Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Ateist Ahlakı


democrossian

Önerilen İletiler

Neyi gözlemleyeceğini zaten determinizmde de önceden seçip belirlemezsin. Determinizm herhangi bir noktadan başlayabilir. Örneğin bu kalem masamda niye duruyor diye sorarak başlayabilirsin. 

 

Bunun dogma riski ile en küçük ilintisi yok. Dogma riski zaten her yerde vardır. En düşük olduğu yer determinizmdir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Neyi gözlemleyeceğini zaten determinizmde de önceden seçip belirlemezsin. Determinizm herhangi bir noktadan başlayabilir. Örneğin bu kalem masamda niye duruyor diye sorarak başlayabilirsin. 

 

Bunun dogma riski ile en küçük ilintisi yok. Dogma riski zaten her yerde vardır. En düşük olduğu yer determinizmdir.

Iste sorun zaten soyut akilciligin aliskanlik haline gelmesi bilincaltina yerleserek sorgulanmaz ve karsi cikilamaz temelde de corefaith olmasi.

 

Bak freethought yani freethinker-serbest dusunurluk burda, bir oku istersen

 

http://www.turkish-media.com/forum/blog/1121/entry-7006-serbest-dusunurluk-free-thinking/

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Benim dediklerimin soyut akılcılıkla hiç ilişkisi yok. Sorgulanmaz hale gelmesi ise hiç olası değil. 

 

Özgürdüşün akımı diye bir şey zaten olamaz, çünkü özgür düşünmüyorsa zaten felsefe yapmıyordur. Felsefenin ilk şartı zaten özgür düşünmek. Bir şeyin zaten temel şartı olan bir unsuru özgünlük diye sunmak yanlış olur. Başka kimse özgür düşünmüyor, bir sen mi özgür düşünüyorsun diye sorarlar insana.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Benim dediklerimin soyut akılcılıkla hiç ilişkisi yok. Sorgulanmaz hale gelmesi ise hiç olası değil. 

 

Özgürdüşün akımı diye bir şey zaten olamaz, çünkü özgür düşünmüyorsa zaten felsefe yapmıyordur. Felsefenin ilk şartı zaten özgür düşünmek. Bir şeyin zaten temel şartı olan bir unsuru özgünlük diye sunmak yanlış olur. Başka kimse özgür düşünmüyor, bir sen mi özgür düşünüyorsun diye sorarlar insana.

Buradaki dusunce ozgur degil serbesttir. Yani aklin dogmalarindan arinmis.

 

Neyse ben sadece determinizmin tehlikesini ortaya koydum. Gerisi senin bilecegin is.

 

Ben determinizmin insanoglunun bilimsellesme, bilissellesme, sorgulama ve kendini gelistirme v.s. yolunda bir sorun engel oldugunun farkindayim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Free özgür demektir. Determinizmin ise hiç bir tehlikesi filan yoktur. İnsanlığa şimdiye kadar en faydalı olmuş en kapsamlı felsefedir. Bilim de zaten determinist yöntemi benimsemiştir. Bu, bilimin determinizm güdümünde olması anlamına asla gelmez. Bilim bir çok öneri arasından özgürce bu yöntemle çalışmayı seçmiştir. 

 

Çünkü neden şu şöyle, bak bu öyle değil. Aralarında neden fark var? Sorusu sormadan bilim olmaz. Bilimi kuru bir ölçer biçerim, neyse deftere yazar, altını imzalar geçer giderim anlayışına indirgemek yavan bilimciliktir. Kediyi tart, bir kilo diye deftere yaz. Bu bilim değildir. Kedi niye bir kilo, niye koyun elli kilo? Kedi elli kilo olamaz mı? Niye olmuyor? On kiloluk fil olabilir mi? Niye olamaz? Bilim bütün bunların nedenselliklerini araştırır. Niye gözümüz var? Niye kulak kepçemiz var? Niye kanatlarımız yok? Tüm bunların nedensellikleri vardır ve bilim bunları araştırır. Her şeyin nedeni vardır. Bu neden tanrı asla değildir.  

