Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 25 Haziran , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 25 Haziran , 2012 fir'avn'ın muhterem zevcesine; bi özel gün dolayısı ile ithaf manzumesidir.. *MASAL: bir yokmuş, bir bostan varmış bir yerlerde bir de korkuluğu bittasavvur mezruat endişesinden-ki dizboyu.. amcalar, teyzeler ve de herkimseler sığınmışlar-gelmişler aha'ya, mücvirâne feleğe.. *TÜRKÜ: benim sevdam yaylalarda oturur bazen kalbim ortasında süveyda bazen gözümün bebeğinden bakar nazarı gölgelenir yamaçlarda lelayda *İKAZ: ve eğer her kim ki sevdam'ın bakarsa gözüne, bu göz benim dahi olsa düşmanımdır! dikkat etsin sözüme.. *SERZENİŞ: ama.. ihmam etti şımarığın dik ve doğru çizgileri. su idi O! akıyor idi.. tava geldi, koyulaştı. ha! belki bahâ'da ağırdır, kim bilir? *ZAMME-İ MAKBUZE-İ HAFİFE: fekat ve zannımca hem; iğnedeliği oldu, hem; ucunda öldürücü bir zehir.. *MAHZA medih ile tarif, herkesin yaptığıdır. ben; sekiz'in tamamına talibim.. .. 1 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2012 MAZİDE KALDI AH DEVRİM GÜLLERİ! "nasın da kıydın namıssız yago destamona'ya gümüş-bıçak altın-makas ile dogradılar tenini.." kadir abim bodrum'da hakim hanımı motive ederkene mezkur hakim dişinin melmeketinin kütahya-tavşan olduğunu sankim bilir-miydi? sonacıma hakim hanım pes-perüşan oldukta bi damla gözyaşı mı dökmüş idi? bu arada zavallıydı çelük gardaş atikti sert adamdı gözünden ateş bilem çıkarırdı kaşlarını zorttadak çatardı yengem-tost işine bozuldu da gitti yavıklısına hamburger tükanı aldıydı sona battı o tükan ama olsun neyse bi müddet geçmişti ki kadir abem ilyas oldu şofer oldu asyaya çıkartma yaptı sekreterle kırış mırış olunca selvi boylu türkân ablamıs al-mor yazmalı sokakta kalmıştı bahusus mekin baba müşfikti az da müşfik kenter dahi olabilicekti mandolin çalmıştı samete aşı yapmıştı sonunda emekçiler kazandı muço kadirin karizma çizildi devrim gerçekleşti terse manifestos! saniyen samet eblehti salıncak sallandı bi salıncak şiyiride tosun paşamda şaban abi yane okumuştur arz ederim: "aşk içimi yakan bi volkan gibidir en sevdiğim tatlı kazan dibidir leylâ sev beni sokma müşküle seninle kaşık atalım iki tabak keşküle" salisen bi samet karbonkopisi de mapusta vardı o da barış eblehti acık uçurtmayı bilmezdi çişini maus yapar sanırdı her bişiyi inciye sorardı çünkü inci entel bişiydi baş kaldırmış bilgeydi sonunda o da uçurdu bi daa devrim olmuştu pencereme konmuştu işte böyle hey gidi günlerimiz.. öz içeren bi sözümüz: "ego mus-pari-pari quod vadit post propter amorem esse sensi pulmentum.." .. .. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2012 narco yaylasında aman foggy olmak üzerine naçiz denemelerimdir: oluşturma fiilinin olumsuzluk çatısını kuran vurgusuz eke bi de çoğul kişilik eki ilâve ettiğimizde ortaya çıkacak olan sonuç; "mayın" dır! meselâ misâl bi örnek vermek gerekirse şöyle bir zamanlama elde ederiz: önce: mayınla-mayın sonra: topla-mayın şimdi: yap-mayın geniş: at-mayın/tut-mayın/vur-mayın öneri: sor-mayın ..ki: kork-mayın öyleyse: konuş-mayın aman ha: mayın-lân-mayın! türkümüz: "sabayınan galktım işi pişirdim zerrinleri yer yer yere döşedim hemi korktum hemi aklım şaşırdım amanın dostlar ne zor imiş burçak sökmesi burçağın yerine yer yer narco ekmesi eğdirmen yüzünü yavrim galkar da giderim evini başına gümbürt yıkar da yakar giderim kakancayı gafana sıkar da giderim.." özlü sözümüz: "ehl-i keyf'e ecstasy'dir kahvenin kaynaması johnny'e old nick olur kurbağanın gurklaması!" Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 27 Haziran , 2012 WHY THE YAPRAKLAR İS LAVİSHLY? bazı bünyelerde meydana gelen hastalıklar nedeni ile deri üzerinde çıban leke uçuk gibi belirtiler görülübilicektir deniz yüzüne yakın üzerinde dalgaların çatır çatır çatladığı kaya kümeleri gibi!. veya.. kağıtçılık sektöründe üretimin herhangi bir safhasında ıskartaya çıkan ve genellikle sonradan hâl-hamur haline getirilen yaş ve kuru biçimleri de olabilen artıklara benzer şekillerde!. canım fanlarım çok eskimiş olmak da bu fiilin oluşmasında önemli bir faktördür ortam uygun hale gelince muhtelif rûz-i gâr nev'ileri bu eylemi tatbik hususunda yardımcı destek programı görevini yerine getirirler ancak bu noktada konuyu ele alış biçimi denişik olabiliciğinden uygulama tarzı da denişebilicektir!? sıvı ya da tane sululuk oranı ya da tohum niteliği bahsi geçen varakların bulundukları yerden aşağı bir satha doğru boşalmalarında çarpan olabilicektir biri birini takip eden çarpanlara ait moment neticede etkensel deneyin total vaziyetini göstericektir nihayetinde muhayyelâttan terekküb eden kıyas şeysimiz: yapraklar yoksa siz her bireriniz birer aynamısınız? lâle benzeri reng â reng hem boynu bükük yoksa pây-i şah'mısınız? mülzem Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 28 Haziran , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 28 Haziran , 2012 .. gulliver'in gemisi bugün istanbul'da.. http://youtu.be/L6uVtq886QA konu başlığı: vatandaş ve ilâveten İstanbul trafiği.. ..n'de çevre ilişkileri işliği.. trafik ile balık yahnisi arasında kurulacak elâka sarmısağın aristo ile hacle bağlamında; üsküdâr'a giden "kâtib" in kuş gibi ıslık sesi çıkartması hadisesidir! ya'nî; mes'ele böyle bir basitçe anlatımdır.. anlatılabilinmiştir.. bu arada tatsız kazalar oluşabilir for example olaraktan; çay dökülebilir..üzerinize.. ıslanabiliceksinizdir.. üzerinizi temizlerken (senkronize) başkalarının da pis-ini temizleyecek ve bunu becerir iken çevrenize mut'lu gülücükler ile göz süzüp.. ..supuk bir vision oluşturabilecek.. ..sinizdir.. âh! istanbul istanbul olalı böyle bir istanbul olduğunu ve de böylesine bir seyr-ü sefer boyutu bulunduğunu bilmezdi..bilmiştir! eyi de olmuştur.. ..tur.. notumuz: istanbul; mabeyn'dir ve öyleyse; asitane'dir ve öyleyse; atabe'dir ve öyleyse; biat makamıdır ve öyleyse; beyt'tir! ..tabi olunuz reca ederim.. ..danke! "buralarda yolları hep kesmişler trafiği arapsaçı etmişler her köşeye bir tepegöz dikmişler abüüy hadi gel köyümüze geri dönelim döner iken bare kağnımıza binelim" Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 29 Haziran , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 29 Haziran , 2012 AAH KAPUSKAM.. kapuska bilindiği üzere lâhanadan mamuldür lâhana bitkisine ayit salibiye türü faideli nebatattır hatta ıslah edilip de terbiyeye tabi tutulup karnıbaar oluşturulmuştur bu tariyimizin önemli bir deneyimimizdir asırlar süren şarkımıs olup, itinalı zer tatbikatı ve zer zevat oluşumudur bu nebatımızın çiçeeni deyil de yapranı yeriz niçün? çünkü lâhanamız yapraka kaşmış yoz bişidir. ancak lezizdir muhtelif nevileri mevcuttur başlahana, beyaz-kırmısı lahanamıs, bürüksel lâhana, alabaş, kıfırçık savua, bayir turpü felan diyer faideli nevileri ıstıfa üsülü elde edebileceğizdir esasen bu yememizin adı kapusta olbileciktir rusçadır, şu anlama gelir "onyedi yarpak" sebebi mucibi şudur: bi kaba suyu koyunuz amma bu kabımız 1 lt lik olmelidir şimdi bu su kodumuz kaba 17 adet ortaboy lâhana bitkimizin yarpağını serelim. yatıralım yane ööle parçalamiyelim orta ateşte 15-20 dk kaynasın bırakalım a a bakarız yaprakler ööle haçmi genişlemiş ve yas yayvan olmış olince, suyu sakın süzmeyip içine kıyma, ya, tus, bi tutam şeker ve baarat atacağız tıkır ateşte bırakıp komşuya gidebilelim çekinmemeliyis tençeremizin dibi tutarsa yemek yanarsa diye bişi olmaz çünkü saten yaptımız çok pohtan bişi olmuştur boşverinis son verirkene veciz bir kapuska sözümüsü lâtinceden aktarmalıyım "et tu libris status ubi deus id est quoque in nocere KAPUSTATUS probatio mare in vivo nostum op cit" afiyet olsun efendiim.