Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İlker Başbuğ tutuklandı


tülvent

Önerilen İletiler

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ tutuklandı

 

15396007.jpg

İnternet Andıcı Soruşturması kapsamında Cumhuriyet tarihinde ilk kez eski bir genelkurmay başkanı olarak sivil bir savcının makamında ifade veren İlker Başbuğ, "Terör örgütü yöneticisi olmak ve darbeye teşebbüs" suçlarını işlediği iddiasıyla sevk edildiği mahkemede tutuklandı.

 

İnternet Andıcı davasına bakan İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, sanık savunmalarında ve belgelerde adı geçen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneralİlker Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulunarak gereğinin yapılması için İstanbulCumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasını kararlaştırmıştı. Mahkemenin, 30 Aralık 2011’de aldığı karar doğrultusunda Başbuğ ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca "internet andıcı" iddialarına ilişkin olarak soruşturma başlatılmıştı.

 

"ŞÜPHELİ" SIFATIYLA İFADE VERDİ

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Başbuğ’a gönderilen tebligatta, dün ‘şüpheli' sıfatıyla ifade vermesi için Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne çağrılmıştı. İnternet Andıcı davasında sanıklar, davaya konu olan sitelerinİlker Başbuğ’un bilgisi dahilinde faaliyet yürüttüğü yönünde ifade vermişti.

ÜÇ ARAÇLA GELDİ, GAZETECİLERİN SORULARINI YANITSIZ BIRAKTI

Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, dün saat 13.30’da Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne üç araçla birlikte geldi. Girişte gazetecilerin sorularını yanıtsız bırakan Başbuğ’a avukat İlkay Sezer eşlik etti. Başbuğ’un gelişi için adliyede geniş güvenlik önlemi alındı. Hem polis hem asker adliye bahçesine konuşlandırıldı. Merkez Komutanlığı yetkilileri de Başbuğ’u adliye kapısında karşıladı.

7 SAAT "ŞÜPHELİ" SIFATIYLA İFADE VERDİ

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Cihan Kansız’a ‘internet andıcı’ soruşturması kapsamında yaklaşık 7 saat ‘şüpheli’ sıfatıyla ifade verdi.

"HÜKÜMETE YIKMAYA TEŞEBBÜS" VE "ÖRGÜT YÖNETİCİLİĞİ" SUÇLAMASI

Başbuğ’un sorgusu 20.00 sıralarında tamamlandı. Başbuğ, “Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak ve cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçlarından tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edildi.

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

Hürriyet

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir garip milletiz..:)

 

Büyük çoğunlukla seçeriz..idam ederler gıkımız çıkmaz..ORDUMUZU, VATAN,ımız gibi severiz..Orduya SİVİL darbe yapılınca vayyy be..vayyy anasını ülen..neler olmuş neler..der..ORDUYU bir kalemde tuuu kaka ilan ederiz..ehhhh bütün bunlara rağmen hala ayakta isek DİZ ÇÖKMEMİZ için yapılanları görmeliyiz..göremesek bizi yüzükoyun yatıracaklar..ona göre..:(

 

Yüzükoyun.. :) yüzü yastığa dönük..:) YATAKTAKİ durum..:)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

''Takdir yüce Türk milletinin!''

 

Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğince hakkında başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, adliyeden çıkarılırken,

 

''Türkiye Cumhuriyeti'nin 26. Genelkurmay Başkanı, terör örgütü kurmaktan ve yönetmekten tutuklandı. Takdir yüce Türk milletinindir'' dedi.

 

*

 

'' Mahkeme karar almış bunun üzerine konuşmak çok zor

Türkiye için enteresan bir karar...

 

Bugune kadar çok general tutuklandı, ama Genelkurmay Başkanı orduyu temsil eder.

Eğer Genelkurmay Başkanını tutukluyorsanız tüm orduyu çeteyle itham edersiniz .Türkiye hukuken de vicdanen de askeri anlamda da içinden çıkılmaz bir kaosa giriyor. Bu karar hukuken çok tartışılacak en azından Genelkurmay Başkanı olan bir kişinin yargılanma yöntemi bu mu olacak ? Bu gece itibariyle Türkiye tarihi bir gece yaşıyor.

 

Bu kararla Türk Silahlı Kuvvetleri adeta yok sayılıyor. Binlerce şehit var onları da bu çetenin içine sokuyorsunuz Genelkurmay Başkanı tabii ki tutuklanır. Ama rahatsız edici bir durum!

 

Buna Demokrasi adına utançtır demek yanlış olur; ama demokrasi adına zaferdir demek de yanlış.

TSK’nın yıpratılmasından hoşnut olan bir çevre var. Bu karar diğerlerine benzemiyor, kurumu temsil eden bir kişi terör örgütünün lideri durumunda emir komuta zincirinde bütün silahlı kuvvetleri temsil eden birini tutukluyorsanız bunun altından kalkmak çok zor . Bunun siyasi sonuçları da olur ve müthiş bir hukuk savaşı başlar.''

