Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Ateist aile müslüman olmaya karar verdi


altinci

Önerilen İletiler

Hangi kabile dinden once irk bagimliligi almistir? Tarih nedir?

 

Homosapienslerden onceki homolarin dini rituelleri oldugu aciklanmistir

Kabile nedir ? Açılır, bakılır. Kan bağlılığına mı dayanıyor, yoksa din bağlılığına mı ?

 

İlkel kabilelerin hepsi Animist ise neden birleşip bir Animist birliği kurmamışlar ?

 

 

Iste bu homo tarihini bilmeyenin bir algisidir. Olulerin gomulmesi irkciliktan fersah fersah geridedir.

İşte bu Dinin var olması ile Din Bağlılığının var olmasının farkının farkına varamayanların algısıdır.

 

 

Ben oyle bir sey demedim. Ilk ulusalcilik algisi ingiltere ic savasindan sonra gelisen "yurtseverlik/patriotizm" dir. Fransa da ise sehirlesme soz konusudur. Burjuva kavrami da burdan gelir. Hatta turkce de "Hemseri" kullanimi "ayni sehirden" olarak gecerlidir.Laiklik ve sekularite ayni seyler degildir.

Yurtseverlik ile Patriotizm aynı anlamdadır. “ Patriot “ Latince kökenlidir ve İngilizcede Vatandaş anlamındadır.

 

Yurtseverliğin İngilterede 16.yy’da ortaya çıkmış olması, Fransa’da 18. yy. da ortaya çıkmış olması söylediğimi değiştiren / yanlışlayan olgular değildir.

 

Fransız anlayışında, İngiliz anlayışında da Patriotizm ( Vatanseverlik ) Irk bağlılığının bir alt düzeyi değildir.

 

Laiklik ve Sekülarite Biray bazında aynıdır. Devlet bazında ayrılır.

 

 

Tabi ki, ama din bagimliligi da bitmemistir. Yoksa bugun dunyada milyarlarca dindar olmazdi.

Bağımlılık ayrıdır, bağlılık ayrıdır. Bağlılık bir siyasi yapı oluşturmanın ontolojik zeminidir.

 

 

Amerikada'ki "Kuzey/guney" savaslari ve "zenci/beyaz" savaslarindan once din bagimliligi vardi.

Bağlılığı ve Bağımlılığı ikisi birden vardı. Yani feodalite vardı. Sonrasında yalnız bağımlılık kaldı.

 

 

Feodalizmde irk savaslari yoktur, ama din bagimliligi vardir.

Hem de bağlılığı vardır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kabile nedir ? Açılır, bakılır. Kan bağlılığına mı dayanıyor, yoksa din bağlılığına mı ?

.

.

.

Hem de bağlılığı vardır.

Kan bagliligi irkcilik degildir, deri farkinin zihinde ayristirilmassi irkciliktir.

 

Animist oldukjlarinin bilincinde olmadiklari icin, olabilir mi?

 

Dinin varligi zaten onu uygulamayanlar olmazsa bir anlam tasimaz. Olulerin gomulmesi dini bir ritueldir ve kabile/klan v.s. icin baglayicidir. Cunku toplumsal bir uygulamadir.

 

Hayir ne birey ne de devlet bazinda aynidir. Turkiye de genelde sekuler bilinc yoktur. Devlet ise laik degildir. Laik olan devletin dini olmaz.

 

Bir kisi ise yasekuler olabilir, ya da dunya otewsi inanci tasir. Bir kisi sekuler de olsa dunya inanci da tasisa, laik bir duzende birlikte yasayabilir. 

 

Bagli olan, bagliligini surdurdugu surece; bagimlidir. Bagimliligi, bagliligini kopardiktan sonra biter. Olulerin gomulmesi ise homolarda toplumsal olarak her ferdi baglar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kan bagliligi irkcilik degildir, deri farkinin zihinde ayristirilmassi irkciliktir.

Kan bağlılığı Irkçılıktır mı demişim ? original.gif 

 

 

Animist oldukjlarinin bilincinde olmadiklari icin, olabilir mi?

Animist olduklarının bilincinde olmayan nasıl bağlılık oluşturabilir ? original.gif 

 

 

Dinin varligi zaten onu uygulamayanlar olmazsa bir anlam tasimaz. Olulerin gomulmesi dini bir ritueldir ve kabile/klan v.s. icin baglayicidir. Cunku toplumsal bir uygulamadir.

Kabileler dinlerini yaymak / korumak için mi savaşır ? Doğuda aşiretler neden arada bir dövüşür ?

 

 

Hayir ne birey ne de devlet bazinda aynidir.

Birey bazında aynı, devlet bazında ayrıdır.

 

 

Devlet ise laik degildir. Laik olan devletin dini olmaz.

Çıkışı itibariyle Türkiye’de Devlet Laiktir, sonradan yozlaşmıştır.

 

 

Bir kisi ise yasekuler olabilir, ya da dunya otewsi inanci tasir.

" Sekülarizm

 

Tarihçe

Seküler kelimesi Hristiyanlık doktrininin parçalarından olan Tanrı'nın zaman dışında var olduğu prensibine karşılık zamana (zamansal olmaya) vurgu niteliği taşıyan, genel olarak hayat ve idarenin dinî bir merkezden ayrılıp dünyevi bir merkeze ilerlediğini, zamansal, zaman içinde var olan bir tarafa kaydığını belirten bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Bu fikir diğer tüm dinî ve spiritüel inançları kapsayacak şekilde genişlemiştir. Dinî biçimde algılanabilecek veya dinî kaynaklara dayandırılmış çeşitli müessese, konu ve kavramlara dinî olmayan, bunlarla dini ayıran bir bağlamda, yaklaşır. Örnek vermek gerekirse: seküler etik, seküler devlet vb.

Sekülerizm kelimesini ilk defa kullanan George Jacob Holyoake, sekülerliği, inançtan kaynaklanan bütün düşüncelerin dışlanmasını esas alan doktrindir diye tarif etmişti. Holyoake başlangıçta netheism, limitationism gibi isimler vermeyi düşündüğü felsefesine sonra sekülarizm adını verdi. Hareketin içinde ateistler bulunmasına rağmen Holyoake felsefesinin ateizme sürüklenmesine karşıydı. Sosyal sekülarizm, dini dünyevi işlerden ayırarak ferdin içine hapsedilmesini öngörüyordu. Samuel Johnson'un 1755 tarihliDictionary 'sinde secularity, dikkatleri yalnızca bu dünyaya yoğunlaştırma; secularize, dinî ve uhrevi olanı günlük hayattan uzaklaştırma;secularization, dinin etkisini sınırlama, azaltma anlamlarına geliyordu

 "

 

Bagli olan, bagliligini surdurdugu surece; bagimlidir. Bagimliligi, bagliligini kopardiktan sonra biter.

Bu başlıktaki bağlamdan çıkmazsak, Bağlılık siyasal, Bağımlılık diğeri kişisel ve toplumsaldır.

Dolayısıyla, Bağımlılık, Bağlılığını kopardıktan sonra bitmez.

 

 

Olulerin gomulmesi ise homolarda toplumsal olarak her ferdi baglar.

Toplumsal olarak ama Siyasi olarak değil.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kan bağlılığı Irkçılıktır mı demişim ? original.gif 

 

 

Animist olduklarının bilincinde olmayan nasıl bağlılık oluşturabilir ? original.gif 

 

 

Kabileler dinlerini yaymak / korumak için mi savaşır ? Doğuda aşiretler neden arada bir dövüşür ?

