Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Başörtüsü Allahın emri mi yoksa ruhbanların sömürü aracı mı?


evrensel_mesaj

Önerilen İletiler

Asırlardır bir parça bezi/başörtüsünü sistemin olmazsa olmaz şartı diye dayatanlar ve bunun için olmadık naneler yiyenler,(son örnek olarak danıştay üyesinin katledilmesi) Allahın emrini değil, Allahın ayetlerini kendi arzuları doğrultusunda çarpıtan ruhbanların emrini ısrarla sürdürmektedirler

 

Gelelim bu konuyla ilgili çarpıttıkları ayetlere

 

Nur 31- İnanan kadınlara deki: Gözlerini sakınsınlar, cinsel organlarını muhafaza etsinler. kendiliğinden görünenler müstesna olmak üzere, süslerini göstermesinler. örtülerini, göğüslerini üstüne vursunlar. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları , anlaşmalarla sahip oldukları kadınlar, erkeklerden, kadına ihtiyacı kalmamış hizmetçiler, yahut henüz kadınların g kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına süslerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları süsleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey inananlar! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.

 

İnanan kadınlara deki: Gözlerini sakınsınlar, cinsel organlarını muhafaza etsinler

 

Ne demek.Bunu anlamak için kuran dışı kaynaklara ve 1500 sene öncesine gitmeye hiç gerek yok.Ben iki kere arabistana gittiğim için kendi gözlerimle şahid oldum. Araplar aradan geçen bunca zamana rağmen örflerinde bir değişiklik olmamış.Havanın aşırı sıcak olmasından dolayı entari türü şeyler giyiyorlar ve iç çamaşırı giymek gibi bir adetleri yok. Dolayısıylada oturup kalkarken dikkatli davranmazlarsa edep yerleri görünebiliyor

 

İşte gözlerini sakınsınlar demek,karşı cinsin edep yerlerine bakmasınlar anlamındadır

 

cinsel organlarını muhafazaetsinler demekte,kendileri de dikket etsinler edep yerlerini göstermesinler anlamındadır

 

Gelelim ayetin diğer kısmına

 

örtülerini, göğüslerinin üstüne vursunlar

 

Burada görüldüğü gibi ne baş kelimesi nede saç kelimesi vardır.Yüce Allahın istediği gögüs dekoltesinin kapatılmasıdır.Bir kadının giydiği elbise göğüs dekoltesini kapalı tutacak niteklikte ise o kadın Allahın emrini yerine getiriyor demektir.Ayrıca bir örtü filan almasına gerek yoktur.Fakat Yüce Allah bunun bile istisnasını yapmış ayette listesi verilen kişilerin yanında kadınların isterlerse gögüsleri dekolteli bir şeklide dolaşabilecekleri izni verilmiştir.

 

Çarpıtılan diper bir ayet

 

Ahzap 59- Ey Elçi! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de dış elbiselerini alsınlar. Bu onların tanınmalarına, ve eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

 

Bu ayete dayanarak kadınların sokağa çıktıklarında mutlaka çarşaf veya pardesü almaları gerektiğini iddia ederler

 

Oysaki ayetin öncesine ve sonrasına baktığımızda hiçte öyle bir zorunluluk olmadığı anlaşılmaktadır

 

57- Şüphesiz ki Allah'a ve Resulü'ne eziyet verenlere Allah hem dünyada, hem ahirette lânet etmiştir. Onlara aşağılayıcı bir azab hazırlamıştır.

 

58- Mümin erkeklere ve mümin kadınlara yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler de bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir.

 

60- Andolsun ki, eğer münafıklar ve kalblerinde bir hastalık olanlar ve Medine'de dedikodu yapanlar, bu yaptıklarından vaz geçmezlerse, mutlaka seni onlara musallat ederiz. Sonra seninle orada az bir zamandan fazla komşu kalamazlar.

 

Ayetlerde görüldüğü gibi ortalıkta her kadına fahişe muamelesi yapan ve kadınlara sarkıntılık eden bir takım ahlaksızlar vardır.Böylesine ortamlarda Yüce Allah inanan kadınlara bir tedbir önermektedir ki oda kadınların erdemli olduklarını belli eden bir alamet taşımaları

 

Ancak şu varki bu alamet mutlaka dış giysi olmak zorunda değildir.Madem ki bu dış giysinini amacı kadınları sarkıntıkıltan korumak ise,öyleyse kadınlar yanlarında mahrem erkekleri (kocaları,babaları,erkek kardeşleri,amcaları,dayıları,oğulları v.s)olduğu halde sokakta dolaştıklarında bunlar kadının cilbabı sayılır.Zira bunlarrla dolaşan bir kadına hiç kimse cesare edipte sarkıntılık edemez

 

Ancak şuda varki eğer kadın yalnız başına bir yere gidecekse ve eğer kendisine sarkıntılık edilebileceği endişesi taşıyorsa bizde derizki Allahın bu tavsiyene uayark tamamen kendi belirlediği bir dış elbisesi alsın deriz.

 

Zira yüce Allah bunu kesin bir emri olarak değil bir tavsiye niteliğinde buyurmaktadır

 

Ahzap 59- Ey Elçi! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de dış elbiselerini alsınlar. Bu onların tanınmalarına, ve eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

 

Diğer önemli bir husus ise ayet Ey inananlar diye değil Ey elçi diye başlamaktadır. Bu ifadede her ülkenin mutlaka kadınlara sarkıntılık eden ahlaksızlarla dolu olduğu anlamına gelmediğini göstermektedir

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet bu durum gerçekten de böyle. Bir de işin şu tarafından bakmak gerekir; baş örtüsü, ibadetlerde Sümer kadınları tarafından da kullanılıyordu. Daha bir çok yerde kullanıldı. Örneğin Elevsis kültlerinden olan Demeter Gizem İnancında Demeter başı örtük resmedilir, daha sonra Roma dönemi Kibele'si de aynı şekildedir. Örneğin Meryem de böyledir. Aslında şu anki durumlar çok bariz bir yanlış anlamadır. Dinlerin çoğunda başörtüsü bir saflık, tanrının karşısında bekaretliğin simgesidir. İslam kadınlara başını ört demez. Onları cariyelerden ayırmak için ''Örtünün de farkınız olsun...'' der. Tabi dinle siyasetin içiçe girmesi konunun çarpıtılmasına ya da bir koz olarak kullanılmaya başlamasına sebep olmuştur- ki bunun en büyük sebebi İslam'ın Muhammed zamanın da siyasal bir yapılanma içine girmiş olmasıdır.... Ancak benim anlamadığım şey şu; biliyorsunuz artık diyanet işleri cuma namazlarında her konu hakkında vaaz verilmesini emretti.....Peki neden hala baş örtüsünün bu yönleri hakkında vaaz verilmiyor?

Sebebini biliyorum galiba; bu islam büyükleri (kendilerine taktıkları isim bu) korkuyorlar. Hem de çok. Niye çünkü şuanki din adamları geleneklerle gerçeklerin nasıl bir çatışma içine gireceğinin farkındalar ve bundan kaynaklanacak olan sorunlarla nasıl başedeceklerini bilemiyorlar..... Ben suçun örgütlerde aranmasına karşıyım....tabi ki suçlular, ülkeye, topluma, cumhuriyete karşı suçlular ve eminim cezalandırılacaklar.....ama bu türban sorununda suç yukarıda bahsettiğim kişilerde ve konuyu uzatmak isteyen bazı köşe yazarları veya gazete patronlarında... Örgütlerin amaçları siyasidir, onlar ancak din kisvesi altına sığınıp konuşabilirler, hatta konuşmazlar, öldürebilirler. Çünkü onların bu toplumsal platformlara kendi ideolojilerini savunmak için çıkacak zekaları ve cesaretleri yok.kısacası; yok olmaya mahkumlar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kardeş nur suresinin 31. ayetinde bunlar yazı baş örtüsü allahın emridir saygılar sorun varsa emaile yaz en güzel şekilde cevaplayım [email protected] Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut, kocalarının babalarından yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü'minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kardeş nur suresinin 31. ayetinde bunlar yazı baş örtüsü allahın emridir saygılar sorun varsa emaile yaz en güzel şekilde cevaplayım [email protected] Mü'min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut, kocalarının babalarından yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü'minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz

 

 

''ta yakalarının üzerine sarsınlar'' denmiyor,,,,,''yakalarının üzerine salsınlar'' deniliyor....anlayacağın ''ta'' diye bir abartma eylemi yok. Anlayacaın ''başını bohçala'' diye bir emir de yok. Ayrıca bu ayet Muhammed' e Medine'deyken gelmiştir. Sebebi de medinedeki erkeklerin Mekke kadınlarını tanımamaları ve onları cariyelerle karıştırmalarıdır. Anlayacağın zoraki gelmiş bir ayet zaten.....