 

Gökyüzünün mavi olduğu görülmüştür deyip deftere yazıp geçip giden bilim olmaz. Niye mavi? Yeşil niye değil? 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hayir free serbest demektir. Ozgur ideolojik/politik bir teridir ve liberal demektir. Dusuncenin ozgurlugu ile serbestligi farkli seylerdir.

 

Bilimde bilimsel olarak determinizm yer almaz. Determinizm ideolojiler ve inanclarda izmlerde yer alir.

 

 Serbest dusunce ile soru sormak baska, determine olmus dusunce ile soru sormak baskadir. Hem de yanitlari degisir.

 

Determinizm klasik metafizik/varliksal temelli bilimde gecer, modern epistemoloji temelli bilimde gecmez. Bilimsel olan da epistemolojik olandir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Freedom özgürlük demek değil mi? Neyse ayrıntıları geçersek, felsefe her insanlık kültürünün anası olduğuna göre, determinist yöntemle çalışmasında hiç bir sakınca olamaz. Determine olmuş düşünce diye bir şey yoktur. 

 

Üstelik determinizm bir anakol akımı. Son derece kapsayıcıdır. Dar bir ekol değildir. Hiç bir kısıtlayıcılığı, şartlandırıcılığı düşünülemez. Kendi doğruluğunu sürekli sınayan, kendi aleyhindeki kanıtları kendisi arayan ve kanıt bulursa her an karşı tarafa geçmeye hazır tek felsefedir.

 

Kuantumcular iddia ettikleri indeterminist kanıtı bulsunlar, hepimiz indeterminist olacağız, söz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Freedom-"serbestlik" demektir.

 

"indeterminist kanit" derken?

 

Bana certainty yani kesinlik ile determinizm farkini aciklar misin? 

 

Uncertainty den ne algiliyorsun?

 

 

1 Doğa'daki her olayın, dolayısıyla insanın tüm faaliyet ve davranışlarının kendi iradesi dışında seyreden bazı faktörlere tabi olduğunu ileri süren teori, gerekircilik Tıp 2 kaçınılmaz sona inanma 3 gerekircilik 4 belirlenimcilik 5 determinizm 6 belirlilik 7 muayyeniyetçilik 8 determinist determinist 9 gerekirci 10 deterministically belirleyici bir şekilde

hangisi senin verdigin anlam ve icerik

 

Bu da indeterminism;

 

 

1 gerekmezcilik Sosyoloji, Toplumbilim 2 belirlenemezcilik Sosyoloji, Toplumbilim 3 indeterminizm 4 yadgerekircilik

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Freedom özgürlük demektir. Translate'e sorabilirsiniz. Serbestlik yazınca independence çıkar. Free ücretsiz anlamına da gelir. Kelimeler üzerinde ısrarcı olmanın anlamı yok. Free'yi özgür diye tercüme ettim diye şimdi çam devirmedim yani! Free özgür demektir deyince domino taşları yıkılmaz. Kıyamet de kopmaz. Serbest bırakmak ile özgür bırakmak iki kutupta anlamlar değil.

 

Determinizmin ana tanımı "nedenselcilik" tir. Bu en önemli birinci ilkesidir. İkinci ilkesi gerekircilik, üçüncü ilkesi belirlenimciliktir. 

