Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

İdam Cezası


Misafir £vrensel

Önerilen İletiler

Son günlerdeki vahşet cinayetlerinin sona ermesini idam cezasını tekrar yasallaştırmakla çözümleneceğini sanan aklı evveller yoğun tartışma içerisindeler. Ana yasa prf. Burhan Kuzu da bu aklı evveller içerisinde. İdam cezasına karşı olmadığını söylüyor.

 

Yargı, yasama ve yürütme devlet erkleridir. Devletin görevi tüm insanları yaşatmaya yönelik olmalıdır. Öldürmeye değil. Devlet bunu yaptığı takdirde cana kıyan o katilden farkı kalmayacaktır.

 

Devletin veya otoritelerin bir diğer görevi ise, sosyologların ve hukukçuların söylediği "aslında suçlu insan yoktur, suçlu insanı dış etmenler yaratır" görüşünü iyi irdeleyerek, bir suç canavarı yaratan düzeni yargılamaları gerekir.

 

Asıl suçlu yozlaştırılmış dış etmenlerdir. Yozlaştırılmış dış etmenlerin idam edilmesi gerekir. Hiç bir çocuk suç makinası olarak doğmaz. Kaldı ki çocuk suça eğilimli olsa bile ailesel kaltımdandır. Bu da bir dış etmendir. Sorumlu yine devlettir. Devlet ANA'dır. Çözümler üretmelidir. Cinayet değil.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

insan cahildir bakın türkiyede kadının istediğiyle cinsel ilişkiye girme hakkı olduğu halde öldürülüor hatta kadın sevdiği erkeğe değil yani ona sorulmadan babası anası tarafından veriliyor kadının erkek arkadaş edinmesine kötü gözle bakılıyor ve yasaklanıyor böylesi cahilliğin olduğu toplumda ve dünyada neyin ölüm cezası insan cahilliği yüzünden kötü şeyler yapabilir hatta cahil olmasa bile yinede insan olduğu için hata yapabilir önemli olan suçunu görüp pişman olması ve bidaha yapmamasıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İdam suçu önlemez. Suçu önlesin diye önerenler yanlış düşünüyor.

 

Fakat idamın olmaması için mantıklı bir neden yoktur. Adil, eşit, karşılıklılık ilkesine uygun son derece mantıklı bir cezadır. Hayatı tanımadan ölen, hayatınızın amacı, onun için yaşadığınız masum yavrunuz toprakta çürürken katilinin nefes aldığını, yemek yediğini düşündükçe nefesiniz daralır, lokmaları yutamaz hale gelirseniz anlarsınız. Bu işkence son nefese kadar sürer. O zavallı asıl kurban olan ve geri kalan tüm ömrü işkenceye dönen kişinin bir nebze hayatını kolaylaştıracak, son nefesine kadar nefes darlığı işkencesinden kurtaracak tek teselli katilin idamıdır.

 

"O artık nefes almıyor." Bu, olayın asıl kurbanının rahat nefes almasını sağlayacak tek şeydir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Demirefe,

 

İdam suçu önlemez diyorsun, diğer taraftan da mantıklı cezadır diyorsun.

 

İdam suçu önleyemeyecek ise, söz konusu ve asıl öemli olan da önlemek ise, kullanacağımız mantık bizi faili yaratan asıl kaynağa yöneltmesi gerekmezmi?

 

Sence faili(katili) yaratan asıl kaynak nedir?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İdam suçu sıfırlamaz ama azaltır, örnek Arabistan, suç oranları karşılaştırılırsa ne kadar caydırıcı olduğu ortaya çıkar. Yalnız benim anlamadığım, teröristler çoluk, çocuk katlederken bu efendilerin aklı neredeydi, o zaman niye idamı geri getirmek akıllarına gelmedi. Bazı milletvekillerinin açıklamalarını duydum, adam çağdaş hukuklarda idam olmaz diyor, galiba ABD yi çağdaş olarak kabul etmiyor.

Acaba Pennsylvania daki, idam cezaları hakkında ne düşünüyor, yakında o da fikrini söyler ve gündem belirlenir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

adam çağdaş hukuklarda idam olmaz diyor, galiba ABD yi çağdaş olarak kabul etmiyor.

