acıların azaltılması, özgürlük ve sorumluluk taşıyacak güce erişmek.''

Bu idealler ise tüm büyük dinlerin aklaki temelini oluşturur. Batı ve Doğu kültürleri, bu temeller üzerine kurulmuştur. 

Konfüçyus’ün, Lao-Tse’nin Budha’nın, diğer peygamberlerin ve İsa’nınnöğretileri hep bu idealleri savunur. Bu dinler ve öğretiler arasında ( yer ve zamana, hitap edilen topluluğa göre değişen ) deyiş farklılıkarının olması doğaldır. Örneğin, Buddha ağırlığı acıların azaltılıp yok edilmesine verirken, peygamberler adalet ve anlayışlı olmaya önem vermişler, İsa ise insan sevgisini öne almıştır. 

Görünürdeki farklılıklara rağmen tüm bu dinsel önderlerin, insanlığın gelişmesindeki amaçlar ve biçimler konusunda tam bir uyuşum içinde olmaları ilginçtir.
 '' 

Bir başkası ise, bunların peygamberler tarafından, Tanrı'dan alınan ilhamla söylendiğini düşünebilir. İşte, olayın inanç boyutu da budur. Belki de, bu tip dinlerin ortaya çıkışından sonraki çağlarda, Pozitif Bilim geliştiğinden, insanlar sonraki düşünürleri peygamber olarak algılamamış ve zaten onlar da doğal olarak kendilerini peygamber olarak sunma gereği duymamışlardır. Fakat, bilimin bugünkü geldiği noktada, Pozitivizmin aşıldığını da biliyoruz. Dolayısıyla, olayın inanç boyutunun gerekliliği de bugün hepten ortadan kalkmış değildir.  :smile: 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

KURAN VE İSLAM’A GÖRE DÜNYA YUVARLAKTIR DİYE SÖYLEYEN KİŞİ KÜFÜR VE DELALETE DÜŞER.
BU ALLAH’IN HEM KURAN’IN HEM PEYGAMBERİN REDDİDİR.BU KİŞİ TÖVBEYE DAVET EDİLİR.

İslam a ve kurana göre Dünya tepsi gibi,döşek gibi düzdür.Kenarları vardır ve herkes o kenarlardan geçip gidemez.

Kuran da Dünyanın küresel olduğu yazmaz.Hatta Dünyanın yuvarlaklığına bir ima bile bulunmaz.

Suudi Arabistan’ın baş müftülerinden şeyh Abdül Aziz Bin Baz'ın fetvası şöyle:Tarih: 1975
Kaynak: “Dünya’nın Sakin Güneş’in Hareketli Olduğuna ve Gezegenlere Çıkmanın İmkansızlığına Dair Akli ve Hissi Deliller”adlı kitabı.

“Kim dünyanın yuvarlak olduğunu iddia ederse küfür ve delalete düşmüş olur. Çünkü bu iddia hem Allah’ın, hem Kuran’ın, hem Peygamber’in reddidir.Bunu iddia eden kişi tövbeye davet edilir. Ederse ne ala! Aksi takdirde kafir ve dinden dönmüş bir kişi olarak öldürülür..Eğer ileri sürdükleri gibi Dünya dönüyor olsaydı ülkeler, dağlar, ağaçlar, nehirler, denizler bir kararda kalmazdı. İnsanlar batıdaki ülkelerin doğuya, doğudaki ülkelerin batıya kaydığını görürlerdi. Kıble’nin yeri değişir, insanlar kıbleyi tayin edemezlerdi”

Suudi Arabistan ın baş müftüsünden iyi biliyorlarmış gibi sokaktaki cahil Müslümanların çoğu Dünyanın yuvarlak olduğunu söylerler.Müftünün söylediği doğrudur ve Dünya yuvarlak diyen herkes Müslümanlıktan çıkmış ve Kuran ve Muhammedi reddedmiş olur.

Baş müftü haksız sayılmaz çünkü islamda her şey Dünyanın Düz olmasına göre düzenlenmiştir.
Dindarlar Kuranda Dünyanın küre şeklinde olduğuna dair bir söz bir ayet arayıp bulmaya çalışırlar.
Oysa İslam ın uygulama özelliği tamamen Dünyanın uzunlamasına düz olması üzerine kuruludur.

Kuranda yer almamasına rağmen Namaz ibadeti Dünyanın Düz olması bilgisine göre düzenlenmiştir.

Kutuplara yakın bölgelerde yaşayan bir Müslüman’ın namaz kılması mümkün değildir.

Kutuplarda Altı ay içinde bir kere akşam bir kere de sabah olacaktır.Yani Altı ayda birer kez sabah ve akşam namazı kılınabilir.

Yasin 40 ayetinde gece gündüz eşit diye yazar.Mekke civarında eşit gibi görülebilir.

Namaz vakitlerinin güneş ışığı baz alınarak düzenlenmiş olması İslam’ın dünyanın düz olarak bildiğinin kesin ve sarsılmaz kanıtıdır.

Namaz kılanlar Kabe ye dönmek isterler.Dünya yuvarlak olduğunda kabe ye dönmenin ne önemi vardır. Nereye dönersen dön sonuçta önünde uzay boşluğu olacaktır.Kabe ve önceki kıble Kudüs karşında olamaz.
Dünyanın düz olduğunu düşündükleri için her yerden Kıbleye dönebildiklerini düşünerek ibadet ederler.
Abdül Aziz Bin Baz'ın diyorki “Kıble’nin yeri değişir, insanlar kıbleyi tayin edemezlerdi”
Kabe’ye yada ilk kıble Kudüs e dönerek ibadet etmeye çalışmak Dünyanın düz olarak bilindiğinin kanıtıdır.

Dünyanın düz olduğu düşünülerek düzenlenen bir İslam emri de oruç tur.

Mekke çevresinde olduğu gibi her yerde gece gündüz eşit düşünülerek nasıl oruç tutulacağının belirlenmiştir.

Kutuplarda altı ay gece altı ay gündüz olduğu için Kurandaki ayete göre orucun başlaması ve bitmesi mümkün değildir.

 

Dünyanın yuvarlak olduğu bilinseydi kutup bölgelerine yakın yaşayan insanların açlıktan öleceği de bilinirdi.