 

Klasik determinizm kaderci dini düşünce tarafından kullanılmıştır elbette. Ama o tarihte kaldı. Şimdi modern determinizm var. Modern determinizm kaderin antitezidir. Tanrı ve onun tayin ettiği bir kader yoktur. Belirlenimi sağlayan, nedenlerin çözümlenmesidir. Koşullar sağlanırsa sonuç ortaya çıkar. Koşullar olmadan sonuç sağlanmaz. Koşulları değiştirerek sonuçları farklılaştırmak olasıdır. Yeni koşullar yaratarak yeni sonuçlar elde etmek, statükoyu temelden değiştirip yepyeni koşullara bağlı yeni sonuçlar elde etmek olasıdır. Kader diye bir şey yoktur. Nedensellik değişirse olgular da değişir. Nedensellik dinamik bir örüntüdür ve her türlü müdahaleye açıktır. Örüntü değiştirilirse akış da farklılaşır. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Freedom özgürlük demektir. Translate'e sorabilirsiniz. Serbestlik yazınca independence çıkar. Free ücretsiz anlamına da gelir. Kelimeler üzerinde ısrarcı olmanın anlamı yok. Free'yi özgür diye tercüme ettim diye şimdi çam devirmedim yani! Free özgür demektir deyince domino taşları yıkılmaz. Kıyamet de kopmaz. Serbest bırakmak ile özgür bırakmak iki kutupta anlamlar değil.

 

Independence-Bagimsizlik demektir, Freedom-Serbestlik, Liberty-Ozgurluktur. Bagimsizlik, her hangi bir seye bagli olmamaktir. Serbestlik, serbeste erdirmeyen degerlerden arinmak/kurtulmaktir. Genelde aklin ideolojik inancsal dogrusal ve etik/estetik degerleri ve bunlarin sorgulanmaz kilinmasi ve bunlara olan teslim olmak ve bunlar ile hareket etmektir.

Liberty ise tamamen politik ideolojik bir ozgurluk algisi ve anlayisidir. Demokrasilerde her turlu ideolojik inancsal dogrunun tanimi temsili ifadesi kullanimianlamina gelir.

 

 

 

 

 

Determinizmin ana tanımı "nedenselcilik" tir. Bu en önemli birinci ilkesidir. İkinci ilkesi gerekircilik, üçüncü ilkesi belirlenimciliktir.

 

Herseyin bir nedeni oldugu onun kendisinden midir, yoksa insanoglu soylemi midir? Gerekircilik, bir dunyas doga evren v.s. icin mi gecerlidir, yoksa insanoglu icin mi? Dunyanin gerekirciligi kendisi icin midir, insanoglu icin mi? Bir seyin belirlenimciligi kendinden midir, yoksa sadece insanoglu mu bir seyi beler? 

 

 

 

Klasik determinizm kaderci dini düşünce tarafından kullanılmıştır elbette. Ama o tarihte kaldı. Şimdi modern determinizm var. Modern determinizm kaderin antitezidir. Tanrı ve onun tayin ettiği bir kader yoktur. Belirlenimi sağlayan, nedenlerin çözümlenmesidir. Koşullar sağlanırsa sonuç ortaya çıkar. Koşullar olmadan sonuç sağlanmaz. Koşulları değiştirerek sonuçları farklılaştırmak olasıdır. Yeni koşullar yaratarak yeni sonuçlar elde etmek, statükoyu temelden değiştirip yepyeni koşullara bağlı yeni sonuçlar elde etmek olasıdır. Kader diye bir şey yoktur. Nedensellik değişirse olgular da değişir. Nedensellik dinamik bir örüntüdür ve her türlü müdahaleye açıktır. Örüntü değiştirilirse akış da farklılaşır.

 

Kosullari saglayan kim/nedir?

Belirlenimi saglayan kim/nedir?

Butun bu anlatilanlarda insanoglunun etkisi ve rolu nedir? 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben Google Translate'in yalancısıyım. Yazıyorum öyle çıkıyor. Yapabileceğim bir şey yok...

Turkce dili, kok uzerine kurulu bir dil oldugundan kisir bir dildir. Ayrica 20. yuzyilin ortasindan baslayan ve her turlu kavramin anlam ve iceriginin ...e goreye gore degiskenligini isleyen felsefe, dil, bilim; maalesef bunu henuz Turkiye'de basaramamistir.

