Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Mesela; "gözümüz en fazla 24 kare resim görür" bilgin(önyargın) yanlış. Bırak 24 kareyi, 3D görüntülerinde 200 kare resim standart kabul edildi. Araştırabilirsin.

 

24 kare gorur demedim , 24 kareden sonrasini ayird edemez dedim ..

 

bu senin kendi soledigin sey , istersen bi daha bakabilirsin : )) 200 kare olayi senin dedigin gibi degil

 

100 er karelik cifte ekranlar ust uste konuyor derinlik algisi icin

 

konuyu saptirma ; 100 kare bile olsa bi kursun 100 kare ile gecmiyor 600 kare ile bile gecmiyor

 

goz algilamada yine yetersiz kaliyor ; anlatilan buydu anladin da zaten

 

ama carpitmak gerekiyodu da biggrin.png

 

 

insan gozu 500 kare de ayird edebilse acizdir ... o acz ile Allah nerde saklaniyor diyorlar :D:D:D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Melek

 

Yaratıcının birer elçileridir...Yani birer görevli askerler gibi...Meleğin ne şekilde olduğu bilinmez,beyaz kanatlı başında halka bulunan bir kadın değildir bu insanların uydurmasıdır...Beyaz kanatlı olan meleklerde vardır kanatlı olmayan meleklerde...Varlığın ispatı ise insan gözünün görememiş olduğuherşey bir ispattır diyebiliriz...Ölümde bir melekle gerçekleşir...İnsanın nerede öleceği hep yazılmıştır,sen 2 saat sonra ölüceksin diyelim kalp krizi geçireceksin..İşte buradaki kalp krizi geçirme olayı ve hepsi yazılıdır..Koroner damarının tıkanmasını melek sağlar ve ölürken Ruh'un evrim geçirmesini melek tarafından karşılanır....Koroner damarının tıkanmasını melek sağlar demişken aslında sigaradan dolayı tıkanmış olabilir..Bu meleğin görevi yok değildir...Bu yazılıdır..Senin sigaraya bağımlı kalman yada damarın artık tıkanma zamanına gelmesi gibi ölüm tarzı planlanmıştır...Sadece bununla değil mesela sorgu melekleride vardır..Bunlara ait ispat ise beynin hipokampus bölümü(başka bir hafıza bölümüde var) senin akıl tuttukların,algıların düşüncelerin yani hafızan bu bölgededir...Bu bölgede kayıt olur..Melekler beynin bu bölgesindeki görev alır senin bütün yaptıklarını kaydederler...Sen zamanı gelince unutursun ama onlar sinyalleri kopyalamışlardır..

 

Ruh

 

Ruh'un syut varlık olduğunu söylemiştik..Algılanılması güç varlık...Her insanın bir ruhu olduğunu biliyoruz..Bu ruh'un içinde bilinçte var diyebiliriz..Örnek vermek gerekirse beden sadece bir makina eller kollar beyinde öyle...Bütün vücudumuzu beyinle kullanırız değil mi?Bunda mutabıkız..Beyini kullanırız ama beyini ne ile kullanırız.. smile.png İşte Ruh budur...Aynı bir oyun joistiği gibi bu bedene girer kullanır ve öldüğü zamanda bedenden ayrılırsın...Kişi öldüğü yada uyuduğu zaman bedenden eksik olan şeyleri toplasak hepsi Ruh'u işaret eder...

 

Cin

 

Kitaplarda okuduğumuz üzere Cin ve insan birbirine karşı düşman olan varlıklardır...Cin'in gaipten ötürü o yaratıkların birer mikrop olduğunu düşünebilir miyiz...Cin nedir diye sorabilir miyiz kendimize ? Cin'i yanlış olarak tanımlamaktan ötürü cin virüs,bakteri,zehir,ve hastalıkta olabilir...Sen ispattan önce bu yazdığın ne olduğunu biröğren...

 

Melekler,Ruhlar ve Cinler göremediğimiz Canlılardır..Bir mıknatısın N kutbu yada S kutbuda bir melek olabilir...Bunlar hakkında fazla ispatlar bulunabilir ama kesin söz her zaman Allah'ındır...

 

Gelelim Allah'ın ispatına...Biz Allah'a sizin gördüğünüz gibi değil,tam aksine bir Yaratıcı,Bir Mucid,Bir Üretici,Bir İmalatçı ve Bir Öğretmen....Ne yazıkki ateistlerin yanlış gördüğü İslam sadece ateistleri kandırmakta...Sen Yaratıcı hakkında şu yazdıklarımı aklında tut ileride sana daha detayını yazarım...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Omar,

 

"Varlık; doğada var olanlar, duylarımızla algıladıklarımızdır. " dedik MUTABIKIZ dedin.

 

"Hakikat(gerçek): Doğada var olanlar ve olgular. Var oldukları duyularımızla ve aletlerle algıladıklarımızdır." dedik MUTABIKIZ dedin.

 

"Yalan(uydurma): Hakikate, gerçeğe uygun olmayandır." dedik MUTABIKIZ dedin.

 

"İspat; belge bulgu ile olur dedik." Evet, MUTABIKIZ mutabıkız.

 

HATTA; "İspatsız herşey boştur dedin." imza yaptık.

 

Ama şimdi de kalkmış tüm yazdıklarına özet olarak şunu diyorsun:

 

Melekler, Ruhlar ve Cinler göremediğimiz Canlılardır.. Bir mıknatısın N kutbu yada S kutbu da bir melek olabilir..

 

Yani, görebildiğimiz "S", "N" mıknatıs kutupları.. smile.png

 

Bu söylemin yukarda MUTABIK olduğumuz deyimlerden hangisine uygun? YALAN deyimine uygun olabilir mi? Çünkü, MUTABIK olduğumuz kavramlara göre iki adet YALAN var.

 

O halde bir yalan da ben söyleyeyim. smile.png Büyük ruh, ruh, melek, cin, şeytan bir "omar123" olabilir. Veya "omar123", bir büyük ruh, ruh, melek, cin, şeytan olabilir.

 

Yalanımı beğendin mi? smile.png

 

Not: MUTABAKAT sağladıklarımızda bile MUTABAKAT kuramıyoruz. Devam etmenin bir anlamı kalmadı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

24 kare gorur demedim , 24 kareden sonrasini ayird edemez dedim ..

