Φ emre_s Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2006 Paylaş Gönderi tarihi: 19 Mayıs , 2006 8. Tümen Komutanı Albay Kâzım Sevüktekin orduda Efe Kâzım diye anılan babacan, kabadayı bir komutandı. Takdim için yanına getirilen yeni genç subaylarla pek kısa konuştu, isimlerini, nereli olduklarını sormadı. Hatta yüzlerine bile pek az baktı. Başarı dilemekle yetindi. Komutanın bu soğuk tavrı Kurmay Başkanını şaşırtmıştı. Ağzını arayınca komutanın birden gözleri doldu: “Yahu bu aslan gibi çocuklar birkaç gün içinde şehit olacaklar. İsimlerini bilmez, yüzlerini hatırlamazsam, acıya daha kolay katlanıyorum. Anlayabildin mi?” “Sözüm bitmedi. Önemli bir sorunum daha var.” Hasan Saka homurdandı: “Anlaşıldı, yine para isteyeceksin.” “Evet. Çünkü…” “Biliyorum, ödeneğin var ama paran yok. Hâlbuki ilaç alman lazım.” Maliye Bakanı’nın derdini bilmesi Dr. Refik Bey’e ümit verdi: “Evet.” Hasan Saka, “Sen para diye çok geldin gittin…” dedi, “…yandaki odanın Maliye Bakanlığı olduğunu iyi bilirsin. Odadaki kasa da devlet hazinesidir. Kasayı kapatmadım bile. İçinde para bulursan al, helal olsun.” “Peki, ne yapacağım?” “Veresiye alacaksın.” Refik Saydam titremeye başladı: “Rica ederim Hasan Bey! Dünyaya kafa tutan bir hükümet, ordusunun ilacı için mahalle eczanesine el açar mı? Biri duysa ne der?” Hasan Saka istifini bile bozmadı: “Ne diyecek? ‘Bunların paraları yok ama yürekleri var’ der. TURGUT OZAKMAN - Şu Çılgın Türkler Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.