 

Vatan - Can Ataklı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Genelkurmay tutuklanıyorsa Başbakanda TUTUKLANABİLİR..smile.png

 

Bu ne ya dayı demeyin..ömrünüz yeterse izleyin..smile.png

 

Bilgi akışı çok hızlandı..zaman dürülüyor, yani kısalıyor..onbin yılda olabilecek gelişmeler bir kaç saate oluyor artık günümüzde..MEHDİ,ler (obama,putin,sarkozi smile.png ahmedi nejat abi..bide markel abla..bunlar bu günün MEHDİLERİ..ne derlerse oluyor..smile.png yalanmı..smile.png

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Bizler gelip geciciyiz ama sizin verdiginiz kararlar tarih sahifelerinde yerini alacaktir"

Bu cümle Ilker Basbug'un mahkemede ki sözlerinin sonuncusudur.

 

Ilker Basbug,Din istismarcilarina Ordu'nun haremini acarken zaten ipleri de onlarin eline vermistir.Emin Cölasan'in bu anlamda yazdigi"SARI ÖKÜZ'Ü VERMEYECEKTINIZ PASAM"yazisi okunmaya deger bir yazidir.

 

Bugün Ilker Basbug'un tutuklanmasina sevinenler ve ,onu tutuklatanlarda ayni kesimdir.Yani isgalci kesim.Atatürk'ün ordusu'na bu denli saldiri yapanlar ancak isgal gücleri olabilir.

 

Millete gelince;millet millet olma özelligini kaybetmistir,yiginlasanlarin millet olma haklari yoktur.90 yil önce verilmis olan bu millet olma onuru artik yoktur.

 

Arinc'in "Bunlar iyi ki savasmamislar"dedigini hatirliyorum;evet icinden bu kadar cürümüs olan bir ordu savasamazdi savasamiyacagi icin zaten ele gecirilmistir.Güclü bir ordu kolay kolay kendini düsmana teslim etmez düsmanin ele gecirecegi bir ordu yok olmus bir ordudur,bunun baska türlü izahi olmaz.Türk Ordusu, düsmanlarina savasmadan teslim olmustur.

 

Yahudiler'in Roma Ordusu ile MASADA denilen bölgede yapmis olduklari savasi okuyaniniz varsa,haysiyetin ve onurun ne oldugunu o savasta ispat eden yahudilere hayranlik duyar.Güclü Roma Ordusu MASADA'yi kusatarak yahudilerin teslim olmasini ister.Yahudiler'in oldugu yer yani MASADA denilen bölge stratejik olarak cok önemli bir konumdaydi.Roma'li Kumandan bu bölgeyi ele gecirebilmek icin her kurnazligi kullanmis ve nihayet en son olarak kullanmis oldugu savas taktigi ile yahudilerin direnislerinin sonu gelmisti.Büyük bir muzaffer komutan olarak ele gecirdigi yahudi yerlesim yerine ayak basan kumandan gördügü manzara karsisinda sasirdi cünkü canli kimse yoktu tüm yahudiler intihar etmisti Romali'larin eline gecmemek icin.

 

Bence yukardaki tarihi gercek tam bir haysiyet örnegidir.

 

Ordudan intihar etmesini beklemiyoruz,ancak ordu ulusun ordusu oldugunu bir parca olsun hatirlayarak daha onurluca adimlar atmalidir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Herkese dokunulabilmeli...

Böylece o koca koca makamlar arkasında ülkesini yönettiğini sanan, astığım astık, kestiğim kestik diyenler kendilerine de sıra geleceğini anlamalılar...

 

Kenan Evreni de orada görmek istiyorum...

 

smile.png

 

Sevgili Erdoğan, Bugün bu yaşananlar "kendilerine de sıra geleceğini anlamalılar" diye gerçekleşen şeyler değil...

Konjonktür bu olduğu için var olan gelişmeler...

Hatta bu yazdıklarımızda konjonktürel, bizim dışımızda yazıp çizen ve konuşanların söylemleri de öyle...

 

Kenan Evren ve benzerlerini hapse tıksak ne değişir?

Zamanında var olan konjonktüre karşı durup yaşanan o acıların önüne geçememiş olduğumuz gerçeği karşısında...

 

Geçmişden dersler çıkarabildik mi ki?

Bugün yaşanan olumsuzluklara ne kadar karşı durabiliyoruz?

Bugün İleri Demokrasi söylemlerinin peşine takılıp gidenler,

Yarın farklı bir konjonktür oluştuğunda bu uygulamaları gerçekleştirenlere sıra geldiğinde ne düşünüp ne yapacaklar?

 

Her dönem aklı başında ve tutarlı duruş sergileyenleri dışında tutarak ifade etmek istiyorum....

"Şimdilerde Kenan Evren yargılansın diye en hevesli görünenler,

Zamanında onu Cumhurbaşkanı olsun diye anayasa oylamasında % 90 küsur ile destekleyenler."

Şimdilerde konjonktür bu, o zaman ise diğeri idi...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Başbuğ'un Tutuklanması Dünya Gündeminde!..