 

Gerci bu gezi direnisiu sonrasi, diktatorun tarafindan capulcu ve darbe kelimelerinin anlami degistirilmistir, ama; iste o kadar.

 

Yoksa TDK.nin cagi takip etmesini beklemiyoruz, zaten.

 

Freedom

Liberty

Independence

 

Bunlar ayni anlam ve icerikte degildirler.

 

Farklarini da yukarida acikladim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

TDK demedim, Translate... Ha yani bu sözcükler arasında uçurumlar var, birini öbürünün yerine kullanırsan kıyametler kopar, domino taşları patır patır yıkılır diyorsun. Ne yapalım öyle olsun... Seni mi kıracağız şurda...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

TDK demedim, Translate... Ha yani bu sözcükler arasında uçurumlar var, birini öbürünün yerine kullanırsan kıyametler kopar, domino taşları patır patır yıkılır diyorsun. Ne yapalım öyle olsun... Seni mi kıracağız şurda...

Bu arada, 83 ve 85 nolu mesajlarda sordugum sorulara, yanit verecek misin?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ahlakın dini olmadığının, nedensel olduğunun kanıtı olan insanlık kültürüne malolmuş deyişler vardır. Bunlardan bazıları çalma kapımı çalarlar kapını, etme bulma dünyası, kılıç çeken kılıçla ölür gibi deyişlerdir. Bu deyişler, iyiliğin de kötülüğün de nedensellik örüntüsü içinde yayıldığını, etkileşim içine girdiğini ve bir şekilde mutlaka geri yansıdığını gösterir. İnsan sadece kendini değil, başta ailesini, sonra  yakınlarını, sonra toplumunu ve sonra tüm insanlığı, hatta tüm canlıları, hatta tüm dünyayı, hatta tüm evreni düşünür. İnsan böyle bir varlıktır. Sosyal bir varlıktır.

 

Bu yüzden cezaları bir öbür dünyaya ertelemek son derece yersiz, yararsız, anlamsız bir düşüncedir. Ki bunu sadece insanlığa ve doğaya karşı suç işleyenleri öbür dünyada cezalandırmayı öngören bir din varsayarak söylüyorum. Halbuki mevcut dinlerin büyük çoğunluğu, ki en çok bilinen üç ortadoğu dini, cezalandırmayı sadece kendilerine inanmayanlara öngörmekteler. Bu dinlere göre kendilerine inanmamak en ağır suçtur. Tanrı bir tek bunu affetmez.

 

İşte bu durum son derece korkunçtur. Bir kere insanlara inanç suçu diye olmayan bir suçu dayatmak ve bunu en büyük suç olarak empoze etmek. İkincisi, çok ağır insanlık suçlarını tanrı adına işlendiği için ya affedilir görmek, ya da daha korkuncu, teşvik etmek.  

 

Örneğin müslümanların sanki çok matahmış gibi övünerek anlattıkları bir hadis vardır. Sözde bir müslüman, savaşta bir adamı şehadet getirdiği halde öldürmüşmüş, peygamber niye öldürdün deyince kurtulmak için inanmadan söyledi demişmiş, peygamber de kalbini mi yardın baktın demişmiş.

 

Bu hikaye korkunç derecede vahim. Bunu matahmış gibi övünerek anlatmak ondan daha korkunç. Bu bir cinayet ve islama göre bile cezası kısas. Öyle azarlayarak filan geçiştirilecek durum değil. Hemen kısas etmesi gerekirdi. 