Yanlış anlama. Kimsenin inancına saygısızlık yaptığımız yok. Bu sadece dinin çarpıtılmasıyla siyasi bir boyut kazanmış bir olgu. Bulaştırılmaması gerekiyor. Eğer bir İngiltere ya da Amerika olsaydık, zaten lafı yapılmazdı. Çünkü oradaki bağnazlık artık muhafazakarlık boyutuna inebilmiştir. Ama bizim bağnazlığımız, gittikçe büyüyen bir ''yobaz'' ordusuna dönüşmüştür. Eminim bu ülkede birilerinin eline bazı şeyleri, laiklik gibi şeyleri bıraksak, sonumuz şeriattır. İlk idam edileceklerden biri de benim zaten. sevgiler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu ayatın mealını ben yazmadım ben sadece alıntı yaptım kuran mealınden ..bu 1

2 kuranı kerım sadece hz. Muhammed (sas) efendımızın zamnı ıcın ındırıl memestır kuranı kerım tum asırlara bakıyor yok bu su zamn ındırılmıs o zanda da da boyleymıs diemessiniz .

ve ben sana bır soru sormak ıstıyorum bılmıyorum bayanmısınız ama eger bayan olsan veya oyle ısen sen ın vucudundakı acık sacıklıklara butun herkesın bakması senı rahatsıoz etmezmı tabıkı eder ç cunku ınsanlarıve ozellıkle kadınları Allah (cc) guven ıcınde olmayı seven bır fıtratta yaratmıs ve kadın ların acık yerlerını kapatıp baskalarının nazarını cekmemesı ve bun dan dolayıda rahtsız olmaması ıcın allah kapanmayı emretmıs.... eger kadında kendını helalınden baskasına saklama fıtratı HİÇ olmasa ıdı televızyonda gordugumuz manken kardesler dahı hı bır sekılde utanıp sıkılmazdı ve firikik vermemmek ıçın çabalamazdı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu ayatın mealını ben yazmadım ben sadece alıntı yaptım kuran mealınden ..bu 1

2 kuranı kerım sadece hz. Muhammed (sas) efendımızın zamnı ıcın ındırıl memestır kuranı kerım tum asırlara bakıyor yok bu su zamn ındırılmıs o zanda da da boyleymıs diemessiniz .

ve ben sana bır soru sormak ıstıyorum bılmıyorum bayanmısınız ama eger bayan olsan veya oyle ısen sen ın vucudundakı acık sacıklıklara butun herkesın bakması senı rahatsıoz etmezmı tabıkı eder ç cunku ınsanlarıve ozellıkle kadınları Allah (cc) guven ıcınde olmayı seven bır fıtratta yaratmıs ve kadın ların acık yerlerını kapatıp baskalarının nazarını cekmemesı ve bun dan dolayıda rahatsız olmaması ıcın allah kapanmayı emretmıs.... eger kadında kendını helalınden baskasına saklama fıtratı HİÇ olmasa ıdı televızyonda gordugumuz manken kardesler dahı hı bır sekılde utanıp sıkılmazdı ve firikik vermemmek ıçın çabalamazdı

 

Özgür irade arkadaşım. üç din de bunu söylemez mi? (Gerçi ben olduğunu zannetmiyorum ama(!) ) Ayrıca kuran-ı kerimin bazı ayetlerinin(özellikle göçten sonraki) siyasallaştığı görülür. Çünkü o sırada Muhammed bir din başkanlığının yanında, asker ve bir siyasetçi olmaya başlamıştır. İslam devletini oluşturmak için bu zorunlu bir hale gelmiştir. Yönetimle ilgili ayetlerin gelmesi Mekke'ye karşı olan tutumu belirlemekte ana kaynak olmuştur. Sen şimdi bu ayetleri alıp bugünün siyasal koşullarında uygulayamazsın. Uygularsan da başarısız olursun. Bu en küçük örneğiydi. Kutsal Kitabı incelerken dönemin tarihini iyi bilmek gerekiyor. Şimdi biz Muhammed'in bir Sabi olduğunu bilmezsek, Kuran'daki sabilikten gelen ritüelleri görmezden geliriz. Ya da ne bileyim, Mezopotamyadaki baş tanrıların sıfatlarını bilmezsek, İslam'ın tanrısının sıfatlarını sadece onun sıfatları zannederiz. Dindeki bütünü göremeyiz. O yüzden diyorum tarihi, hiç değilse dönemin tarihini bilmek lazım....yoksa her kitaba gökten inmiş deriz ve onun ömrünü sonsuz sanarız.

 

sayi bir de şu baş örtüsü sorunu var. Ya bu bence şuanda gerekli değil. Bunu bu şekilde direte direte kadınlar bir et parçası gibi görünmeye başladı. Herkesten saklamamız gereken basit bir et parçası.....Kuran böyle demese de bu hale getirdiler. Toplumun üzerinden bu zorbalık kalksa,, o zaman ne kadınların bir yerlerine bakan olur ne de onlara saldıran olur. Ben de bir erkeğim, ama kalçaları güzel olan her kadına üstüne atlayacakmış gibi salyalarımı akıtarak bakmıyorum. BEnce böyle korkuları olanlar, bunun için bu kadar endişelenirler. Benim korkum yok. Kadının zerafetini ve onun güzelliğni hiçe sayarak, öldürerek, hiçbir şey başarılamaz. Önce insanlar korkmamayı öğrenmek zorunda. Orada ''cıssss'' var bak beni dinle yoksa seni ateşe atarım, demekle olmaz.

 

Ayrıca ben hala neden doğallığımızın yokedildiğini anlayamıyorum. Biz de doğanın parçaları değilmiyiz. Neden en zevkli en anlamlı ve doğalın en doğalı iç güdülerimizi bastırıyoruz. Bence insanların rasyonel arzuları önemlidir. bak rasyonel diyorum, çünkü diğer türlü hem kendine hem de topluma zarar veren bireyler oluşur. Doğallığı bozmadan, akılcılığı kaybetmeden, bu dünya okadar güzel olur ki....Vaadedilen cennet, tanrının çöplüğü olur. -_-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

oncelıkle senın bu derece guzel cevabını kutluyorum :)

dedinki eğer kapanmayı öne getirmeseler yani mecburiyetmiş gibi göstermeseler yani sana göre zorbalıgı kaldırsalar ne kimse kimseye bakar ne de saldırır dedin....

bende sana diorum ki avrupada sana sana göre zorbalık olmadığı içinmi o kadar tecavüz olayları veya ırza geçme veya buna benzer şeyler oluyor .. sana göre zorbalık olan sey avrupada yok veya diğre müslüman olmayan ülkelerde o zaman niçin ordada daha fazla bu tip pislikler var ..

ve niçin heryıl müslüman olan milyonlarca insandan (((ki bunların çoğu amerika ve avrupa ülkelerinden)))) bu müslüman olan bayanlar ilk önce tesettüre girior ...

her ne ise benim ailem de o kadar muhafazakar bşr aile değil benim ablam ile annem öğretmen ve meslekleri dolayısyla veya kişisel seçimlerinden dolayı tesettürlü değiller ve annem her seferinde keşke bende tesettür lü olsam dior ve emekli olduğumda ben de kapanacağım dior velhasılı kelam annemin üstünde hiç bir baskı veya zorbalık yok o zamn niçin o da kapanmayı istiyor tüm islamiyetin bilincini ve güzelliğini anlamış insan gibi her ne ise bunlar benim düşüncem ...

 

bir de dediğim inan ben kuranı kerimi elhamdülillah müsliman olduğum için elimden geldiğince çok okumayı ve sadece yüzünden değil onun tevsirinide okuyorum yani senin dediğin gibi ''Gerçi ben olduğunu zannetmiyorum ama'' .