 

Bu söylediğinin virgülden sonraki kısım zaten öncekini anlatıyor. smile.png Anlamların eşitliğini bile farkedemiyorsun.

 

Bırak 24 resim'i, Televizyonlar zaten 50 Hz dir. LCD lerde resim tekrarı 200 Hz- 600 Hz çıkmıştır. Hile bile olsa tekrar sayısı gözün görme hızına uyum için yapılır. Bu 200 Hz, 3D titreşimsiz görüntüleri için standart kabul edilmiştir. Göz'ün bu enstataneler(Frame per second- saniyede resim tekrarı) ile ilgisi yoktur. Enstantane, resim tekrarı için gereklidir. Hız'ın tarihsel gelişimi, Resim çeken kamera ile resimi gösteren monitör'ün hız teknolojisinin gelişmişliğine bağlıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mutabakat kuruyoruz...Sana açıklıyoruz...Elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyorum...Göremediğimiz canlılar dedim aksini söyleyeceksen sen ispat et,yalanlama...

 

Doğa nedir?Doğanın sırlarının hepsi çözülmüşmüdür ki,sen Doğayı direk ezberledin...Doğa süprizleriyle mantığı zorlamasıyla bir doğadır...Şu doğada göremediğimiz canlıların olduğunu Tek Tanrılı dinler ortaya koydu...Doğa kim bilir bize daha neler gösterecek bilinmez...

 

Omar123 senin gibi bir insan..O nasıl başka bir varlık olabilirki...Akıl ve mantığını kullanmadığın burada belli...Doğmalarım falan yok asıl senin doğmaların var...Ne istiyorsun daha sana iyice anlatabilmek içinde yazdım...Bir melekle mi konuşturmamı istiyorsun..Sen beni bir hücreyle konuştur ben seni meleklerle konuştururum...

 

Yalanını falan beğenmedim de..Keşke sen karşındaki doğruyu kabul etsen artık unsure.png

 

Mutabakat kurduk,sana anlattık açıkladık..Ama kabul etmiyorsun....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu söylediğinin virgülden sonraki kısım zaten öncekini anlatıyor. smile.png Anlamların eşitliğini bile farkedemiyorsun.

 

Bırak 24 resim'i, Televizyonlar zaten 50 Hz dir. LCD lerde resim tekrarı 200 Hz- 600 Hz çıkmıştır. Hile bile olsa tekrar sayısı gözün görme hızına uyum için yapılır. Bu 200 Hz, 3D titreşimsiz görüntüleri için standart kabul edilmiştir. Göz'ün bu enstataneler(Frame per second- saniyede resim tekrarı) ile ilgisi yoktur. Enstantane, resim tekrarı için gereklidir. Hız'ın tarihsel gelişimi, Resim çeken kamera ile resimi gösteren monitör'ün hız teknolojisinin gelişmişliğine bağlıdır.

 

 

 

 

bilegini sabit tutaraf elini saga sola sallasan 10 parmak gorursun : ))

 

cunku gozun ortalama 24 kareden sonrasini ayird edemez ...

 

bi el cabuklugunu anlayamazsin ama hizli bi video cekimi ile sonradan anca yavaslatilmis izlemen gerekir

 

verdigin teknik bilgiler dogru ama konuyu israrla saptirmak icin bu populer bilgilere basvurdugun icin ayriyetten tebrikler : ))

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

konunun ozu su :

 

goz acizdir ; gorebilmek icin isiga ve belli bir frakans araligina ihtiyac duyar ;

 

goruyoruz dedigimiz bir masa ;

 

gercek anlami ile yogun bir elektron isbirliginin israrla hareket halinde olmasindan baska bisey degildir

 

ama gercek hali ile atomlarini baz alarak goremiyoruz ; takoz haline gelmis madde dedigimiz seyi goruyoruz ; kafamiz buna takiliyor ...

 

 

madde var ; ama hakikatini goremiyoruz , bizi yanilttigi seklini goruyoruz golgesini goruyoruz

 

bu gozlerle mi Allah nereye gizleniyor dicez ?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Materyalistleri rahatsiz eden bir konu Atom mucizesidir

 

madde yoktur : )) atom dedikleri sey aslinda olmayan ve yer kaplamayan yogunluklarin kuvvet dengesinden ibarettir

 

 

big bang , dunyanin tarlasinin, volkanlarinin olusumunu degil ;

 

ilk atomun olusumunu tanimlar ;

 

topraklarin daglarin meydana gelmesi bilesiklere ve elementlere gereksinim duyar

 

element ve bilesikler atomlardan olusur

 

ilk atom big bangdir !

 

ayet ;

 

biz kainati yoktan var ettik hic supesiz biz onu genisleticiyiz

 

iste buna saf vahiy denir ; herkez maddeye tapiyordu ve bu bilgi geliverdi ..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

madde yoktur : )) atom dedikleri sey aslinda olmayan ve yer kaplamayan yogunluklarin kuvvet dengesinden ibarettir

 

Yukardaki ifade de maddenin en küçük parçası atom YOK sayılıyor. Aşağıdaki ifadede ise, VAR olan elementlerin atomdan oluştuğu savunuluyor. Bu sebepten yukarda MADDE YOK diyor. Aşağıda ise MADDE VAR diyor. Tam bir masalcı metafizik düşünce:

topraklarin daglarin meydana gelmesi bilesiklere ve elementlere gereksinim duyar element ve bilesikler atomlardan olusur

 

Bilim, elementin en küçük parçasının, atom, atom'un da, atom altı, elektirik yüklü parçacıklardan oluştuğunu söyler.

 

Arkadaşımız bu fotoğrafı çekenlere sorsun bakalım; "Olmayan şey'in nasıl fotoğrafını çektiniz?"

 

İşte Molekülün İçindeki Atomların Resmi. Bilim dünyasında bir ilk yaşandı...Dünyada ilk kez bir molekülün içindeki atomun fotoğrafı çekildi. (Bak:İnternet bilim siteleri.)

 

 

1331309333_42_molekul_.jpg
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İsterseniz şöyle bir alıntıyla başlayayım:

“Allah Yoktur” diyen profesör, kürsüde nasıl afalladı…

 

Üniversite profesörü, öğrencilerine şu soruyu sorar;

-Var olan her şeyi tanrı mı yarattı?