 

 

Birey bazında aynı, devlet bazında ayrıdır.

 

 

Çıkışı itibariyle Türkiye’de Devlet Laiktir, sonradan yozlaşmıştır.

 

 

" Sekülarizm

 

Tarihçe

Seküler kelimesi Hristiyanlık doktrininin parçalarından olan Tanrı'nın zaman dışında var olduğu prensibine karşılık zamana (zamansal olmaya) vurgu niteliği taşıyan, genel olarak hayat ve idarenin dinî bir merkezden ayrılıp dünyevi bir merkeze ilerlediğini, zamansal, zaman içinde var olan bir tarafa kaydığını belirten bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Bu fikir diğer tüm dinî ve spiritüel inançları kapsayacak şekilde genişlemiştir. Dinî biçimde algılanabilecek veya dinî kaynaklara dayandırılmış çeşitli müessese, konu ve kavramlara dinî olmayan, bunlarla dini ayıran bir bağlamda, yaklaşır. Örnek vermek gerekirse: seküler etik, seküler devlet vb.

Sekülerizm kelimesini ilk defa kullanan George Jacob Holyoake, sekülerliği, inançtan kaynaklanan bütün düşüncelerin dışlanmasını esas alan doktrindir diye tarif etmişti. Holyoake başlangıçta netheism, limitationism gibi isimler vermeyi düşündüğü felsefesine sonra sekülarizm adını verdi. Hareketin içinde ateistler bulunmasına rağmen Holyoake felsefesinin ateizme sürüklenmesine karşıydı. Sosyal sekülarizm, dini dünyevi işlerden ayırarak ferdin içine hapsedilmesini öngörüyordu. Samuel Johnson'un 1755 tarihliDictionary 'sinde secularity, dikkatleri yalnızca bu dünyaya yoğunlaştırma; secularize, dinî ve uhrevi olanı günlük hayattan uzaklaştırma;secularization, dinin etkisini sınırlama, azaltma anlamlarına geliyordu

 "

 

Bu başlıktaki bağlamdan çıkmazsak, Bağlılık siyasal, Bağımlılık diğeri kişisel ve toplumsaldır.

Dolayısıyla, Bağımlılık, Bağlılığını kopardıktan sonra bitmez.

 

 

Toplumsal olarak ama Siyasi olarak değil.

Bilmem , bak bu cumle sana ait.

 

"Kabile nedir ? Açılır, bakılır. Kan bağlılığına mı dayanıyor, yoksa din bağlılığına mı ?"

 

Gayet basit. Toplumsal yonlendirim ve yaptirimlarin gonullulugu ya da zorlamasi ile.

 

Her ikisi icin de savasir. Cunku savas hem savunu hem de saldiridir.

 

Hangi cikisi itibariyle, Diyanet ne zaman kuruldu?

 

Laik ve sekulerite hem birey hem de devlet bazinda ayridir.

 

Birey sekuler ya da dunya otesi inancli olabilir. Devletin de ayni bizde oldugu gibi dini desteklemesi olabilir, ya da dini olmayabilir.

 

Tabiki layikiyle laik devlet, sekuler sekilde yonetilen devlettir.

 

Baglilik ta bagimlilikta sadece bir etik degere indirgenemez. Bir kisi ailesine hem bagimli hem de bagli olabilir.

 

Mesela ailesi ile birlikte yasayarak her turlu ekonomi dahil ailesine bagimlidir. Ailesine baglilik ise kisi baska bir yerde de olsa, ailesi ile olan iliskisini kesmemesidir.

 

Bagimlilik bagliligi kopardiktan sonra biter, cunku baglilik bagimliliktan daha serbesttir. Baglilik olmazsa bagimlilikta olmaz. Bagimli olan o yuzden baglidir da. Bagli olan bagimli olmayabilir.

 

Bagimlilik aliskanliktir. Baglilik ise secimdir. Bir kisi aliskansa zaten secim soz konusu degildir.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bilmem , bak bu cumle sana ait.

 

"Kabile nedir ? Açılır, bakılır. Kan bağlılığına mı dayanıyor, yoksa din bağlılığına mı ?"

original.gif  Peki, bu cümle kime ait ?

 

“ Kan bagliligi irkcilik degildir, deri farkinin zihinde ayristirilmassi irkciliktir. “

 

 

Gayet basit. Toplumsal yonlendirim ve yaptirimlarin gonullulugu ya da zorlamasi ile.

Kabile toplumunda Animist olduklarının bilinci var mı ?

 

 

Her ikisi icin de savasir. Cunku savas hem savunu hem de saldiridir.

Doğudaki aşiretlerde çatışma din yüzünden mi görülür, yoksa kan davası, kız kaçırma vs. sebeplerden mi ?

 

Afrika’da totemler için mi savaşılır yoksa yoksa kan davası, kız kaçırma vs. sebeplerden mi dolayı mı ?

 

Antik Savaş: Kabileler ilkel yollarla savaştılar

 

Daniler, kabilelerinden bir kıza tecavüz eden Damallar’a saldırdı. Oklar, mızraklar ve yumruklarla yapılan savaşta 1 kişi öldü, 25 kişi de yaralandı. “

 

-http://www.webilgi.com/dunya-ve-yurt-gundemi/10970-antik-savas-kabileler-ilkel-yollarla-savastilar.html-

 

 

Laik ve sekulerite hem birey hem de devlet bazinda ayridir.

 

Birey sekuler ya da dunya otesi inancli olabilir. Devletin de ayni bizde oldugu gibi dini desteklemesi olabilir, ya da dini olmayabilir.

 

Tabiki layikiyle laik devlet, sekuler sekilde yonetilen devlettir.

Protestanlığın yaygın olduğu ülkelerin devletleri neden Laik değil de Seküler olarak adlandırılır ?

 

 

Baglilik ta bagimlilikta sadece bir etik degere indirgenemez. Bir kisi ailesine hem bagimli hem de bagli olabilir.

 

Mesela ailesi ile birlikte yasayarak her turlu ekonomi dahil ailesine bagimlidir. Ailesine baglilik ise kisi baska bir yerde de olsa, ailesi ile olan iliskisini kesmemesidir.

 

Bagimlilik bagliligi kopardiktan sonra biter, cunku baglilik bagimliliktan daha serbesttir. Baglilik olmazsa bagimlilikta olmaz. Bagimli olan o yuzden baglidir da. Bagli olan bagimli olmayabilir.

 

Bagimlilik aliskanliktir. Baglilik ise secimdir. Bir kisi aliskansa zaten secim soz konusu degildir.

Bu başlıktaki bağlamda, yani; bağlılık duygusal / toplumsal değil, siyasi bağlılıktır. Yani devlet oluşturmak için gerekli ortak payda anlamında bağlılık.

 

Bu bağlılık, ümmet devletlerinde din ortaklığı bilincinden kaynaklanır, ulus devletlerinde ulus ortaklığı bilincinden.

 

Dolayısıyla, din ortaklığı bilinci aşılıp ulus ortaklığı bilincine erişildiği takdirde ( en azından kritik bir nicelik tarafından ) ümmet devleti, ulus devletine dönüşür.

 

Fakat, din ortaklığı bilinci aşılması yani din bağlılığının ortadan kalkması, dini bağımlılığın ortadan kalkmasını gerektirmez.

 

İhtilalden sonra Fransa halkı Katolik Hristiyan olmaktan vaz mı geçmişti ? original.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

Doğudaki aşiretlerde çatışma din yüzünden mi görülür, yoksa kan davası, kız kaçırma vs. sebeplerden mi ?