 

Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanması dünyada geniş yankı buldu

 

ilker-basbug.jpgNew York Times gazetesi, “benzeri görülmemiş adım” olarak nitelediği tutuklama için “Adalet ve Kalkınma Partisi ile ordunun dahil olduğu, laik kurumlar arasındaki güç mücadelesindeki son çatışma olarak görülüyor” diye yazdı. New York Times gazetesi, Başbuğ’un tutuklandığını “Türk ordusunun eski komutanı, darbe iddialarına ilişkin genişleyen soruşturma çerçevesinde tutuklandı” başlığı ile duyurduğu haberinde Başbuğ’un, hükümeti devirmeyi amaçladığı öne sürülen yasadışı bir örgüt liderliği ile suçlanan en üst rütbeli subay olduğuna dikkat çekerek mahkemenin kararını “benzeri görülmemiş adım” olarak niteledi.

 

Başbuğ’un hakkındaki suçlamalara gösterdiği, “trajikomiktir” gibi tepkilerine de yer veren gazete, “Tutuklanması, İslam yanlısı iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi ile ordunun dahil olduğu laik kurumlar arasındaki güç mücadelesindeki son çatışma olarak görülüyor” yorumunu yaptı.

 

“GAZETECİ DAVALARI TÜRKİYE’NİN İMAJINI LEKELEDİ”

Ergenekon soruşturması kapsamında “Hükümetin 300’den fazla kişiyi cezaevine gönderdiği”ni yazan gazete, şimdiye kadar hiç kimsenin mahkum olmadığı belirtilen haberinde, insan hakları savunucularının hükümetin “mahkemeleri muhalifleri yıldırmak için kullandığı” yönündeki iddialarına da yer verdi. Gazete, AKP’nin ise, ordunun yasaların üstünde olmadığında ısrar ettiğine de dikkat çekti. NYT, tutukluların arasında 97 gazeteci ve medya mensubunun bulunmasının tutuklamaların eleştirenleri susturmayı amaçladığı yönündeki kaygıları yarattığını belirtikten sonra “Hükümetin, bu davalara ilişkin baskıcı tutumu, Türkiye’nin, Müslüman dünyasındaki demokrasi modeli olarak imajını lekeledi ve Avrupa Birliği üyeliği adaylığı konusunda soru işaretlerine yol açtı” görüşünü öne sürdü.

 

“İDDİA EDİLEN HÜKÜMETİ DEVİRME KOMPLOSUNDAN YARGILANACAK”

İngiliz yayın kurulu BBC ise, Başbuğ’un tutuklanmasına ilişkin haberinde Türkiye’de ilk defa bir eski Genelkurmay Başkanının tutuklandığı belirtildiğine dikkat çekildi. Başbuğ hakkında getirilen suçlamalara da yer veren BBC, “Türk Silahlı Kuvvetleri eski Komutanı, hükümeti devirmeye yönelik iddia edilen komplo ile ilgili yargılanmak üzere tutuklandı” ifadesini kullandı. Haberde “Eleştirenler, Ergenekon soruşturmasının kökleri İslam’da olan, Sayın Erdoğan’ın AK Partisi hükümetinin muhaliflerine odaklanmasından yakınıyorlar. Hükümet ise, bu tür gerekçeleri reddediyor” denildi. Başbuğ hakkındaki tutuklanma kararının tanınmış gazetecilerin yargılandığı davada mahkemenin tahliye taleplerini reddetmesinin sanıklar arasında “şok” yarattığını da belirten BBC, Batılı ülkelerin de NATO üyesi Türkiye’de gazetecilerin tutuklanması konusundaki kaygılarını dile getirdiklerini de kaydetti.

 

"BORU"DAN "KAĞIT PARÇASI"NA İLKER BAŞBUĞ DÖNEMİ

 

Tutuklanan Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, görev süresi boyunca tartışılacak sözlerin altına imza attı. Hakkında "kara propaganda" yapılarak, bir dönem Museviler’in Ağlama Duvarı önünde çekilmiş fotoğrafları ile gündeme gelen Başbuğ, toprak altından çıkan kullanılmış Lav silahlarını “boru”, darbe hazırlığı niteliğinde olduğu öne sürülen belgelerin fotokopilerini ise “kağıt parçası” olarak nitelendirmesi, tartışmalara neden olmuştu. İlker Başbuğ, 2008 yılı Yüksek Askeri Şura kararları ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 26'ncı Genelkurmay Başkanı olarak görevini Orgeneral Yaşar Büyükanıt’dan devraldı. Göreve geldiği günlerde dikkat çeken ilk icraatı TSK’de bir ilki gerçekleştirerek 30 Ağustos resepsiyonuna astsubayları davet etmesi olmuştu. Başbuğ’un bu kararı bir güç gösterisi taktiği olarak değerlendirilmişti.

 

SİLAH DEĞİL BORU, PLAN DEĞİL KAĞIT PARÇASI

Başbuğ’un görev süresinde akıllara kazınan çok sayıda önemli cümlesi olmuştu. Ancak özellikle iki açıklaması uzun süre kamuoyunda tartışılarak gündemde kaldı. 21 Nisan'da Poyrazköy'de Bedrettin Dalan'ın arazisinde başlayan kazılarda 15′i dolu 22 LAW silahı bulunmuştu. Yaklaşık bir hafta sonra basının karşısına geçen Orgeneral İlker Başbuğ’un bu konudaki değerlendirmesi “Bunlar silah değil, boru” şeklinde olmuştu. Bu açıklamadan iki ay sonra da "Kaos Planı" olarak bilinen İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nı da “kağıt parçası” olarak nitelemişti.