 

Bir Öğrenci ayağa kalkar ve cevaplar:

-Evet, her şeyi tanrı yarattı…

 

Profesör, sorusunu yineler ve öğrenci yine “Evet efendim” diye cevaplar…

Profesör devam eder

-Eğer her şeyi yaratan tanrı ise kötülüğü yaratan da tanrıdır...

Çalışmalarımızda uyguladığımız kesinleştirme prensibine göre de kötülüğü yaratan tanrı olduğuna göre tanrı kötüdür...

 

Çocuk, profesörün bu mantık yürütmesi karşısında şaşırır ve yerine oturur.

Bunun üzerine başka bir öğrenci ayağa kalkar ve profesöre şu soruyu sorar:

-Soğuk var mıdır sayın profesör?

 

Profesör şaşırır:

-Nasıl bir soru bu böyle? Tabii ki var.

diye cevaplar…

-Sen hiç soğukta üşümedin mi?

 

Bunun üzerine çocuk şöyle söyler:

-Hayır profesör, aslında soğuk yoktur… Fizik yasalarına göre gerçek hayatta biz “sıcaklığın yokluğu”na “soğuk” adını veririz. Aslında soğuk diye bir şey yoktur… O, sadece sıcaklığın yokluğunda duyumsadıklarımızı tarif etmek için ürettiğimiz bir kelimedir.

der ve devam eder:

-Karanlık var mıdır profesör?

 

Profesör cevap verir:

-Tabii ki vardır. Sen hiç karanlıkta kalmadın mı?

 

Çocuk bir kez daha atılır:

-Korkarım yine yanılıyorsunuz sayın profesör… Çünkü esasında karanlık diye bir şey de yoktur. Gerçek yaşamda karanlık; ışığın yokluğuna verilen addır…

Biz ışık üzerinde çalışabiliriz, ancak karanlığı çalışamayız…

Gerçekte biz Newton’un prizmasını kullanarak beyaz ışığı kırar ve renklerin çeşitli dalga uzunlukları üzerinde çalışabiliriz…

Fakat karanlığı ölçemeyiz…

Bir basit ışık, karanlık bir mekanı aydınlatarak karanlığı kırmış olur, yani karanlığı geçersiz kılar…

Çünkü gerçekte karanlık yoktur, ışıksızlık vardır…

Mesela siz, uzayın ne kadar karanlık olduğundan nasıl emin olursunuz?

Işığın miktarını ölçerek!

Bu doğrudur, öyle değil mi?

Öyleyse karanlık denen şey, insanlar tarafından ışığın olmadığını anlatmak amacıyla kullanılan kelimedir…

 

Profesör afallamıştır ve çocuk son darbeyi vurur:

-O zaman size son bir soru daha sormak isterim sayın profesör… Şeytan var mıdır?

 

Profesör bu kez pek emin olmamakla birlikte yine de cevaplar:

-Vardır… Açıkladığım gibi biz onu her gün, her yerde görürüz…

O, dünyadaki işlenmiş tüm suçlarda, şiddette yer alır…

Bunların tümü şeytanın kendisinden başka bir şey değildir…

 

Çocuk, “Hayır” anlamında başını sallar ve profesöre:

-Şeytan yoktur efendim… Yani kendi başına yoktur…

Şeytan, basit olarak tanrının yokluğudur…

O, aynen karanlık ve soğukta olduğu gibi insanın, tanrının yokluğunu tarif etmek için ürettiği bir kelimedir…

Kötülük ve Şeytan, insanın tanrıyı ve sevgisini yüreğinde hissetmediği zaman yaptıklarına verilen addır…

O, aynen sıcaklığın olmadığı yere adını verdiğimiz soğuk, ya da ışığın olmadığı yere adını verdiğimiz karanlık gibidir…

Şeytan ve Kötülük, tanrının içimizde olmadığı anda yaptıklarımıza verdiğimiz addır…

Profesör kürsüde afallamıştır…

 

Fizik yasalarından hareket ederek bu soruları soran ve cevapları vererek profesörü allak bullak eden genç öğrencinin adı “Albert EİNSTEİN”dir…

1955 yılında 76 yaşındayken öldü Albert EİNSTEİN…

Kötülük yapanların ya da “bunun içinde şeytan var” dediklerimizin, aslında içlerinde sadece tanrının olmadığını onun sevgisinden yoksun olduklarını örneklerle anlatıyor Einstein…

-“Ben kötüyüm” diyenler, “yaşasın kötülük” diye nara atanlar, kötü olmaktan gizli gizli zevk duyanlar aslında sadece tanrısız olduklarının farkındalar mı?

 

Reha MUHTAR / Vatan

 

 

Şimdi siz kader demişiniz, bilmek demişiniz, görmek demişsiniz, şefkatten bahsetmişsiniz de, anlamamışsınız be arkadaş...

Allah'ın "olabileceğine" inanan bir insan bile yokluğunu çürütüyor (bkz: Alıntı, üstteki)

 

mistik kardeşim, farzet ki sen (haşa) Allah'sın;

Sana ibadet etmeleri için bir kul (insan) halk ediyorsun, ve diyorsun ki,

ben sizi bana ibadet edin diye yarattım, size nefis (akıl, mantık, idrak kabiliyeti, hür irade) verdim, eğer ki bu nefsi benim emirlerime göre kullanırsanız size cennet-i alayı bahşederim, ama sizi kıskanarak bana karşı gelen şeytanın yolunda kullanırsanız, tıpkı o iblis gibi ateşler içinde bırakırım.

Yapmanız gerekenleri ve yapmamanız gerekenleri sizlere (peygamberler aracılığı ile) bildiriyorum, inanır da iman ederseniz, günahlarınız cehennemi kaplayacak kadar çok dahi olsa, (kul hakkı ve şirk dışında) bütün günahlarınızı affederim, merhametim o kadar büyük ki, zerresini dahi hayal bile edemezsiniz. Yok şeytanla beraber yürüyeceğim derseniz, imandan yoksun bırakırsanız kendinizi, o zaman (hür iradenizle) seçiminizi yapmış olursunuz, ve cezasını da hayal edemezsiniz. Unutmayın ki ben sizleri bana ibadet edin diye yarattım, bana karşı gelecekseniz cezasını çekersiniz. Kimin ne yapacağını ben çok iyi biliyorum, size sizden daha yakınım, kim cenneti hak edecek kim cehennemi hak edecek ben bilirim ancak size verdiğim hür iradeye (nefis) müdahalede bulunmam. Yaratılış amacınızı biliyorsunuz, yapmanız gerekeni biliyorsunuz buna rağmen icraat göstermiyorsanız akibetinizden korkun.

