Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

''HAFIZA-İ BEŞER NEDEN (!) NİSYAN:(UNUTKANLIK?) İLE MALULDÜR? ! ? ''


Mehdî

Önerilen İletiler

Kimden : Mehdi dabbetül-arz 19

Kime : Grup: Ayhan Aytaç'ın Notları

Tarih : 28.12.2012 12:39 (GMT +2:00)

 

 

Konu : ''HAFIZA-İ BEŞER NEDEN (!) NİSYAN:(UNUTKANLIK?) İLE MALULDÜR? ! ? ''

 

AYHAN AYTAÇ YAZAREFENDİ:

''HAFIZA-İ BEŞER NEDEN (!) NİSYAN:(UNUTKANLIK?) İLE MALULDÜR? ! ? ''

((...euzu:ulu yüce büyük rabbimiz! 'anın beni anayım sizi? ' der.bir başka ayettede deki:'sizin duanız yoksa rabbim sizi ne yapsın? ' ve bir ayettede sanki fasıkın vasfını bize tarif eder:'onlar allahı unuttu! allahta onlara önce nefsini sonrada rabbini unutturdu? ' bunları giriş olarak kabul ediyorum.ama şimdi esas meseleye girmeyi düşünüyorum? esas mesele şudur ki bu nisyan yani unutkanlık ile zikrin yani hatırlama veya hatırlatmanın arasında şeytan ile rahman arasında bir gizli cihatın baş gösteriyor olmasıdır.barnabas incilinde 6666 cinden bahsedilir.kuranda 6666 ayet olursa? her bir ayet bir cine cihat açmış gibidir.gibi değil öyledir adeta.vesvese ve anti-vesvese karşılığı gibi.kuran bunu şu ayetle destekler.furkan 52:'inkarcılara karşı kuran ile cihat açın? ' kuran bir zikir ise 6666 ayetin her birini bir ok veya bir mızrak mesabesinde kullanmak önerilir sanki.ve zaten o yüzden kuran yaprakları mızrakların ucunu konmadımı.kuran-ı natıka karşı sessiz kuran ile.ve belki burda kuran ali inkarcılar baği ordusu idi.ama onlar kuran ile daha doğrusu kuran-ı natık olan hafız-ı levh-i mahfuz imam ali ile savaşılamıyacağını anladılarda ancak telaffuzu olan sessiz kuran ile bunun karşılığını meydana koymuşlardı.ruh ile beden bir değildir.ruh baki ise beden fanidir hepimiz biliriz.ruhun hafızlığı ve bedenin hafızlığıda bir değildir öyle ise? ruhsal inanırlık müminlik ise bedensel inanırlık müslümanlıktır ama bu kategoriye zahiren münafıklarda dahil ise 32 farz üzerindendir.taklid-i iman taklid-i amel taklid-i ihlas taklid-i mümin diyelim yekün biz buna ki bu işler taklitle değil tahkik ile haizdir? şimdi esas meselenin can alıcı boyutuna ilerleyelimde işimize bakalım.ayinesi işdir kişinin derler? ibn-i arabi kaynaklı ibn-i abbas ravili 'şeytanın hileleri? ' adlı kitapçıkta şeytan ile ilgili birçok şifre verlmişsesde en önemlisi sanki içerikten alınmış veya iman imtihanına