Afrika’da totemler için mi savaşılır yoksa yoksa kan davası, kız kaçırma vs. sebeplerden mi dolayı mı ?


 

Antik Savaş: Kabileler ilkel yollarla savaştılar

Daniler, kabilelerinden bir kıza tecavüz eden Damallar’a saldırdı. Oklar, mızraklar ve yumruklarla yapılan savaşta 1 kişi öldü, 25 kişi de yaralandı.

 

Bu durum kisisine toplumuna sosyo-etik farkin onceligine, cagina, cografyasina, tarihine v.s. olarak sekillenir.

 

Mesela bir kurd alevi ve teror ideolojik inancinda, ayni toplum ve sosyal yapida;

 

Birinin kurdlugu, digerinin aleviligi ve baskasinin teroristligi on plana cikabilir.

 

Alevi icin etnik koken farki onemsenmezken, kurd icin dini mezhep farki onemsenmez, terorist icin de belki her ikisi de onemsenmez.

 

O yuzden biri toreyi, digeri dini inanci, baskasi etnik kokeni v.s. one cikarabilir.

 

Ayni sey turk ve sunni icinde gecerlidir. Yani sosyo-etik inanc core faith temellerinden hangisinin hangisine gore one cikacagi bir suru temelde degiskendir.

 

Oyuzden kimin neden ne icin savastigi ya da mucadele verdigi; degiskendir.

 

Yalniz surasi da bir gercektir ki; olmayan bir deger icin kimse mucadele vermez. Mesela tanricalar sokak kadini olarak algi olmadigindan bunun mucadelesini vermezler. Ya da anaerkil toplumdaki kadin haklari baskindir ve mucadele vermez.

 

Mesela bir batili kizinin evlilik oncesi ya da disi cinsel iliskisini normal karsilarken, bir dogulu bunu namus cinayetine tasir.

 

O yuzden kimin ne icin savastigi sartlara topluma v.s. baglidir ya da kisisel deger siralamasina.

 

 

 

Protestanlığın yaygın olduğu ülkelerin devletleri neden Laik değil de Seküler olarak adlandırılır ?

 

Cunku devlet sosyal bir devlettir, toplumun tum sosyo-etik farkini kucaklar ve devletin dini yoktur. Ya da devlet bireyi adina tum dinlere yonelik adildir hak ve ozgurlukcudur.

 

 

 

Bu başlıktaki bağlamda, yani; bağlılık duygusal / toplumsal değil, siyasi bağlılıktır. Yani devlet oluşturmak için gerekli ortak payda anlamında bağlılık.

 

Bilmem sen oyle almis olabilirsin. Ben genel degerlendirdim.
 

 

Bu bağlılık, ümmet devletlerinde din ortaklığı bilincinden kaynaklanır, ulus devletlerinde ulus ortaklığı bilincinden.

Dolayısıyla, din ortaklığı bilinci aşılıp ulus ortaklığı bilincine erişildiği takdirde ( en azından kritik bir nicelik tarafından ) ümmet devleti, ulus devletine dönüşür.

Fakat, din ortaklığı bilinci aşılması yani din bağlılığının ortadan kalkması, dini bağımlılığın ortadan kalkmasını gerektirmez.

İhtilalden sonra Fransa halkı Katolik Hristiyan olmaktan vaz mı geçmişti ? original.gif

 

Boyle bir asim yoktur. Devletin tum toplumunu tek bir etik fark temelinde yonlendirmesi zaten devletin sosyal olmadiginin bir delilidir. O yuzden devletin milli ya da dini temelde bu yonlendirimi yapmasi pek bir seyi degistirmez.

 

Nitekim T.C.Devleti iktidar politikasi olarak once milli tekligin sonra da dini tekligin elinde oyuncak olmustur. Bu temelde zaten sosyallik ve bireysellik yoktur ve toplumsal kisilik vardir. Yani toplumsallik ondedir. Bunun cemaat ummet v.s. olmasi sonucta toplumun tek yonlendirilmeye biat etmesidir. Oyuzden ne din ne de etnik temel devreden kaslkmaz. Sadfece iktidarin politikasi ve ideolojisi temelinde biri digerinden daha on plandadir.

 

O yuzden de laiklik ancak sekuler olarak layikiyle saglanir.
 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O yuzden kimin ne icin savastigi sartlara topluma v.s. baglidir ya da kisisel deger siralamasina.

İlkel kabileleri konuşuyorduk.

 

 

Cunku devlet sosyal bir devlettir, toplumun tum sosyo-etik farkini kucaklar ve devletin dini yoktur. Ya da devlet bireyi adina tum dinlere yonelik adildir hak ve ozgurlukcudur.

Fransa sosyal devlet değil mi ? o niye Laik ?

 

 

Boyle bir asim yoktur.

Fransa’da böyle bir aşım yok mudur ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

İlkel kabileleri konuşuyorduk.

 

Evet ilkelkabilenin de kabile olarak o devirde toplumsal olarak neyi one cikardigina baglidir. Bu da her ilkel kabileye cografi tarihselyer ve konumuna gore degisir.



 

Fransa sosyal devlet değil mi ? o niye Laik ?

 

Bence degil. Sadece olan temelde baskici degil. Baskici olup olmamasi da duruma bagli. Likligi din ve devlet iliskisidir. Sosyallik ise sadece bu degildir.



 

Fransa’da böyle bir aşım yok mudur ?

 

Bence yoktur. Din ya da milliyet toplumsal baskinlik icerir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bilmeyenleri, okumayanları aldatabilirsiniz.

Söylediklerim elbette kişiye yönelik değil. Bu tarz çarpıtma ve anlamı gizleme yöntemleri uygulayanları kastettim.

 

Sonuç:

 

Mescid-i Haram yakınında antlaşma yapılan Müşrikler, diğer Müşriklere yapılan tehditten muaf tutulmuşlar.

 

O halde, Emperyalizmin El-Kaide'yi bahane edip, Ortadoğu coğrafyasında işgaller, ambargolar vs. için kendisine meşruiyet dayanağı yaptığı Tevbe suresinin ilgili emirleri;

 

1- Tüm zamanlar için değil. Çünkü; Antlaşma o dönemin Müslümanları ile o dönemde hedef aldığı Müşrikler arasında.

2- Tüm Müşrikler için değil. Çünkü, yalnızca o dönemin Antlaşma yapılan Müşrikleri hedef alınmış.

 

 ( 9 /1, 9 / 4, 9 / 7 ) 

 

 

Kötü olan, çok çok kötü feci olan ise işkenceyi, zulmü, adaletsizliği, hak ihlallerini onaylamanız. Bu çok korkunç bir fecaat! Bu düşünce ile nasıl devam ediyorsunuz? Bu korkunç yanlıştan bir an önce dönmenizi şiddetle öneririm. Bu sizin kişiliğiniz açısından korkunç vahim bir durum.

Tarihsel gerçekleri ortaya koymayı onaylama olarak algılamanız çok korkunç bir fecaat ! Bu düşünce ile nasıl devam ediyorsunuz ? Bu korkunç yanlıştan bir an önce dönmenizi şiddetle öneririm. Bu sizin kişiliğiniz açısından korkunç vahim bir durum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet ilkelkabilenin de kabile olarak o devirde toplumsal olarak neyi one cikardigina baglidir. Bu da her ilkel kabileye cografi tarihselyer ve konumuna gore degisir.

İlkel Kabile / Klan nedir ?