 

Tabi ki oruç tutulabilir ama kurana uyulamadığı için bunu anlayabilecek kadar zeki olanlar için dinsel bir anlamı kalmaz.

İslam da Dünyanın çok büyük olduğu da düşünülmemiştir.

Bu Hac vazifesinin yaya yada deveyle yapılmasını zorunlu kılan ayetten bellidir.

Kuranda İslamın sadece Mekke çevresi için gönderildiğini söyleyen ayetler olması da bunu göstermektedir.

750 yılında Amerika’dan yola çıkan bir kişinin Hac ziyaretini yapabilmesi imkansızdır.

İslam’ın Dünyasında yaşanılan yerler çok büyük değildir.Kuranda Güneşin battığı yere gidilebilir.

YASİN-40.Ne güneş aya yetişebilir,ne de gece gündüzü geçebilir.Her biri bir yörüngede yüzmektedir.

Kuran da yasin suresi 40 ayetinde böyle yazmaktadır. Kurana göre gece ve gündüz birbirine eşittir.
Oysa tüm insanlar bilmektedir ki ülkemizde gece ve gündüz hep birbirini geçmektedir.

 

mekke ve civarında yaşayanlar için gece gündüz eşit gibi birbirine yakın olmaktadır.Yasin 40 ayeti Allahtan gelme değildir.

mekke de yaşayan birine ait olduğu şüphesizdir.

Gece ve Gündüzün birbirine eşit olması küre (yuvarlak)olan bir dünyada mümkün değildir. Çünkü ancak kürelerin bir ekseni olur.

Ekseni olan bir Dünyada gece gündüzü geçer. Dünyanın Düz olması döşek gibi yayılması durumunda ancak gece gündüz eşit olur.

İNSİKAK-33.Yer uzatılıp düzlendiği,

 

Kuranı yazanlar Doğu ve Batıdan başka yön bilmiyorlardı.

Yayılıp döşenen Dünyanın Doğusu ve Batısı olabilirdi başka yön olamazdı.

İyice uzaklaşılırsa Dünyanın kenarından aşağıya düşüleceğinden korkulmaktaydı.
Bu kenarlardan aşağıya düşmeden geçebilmek için büyük güç lazım diye ayette anlatılmıştır.

RAHMAN-33.Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin uçlarından bucaklarından geçip gitmeye gücünüz
yeterse geçip gidin. Büyük bir güç olmadıkça geçip gidemezsiniz.

Yasin 40.ayette olduğu gibi Güneş belli bir yol üzerinde gider.

Güneş doğudan doğar ve Uzunca bir yol izleyerek batıdan batardı.

Böyle olduğu için batı va doğu arasında yerin uzun olduğu ve kuzey ve güney yönlerine doğru genişlemediği düşünülmekteydi.

 

Güneşin izlediği yol boyunca uçak pisti gibi uzunluğuna yayılmış bir Dünya düşünülüyordu.

O nedenle Kuzey ve Güney olamazdı.

Çünkü güneşin o yönlere hareketi yoktu.

Dünya o yönlere doğru da yayılmış olsa Güneş o yöne de bir yol izleyerek giderdi.

Güneşin kuzey güneye doğru hareketi olmaması nedeniyle Dünyanın o yönlere doğru dar olduğu ve yayılmamış olduğu düşünülüyordu.

Kuranda kuzey ve güney yönleri yoktur.

O nedenle kutuplarda yoktur.

Arapların dünyası iki yönlüydü.

Sadece iki yönü olan bir Dünya yuvarlak olmaz.

Sadece bu iki yönün ve kenarların kuranda yazılı olması Dünyanın döşek gibi düz düşünüldüğünün kutupların bilinmediğinin kanıtıdır.

Arap Dilinde sanki Yuvarlak yada küre yada elips diye bir kelime yokmuş gibi. Kuranda Allah söyledi diyerek söylenen( söylemeyeceği) onca şeyi yazarken.”Kuranda hiçbir yerde Dünya yuvarlaktır” “Dünya Güneşin etrafında dönmektedir “diye de bir cümle bulamazsınız. Yeryüzünü döşek gibi serdik cümlesi yazar. Dünya yuvarlaktır cümlesini yazmaz.Nedense!!!

Kuranın Allah tan gelen kitap olduğu söylenir.Kuranda hiçbir ek bilgiye gerek olmadan anlaşılabilir olduğu ayetleri vardır.Fakat Sanki okunan kuran değildir de NOTRADAMUSUN kehanet kitabıdır.Bir yandan ayetlerde herkes anlasın diye hiçbir şeyi eksik bırakmadım açık açık söyledim yazar.Diğer yandan içindeki tuhaf şeyleri görmeyelim diye okumayın siz anlamazsınız diye söylerler. Gerçektende Kuran da yazılı olanların yerine İslamcılar ne söylenmesi gerekiyorsa yalanda olsa size onu söylerler.İslam da “yetim malı yenmez” derler.Ama ayeti gördüğünüzde “zenginler yetim malına tenezül etmesin” yazar.Bu yetimin malına ihtiyacı olanlar yiyebilir anlamına gelir.Okuma yazması olmayan yada eğitimi olmayan halka Dünya yuvarlaktır yazıyor diye yalan söylerler. Kuranda Tüm teknolojiler var diye yalan söylerler.
Fakat o cahil kimseler de normal olarak zeki olmadıklarından ve düşünemediklerinden onlara madem kuranda tüm teknolojiler ve icatlar var.Kuranı okuyup bizden başka kimse anlayamaz.”sakın okumayın anlamazsınız” diye söylüyorsunuz.Peki neden siz kuranı anlayabilenler bir şey bile icad edemezken,Kuranı anlayamaz dediğiniz insanlar bilgisayarı uçağı televizyonu telefonu elektriği nasıl buluyorlar?
Göster bir tane teknoloji yazan ayet diye sorsanız gösteremezler. Bir çok yalan hikaye anlatırlar.Siz ısrarla Dinayet mealinden yani kuranın Türkçesinden göstermelerini isteyin lütfen.Bir tane iyi bir ayet bile yoktur.