 

bundan önce dediğim gibi Kuranı Kerim bir asra bakmaz o her asra bakar ve asıl sen onu o asra göre yorum layamazssın çünki islam dini en son gelen din ve Kuranı Kerim kıyamete kadar bu dinin kitabıdır yani burdanda anladığımız gibi sadece 5 10 senelik olaylar için ve o zamanın şartlarına onu ayarlayamazsın ..

kıyamete kadar gelen insanların kılavuzu elbette KURANI KERİM gibi asırlar geçtikçe yaşlanmaz elbette geçleşir .. ve hiç bir asra sınırlı kalmaz

 

AYRICA

senin bir peygambere sadece muhammed diyerek hitap etmen gerçekten de nsenin ne kadar islamiyeti bilgi için araştıran biri olduğunu mu gösteriyor Acaba??????

 

her ne ise

bir de senin dediğin gibi biz doğanın bir parçası değil ALLAH cc bir kulu bir mabuduyuz ve

o bize şu kısacık dünya hayatınızda meşru daireye göre yaşayın dior ve Kuran ı Kerimde söz verdiği gibi sonsuz hayatı bize vaad ediyor .. yani bu dünyadaki bu düzeni bu harika sanatları aklı ilmi kudreti olmaya serseri tesadüf ve başıboş tabiat yağpamaz ..

 

buradaki bu hadsiz masraflar elbette yok olmak için değildir sadece bunlar numunelerdir ve elbette asılları da vardır...

 

Eğer bir hata etmişsem affına sığınrım

 

vesselam

SAYGILAR

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yok bir hata etmedin. Ama bir sorun var burada; şimdi sen tanrısal bir iradeyi işin içine sokarsan konuşma başta biter. Çünkü bu sana göre tartışılmaz hükümlerdir ve herhangi bir yorum yapmak zorlaşır, ama ben yine de cevap vermeye çalışacağım.

Öncelikle Muhammed 'e ''Muhammed'' demem benim tercihimdir. Benim bu söylediğime karışmadıkları sürece ona ''Hz. Muhammed'' ya da ''Muhammed peygamber'' demelerine hiç bir şekilde karışmam. Bana göre denilmesi gereksiz. Bunun nedeni de sıfatların herhangi bir saygı ifadesi olduğuna inanmamamdır. Onlar çoğunlukla bazı sözcüklerin karışmaması için ya da anlatımı kolaylaştırmak için kullanılan kelimelerdir. O yüzden ''Hz.'' sıfatı benim için hiçbir şeydir. Eğer sen bana bunu söylemem gerektiğini söylersen ben de bir ton saygı duyulacak adam yazarım ve bunlara ''Hz.'' denmesini isteyebilirim.

Herzaman söylerim ben; başörtüsüne karşı değilim. Ancak, başörtüsünün de tecavüz ya da taciz olayını engelleyeceğinden de şüpheliyim. Müslüman çoğu ülkede tecavüzün az olması, adaletle alakası olmayan bir şeriatın orada bulunmasıyla alakalı. Sonradan müslümanlığı seçen insanların da başını kapatması, din kisvesi altında bunun onlara dayatılması ve farz gibi gösterilmesiyle ilgilidir. 5000 yıl önce de kadınlar ibadet yaparken başörtüsü takıyorlardı ancak bu dini bir arma değil tanrı karşısındaki saflığın göstergesi oluyordu. Şimdi hem dini hem de siyasi bir arma oluyor ki bu aslında en büyük zorbalık.

Ayrıca yapılan birkaç araştırmanın, tesettürlü kadınların erkeklerin cinsel arzularını daha da arttırdığını biliyor musun? Peki bunun sebebinin de ''gizem'' in insanı mahveden çekiciliği olduğunu biliyor musun?

Zorbalığın sona ermesi insanların eğitimi ve onların ruh sağlığının korunabilmesiyle gerçekleşebilir. Yni anlayacağın başörtüsü islama göre -hiç değilse toplumsal islama göre- sadece statü farkı gösteren bir uygulamaydı( taaa o zamanlar ) Ancak insanın kendi inancı, inandığıyla kendisi arasında olduğu için ve bu konu insani özele girdiği için hiç bir eleştiri yapamam.

Ayrıca ben insanın kendisinde olan özellikleri tam olarak kullanabilmesi taraftarıyım. Artık bırakında rahat dolaşsın şu bayanlar. İstedikleri gibi giyinip, istediği şekilde davranabilsinler. Böyle şeyleri görünce kendimi ortaçağda hissediyorum. Kimin kulu kimin torunu olduğumu bilmiyorum ama kendime inanmam gerektiğini biliyorum. Ayrıca dogmatik söylevlerin katılığı karşısında hassasiyetimin arttığını ve insan olduğumu daha fazla anladığımı da biliyorum. Hiç değilse islam'a mantık dini diyip sonra kendimizle çelişmeyelim. Güzelim dini bir siyaset olarak uygularsak ortada ne güzellik kalır, ne zorbalık kalır ne de DİN kalır.

 

AYrıca doğallığını inkar eden insanlar için tanrı değil ama yalanlar yaktı cehennemin ateşini. Ne kadar kandırabilecek bakalım insanlık kendini ve din ne kadar doyurabilecek onun dolmayan midesini. O zaman gurur duysun sözde islam alemi kendisinden. Kana buladılar ülkeyi....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kardes bana kelime oyunu yapmamanı dılıyorum ben sana avrupa ulkelerındekı tecavuz olaylarını ornek verdım sen bana ıslam ulkelerınde serıat oldugu ıcın tecavuzun az oldugunu soyluyorsun .. ve tekrar soruyorum niçin avrupada ırza gecme olayları daha fazla madem senin dedigin gibi bir sözde zorbalık yok bana cevap verirmisin

....

ayrıca( Ayrıca yapılan birkaç araştırmanın, tesettürlü kadınların erkeklerin cinsel arzularını daha da arttırdığını biliyor musun? Peki bunun sebebinin de ''gizem'' in insanı mahveden çekiciliği olduğunu biliyor musun? ) BU SOYLEDIGIN İNAN BANA KADINLAR İÇİN GECERLİ DEĞİL .. o zaman bana şu araştırmacıların yazılarını bulabilirmisin...ve bu araştırmanın kadınlar içinmi olduğunu . hem senin dediğin eğer dogru olsaydı o zaman etrafta sadace minnacık bir etekle ve buluzle gezen kızların arakasından 50 kısı gezmezdı veyahut bakmazdı ....

ben kıbrıstayım ve ınan bunun her an şahidiyim.... inan islam dini asla siyasallaşmaz ve öylede olmamıştır çünki milyonlar hafızlar ve milyonlar müslüman buna asla izin vermez başta ALLAH cc ...

ayrıca eger Kuranı kerimin sadece bir asra ve kısa bir zamana baktıgını düşünüyorsan ..... o zaman gerçekten bilgiyi bulmak için araştırmanı ve kuranın kıyamete kadar olan zaman lara baktıgını butun dın alımlerınden veya kıtaplardan bakabilrdsin ...

 

ben sana ayrıca bir kuran tevsırınden aldığım tesetturle ılgılı tevsırı yazı cagım .... yanı nur suresının 31. ayetının ve AHZAP suresının 33:59 bu asra bakan tevsırını bu benim yazım olmayacak .. bu yazı bu asrın muceddıdının yazısıdır

şimdi bu tevsırden bazı yerlerı sana yolluyorum .......... ve senin bana yonelttıgın ve soylediğin şeylere tam anlamıyla bu tevsirden cevap alabilirsin

 

YİRMİ DÖRDÜNCÜ LEM’A

 

Tesettür hakkındadır

On Beşinci Notanın İkinci ve Üçüncü Meseleleri iken, ehemmiyetine binaen Yirmi Dördüncü Lem’a olmuştur.

 

 

(ilâ âhir) âyeti, tesettürü emrediyor. Medeniyet-i sefihe ise, Kur’ân’ın bu hükmüne karşı muhalif gidiyor. Tesettürü fıtrî görmüyor, bir esarettir diyor. (BU TAM SENİN SORUNLA AYNI KARDEŞ)

Elcevap: Kur’ân-ı Hakîmin bu hükmü tam fıtrî olduğuna ve muhalifi gayr-ı fıtrî olduğuna delâlet eden çok hikmetlerinden yalnız dört hikmetini beyan ederiz.

 

BİRİNCİ HİKMET

Tesettür, kadınlar için fıtrîdir ve fıtratları iktiza ediyor. Çünkü kadınlar hilkaten zayıf ve nazik olduklarından, kendilerini ve hayatından ziyade sevdiği yavrularını himaye edecek bir erkeğin himaye ve yardımına muhtaç bulunduğundan, kendini sevdirmek ve nefret ettirmemek ve istiskale mâruz kalmamak için fıtrî bir meyli var.