 

 

Bence degil. Sadece olan temelde baskici degil. Baskici olup olmamasi da duruma bagli. Likligi din ve devlet iliskisidir. Sosyallik ise sadece bu degildir.

Sosyal Devlet nedir ?

 

 

Bence yoktur. Din ya da milliyet toplumsal baskinlik icerir.

Ulus Bilinci nedir ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çünkü Tevbe adlı bölüm sondan ikinci yazılan bölümdür. Ondan sonra sadece Nasr adlı bölüm yazılmış, sonra da Muhammed ölmüştür. Yani müşrikleri artık tamam öldürmeyin bundan sonra diye bir ifade Kurana yazılmamıştır. O yüzden inançlarına göre farziyet durumu devam etmektedir. Bunu ben, başkası kabul etmez, çünkü biz zaten Kuranı Araplar yazdı diyoruz da, Kuranı Allah gönderdi diyen müslümanlar için durum kaçınılmaz olarak böyle...

Peki, siz bana Vahabi (Selefi )’lerin dışında herhangi bir mezhep / tarikat / anlayışın o ayetleri bu şekilde algıladığını gösterir bir tefsirin bulunduğu bir link veya alıntı verebilir misiniz ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Müşrikleri gördükleri yerde öldürmek kendi inançlarına göre müslümanlar üzerine farzdır. Ama bunu bir yerden sonra artık yapamaz duruma geldikleri için yapamamışlardır. Çünkü mümkünü kalmamıştır. Ne öldürmekle bitecek sayıdadır karşılaştıkları müşrikler, ne de buna artık izin veren devlet kalmıştır. Bu farzı uygulamaktan zorunlu olarak vaz geçmeye mecbur kalmışlardır.

 

original.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İlkel Kabile / Klan nedir ?

klan Fr. clan

a. (l ince okunur) top. b. Boy (II): “Belli bir klandan olan, o klanın geleneklerine göre davranmaktan başka türlüsünü düşünemezdi.” -M. C. Anday.

Güncel Türkçe Sözlük

--------------------------------------------------------------------------------

 

klan İng. clan

Ortak bir atadan geldiklerine inanan, kendi aralarında evlenmeyen, hem ana, hem de baba çizgisine göre düzenlenmiş, birbirleriyle akraba, birden çok büyük ailenin bir araya gelmesi sonucu oluşan toplumsal birlik.

BSTS / Budunbilim Terimleri Sözlüğü 1973

 

kabile Ar. ®ab³le

a. (kabi:le) top. b. Boy (II).

Güncel Türkçe Sözlük

 

ilkel

sf. 1. İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif:

 

ilkel İng. primitive

(Lat. primitivus < primus - ilk) : 1. Zaman bakımından en eski olan, ilk olan. 2-Gelişmesinin başında bulunan; daha gelişmemiş olan.

 

ilkel İng. primitive, native, nonliterate, preliterate

Kültürel evrimin alt basamaklarında bulunan, doğaya büyük ölçüde bağlı olan, geleneklerle göreneklerin oluşturduğu bir düzen içinde yaşamını sürdüren ve tarihöncesi insanınkine benzer kültürel ve toplumsal bir yapıda varlığını yönlendiren birey. bk. ilkel toplum.

 

 

 

 

Sosyal Devlet nedir ?

Toplumunun her turlu sosyo-etik farkinin farkinda olarak toplumun her bir bireyinin evrensel hukuk ve insan haklari temelindeki sosyo-etik hak ve ozgurlugunu koruyan kollayan devlettir.

 

 

 

Ulus Bilinci nedir ?

Once ulus nedir?

 

ulus İng. nation

Belli bir sınır içinde yaşayan ve halk kültürüyle seçkin kültürünü yaratan insanların oluşturduğu siyasal toplum, bk. halk kültürü, seçkin kültürü, ulusal kültür.

BSTS / Halkbilim Terimleri Sözlüğü 1978

--------------------------------------------------------------------------------

ulus İng. nation

Derebeylik düzeninin yıkılışı ve anamalcı düzenin oluşumu döneminde ortaya çıkan, toprak, ekonomik yaşam, dil, ruhsal yapı ve ekinsel.özellikler yönünden ortaklaşalık gösteren en geniş insan topluluğu biçimi.

 

Ulus bilinci milli bilinctir.

 

Millet: Ortak bir dil, kultur, etnisite koken ve tarih paylasan halk toplumu/toplulugu. Yine ayni zamanda, toplulugun/toplumun etnisite farkina bakilmaksizin ortak sinir ve hukumet paylasan halk anlamina da gelir.

 

 

 

Milliyet : Tek bir kisinin millet devlet ile kanuni iliskisidir. Milliyet, normalde kisinin devlet tarafindan korunmasini icerir ve kisinin devlete bazi yukumluluklerini icerir. Bu korunma haklari ve yukumluluk gorevlerinin ne oldugu ulkeden ulkeye degisim gosterir. Milliyet teknik ve kanuni olarak vatandasliktan farklilassa bile, cogu modern ulkede butun milliyetler, devletin vatandasidir ve butun vatandaslar devletin millilerindendir (milli takim, milli egitim v.s.)

 

 

 

Millet Devleti :Kendi tanimladigi Politik kanuniyetini milletin ustunde hakim kilan uniter devlettir. Devlet politik ve cografi butundur. Millet kulturel ya da/ve de etnik temeldedir. Buradaki fark mukayese olarak cok milli devlet, sehir devleti, imparatorluk,konfederasyon ve buna benzer devletler ile ters duser. Buradaki anahtar fark, halkin ve tek adamligin (kral, padisah, imparator v.s.) farkidir.

 

 

 

Vatandaslik : Kisi ile devlet arasindaki baga isaret eder. Milliyet ile esanlamli olabilir, fakat milliyet etnisiteyi de icerir. Vatandaslik genelde ulkede calisma ve yasam hakki ve politik yasamda yer alma ile bagintilidir.

 

 

 

Birbiri ile celisen iki turlu vatandaslik vardir.

 

Ozgur birey icerikli vatandaslik ve sivil cumhuriyetci icerikli vatandaslik.

 

 

 

Ozgur birey : Bireyin ekonomik durumuna odaklanir. Burada devlet bireyi icin vardir. Bireyin gorevi kanunlara uymak, iste calismak, vergilerini odemek ve gerekirse de milletini savunmak. Politik olarak bir pasiflik soz konusudur. Vatandaslik kisinin kendi secimi temelinde yetistirmesini/aydinlatmasini ongorur. Bunun icin bireye gerekenleri devlet saglar.

 

 

 

Sivil cumhuriyetci : Kisinin politik durumuna odaklanir. Hersey ortak bir politikanin baskisi altindadir. Kanuni rahatsizliklar sikintilar kisiyi etkisi altina alir. Kisiler hep bir noktada tutulmaya calisilir. Yani suru psikolojisi ve korku felsefesi. Vatandaslik genel ve toplumsal kisilik temelindedir. Kisi politik olarak aktiftir. Kisinin gorevleri konusunda bosluklar dogabilir. Buradaki politik aktiflik, kisinin politik bilinci degil; yasam ve iliskisinde politika uzerine fikir yurutmesi ve tartismasi anlamindadir. Cunku politik toplum kutuplasmasi baskisi altindadir ve politik secime zorlanir.