ABD veya AB, çağdaş olabilmesi için emperyalist politikasını bırakması lazım. Çağdaşlık teknolojik gelişmede değil kültürel gelişmelerde aranmalıdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ABD veya AB, çağdaş olabilmesi için emperyalist politikasını bırakması lazım. Çağdaşlık teknolojik gelişmede değil kültürel gelişmelerde aranmalıdır.

 

AB emperyalizmin daniskasını uygularken AKP, çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak için illa AB gireceğiz demiyor muydu? Şimdi hangisi doğru, AB çağdaş mı, değil mi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Toplumda idamın geri getirilmesi tartışmaları genelde çocuklara yönelik cinsel istismar noktasında oluyor. Yani "Yok abi idam olamdan olmaz" diyenlerin büyük çoğunluğu aslında çocuk istismarcılarını kastediyor. İnsanların bu konudaki hasssasiyetini anlıyorum. Zira aynı sözleri söylemenin eşiğine geliyorum bazen, ama hem çözüm değil hem de insan haklarına uygun değil. Şu dünya üzerindeki hiçbir suç kişinin yaşama hakkını elinden alamaz. Yüzlerce kişinin yaşama hakkını elinden almış birinin bile. Eğer ki alabilecekse hukuk niye var ki zaten? Bakalım törelerimize, geleneklerimize, kutsal kitabımıza ve onlar ne diyorsa onu uygulayalım. Olur mu böyle şey? Sorun idam cezasının olmaması değil. Sorun var olan hukuk sisteminin işletilememesi. Tecvüzcünün, uyuşturucu tacirinin, türlü pislikleri yapanın kolayca 46 raporu alıp çıkması. Bunun sonucunda "E n'apalım kaldırdık idam cezasını ama görüyorsunuz işte 10 yılda türeyen suçlu sayısını" diyerek bu cezayı tekrar uygulamayı koyarsa birileri, o zaman onlara mağlup olmuşuz demektir. Hukukun kanunsuzlara mağlup olması anlamına gelir bu. Mesela çocuk istismarcıları için Arupa'nın ve Amerika'nın uyguladığı "hadım" cezası bizde de uygulansaydı şu anda kimse onların idamından bahsetmeyecekti belki de. Bu bir örnek sadece.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsan yaşamının bir kurum yada kişi tarafından yok edilmesinin adı Katilliktir.

İnsanlar katil olabildikleri gibi kurumlarda devletler de katil olabilirler.

İnsan yaşamından öte tüm canlıların yaşama hakkı vardır.

Öldürmek caresizliktir.Zavallılıktır.

İslah ve sevgi esastır.

Can veremiyor isen, onu alamazsın.

Elbette bazı acılar,telafisi mümkün olmayan kayıplar neticesinde birtakım duygular öne çıkabilir ama bu tip duygusallıkları akıl yöntemi ile aşmak her insanın görevidir.

Bu tip duygular kaşınılacağı yerde mantıksal ve akılcı yorumlar ile suçun kaynağına inilip,çözüme ulaşabilme metodları geliştirilir ise daha yaşanabilir bir dünya olacağı kanaatini taşıyorum.

Saygılarımla,

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir caninin hayatını kurtarmak için onlarca suçsuz insanı feda etmek insanlık mı peki? Buna kadar insan hakları alanında atılacak daha çok adım var, ABD de bile uyguluyorsa çağdaş hukuka uymuyor savı geçersizdir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben idam cezasında insan haklarına, adalete aykırı bir durum göremiyorum. Tam tersine insan haklarına, insanın adalet duygusuna, hakkaniyete son derece uygun bir ceza olarak görüyorum. Niye olmasın, nedeni nedir? Hangi insan hakkına aykırı, hangi adalete aykırı? Böyle bir durum yok. Tersine idam cezasının olmayışı bir adalet eksikliğidir. İnsanın değersizleşmesidir. İnsan hayatının değerini ölçemiyorsak, aynı şekilde değeri ölçülemeyen bir bedeli olması gerekir.