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 1 Temmuz , 2012 .. mega-iskender kardeşimizin esvab-ı mucibesi: kendisi pek pesimist bi kişiliktir ancak haris idi durmadan "hep ben.. hep ben" der idi ikinci filipo olan babasının sevilmesi ve sayılmasına kızardı ve derdi ki: "pederimin yüzünden bana iş yapıp başarılı olma hakkı kalmıyor.." derdi kerata daha pek küçücüktü o zamanlarda anası ise olimpiya jolie idi kuzgun bi yılanı vardı hep yalanlar söylerdi süslü-püslü gezerdi işgali altındaki ülkelere barışçıl ziyaretler düzerdi güzel gözlerini süzüm süzüm süzerdi işte bu tabiattaki çocuğumuz büyümekte idi ve fekat o muhterisliği ber-devamdı türlü işler karıştırırdı yani savaş-mavaş yapardı makedonyayı basardı hegamonya kurardı pek kurucu bi kişiliği vardıydı bu arada tep'i bile tepti-geçti zalim şeydi o! korentte bi sempozyum düzenleyip keskin kılıcını halka göstertti ve "bi gün bununla keseceğim!." dedi herkeş korkmuş idi fekat sonradan şirin ve yeşil bursa vilayetimizde tesis etmiş olduğu "iskander kebabtır-yemesi bizatihi pek sevaptır" lokantasının idraki ile sevinmişlerdir bi de kankası vardı birbirlerini çok severlerdi ara sıra brokeback dağlarında kamp yapar neş'eyle eylenirlerdi şu türkü o yıllarda onlara ithaf edilmiştir brokeback dağları kar ile boran almış iskocumu dert ile verem aceba bulunmaz mı bi kurşun kalem yazsın ahvalini kankasına şöle: "oy beni beni belâlı beni satarım bu canı bırakmam seni çıkalım daglara ham yap sen beni.." isko'cuğum -bendeniz ona böyle hitab ederdim bikoz pek samimi bulurdu beni o- intizam severdi ve pazenden don geyerdi bu sebebten ma'badı hep pişerdi bi ara klikya'da da şube açtı torosları aştı dağlardaki göçer çobanlar buna şaştı kasım iş-bu nedenle bi geçit oydurmuştur isko'cuk toroslarda sele kapılıp pek korku dolu anlar yaşadı fekat sorunları aştı neticede kendine geldi hemen ekibini topladı ve zalim kodaman daryus'a dersini verdi buna mümasil şurda-burda bakırköyde bile açılan şubeler ile o daima midemizde yaşayacaktır o az bi ömür sürdü mefat etmese idi kimbilir daha ne işler de açardı başımıza canım iskocum benim sen ölmedin daim anılacaksın koç boynuzlu aslan başlı içkici ve ayyaş adam seni! kebabçı! gidi! dip-not: hep merakımı kucurlar şu soru "isko, aceba iskoçyalı mı idi? diye" bilirsiniz iskoçya'nın üç tarafı deniz olup tabiî teşekkülâtı itibariyle üç möhim kısımdan müteşekkildir sunarım Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 2 Temmuz , 2012 .. GULLIVER PARANTEZ ÜLKESİNE GİDİYOR.. prolog: bunalımdayım bastırılmışım kederliyim çökmüşüm durgunum karamsarım darboğazdayım san'atsal gelişimsiz emoyum saklanmışım bi enstrümanın arkasına o çalar ben söylerim çünkü sözler bana ait söylerim savunmasızım duyguluyum duyarlıyım alınganım darılgan-içli ve tikelim tümdengelim argümanlarım ise sabahtan beri tümden egzama dökmekte bende dökmekteyim development: bi de bu ara müteahhid kalkmış iş teklifi getirmiş şefkatli dilleriyle tepede bi anafaz varmış da yamacında da hareli bi örtü varmış bana ihtiyacı varmış kaçı kaç para anlatıyor yeknesak makinevî bi sesle beynim biftek gibi oldu yumuşak ve duyarlı oldu hem etli hem sulu oldu bu yüzden kolay etkilenir oldu effect: şimdi şu an karar verdim gitmeye gulliverim o ülkeye gitmeye tepeye anten dikip parantezler açmaya konser-i metal'e bi müddet ara veriyorum haberi olsun diye ilgi duyanlarıma ben oradan da ulaşırım onaltılık notayla mental fonksiyonlarına meaningful calypso: bağa girdim bağ budanmış bağa bülbül dadanmış on beş yaşında o sempatik hanım kimlere aldanmış? o tepeden bu tepeye şema' olur mu? on beş yaşında nazenin hanıma doyum olur mu? postscript: patron bana küsmüş olabilicektir midir? şu anda şüphedeyim çünkü cevap alamamaktayım mutsuzum and gurursuzum bu durum acı vermektedir heman gidem de acı'nın sorgulanması konusunu bi da okim bare Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 3 Temmuz , 2012 parantez yaylasında ilk gün: tinhat taktılar başımıza hesap kesmek üzere ve ilk bilgi; "kadın her zaman can'dır.." iş arası bi nefeslik molada varsayımsal iğnedilli-yılan olandan bahs ettim ona bi şey anlamadı tabiî nasıl anlasındı? armut deyince armut anlar o musalla söyleyince ben bi taş ile bi naaş bi de ateş işte böyle ilk günün gecesi sinemaya gittim parterde oturdum nedense! içeriği kordelânın; alpha-draco ve kuğunun istatistikî analizi üzerine pratik sunumlar üstad! diyorum ki burası bi dağın başı sineması yemek-hane olan onaltı-milim bi tırışka film oynatıcı alet seciyesi gizmo implemental başka ne oynatsınlar isterdin? giderken yatakhaneye bi son söz: valla müteahhid iyi kişi hoş kişi de bi de aydınlıkta yüzünü görsem Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2012 .. dr. raporu: gulliver isimli yeni ögenin yüksek rakımda ve ekspedition nedeni ile homeostasis bozunumuna uğradığı gözlenmiştir kola tedavisine gerek görülmektedir - one lunatic vision.. hastanın kayda geçen hezeyanları: diclenin üçgeninde uçuk benizli kızıl kuşlar ıslık çalar orta yerde bir zaman nemli bir zaman bir yay ve üzerine kordon sarılmış ok katışıksız kopya mesafesinde şarta bağlı hem içerikli ilişkiler tulumlu bir kız tulumlu bir herif doğuyor tesisin-ki füze üretir- plazma boşluğunda değiyor tenime tenime bıçak ve gizli riyalar ilâve olunmuş 5555 ya da 4444 ya da neyse ne feriştehlerin hafifliğinde gelen salıverilmiş zaman şen ve çok renkli oyunlar sergilemekte pencerelerimde şahika vizyonları Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2012 parantez yaylasında 3. gün: ... kayda alınmış içtepkisel görümler.. sanrılar: ah! benim wiskonsinli liberal şizofrenim yemesen başımın etini yakamı bıraksan üçe aldığın horozumu onbeşe satmasan şarkî hindistanda blaireau avındaydım kon-federasyon ise kokarca avlıyordu pis koku marmotun kürküne siniyordu takıldın ayak-üstü kol saatlerine hilekâr büyük-su sazlığında sazdan kapanların ve çevreyolunda nefsanî fonksiyonların şaşkınım gothical emporium tünellerinde el-altımda trolley ben neredeyim mâder? kaşkaşlar yemeğimden karabaş ördekler ha un eler comedo-da karabaş ördekler.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 6 Temmuz , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 6 Temmuz , 2012 go go cyborg.. go cyborg! sömürge eylem hattı rehabilitasyon merkez şantiyesinde sağaltımda bi anthropoid bu arada müteahhit ya da sen söyle contr-actor -ki hesap gören özne o- süslü-çiçekli bahçelerden söz etti bana betimsel; eğretik hoş sözler gibiyse de fekat elemanterler hareketlendi birden radyoaktif rüzgarlar esti immobile kalıverdim duyularım felç oldu sonra kuytu köşelerden bi ses -ki uyarıcıdır- ve tüm fonksiyonlarım ile iletişimim kesilmişken paralize bi nahif önermede bulundu put on tight ve üşütme sakın! ben tam anlamıyla bi metal bütünlüğüm diyorum tam anlamıyla bi implant organizma anlatamıyorum Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 7 Temmuz , 2012 .. bu gün günlerden pazar dinlenirken eylenip-ögrenelim çocuklar ben olmasam sizleri kim mucuklar? bu mevsimde sıkça tesadüf ettiğimiz ve neş'e içerisinde temaşada bulunduğumuz pek sevimli ve muzip kovaladıkça kaçan ateş böcüksüleri nasıl oluyorda oluyor tefessüh eden bi ağaç parçacığı kimin karanlıkta ışık vermektedir? işte bu mühüm sorunsal tarafımca bir cevap bulmuştur "ihtirakla müterafik olmayan bu kimin hadiseler; fosforesans cevherlerden neşv-ü nema bulmaktadır.." bu bağlamda şunu söylememiz mümkin olabilecektir: "tefessüh eden bakterilerimiz fosforesandırlar.." bu hüküm bağlamında tefessüh eden her bişi ziyalar neşredicektir çünki her birisinin muzi organizmleri mevcut olabilmiştir demek anlaşılmıştır ki ateş dediğimiz ziyanın böcüğümüzün canlı olmuş olabilmesinden iler gelmediğini anlamış bulunduk ve çözdük ki atomun göbeciği etrafında tur atan dişi görünmeyenlerimizin mahreklerini değiştirmesinden mütevellit olmaktadır şimdi biz bütün bunlardan ne anladık? fidbol ya da sepet topu müsabakalarımızda eylence fişeyimizi yaktığımız zaman arkasından gaz çıkarmaya başlıyacaktır bu suretle fişek de ileri doğru bi itilim momentumu oluşturcaktır şimdi bu nazariyemize istinaden aya kadar gidebilmenin bi ucu yüskek itilim güçlü fişek şemailinde aletler yapacağız çünki gazın ileri itme tazyiki çok kuvvetli olduğu anlaşılmıştır balon da yükselebilmektedir fekat balun yükseğe çıktığında yerini işgal ettiği havanın ağırlığı hafiflediği içün yükselmesi durur bu mahzur balonumuz ile fezaya yüskelip aya varamıyacağımızın delili olmaktadır peki.. tayyaremizi havada ne tutmaktadır? yere müvazi bi cartepostaleyi şööle ileri doğru yatay fırlatalım havva içerisinde nasıl oluyorda olup kayma modunda olabiliyor idiyse teyyaremizin pervanesi onu iter yani şu olmaktadır pervane döner teyyare havada yüzer not olarak; pervane kelimesinin manası farsi lisanımızda kelebek demek olmaktadır o zaman