 

 

 

Etnisite : Etnik koken ya da etnik grup, ortak kultur yada milliyet temelindeki sosyal katagoridir. Etnik kimlik grubun ortak karakteristiklerini diger gruplardan farkli kilandir. Bunlar zorunlu olmamak sartiyla, ortak: nesil/soy , gorunus, giyim/kusam, mutfak/ascilik, miras/kalitim, tarih, dil, sive, din, gelenek, simge/imge ya da etik/kulturel faktor farki icerebilir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O yuzden kimin ne icin savastigi sartlara topluma v.s. baglidir ya da kisisel deger siralamasina.

“ Ortak bir atadan geldiklerine inanan, kendi aralarında evlenmeyen, hem ana, hem de baba çizgisine göre düzenlenmiş, birbirleriyle akraba, birden çok büyük ailenin bir araya gelmesi sonucu oluşan toplumsal birlik “ oldukları bilincinde olarak Din savaşı yapan bir ilkel kabileye örnek alalım.

 

 

Cunku devlet sosyal bir devlettir, toplumun tum sosyo-etik farkini kucaklar ve devletin dini yoktur. Ya da devlet bireyi adina tum dinlere yonelik adildir hak ve ozgurlukcudur.

Fransa, “ Toplumunun her turlu sosyo-etik farkinin farkinda olarak toplumun her bir bireyinin evrensel hukuk ve insan haklari temelindeki sosyo-etik hak ve ozgurlugunu koruyan kollayan bir devlet “ değil midir ?

 

 

Boyle bir asim yoktur.

Fransızlar “Derebeylik düzeninin yıkılışı ve anamalcı düzenin oluşumu döneminde ortaya çıkan, toprak, ekonomik yaşam, dil, ruhsal yapı ve ekinsel.özellikler yönünden ortaklaşalık gösteren en geniş insan topluluğu biçimi “ne sahip olduklarını bilmiyorlar mı ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

“ Ortak bir atadan geldiklerine inanan, kendi aralarında evlenmeyen, hem ana, hem de baba çizgisine göre düzenlenmiş, birbirleriyle akraba, birden çok büyük ailenin bir araya gelmesi sonucu oluşan toplumsal birlik “ oldukları bilincinde olarak Din savaşı yapan bir ilkel kabileye örnek alalım.

 

Dunya halklarinin dinler tarihi

Sergei Aleksandrovic Tokarev

Ceviri-Rauf Aksungur

Ozon Yayincilik

Sinifsiz toplumun ve sinifli topluma gecis doneminin dinlerini anlatiyor. Kabile Tapinclari

 

 

 

 




 

Fransa, “ Toplumunun her turlu sosyo-etik farkinin farkinda olarak toplumun her bir bireyinin evrensel hukuk ve insan haklari temelindeki sosyo-etik hak ve ozgurlugunu koruyan kollayan bir devlet “ değil midir ?

 

Degildir. Cezayir kokenli olanlar uzerindeki baskilar ve asimilasyon ve de Ermeni soykirimi yasa kabulu zorlamasi orneklerdir. Ayrica ses rahatsizligi yerine, hala gorsel rahatsizlik ve bunun ile ilgili yasalar gecerlidir. Tum toplum fransizdir ve etnik koken ya da etnisite farki gozetilmez. Mesela birisinin "ermeni soykirimi yoktur" demesini savunamaz. Bu sadece bir dayatmadir.



 

Fransızlar “Derebeylik düzeninin yıkılışı ve anamalcı düzenin oluşumu döneminde ortaya çıkan, toprak, ekonomik yaşam, dil, ruhsal yapı ve ekinsel.özellikler yönünden ortaklaşalık gösteren en geniş insan topluluğu biçimi “ne sahip olduklarını bilmiyorlar mı ?

 

Bunu bilip bilmemekonusu sosyo-etik bilinc degildir. Bu vatan ve ulus bilinci olabilir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dunya halklarinin dinler tarihi

Sergei Aleksandrovic Tokarev

Ceviri-Rauf Aksungur

Ozon Yayincilik

Sinifsiz toplumun ve sinifli topluma gecis doneminin dinlerini anlatiyor. Kabile Tapinclari

original.gif 

 

Din savaşı yapan bir ilkel kabileye bir örnek mi oldu şimdi bu kitap ? İlkel kabilelerde din yoktur desem tamam da…

 

 

Degildir. Cezayir kokenli olanlar uzerindeki baskilar ve asimilasyon ve de Ermeni soykirimi yasa kabulu zorlamasi orneklerdir. Ayrica ses rahatsizligi yerine, hala gorsel rahatsizlik ve bunun ile ilgili yasalar gecerlidir. Tum toplum fransizdir ve etnik koken ya da etnisite farki gozetilmez. Mesela birisinin "ermeni soykirimi yoktur" demesini savunamaz. Bu sadece bir dayatmadir.

Büyük Britanya ve ABD’de hiçbir problem yok mudur ? Müslümanların durumu nasıl mesela şimdi oralarda ?

 

 

Bunu bilip bilmemekonusu sosyo-etik bilinc degildir. Bu vatan ve ulus bilinci olabilir.

original.gif O zaman neden dediğime itiraz edildi ?

 

Dolayısıyla, din ortaklığı bilinci aşılıp ulus ortaklığı bilincine erişildiği takdirde ( en azından kritik bir nicelik tarafından ) ümmet devleti, ulus devletine dönüşür.

Boyle bir asim yoktur.

Fransa’da böyle bir aşım yok mudur ?

Bence yoktur.

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Din savaşı yapan bir ilkel kabileye bir örnek mi oldu şimdi bu kitap ? İlkel kabilelerde din yoktur desem tamam da…

Animism (from Latin animus, -i "soul, life")[1] is the religious worldview that natural physical entities—including animals, plants, and often even inanimate objects or phenomena—possess a spiritual essence.[2][3] Specifically, animism is used in the anthropology of religion as a term for the religion of some indigenous tribal peoples,[4] especially prior to the development and/or infiltration of colonialism and organized religion.[5] Although each culture has its own different mythologies and rituals, "animism" is said to describe the most common, foundational thread of indigenous peoples' "spiritual" or "supernatural" perspectives. The animistic perspective is so fundamental, mundane, everyday and taken-for-granted that most animistic indigenous people do not even have a word in their languages that corresponds to "animism" (or even "religion");[6] the term is an anthropological construct rather than one designated by the people themselves. Largely due to such ethnolinguistic and cultural discrepancies, opinion has differed on whether animism refers to a broadly religious belief or to a full-fledged religion in its own right. The currently accepted definition of animism was only developed in the late 19th century by Sir Edward Tylor, who created it as "one of anthropology's earliest concepts, if not the first".[7][note 1]

 

Animism encompasses the belief that there is no separation between the spiritual and physical (or material) world, and souls or spirits exist, not only in humans, but also in all other animals, plants, rocks, geographic features such as mountains or rivers, or other entities of the natural environment, including thunder, wind, and shadows. Animism may further attribute souls to abstract concepts such as words, true names, or metaphors in mythology. Examples of animism can be found in forms of Shinto, Serer, Hinduism, Buddhism, Jainism, Pantheism, Paganism, and Neopaganism. Some members of the non-tribal world also consider themselves animists (such as author Daniel Quinn, sculptor Lawson Oyekan, and many Neopagans) and not all peoples who describe themselves as tribal would describe themselves as animistic.

 

Büyük Britanya ve ABD’de hiçbir problem yok mudur ? Müslümanların durumu nasıl mesela şimdi oralarda ?

ABD'yi detayli bilmiyorum, ama B.B'da sadece ses rahatsizligina izin yok.

 

 

 

 

O zaman neden dediğime itiraz edildi ?