Bazı Müslümanlar Kuranda Dünyanın yuvarlak olduğunun yer almamasını Kuran coğrafya kitabı değil neden yer alsın gibi bir sözle geçiştirmeye çalışırlar.Kuranda Güneşin hikayesi anlatılır.Yıldızların yere saçılacağını ve onlarla şeytan taşlanacağı yazar.Coğrafya kitabı değilse Güneş yıldızları dağlar ın anlatılması nedir?Dinleri savunanlar cahilleri kandırabilir.Ama gece yatağa uzandıklarında kendilerini nasıl kandırabilmektedirler.

Eğer Allah Kuranda Yer, Gök,Yıldızlar,Güneş,Ay,Dağlar hakkında bir şeyler hakkında bilgi vermek istemiş ise, Kuran da yazan ayetler eğitimli ve zeki bir insana Allah söylemiş hissi vermez.

Dünyanın kutupları olduğunu bilmezsin İbadetler kutuplarda yapılamaz.
Altı ay gündüz Altı ay gecede ne oruç tutulabilir nede sabah akşam namazı yapılabilir.

Dünyanın bir ekseni olduğunu bilmezsin ekseninin eğik olması gece gündüzün eşit olmamasını sağlar.
Gece ve gündüzün eşit olduğunu birbirini geçemediğini yazdırıyorsun.Yazları gündüzler uzundur.

Dünyanın bir yörüngesi olduğunu bilmezsin.Bu yörünge elips olduğu için mevsimler oluşur. Sense Yazların sıcak olmasını cehennemin sıcaklığından diye söylersin.

Güneşin Dünyanın üstünde gidip geldiğini sanıyorsun.Ayetlerinde Güneş bir yol tutar gider yazdırıyorsun kara balçığa batar diyorsun hatta battığı yere seyahat edip battığı yere nihayet varınca diye yazmandan Güneş in yanına gidilebileceğini sandığını yazdırıyorsun.

Yıldızlar gezegenler olduğunu bilmiyorsun.Yıldızların yerden küçük olduğunu yere saçılabileceğini ve ele alınarak onlarla şeytan taşlayabileceğimizi yazıyorsun.

Güneş ve Aydan başka bir şey olduğunu da bilmiyorsun.Evreni hiç bilmiyorsun.Tek bildiğin yer ve gökyüzü ve orada asılı duran ışıklar.Yıldızları gök e asılı süslemeler zannediyorsun.

Dünyanın ve gök kubbenin kenarları olduğunu düşünerek oralardan düşüleceğini ayetlere yazdırırsan
Dünyanın yuvarlak olduğunu bilmez Yatak gibi yayıldığını bilirsen İbadetleri Kurana yazdığın gibi düzenlersin.

EN’AM SURESİ-3 AYET.."Kitapta biz, hiçbir şeyi eksik bırakmadık..."
KASAS SURESİ-2 AYET."Bunlar apaçık kitabın ayetleridir"
BAKARA SURESİ-99 AYET. " Andolsun ki, sana apaçık ayetler indirdik"

Kuran yukarıdaki gibi söylediği halde dindarlar Evren le ilgili gezegenlerle ilgili Dünyanın yuvarlaklığıyla ilgili ima eden bir şey bulabilirmiyiz diye yırtınıyorlar.Bu net ve açıklamalı yazdım ayetlerini bilmiyorlar sanırım. Bir tane ayet bulabilsen onlarca anlamsız ayet ne olacak?Ayetlere göre kuranda Eğer bilim olsa kör bile bulur.

ZARİYAT-48.Yeri de biz döşedik. Biz ne güzel döşeyiciyiz

ZARİYAT-48’de “yerin” döşendiği, yani bir döşek gibi serildiği,yayıldığı anlatılmaktadır. Ayete önyargısız bakanlar bu cümlenin Dünya’nın düz olduğunu söylediğini kabul edecektir.

Aynı anlayış diğer bazı ayetlerde de ifade edilmiştir:
HİCR-19.Yeri uzatıp yaydık, orada sabit dağlar yerleştirdik ,yine orada miktarı ve ölçüsü belirli şeyler bitirdik.
KEHF-86-Güneşin battığı yere varınca, onu siyah balçıklı bir su gözesinde batar buldu.Orada bir kavim gördü. “Ey Zülkarneyn! Ya cezalandırırsın ya da haklarında iyilik yolunu tutarsın” dedik.
KEHF-90-Güneşin doğduğu yere ulaşınca, bir halk üzerine doğar buldu.

Görülüyor ki, Kuran'a göre insan dünya üzerinde yürüyerek güneşin battığı yere ulaşabiliyor ve güneşin kara balçıklı bir suda battığını görüyor. Bu ifadeden Kuran ve islamın Dünya yı tepsi/döşek gibi düz sandığı anlaşılıyor. Dünyanın yuvarlak olduğunu bilseydi, kişinin dönüp dolaşıp yola çıktığı noktaya geleceğini söylerdi.Ayrıca, güneşin batma yerinin de,günümüz astronomi bilgisine göre yanlış verildiği görülüyor.
Kehf/86’da Dünya’nın başı ve sonu olan düz bir tepsi/döşek olarak bilindiği anlaşılmaktadır. Güneş, Dünya’nın bir ucunda doğuyor, gök-kubbe boyunca yükseliyor ve diğer ucunda da batıyor. Yani “güneşin battığı bir yer”, bir uç mevcut. Dünyanın bu ucuna kadar giden olursa (Zülkarneyn gibi) Güneş’in battığı noktaya varmış olur. Hattâ Güneş’i “kara bir balçıkta” batarken izleyebilir.

İlkel çağların Evren anlayışı ,Yani Kuran’daki evren anlayışında Dünya uçsuz bucaksız uzayda herhangi bir gök cismi değil; aksine “gökler” işte bu Dünya üzerine kurulmuş,yayıp dümdüz yapılmış“kandillerle(Yıldız)” süslenmiş, aslında yere düşmesi gereken fakat Allah’ın görünmez direklerle havada tuttuğu bir kubbe/çadır olarak düşünülmektedir.İslam’ın Mars Venüs Jüpiter hakkında bile bir bilgisi yoktur.

KAF-7.yeryüzünü de yaydık.
İNSİKAK-33.Yer uzatılıp düzlendiği,
Nâziat 30."Bundan sonra da yeryüzünü döşedi."
ŞEMS -6.Yere ve onu yayıp dümdüz yapana ant içerim ki..