 

İşin daha korkunç olan yanı da var: Demek şehadet getirmese öldürmek tamamen serbest. Kendin gibi inanmayanı öldürmek gerek. Şimdi denebilir ki bu bir savaş. Savunma savaşı meşrudur. Hayır bu bir saldırı savaşıdır. Dini yaymak için müslüman olmayanlara saldırmak meşru sayıldığı gibi görev kabul edilmiştir. Savunma savaşı olmadığının kanıtı şu Kuran pasajıdır:

 

"içinizde hastalar bulunacak bir kısmınız allahın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde yol tepecekler diğer bir kısmınız da allah yolunda çarpışacaklardır" (Kuran 73/20)

 

Şimdi saldırıya uğrayan bir toplumun bir kısmı rızık aramak için yola çıkıp bir kısmı savaşmaz. Topyekün seferberlikle savunmaya geçilir ve herkes savunma yapar. Saldırı bertaraf edilir, ondan sonra yola çıkacak olan çıkar. Bu pasaj gösteriyor ki müslümanların bir kısmı ticaretle, bir kısmı yağmacılıkla geçiniyormuş. İslamda savaşın görev olduğu ise şu pasajda belirtilir:

 

"din allahın dini oluncaya kadar savaşın" (Kuran 2/193) Bu demektir ki allaha tapmayan herkesle savaşılıp allaha tapmaları sağlanacak. Zaten Neml adı verilmiş bölüm de bunu destekler. Süleyman güneşe tapan bir kavim olduğunu öğrenince hemen orduların hazırlanmasını emreder. Savaş açılma nedeni allaha değil güneşe tapılması! Başka neden belirtilmez. 

 

Sonuç olarak dinler, senin tanrın benim tanrım diye insanları bölme, savaştırma ve insanlık suçlarının kaynağıdır. Ahlakın kaynağı olmalarına hiç bir yol yok. Toplumları toplumlara düşman etmekle kalmaz, toplumları böler, kardeşi kardeşe bile düşman ederler. 

 

Gül gibi karıncayı incitmeyen kız kardeşinin allaha inanmadığı ve bu yüzden örtünmeyi reddettiği için sonsuz yanacağına, kendisi ise namaz kıldığı için sonsuza kadar o yanarken zevk süreceğine inanan bir insandan ne ahlakı beklenebilir? 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İslam dinini ahlakın kaynağı olarak gösterebilmek için türlü çeşitli asılsız uydurma icat edilmiştir. Bunlardan en yaygını, artık buna şehir efsanesi mi, kasaba efsanesi mi yoksa köy efsanesi mi diyeceğiz bilmiyorum ama şudur: 

 

"Kuranda Allah kul hakkıyla karşıma gelmeyin demiştir"!

 

Bu ifadenin kaç numaralı Kuran bölümünün kaçıncı pasajında geçtiğini ise hiç kimse bilmez. Çünkü Kuranda böyle bir ifade yoktur ki yerini bilsinler. "Kuranda var mı var. Neresinde boşver, işte bir yerlerinde. Kuran ahlakın kaynağı olduğuna göre, böyle yazması gerekir mi, gerekir. O halde bir yerlerinde mutlaka yazıyordur. Araştırmaya gerek yok. Yazması gerektiğine göre yazıyordur"!

 

Bu kadar ezbere ve kafadan atmacılığa dayalı başka bir din daha olacağını sanmıyorum. Müslümanlar kafalarından attıkları her düşüncenin Kuranda yazdığını iddia ediyorlar. Daha iddiaları bitmiyor: 

 

"Kuranda Allah eline diline beline sahip ol demiştir"! 

 

Tabii bunun da hangi Kuran pasajında geçtiğini bilen bir allahın kulu yok! Bilemezler, olmayan şey bilinmez çünkü. 

 

Şimdi bu kadar yaygın yalanlar üzerine kurulu bir dinden ahlak nasıl beklenecek? 

 

Kuran bütün ifadelerini inanma - inanmama üzerine kurmuştur. Ahlak üzerine kurmamıştır. Tam tersine, Fetih adı verilmiş bölümde Muhammed'e Mekke işgalini sağladığı için geçmiş gelecek tüm günahlarının bağışlandığı söylenir. (Pasaj no:2) Yani bu fetihi sağladın ya, artık istediğin günahı işle, hepsi peşinen affoldu. 