 

Başbuğ TSK'ya karşı medya üzerinden asimetrik psikolojik harekât yürütüldüğünü savunarak, “Bu kâğıt parçası TSK'yı yıpratmak amacıyla hazırlandı” demiş ve bu belgenin sorumlularının bulunması için istihbaratı göreve çağırmıştı. Başbuğ düzenlediği iletişim toplantısında gazetecilerin Ergenekon soruşturmasına yönelik soru sormaları üzerine ise gazetecileri “Ergenekon” dememeleri konusunda sert bir dille uyarmıştı.

 

“LANETLİYORUM”

Başbuğ’un anımsanan bir diğer konuşması ise, Trabzon Limanı'nda demirli TCG Oruçreis Fırkateyni'nde düzenlediği basın toplantısında sarf ettiği sözler oldu. TSK'ya karşı yürütülmekte olan psikolojik harekata, asimetrik psikolojik harekata değinmek istediğini söyleyen Başbuğ, “Bu konuya özellikle, bugün üzerinde beraber olduğumuz TCG Oruçreis Fırkateyni’nde değinmemin özel bir anlamı vardır. Herhalde herkes, açıkça ne demek istediğimi anlamaktadır” sözleri uzun süre tartışılmıştı.

Taraf gazetesinin 20 Ocak 2010 günü “Fatih Camii bombalanacaktı” manşeti de Başbuğ’un sert açıklamalarına kaynak olmuştu. Başbuğ bu haberle ilgili Balyoz darbe planını inkar ederek “Allah Allah diyen bir ordu cami bombalar mı" diye sorarak masaya yumruğunu indirdi ve bu haberi yapanlara "Lanetliyorum onları" diyerek tepki göstermişti.

 

 

BAŞBUĞ’UN DA SES KAYDI ÇIKTI

2010 yılında ardı ardına çıkan ses kayıtlarının arasında Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un da kayıtları yer aldı. Daha sonra Genelkurmay Başkanlığı’nın, Başbuğ’un yurt dışında yaptığı bir konuşmadan alındığını açıkladığı ve MGK toplantısının başladığı saatlerde ortaya çıkan ses kaydında Başbuğ’un, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ı takip iddiasından, "kozmik oda"da yapılan aramaya kadar değişik konularda ilginç değerlendirmeleri yer almıştı. Orgeneral İlker Başbuğ oldukça hareketli gelişmelerin yaşandığı bir süreçte yürüttüğü Genelkurmay Başkanlığı görevini, 2010 yılı Yüksek Askeri Şura kararları ile emekli olarak tamamlarken Görevi dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner’e devretti.

 

 

S. Poligon

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu dava siyasidir, bunu anlamak için alim olmaya gerek yok. Gece yarısı bildiri yayınlayan komutan nerede, milletin duygularıyla oynayarak milleti dolandıranlar tutuksuz yargılanmak için serbest bırakılırken ülkenin ordularının teslim edildiği bir komutan tutuklanıyor. Bu olanlara şaşırıyor muyuz, hayır çünkü referandum bunlar için yapıldı. Şu an tutuklananlar da aynı tutuklayanlar gibi kendilerine bir şey yapılamaz diye görüyorlardı. Bazı arkadaşlar askere dokunulmasını olumlu bir gelişme olarak görüyor. Evet, tüm dokunulmazlıkları kaldırın ama artık bu da fayda etmez, biz de destek veririz. Bu işin çivisi çıktı, soru soruyorlar, cevap alıyorlar ama formaliteden, karar çoktan verilmiş. Hadi askerler silahlı, terör örgütü mensubu olarak suçladınız, gazeteci, profesör, siyasetçi nasıl terör örgütü üyesi oluyor? Emekli, muvazzaf askerler, gazeteciler, akademisyenler, siyasetçiler bir bir götürülürken başını kuma gömenler bir gün sıranın kendilerine geleceğini bilmeliydiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tarihi yazan ben olsam, bir sayfa olarak kalır kayıtlarımda.. rte ve ekibine tarihte açacağım sayfada tek kelime olmaz..o sayfa simsiyah bir sayfa,kapkaranlık bir geçmiş olarak kalır kayıtlarımda..:)

 

Sanki bu millet SIĞIR..terör örgütünü bilmiyor ne demek..şimdi verin coşkuyu..GENELKURMAY başkanı bile terörist..:) bu savcılar ve hakimler ya kafayı yemiş..yada savcı hakim olmuş fakat kafa yok..kafa PENSİLVANYA..yuh bize..bu duruma geldi ülke..:(

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tutuklamaya ilk yorumlar

 

Siyasiler, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanmasını değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Gül, ''Mahkeme kararı olmadan kimse suçlu ilan edilemez. Herkes hukuk karşısında eşittir, soğukkanlı yaklaşılmalı'' dedi.