Şems altıda ayeti söyleyen Allah mı yoksa bu ayette ant içen bir insan mı biraz karışmış.
Diğer yandan Müslüman insan dürüst ve ahlaklı olur gibi gerçek olmayan hikayeler anlatırlar.
İyi ahlakın Müslümanlık tan kazanılan bir şey olduğunu söylerken Doğru ve dürüstlüklerini kuranı çevirirken bile unuturlar.Bir çok çeviride kuranın aksaklıklarını gizlenmeye çalışırlar.
Ey mealciler;Dünyayı Allah'tan fazla mı biliyorsunuz ki, O'nun 'düzleştirdi' dediği yeri 'yayıp döşedi' diye çeviri cambazlığı ile farklı yazıyorsunuz.”Düzleştirmek” yerine “yayıp döşemekten “bile fayda umuyorsunuz.
Ey mealciler:Eğer bu telâşınız bir 'açık kapama' operasyonu ise, Kur'andaki hatâları kapatmaya çabalarken; mantık olarak elleriyle put yapıp sonra da bu putlara tapan müşriklerle aynı şeyi yapmış olmuyor musunuz ?

Dindarlar derler ki;Dünya yuvarlak diye yazmaz ama düz diye de yazmaz.Bakalım öylemi?

BAKARA-22-O, yeri sizin için döşek, göğü de bina yapan, gökten su indirip……
RAD-3-O, yeri yayıp döşeyen, orada dağlar, nehirler meydana getiren,….

Kuranda yaydık döşedik yazarak düz olduğunu ima eder ama Dünya düzdür yazmaz?
Çünkü İslam ve kurana göre dünya yuvarlak değildir ama düz de değildir.

Bunun neden öyle olduğunu Taha 106-107 ayetleriyle açıklamak kolaydır.
TAHA-106-“Onların yerlerini dümdüz, boş bir alan hâlinde bırakacaktır.”
TAHA-107“Orada hiçbir çukur, hiçbir tümsek göremeyeceksin.”

Yukarıdaki ayetler kıyamet gününde yeryüzünün nasıl olacağını anlatır.Bu ayetlerde görüleceği üzere Dağlar, Tümsekler ve çukurlar yok olacak ve Dünya dümdüz olacaktır.

Bu ayette görüleceği üzere Kuranda Dünya düz yazmasını engelleyen çukurlar ve tümseklerin olmasıdır. O nedenle “Dünyayı döşek gibi yaydık” ,”düz” den daha iyi anlatabildiği için tercih edilmiştir.Çünkü döşek tam dümdüz değil biraz pütürlü yüzeye sahiptir.İnişler çıkışlar vardır.

Kuranda Dünya düzdür yada dümdüzdür diye yazmamasının nedeni Müslümanların Dünyayı yuvarlak olarak bildiklerinden değildir. Nedeni Dünyada düz olmayı bozan yükseltilerin ve çukurların olmasıdır. Depremler olmasın diye dikilmiş dağlar vardır.Dağlar yeri çadır gibi sabitlemek için çakılmış kazık görevi yapmaktadır. Yoksa kuranı yazanların Dünyanın yuvarlak olduğunu bildiklerini düşünmeyin.Dağlar ve çukurlar olmasa yatak gibi yaymak yerine mecburen dümdüz yazacaktır.
Dağ ve çukurlar nedeniyle dümdüz yada düz diyemeyeceği için yaydık döşedik yazmak zorunda kalınmıştır.İşte yukarda ki mealcilerin düzleştirmek yerine yayıp döşemek demeleri çözüm olamıyor.

NEBE SURESİ-6,7-Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı?

Söylenmek istenen Çadırın uçmaması yada sarsıntı yapmaması için kazıklarla desteklenmesi işlemidir.Yatak gibi düz olan dünyanın sabitlenmesi işlemidir.Güneşin battığı balçıkta kayıp gitmemesi içindir.
Yani dağların görevi yayılıp düzleştirilen döşeğin dürülmesini önlemektir.

TEKVİR SURESİ -1 AYET-Güneş, dürüldüğü zaman,

Dünyanın düz olarak düşünülmesini bir kenara bırakırsak Kuranda ve İslamda güneşin küre şeklinde olabileceği de düşünülememiştir.Defterini dürmek diye bir deyim vardır.
Güneş küre olarak bilinse nasıl güneşin dürülmesinden söz edilebilir.
Ancak düz yüzeyi olan nesneler dürülebilir.Dürüm yapılabilir.
Siz hiç Top’unu dürdüm dendiğini duydunuz mu? Yufka dürülür.Halı dürülür.Döşek dürülür.
Top dürülemez.Gök kubbe dürülemez.Ancak düz yer dürülüp yayılıp döşenebilir.
Güneşin bile düz olduğunu düşünen İslam ve Kuranın Dünyayı yuvarlak olarak görebilir mi?

KAF-7-Yeryüzünü de yaydık ve orada sabit dağlar yerleştirdik.
ZARİYAT-48-Yeri de biz döşedik. Biz ne güzel döşeyiciyiz.
NEBE-6,7-Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı?
İNŞİKAK-3,4-Yer uzatılıp dümdüz edildiği ve içindekileri atıp boşaldığı zaman,
GAŞİYE-18-Göğe bakmıyorlar mı, nasıl yükseltilmiştir!
GAŞİYE-19-Dağlara bakmıyorlar mı, nasıl dikilmişlerdir!
GAŞİYE-20-Yeryüzüne bakmıyorlar mı, nasıl yayılmıştır!
ŞEMS SURESİ-6. Yere ve onu yayıp döşeyene yemin olsun,

Şems 6 ayetinde yuvarlayıp top yapana,yükseltene veya dikene yazmaz da yayıp döşeyene diye yazar.

ISAC NEWTON tarafından Yerçekimi kanununun bulunma tarihini hepimiz biliriz.İnsanların en ahmak olanına bile öğretebilmek için elmanın yere düşmesiyle yer çekiminin anlaşıldığı mizah edilmiştir.