Ben iyiliği de, kötülüğü de ibret olsun diye yarattım, iyilikte şükredin, kötülükte sabredip benden yardım dileyin diye yarattım. iyilikte şükürden, kötülükte sabırdan uzak olanlar dünyaya meyletmiş kullarımdır, bilmezler ki mahşerde herşeyin (yere attığın çekirdek kabuğunun, gereksiz konuşarak tükettiğin nefesin dahi) hesabı verilecek.

Ve size bir kader verdim, kaderiniz, sizin dünya hayatınız boyunca yapacaklarınızın bir dökümüdür, kimse bunun dışına çıkacak kudrette değildir. Her durumda kaderinize razı olmalısınız. Kaderinizde yazdıklarımın hangilerini uygulayacağınızı sizler nefsinizle (iradenizle) seçmiş olacaksınız. Bundan dolayı beni mesul edemezsiniz. Ben kaderinizde iyilik de yazdım kötülük de, seçme hakkını ise size bıraktım.

Eğer ki iman ederseniz rahmetim, şifam, nimetlerim üzerinize olacaktır, ancak iman etmezseniz de dünya size cennet, ahiret ise cehennem olur. Bunları bilin ve bu doğrultuda yaşayın.

 

Sen kullarına hem irade vereceksin, hem de onların yaptıklarından ötürü suçlu olacaksın.. Var mı öyle yağma? Her haltı ye, sonra da Allah böyle yazmış de... Nerde kaldı senin iraden? Eğer Allah, bir robot sistemi kodlar gibi, insanı da yapacaklarını kodlasaydı, iradenin ne anlamı kalacaktı, ki iradeden söz edebilir miydiniz?

İnsanoğlu yaratıldığından bugüne binlerce yıl geçti ama sizin o çok güvendiğiniz biliminiz neden hala yapay zeka'yı bir türlü faaliyete geçiremedi? Neden biliminiz bir varlık YARATAMIYOR? elinde tüm imkanlar var, yaratmaktan aciz olmana rağmen yeni türler ortaya çıkarabilirsin, peki neden bi halt edemiyorsun? Neden ölüme çare bulamıyorsun? Ölümü geç, neden ufacık bir şeker hastalığını bile iyileştiremiyorsun? Ölü bir bedeni, yaratılmışların hem en yücesi hem de en sefili insan gibi aklı ve mantığını kullandırarak hareket ettiremiyorsun? Neden rüya'yı açıklayamıyorsun da bilinçaltında falan diye zırvalıyorsun? Rüya'nın oluşumunu tanımlayamıyorsun, ölümün nedenlerini ortadan kaldıramıyorsun, her hastalıkta ilaç, sonrası ilaç bağımlısı... Zeka, hafıza, beyin, kalp vb bunların KOPYASINI DAHİ yapamıyorsun, sonra çıkıp bilim bilim diye ANIRIYORSUN! Bilim bu soruları yanıtlasın önce... Ha, bilmem ne maymunundan bahsetmiş yam_yam adlı (kullanıcı adında hayır yok zaten original.gif ) bir arkadaş (Blogda, alıntı olarak, hem de Ankara Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Öğretim Üyesi "Sayın" (!) Prof. Dr. İzzet DUYAR 'ın yazısıymış...), güya insana genetik olarak en yakın oymuş, o zaman söyle bilim adamlarına da farelerden vazgeçsinler, o maymun üzerinde yapsınlar deneyleri, belki daha çabuk sonuç elde ederler...

 

Kader konusuna gelince;

Kader=Harita

Nasıl ki İstanbul'dan Hakkari'ye gitmek için farklı kombinasyonlarda yol seçeneğin varsa, kaderinde de son nefesine ulaşmak için farklı seçenekler mevcut. Sabah erken kalksan işe yetişecektin ve patrondan azar işitmeyecektin... Kalksaydın kardeşim, senin elinde, kalkmak da kalkmamak da kaderinde mevcut, istediğini seç, sonucuna sen katlanacaksın ne de olsa... Kaderimizde olan seçeneklerden bizim uyguladıklarımıza, seçtiklerimize de KAZA deniyor, bilmeyenlere duyurulur, eminim bazıları ilk defa duymuşlardır bunu... Kaderin belli, seçersin o senin kazan olur ve mahşer günü kaderinden dolayı değil; kazandan yani seçiminden dolayı hesaba tutulursun...

Ne de olsa kimse kimseye zorla bir iş yaptırmıyor (öyle olduğu vakit, kul hakkına girmiş olur ve o da ceza hanesine eklenir zaten)... Yanlış bir seçim mi yaptın, pişman olur da bir daha tekrarlamamak için tövbe edersen (Günah çıkarmayla karıştırılmasın lütfen, aynı halta devam edip de kimse kimsenin günahını silemez) Allah da senin tövbeni kabul eder ve mahşerde o günahın sana hatırlatıldıktan sonra tövbe ettiğinden dolayı o günahından dolayı ceza almayacağın söylenir... İşte forgiveme.gif ERHAMER-RAHİMİN böyledir. Ne iyiliğin unutulur ne de kötülüğünü... Eer ki pişman olmuşsan o kötülüğü siler, pişmanlığından dolayı ayrıca ödüllendirilirsin (sevap ile flowers.gif )

Her şeyi bir kenara bırak, islamiyet sana kötülüğü mü emrediyor, sana insanların haklarını elinden al, kafana göre öldür, kafana göre tecavüz et falan mı diyor? Biraz anlasanız ne dediğini, o zaman sizler de ihlasa ereceksiniz de... Nafile, kime ne anlatıyorum ki... Binlerce yıl geçmiş, hala anlamamış zihinlere ne anlatabilirsin ki...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yukardaki ifade de maddenin en küçük parçası atom YOK sayılıyor.

 

yok sayilmiyor ispatlaniyor : ))

 

Aşağıdaki ifadede ise, VAR olan elementlerin atomdan oluştuğu savunuluyor.

 

Allahin dedegi gibi iste ; ham madde olarak

 

yokluk sebep kilinmis ortaya harika bir eser cikmis : ))

 

Bu sebepten yukarda MADDE YOK diyor. Aşağıda ise MADDE VAR diyor.