"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin hanımlarına söyle, evlerinden çıktıklarında dış örtülerini üzerlerine alsınlar." Ahzâb Sûresi: 33:59.

Hem kadınların on adetten altı yedisi, ya ihtiyardır, ya çirkindir ki, ihtiyarlığını ve çirkinliğini herkese göstermek istemezler. Ya kıskançtır, kendinden daha güzellere nisbeten çirkin düşmemek veya tecavüzden ve ittihamdan korkar; taarruza mâruz kalmamak ve kocası nazarında hıyanetle müttehem olmamak için, fıtraten tesettür isterler. Hattâ dikkat edilse, en ziyade kendini saklayan, ihtiyarlardır. Ve on adetten ancak iki üç tanesi bulunabilir ki, hem genç olsun, hem güzel olsun, hem kendini göstermekten sıkılmasın.

Malûmdur ki, insan sevmediği ve istiskal ettiği adamların nazarından sıkılır, müteessir olur. Elbette açık saçıklık kıyafetine giren güzel bir kadın, bakmasına hoşlandığı nâmahrem erkeklerden onda iki üçü varsa, yedi sekizinden istiskal eder. Hem tefahhuş ve tefessüh etmeyen bir güzel kadın, nazik ve serîü’t-teessür olduğundan, maddeten tesiri tecrübe edilen, belki semlendiren pis nazarlardan elbette sıkılır. Hattâ işitiyoruz, açık saçıklık yeri olan Avrupa’da çok kadınlar, bu dikkat-i nazardan sıkılarak, "Bu alçaklar bizi göz hapsine alıp sıkıyorlar" diye polislere şekvâ ediyorlar. Demek, medeniyetin ref-i tesettürü hilâf-ı fıtrattır. Kur’ân’ın tesettür emri fıtrî olmakla beraber, o maden-i şefkat ve kıymettar birer refika-i ebediye olabilen kadınları, tesettür ile sukuttan, zilletten ve mânevî esaretten ve sefaletten kurtarıyor.

Hem kadınlarda ecnebî erkeklere karşı, fıtraten korkaklık, tahavvüf var. Tahavvüf ise, fıtraten, tesettürü iktiza ediyor. Çünkü, sekiz dokuz dakika bir zevki cidden acılaştıracak sekiz dokuz ay ağır bir veled yükünü zahmetle çekmekle beraber, hâmisiz bir veledin terbiyesiyle, sekiz dokuz sene, o sekiz dokuz dakika gayr-ı meşru zevkin belâsını çekmek ihtimali var. Ve kesretle vâki olduğundan, cidden şiddetle nâmahremlerden fıtratı korkar ve cibilliyeti sakınmak ister. Ve tesettürle, nâmahremin iştahını açmamak ve tecavüzüne meydan vermemek, zayıf hilkati emreder ve kuvvetli ihtar eder. Ve bir siperi ve kalesi, çarşafı olduğunu gösteriyor. Mesmûâtıma göre, merkez ve payitaht-ı hükümette, çarşı içinde, gündüzde, ahalinin gözleri önünde, gayet âdi bir kundura boyacısı, dünyaca rütbeten büyük bir adamın açık bacaklı karısına bilfiil sarkıntılık etmesi, tesettür aleyhinde olanların hayâsız yüzlerine bir şamar vuruyor!

 

BEN SADECE BIR KISMINI YAZDIM BU TEVSIR 9 SAYFA EGER ISTERSEN GOOGLE : TESETTUR RİSALESİ YAZIP HEPSİNİ OKUYABİLİRSİN EMİNİMKİ SENİ GERÇEK ONLAMDA TATMİN EDECEKTİR

 

SAYGILAR

 

kadeş ben sana avrupada niye tecavuzun cok oldugunu yazdım sen bana ıslamulkelerınde seriattan dalayı tecavuzun ve ırza gecmenın azoldugunu yazmıssın yanı lafı kendıne gore cevırmıssın ... ayrıca

(Ayrıca yapılan birkaç araştırmanın, tesettürlü kadınların erkeklerin cinsel arzularını daha da arttırdığını biliyor musun? Peki bunun sebebinin de ''gizem'' in insanı mahveden çekiciliği olduğunu biliyor musun)

oyle bır yazı yazmıssın acaba bu arastırmacılar kım bana soyleye bılırmısın ve bu araştırmacılar bu araştırmayı kapalı kadınların erkeklerı dahada kışkırttıgı konusunda bır arastırmamı yapmıslar lutfen bana arastırmaları suna bılırmısın

sana oncedende dedigim gibi kuranı kerim veya ıslam siyasallaştırılamaz ve kuranı kerimi bir kısa bir zaman diliminde sıkıstıramazsın kuran kıyamate kadar muslumanlara rehberdir yanı o tum asırlara bakar ayrıca yazının basında evrensel mesaj la giren arkadas BU AYATİ GAYET HOS DEGISTIREREK YAZMIS ASLI BUDUR ...

"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin hanımlarına söyle, evlerinden çıktıklarında dış örtülerini üzerlerine alsınlar." Ahzâb Sûresi: 33:59. )))

 

nur suresının 31. ayeti ve ahzap suresının 33:59 un tevsırını gonderecegım yanı kuranın bıze ne emrettigini direk meallerden tam alamayız bizim kuran tevsırıde okumamız gerekıyor

 

iste tevsir bu ayetlerle ilgili

 

YİRMİ DÖRDÜNCÜ LEM’A

 

Tesettür hakkındadır

On Beşinci Notanın İkinci ve Üçüncü Meseleleri iken, ehemmiyetine binaen Yirmi Dördüncü Lem’a olmuştur.

 

 

(ilâ âhir) âyeti, tesettürü emrediyor. Medeniyet-i sefihe ise, Kur’ân’ın bu hükmüne karşı muhalif gidiyor. Tesettürü fıtrî görmüyor, bir esarettir diyor. HAŞİYE

Elcevap: Kur’ân-ı Hakîmin bu hükmü tam fıtrî olduğuna ve muhalifi gayr-ı fıtrî olduğuna delâlet eden çok hikmetlerinden yalnız dört hikmetini beyan ederiz.

BİRİNCİ HİKMET

Tesettür, kadınlar için fıtrîdir ve fıtratları iktiza ediyor. Çünkü kadınlar hilkaten zayıf ve nazik olduklarından, kendilerini ve hayatından ziyade sevdiği yavrularını himaye edecek bir erkeğin himaye ve yardımına muhtaç bulunduğundan, kendini sevdirmek ve nefret ettirmemek ve istiskale mâruz kalmamak için fıtrî bir meyli var.

"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin hanımlarına söyle, evlerinden çıktıklarında dış örtülerini üzerlerine alsınlar." Ahzâb Sûresi: 33:59.

 

 

Hem kadınların on adetten altı yedisi, ya ihtiyardır, ya çirkindir ki, ihtiyarlığını ve çirkinliğini herkese göstermek istemezler. Ya kıskançtır, kendinden daha güzellere nisbeten çirkin düşmemek veya tecavüzden ve ittihamdan korkar; taarruza mâruz kalmamak ve kocası nazarında hıyanetle müttehem olmamak için, fıtraten tesettür isterler. Hattâ dikkat edilse, en ziyade kendini saklayan, ihtiyarlardır. Ve on adetten ancak iki üç tanesi bulunabilir ki, hem genç olsun, hem güzel olsun, hem kendini göstermekten sıkılmasın.

Malûmdur ki, insan sevmediği ve istiskal ettiği adamların nazarından sıkılır, müteessir olur. Elbette açık saçıklık kıyafetine giren güzel bir kadın, bakmasına hoşlandığı nâmahrem erkeklerden onda iki üçü varsa, yedi sekizinden istiskal eder. Hem tefahhuş ve tefessüh etmeyen bir güzel kadın, nazik ve serîü’t-teessür olduğundan, maddeten tesiri tecrübe edilen, belki semlendiren pis nazarlardan elbette sıkılır. Hattâ işitiyoruz, açık saçıklık yeri olan Avrupa’da çok kadınlar, bu dikkat-i nazardan sıkılarak, "Bu alçaklar bizi göz hapsine alıp sıkıyorlar" diye polislere şekvâ ediyorlar. Demek, medeniyetin ref-i tesettürü hilâf-ı fıtrattır. Kur’ân’ın tesettür emri fıtrî olmakla beraber, o maden-i şefkat ve kıymettar birer refika-i ebediye olabilen kadınları, tesettür ile sukuttan, zilletten ve mânevî esaretten ve sefaletten kurtarıyor.