teyyaremizin uçmasının bi kelebek kimin oluşmasının sebeb-i mucibi de apaçık anlaşılır ancak önemle belirteyim ki, konumuzun pervane sülüman ile heç bi elakası yoktur tenzih ederim kendileri siyasi alanda iştigal edip o mecrada uçmakta idiler ilhan abakhan kendilerini mevta ettirmiştir benim ilen bi sorunu yoktu olamazdı da giderken şu nokta tebarüz olsun: otomobilimizin benzin deppoyu üzerinde niçün micik bi delik vardır? konusu ilginç olup diyer bi makalemizde de bu konuyu işleyebileceğiz.. by Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 8 Temmuz , 2012 .. ALALUPAYIDAM; NERVÜRÜM IGI IGBO OSSUN!. niçün? kem-göz almasın diye onaltılı çifteli over tahtaya tık tık vururlar? dikkat etmişseniz göreciksinizdir tuval şapkalı beşer makulesi bir haber verdikleri ya da bir muvaffakiyyetten bahis açtıkları zaman hemenci civar tahtaya vururlar bu an'ane çook eskilerden kalmıştır primitif gürbüzlerden bazıları ağaçlara fundalara taparlardı why? ağaçların içinde yaşadığına zahip olduğu içadamların gazabından korkarlardı anın içün! tehlükelerin önünü almak maksadıyla tahtaya vururlar ve "şeytan kulağına kurşun.. conduire à l'oreille diable!." demişlerdir başka şeyler de söylemiş olubiliceklersede belkim de guruldanmış gibi görünmüş/duyulmuş olobilicektirler biz anlamamış olubiliceğizdir? bütün bunların ucu/apex nereye çıkmaktadır? şuraya: tahta ahşap olup odun olmakta ormandan kesilmektedir ve ağaçtan mamuldür o zaman tahtaya "wood" diyebiliceğizdir..de.. dikkat yeri burasıdır; "wood" un "woo doo" ile ya da "hoo doo" ile ilişkisini tevehhüm etmeliyiz v ile d ye or h ile d ye iki sıfır yerine niçün dört sıfır koyarak ağaçtan büyü sihir efsun üretmişizdir? or else wood ormanımız heyşuruları tek nüsha bi show ustaca kurgulanmış aforizmik bi cümbüş müdür? derin düşüncelere dalalım fanlarım belki bir gün lâzım olabilme durumu içün bu konu -thing yane! görülen bir elzem sebebi ile masaya yatırılmıştır böyle olmuşmudur? sanıyorum! Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 9 Temmuz , 2012 .. bi deli rüzgar esiverdi de gulliver'in gemisi.. bu gün can guru'sunun rotasında nedense o sever oğuz aksaç'ı uğrarmısın bilmem ama umarım.. http://youtu.be/FG_O5-kODuU Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 10 Temmuz , 2012 .. bu gün seferimiz çorap okyanusuna! bilirmisiniz çorap okyanusu nerededir? o göz önünde amma görünmeyen bi yerdedir bi umman-ı muhayyeldedir joe'nin patronunun yeridir joe kimdir? joe'ye ab-u hava diyebileceksek de coffee de diyebileceğizdir o babda joe'nin işvereni kahveci olabilicektir böylesi bi istidlalin vardığı benek ise konumuzun rotasını belirler umman-ı çorap kırk yıl hatırı olan bi bölge olmuş-oluptur iklim ve şartlar ne olursa olsun müstahdem ya da geminin taifeleri radar sinyallerinin yönüne dikkat etmelidirler hadi etmediler n'olur? kaptan kızar-bozulur çeyrek-iki-The current uOne unified messaging application pozisyonuna geçer gemimiz rotasını bulur captain köşkünde koltuğuna yaslanır kahvesini yudumlar hava mutedilleşir rüzgar yelkenleri şişirir soru şekillerini gösteren tablolar estetik melodiler gönderir ne gönderir? şöyle bi şey gönderir. "http://www.youtube.com/embed/orULWPUUqg8" .. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 11 Temmuz , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 11 Temmuz , 2012 çok sayın fanlarım okurlarım bu gün de rotamızı mısır/egypt ülkesinin kıyı şeridine güneye doğru çevirdik de niçün? çünkü firavun/fir'avn kardeşlerimizin hakkında pek derin ve kadim dahi gizil olabilcek archaic bilgiler edinmek isteyen bazı ardıllarımız olmuştur onların isteklerine mukabele ederkene bi-l vesile siz canlarıma da bu işaret çözümlemelerimi aktarmış dahi paylaşmış olabilmeliyim şöyle ki; evropanın her bi yerine yerleşmiş her taşın altından zıp deyu çıkıveren sahte sofu bi kavim vardır; çinganelerimiz sayılamaz sayılarda oldukları içün miktarları hakkında hiç fikrimiz yoktur olamaz da ancak zati konumuz da o göçebelerimizin quanta ilişkileri değildir bizim merakımız çok daha başkadır bu menşei belirsiz güruhun kökenleri bazen hindi çiniye bazen şimali hindiye ve bazen tibetin esrarengiz yaylalarına uzanabilmiştir ve ürpermişizdir bazıları dom-ların lisanını kullanırken -igloo olubilicektir! alla alla yaw!