 

bu kiyaslama, gozun gorebilme frekansina gore degisiklik gosterir : ))

var dedigimiz madde israrla o madeyi olusturmak icin cirpinan bi kuvvetten ibaret smile.png)

bilim diyor bunu : ))

Allah ne guzel yaratmis : ))

 

Tam bir masalcı metafizik düşünce:

 

asil masal ; maddenin var zannedilmesidir

 

Bilim, elementin en küçük parçasının, atom, atom'un da, atom altı, elektirik yüklü parçacıklardan oluştuğunu söyler.

 

o parcaciklar sema ve sembolik anlatimlarla kavrayis kolayligi saglamak icin kaliplastirilmis izahlardan ibarettir

elektrik yuklu dedin ;

elektrik yuklu degil ; salt elektrik o : ))

 

kablodan gecen elektrik parcacik parcacik mi gecer ... ?

 

biggrin.png:D

 

 

Arkadaşımız bu fotoğrafı çekenlere sorsun bakalım; "Olmayan şey'in nasıl fotoğrafını çektiniz?"

 

biggrin.png:D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 ay sonra...

Allah yoktur vardır buna kendi fikirlerimi ekleyeceğim de önce ilk 23 sayfayı kesintisiz okuduğumda gördüklerimi aktarayım:

1- Allah vardır diyenlerin büyük çoğunluğu kişilere saldırmış. Kişiselliklerine dayanmış. Bu çok çirkin, ucuz ve basit. Anlayan anlamıştır bu tipte insanlarla zaten böylesine karmaşık mesele tartışılamaz. Hele bir de her yazılarının altına saygılar, sevgiler, hörmetler efenim yazıp ucuz yaklaşımlarını kibarlıkla örtmeye çalışmaları da tam tokatlık bir mesele.. smile.png

2- Herkes elinden geldiğince bir şeyi savunmaya çalışmış oysa bu şekilde savunulacak gerçek bir şey de yok ortada. Buradaki olay düşüncedir maneviyattır. Somut bir şeymiş gibi savunmak ne yazık ki maneviyi maddeleştirmektir bu da zaten saçma olur..

 

Gelelim başlıktan kopmadan açıklamaya..

Evet bana göre de bu şekilde bir Allah/Tanrı vs. vs. yoktur.. Basitçe nedenleri:

1- Şimdiye kadar (peygamberler çevresindekiler hariç ki bu da kanıtsız iddiadır) herkes din konusunda ki bu hangi din olursa olsun, inandığını aktararak dinleri devam ettirdi. DİKKAT! İnandıklarını paylaşarak, empoze ederek, satarak.. Kimse bildiğini aktarmadı. Bakın bilmek diyorum aslında çok dikkat edin bütün olayın özü bu.. Hanginiz neyi biliyorsunuz? Şimdi iyice düşünün ve cevaplamaya çalışın bana değil kendinize, buraya bana cevap yazmanız bir şey ifade etmez kendiniz için. Hiçbir şey bilmiyorsunuz bileniniz varsa yüz yüze tanışıp o bilgileri kendime aktatrmaya can atıyorum. İnandıklarınız değil bizzat bildiğiniz.. smile.png

En başta da dedim peygamberler çevresindekiler belki bir şeyler gördüler, ya da direk bilgiye maruz kaldılar. Bu bir dini başlatmak için şarttı. O sebeple imkansız mucizeler çıktı. Demek ki dinleri yollayan ancak böyle ikna edilip taraftar toplanacağını biliyor.. Peki nasıl olur da bir peygamber hayatı dışındakilerin kayıtsız şartsız iman etmeleri bekleniyor? O halde sistem hatalı. Zira o insanlar bilerek bağlandı. Diğerlerine inanarak bağlanın denildi. Hayır durun durun burada ciddi bir hata var.. smile.png Böyle olamaz. Bu haksızlık. Bu olmamalıydı. Sistem hatalı. Ben de o insanlardan olmalıydım en azından ben de bu kadar değer verilip sevilmeliydim eğer gerçekten ''O'' anlatıldığı gibiyse.

2- İnandığını satma, bildiğini aktar.. Evet 1. açıklamada değindiğim buydu. Bugün inanç satmak, empoze etmek bir sanattır. Bunun size çok acıtıcı biçimlerini gösterebilirim.. Eskiden askeri ve istihbarat kuvvetler tarafından kullanılan teknikler şimdi parası olan herkese açık. 7 saniyede fikir aşılama, kişilik profilini çıkarıp aktarma, kısacası bütün halleriyle manipüle etme. Bugün buna terbiyesizlik değil sanat diyoruz bana göre terbiyesizlik ya neyse.. Ben de bunların eğitimini bir ölçüde aldım. Ooo benim gördüklerimi ve bildiklerimi bilseydiniz sanırım çok daha iyi anlardınız ve sanırım sinirlenirdiniz. Bizi yönetmek o kadar kolay ki dostlar.. En gıcık yolu da içimize gerekli tekniklerle kendi kendimizi kullanarak manipülatörün istediği doğrultuda otomatik pilot uçuşu yapmak.. smile.png

Bunu hiç karşınıza gelmeden bile yapabiliyorlar. Benim param ve zamanım yetmedi.. Yazı yoluyla bile yapılabiliyor bu. Forum benzeri şeyler neden icat oldu sanıyorsunuz? smile.png) Neyse bunlar politik vs. işler bizim meselede bağlantısı ise şu ki, bu ölümlülere ait kötü, işe yarar ve adi bir yöntem. Peki yüce sistem neden bu yöntemle dini yaşatıyor yahu! Neden düşünce satarak ilerliyor. Başlangıçtakiler can da biz patlıcan mıyız? İnanç satılıyor, bilgi değil. BİLMİYORUZ lanet olsun demek istediğim bu.. smile.png

 

Evet herkes inanmakta serbest bu hatta muhteşem bir şey.. ANCAK koca bir ANCAK, ne zaman ki bir şeye inanlar çoğaldığında inanmayanları aşağılayıp, öldürüp (evet öldürüp), yaralayıp, taciz edip, gasp edip bunlardan kötüsü de görmezden gelip (en kötüsüdür) inandıklarını bir manyaklığa, bir ruh hastalığına çevirdiğinde buna dur demek gerekir veya değiştirmek gerekir.