Hem kadınlarda ecnebî erkeklere karşı, fıtraten korkaklık, tahavvüf var. Tahavvüf ise, fıtraten, tesettürü iktiza ediyor. Çünkü, sekiz dokuz dakika bir zevki cidden acılaştıracak sekiz dokuz ay ağır bir veled yükünü zahmetle çekmekle beraber, hâmisiz bir veledin terbiyesiyle, sekiz dokuz sene, o sekiz dokuz dakika gayr-ı meşru zevkin belâsını çekmek ihtimali var. Ve kesretle vâki olduğundan, cidden şiddetle nâmahremlerden fıtratı korkar ve cibilliyeti sakınmak ister. Ve tesettürle, nâmahremin iştahını açmamak ve tecavüzüne meydan vermemek, zayıf hilkati emreder ve kuvvetli ihtar eder. Ve bir siperi ve kalesi, çarşafı olduğunu gösteriyor. Mesmûâtıma göre, merkez ve payitaht-ı hükümette, çarşı içinde, gündüzde, ahalinin gözleri önünde, gayet âdi bir kundura boyacısı, dünyaca rütbeten büyük bir adamın açık bacaklı karısına bilfiil sarkıntılık etmesi, tesettür aleyhinde olanların hayâsız yüzlerine bir şamar vuruyor!

 

İKİNCİ HİKMET

Kadın ve erkek ortasında gayet esaslı ve şiddetli münasebet, muhabbet ve alâka, yalnız dünyevî hayatın ihtiyacından ileri gelmiyor. Evet, bir kadın, kocasına yalnız hayat-ı dünyeviyeye mahsus bir refika-i hayat değildir. Belki hayat-ı ebediyede dahi bir refika-i hayattır.

Madem hayat-ı ebediyede dahi kocasına refika-i hayattır; elbette, ebedî arkadaşı ve dostu olan kocasının nazarından gayrı, başkasının nazarını kendi mehâsinine celb etmemek ve onu darıltmamak ve kıskandırmamak lâzım gelir. Madem mü’min olan kocası, sırr-ı imana binaen, onunla alâkası hayat-ı dünyeviyeye

 

münhasır ve yalnız hayvânî ve güzellik vaktine mahsus, muvakkat bir muhabbet değil, belki hayat-ı ebediyede dahi bir refika-i hayat noktasında esaslı ve ciddî bir muhabbetle, bir hürmetle alâkadardır. Hem yalnız gençliğinde ve güzellik zamanında değil, belki ihtiyarlık ve çirkinlik vaktinde dahi o ciddî hürmet ve muhabbeti taşıyor. Elbette ona mukabil, o da kendi mehâsinini onun nazarına tahsis ve muhabbetini ona hasretmesi, mukteza-yı insaniyettir. Yoksa pek az kazanır, fakat pek çok kaybeder.

Şer’an koca, karıya küfüv olmalı, yani, birbirine münasip olmalı. Bu küfüv ve denk olmak, en mühimi, diyanet noktasındadır.

Ne mutlu o kocaya ki, kadınının diyanetine bakıp taklit eder; refikasını hayat-ı ebediyede kaybetmemek için mütedeyyin olur.

Bahtiyardır o kadın ki, kocasının diyanetine bakıp "Ebedî arkadaşımı kaybetmeyeyim" diye takvâya girer.

Veyl o erkeğe ki, saliha kadınını ebedî kaybettirecek olan sefahete girer.

Ne bedbahttır o kadın ki, müttakî kocasını taklit etmez, o mübarek ebedî arkadaşını kaybeder.

Binler veyl o iki bedbaht zevc ve zevceye ki, birbirinin fıskını ve sefahetini taklit ediyorlar, birbirine ateşe atılmasında yardım ediyorlar.

 

 

BU SADECE TEVSİRİN BIR KISMI EGER GERİSİNİ OKUMAK ISTIYORSAN GOOGLE DAN TESSETTUR RİSALESİ YAZABİLİR VE TAMAMI 9 SAYFA OLAN TEVSİRİ OKUYA BİLRSİN

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi yazdıkların güzel falan....iyi de bunlar insan psikolojisini hiçe sayan, ayaklar altında ezen yazılar. Bak şimdi demişsin ki ya da demişler ki bir kadının, bir erkeğin korumasına ihtiyacı vardır. Hayır efendim yoktur. Yine dünle bugünü karııştırıyorlar. Bak ne diyorum, artık bizim yasalarımız var efendi. Bu ülkede şeriat işlemiyor.

 

''''Tesettür, kadınlar için fıtrîdir ve fıtratları iktiza ediyor. Çünkü kadınlar hilkaten zayıf ve nazik olduklarından, kendilerini ve hayatından ziyade sevdiği yavrularını himaye edecek bir erkeğin himaye ve yardımına muhtaç bulunduğundan, kendini sevdirmek ve nefret ettirmemek ve istiskale mâruz kalmamak için fıtrî bir meyli var.

"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin hanımlarına söyle, evlerinden çıktıklarında dış örtülerini üzerlerine alsınlar." Ahzâb Sûresi: 33:59.''' diye yazılmış....... o zaman yazılmış, şimdi durum farklı. Eğer bunları ortadan kaldırmak istiyorsak, insan eğitmeliyiz, insan kapatmamalıyız. 7. yy da yaşamıyoruz artık..

 

Türban siyasallaştırılamaz diyorsun,,,,,,,peki yapılan ne? Bu siyasallaştırma değilmi? Koz olarak kullanıyorlar. Daha önce de dediğim gibi; türban bir ibadet unsuru değil bir simge olmuş.......Varolan ataerkillik kadının üzerine çökmüş gölge olmuş.

 

Bak bu bir toplumsal savunma mekanizmasıdır. Yasaklar sert, telkinler olumsuz oldukça, insanlar sığdırıldıkları kalıpları kırmak için uğraşacaklar. Bunun örnekleri tarihte de var. Örneğin büyük suçlar sayılmasına rağmen, sübiyancılık, oğlancılık, eşcinsellik gibi şeyler Osmanlı'da bir hayli yaygındı. Peki oradaki kadınlar da başlarını örtüyorlardı, hem de fazlasıyla...ancak tecavüz oranı İstanbul'un anadolu yakasında yani müslümanların yoğunlukta olduğu bölgede daha fazlaymış.. Demek ki türban falan kar etmiyor, insan akıllı olmadıkça...

 

Kelime oyunu dediğin şeyler, gerçekçilik taşıyor. Arkadaşım, risaleye değil, kurana bak.birinci elden kaynak değil mi bu? Asıl şuanda gerçekler çeviriliyor, kırpılıyor, yapıştırılıyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Arkadaşlar,

Müslümanlığın en yoğun olduğu bölgelerde bile erkekler dahi tecavüzler yapılabiliyor.

Peki öyleyse erkekleredemi türban takalım ?

 

Çok özür dilerim ama, erkeklerde bir deneyelim eğer oluyorsa, eşşeklere, atlara, köpeklere ve keçiler de türban takalım.

 

Çünkü, türbanla mesele hallediliyorsa, en çok bu hayvancağızların türbana ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ben sana avrupa ulkelerındekı tecavuz olaylarını ornek verdım sen bana ıslam ulkelerınde serıat oldugu ıcın tecavuzun az oldugunu soyluyorsun .. ve tekrar soruyorum niçin avrupada ırza gecme olayları daha fazla madem senin dedigin gibi bir sözde zorbalık yok bana cevap verirmisin

Sayın ziakıl,

O arkadaşı bilemem ama ben sana çok şahane cevap verebilirim.

Türkiyedekiyle veya diğer islam ülkeriyle kıyaslandığında, Avrupada tecavüz olayları en az 10 kat daha azdır.

Sen hayatında bir ingilizin bir Türke tecavüz ettiğini kaç kere duydun mesela ?

Ama ben bir Türkün bir ingilize tecavüz ettiğini defalarca gördüm.

Güney sahillerinde turistlere tecavüz olayı hemen hemen hergün yaşanıyor.

Sen hiç avrupaya gidipde tecavüze uğrayan bir turist gördünmü ?

Bi kere adam niye tecavüz etsin. Onun cinsel hayatına engel olacak kimse yokki.

Avrupada herkez iyi kötü kendine göre bir yatak arkadaşı bulabiliyor.

Yani onlarda islam ülkelerindeki gibi cinsel açlık yok.