 

 

Abdullah Gül: Soğukkanlı yaklaşılmalı

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İlker Başbuğ'un tutuklanması hakkında ''Hukuk düzeni içinde bir yargılama sürecine şahit oluyoruz. Herkesin hukuk sistemi içinde sorumluluğu vardır. Dolasıyla herkes hukuk karşısında eşittir. Mahkeme kararı olmadan kimse suçlu ilan edilemez. Soğukkanlı yaklaşılmalı'' dedi.

 

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay Eski Genelkurmay başkanı emekli Org. İlker Başbuğ’un tutuklanmasıyla ilgili soruları yanıtladı.

 

 

Atalay şunları söyledi:

 

Önemli bir olay. Yargıdaki gelişmeleri görmek durumundayız. Adaletin adaletli ve çabuk olması gerekir.

 

İlker Başbuğ’u biz atadık. Doğrudur. Ama yürüyen soruşturma çok teknik bir konuda. Ben de ayrıntıyı bilmiyorum. Dosyada neler var bilmek mümkün değil.

 

Değerli bir çalışma arkadaşımız onda şüphe yok. Biz atadık, bizim iktidarımız döneminde atandı ve uzun yıllar beraber çalıştık. Gerek terörle mücadele olsun gerek MGK’da beraber çalıştık. Onda şüphe yok.

 

 

Kılıçdaroğlu: Siyasi otoritenin aldığı karar onaylanmıştır

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanmasına, "Özel yetkili mahkemelerin adalet dağıtan birer mahkeme olmadığını, bunların siyasi otoritenin aldığı kararları onaylayan mahkeme olduğunu daha önce ifade etmiştim. Aynı düşüncemi sürdürüyorum" yorumunu yaptı.

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'ye gelişinde basın mensuplarının konuya ilişkin sorularını yanıtladı. CHP Genel Başkanı, şunları söyledi:

"Özel yetkili mahkemelerin adalet dağıtan birer mahkeme olmadığını, bunların siyasi otoritenin aldığı kararları onaylayan mahkeme olduğunu daha önce ifade etmiştim. Aynı düşüncemi sürdürüyorum."

 

CHP Genel Başkanı, "Sizin tercihiniz Yüce Divan'da yargılanması yönün de mi" şeklindeki soruya, "Anayasa öyle diyor. Anayasa'da hüküm çok açık. Zaten Anayasa'da var olan hükümlerin bir kısmı uygulanmıyor, onu biz de biliyoruz. Burada uygulanmıyor. Aslında bu konuda konuşması gereken önce Sayın Başbakan, Adalet Bakanı burada, neler oluyor diye sorulması lazım" yanıtını verdi.

 

 

 

MHP lideri Devlet Bahçeli: Türk Silahlı Kuvvetleri büyük bir zan ve töhmet altına alınmıştır"

 

MHP lideri Devlet Bahçeli, emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un tutuklanmasına sert tepki gösterdi. Bahçeli, tutuklamanın önü alınamaz kriz ve kaoslara yolaçabileceği uyarısında bulunurken, "Şayet terörün kanlı ortakları, işbirlikçileri ve karanlık yüzleri görülmek isteniyorsa Kandil'e, İmralı'ya, siyasi bölücülere ve Irak'ın kuzeyine bakılması yerinde olacaktır.

 

Masumiyet karinesi esas alınarak tutukluluğun hak kayıplarına ortam hazırlamaması, peşin hükümler ve önyargıların sürecin yönünü ve içeriğini tayin etmemesi esas olmalıdır. Artık iyice şirazesinden çıkan darbe soruşturma ve iddialarının nerede duracağı ve kimleri kapsamına alacağı belirsiz ve şaibeli bir duruma gelmiştir. Bu sarsıcı gelişmeyle birlikte millet ordusu olan Türk Silahlı Kuvvetleri büyük bir zan ve töhmet altına alınmıştır" dedi.

 

 

CHP'li Umut Oran: Erdoğan tanık olarak dinlensin

 

CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Genelkurmay eski Başkanı emekli orgeneral İlker Başbuğ'un "andıç" davası kapsamında tutuklanmasına da değinirken, "Biz CHP olarak Özel Yetkili Mahkemelerin (ÖYM) kaldırılmasını istiyoruz. Ama İlker Başbuğ'un tutuklanması konusuna gelirsek, kendisi hangi hükümet döneminde görev aldı, kendisini o göreve kim atadı, kiminle birlikte çalıştı? İdari olarak başbakan sorumludur. Çünkü Genelkurmay Başkanı, Başbakana bağlı. Bu 2 senedir süren davada Sayın Başbakan da gitsin tanık olarak ifadesini versin o zaman" diye konuştu.

 

 

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu: Gereksiz spekülasyonların önüne geçilmeli

 

Davutoğlu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin hukuk devleti olduğunu söyledi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu konuşmasına şöyle devam etti:

"Hukuki süreçlerde, bu süreç devam ederken peşinen yargılarda bulunmak doğru değil. Önemli olan bu hukuki sürecin en kısa sürede tamamlanması ve gereksiz spekülasyonların önüne geçilmesidir. Ümit ederiz, bu hukuki süreç en kısa sürede tamamlanır ve hukuk devleti önünde bütün vatandaşlar zaten eşit konumdadır. Bu çerçevede ben hukuki sürecin bir an önce tamamlanmasının büyük önem taşıdığı kanaatindeyim."