 

Gerçi kullanılma amacı zaten Mekke'nin ele geçirilmesi olan ve kendisine bu nedenle ayet ürettirilen Muhammed, yeterince kullanıldığı ve kendisine gerek kalmadığı için tahminimce zehirlenerek öldürülmüştür. Onu kullanan ekibin en güçlü üyesi olan Ömer, ölürken kağıt kalem getirilmesini istemesi üzerine getirmelerini engellemiştir. Ölüsünü de öylece kokmaya bırakıp halifenin kim olacağını tartışmaya başlamışlardır. Böylece serbest bırakıldığı, peşinen affedilen  günahları, suçları da daha fazla işleyememiştir. Kullanılanların sonu hep böyle olur. 

 

Bitmedi, arkadan gelen pasajda inananlara cennet vadedilir. Niye? İnandılar diye. İnanmak yeterli. İnandın mı, tamamsın. Cennete kapağı atarsın. Empoze bu. Günahların mı var, suç mu işledin, önemli değil. İnsanlık suçları da işlesen inandın ya, allah affeder. Kuran ifadesi aynen bu şekilde. İşte Arapçası: "Ve yükeffire anhum seyyiatihim". Onların günahlarını, kötülüklerini örter, gizler anlamına gelir.

 

Tabii inanmayanlara ise cehennem diğer pasajda. Sebep? İnanmadılar. Cehenneme layık görülmelerinin tek nedeni bu. İnanmamak. İfadeler son derece açık. Öyle öfkelerini alamamışlar ki Kuranı yazan işgalciler, bir de üstelik inanmayanları lanetlemişler. İnanmayan açar okur. 

 

Bu ifadeler korkunç bir ahlak dejenerasyonu, bölücülük, hem de sonsuza kadar bağdaşmayacağı iddia edilen dehşetli bir bölücülüktür. Bunların ahlakın kaynağı olmasını bir kenara bıraktık, bunlar en büyük ahlaksızlıkların, insanlık suçu katliamların, soykırımların, cinayet ve yağmaların, köleleştirmenin baş kaynağıdır. 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

Ateist birinin ahlaklı olmasını sağlayan şey nedir? Üstün insani değerlerin yüksek hazzını almak siz ne anlarsınız gibi bir cevap gelmesinden korkuyorum :) Mantıklı bir cevap bekliyorum. Diyelim ki bir ateist ömrü sefaletle geçmiş karısını ailesini kaybetmiş ve bir çocuğu kalmış ama hasta. Çocuğunu tedavi ettirip ömrü boyunca zenginlik içinde yaşaması içinde hırsızlık yapması lazım. Ben bu adama hırsızlık yapma diyorum. Neden dediğinde vereceğim cevap sizce ne yani?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ateist birinin ahlaklı olmasını sağlayan şey nedir?

 

Daha ilk cümlen bile önemle sorgulanması gereken bir takıntı? Ahlak nedir? Kaynağı nedir? Üreten kimdir? Tanrı mı, insanlarmı? Tanrı ise hangi kültürün tanrısı? İnsanlar ise hangi sınıfın insanları?

 

İnançlılara göre ahlakı üreten Tanrı.. Ama sorgulamak lazım tanrının dayattığı ahlakı.. O falan tanrının Hangi ahlaki kuralı var ki insanlarınki ile tıpa tıp aynı olmasın?

 

İnançsızlara göre de ahlakı üreten insanlar. Onu da sorgulamak lazım. Ahlakı üreten sömüren kesim mi yoksa sömürülen kesim mi? Var olan ahlak hangi kesimin yararına?

 

Üstün insani değerlerin yüksek hazzını almak siz ne anlarsınız gibi bir cevap gelmesinden korkuyorum smile.png

 

Bu senin ön yargın. Hiç te öyle demeden bak ne diyeceğim:

 

Önce "üstün insani değerler" ne demektir? Mesela her hangi bir kültürün tanrısının ahlaki değerleri üstün insani değerler midir? Onun değerlerine uygun olarak yaşarsam "üstün insan"mı olacağım? Veya her hangi bir toplumun kültürüne uyum sağlarsam..