Benim sana tavsiyem, ingilizce öğren, sonrada kendine avrupalı arkadaş bul, onlarla yıllarca arkadaşlık et.

O zaman kesin olmamakla birlikte, avrupalıları tanıma şansına sahip olursun.

Ben bu ülkede, eşeklere tecavüz eden ve bunu hiç saklamayan onlarca insan tanıdım.

Sor bakalım bir avrupalıya bir tane öyle insan tanıyormu ?

Hemde istanbulda, hemde erkek eşeklere, hemde defalarca.

Ben bile bir erkek olmama rağmen, çocukluğumda (3-4 kere) tecavüzden zor kurtuldum.

Ayrıca, Türkiye ve arap ülkelerinde tecavüze uğrayan kadın ve erkeklerin tecavüze uğradıktan sonra tolumdan nasıl dışlandıklarını, hatta öldürüldüklerini bilmiyormusun ?

Bu durumda, tecavüze uğrayanların gerçek sayısı kaç acaba ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İslam kadınlara başını ört demez. Onları cariyelerden ayırmak için ''Örtünün de farkınız olsun...'' der.

 

Bu cümleyi inşallah yanlış anlamışımdır.

Bu durumda şu anda başı örtülü olmayanların cariyelerden farkı olmuyormu ?

Cariye benim bildiğim kadarıyla "fahişe" veya "seks kölesi" demek.

Umarım başı açık kadınlarımız onlara benzenmiyordur.

Yoksa çok üzülürüm.

Saygılarımla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ziakıl;

Sen gel de İstanbul'da Yıldız Parkında, Emirgan Korusunda türbanlıları seyret..

Bize türbanla namus masalları anlatma. Biz de görüyoruz neyin ne olduğunu..

 

Peygamberin döneminde, kölelik ve cariyelik varmış. Birbirlerinin eşlerine, kızlarına haram gözle bakıp, onlarla zina yapmak yerine cariyelerle ilişki serbest bırakılmış.

Cariye ise, bir nevi günümüzün fahişesi..

Çünkü onu namus olarak sahiplenen yok.

Üstelik aç, bakıma muhtaç. Dolayısıyla bunlar ortalıkta serbestçe dolaşıyor ve fahişeler gibi aranıyor aynı zamanda.

 

Fahişeliğin de bir tarihi var. Dünya tarihi kadar eski.

Sokaktaki bir fahişe, fahişe olduğunu nasıl belli edecek, nasıl müşteri bulacak?

Farklı giyinerek, farklı bakarak, farklı yürüyerek, farklı konuşarak, farklı takınarak..

İlk zamanlar diğer kadınlar gibi giyinip, hareket edip sadece ellerine ya da başlarına bir işaret, bir çiçek vs. alanlar, bakmışlar ki bu yeterli olmuyor, bacaklarını açmışlar, göğüslerini açmışlar, hem daha iyi işaret sunmuşlar, hem de güzel olduklarını göstermeye çalışmışlar..Cariyeler de öyle..

 

Normal kadınların cariye zannedilip taciz edilmemeleri için önlem gerekmiş. Çünkü Araplar, bizim insanımızdan kat kat edepsizmiş. Kadınları eller, eteklerini açar, sıkıştırır, aşırı taciz ederlermiş.

Önlem için de, ayaklarını yere vurarak, kıvırtarak yürümemeleri, üstlerine bir dış örtü almaları, göğüslerini kapatmaları istenmiş. Olay budur..

Saçını kapatmak diye birşey yok.

Cariye-fahişe gibi davranmamak, iç çamaşırla sokağa çıkmamak- dış örtü almak, ya da günümüzde mutaasıp giyinmek, göğüslerini göstermeyecek şekilde yakalarını bir örtü ile örtmek- ya da yakası kapalı bir üst giysi giymek..

Burka, çarşaf, peçe, türban, şalvar, sarık, cübbe vs. şartı yok sonuçta..

 

Dolayısıyla sıkmabaş türban, dincilerin, din bezirganlarının kadınları sömürü aracıdır.

Bu sömürüyü devam ettirebilmek için de bu sorunu çözmezler. Güçleri fazlasıyla olduğu halde. Karşı çıkan da olmadığı halde. Ortada yasa varken karşı çıkanlara kimse kızmasın. Onlar yasaların uygulanmasını istiyorlar. Bir baklava için verilen cezadan dolayı hakime kızılıyor. Hakim ne yapsın, kanunu uyguluyor. Değiştir yasayı, bitsin sorun.

Kimse değiştirtmezler demesin. YÖK'dü, ordu'ydu,CHP'ydi demesin. Hiçbiri mani değil.

Daha katı dönemden örnek vereyim. 1950'den. Arapça ezan yasağı kolayca kaldırıldı. Kimse sesini çıkarmadı. Hatta mecliste CHP'de destek verdi. Kanun değişti. Demek ki istenince oluyor.

Peki neden istenmiyor? Sömürüleri devam etsin diye...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu cümleyi inşallah yanlış anlamışımdır.

Bu durumda şu anda başı örtülü olmayanların cariyelerden farkı olmuyormu ?

Cariye benim bildiğim kadarıyla "fahişe" veya "seks kölesi" demek.

Umarım başı açık kadınlarımız onlara benzenmiyordur.

Yoksa çok üzülürüm.

Saygılarımla

 

Hayır hayır. kesinlikle öyle birşey söylemek istemedim. Sadece başörtüsünün o dönemde bir statü göstergesi olduğunu belirttim. Şu anki koşullar içerisinde tabiki başı açık kadınlarımız onlara benzemiyor. Çünkü herşey modernize oluyor. Ben sadece ''kutsal'' sayılan birşeyin aslında bir ayrımın çarpıtılmış devamı olduğunu göstermek istedim. Sonuçta tarihsel bir inceleme yaptık yukarıda ve bu tarihsel gerçekleri o günün şartları altında inceledik. Yani bugüne katmadık o durumu. Üzülme yani :) Öyle olsa ben de üzülürdüm...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hayır hayır. kesinlikle öyle birşey söylemek istemedim.

Çok sevgili A.T, kadar da duyarlısın.

Canım benim duramamış, hemen de cevap yazmış.

Çok üzülme, ben seni anladım.

Senin, öyle birşey söyleyecek biri olmana zaten imkan yok.

Öyle birşey yazmam gerekiyordu, herkeze biraz beyin jimastiği yaptırmak istedim.

Mesajımın içinde başka mesaj var. Üstüne alınma lütfen.

Mutluluklar dilerim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu cümleyi inşallah yanlış anlamışımdır.

Bu durumda şu anda başı örtülü olmayanların cariyelerden farkı olmuyormu ?

Cariye benim bildiğim kadarıyla "fahişe" veya "seks kölesi" demek.

Umarım başı açık kadınlarımız onlara benzenmiyordur.

Yoksa çok üzülürüm.

Saygılarımla

 

hayır hayır...şuanki başörtüsü takmayan kadınlara sesinlikle böyle bir yakıştırma yapılamaz..7. yy. da yaşamıyoruz ..ben sadece bu durumun islamdaki yerini belirttim. bir statü farkı olduğunu gösterdim. Ayrıca bu tartışmanın önemsiz olduğunu söylemişsin açtığın diğer konuda. Gayet önemli. Şimdi var diyen de çok yok diyen de çok demekle bitmiyor işte. Tartışmadan gerçekler bulunsa herkes daha mutlu olurdu eminim ama ne yazık ki olmuyor...bence de isteyen istediği şekilde baş örtüsü taksın.zaten diğer yazılarımda da bunun üzerinde çok durdum..ama başörtüsünü takan insan ''bunu islam emrediyor'' derse o zaman dinin çarpıtılmış bir formunu yaşarız. Bunlar tartışmaların durdurulmasında çok önemli....bilimsel verilerle bu tartışmaları dindirmek için konuya destek yapılabilir. Ayrıca evet türban bir siyasi simge haline geldi.....bunu türbanı kullananlar değil, onları temsil ettiğini düşünen malum insanlar bu hale getirdi....Sadece onların suçu değil, Atatürk'ü temsil ettiğini söyleyenler, demokratlar, sosyalistlerde suçlu.... Eğer cumhuriyet döneminin başlarında, o an için çok gerekli olan kuralları, sadece Atatürk'ün fikri diye bu zamana kadar devam ettirmeseydik herşey çok normal olabilirdi. Olumsuz telkinler insanın bu telkinlere zıt davranmasını sağlar. Biraz iyimserlik gerekiyor...herkes için....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hayır hayır...şuanki başörtüsü takmayan kadınlara sesinlikle böyle bir yakıştırma yapılamaz..7. yy. da yaşamıyoruz.