 

 

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş: Köyü yakılan ve faili meçhul cinayetlerin kurban gidenler davaya müdahil olmalı

 

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un tutuklanmasının sıradan bir olay olmadığını belirterek, "Hükümet bir taşla birkaç kuş vurmaya çalışıyor. Derin yapılardan hesap sorarken, kendi derin yapısını oluşturuyor" dedi.

 

"Makamı ne olursa olsun suç işleyenlerden adil bir yargılama ile hesap sorulması da elbetteki gereklidir. Fakat bütün bunlar iktidarın siyasi amaçları ve çıkarları içinde kullanılamaz" diyen Demirtaş, İlker Başbuğ'un özellikle bölgede görev yaptığı yıllarda köy yakmalar ve faili meçhul cinayetlerin yaygın olduğunu, dolayısıyla o dönemde o suçlarla ilgili sorumluluğunun da soruşturulması gerektiğini düşündüklerini belirtti.

 

Demirtaş şöyle konuştu:

 

"Fakat, Savcıların elinde yıllardan beri İlker Başbuğ ile ilgili bu bilgiler olmasına rağmen konunun bekletildiğini, Uludere katliamından bir hafta sonra hayata geçirilmesi de dikkate değerdir. Hükümet, bütün bu süreçleri kendisi yönetiyor. Biz bütün derin yapılardan hesap sorulmasını destekleriz ama, hükümet bir taşla bir kaç kuş vurmaya çalışıyor.

 

Derin yapılardan hesap sorarken, kendi derin yapısını oluşturuyor. Ayrıca iddianameyi hazırlayan savcılara özellikle bölgede köyü yakılan ve faili meçhul cinayetlerin kurban gidenlerin gidip başvuru yapması gerekir, davaya müdahil olmaları ve savcının bunları da soruşturmaya dahil etmesi gerekir. Özellikle Diyarbakır'ın Kulp ilçesi Alaca köyünden kaybedilen ve sonra kemikleri bulunun köylülerin bu davaya müdahil olması gerekir. Savcıda soruşturdmayı genişletmelidir."

 

BDP lideri Demirtaş, "Gerçekten diyelim ki bir terör örgütü kurup yönetmişse bunun bir örgütünün de olması lazımdır. Örgütü açığa çıkartılması gerekir. Bir de hem Genelkurmay başkanlığı, hem terör örgütü yöneticiliği yapmısşa Genelkurmay başkanlığı döneminde yaptığı bütün faliyetlerin sorgulanması gerekir ve meşruyetinin tartışılması gerekir" diye konuştu.

 

 

BDP'li Ertuğrul Kürkcü: Bütün astları hapisteyken onun dışarıda dolaşması caiz değil

 

TBMM'de gazetecilerinin soruları üzerine konuşan BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkcü, Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un tutuklanmasını bir sivil olarak tuhaf karşılamadığını belirtti. İlk kez bir sivilin tutuklanmadığını vurgulayan Kürkcü, "Bütün astları hapisteyken onun dışarıda dolaşması caiz olmazdı bence. Bu adaletsizlik içinde adalet" dedi.

 

Cumhuriyet Haber Portalı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Başbuğ, "benim bundan sonrasını gözüm kesmiyor ben takdiri yüce millete bırakıyorum, o da yemezse yüce divana bırakıyorum, o da olmazsa işimiz zor galiba" dedi.

 

sorulan sorulara çok sinirlenen başbuğ her soruyu "ben genel kurmay başkanıyım" diye cevapladı.

en son "palonlu pempe sakız ister misiniz" şelindeki soruyu da "ben genel kurmay başkanıyım" diye yanıtlayan başbuğ'un bir kaç güne kadar kendini normal insanların düzeyinde görme yetisini kazanması umuluyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O da cemaate dokunmuştu!

 

14 Nisan 2009 yılında Harp Akademileri Komutanlığı’nda yaptığı konuşmada cemaatleri eleştirerek;

“Bazı din eksenli cemaatler, kendilerini demokratik alanın bir oyuncusu olarak takdim etmekte ve görünürde kendilerinin güçlü bir konuma geldiğine inanmaktadırlar. İşte bu tip bazı cemaatler hedeflerine ulaşmada kendileri için en büyük engel olarak TSK’yi görmektedir. Bunun için de her fırsattan istifade ederek, destekleyicilerinin de yardımıyla TSK aleyhine faaliyetlerde bulunmaktadırlar. Bu yapılanlara karşı, hukuk devleti kapsamında TSK’nin tepkisiz ve etkisiz kalacağını düşünmek ise büyük yanılgıdır” demişti.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Maval okuma Nutuk oku...

249b.jpg

 

Bunların Genelkurmay Başkanı’nın harbi teröriste “terörist demeyelim” dediği ülkede...

Terörle mücadele eden Genelkurmay Başkanı’nın “terör örgütü elebaşı” diye tutuklanması normaldir.

spacer.gif *

İlker Başbuğ, terörist.

Öbürleri, terörişko.

***

Terörist babasının, TBMM’de “gerilla şehit kabul edilsin, ailesine tazminat ödensin” dediği dakikalarda...