 

Şimdi sormak lazım; "Üstün insani değerler"e nereden ve nasıl ulaşılacak?

 

Mantıklı bir cevap bekliyorum. Diyelim ki bir ateist ömrü sefaletle geçmiş karısını ailesini kaybetmiş ve bir çocuğu kalmış ama hasta. Çocuğunu tedavi ettirip ömrü boyunca zenginlik içinde yaşaması içinde hırsızlık yapması lazım. Ben bu adama hırsızlık yapma diyorum. Neden dediğinde vereceğim cevap sizce ne yani?

 

Sorulan soruda mantık hatası var öncelikle. Sen önce hatalı bir düzen(sömürü düzeni) kur, daha sonra da o sömürü düzeninin çarpık kuralları ile çözüm ara.. Yanlış argümanlarla yola çıkıp doğruluk mu arayacağız? Bu mümkün mü? Önce bir adil sosyal düzen oluşturulmalı..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ateist de olsa sonuçta insan ve insan olarak başkasının malını çalmakla bir yere varamayacağını biliyor olmalıdır. Koşullar insanı bazen zorlayabilir fakat çalmak çözüm olmadığına göre hapse girmesi kaçınılmaz bir eylemi yapmaması gerekir. Ahlakı bırakalım bir kenara hukuktan nasıl kaçacak?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ateist de olsa sonuçta insan ve insan olarak başkasının malını çalmakla bir yere varamayacağını biliyor olmalıdır. Koşullar insanı bazen zorlayabilir fakat çalmak çözüm olmadığına göre hapse girmesi kaçınılmaz bir eylemi yapmaması gerekir. Ahlakı bırakalım bir kenara hukuktan nasıl kaçacak?

 

Hukuk düzeninden kaçmak mümkün olmasa uyuşturucu ticareti böyle tıkır tıkır yürümez mafya diye bir kavram olmazdı ama bugünkü hukuk düzenlerinden kaçılamayacağını düşünüyosanız bu adamın yerini ve yaşadığı zamanı belirsiz tutalım?

 

@

 

Ben size bu adama ne cevap vereyim dedim. Cevap verebilmem için önce adil bir SOSYAL düzen mi kurmalıyız?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben bu konuyu bu bölümde "Ateist Ahlakı" başlığı altında irdeledim. Oraya bir göz atabilirsiniz. Bir kaç küçük ipucu vereyim burada: 

 

Ateist ahlakı determinist bir ahlaktır. Determinizmin nedensellik ilkesine göre, tüm olgular birbirine nedensellik örgüsü ile bağlıdır. Her olgu, kendinden önceki nedenlerle ve kendinden sonraki nedenlerle nedensellik bağı ile bağlantılıdır. Bu örüntüden bağımsız hiç bir olgu yoktur.  Bir olgu kendinden önceki olguya göre sonuç, kendinden sonraki olguya göre nedendir. Buna neden-sonuç ilişkisi denir. Bu ilişkiyi yöneten herhangi bir doğaüstü güç yoktur. Nedensellik doğa kuralları çerçevesinde şekillenir. Yararsız olgular etkisiz kalır, zararlı olgular yararlılar tarafından elimine edilir. Doğa böyle işler. Kendi iç dinamikleri ile işler. 

 

Determinizmin ikinci ilkesi gerekirciliktir. Bu ilkeye göre nedenlerin sonuçları kaçınılmazdır. Bunları değiştirecek herhangi bir doğaüstü güç yoktur. Nedenler tamamlanırsa sonuç ortaya çıkar. 

 

Determinizmin üçüncü ilkesi belirlenimciliktir. Nedenleri belirlerseniz sonucu da bilirsiniz. 

 

Uzatıp fazla felsefeye boğmadan, özetle:

 

Ne yaparsanız size yansır. İyilik yaparsanız size iyilik geri döner. Kötülük yaparsanız size kötülük geri döner. 