Benim lafım İslam, Yahudi, Hristiyan, Budist, Pagan, Satanist vs. vs. için değil, aklınıza gelen her din ve inanış için geçerli. Şimdi bana bir inanış gösterin ki inanç satmadan, bildiğinizi göstererek davet edin. DİKKAT! Bana Kuran oku falan da demeyin. Kuran, İncil, Tevrat, Zebur, Safha Reş okuyan, paganizmi inceleyen, satanizmi araştıran, mitolojiyi kurcalayan biri var karşınızda. Bunları okuduğumda sadece hikaye okuyorum. Belki de gerçekleri.. Sonuç? Bilmiyorum.. smile.png İşte bütün mesele de bu.. Bunların hepsi inanç satmak. Ha sözlü ha yazılı. Ben bilmek istiyorum. Bilen biri varsa benimle bildiğini paylaşsın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ek olarak:

Teknolojiyle dini kurtarmaya çalışmayınız sevgili fikir sahipleri zira bu çıkmaz bir yoldur.

Minik ve basit bir kaç örnek vermeliyim sizi aydınlatmak adına.

1- Piri Reis.. O peygamber değildi veya vahiy almıyordu oysa ancak şimdi bilebileceğimiz ve aslında onun o zaman bilemeyeceği bir bilgiye sahipti. Antartikanın buzul haline gelmeden önceki tam karasal ölçümleri ve yetmezmiş gibi haritalandırılması. Hatta o dönem bilinmeyen Amerika bile vardı ölçümlerde. Diyelim ki Amerika'yı bir şekilde bilebilir, ancak Antartika ondan yaklaşık 10.000 küsür yıl önce onun haritalandırdığı biçimdeydi. İki seçenek var, ya vahiy aldı, ya da 10.000 küsür yıl önce yapılan bir haritadan faydalandı.. smile.png Diyeceksiniz ki 10.000 küsür yıl evvel böyle bir teknoloji yoktu ki? İşte bunu demeden önce iyice araştırın.

2- Piramitler.. Bunu ya o dönemdeki firavun veya bilim adamlarına vahiyle verdiler ya da o insanlar bizden bazı konularda gerçekten çok daha ileriydi. Nasıl olur onlarda bu teknoloji yoktu demeyin sabırla araştırmacı olun ve görün ki bizler unuttuk bir çok bilineni..

3- Vedalar.. Eski Hint yazıtlarında göreceğiniz hava taşıtları tarifleri bugün 5. nesil savaş uçaklarımızı serçeye çeviriyor.. Bu ya vahiyle alındı ya da bildikleri bir şeyler vardı.

4- 300 milyon yıllık harita.. Hala tarihlendirilmesi kesin değil bulanlar da söylüyor, farz edin ki üç yüz milyon yıl değil üç bin yıllık olsun.. :) İMKANSIZ olmalı ama var. Özelliği de 3 boyutlu olması.. Bashkir Devlet Üniversitesinde inceleniyor.. Melekler mi kullanıyordu bu haritayı yoksa birileri bizi fena halde yiyiyor mu?

 

Bütün bunlar günümüze kadar gelebildi de ALLAH o günlerde yokmuydu ki bunları bize ulaştıranlar onu ulaştırmadı. Onbinlerce yıl boyunca insanlar bir şeylere inanıyordu ve gerizekalılar mıydı ki bize bu ıvır zıvırı yetiştirene kadar mutlak ve kadir olan inançlarını aktarmadılar. Ne biliyor musunuz? Aktardılar ve aktardıkları hiçbir şekilde bugün inandığımızın yanından bile geçmiyor. Şimdi ya bunlar gerizekalıydı ya da Allah onları unutmuştu. Bunları anlatmamın sebebi Kuran'da yazılanların insanlar tarafından o dönemde veya o dönemden önce de biliniyor olabileceği ihtimalidir.. Lütfen biraz mantıklı olun ve inanç satmayın, bildiklerinizi aktarın.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

inanc satmaya ne gerek var cnm ..

 

herkesin yaptığı temel hata; Kurana degil , Kuranı yorumlayanlara bakmak oluyor ...

 

 

Kuran kendi içinde zaten ezberciliği ve ilkel kafayı yıkmıştır

 

uzun vadede insana zarar veren bütün faktörler açıklanmıştır ; nesf, ego, dedikodu, dünya hırsının benliği ele geçirmesi, cehalet, kin , haset ...

 

bunlara karşılık, ilim,güzel ahlak, affedicilik, adaleti öfkeye ragmen ayakta tutabilme vs gibi üstün ve asil olan bircok faktör övülmüştür ...

 

 

ayriyetten de Allah ,

 

içimizden müslüman gibi görünen ama manen kabuk bağlamış kalplerle dini kullanan, dini satan, namazlarında yanılgıda olan, bilerek veya bilmeyerek islamda tahribat yaratan bir tehlikeyi de vurgulamıştır

 

Allah açık kapı bırakmamıştır ve komplike bir imtihan ortamını özel olarak var edip hertürlü olasılık haberini bize vermiştir

 

 

Kuran bu yönü ile Kutsaldır ...

 

insan aklı sadedir cok sadedir ... cok karışık ve komplex bir yapıyı görürse ardındaki gizli aklı sade aklı ile hissedebilir

 

bi plazma tv gören onun teknigini deşifre edemez ... ama zamanının ilerisinde bir modele hayran olur ..

 

dünyaya geliş te öledir , cocuklugun verdıgı bir şuursuzluk ile harika dünyayı sorgulamıyoruz ve zaman geçtikçe harika bir ilahi sanatın içinden hiçbisey anlamadan çıkıp gidiyoruz ... yaşlanıyoruz

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

insan aklı sadedir cok sadedir ... cok karışık ve komplex bir yapıyı görürse ardındaki gizli aklı sade aklı ile hissedebilir

 

bi plazma tv gören onun teknigini deşifre edemez ... ama zamanının ilerisinde bir modele hayran olur ..

 

dünyaya geliş te öledir , cocuklugun verdıgı bir şuursuzluk ile harika dünyayı sorgulamıyoruz ve zaman geçtikçe harika bir ilahi sanatın içinden hiçbisey anlamadan çıkıp gidiyoruz ... yaşlanıyoruz

 

Bu bir inançlı taktiğidir. "İnsan aklı sadedir komplex bir yapıyı çözemez" diyip, gelişimi, değişimi engellerler. Zira gelişim ve değişim "eskici"leri daima korkutmuştur.