- o kerim varlıkların tufandan sona arabistana göç etmiş olabiliceklerinden hep ürkmüşümdür çünküsünü açıklıyorum; çinganelerimize bi çok farklı esami takılmış olabilmiştir nasıl? şöyle; cziganz - zigenner - zingasi bazenleri yerlerde gypsy - gitano - aegypter - faraon ama şinci dikkat ediniz fanlarım ki bi gizli sırrı meydana koyacığım: bu meş'um adamcıklara macaristan eyaletimizde farklı bi ad verilir: "pharao" bu ne demek oluyordur böyle? neden giz oluyordur? şundan; bildiğiniz gibi bayrı mısır melmeketinin tarihsel derinliklerinde o geniş alanlarımıza hükmeden vaşşi ve gaddar olabilmiş ve pek somurtuk ve signora tandanslı firavun fasilesi hüküm sürmüş idi bu fesailin ne mene işler deruhte ettiği siz maruf ve arif fanlarımca pek güzel bilinmektedir ancak englişçede ve frenkçemizde biz firavunlara; "pharaoh ya da pharaon" demişizdir demekteyizdir işte sır budur ki; "firavunların silsile-i meratibi; çingane olmaktadır!" böylecene ve bu noktada tarihe notumuzu düşüyoruz.. bi not daha: şu esquimau milletinden dahi şüpelenmekteyim iş bu kavim gardaş dahi faraon/faroe olubiliceklerdir.. mi dir? anneyy.. aceba ben parayonak mı oldum nedir? .. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 12 Temmuz , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 12 Temmuz , 2012 TO GOAL CAGE.. HOOP CAGE! bizde basketbol adı ile bilinen mebzul ve meşhur sporumuzun frenk diyarlarında yazılışı basketball olmaktadır argoda hoop deyu ifade edildiği de olmuştur ancak vak'amızın çok ayrıksı bir yönü vardır ki o da şudur; gamemiz çabuk oynanan sür'at çeviklik ve dikkat isteyen pek zekî olanların oynayabileceği bir oyundur. ms. 1891 tarihinde keşf edilmiş olmasına oranla ve şayanı hayret olaraktan sür'atle mekteplere atletik kulüplere yayılmış ve çok az bir zaman içinde dünyamızın her bi cihetine taammüm etmiştir oyunumuzda karşılıklı beş oyuncu vardır biri merkez ikisi forvord ve ikisi muhafız ancak arka planda biçok destek ekipler farkettirmeden gelişim işlemleri gerçekleştirirler oyunun iptidasında/embryo hakem sahanın ortasında durur ve iki partinin arasında topu yüskeğe savurur işte bunun üzerine her iki tarafın oyuncuları tahrike/agitation gelerek muhalif tarafın sepetine topunu geçirmeye çalışır dahi top her sepete sokuldukta o parti 2 puvan kazanır topumuza elle şamar atmak bu suretle ileri dürtmek caizdir fekat elde taşınamaz ayakla tepiklenemez oyuncularımızdan kimisne muhasımını dürtemez ağzını bozamaz ve tutuklayamaz oyuncularımızdan biri bu kaidelere muhalif bir hareket yaptığı zaman muhalif partiye topu 13 ayak mesafeden elle gol atmak hakkı verilir bu suretle atılan goller için bir puvan yazılır her golden sonra hakim iki partinin arasında ve sahanın ortasında topu tekrar yüskeğe atar oyuncularımızdan biri gerek dürterek gerek teperek topu saha dışarısına çıkarırsa hakim düdüğünü çalar ve topu muhalif guruba verir ve o playerimiz de topu gole atabilecek liyakatli bir arkadaşına teslim etmeye çalışır bu oyunu esasen basklar/basque kefşettiler fekat yeni-kıtamızda bu play çok revaç bulunca basque'nin kuyruğuna basic chemical element eki takaraktan basquet yani basket kelâmını türettiler ayrıcana ve dipnot olaraktan şu hususu tebarüzen ifşa edeyim ki basket yane cage "kuşları kafese koymak, esir kampına sıkıştırmak, kodese atmak" olarak ta terceme edilebilmektedir.. görüşelim by .. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 13 Temmuz , 2012 ..