 

Ben öldükten sonra bana ne iyilikten kötülükten de demezsiniz. Çocuklarının nasıl bir toplumda, nasıl bir dünyada, nasıl bir doğada, hatta nasıl bir evrende yaşayacağı bile  insanın ilgi alanları içindedir. Bencil, ahlaksız, duyarsız insanlar vardır elbet. Ama onların varlığı da bize iyiyi, doğrusu, güzeli gösterir. Onları azaltır, iyi insanları çoğaltırsak dünya daha güzel bir yer olur, bize de iyilik yansır, biz ölünce biz sayılan neslimiz de güzel bir dünyada yaşar. 

 

Özetle ahlak budur. Başka da bir kaynağı yoktur. Tanrısal ahlak bir uydurmadır, çünkü tanrı yoktur. Üstelik benim tanrıma inanmayan şeklinde ayrımlarla tarihin en büyük ahlaksızlıklarına, baskılara, katliamlara, soykırımlara yol açmıştır. Hatta tanrıma gereği şekilde iyice inanmayan diye kendi inançdaşlarını bile öldürmüşlerdir. Dinden ahlak çıkmaz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben bu konuyu bu bölümde "Ateist Ahlakı" başlığı altında irdeledim. Oraya bir göz atabilirsiniz. Bir kaç küçük ipucu vereyim burada: 

 

Ateist ahlakı determinist bir ahlaktır. Determinizmin nedensellik ilkesine göre, tüm olgular birbirine nedensellik örgüsü ile bağlıdır. Her olgu, kendinden önceki

.

.

.

büyük ahlaksızlıklarına, baskılara, katliamlara, soykırımlara yol açmıştır. Hatta tanrıma gereği şekilde iyice inanmayan diye kendi inançdaşlarını bile öldürmüşlerdir. Dinden ahlak çıkmaz.

Başta da açıkladım. Konunun burayla birleştirilmesi de biraz işi karıştırmış. Sorduğum bir soru var ve sizden bu adama verebileceğim cevabı istiyorum ama şu ana kadar verilen cevaplar ahlak kavramını sorgular nitelikte.

 

Sorduğum soru şu:  Diyelim ki bir ateist ömrü sefaletle geçmiş karısını ailesini kaybetmiş ve bir çocuğu kalmış ama hasta. Çocuğunu tedavi ettirip ömrü boyunca zenginlik içinde yaşaması içinde hırsızlık yapması lazım. Ben bu adama hırsızlık yapma diyorum. Neden dediğinde vereceğim cevap sizce ne yani?

 

Ha yaptığınız açıklamadan cevap çıkarmaya da çalıştım ama beni tatmin eden bir şey çıkmadı. "Ne yaparsanız size yansır. İyilik yaparsanız size iyilik geri döner. Kötülük yaparsanız size kötülük geri döner." Bu temelsiz bir iddia. Yani ömrün dünya hayatıyla sınırlı olduğunu düşünenler için. Nice insanlar çocukları için inanılmaz özverilerde bulunduğu halde sefalet ve kimsesizlik içinde ölüyo. Böyle insanlar yok mu? Var. Bunlara niye iyilik dönmemiş?

 

Sanırım adama şunu de diye bir cevap gelmeyecek. blush.png 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sorduğum soru şu: Diyelim ki bir ateist ömrü sefaletle geçmiş karısını ailesini kaybetmiş ve bir çocuğu kalmış ama hasta. Çocuğunu tedavi ettirip ömrü boyunca zenginlik içinde yaşaması içinde hırsızlık yapması lazım. Ben bu adama hırsızlık yapma diyorum. Neden dediğinde vereceğim cevap sizce ne yani?

Efendim, ben de şu soruyu sorayım size o zaman:

 

Dinen sizin bu adama " hırsızlık yapma " deme hakkınız var mı ? original.gif

 

Yani, tabii tavsiye olarak da olsa.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.