Hapisteki milletvekili, efsane komutan Engin Alan’ın eşi hakkında mahkemeye hakaretten suç duyurusunda bulunulması kadar normaldir.

***

Hizbullah bırakılırken, profesörlerin, gazetecilerin içeri tıkılması... Kurdukları iddia edilen silahlı terör örgütünün henüz kimseyi yaraladığı bile görülmemişken, Kuddusi Okkır’ın, Türkan Saylan’ın, İlhan Selçuk’un, Uçkun Geray’ın, Erhan Göksel’in, Kaşif Kozinoğlu’nun vefat etmesi, Yarbay Ali Tatar’ın, Albay Berk Erden’in, terörist kurşunuyla tekerlekli sandalyeye mahkûm olan, devlet övünç madalyalı Albay Abdülkerim Kırca’nın kendi canına kıyması, kalanların çoğunun kahırdan kanser olması, anormal midir?

***

**

*

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Başbuğ'dan sonraki adım

 

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanması, bir ilk olması kadar, kritik bir eşiğin aşılması anlamına da geliyor.

Hiç kimse dokunulmaz değil. Genelkurmay başkanı eski devletin görünmeyen en üst makamı ve karar mercisiydi. Kimseye karşı sorumlu değildi ama bütün devletin ve milletin tek sahibi gibiydi. Gerçekte pozisyonu başbakanların da cumhurbaşkanlarının da üzerindeydi.

 

Böyle olduğu için 1960'ta başlayan askeri darbeler ve muhtıralar dönemi hep sürdü. Siyasi iktidarların alanı belliydi ve ülkenin temel sorunlarında söz söyleme hakları yoktu. Her darbe ve müdahalede başbakanlar ve siyasi liderler ya idam edildiler ya tutuklandılar ya da şapkalarını alıp gittiler.

 

Hukukun üstünlüğü hep sözdeydi ve silahı elinde bulunduranların hukuku geçerliydi. 2007'de başlayan Ergenekon dava süreci bu durumu değiştiren ilk adım oldu.

O sürece karşı öyle bir direniş sergilendi ki bazen toplumun kafasında "Bu iş fazla sürmez. Sonuna kadar gidilmez" kanaati oluştu. Susurluk'a, 28 Şubat'a, hatta 27 Nisan e- muhtıraya dokunulmaması algısı yaratan da bu gizli kanaatimizdi.

 

Şimdi, yakın bir dönemde genelkurmay başkanlığı yapan Başbuğ'un tutuklanması, bize Susurluk Skandalı'nın da 28 Şubat sürecinin de üzerine gitme fırsatı verdi. Kime uzanırsa uzansın, kelli felli siyasetçilerden balans ayarcısı askerlere, hepsinin üstüne gidilebileceğini gösterdi. Türkiye korku duvarını aşmış oldu böylece.

Aslında son dönemde sessiz ama derinden atılan adımlar da bu gidişatı tamamlıyor.

 

Sadece asker kişilere değil, darbelere destek veren sivillere yönelik yargı sürecinin işliyor olması bu açıdan önemli...

Bedrettin Dalan'ın mal varlığına el konulması, Mehmet Haberal'ı kurtarmak için girişimler yaptığı iddiasıyla eski bir bakan ve çocuklarıyla ilgili soruşturma açılması, yargının işin peşini bırakmadığını gösteriyor.

 

Birkaç gün önce önemli bir değişim daha oldu. Medyada "Askerin kalbi MİT'e bağlandı" başlıklarıyla Genelkurmay Elektronik Sistemler Komutanlığı'nın MİT'e devredildiği yazıldı. Arkasından MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın basınla buluşmasında MİT'in yeniden yapılandırıldığı ve bütün istihbaratın tek merkezde toplanacağı bilgisi yer aldı.

 

Bunlar Türkiye'nin yeniden yapılandığının işareti. Bundan sonra darbelerden medet umma yerine siyaset ön plana çıkacak ve herkes daha çok hukuk, daha çok demokrasi isteyecek.

 

162018_189520851067230_2276695_q.jpgMahmut Övür

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ilker Basbug'un tutuklanmasini bir demokrasi zaferi gibi görenler aslinda askere karsi 90 yildir iclerinde tasidiklari kinin bir disa vurusunu idile getiriyorlar.Dokunulmaz kimse olmamali derken her nedense trilyon hirsizlarini untmus görünüyor Mahmut Ögür denilen yazar.Veya teröristlerle pazarlik yaptiranlari hic yazmiyor.Yani laik kesimden olanlarin tutuklanmalari demokrasi olmaktadir ama karsi tarafin yaptigi tüm yolsuzluklar sümen alti.