Yerçekimini bilmeyen insanların dünyanın yuvarlak olduğunu bilmesi ve söylemesi kadar ahmakça bir düşünce olabilir mi? Çünkü yerçekimini bilmeyen insanlar.Dünya yuvarlak olursa Dünyanın alt tarafında olanlarının düşmeleri gerekir diye düşüneceklerdir.Böyle düşünülmesi gayet doğaldır.Bu gerçekten de böyledir bilimle uğraşmayan insanların düşüncesi bu şekildedir.Suudi Arabistan’ın baş müftülerinden şeyh Abdül Aziz Bin Baz'ın fetvasını hatırlayalım.Eğer ileri sürdükleri gibi Dünya dönüyor olsaydı ülkeler,dağlar, ağaçlar,nehirler, denizler bir kararda kalmazdı.İnsanlar batıdaki ülkelerin doğuya, doğudaki ülkelerin batıya kaydığını görürlerdi. Kıble’nin yeri değişir, insanlar kıbleyi tayin edemezlerdi”

Müslüman halk ve İslamcılarda bundan farklı düşünmüyorlardı.Bunu yadırgamıyoruz yerçekimi denen kanunu bilmeyen her insan aynı şekilde düşünür.Bundan daha doğal ne olabilir ki.Bazı İslamcılar ise yerçekiminden haberi olmayan binlerce yıl önceki bazı İslam bilenlerin Dünyayı yuvarlak olarak kabul ettiklerini ve bunları kitaplarında yazdıklarını söylerler.Yerçekimini bilmeyen bu insanların kitabı o devirde basılımıydı yazılımıydı?
Bir şeyleri kurtarmak isterken iyice çamura batırıyorlar.Yapılan tartışmalarda bazı Din adamlarının bin yıl önce yazılan kitaplarında Dünyanın yuvarlak olduğunu yazmışlardır söylemişlerdir diye yalan söyleyenleri ahlaka davet ediyorum.Söylenmek istenen yemek Sini’si düzdür ama çevresi daire şeklinde yuvarlaktır olabilir mi?

Yerçekimini bilmeyen bir insan neye göre dünya yuvarlak diyebilir.Mantıken kimse söyleyemez.
Ancak Gökyüzüne Allahın yanına çıktım diyen bir insan yerçekimini bilmese de Dünyayı uzaydan gördüm diye iddia ettiği için Dünya yuvarlak diyebilir.Muhammed Dünya yuvarlak demiş mi? Hayır.
Gökyüzüne Allahın yanına çıkmış olabilir mi (mihraç kandili) cevabı ben vermiyorum.siz verin.

Kuranda Dünyanın yuvarlak olarak yazması için Kuranın önce insanlara yerçekiminin ne olduğunu anlatması ve yazması gerekmektedir.Eğer birisi yerçekimi kanunu anlatmadan izah etmeden ne olduğunu yazmadan Dünya yuvarlaktır yazsaydı ilkel zamanlarda bile çok güç duruma düşerdi.O nedenle palavrayı bırakın yerçekimini anlatmayan kitaplar Dünya yuvarlaktır yazamaz.Galileo Dünyanın yuvarlak olduğunu değil Dünyanın Güneşin etrafında döndüğünü söylediği için ölüme mahkum edilmiştir.
Kuranda yerçekimi yasası diye bir şey yazıyor mu? Allah yer çekimi,Kütle çekimi var yazmış mı?Hayır.
Muhammed Ağaçtan düşen elmanın neden düştüğünü Yerçekimi yasasını anlatmışmıdır?Hayır.
Kuranda Dünya yuvarlaktır.Dünya küre şeklindedir diye bir ayet varmıdır?hayır.
Dünyanın yuvarlak olduğuna dair herhangi bir ima varmıdır?Hayır.

Öyleyse Müslüman bir kişi hangi veriye dayanarak Dünya yuvarlaktır diyebilecektir?Kuranda yazan ayetlerin tamamı yanlıştır.Yerçekiminin bilinmediği zamanda Dünya yuvarlaktır diyen adama deli demezler mi?
Öyleyse kuran ayetlerinde Düzelti,yaydık döşedik,yatak gibi kelimelerin Dünyanın yuvarlak olduğu gibi anlamlara geldiğini söyleyerek iyice komik durumlara düşmeyin.

Doğal olarak geçmiş yüzyıllarda herhangi bir Müslüman kişinin veya İslami yazar ve düşünürün Dünya düzdür demesini bilgisizlik olarak düşünmüyorum.Doğru olan Dünya düzdür demesidir.Dünya düz demesine normal olarak saygı duyuyorum. Herhangi bir yalanları yok yazdılarsa bildikleri ve o günün şartlarına göre bilmeleri gereken kadarını yazmışlardır.Bu konuda herhangi bir Müslüman düşünür kınanmaz. Fakat hala bunlara rağmen Kuran Allahtan gelme bir kitaptır demeye devam ederse tabi ki kınayalım.
Çünkü Allahın kitabı Dünyanın yuvarlak olduğunu ve Güneşin etrafında döndüğünü bilmek zorundadır.

Benim katlanamadığım ve çok yadırgadığım günümüzde yalan söyleyen kendini bilmezler.
Güya İslam’ı kurtaracaklarını sanarak tamamen insanların saygısından iyice uzaklaştırıyorlar.
Kesinlikle herhangi bir Müslüman ın Dünya yuvarlaktır dememiş olmasını tuhaf bulmuyorum.
Fakat Allahın yanına çıktım diye söyleyen bir Muhammed in bu gidiş gelişte Dünyanın yuvarlak olduğunu görememiş olmasını ve Allahın kitabı denen Kurana Dünyanın yuvarlak olduğunu yazmak yerine Dünya,Güneş sistemi ve yıldızlar hakkında alakası yalan yanlış bilgiler yazmış olmasını tuhaf buluyorum.Kurandan Güneş sistemini günümüzde bilimin söylediği şekilde yazmasını ve bilmesini bekliyorum.Bu konuda doğru bilgiler veremeyen bir kitabın Allah’la ilgisi olduğu düşünülemez söylenemez.
NE KURAN IN NEDE MUHAMMEDİN Allah ile bir alakalarının olmadığına kesinlikle eminim.
Yukarıdaki anlattıklarım KURAN ın Allah tan gelen bir kitap olmadığının sarsılmaz bir kanıtıdır.
Kim dünyanın yuvarlak olduğunu iddia ederse küfür ve delalete düşmüş olur.
Çünkü bu iddia hem Allah’ın, hem Kuran’ın, hem Peygamber’in reddidir.
Bu çok iddialı bir sözdür.Fakat Kurana ve islama inanıyorsan gerçek budur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 10 ay sonra...
  • 1 ay sonra...
Misafir Belgesel-Sever

Merak ediyorum da sozu gecen kutsal kitabi halen mukaddes kitap olarak görenler :

 

- Artik onumuzdeki 10 yil icerisinde insanlarin organlari DNA bazli kopyalana bilecek.

