Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

"Dinlerden Özgür Olmak" Ne Demektir?


evrensel-insan

Önerilen İletiler

Benim "dinlerden özgür olmak"tan anladığım. Her hangi bir başka akılın baskısından özgür olmaktır diye düşünüyorum. Zira dinlerdeki hükümlerin Tanrıdan gelmiş olduğunun hiç bir belirtisi yok. İspat olarakta yine insanın yazdığı bir kaynak gösterilmekte. Bu sadece gerçekle, ilkeli mantıkla ilgisi olmayan bir inançtır.

 

 

İslam veya başka bir din aynıdır benim için. Nihayetinde bir insanın ve o insanın yöresel törelerinin hükümleri. Evrensel hiç bir anlamı olmayan töreler.  

 

 

Dinlerden özgür olanlar aklını başka bir aklın hakimiyetine esir etmeyendir. Aklını sadece doğa gerçekleri parelelinde kullanandır.

 

 

Din bana göre, yukarda söyledim; o dönemin sosyal hükümleri tanrıya atayarak, bir kaç ta korkutucu mistik argümanlar yükleyerek tanrıyı konuşturmaktır.

 

 

Farklı tabiiki. Özgürlük dendiğinde insanlar her konuda özgür olmalı. İnsanlar istediği şeye inanmalı. Ancak inancını başkasına empoze etmemeli. Dayatmamalı.

 

 

Değildir elbette. Teokratik düzenlerde modern yasalar yerine Tanrıya atfedilmiş bölgesel, töresel yasalar hüküm sürer.

 

Ayrica son paragraftaki "teolojik" "teokratik" olacakti. Bu yanlis yazilimi dogru algilayip, yanitini onagore verdigin icin de tesekkurler. 

 

Bu bir yerde verilen alginin kelimede degil de, tum cumlenin algilanmasinda oldugunu gosteriyor.

 

Bu da senin benim yazi dili ve uslubumun vermek istedigini algilama yolunda gosterdigin basarinin bir urunudur. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Asansor konusuna kisaca deginelim. Birincisi asansor bir fenomen olarak insanoglu aklinin ve vucudunun dogadi olani teknik ile isleme urunudur.

 

Isleyis prensibi yer cekimi ve elektriktir.

 

Evet bir kisi asansoru kullanip kullanmamakta ozgurdur ve genelde asansorun kac kisiyi ve kac kiloyu tasiyacagi bellidir.

 

Bu limitleri oyle veya boyle asmak, asansorun isleyisine mudahele etmektir.

 

Bilincli bir kisi aslinda ister istemez bir suru riski goze alir. Asansorun giderken elektriginin kesilmesi, geldigiu katta kapisinin acilmamasi, halatinin kopmasi v.s.

 

Zaten hayatta insanoglunun her turlu hareketi risktir ve insanoglu bu riskleri alarak yasam ve iliskisini surdurur.

 

Dolayisi ile bir kisi asansore bindikten sonra inecegi kata kadar asansore guvenmek durumundadir.

 

Ayrica asansorde bir sorun olmasi ise tamanen teknik bir problemdir ve bilimsel olarak aciklanabilir. Buradaki aciklama olmus olanin mantiksal olabilirlik olanagini bilimsel olarak ortaya koymaktir.

 

Buradaki ozgurluk iki farkli algidadir. Kisinin kendi hareketinin ozgurlugu yani kisinin kendi ozgur iradesi ile hareketi

 

Basliktaki "dinlerden ozgurluk" ise hem somut hem de soyuttur. Yani hem uygulama ozgurlugudur, hem de zihniyet ozgurlugu.

 

Dinlere ozgurluk isesekuler zihniyet temelindedir. Yani her turlu dini uygulama ya da uygulamamaya ozgurluk.

 

Dini sistemlerde ozgurluk hem sadece dini uygulamaya yoneliktir hem de verilen yonlendirim ve yaptirim temelinddedir. Kisaca sadece dini ozgurluk vardir, dinden ozgurluk yoktur. Bu da zaten hak ve ozgurluk ihlalidir ve evrensel hukuk ta suctur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 yıl sonra...

asil onemli noktayi kacirma ;

 

asansore binip dugmeye bastin miydi ; is ve olus senden alinir ! bunun senin secimin ile olmasi; senin kendini ona teslim ettigini degistirmiyor sen inandigin seye kendini teslim ediyorsun ! asansor senin tecrube ederek inandigin bir mekanik oluyor //

özgürlükte , gerçek manada teslimiyetten geçer , insan aklı sadece insanı özgür etmek için vardır , egosunu irdeleyebilme şartı ile ve aklın varlığının nedeni budur , egosunu tanımayan yaratıcısını tanıyamaz , tanımadığın şeye teslim olamazsın , böylece asla özgür olamazsın , benim nacizane tavsiyem insanların tarih boyunca ürettikleri sığ kavramların arasında kaybolmaktansa insanın kendisini incelemesi en doğru yoldur ..... saygılarımla ( kendini bilen rabbini bilir , özgürlüğünde tek yolu budur )

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

özgürlükte , gerçek manada teslimiyetten geçer , insan aklı sadece insanı özgür etmek için vardır , egosunu irdeleyebilme şartı ile ve aklın varlığının nedeni budur , egosunu tanımayan yaratıcısını tanıyamaz , tanımadığın şeye teslim olamazsın , böylece asla özgür olamazsın , benim nacizane tavsiyem insanların tarih boyunca ürettikleri sığ kavramların arasında kaybolmaktansa insanın kendisini incelemesi en doğru yoldur ..... saygılarımla ( kendini bilen rabbini bilir , özgürlüğünde tek yolu budur )

Ozgurluk etik ile hak temelinde sinirlidir.