Itiraz bilinc asmak. Ortada etigin iki farkli bilinci vardir. Bu da biribirinin asimi degildir.

 

Mesela ulkemizde dinsiz hatta tanrisiz milliyetcilik vardir.

 

Ya da milli bilince ya da etnik bilince erismemis dini inanirlar vardir. Osmanli'da etnik bilinc ve yapilanma yoktu. Sadece muslim ve gayri m uslim ayrimi vardi.

 

O yuzden biri birinin asamasi degildir. Ikisi etigin farkli deger veri ve tabularidir.

 

Ayrica insanoglu tarihi olarak din inanci milliyet ve etnisiteden once gelir. Ustelik daha genis toplumu kapsar. Yani dini birliktelik milli ya da etnik birliktelikten nicelik olarak daha coktur.

 

Bak AKP ulus toplumunu ummet toplumu yapmak icin cabalamaktadir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Animism (from Latin animus, -i "soul, life")[1] is the religious worldview that natural physical entities—including animals, plants, and often even inanimate objects or phenomena—possess a spiritual essence.[2][3]

original.gif

 

Bu nedir şimdi ? Din savaşı yapan bir ilkel kabileye bir örnek Animizmin açıklaması mı oldu şimdi ?

 

Din savaşı yapan bir ilkel kabileye bir örnek alayım. Bekliyorum.

 

 

ABD'yi detayli bilmiyorum, ama B.B'da sadece ses rahatsizligina izin yok.

ABD’de Müslümanlar potansiyel terörist muamelesi görmüyor mu devlet tarafından ? Bu nasıl bilinemez ?

 

Ayrıca, ABD ve BB’de Müslümanlar çoğunluğa ulaşıp Şeriat devleti isteseler devletin tutumu ne olur ?

 

 

biri birinin asamasi degildir. Ikisi etigin farkli deger veri ve tabularidir.

Ikisi etigin farkli deger veri ve tabularidir ama " biri birinin aşamasıdır".

 

" Marx'ın tarihsel materyalizm kuramı toplumun her zaman temel olarak -üretim ilişkileri ve buna bağlı olarak ekonominin sistemin dinamiği olduğu- maddi koşullara göre belirlendiğini öne sürer. İnsanlar öncelikle "yaşamlarını sürdürmek gayesiyle içmek, yemek, barınmak ve giyinmek" gibi gereksinmeleri karşılamak için ilişkiye girer.[17] Marx ve Engels, Batı toplumlarının gelişmesini ve geleceğini, birbirini takip eden ilk dört döneme ayırır ve beşinci olarak gelecekte yaşanacağını varsaydıkları komünizm dönemini öngörür:

 

 

·                    İlkel komünizm: Avcı ve toplayıcı dönemde, paylaşılan mülkiyete ve ilkel demokrasiye dayanan kooperatif aşiretler, kabileler.

 

·                    Kölelik: Toplumun kabileden şehir devlete geçtiği, köleliğin, özel mülkiyetin ve aristokrasinin doğduğu, tarımın yaygın olduğu dönem.

 

·                    Feodalizm: Kralın da dahil olduğu aristokrasinin yönetici sınıf haline geldiği, dinin önemli bir yer tuttuğu üçüncü dönem.

 

·                    KapitalizmBurjuva sınıfının yönetici, proletaryanın da ezilen sınıf olduğu, parlamenter demokrasinin yaygın olarak politik sistem olduğu, piyasa ekonomisinin işlediği ve üretim araçlarına ağırlıkla özel mülkiyetin sahip olduğu dönem.

 

·                    Komünizm: İşçilerin devrim yaparak kapitalistleri kovduğu ve devletsiz, sınıfsız, mülkiyetsiz bir toplumun yarattıkları beşinci dönem.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ne alakaysa anlamadık ya..

 

ilkel hukukta şekil şartları önemliyken  gelişmeyle önem niyete veriliyor. Yahudiliğe girmek için 99 tane şartı yerine getirip törenle yahudi oluyosun. Müslüman olmak için inanmak yeterli. Bu dinin bir eksikliği değil gelişmişliği bunu anlatmak istedim. flowers.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

original.gif

 

Bu nedir şimdi ? Din savaşı yapan bir ilkel kabileye bir örnek Animizmin açıklaması mı oldu şimdi ?

 

Din savaşı yapan bir ilkel kabileye bir örnek alayım. Bekliyorum.

Ne o, begenemedin mi? smile.png

 

Insanoglu evrimsel surecte soyutlama yetisini kazandiktan sonra; fenomene iki turlu yanasmistir. (Kendi disindaki fenomene, cunku kendi fenomenini diger fenomenler ile ozdes tutmus, farkina ve bilincine varamamis; bu varamama kendisini de fenomene teslim etmesini caresiz birakmasini biat etmesini ve mahkum kilmasini saglamistir. Taki bireysel/bencil/ben temelli egoizme kadar).

 

Ilki fenomene bir akil yuklenmesi ve bu akla kulluk kolelik metalik mallik ve mulkluk bakis acisidir.

Ikincisi fenomeni gozlem algi ile fenomeni ortaya koyma iletisim kurma onu kendine tanitma bakis acisidir.

 

Iste bu temelde ne oldugu insanoglu aklinca algilanamayan fenomenler tanrilassmis (mesela gunes, ay, agac, doga v.s.) ve bu tanrilar yeryuzune bir dini sistem olarak indirilmistir.

 

Bunun felsefi temeli sokrates oncesi gozlem iken ve "hersey tek bir seyden meydana gelmistir" temelli en azindan bilimsel icerik tasirken; Sokrates ile birlikte gercegin ne oldugu, truth ve akil temelli metasfizige donusmus ve sokrates bunun ilk peygamberi olmustur.

 

Bu ayrim ronesans ile birlikte teknik ve bilimsel icerik kazansa da Kant'a kadar karmasa olarak ilerlemis ve ilk defa kant tarafindan fenomen numen ayrimina tasinmistir.

 

Hegel ile de ilk defa aristoi mantigi 2000 yil sonra diyalektige yonelmistir.

 

Iste insanoglunun fenomene akil yuklemesi ve onu tanrilastirarak ona kendini kul etmesi zaten dinlerdir. Dinler de tanriya kul olani kendilerine kole etmislerdir.

 

Iste bu spiritual icerikli din algisinin temeli hemen hemen insanoglu ile birlikte yasittir.

 

Bugun bile insanoglunun bu ikili yanasimi (fenomene akil yukleme ve fenomeni gozlemleme) hala devam etmektedir. Oyle gozukuyorki, fenomene akil yuklendikce de yaraticilar ve de dinler insanoglu yasam ve iliskisinde yer almaya devam edecektir.

 

O yuzden insanoglu tarihte ilk defa kendi varliginin (irkcilik v.s) ayriminas degil; toplu olarak din ve tanriya yonelmistir. Kendi icindeki yoneten/yonetilen temelli ayrim dinlerden sonradir. Iste bu da etik yonlendirim ve yaptirimlardir. Kisaca metafizik yonlendirim ve yaptirimlar etik yonlendirim ve yaptirimlardan oncedir ve bu ikisinin birlesimi de dini dogurmustur. Burada sistemli dinden bahsediyorum.

 

Mesela olenin gomulmesi hem metafizik hem de etiktir.

 

Bir yapilanmada METAFIZIK VE ETIGIN IDEOLOJIK INANCSAL BIRLIKTELIGI BIR ARADA OLMAZSA, BU DIN YA DA SISTEM DUZEN OLAMAZ.

