Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

hiç olabilmek


Önerilen İletiler

hastalık yaşlılık ve ölümü hiç görmemeiş ve onların ne olduğunu bilmeyen genç,mutlu prens sakya-muni,bir gezinti sırasındagörünüşü perişan,dişleri dökülmüş,salyaları akan bir ihtiyara rastlar. o zamana kadar ihtiyarlığın ne olduğunu bilmeyen prens,şaşkınlık içinde arabacısına bunun ne olduğunu,adamın nasıl olup da bu acınası ve itici hale düştüğünü sorar.bunun bütün insanların ortak kaderi olduüunu,kendisi kral oğlu olsa bileaynı şeyin kendi başına gelmesinin de mukadder olduğunu öğrenince gezisine devam edemez ve bu konuda düşünmek için geri dönmek ister.tek başına bir köşeye çekilerek günler boyunca düşünür ve anlaşılan sonunda bir teselli bulur.çünkü yine keyifli ve mutlu olarak geziye çıkar .bu defa karşısına vücudu şişler içerisinde ,güçsüz gözlerinin feri sönmüş, hasta bir adam çıkar.o güne kadar hastalığı hiç bilmeyen prens arabayı durdurur ve arabacıya bunun ne olduğunu sorar.bunun hastalık olduğunu herkesin başına gelebileceğini, sağlıklı ve mutlu bir kral olan kendisinin bile aynı hastalığa yalkalanabileceğini öğrenince yine neşesini ve cesaretini kaybeder,geri dönmeyi emreder.daha önce olduğu gibi yine düşüncelere dalarak teselli arar.aradığı teselliyi yine bulur ki ,üçüncü kez gezintiye çıkar.bu üçüncü gezisinde yine bir manzara iler karşılaşır.bir şeyin insanlar tarafından taşınmakta olduğunu görür.arabacıya sorar

-bu nedir?

-bir cenaze efendim

-cenaze ne demek

-bu herkesin sonudur

prens ölüye yaklaşır ,örtüyü açar ve yüzüne bakar .

-şimdi ne yapacaklar onu? diye sorar

-onu gömecekler

-niye

-çünkü artık kesinlikle canlanmayacak ve gelecekte ondan pis bir koku ve kurtçuklardan başka hiç birşey kalmayacak.

-ve bu insanların kaderi öyle mi? benim de mi? beni de gömecekler,benden geriye de pis bir kokudan başka bir şey kalmayacak öyle mi? beni de kurtçuklar mı yiyecek?

-ewet

-geri dönelim artık gezmek istemiyorum ve bir daha da bunu istemeyeceğim.

sakya-muni bu defa bir teselli bulamadı ve yaşamın en büyük dert olduğu sonucuna vardı.büün gücünü,kendini ve başkalarını bundan kurtatmaya harcadı.yaşamdan öyle kurtulsunlar ki,ölümden sonra da hiç bir biçimde tekrarlanmasın ve yaşam kökünden kazınmış olsun....

 

bunu sizlerle paylaşmak istedim çünkü bu hikayede koptum beni çok etkiledi zaten kitabın gidişatına göre buna kapılmamak elde değil kitapta bulamadığım bir çok sorunun cevabını mesela insan nasıl bilebilir neyi mi bak bilmiyorsun işte gibi ve benimle o yıllarda aynı düşünceleri paylaşmış tolstoy un bakış açısını öğrenmekten çok mutluyum.kitabın esas adı muhammedin kurana girmeyen hadisleri fakat yanlış olduğu için değiştirilmiş ve HZ.hz.muhammed adı ile basılmış.burada kafama takılan tolstoy un islam hakkında araştırmalarına rağmen kitabın adından da anlaşılacağı gibi kuranın bir hadis kitabı olmadığını nasıl bilmiyor oluşu.yoksa ateistlerin de üzerinde durduğu konu kuran HZ.hz.muhammed tarafından mı yazılmış o yıllar da bizim şu anda bilmediğimiz ve bilmemizi istemedikleri bir gerçek mi bu diye de düşündüm açıkçası

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.