ÇINARALTI GÖLGELİK; YÂR BURADADIR MUTLAKA.. musa/moss ile josh birbirine benzer mi? bazen benzetilmiştir! lars usta dogwille adlı kordelâsında-ki causal bağdır-ve filmin başında kelbin/kişilik aygıtının nominal değerini musa olarak belirlemişti..niçün? şimdi sayın fanlarım; "proje seçimi ve tartışma geliştirme sürecindeki teknik zorunluklar ekonomik politika amacı doğrultusunda ve etkenlik bağlamında da mantık süzgecinden geçirilirken marjinal kaynaklar veya somut deyişle gerekir imkân verilerinin devreye bir şekilde dahil edilmesi de zorunluktur!" işte tüm bu söylediklerim krijijanov'un teorileri ile paralellik arzeder.. burjuva sınıfı ile lümpen sınıfsalı/sınıfsalsızı garib-gureba bir şekilde ve yukarıda apaçık anlattığım nedenler sonucu saçma bir karışım gösterttiğinden osmosçu grahamın dahi aklı karışmış olabileciktir! bir örnek/esempio daha verebiliceyim; ramazan'da ve iftar vakti top atıldığında önce topun ateşi görünmeli sonra ses duyulmalıdır değilmidir? ancaak artıkın böyle olamamaktadır! sadece ses duyulmaktadır amma ateş görülememektedir niçün? in as much as binalar most çoğalmıştır! bu neye delâlet etmektedir? bina bâb'ında puss-cat'leri dahi dikkatle gözlemeliyiz..canlarım?! havada gezmeye; yakında başlayabileceklerdir ya da çoktaan başlayabilmişlerdir veya voler/misappropriate!. "premature description!" what bad luck! bakalım efendim.. üzülmeli miyiz? karar vereciğiz.. umarım.. saygı ve sevgiler.. mani'miz: "akşamdan pilavı pişirdim ooh! fiyakamı da şişirdim çok mani söylerdim amma ördeği yolda düşürdüm!" .. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 14 Temmuz , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 14 Temmuz , 2012 davul çalgısı bi kasnağın iki tarafına gerilen deri parçalarından meydana gelir basit ama duygusal bir enstrümandır neşe, matem, emir, nehyi haykırma ile beyazlar geliyor kaçınız mevzuatının nakli için icad edilmiş bu narin hüviyet; bekçi davulu, izci davulu, drums; miyarlı cazibend davulu, kös, tabl, tambor, baraban, demdeme, artabe, tamtam, voo-doo tumbaları gibi türlere ayrılmıştır ayrıcana ve ramazan davulumuz da mevcuddur bu davul sadece do ve sol sesi verir muttarit nağmeler saçar konu ile elâkalı güzel sözlerimiz; "davul tozu ilaç olur" "davuldan gelen-zurnaya gider" "davul dabrukadan büyüktür" bi de özlü-söz: "davul ile ava gidin, zurnayı zurnike verin.." bi de esperanto-türkçe sözlü müzükal; "tamba tumba esmer bomba başımda bir tatlı bela yine mi geldin, fikrimi çeldin gel yanıma yaplu mara kollarını sar boynuma alkopela belkopela başımda bir tatlı bela.." davul terennümü adab-ı muvaşereti; davulcumuz eline bi tokmak alır yerine ve icabına göre o aletin gerili derisi üzerine darb eder ve bu müsademenin sonucunda adeta aralarında bi ruhi temayül oluşur akışkan nağmeler ta fezaya yayılır bu noktada belirtilmesi gerekli husus insanlar arasındaki siyasi münesebetlerin açık ve samimi bi şekil alması entrikalardan uzak kalması esasıdır dumping üzerine beyan olunan mütalaalara bakılırsa dumping siyasetinin muvakkat bi mahiyeti haiz olması lâzım gelir işte ve bu illiyetten davul-tokmak-virtiöz üçgeni içerisinde salınan melodinin kapsadığı komünikasyon anlamlı ve sıkıcı olabilicektir o zaman portemizi bi cosmic manzara üzerine koyar ve yıldızlardan ilham almak sureti ile tokmakı vurarsak o zaman içeriği geniş mystic music elde edebileceğizdir amma salt değerini tespit bi kıyamet vesilesi sayılabilir ringo ne demiştir? "bi davul ile başka bi davul arasında fark azdır asıl büyük fark tokmağı vurandadır! ancak her koşulda dinleyici uzakta kalmalıdır.." demiştir.. sonuç olaraktan şu veciz sonuca varabiliceğizdir: "öyle severim yari sözüne ballar katar kurban olurum ona baştan ayağa kadar vur vur davula inlesin davulu kasım dinlesin sen benimsin ben senin eller ne derse desin" .. 1 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 15 Temmuz , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 15 Temmuz , 2012 Hoş geldin.. I have called index.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 16 Temmuz , 2012 DOKUNMAYIN CORTEXİME GARİPTİR.. cıbıldaklık ilen cıscıbıldaklık arasındaki oransal ilişkinin boyutları ve genel yapısı kapsamında bireysel bilinçlilik sosyal/âdet içerikliliği bağlamında şu soruyu ele almak ve soyunmanın hangi sınır temel alınaraktan anlaşılıp-uygulandığının iç geçirten duygu bükünlülüğü üzerine bi araştırmamı siz blog dahilindeki eşey-cell kullanıcılarıma aktarmak üzere yazmaya başladığımda karşıma birden şu adaptasyon kalıtsal evrimi sınırlarının da kafatası hacmi ile bu hacimselliğin çucukun doğumu ilen ilintili bazı bıngıldaksal ve bağlı olarak dıngıldaksal bi