 

Dokunulmazlik zirhini bildigim kadari ile tüm AKP milletvekilleri,AKP yandaslari,Cumhurbaskani tasimaktadir.Yine bildigim kadari ile bu saydigim kesimler hergün yeni bir suc islemektedirler.Italya Basbakani'nin mahkemede ifade vermesini,Clinton'un hesap vermesini hatirlayip,Alman Cumhurbaskani'nin yasadiklarini gördükce Mahmut Övür'ün kimlerin dokunulmazligina karsi oldugunu daha iyi anliyorum.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şuppiluliuma

249b.jpg 08 Ocak 2012

 

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklanması, bir ilk olması kadar,

Genelkurmay Başkanı’nın tutuklanmasına “tarihte ilk” filan deniyor ama... “Hitit Kralı” şüpheli şahıs birader!

spacer.gif *

Esprileriyle ünlü gazeteci Musa Ağacık, değerli arkadaşım Nedim Şener’le telefonda konuşurken, kendisini Hitit Kralı Şuppiluliuma’nın torunu Musaluliuma olarak tanıtıyor ve hukukun gukuk olduğunu anlatırken, Hitit Yasaları’ndan bahsediyor. Konuşma kaydediliyor, iddianameye konuyor iyi mi... Böylece, Hitit Kralı 3 bin 350 sene sonra delil oluyor.

*

Ki, Zeus...

Deyus olmuştu.

Aynı iddianamede.

*

Benzer ciddiyet, İzmir’de yaşanıyor... CHP’li belediyeleri basıyorlar ya, orda.

*

Alaçatı Belediye Başkanı, zart diye tutuklanıyor, 185 sene hapsi isteniyor. Başkan “niye?” diye soruyor. Telefon konuşmalarını delil olarak gösteriyorlar. Okuyor... “Ne oldu bizim beleşten 145 bin lira” demiş, tutanaklarda öyle yazıyor. “Kardeşim ne beleşi... Ne oldu bizim Beldes’ten 145 bin lira diye sordum, yanlış dinlemişsiniz” diye itiraz ediyor. İnceleniyor. Hakikaten öyle, Beldes’ten yani, belde belediyelerini destekleme fonundan beklenen 145 bin lira var. Kayıtlar tekrar dinleniyor. Beldes demiş, beleş yazılmış. Başkan görevine dönüyor.

*

Büyükşehir operasyonunda Hüseyin Ercan’ı gözaltına alacaklar, polis gidiyor, Hüseyin Mercan’ı yakalıyor! Hüseyin Mercan, çiftçi... “Banka borcum bile yok, borcum olsa ineğime haciz gelir” diye yalvarıyor, “bırak bu ayakları” diyorlar. Sonradan Hüseyin Ercan’ın haberi oluyor, polise gidiyor, Hüseyin

Ercan’ı gözaltına alıp, Hüseyin Mercan’ı bırakıyorlar.

*

Eshot’tan emekli Rafet Bayram’ı alacaklar, gidip, adaşı Rafet Bayram’ı alıyorlar. Alınan Rafet Bayram da emekli ama, Eshot’tan değil, albay emeklisi, hiç itiraz etmiyor, kuzu kuzu geliyor... Savcı kimliğine bakıyor, “sen niye geldin?” diye soruyor. Emekli albay “bilmiyorum, herhalde Ergenekon’dan veya Balyoz’dan aldılar diye düşündüm” diyor. Savcı, albayı kovuyor. Orijinal Rafet Bayram’ın haberi oluyor, bakıyor ki kimse gelmiyor, Eshot otobüsüne binip, Emniyet’e gidiyor, “nerdesin bu saate kadar” diye fırçalanıyor.

*

Büyükşehir, emek şenliği yapıyor, Şevval Sam konser veriyor. Müfettişler, konseri organize eden müdüre “neden ihale yapmadın, tek teklif aldın?” diye soruyor... Müdür ne desin, “abi beş tane yok ki, memlekette bir tane Şevval Sam var, neyin ihalesini yapayım?”

*

Haysiyet celladı gazteciler “Büyükşehir Belediye Başkanı, parke taşlarını oğlunun şirketinden satın aldı” diye manşet yapıyor. İnceleniyor. Başkan’ın oğlu sadece ihracat yapıyor. Kamuya, belediyelere sattığı tek kuruşluk mal olmadığı gibi, koskoca İzmir’de, rica üzerine sadece bir kişinin evi için maliyetine parke taş verdiği ortaya çıkıyor, o kişi de AKP mebusu.

*

Hani şu meşhur fıkradaki gibi, bizim bakan İsviçre Denizcilik Bakanı’yla tanışıp “sizde deniz yok ki” deyince, İsviçreli “sizde de adalet bakanlığı var” demiş filan...

Öyle oluyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Karanlıklar aydınlanmalı...

Erdoğan da yargılanmalı Başbuğ da... Kimsenin gözünün yaşına bakmamalı...

 

Erdalı ölüme gönderenlerin hepsi ama hepsi yargılanmalı...

 

Saygılar ve sevgiler efendim...

 

Yetmez ama evetçiler olaya işte böyle dar açıdan bakıyorlar. İlk bakışta söylenenleri biz de sanki doğru gibi görüyor. "Herkes yargılanmalı". İyi ama hangi yargıyla? Şu an ki yargının tarafsızlığına güveniyorsan yargılansın. Bu bir.

 

İkincisi, yargılanması gerekir dediğin bir tarafların birisi anayasa mahkemesince "irtica odağı" olarak belirlenmiş. Diğer taraf ise bu gelişmelere bir şekilde karşı çıkan, cemaat yargıçları tarafından tutuklananları savunan bir asker.

 

Olay daha geniş açıdan bakınca böyle gözüküyor?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.