 

Plazma tv'nin yapısını gören, onu deşifre eder, eksiklerini görür LCD tv ye geçer. LCD tv'yi görüp deşifre eder LED tv'ye geçer. Led Tv'den ise Organik TV'ye vs. vs. Bilgi de madde gibi evrilir ve olumlu yönde gelişir. Sezgiyle kalmaz. İnsanları yanlış bilgilendirmeyelim.

 

İnsan aklının hedefi her şeyi çözmek içindir. Belki sen hayatında bir şey anlamadan gidiyorsun ama, insanlar kendisinden sonrakilerine hayati bilgiler bırakıyorlar. Onlar da kendisinden sonrakilere.. Ateş yakamayan insanlardan, kendisi gibi metal robot üreten insanlara geldik. Gelecekte ise organik insan üreten insanların olacağına inancım tamdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

inanc satmaya ne gerek var cnm ..

.

.

.

dünyaya geliş te öledir , cocuklugun verdıgı bir şuursuzluk ile harika dünyayı sorgulamıyoruz ve zaman geçtikçe harika bir ilahi sanatın içinden hiçbisey anlamadan çıkıp gidiyoruz ... yaşlanıyoruz

Temel hatalardan laf açılmışken sizin temel hatanız yanlış değerlendirme yapmak. Ben zaten Kuran yorumları yapanları veya insanları anlatmıyorum. Ben birebir Kuran hakkında ve Allah'ın gönderdiğine inanılan kitaplar hakkında konuşuyorum. Bizzat Allah'ın sistemini konuşuyorum. smile.png Tekrar okuyabilirsiniz yazdığımı dilerseniz. Ben bir de Kuran kötü bir kitap demedim, bence gayet o günün şartlarına göre ve hatta bugünün birçok toplumuna göre pozitif sosyal mühendislik öğeleri var. Yalan söyleme, nefsine hakim ol, kinci olma, bağışlayıcı ol, cana zarar verme, hayvanları da sev vs. vs. bunlar çok güzel zaten. İskandinav ülkelerine baktığımızda mesela İsveç bunları genel olarak yaşayan bir toplum. Mükemmel değiller ama Müslüman ülkelerden daha iyiler. Mesela onların Hz. Muhammed veya Kuran ile ilgileri veya alakaları da yok.. Demek ki çok zor değil toplum mühendisliği. Bu arada ben Kuran'ın zaten muazzam bir kitap olduğunu söylemeliyim. Ancak Allah'ın kitabı olacak kadar muazzam değil. wink.png

Bununla birlikte madem insan bu kadar sade ve hatta bu kadar düz neden sistem bizi ikna edecek bir şey yollamıyor veya yapmıyor. Bana Kuran'dan bir mucize gösterebilir misiniz? Ben mucize göremiyorum.

Bu arada siz sıralamadan ben başlıkları atayım da onlarla alakadar olmasın.

- Kollektif bilinç (evrensel ve türsel) ve etkileri

- Boyutlar arası etkileşim, izafiyet ve atomaltı düzeyde etkileşim

Bunların ne alakası var demeyin Kuran'da bu konular var. Bunlar da ne yazık ki mucize değil. Belki 1400 yıl önceki Arap toplumu için evet ama bizim için ve yukarıda bazı ufak değinimlerle anlattığım on binlerce yıl önceki uygarlıklar için değil.. Bakın Kuran öncesi ve hatta Tevrat öncesi toplumlar bu konuları biliyor olmasaydı ben kayıtsız şartsız bir mümin olurdum. Ancak öncesi var yani Kuran orijinal kalmıyor bunu demek istiyorum.

Ben bilmekle bağlanmak istiyorum ve bu hakkım var. Bana kuru kuru inan demeye ne Allah'ın hakkı var ne de bir insanın. Zaten sorgulanan da bu.Sistem hatalı veya biz yanlış anladık.. smile.png

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu bir inançlı taktiğidir. "İnsan aklı sadedir komplex bir yapıyı çözemez" diyip, gelişimi, değişimi engellerler. Zira gelişim ve değişim "eskici"leri daima korkutmuştur.

 

 

insan akli komplex bir yapiyi cozemez diye kim dedi ? bu senin uzatman olmus .

 

akil sadedir demek : akil pratik ve ustundur demektir ...

asil zor olan akli gereksiz ve gizli bilinc alti telkinlerinden ve basarisizliga odakli on korkulardan temizleyebilmektir ...

akli sade olan kisi arinmis ve saglikli dusunuyor demektir .. karar almakta tereddutlere dusup ikilemlerde kalmaz..

 

bi kere bunu 2. kere vurgulayayim ... ben herkesle iyi gecinen biriyimdir

yazdigim seylerin altinda, inancliyim diye cesitli empoze yontemleri aramayin cnm ... taktik maktik bana ters yahu ..

 

Plazma tv'nin yapısını gören, onu deşifre eder, eksiklerini görür LCD tv ye geçer. LCD tv'yi görüp deşifre eder LED tv'ye geçer. Led Tv'den ise Organik TV'ye vs. vs. Bilgi de madde gibi evrilir ve olumlu yönde gelişir. Sezgiyle kalmaz. İnsanları yanlış bilgilendirmeyelim.

 

insanlari yanlis bilgilendirme senin kendi yorumun ..

dogru yanlis kisiden kisiye degisir ..

 

zengin fikirler onemlidir .. fikirlerin birbirleri ile kiyaslanmasi icin yaziyoruz ...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

insan akli komplex bir yapiyi cozemez diye kim dedi ? bu senin uzatman olmus .

 

Aslında senin uzatmandı.. Bak uzatman da ne yazmışsın: "bi plazma tv gören onun teknigini deşifre edemez"

Kompleks bir yapıyı yada olguyu deşifre edenin insan aklı olduğunu biliyordum. Akılla deşifre edilmeyenden(çözülmeyen), daha ilerisine sezgi ile geçildiğini sen ima etmişsin. Doğru mu?

 

akil sadedir demek : akil pratik ve ustundur demektir ..

 

"Sade" kelimesinin üstün veya partik anlamı yok. Bu tanımlama sadece sana ait.

 

asil zor olan akli gereksiz ve gizli bilinc alti telkinlerinden ve basarisizliga odakli on korkulardan temizleyebilmektir ...

akli sade olan kisi arinmis ve saglikli dusunuyor demektir .. karar almakta tereddutlere dusup ikilemlerde kalmaz..