problemi de ortaya açık-seçik çıkarabileceği hususu çıkmıştır!? if so hominid kafatası hacmi ölçümü yapmak üzere ge-be'mizi müşahede altına alaraktan bi müddet seyretmeliyiz bazen de teşhis amacı güdülerek epey derinden gözlemlemeliyiz ihtisas alanında fetih dereceniz cıbıldaklığın sınırlarını belirleyeceğinden siz sayın blog mensublarının karara varasıyadan evvel kalıtsal vurumculuklarını ileriye iterek bidahî bidahî irdelemelerini zekâ evrimleri sağdan sola gibi hipotezler ile desteklemelerini tavsiye olarak öneririm majeur proposition olaraktan yane teşekkür eder araştırma sonuçlarınızı açık bi lapor halinde bildirirseniz mutlu olurum sizler sayın bloke edilmiş cânım kişiliklerimiz de profundıs: işte alın beni götürün nerelere mezarlıklara götürün uykusuzum selvi ağacı altında orkestra çalsın bi ninni çalsın tiz-perdeden canımın içi rüyamı silsin çalsın tiz-perdeden sevgilim tiz-perde sen sevgilim .. 1 Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 17 Temmuz , 2012 .. olacıyı buydu işte!. hava sıcak rüzgâr sıfır yelkenler şişmez bu gemi da gitmez ora d'arrivo prevista istida : bagaja koyma beni vestiyere bırakma üçgenlere bölme kübik subjektif montajlama ilâveten istida: buharla apreleme reaksiyon kaydırma bozma amortisör sistemimi nötron ile oynama nakarat: elinde revolveri mandrilin göz hapsindeyim galoş giyerim ben de mikropların kuluçka periyotlarında dip not: tali pozisyonda suçsuzum sincap'ın kafesinde kauçukla kolalandım kâfuru mukavimde sonuç: kaideşikenâne kailem isterem ref'i-imtiyaz naçizane currus est a forsit manas ut esse ultimum litteras: bi sös mü ihsas edilmiştir? ben şinci mütehassis mi olmalıyım? peki tahassüs n'olucak? boş bi sokak kimin mi kalıcaktır? o boş sokakta birisi bana höst der ise ben korkmaz mıyım? korkmaz kimdir? neden şindi araya girdi? kim çaardı korkmaz beyi? ama kim korkar ki hain kurttan? kurt bu kurt yavri kurt ben mö 3400 yıllarında taksimin ilkokulunda yavri kurt olmuş idim pencereye konmuş idim hava da sovuktu aha! ben daaldım ben daaldım ben yandım tutuştum kalba men başımı kara taşlara çalam men ben bu hale koyanlar utansın naylon döşeklerde yatsınlar da yanları arısın şu darı dünyada idaş yatakları olmass.. aneyy kim bunlar efendimisler bana bu sıçak yas günü naylon kömlek giydiren amucalar? afakî sorunsaldır eğilimlerinde tutarsızlıklar gözlemlemekteyim yawaş be yaw! amucalar kolları nerde bu mintanın? cöööğğnnyii..mpf.. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 18 Temmuz , 2012 .. 1: iftirak ver şapkamı gidiyorum dilbilgisi avut beni kontratın senin olsun boşalmış zembereği 2: benlik bilinci sana neydi neydi sana güzel güzel dereden tepeden sudan selden elden günden konuşurken durduk yerde kaf'a şın kattın birden iş çıkardın karşıma çatı kurdun başıma 3: iyi bidiği işi gece beni alır-götürür hiç çaktırmadan bi elimde gül fidanı bi öteki elimde ağu kaşları çatıldı gibi estetik sedir varil bıçağın dili o değil sessizlik olmaz onda anılar bağlılık kurdu akşam alacalarında .. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ İNTERLOCK Gönderi tarihi: 19 Temmuz , 2012 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 19 Temmuz , 2012 .. part x sayın fanlarım can nutfelerim şu ana kadder bilinmeyen ve fekat kayıp pink floyt pigs on the wing part x ini artıkın açıklıyorum misyon yerine gelmiştir!. part x : "karga karga gak dedi çık şu dala bak dedi bende uydum çıktım baktım gördüm ki toz toprah bi meydan ortada köhne pazar pazarda sirk çadırı çadırda guraba durur bir kör var öfke dolu diliyle gevezelik yapıyo muzip modaya da uymuş kerata geymiş alaca yollu esvab sosyolojik hem örfî mekânik husumetle bu noktada: -emosyonel şoktayım kusura kalmayasız feryad ve figandayım-; seni korkak musallat levrek aç gözlü obur dır dır dır gır gır gır saba saba erken saatte ya! sus sus sarıcalı seni kötü ahlaklı menhus bic bic sahnelerde rol kesen iskeletsin sen sade ezbercisin çamçak kangurusu ironik nesnel bozuntusu!." oh ya! fanlarım şimcik hipotermik grafiyim dengeye geldi durum da tirfilli nise ben gidiym bare .. Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.