Çok sevgili A:T,

İnanınki ben o cümleyi size yakıştırarak yazmadım.

Yazımda bir soru işareti koyularak bir soru sorulmuş ama o soru size değil, kadınların cariyelerden farkı olması için, başını örtmesi gerektiğini söyleyen kişilere.

Kanımca, o tarihteki başını örtmeyen kadınların, cariyelerden farkı kalmıyorsa, şu an içinde geçerli olması gerekirdi.

Çünkü müslüman inanışına göre, kuran tüm zamanlara hitap edecek bir kitaptır.

Ben kuranda böyle birşey yazdığına şahit olmadım.

Fakat siz bunu yazdığınıza göre, size innarak ve böyle birşeyin yazılmış olduğunu varsayarak yorum yaptım.

Eğer böyle birşey, tam manasıyla bu şekilde yazılmışsa, bu benim açımdan hiç de iç açıcı birşey değildir.

Bu durumda benim tepkim size değil, onu oraya yazan kişileredir.

Zaten o paragrafımdaki soru da size değildir.

Kuranda kadınlara bu şekilde hitap eden kişileredir.

Benim hatam, tam açıklama yapmadan, sizden alıntı yaparak kurduğum paragraf olabilir.

Bunuda kötü niyetle yapmadığımı bilmenizi ister ve özür dilerim.

 

Bir konunun, önemli olmadığını yazdığımı söylemişsiniz.

Bahsettğiniz şeyi nerede ne zaman yazdığımı hatırlayamadım.

Ama genelde önemsemediğim konularda, yazı da yazmam.

Sanıyorum orada da kastettiğim başka birşey vardır.

 

Kucak dolusu sevgiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok sevgili A:T,

İnanınki ben o cümleyi size yakıştırarak yazmadım.

Yazımda bir soru işareti koyularak bir soru sorulmuş ama o soru size değil, kadınların cariyelerden farkı olması için, başını örtmesi gerektiğini söyleyen kişilere.

Kanımca, o tarihteki başını örtmeyen kadınların, cariyelerden farkı kalmıyorsa, şu an içinde geçerli olması gerekirdi.

Çünkü müslüman inanışına göre, kuran tüm zamanlara hitap edecek bir kitaptır.

Ben kuranda böyle birşey yazdığına şahit olmadım.

Fakat siz bunu yazdığınıza göre, size innarak ve böyle birşeyin yazılmış olduğunu varsayarak yorum yaptım.

Eğer böyle birşey, tam manasıyla bu şekilde yazılmışsa, bu benim açımdan hiç de iç açıcı birşey değildir.

Bu durumda benim tepkim size değil, onu oraya yazan kişileredir.

Zaten o paragrafımdaki soru da size değildir.

Kuranda kadınlara bu şekilde hitap eden kişileredir.

Benim hatam, tam açıklama yapmadan, sizden alıntı yaparak kurduğum paragraf olabilir.

Bunuda kötü niyetle yapmadığımı bilmenizi ister ve özür dilerim.

 

Bir konunun, önemli olmadığını yazdığımı söylemişsiniz.

Bahsettğiniz şeyi nerede ne zaman yazdığımı hatırlayamadım.

Ama genelde önemsemediğim konularda, yazı da yazmam.

Sanıyorum orada da kastettiğim başka birşey vardır.

 

Kucak dolusu sevgiler.

 

 

Kusura bakmayın kinayeyi anlayamadığım için. Biliyorsunuz insanlar bu konularda hassas oluyorlar, ben tepki görmeye çok alıştım :sweatingbullets: Açıklama yapmaya da alıştım. O yüzden böyle telaşlı davranıyorum bu konularda.... :sweatingbullets: Önemli olmadığını söylediğiniz şey galiba açtığınız başlıktaydı da okadar da önemli değil...sadece bir temelin de siyaset ve bilim üzerine kurulmasının çok yararlı olması gerektiğini söyledim. Neyse ben bu konu hakkında bir daha yazmamaya karar verdim :) siz devam edin ama.biliyorsunuz boş bırakılmaya gelmeyen bir konu..hoşçakalın

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 yıl sonra...

...istanbul'un fethedilmesine ramak kaldığı dönemde,papazlar surların içerisinde kendinden emin bir şekilde meleklerin kaç kanatlı olduğunu tartışıyorlardı?

...dünya,ortadoğu ve anadolumuz kan ağlıyorken,bizim hiçbirşey olmamış gibi şu başörtüsüyle ilgilenmemiz abesle iştigaldir?

...ümmet-i muhammedin acil bir başörtüsü sorunu yoktur? sorun AHLAKKRİZİDİR VESSELAM?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 ay sonra...

Asırlardır bir parça bezi/başörtüsünü sistemin olmazsa olmaz şartı diye dayatanlar ve bunun için olmadık naneler yiyenler,(son örnek olarak danıştay üyesinin katledilmesi) Allahın emrini değil, Allahın ayetlerini kendi arzuları doğrultusunda çarpıtan ruhbanların emrini ısrarla sürdürmektedirler

 

Gelelim bu konuyla ilgili çarpıttıkları ayetlere

 

Nur 31- İnanan kadınlara deki: Gözlerini sakınsınlar, cinsel organlarını muhafaza etsinler. kendiliğinden görünenler müstesna olmak üzere, süslerini göstermesinler. örtülerini, göğüslerini üstüne vursunlar. Kocaları, babaları, kocalarının babaları, kendi oğulları, kocalarının oğulları, erkek kardeşleri, erkek kardeşlerinin oğulları, kız kardeşlerinin oğulları, kendi kadınları , anlaşmalarla sahip oldukları kadınlar, erkeklerden, kadına ihtiyacı kalmamış hizmetçiler, yahut henüz kadınların g kadınlık hususiyetlerinin farkında olmayan çocuklardan başkasına süslerini göstermesinler. Gizlemekte oldukları süsleri anlaşılsın diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey inananlar! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki, kurtuluşa eresiniz.

 

İnanan kadınlara deki: Gözlerini sakınsınlar, cinsel organlarını muhafaza etsinler

 

Ne demek.Bunu anlamak için kuran dışı kaynaklara ve 1500 sene öncesine gitmeye hiç gerek yok.Ben iki kere arabistana gittiğim için kendi gözlerimle şahid oldum. Araplar aradan geçen bunca zamana rağmen örflerinde bir değişiklik olmamış.Havanın aşırı sıcak olmasından dolayı entari türü şeyler giyiyorlar ve iç çamaşırı giymek gibi bir adetleri yok. Dolayısıylada oturup kalkarken dikkatli davranmazlarsa edep yerleri görünebiliyor

 

İşte gözlerini sakınsınlar demek,karşı cinsin edep yerlerine bakmasınlar anlamındadır

 

cinsel organlarını muhafazaetsinler demekte,kendileri de dikket etsinler edep yerlerini göstermesinler anlamındadır

 

Gelelim ayetin diğer kısmına

 

örtülerini, göğüslerinin üstüne vursunlar

 

Burada görüldüğü gibi ne baş kelimesi nede saç kelimesi vardır.Yüce Allahın istediği gögüs dekoltesinin kapatılmasıdır.Bir kadının giydiği elbise göğüs dekoltesini kapalı tutacak niteklikte ise o kadın Allahın emrini yerine getiriyor demektir.Ayrıca bir örtü filan almasına gerek yoktur.Fakat Yüce Allah bunun bile istisnasını yapmış ayette listesi verilen kişilerin yanında kadınların isterlerse gögüsleri dekolteli bir şeklide dolaşabilecekleri izni verilmiştir.

 

Çarpıtılan diper bir ayet

 

Ahzap 59- Ey Elçi! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de dış elbiselerini alsınlar. Bu onların tanınmalarına, ve eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

 

Bu ayete dayanarak kadınların sokağa çıktıklarında mutlaka çarşaf veya pardesü almaları gerektiğini iddia ederler

 

Oysaki ayetin öncesine ve sonrasına baktığımızda hiçte öyle bir zorunluluk olmadığı anlaşılmaktadır

 

57- Şüphesiz ki Allah'a ve Resulü'ne eziyet verenlere Allah hem dünyada, hem ahirette lânet etmiştir. Onlara aşağılayıcı bir azab hazırlamıştır.