 

Ben de aksini düşünüyorum. Tez ve anti tezi tanımayan bir akıl yeni bir tez üretemez. Yanlış ta doğru da bilgidir.

 

 

bi kere bunu 2. kere vurgulayayim ... ben herkesle iyi gecinen biriyimdir

yazdigim seylerin altinda, inancliyim diye cesitli empoze yontemleri aramayin cnm ... taktik maktik bana ters yahu ..

 

"İmandam amele gidilir" Hz. Ali smile.png

 

insanlari yanlis bilgilendirme senin kendi yorumun ..

dogru yanlis kisiden kisiye degisir ..

 

Bu da yanlış. Doğru veya yanlış göreceli de olsa gerçeğe uygun olandır. Göreceli gerçekler tespit edildiğinde doğrunun kişiye has özelliği kalmaz evrensel olur. (bak; bilgi)

 

zengin fikirler onemlidir .. fikirlerin birbirleri ile kiyaslanmasi icin yaziyoruz ...

 

İşte buna katılıyorum. "Sade"ci akılcılara söylenmeli.. :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aslında senin uzatmandı.. Bak uzatman da ne yazmışsın: "bi plazma tv gören onun teknigini deşifre edemez"

Kompleks bir yapıyı yada olguyu deşifre edenin insan aklı olduğunu biliyordum. Akılla deşifre edilmeyenden(çözülmeyen), daha ilerisine sezgi ile geçildiğini sen ima etmişsin. Doğru mu?

 

ewt :)

 

kanuninin dediği gibi hayal et, tasarı geliştir ... sezgiler önemlidir çünkü yaşlılıkta hafıza ve zeka geriler geriye derin bir sadelik ka

 

özünü kuşatan bilgi denir Kuranda ... bütün komplexlilik özünden ilimle işlemektedir ...

 

detaylara girdikçe özünü kuşatan bilgiye bakmak gerek ...

 

 

 

"Sade" kelimesinin üstün veya partik anlamı yok. Bu tanımlama sadece sana ait.

 

tabi ki bana ait

 

neticede tanımlamalar yapmaya ve anlaşılmazlıkların oluştugu yerlerde konuşmaya devam ediyorm

 

 

 

Ben de aksini düşünüyorum. Tez ve anti tezi tanımayan bir akıl yeni bir tez üretemez. Yanlış ta doğru da bilgidir.

 

ne güzel

 

 

 

 

"İmandam amele gidilir" Hz. Ali smile.png

 

Maşallah :D

 

 

 

 

Bu da yanlış. Doğru veya yanlış göreceli de olsa gerçeğe uygun olandır. Göreceli gerçekler tespit edildiğinde doğrunun kişiye has özelliği kalmaz evrensel olur.

 

olabilir .. doğru bilgiler şu an umursanmıyor

 

ölüm gerçeği umursanmıyor mesela .. ölüm gibi bir konu geçince hemen konuyu kapatanlar oluyor

 

korkanlar oluyor .. olabilir normaldir ...

 

 

 

 

İşte buna katılıyorum. "Sade"ci akılcılara söylenmeli.. smile.png

 

sade demek pratik demektir ...

 

nasıl mı

 

gereksiz labirentler kalkarsa yol dümdüz olur ...

 

gereksiz eşyalar toplanınca aranılan sey cabuk bulunur

 

gereksiz ve nagatif düşüncelerden arınınca insan olaganüstü verimli ve faydalı hale gelir ...

 

bunu anlatmıştım ama sen sözlük anlamında sadelik pratiklik değildir demişşin ...

 

ben de muhabbet olsun diye anlatıyorum :D biyere varacağımızdan değil ama muhabbet güzel

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

ATEİZM OKULUNA smile.png

...seni sevdim ve bir tüyo vermek istiyorum! ateistler aslında tanrıyı değil bil-akis şeytanı inkar etmektedirler? ben bunu turan dursunla 'şeytan ayetleri' tartışmasından anladım? turan dursun diyor ki:'şeytan ayetleri tartışması gerçektir...? ' peki içine konu mankeni olarak şeytanda giriyorsadamı? ve ben olayı çözdüm? biz tanrıyı değil aslında şeytani inkar ediyoruz? bak mevlana ne demiş:'felsefeciler (...vesveseciler) şeytani inkar etti aynı anda şeytanın maskarası oldu? '...SAYGILAR? _BİLİMSEL-ATEİST? (29.06.2012 12:39)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 ay sonra...

Ateyizzzler ''Allah'' yoksa neyi inkar ediyorsunuz? İnsanın beyninin olmaması ne kötü yazıkkkk

 

atayizler hep böyle işte. ama sen öyle misin; bilgilisin, kültürlüsün, 10 nomerosun...

 

1 saniye içinde tek lafla allah'ın varlığını kanıtlayan arkadaşlar oldukça sırtımız yere gelmez yahu.

 

dimi ama: allah yoksa neyi inkar ediyorsun.bitti bu kadar... beyin bedava...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bilim diye kendini parçalayan ateist kesim dünya kendi kendine oluştu... insan kendi kendine oluştu öyle değil mi? Madem her şey kendi kendine olabiliyor neden bunca yıldır ben kendi kendine oluşan bir şey görmedim, yada siz...?

Bir şeylerin kendi kendine oluşma durumu yalnızca dünyanın düzeni oturana kadarmıydı yoksa? O durumu kim oluşturdu?

Kuranı Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) kendi eliyle yazdı diyen ateistler; 1400 yıl önce Hz. Muhammed'in (sallallahu aleyhi ve sellem) okur yazarlığı dahi yokken nasıl oluyorda her insanın parmak izinin birbirinden farklı olduğunu bildiriyor?

1 - Hayır, yemin ederim o kıyamet gününe.

2 - Yine hayır, yemin ederim o sürekli kendini kınayan nefse.

3 - İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya toplayamayacağımızı mı sanıyor?

4 - Evet, bizim onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter.

5 - Fakat insan günahı devam ettirmek ister.

6 - O kıyamet günü ne zaman? diye sorar.

7 - Ne zaman ki o göz şimşek çakar,

8 - Ay tutulur,

9 - Güneş ve ay toplanır,

10 - İşte o gün insan, "kaçacak yer neresi?" der.

11 - Hayır, hayır, yok bir siper.

12 - O gün varılıp durulacak yer, ancak Rabbinin huzurudur.

(Kıyamet Suresi)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.