- Evrenin yasi 14 milyar kusur oldugu kesfedildi. İnsanoglunun varligi en uzak 30-40 bin yil oncesi. Aradaki devasa bosluk ?

- Dunya'da yasamin baslangici olarak Venus, Mars, Meteor veya Kuyrukluyildizlar sayesinde oldugu kabul gormekte. Gezegenler arasi madde parca transferi kanitlandi.

- Evrende sadece Dunya'da yasam olamayacagi, en yakin yasadigimiz Gunes sisteminde Jupiter'in uydusu Europa, Saturn'un uydusu Titan, Neptun'un uydusu Triton, veya daha uzaklara gidecek olursak Drake denklemi sonucu sadece bizim galaksimizde milyonlarca zeka sahibi canli oldugu guclu bir varsayim.

 

Acaba yukarida ifade ettigim gelismeler kanitlaninca veya gerceklesince hangi ayetler yeniden tekrar ediyorum yeniden degisecek.

 

dn: Evrime ve turlerin kokenine zaten hic girmedim. Evrimin gercekligi kanitlandiysa da sizler inkar ettiniz. Yukarida olasi gerceklesecek durumlarda kitabinizda modifiye olacak ve sizler yine hic bir sekilde SORGULAMADAN inanmaya devam edeceksiniz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Big bang olayi enbiya (21) 30. Ayet...ay isiginin yansima oldugu furkan (25) 61. Ayet.... dünyanin seklinin deve kusu seklinde oldugu. (Dahv) nazizat (79) 30. Ayet... günesin dünyanin dönmesi olayi enbiya (21) 33. Ayet.... bugün bilim evrenin genisledigini söyluyor zarirat (51) 47. Ayet.. su döngüsunu bilim 1580 de ortaya atti bu olayla ilgili 50 tane ayet var... ELHAMDÜLILLAHI RABBIL ALEMIN. Ayrica ateistler ayetler üzerinde prim yapmayi biraksinlar resmi olarak bilim bile soru sormuyor alacagi cevap karsisinda cevap veremeyecegi icin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

Yine Abdullahabdal'ın sorularına ve örnek gösterdiği ayetlerine açıklayıcı cevaplar verememişsiniz... Ateistlere sevgili muminler cevap veremiyor..Neden? Çünkü herkes ''Ya Abdullahabdal doğru söylüyorsa laaa'' diyor içinden, ama hemen tövbe edip, yine görmezden gelmeye devam ediyor, yani Cenabı ALLAH'ın verdiği beyni kullanıpta, yavv bu ayette hakikaten bir tezatlık var ben bunu bir araştırayım demiyor.

 

Kısacası ayetler açık ve net kardeşim, resmen dünyanın ve güneşin düz olduğu söylenmeye çalışılmış... Haaa sizlerde iyi birer mumin olarak bu ayetlere şöyle bir savunma getirebilirsiniz..

 

''O devirde henüz dünyanın yuvarlak olduğunu anlayacak kapasitede bir gelişmişlik olmadığı için böyle yazılmış'' Bu kadar basit smile.png

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

“Yeri de yaydık, genişlettik ve oraya sağlam dağlar çaktık ve orada hikmetle ölçülmüş olarak her türlü nebatı yetiştirdik.”(Hicr, 15/19)

“Yeri de döşedik, oraya dengeyi sağlayacak sağlam ulu dağlar yerleştirdik. Orada, gönüller, gözler açan her çeşit bitkiden çiftler bitirdik”(Kaf, 50/7).

“O kâfirler bakıp düşünmezler mi: (Mesela) deve nasıl yaratılmış? Gök nasıl kurulup uçsuz bucaksız yükseltilmiş? Dağlar nasıl da yeri tutup, dengeleyen direkler halinde dikilmiş. Yeryüzü nasıl yayılıp hayata elverişli kılınmış?”(Ğaşiye, 88/17-20)

- İlk ayette meal olarak “Yeri de yaydık, genişlettik” şeklinde ifade edilen  kelimenin Arapça aslı “MEDEDNÂHA”dır  Bu kelimenin aslı “MEDDE” olup uzatmak manasına gelir. Bunun düz olması manasıyla bir ilgisi yoktur. Çünkü düz bir sathın uzatılması olduğu gibi, yuvarlak bir zeminin de uzatılabilirliği söz konusudur. Onun için meallerde bu kelimeye “yeri uzattık, genişlettik”şeklinde mana verilmiştir. Bu ayetteki “uzunluk-genişlik” tasviri, yerküresinin zemin sathı itibariyle insanlara ve diğer canlılara yetecek kadar geniş bir alana sahip olduğunu açıklamaya yöneliktir. 

Nitekim Taberî(bk. ilgili ayetin tefsiri),  bu kelimeyi “DEHAVNÂHA VE BESATNÂHA” kelimeleriyle açıklamıştır. İlginçtir, bu iki sözcükten birincisi olan “DEHAVN” “UDHUVVE” kökünden geliyor ve (deve kuşu yumurtası/veya yuvası manasına gelip) elips gibi yuvarlaklığı ifade etmektedir. İkinci kelime olan “BESATN” ise yaymak, genişletmek, döşemek,  manasına gelir. Bu iki manayı beraber mütalaa ettiğimiz zaman, ilgili ayetin bu cümlesine“Yeri yuvarlak bir satıh olarak yayıp genişlettik” manasını vermek isabetli olur. 

- İkinci ayette, meal olarak “yeri döşedik” manasındaki ifadenin asıl Arapça kelimesi de -ilk ayette olduğu gibi- “MEDEDNÂHA”dır. Aynı kelime, ilk ayette “yaymak, genişletmek” olarak tercüme edilmiş, bu ikinci ayette ise, “döşemek”şeklinde  ifade edilmiştir. 