 

58- Mümin erkeklere ve mümin kadınlara yapmadıkları bir şeyden dolayı eziyet edenler de bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir.

 

60- Andolsun ki, eğer münafıklar ve kalblerinde bir hastalık olanlar ve Medine'de dedikodu yapanlar, bu yaptıklarından vaz geçmezlerse, mutlaka seni onlara musallat ederiz. Sonra seninle orada az bir zamandan fazla komşu kalamazlar.

 

Ayetlerde görüldüğü gibi ortalıkta her kadına fahişe muamelesi yapan ve kadınlara sarkıntılık eden bir takım ahlaksızlar vardır.Böylesine ortamlarda Yüce Allah inanan kadınlara bir tedbir önermektedir ki oda kadınların erdemli olduklarını belli eden bir alamet taşımaları

 

Ancak şu varki bu alamet mutlaka dış giysi olmak zorunda değildir.Madem ki bu dış giysinini amacı kadınları sarkıntıkıltan korumak ise,öyleyse kadınlar yanlarında mahrem erkekleri (kocaları,babaları,erkek kardeşleri,amcaları,dayıları,oğulları v.s)olduğu halde sokakta dolaştıklarında bunlar kadının cilbabı sayılır.Zira bunlarrla dolaşan bir kadına hiç kimse cesare edipte sarkıntılık edemez

 

Ancak şuda varki eğer kadın yalnız başına bir yere gidecekse ve eğer kendisine sarkıntılık edilebileceği endişesi taşıyorsa bizde derizki Allahın bu tavsiyene uayark tamamen kendi belirlediği bir dış elbisesi alsın deriz.

 

Zira yüce Allah bunu kesin bir emri olarak değil bir tavsiye niteliğinde buyurmaktadır

 

Ahzap 59- Ey Elçi! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de dış elbiselerini alsınlar. Bu onların tanınmalarına, ve eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

 

Diğer önemli bir husus ise ayet Ey inananlar diye değil Ey elçi diye başlamaktadır. Bu ifadede her ülkenin mutlaka kadınlara sarkıntılık eden ahlaksızlarla dolu olduğu anlamına gelmediğini göstermektedir

 

 

Evet bu durum gerçekten de böyle. Bir de işin şu tarafından bakmak gerekir; baş örtüsü, ibadetlerde Sümer kadınları tarafından da kullanılıyordu. Daha bir çok yerde kullanıldı. Örneğin Elevsis kültlerinden olan Demeter Gizem İnancında Demeter başı örtük resmedilir, daha sonra Roma dönemi Kibele'si de aynı şekildedir. Örneğin Meryem de böyledir. Aslında şu anki durumlar çok bariz bir yanlış anlamadır. Dinlerin çoğunda başörtüsü bir saflık, tanrının karşısında bekaretliğin simgesidir. İslam kadınlara başını ört demez. Onları cariyelerden ayırmak için ''Örtünün de farkınız olsun...'' der. Tabi dinle siyasetin içiçe girmesi konunun çarpıtılmasına ya da bir koz olarak kullanılmaya başlamasına sebep olmuştur- ki bunun en büyük sebebi İslam'ın Muhammed zamanın da siyasal bir yapılanma içine girmiş olmasıdır.... Ancak benim anlamadığım şey şu; biliyorsunuz artık diyanet işleri cuma namazlarında her konu hakkında vaaz verilmesini emretti.....Peki neden hala baş örtüsünün bu yönleri hakkında vaaz verilmiyor?

Sebebini biliyorum galiba; bu islam büyükleri (kendilerine taktıkları isim bu) korkuyorlar. Hem de çok. Niye çünkü şuanki din adamları geleneklerle gerçeklerin nasıl bir çatışma içine gireceğinin farkındalar ve bundan kaynaklanacak olan sorunlarla nasıl başedeceklerini bilemiyorlar..... Ben suçun örgütlerde aranmasına karşıyım....tabi ki suçlular, ülkeye, topluma, cumhuriyete karşı suçlular ve eminim cezalandırılacaklar.....ama bu türban sorununda suç yukarıda bahsettiğim kişilerde ve konuyu uzatmak isteyen bazı köşe yazarları veya gazete patronlarında... Örgütlerin amaçları siyasidir, onlar ancak din kisvesi altına sığınıp konuşabilirler, hatta konuşmazlar, öldürebilirler. Çünkü onların bu toplumsal platformlara kendi ideolojilerini savunmak için çıkacak zekaları ve cesaretleri yok.kısacası; yok olmaya mahkumlar...

 

şimdik kardeşlerim Allah-u Teala emrediyorki aksesuar gibi kullanıcağınız yerleri kapatın bakın bugün kadın kuaförleri saçları ne hale sokuyolar erkekler bakıyo dioki vaybe negüzel olmuş saçı bu seferde göz zinasına giriyor Allah hiç bir kulunun cehennemde yanmasını istemez oyüzden derki başınızı kapatın biliyosunuz en büyük günah şirk'dir 2. en büyük günah zina'dır bu zinanın birçok yolu var söz zinası göz zinası fuhuş vs. vs. baş örtüsü takılması gereken bir örtüdür bazı kendini bilmezler örtülü kişileri aşağılar ancak müslümanım derler işte en çok bu Müslümanlardan korkun 2 yüzlüdürler Allah'ın kitabını değiştirmek gibi bişeydir bu bugünkü incil gibi şuan türban ı sevmezsiniz ama öbürkü tarafda büyük cezalar gelbilir işde oyüzden Allah kulu cehenneme gitmesini istemedinde başına kapat der

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 7 ay sonra...

@ A.T

Yazdıklarını beğendim fakat çok uzun :)

Size kısa ve öz bir cevap vereyim.

Şu kesinki Allah Kur'an 'da kadınların erkeklerin cinsel arzularını uyandırmamaları için örtünmelerini ister. Nereyi örttüğün değil, cinsel arzuyu önlemek önemli önemlidir.

 

Dindar bir kadın buna dayanarak - yani saçlarının cinsel arzuyu arttırdığını düşünerek- başını örtebilir. Ona bu yüzden: Bak (ör:) komunistler başortüsünü simge yaptı artık seni üniversiteye alamıyoruz demek yanlış bir şeydir.

 

Ya sakalı simge yapsalar, ya küpeyi o zaman ne olacak üniversitelere ilkokul gibi üniforma ile mi gidilecek ? Merak etmeyin o zaman birileri kravatı kısa bağlamayı simge yapar :D

 

Fakat aynı şekilde dindar bir ailenin kızına başını ört diye baskı yapması aynı derece yanlış birşeydir. Önemli olan iman ve onun muhafazasıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yaratıcının, üstelik bunca teferruatı yaratan, en ince ayrıntıları tasarlayan, insanın kendisine örnek aldığı muhteşem eserler vareden Tanrı'nın yarattığı insanı örtüler altına hapsedecek ve saçının telini önemseyecek bir varlık olduğunu sanmıyorum...

 

Erkek egemen dinler ve erkek egemen sömürü düzenleri en çok kadını ve kadının bedenini sömürür ve sömürmeye alıştığı şeyden korkar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 ay sonra...

Yüzlerce yıllık hükümleri ve Allah(c.c.)'ın ezeli kelamı olan Kur'an Kerim'in ayetlerini Bizim hocalarımız, müctehitlerimiz boşuna mı öğrenmişler o kadar ilmi!!!

 

Sizin bu tavırlarınızı gören, o başörtülerini kadınlara zorla taktırıyorlar sanır. Herkes inancı için takıyor o mübarek örtüyü. Değiştirmek istediğiniz milletin inancımıdır? Yoksa sosyal adaleti sağlamak mıdır? Eğer amacınız sosyal adaleti sağlamak ise bunları hangi yetkiye ve yüksek makama dayanarak söylüyorsuz? Allah'tan daha yüksek bildiğiniz bir otorite mi var? Var derseniz konu kapanmıştır, o zaman siz Allah'ı kabul etmiyorsunuz demektir ve Allah'ı kabul etmeyenler müslümanların inancına karışamaz.

 

Hayretler içersindeyim şuan. oradan buradan meal okuyup hüküm çıkarılıyor. Hiç olmazsa bir bilene sorsaydınız bari.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 5 yıl sonra...

Baş örtüsü kesinlikle allahın emridir inan yada inanma bu böyledir.lütfen ayetleri iyi okuyun ve kafaniza gore fetvalar veip müslümanların kafasını karıştırmayın. Turban allahın emridir.ortunmeyen günah ve haram işlemiş demektir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.