Bu temelde iktidar icin guc ve otorite kazanarak duzen ve sistem kurmak isteyen her turlu izmin ayni din temelli algidan kaynaklandigi ortadadir.

 

Dolayisi ile din en genis olarak METAFIZIK VE ETIK TOPLUMU YONLENDIRME VE YAPTIRIMA KOYMA OLARAK TOPLUMU BIR DUZEN/SISTEM VE KURUMLASMA TEMELINDE YONETMEK VE YONLENDIRMEKTIR.

 

Iste bu olmadan etik yonlendirim yani irkcilik, milliyetcilik ve her turlu siyasal, kulturel ahlaki v.s. yonlendirim ve yaptirim mumkun degildir.

 

 

 

ABD’de Müslümanlar potansiyel terörist muamelesi görmüyor mu devlet tarafından ? Bu nasıl bilinemez ?

Tabiki bu zaten ABD'nin disa acilimli emperyalist politikasi. Yoksa el kaide nasil dogar, Afganistan'a, Irak'a, Libya'ya v.s. nasil saldirilirdi? Ayrica ABD din konusunda toplum olarak bati ulkelerinden daha tutucudur. Meselaevrimi bilimsel olarak one cikarmayan ulkeler arasindadir, hala idam vardir v.s.

 

Ayrıca, ABD ve BB’de Müslümanlar çoğunluğa ulaşıp Şeriat devleti isteseler devletin tutumu ne olur ?

B.B'da zaten boyle bir istem oldu. Bu topumu devleti hukumeti ve ulkeyi hukuk olarak bolmek olur ve buna izin verilmez. Cunku boyle bir bolum hak ve ozgurluk ihlalidir ve tarafliliktir.

 

Yasam ve iliski olarak ta; isleyen sudur. Bir kisi birey olarak birsikayette bulunmadigi surece devlet onu koruyamaz. Mesela "beni zorla evlendiriyorlar." Temelli bir algida evlenecvek kiz bunu sikayet ederse, devlet korur; etmezse zaten zorla evlendirilir, cunku devlet o kisinin hak ve ozgurlugunu talep temelinde korur. Iste bu da bireysel bilinctir.

 

Toplumun gelismislisi sosyo-etik degeri devletin tutumu evrensel hukuk insan haklari hak ve ozgurlukler bugun B.B.'da dunyanin en uygulanir ulkesidir. ABD ile kiyas bile edilemez.

 

 

 

Ikisi etigin farkli deger veri ve tabularidir ama " biri birinin aşamasıdır".

 

" Marx'ın tarihsel materyalizm kuramı toplumun her zaman temel olarak -üretim ilişkileri ve buna bağlı olarak ekonominin sistemin dinamiği olduğu- maddi koşullara göre belirlendiğini öne sürer. İnsanlar öncelikle "yaşamlarını sürdürmek gayesiyle içmek, yemek, barınmak ve giyinmek" gibi gereksinmeleri karşılamak için ilişkiye girer.[17] Marx ve Engels, Batı toplumlarının gelişmesini ve geleceğini, birbirini takip eden ilk dört döneme ayırır ve beşinci olarak gelecekte yaşanacağını varsaydıkları komünizm dönemini öngörür:

Marxizm bir ideolojik inancsal dogrudur, bilimsel degildir ve dogrulugu herkes icin degil; sadece dogrulayan icin gecerlidir. Ayrica bakis acisi nicelikseldir ve niteligi sosyo-etigi ve bireysel bilinci icermez.

 

 

· İlkel komünizm: Avcı ve toplayıcı dönemde, paylaşılan mülkiyete ve ilkel demokrasiye dayanan kooperatif aşiretler, kabileler.

 

· Kölelik: Toplumun kabileden şehir devlete geçtiği, köleliğin, özel mülkiyetin ve aristokrasinin doğduğu, tarımın yaygın olduğu dönem.

 

· Feodalizm: Kralın da dahil olduğu aristokrasinin yönetici sınıf haline geldiği, dinin önemli bir yer tuttuğu üçüncü dönem.

 

· Kapitalizm: Burjuva sınıfının yönetici, proletaryanın da ezilen sınıf olduğu, parlamenter demokrasinin yaygın olarak politik sistem olduğu, piyasa ekonomisinin işlediği ve üretim araçlarına ağırlıkla özel mülkiyetin sahip olduğu dönem.

 

· Komünizm: İşçilerin devrim yaparak kapitalistleri kovduğu ve devletsiz, sınıfsız, mülkiyetsiz bir toplumun yarattıkları beşinci dönem.

Sence bu siralama tum insanoglu icin gecerli mi? Neden ve nasil?

 

Bu sadece belirli bir ideolojik inancsal dogrunun bakis acisidir ve dogrulanmasi sadece bu inanci gerceklestiren icin gecerlidir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Iste bu olmadan etik yonlendirim yani irkcilik, milliyetcilik ve her turlu siyasal, kulturel ahlaki v.s. yonlendirim ve yaptirim mumkun degildir.

Dualist Mantığın aşılabilmesi, Hegelci Diyalektik Mantığa ulaşılabilmesi için öncelikle Dualist Mantığın iyi kavranması gerekir. Bunun için de öncelikle altyapı ( zeka )ya sahip olunması gerekir.

 

Zira, ilkel kabilelerde din yoktur demediğimin, ilkel kabilelerde ırkçılık vardır demediğimin, ırkçılık dincilikten öncedir demediğimin anlaşılabilmesi için bu şarttır. Anlaşılamıyorsa bu bir yoksunluk belirtisidir.

 

İlkel kabileler ilkel din için savaşmamıştır demek sebeplere etkisi açısından ilkel dini dışlamak, ilkel dinin savaş nedeni üzerindeki etkisini göz ardı etmek değil, ana nedenin din olmadığını, kan bağı ve akrabalık ( ırk ) olduğunu söylemektir.

 

İşte, dünyada bugün veya geçmişte herhangi bir coğrafyada herhangi bir ilkel kabilenin din için savaştığına bir örnek verilememesinin nedeni böyle bir şeyin olmamasıdır ( gözlem vermemiş ve vermemektedir smile.png ).

 

İnsanlar ilk olarak kan bağı, akrabalık esaslı siyasi birliktelikler kurmuştur. Kabileler böyledir.

 

“Meta”’nın ortaya çıkışıyla birlikte sınıflar ( aristokrasi, köleler ) ve buna bağlı siyasi sistem ( Kölecilik ), Meta’nın doğası gereği Aristokrasinin tekelleşmesi ile birlikte tek tanrılı dinler ve din ortaklığına bağlı siyasi sistemler ( Feodalite ) kurulmuştur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Marxizm bir ideolojik inancsal dogrudur, bilimsel degildir ve dogrulugu herkes icin degil; sadece dogrulayan icin gecerlidir. Ayrica bakis acisi nicelikseldir ve niteligi sosyo-etigi ve bireysel bilinci icermez.

 

Marks’ın maddeye nasıl baktığı, onun ekonomik ve toplumsal teorisini ( Diyalektik Materyalizm ) ve bu teorisinin bilimselliğini geçersizleştirmez.

 

Diyalektik Materyalizm bilimsel geçerli bir teoridir.

 

Marksizm'i Leninizm ile de karıştırmamak gerekir. Niceliksel bakış açısı Leninizme aittir.

 

 

Sence bu siralama tum insanoglu icin gecerli mi? Neden ve nasil?