bırakılmıştır.oda şudur:'unutkanlık? '...neden? oysaki çok güzel anlatımlı şekilde izah edilmşken neden? belki dediğimiz gibi iman imtihanıdır.zikir ile nisyan arasındaki bu gizli cihat bunu ortaya koyuyorsa illaki biz bunu tefekkür-ü kıraat ile anlayacağız demektir.işte anlamamız noktasında ki mercek konuyu dört misalde örneklendireceğiz inşaallah.1.misal:'hz.musa o gençle o kayalıkta buluştu.ve sonra kalkıp gittiler.ve sonra acıktılar.gerisin geriye geldiler.ama balıklar yoktur? hz.yuşa olduğu sanılan genç dediki:'andolsunki bunu bana şeytandan başkası unutturmadı? '...dikkat dikkat vede rikkat? '...şeytandan başkası unutturmadı? '...ne unutturma ama? ek olarak diyelimki musayada hızır sabret dediğinde üç kez unutması.buda belki şeytanın unutturmasıdır kim bilir? 2.misal:'hz.yusuf ile zindan arkadaşları.bunlardan biri rüya gördü.yusuf birinin öleceğini diğerinin kurtulacağını haber verdi.ölen öldü kalan kaldı sonra serbest bırakıldı.derken yusuf ona gittiğin yerde benden bahsetki bende bu zindandan kurtulayım.ve ayet devam ediyor diyor ki:'şeytan ona yusufu unutturdu da yusuf orda yıllarca kalmak zorunda kaldı? '...yine şeytan görevde ve nisyan ile zikir savaşı devam ediyor.burda birşeye dikkat çekmek gerekirse allahın dilemesi ile oluyor olmasıdır tüm bunların.elbette allah vakti gelince hatırlatır.şeytanda allahın zini olmadıkça unutturamaz? (dua ve zikir:'unutmayı ebediyyen unutmak dilerim ya rabbül-alemin? ') 3.misal:ayetlerimizle alay edilir edilmez onlar bir başka konuya girdiklerinde hemen orayı terket.eğer şeytan unutturursa hatırladığın zaman terk et yoksa zalimlerden olursun? buda yanılmıyorsam enam 68 de geçer benzer bir ayet daha vardır doğrusunu allah ve resulü bilir? ...işte burdada görüldüğü gibi şeytan unutturmaya devam ediyor.4.misal:o kuran bana geldikten sonra şeytan bana onu unutturdu ayetide son misalimizdir.hiç şüphesiz kuranda buna benzer işari manada veya dolaylı derecede çok ayet vardır biz şimdilik bunlara girmiyoruz bunlarla yetiniyoruz.konunun uzmanlarıda bi zahmet el atsınlarda tamamına erdirsinler ama her ilim sahibinin üzerinde bir ilim sahibi olduğunu asla unutmasınlar kibirlenmesinler özellikle bu konuda konuyu saptırıpta şeytanın bir aktörü durumunda konunun mankeni komikliğine düşmesinler inşaallah ve elhamdülillah amin amin amin el muin ya rabbül-alemin hu :))