 

İdam cezasını kaldırmak, insan hayatını hiçe saymaktır...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cana kıyanın canı alınır..mala tecavüz edeninde malına el koyulur..başka türlü nasıl olur..bir tek yolu vardır..BİLİNÇ..bu yükseltilmelidir..eğitilebilir nitelikte olan insan kılıklı hayvanlar eğitilmelidir..niteliksiz ise kurban bayramlarında kesilip eti dağıtılmalıdır..:) olurmu..:):D :D :D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Cana kıyanın canı alınır..mala tecavüz edeninde malına el koyulur..başka türlü nasıl olur..bir tek yolu vardır..BİLİNÇ..bu yükseltilmelidir..eğitilebilir nitelikte olan insan kılıklı hayvanlar eğitilmelidir..

:clover:

Şapka çıkartıyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ama niteliksiz hayvan kurban olmaz deniyor tersine Dayı, o ne olacak? Kör olmayacak, topal olmayacak, en iyi hayvan olacak deniyor? :D

 

Şaka bir yana, Selçuklular çocuk tecavüzcülerini, anne baba katillerini insan saymazlardı. Saray duvarında tepesinde demir kanca olan taştan bir idam yeri vardı. Burada insan olarak görülen suçlular asılırdı. İnsan sayılmayanlar buraya bile, halkın önüne çıkarılmazlar, bu bile onlara bir pâye vermek olarak görülür ve kaçınılırdı. Bu suçlular ortalıktan yok olur, onları bir daha kimse görmezdi. Nereye mi giderlerdi?

 

Zindankale adı verilen Selçuklu başkent zindanının bir mahzen katı vardı. Dehlizler karanlık ve sürünerek ilerlenecek boyuttaydı. Bu tecavüzcü katiller buraya atılırdı. Diz çöktürülüp dehlize sokulur ve üzerine demir parmaklık kapatılırdı. Yapabileceği tek şey bir yere çıktığını umarak dehlizde sürünerek ilerlemekti. Fakat hiç bir yere çıkmazdı. Burası bir dünya cehennemiydi. Yiyecek, su ve ışık yoktu. Suçlular ne yaptığını düşünerek yüzüstü sürünürken aç ve susuz ölüp giderdi. Dehlizler özellikle yüzüstü sürünerek ölmeleri için planlanmıştı. İnsanın ancak dizlerinin üzerinde durabileceği bir yükseklik vardı. İnsanı ezici bir klostrofobi duygusu pençesine alıyordu. Doğrusu gerçekten ürperticiydi. Kazılarda bu sürünerek ölmüş iskeletlerin sıra sıra dizildiği dehlizler ortaya çıkmış fakat tarihe hiç özen gösterilmeksizin maalesef tümüyle yok edilmiştir. Belki de bu kabus ve karabasanın ortaya çıkması, insanları ürkütmüş ve aceleyle yok etmişlerdir. Belgelendirme amacıyla fotoğraf bile çekildiğini sanmıyorum. Çok kısıtlı bir kaç amatörce çekilmiş fotoğrafı şans eseri görebildim. Oradan ve tanık anlatımlarından biliyorum.

 

Şimdilerde duyduğuma göre Zindankale'nin son kalıntıları da yok edildi dediler.

 

Tabii modern dünyada böyle şeyler söz konusu edilemez. Modern idam otomatlarında üç enjektör vardır. Önce uyuşturur, ardından felç eder ve son adımda zehir enjekte ederek öldürür. Mahkum tümüyle uykuya dalmış bir görünüm alır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yazdıklarınıza genel olarak baktım da kiminiz idam hukuka aykırı değildir diyor, kiminiz ABD'yi referans gösteriyor, kimi gidip tarihten örnek veriyorr, ama ortak nokta idamın geri gelmesi yönünde. Valla önce şunu söyleyeyim: ABD'nin ne yaptığı beni alakadar etmez! O benim sorunum değil, ABD'nin sorunu. Sizin önünüzde hukuk kitabı yok mu? Oraya bakın ne yazıyorsda onu uygulayın. Gerçek anlamda hukuk uygulaması denendi de bu ülkede sonuç alınmadı mı? Önce bi bunu denemeyi önerin, ondan sonra yine sonuç alınamazsa konuşalım idamı ve diğer cezalandırmaları.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Burası bir dünya cehennemiydi.