 

Bu sadece belirli bir ideolojik inancsal dogrunun bakis acisidir ve dogrulanmasi sadece bu inanci gerceklestiren icin gecerlidir.

 

Fenomene ister metafizik ontolojik varlık gözüyle yanaşılsın, ister yapılandımacı epistomolojik, fenomenden ulaşılan olgu olgudur. Ve bu olguları bilimsel yöntem ile ele alarak, bu yolla bir varsayımdan bir teori oluşturmak bilimseldir.

 

Buradaki fenomenler maddenin bilgisi( data ve information ) değil, tarihsel bilgi ( data ve information )lerdir.

 

Olgu, örneğin; ilkel kabilecilikten sonra köleciliğin gelmiş olmasıdır.

 

Teoriler,  bu olguların nasıl, hangi mekanizma ile oluştuğunu izah etmek için kurulur.

 

Fenomene ister metafizik ontolojik varlık gözüyle yanaşılsın, ister yapılandımacı epistomolojik, buradaki hangi fenomene ve olguya itiraz edilebilir ?

 

Netleştirmek adına; hangi kavrama( knowledge ) itiraz ediliyor ? " Meta " kavramının olmadığına mı ?

 

Ayrıca, Yapılandırmacı Epistemoloji bilimsel değildir ( Bunu ilgili başlıkta ispat etmiştim). Ve bu felsefe, 21. yy'da Post Modernizm ile birlikte bilimsel olduğunu iddia eden Diyalektik Materyalizmi yanlışmak için “kullanılmıştır”.

 

Bir de öyle olmadıkları halde Kendini Yapılandırmacı Epistemolojist sananlar, bunun farkına varamayanlar da vardır Bunu da ilgili başlıkta ispat etmiştim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tabiki bu zaten ABD'nin disa acilimli emperyalist politikasi. Yoksa el kaide nasil dogar, Afganistan'a, Irak'a, Libya'ya v.s. nasil saldirilirdi? Ayrica ABD din konusunda toplum olarak bati ulkelerinden daha tutucudur. Meselaevrimi bilimsel olarak one cikarmayan ulkeler arasindadir, hala idam vardir v.s.

 

O halde neden ABD sekülerdir ? ( Yukarıdaki tanıma göre )

 

 

B.B'da zaten boyle bir istem oldu. Bu topumu devleti hukumeti ve ulkeyi hukuk olarak bolmek olur ve buna izin verilmez. Cunku boyle bir bolum hak ve ozgurluk ihlalidir ve tarafliliktir.

 

Demek ki ABD gibi BB’ de Seküler değilmiş. ( Yukarıdaki tanıma göre )

 

 

Yasam ve iliski olarak ta; isleyen sudur. Bir kisi birey olarak birsikayette bulunmadigi surece devlet onu koruyamaz. Mesela "beni zorla evlendiriyorlar." Temelli bir algida evlenecvek kiz bunu sikayet ederse, devlet korur; etmezse zaten zorla evlendirilir, cunku devlet o kisinin hak ve ozgurlugunu talep temelinde korur. Iste bu da bireysel bilinctir.

 

Bu tüm bireylerinin birey bilincine sahip olduğu varsayımına bağlı bir yaklaşım.

 

Birey bilincine sahip olmayanı korumayan bir devlet nasıl Sosyal Devlet olur ?

 

Hayvan hakları bile artık evrensel haklar arasında iken, devlet nasıl bireyine birey bilinci yok diye, hayvana verdiği değer kadar değer vermez ?

 

 

Toplumun gelismislisi sosyo-etik degeri devletin tutumu evrensel hukuk insan haklari hak ve ozgurlukler bugun B.B.'da dunyanin en uygulanir ulkesidir. ABD ile kiyas bile edilemez.

 

BB Irak, Afganistan, Libya’ya destek vermedi mi ? NATO üyesi değil mi ?

 

Emperyalist bir ülke nasıl " evrensel hukuk insan haklari hak ve ozgurlukler"in en uygulanir ulkesi olabilir ? 

 

Halen K. İrlanda bile işgal altında iken ve İrlandalı, İskoç’ların bile toplumca aşağılandığı bir ülke iken, Hani birey bilinci ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

O halde neden ABD sekülerdir ? ( Yukarıdaki tanıma göre )

 

Bana gore ABD pragmatisttir. Yani kendi isine geldigince dusunur ve davranir.

 

 

 

 

 

Demek ki ABD gibi BB’ de Seküler değilmiş. ( Yukarıdaki tanıma göre )

 

Neden, sonucta devletin bireysel bilinc algisi bireyin insiyatifindedir. Yani hak ve ozgurlugunu birey talep etmelidir. Cunku talep yoksa, o zaman devletin mudahelesi gerekir ki; bu da bir zorlamadir. Tabi ki talep mesela cocuk ise bir yetiskinden gelebilir. Boyler durumlarda devlet cocugu aileden alabilir. 

 

 

 

 

 

Bu tüm bireylerinin birey bilincine sahip olduğu varsayımına bağlı bir yaklaşım.

 

Evet. Cunku B.B. ic savastan beri dusunce ve ifade ozgurlugunu ulkesinde tanimis ve devlet bireyi icin var olmustur. Aileler de cocuklarini bireysel yetistirirler ve egitim de birey ustune yogunlukludur. Yani buyume ve buyutme serbesttir ve buyuyenin dusunce ve davranisina onem ve deger verilir.

 

 

 

Birey bilincine sahip olmayanı korumayan bir devlet nasıl Sosyal Devlet olur ?

 

Basta devletin bireysel bilincli olmasi gerekir. Sosyal devlet bireysel bilinci ve bireyler arasi sosyo-etik farklari algilamis ve kucaklamis devlettir. 

 

 

 

Hayvan hakları bile artık evrensel haklar arasında iken, devlet nasıl bireyine birey bilinci yok diye, hayvana verdiği değer kadar değer vermez ?

 

Bilmem, istersen bunu devleti icin var olan vatandas algisindaki iktidarin oyuncagi T.C.Devletine sor. T.C. tarihinde ne bir birey yetismistir ne de bir bireysel bilinc algisi. O yuzden de toplumsal kisilik ustelik bilincsiz olarak yesermistir. 

 

"Ey turk gencligi birinci vazifen, Turk Cumhuriyetini ilelebet mudafa ve muhafaza" ise birey yoktur. Cunku bireyi devlet yetistirir ve onun egitimini isini konutunu ve yasamini saglar. Yani bireyin devlete karsi onu koruma gibi bir gorevi yoktur. Bu gorev profesyonel olarak devletin guvenlik guclerine aittir ve birey isterse bu profesyonel meslegi secer.

 

 

 

 

BB Irak, Afganistan, Libya’ya destek vermedi mi ? NATO üyesi değil mi ?

 

Tabi ki verdi. Su anda emperyalizmin basini ceken uc ana ulkeden biridir.

 

 

 

Emperyalist bir ülke nasıl " evrensel hukuk insan haklari hak ve ozgurlukler"in en uygulanir ulkesi olabilir ?

 

Kendi ulkesi icin olmak zorundadir. Cunku olmaz ise ulkesinde huzuru barisi saglayamayacaginin bilincinde ve farkindadir. Iste ayni bilinc buna sahip olmayan ulkeleri karistirir ve kendisine emperyalist cikar saglar.

 

 

 

Halen K. İrlanda bile işgal altında iken ve İrlandalı, İskoç’ların bile toplumca aşağılandığı bir ülke iken, Hani birey bilinci ?

 

Bunun bireysel bilinc ile bagini kuramadim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.