- Son ayetlerde meal olarak yer alan “Yeryüzü nasıl yayıldı” ifadesindeki“yayıldı” fiilinin Arapçası “SUTİHAT” tir. Bu kelime Türkçe’de de kullandığımız “Satıh” manasını ifade eder. Yeryüzü manasına gelen “SATH-I ARZ” sözcüğü de bu kökten gelmektedir. Burada da görüldüğü  gibi düz bir tepsi misalini ifade eden bir ifade yoktur. SATIH sözcüğü düz bir zemin için kullanıldığı gibi, küresel bir zemin için de kullanılır. Nitekim yerin küre olduğunu kabul ettiğimiz halde, yerküresine yeryüzü de diyoruz. 

- Bununla beraber, yerin düzenlenmesiyle ilgili Kur’an’da yer alan “mehd=beşik, sath=düz satıh, firaş=sergi” gibi ifadelerinden, yerin düz bir tepsi gibi olduğu şeklinde anlayanlar olmuştur. Tabii ki, bu anlayış daha önceden var olan Yunan felsefesinin bir uzantısıdır.

Fakat Kur’an’da yerin düzenlenmesiyle ilgili Naziat suresinin 30. ayetinde “Sonra da yeri döşeyip yerleşmeye hazırladı” şeklinde meal verilmektedir. Ancak,“döşeme” sözcüğüyle ifade edilen kelimenin Arapça aslı “Dehâ”dır. Bu kelime,“udhiyye/udhuvve” kökünden gelmektedir ki, deve yumurtası anlamına gelip yuvarlaklığı ifade etmektedir. 

Aynı kökten gelen “medhâ” kelimesi deve kuşunun yumurtasını bıraktığı yuva anlamına gelir. Deve kuşu yumurtası, tam yuvarlak olmayıp elips şeklindedir. İşte, bu ayette kullanılan “dehâ” kelimesi, diğer ayetlerin müteşabih manalarını açıklığa kavuşturmaktadır. 

Şunu da unutmamak gerekir, yerküresinin yuvarlaklığı, onun “döşek, sergi, beşik” olma özelliğine aykırı değildir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 5 hafta sonra...

Kuran ı Kerim gecmis peygamberleri ve dinleri onaylayan allah ın insanlara yeryuzunde iyi yasamalari icin verdigi bir nurdur inananlar icin.kuran sadece astronomi kitabi degil insanin dunyada guzel yasayabilmesi icin evrensel bir kitaptir.Kuranda Allah yildizlarin yerlerine yemin olsunu diye bosuna soylememiş.Evrende sadece samanyolu galaksisinde 300 milyar yildiz var ve bu yildizlardan dahada fazla galaksiler var uzayda!!! Stephen Hawking bilimcilerin adami bile tanrinin varligini artik kabul etti bunu butun ateistlerde bilir.Cunku kainatta bukadar fazla yildiz demiyorum galaksi olmasi ve bu galaksilerin belirli sistemde hareket etmeleri yaraticinin mucizesini acik bir sekilde bizlere ispatladi.Peki dinlere gelelim kuran da sacmalik dediginiz ayetleri kimin tevsirinden okudugunuz arapça gibi zor bir dilde yazilmis kurani onune gelen bir kisinin tevsir sacmaligindan okursaniz bilimle ilgilendiginizden suphe ederim.cunku bilim adamlari arastrmalarini rast gele yapmaz.!!!! Pekiiii gelelim cok eski dinlere dunyadaki kutsal kitabi olmayan dinlerin nekadar eski bir donemden beri var oldugunu kabul ediyorsunuz daaaa!!!! Kitap gonderilen dinleri ve en son gonderilen dine neden inanamiyorunuz.ILK CAGLARDA GONDERILEN DINLRDE ALLAH TARAFINDAN SIZIN GIBI CAHIL INSANLARA GONDERILDI PEYGAMBERLER VASITASIYLADA ONLARDA SIZIN GIBI AKLILLARI ALMAYINCA INEKLERE VE PUTLARA TAPMAK ZANNETTILER TANRININ DININI.Halbuki allah yeryuzune tek din olan ISLAMI yolladi.ISTE BURDA ANLAMA KAPASITESI DEVREYE GIRER OKUDUGUNU NASIL ANLADIN VEYA OLAYLARA BAKIS ACINIIN NASIL OLDUGU YANI AKIL AKIL AKIL..!!!!Bugune kadar misir uygarligida dahil yeryuzune indirilen butun dinler allahin tek tanrili dini islam fitrati diniydi.Sizin gibi insanlar gecmisten beri varoldugu icin anlatilmak istenen anlasilamamis insanlar tarafindan.boylelikle yeryuzunde birsuru farkli din olursmus.ama 1500 yillik yeni bir din var son din eski caglardan beri allahin anlattigi din ISLAM..Bir bilim adami olarakta dusunebilirsiniz dinlerin tarihinden baslayarak son gonderilen dini..Bu kadar basit olan bir konuda tartismak ta bilim meraki acisindan geri kalmis insanlarin varligini bizlere gosterdi..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yavvv bırakın artık şu meal işini, neyin meali, bu nedir yavvvvv.. ALLAH'a inanıyorsanız ve beyniniz varsa hiç sormuyormusunuz NEDEN onlarca yüzlerce mealci var tefsirci var... 

 

Bu ne rezilliktir, İSLAM dünyadaki tüm insanlar için geldiyse, neden en anlaşılmaz en saçma sapan Arapça olarak indirildi... İngilizce olarak indirilseydi de herkes anlayaydı.. Bu ney yaaa... Yok MEDEDNÂHA' , yok SUTİHAT o öyle demiş, bu böyle demiş... Öyle demek istedi böyle demek istedi diye bir şey yok kardeşim, aha bak aşağıdaki ayettte ne yazıyor....

 

BAKARA SURESİ-99 AYET. " Andolsun ki, sana apaçık ayetler indirdik"

 

Yani diyor ki, herkesin anlayacağı şekilde yazdık.... Ne anlıyorsa o... Yani 50 ayrı meal resmen ALLAHSIZ'lıktır... Tek bir tercüme olur oldu bitti.... 

 

Fikrinizi söylemeyi bırakın da ABDULLAHABDAL'ın yazdıklarını paragraf paragraf çürütmeye çalışın bakalım, becerebilecekmisiniz.

 

Ben artık ABDULLAHABDAL!a inanıyorum arkadaş, kesinlikle ortada bir yanlışlık var.... LUT Kavmi eşcinsel olduğu için yokedilmiş.. Ama şu an dünyada eşcinsellik, ortada cirit atıyor... 