 

Hic kimse kendi ozgurlugu icin baskasinin ozgurlugune mudahele edemez.

 

O yuzden basliktaki ozgurluk, mudaheleyi degil; kisinin kendi beyninde kendisini dini degerlerden arindirmasi anlamindadir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ozgurluk etik ile hak temelinde sinirlidir.

 

Hic kimse kendi ozgurlugu icin baskasinin ozgurlugune mudahele edemez.

 

O yuzden basliktaki ozgurluk, mudaheleyi degil; kisinin kendi beyninde kendisini dini degerlerden arindirmasi anlamindadir.

işte bende onu söylemeye çalışıyorum insan için böyle bir özgürlük alanı yoktur , insan kendi duygu , düşünce ve psikolojisini irdelediğinde , öylesine bir ilimle kuşatıldığının farkına varır ki , bu alanın dışına çıkamayacağını anlar , önce kendinden üstün bir varlığın gücünü keşfeder ki herkezin bildiği gibi buna iman demekteyiz . sonra bu üstün varlığın izini sürer , acaba onunla nerede karşılaşabiliriz , böylece eldeki tek çare olan dinlere yönlenir , orada kendisini tanıtan yaratıcı , inandığı üstün varlıkla aynı değerleri mi taşımaktadır , daha basit bir ifade ile batıldan hakka geçiş aşamasında kendi psikolojik bunalımlarına cevap verebilmektemidir , işte buna tahkiki iman denmektedir , görmekteyiz ki süreçte insan yaradılışına işlenmiş takdiri bir türlü hayatımızdan çıkaramıyoruz , yaratıcı bunu şöyle ifade eder " kaçın kaçabiliyorsanız sizin için çizilmiş sınırların dışına " , bu arada ahlağın hak doğrultusunda davranış biçimleri oluşturmak olduğu konusunda hiç şüphe yoktur , yaşamınız boyunca asla haddinizi aşacak şekilde borçlanmayın diyen bir peygamberin öğretisini nasıl zihninden sileceksin , bundan hakka dayalı daha ahlaki bir  öğreti varsa bende öğrenmek isterim . bu yüzden bence dini yaşamdan soyutlamaya çalışmak insanı ancak yaradılış özelliklerinin tam tersi varlık bir haline dönüştürmek olarak sonuçlanır ve sadece kendisi ile çatışan kişi için sonuç psikiyatri kliniğidir . sakın yalnış bir şey anlaşılmasın bu cevap konuyu açan arkadaşıma bir akıl verme değil sadece ileri sürdüğü kavram için haddini aşan düşüncelerimdir . saygılarımla  

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

işte bende onu söylemeye çalışıyorum insan için böyle bir özgürlük alanı yoktur , insan kendi duygu , düşünce ve psikolojisini irdelediğinde , öylesine bir ilimle kuşatıldığının farkına varır ki , bu alanın dışına çıkamayacağını anlar , önce kendinden üstün bir varlığın gücünü keşfeder ki herkezin bildiği gibi buna iman demekteyiz . sonra bu üstün varlığın izini sürer , acaba onunla nerede karşılaşabiliriz , böylece eldeki tek çare olan dinlere yönlenir , orada kendisini tanıtan yaratıcı , inandığı üstün varlıkla aynı değerleri mi taşımaktadır , daha basit bir ifade ile batıldan hakka geçiş aşamasında kendi psikolojik bunalımlarına cevap verebilmektemidir , işte buna tahkiki iman denmektedir , görmekteyiz ki süreçte insan yaradılışına işlenmiş takdiri bir türlü hayatımızdan çıkaramıyoruz , yaratıcı bunu şöyle ifade eder " kaçın kaçabiliyorsanız sizin için çizilmiş sınırların dışına " , bu arada ahlağın hak doğrultusunda davranış biçimleri oluşturmak olduğu konusunda hiç şüphe yoktur , yaşamınız boyunca asla haddinizi aşacak şekilde borçlanmayın diyen bir peygamberin öğretisini nasıl zihninden sileceksin , bundan hakka dayalı daha ahlaki bir  öğreti varsa bende öğrenmek isterim . bu yüzden bence dini yaşamdan soyutlamaya çalışmak insanı ancak yaradılış özelliklerinin tam tersi varlık bir haline dönüştürmek olarak sonuçlanır ve sadece kendisi ile çatışan kişi için sonuç psikiyatri kliniğidir . sakın yalnış bir şey anlaşılmasın bu cevap konuyu açan arkadaşıma bir akıl verme değil sadece ileri sürdüğü kavram için haddini aşan düşüncelerimdir . saygılarımla  

Beynin kisice sorrgulanarak tum savastirici ve ayrimci degerlerden ozgurlesmesi demek; insanlasmak evrensellesmek, bilimsellesmek ve bilissellesmek demektir.

 

Hic bir dinin, dini felsefenin, teolojinin, fizik otesinin, her turlu tanri inanci kullugunun,, her turlu etik degerin ve sosyal yasam ve iliskinin yukaridaki duzeyi saglayamayacagini tarih bize yuzlerce defa gostermistir. 

 

Insanlik ve yukarida sayilan degerler, din ile degil; beynin bilinclenmesi, kisinin bireylesmesi ve kendi varliginin hak ve ozgurlugunun farkindaligi ile saglanir.

 

Din ise bunlari onleyen faktordur, cunku kulluk onerir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.