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 4 hafta sonra...

AVEA YAZ-EFE:

''ALLAH RESUL VE DOKTOR? ''

((...evvel ve ahir bismillah ve euzubillah: rivayet olunur ki, zamanın kayseri hz.resule (saa) bir doktor gönderir.ve bir yıl ahirzaman nebisine ve ümmetine hizmetlidir.ama bu doktor bir yıl olmasına rağmen hiç hasta bir kişiye muhatap olmaz.bunun sebebini hz.resule sorar? ...neden? hiç ümmetin hastalanmaz diye? el-cevab-ı resulallah:'benim ümmetim acıkmadan yemez! doymadan kalkarda ondan? ' ve doktor cevabını almış yola çıkmıştır.yine bazı hadislerden aktaracak olursak ta şöyledir:'midenin üçte birinde su üçte birinde yemek üçte birinde hava olmalıdır? '...ve... 'günde bir öğün yiyen sıddıykdır! iki öğün yiyen mümindir! üç öğün yiyen hayvandır? '...ve... 'herkim! sofraya oturduğunda besmelesiz yerse ve hamdsiz kalkarsa o kişi mutlaka şeytan ile sofraya oturmuş ve yine şeytan ile o sofradan kalkmış demektir? '...peygamberimiz birgün ibn-i abbası muaviye bin ebu süfyana göndermiş.git onu bana çağır demiş.ibn-i abbas gittiğinde muaviye yemek yiyormuş.hiç rahatsız etmeden resulullaha muaviye yemek yiyor demiş.resul bi saat sonra bir daha git demiş.bir saat sonra gitmiş bakmış yine muaviye yemek yiyor.şaşkınlıkla yine rahatsız etmeden avdet etmiş.resule demiş muaviye yine yemek yiyordu ya resulallah demiş.peygamberimiz allahın hakkı üçdür diye bir saat sonra yine git demiş.ibn-i abbas yine gittiğinde ne görsün muaviye yine yemek başında atıştırıyor.hayretten hayrete hicret ile avdet etmiş bu durumu üzülerek yine resule haber vermiş ama bu sefer resulullah açmış mübarek ağzını ve şöyle demiş:'allah onu doyurmasın? ' böylece muaviye hiç doymaz olmuş.rivayete göre muaviye kelime manası ile köpek,çakal ve tilki anlamlarına geldiğinden bu adam ismi ile müsemma hiç doymaz olmuş göbeklenmiş süleyman demirel gibi olmuştur.ilginçtir necip fazıl derki:'benim nefsim benim nefsim bir köpek? ' bu sufice şu demektir? ben nefsimi biliyorum? hallac-ı mansurda şeyhler ile pilav üstü tavuk yerken tutmuş tavuğunu ordaki köpeğin önüne atmış.şeyhlerde hakarete uğramış.ona sormuşlar? niye tavuğunu köpeğin önüne attın diye? hallac-ı hüseyin mansur şöyle cevab vermiş:'o köpek benim nefsimi temsil ediyor.eğer o doyarsa bende doymuşum sayılır? '...tabi doyarsa :) köpeğin önüne beş kilo et koymuşlar hepsini birden yemiş göbeği şişmiş.göbek mi? köpek mi? nefs-i emmaremiz bilinmez demişler büyüklerimiz.horasanın ermişleriyle şamın ermişleri bir araya gelmişler.horasanlılar demişki şamlılara? bulunca ne yaparsınız bulmayınca ne yaparsınız? şamın dervişleri:bulunca yeriz bulmayınca şükrederiz? horasanlılar demişki: bunu bizim köpeklerimizde yaparlar? şamlılar eee o zaman siz ne yaparsınız öyle ise demişler? horasanlı dervişlerde demişler ki:'biz bulunca dağıtırız! bulamayınca rabbimize şükrederiz? ' hz.yahyanın yemeği yaban balı ile çekirge imiş.rabbimiz allah nefsi açlık ile terbiye yolunu takdir etmiştir.adem bir yıl nuh dokuz ay ibrahim altı ay musa üç ay hz.muhammedde bir ay oruç tutarlarmış.bazıları orucu aç kalmak olduğunu bilmeden daha doğrusu nefsi açlık ile terbiye etmek olduğunu bilmeden ifrat ve tefrite gider.evet tasavvufa göre birçok manaya gelirsede bu ariflerin işidir.biz işin özüne baktığımızda aslında evveliyatında oruç nefsi açlık ile terbiyeden başka bir anlama gelmiyordu.daha sonra bir yıldan dokuz aya,dokuz aydan altı aya altı aydan üç aya ve en nihayetindede bir aya düşünce işler değişti.işte allahın dini kolaylaştırması belkide uzun vadede budur.bakın hz.ali ne diyor:'üç zeytin bi kuru ekmek! ağacın gölgesinde benden iyisi yoktur? ' ömer ne diyor:'üç beş yedi bilemedim dokuz lokma ile beni doyuran rabbime şükürler olsun? ' hem peygamberimiz hem de ebu bekir birçok kez göbeğine taş bağladığı zamanlar olmuştur.birileri ibrahim ethemi görürde ebubekiri unutur sanırım.ba-yezit-i bistami hazretleri bir papazla iddialaşmışda kırk gün hiçbirşey yemeden durmuş.daha sonra buna 12 daha eklemiş 52'ye tamamlamıştır.erbayn hz.isa ile başlamış birçok evliya ve ehlullahça halvet-i erbayn çıkartmak niyetine dönüşmüştür.hacıbektaş-ı veli uğradığı her manevi konakta erbayn çıkartmışta hatemül-evliya makamına kutbül kutup makamlarına özetle dört kapı kırk makama ermiş büyük bir zattır.hatta derler ki velayetin isa mesihi hacıbektaştır.musası mevlana celaleddin.ibrahimi hz.ali isede muhammedi mehdi sahib-i zamandır demişler en doğrusunu allah bilir gaybı ancak yaratan bilir.şimdilik bu konu burda tamam olmuştur.allah tamamına erdirsin inşaallah ve elhamdülillah.))

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.