 

Eşcinselleri yokeden ALLAH, neden kendi adını kullanarak devleti milleti dolandıranları, yetim hakkı yiyenleri yoketmiyor.... Bırakın bu işleri yaaaa....

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

ya kardeşim düşünün ki allah bir kitap yazıyor ve dünya üzerinde yüzmilyarlarca insana bu kitap rehberlik edecek ama o yüzmilyarlarca insan kuranı kendi dillerine çeviremediği ya da çevirirken yanlış yaptığı ya da zorlandığı için

Allaha inanmayacak ve bu insanlar cehenneme gidecekler. 1500 senede kaç milyar insan geldi geçti kim bilir milyarlarca daha insan gelip geçecek 2,5 milyar çinli 1,5 milyar hintli ve 2 milyar hristiyan sen adam gibi bi kitap gönderemediğin

için cehennemde yanacaklar yahu senin bu cehennemin odun fırını mı bu iş bu kadar kolay mı ha bir de müslüman olanlara görev vereceksin işte inanmayanları da kendi tarafınıza çekin islamı yayın diye. Şimdi ben nasıl hristiyan arkadaşımı müslüman yapıcam? Daha dünyaya tepsi gibi yuvarlak diyen kitaba inandıracam? Yazık değil mi o insanlara bu Allah ın amacı cenneti ısıtmak için cehennemi harlamak galiba

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...

Big bang olayi enbiya (21) 30. Ayet...ay isiginin yansima oldugu furkan (25) 61. Ayet.... dünyanin seklinin deve kusu seklinde oldugu. (Dahv) nazizat (79) 30. Ayet... günesin dünyanin dönmesi olayi enbiya (21) 33. Ayet.... bugün bilim evrenin genisledigini söyluyor zarirat (51) 47. Ayet.. su döngüsunu bilim 1580 de ortaya atti bu olayla ilgili 50 tane ayet var... ELHAMDÜLILLAHI RABBIL ALEMIN. Ayrica ateistler ayetler üzerinde prim yapmayi biraksinlar resmi olarak bilim bile soru sormuyor alacagi cevap karsisinda cevap veremeyecegi icin.

Kardeş kuranda evet yer gök bitişik sonra allah yeri döşiyor dağlar yiyecekler falan belirleniyor sonra göğe yöneliyor ve göğü tabaka halinde yedi gök olarak düzenliyor iyice bak bunun neresi big bang ? yedi gök içinde (arasında güneş, ay ) var dünya göğü, güneş göğü şeklinde ....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

OBX

 

Yaratcı 1 Gram DNA içerisine 1.5 Terra Byte'lık Bilgiyi Yazmış. Ama Ne hikmetse Bir Kitabı yazamamış.

 

Bir soru sorsam. Siz bir din kitabı yazacak olsanız. Ne yapardınız .? (Yapılan o dönemde yapılanın bence en iyisi) . Yaradan Size vahiy gönderirdi.Buda Sadece Siz ve Onun Arasında Geçerdi. Kimsede Müdahele Edemezdi.

Şimdi yazmaya çalışsanız eminim ki PDF formatında editlenemez bir kitap işte bu.  Aaaa Bana her gece Mail Gelyor . Du bi kitap yazayım. Güzel Mantık. Utanmadan Yok efendim arapça şöyle arapça böyle .. len bırakın arapçayı filan ... hepsini köle yaptılar işte görüyorsunuz. Muhammed akıllı bir adammış helal olsun ama 1800 lü yıllardan sonra tamamen yeni yazılan bir dine dönüşmüş İlamiyet şimdileri yeni teknolojik gelişmelere göre zaten yazılıyor. Neyse Ben Cehennemde yanacağım. Bu gidişle Sizlere Cennetinizde mutluluklar. Artık hergün bir huri yakışır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kuranda hicbir astronomi hatasi yoktur 

 

Kuran sadece yan anlami ile bile Astronomiye yol gosterir 

 

soyle ki Kuranin 1. Anlami; iman ,olum otesi, ahiret, emir ve yasaklardir - fakat bu hakikatlerin islenme bicimi ve arka plan bilgisi ile bugun big bangdan tutun da arilarin isleyisinden astronomiye kadar sayisiz bilimsel tutarlilik gun yuzune cikmistir 

 

bu konu zaten islendi : )) kisa geciyorum

 

Kuran ve bilimin catismasinin temel sebebi; din ve bilimin isleyis metodlarinin farkli olmasindan kaynaklanir ; 

 

bilimin ilerlemesi icin once teknik donanimi bir sonraki jenerasyona tasimak gerekir bunun icin finanse etme ve butce ayirma gibi islemler gerekir ki bu yillar suren itinali calismalar ile mumkundur 

 

dinde ise ustu kapali anlatimlarin, bahsi gecen mekanigi tanimlanmasi her devrin bilimsel bulgularina ne hikmetse hep paralel olmustur, olmustur olmasina da, bunu sekulerist bilim insani cabalarina ortak tutmak istememislerdir .. 

 

gerci kiyamete kadar tum bilimsel bulgularin gercek patenti zaten Kurandadir .. onda supe kalmadi artik

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

Yani konu acilali bayaa olmus ama ama soylemeden edemicem gögü biz insa ettik ve onu genisleticiyiz der zariyat suresinde, gunesin ve ayin belli yorungelerde yuzup gittigini soyler asyni kuran ki bu dunyaninda hareket ettigi anlamina gelir kainat ile ilgili yeterli bilgiler olsa gerek ki dashasida var.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

Allah cc zaten o zamanin bilimden uzak astronomiden uzak bi cagda anlatiyo, hem  kim yazdiysa Allah senin dedigin gibi acik acik yazsaydi su zaman da zaten o ayetleri okudugunda musluman olmayan kalmazdi, siz bilmezsiniz ayi bir menzilde yarattik diye ayet var, o zaman yorungeden mi bahsedecek insanlara, etse de o zaman etmis olsa demezmisin o zamandan kainatin yaratilisini anlatiyolar islam hak din diye, sen duz bi zeminde yurusen tavan dersin ustundekine kure de yurusen tavan gibi bi yapi olsa yine tavan dersin, baska hangi kelimeyi kullanican , bilim Allaha yok, allahin olmadigini ispat edicem nazariyla baktigindan ilerlemiyo..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.