 

Yoksa ahiret cehennemi de var mı? -_-

Bu suçları işleyenlerin akıbetlerini içeri girip çıkanlardan duyuyoruz, şiş kebap yapıyorlarmış yani öyle de öbür taraf yolcusu idam edilse de. Her yol öbür tarafa... -_-

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yazdıklarınıza genel olarak baktım da kiminiz idam hukuka aykırı değildir diyor, kiminiz ABD'yi referans gösteriyor, kimi gidip tarihten örnek veriyorr, ama ortak nokta idamın geri gelmesi yönünde. Valla önce şunu söyleyeyim: ABD'nin ne yaptığı beni alakadar etmez! O benim sorunum değil, ABD'nin sorunu. Sizin önünüzde hukuk kitabı yok mu? Oraya bakın ne yazıyorsda onu uygulayın. Gerçek anlamda hukuk uygulaması denendi de bu ülkede sonuç alınmadı mı? Önce bi bunu denemeyi önerin, ondan sonra yine sonuç alınamazsa konuşalım idamı ve diğer cezalandırmaları.

 

Hukuk nedir, kimler yapar? Siz idamı getirip kanun haline getirirseniz o da hukuka uygun olacak, ha insan hakları derseniz ben de tecavüz edilip öldürülen, roketlerle yok edilen insanların hakları yok mu derim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Her şeyi deneyerek öğrenmeye kalkarsak hapı yutarız. Akıl var, mantık var. İdam cezasının hukuka ve insanlığa aykırı olduğunu gösteren bir gerekçe var mı? Yok. Tersine uygun olduğunu, hakkaniyetli ve adil bir ceza olduğunu gösteren neden ise var.

 

Bu işin sonuç alma ile alakası yok, çünkü idam suçu azaltmaz dedik. İdamın gerekçesi "sallandıracaksın beşini, bak bakayım bir daha yapan oluyor mu" değil.

 

Gerçekten caydırıcılık istiyorsak, Zindankale'yi tekrar kurmayı önerirdik bu mantıkla. Bu öykünün dehşetle yutkundurmayacağı insan tasavvur edemiyorum. Ama psikopatlar bunu hesaplayamazlar. İşin kötüsü, akılları olmadığı için değil, bir anda akıllarını kullanamaz hale geldikleri için. Tıp psikopatinin ilacını tedavisini bulamadı. Bir kurda yiyeceği kadar avlanmayı öğretemiyorsunuz. O yine koyun sürüsüne dalınca elinden geleni ardına koymaz. Ne yapsanız bu davranışını değiştiremezsiniz. Bunun gibi.

 

Belki yüz yıl sonra. Bir çare bulunacak. Psikopatlar öldürmek kadar öldürülmeyi de arzularlar. İdam o yüzden caydırıcı değildir. Tıp biliminin çaresiz kaldığı bir konudur psikopati. Kurbanın zayıflığı ve çaresizliği psikopatın öldürme arzusunu daha da artırmaktadır. Bu acayipliğe çare bulabilen bir tedavi henüz çıkmadı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hukuk nedir, kimler yapar? Siz idamı getirip kanun haline getirirseniz o da hukuka uygun olacak, ha insan hakları derseniz ben de tecavüz edilip öldürülen, roketlerle yok edilen insanların hakları yok mu derim.

 

Ben de var derim, ama neyi değiştirir. Ben diyorum ki hiçbir zaman tam anlamıyla uygulanmamış hukuku hayata geçirelim önce bir, onu deneyelim görelim, sonuç vermezse (ki verecek!) o zaman idam cezasının uygulanıp uygulanamayacağını konuşalım. Sizin bakış açınızla gidecek olursak, hırsızlık yapanın elinin, tecavüzcünün şeyinin kesilmesi de hukuk kuralıydı. Kanun haline getirirsen onlar da hukuka uygun olacak!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Efendim, öncelikle, idam cezasının suçu önleyici olmadığını ABD ile AB ülkeleri arasındaki suç oranı farkına bakarak kesinlikle söyleyebiliriz. Cinayet suçu açısından ABD'nin, listenin başlarında olduğu, AB ülkelerinin bir çoğunun ise, Suudi Arabistan'dan bile aşağı sıralarda olduğu aşağıdaki adresten teyit edilebilir.

 

-http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_countries_by_murder_rate-

 

Bunun yanısıra, İdam cezası verilmesi, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 5. maddesine aykırıdır.

 

''Madde 5- Hiç kimse işkenceye, zalimane, gayriinsani, haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulamaz.''

 

İdam cezasının, bir başka sakıncası ise, yeni delillerle masumiyetin ispatlanabilinmesi ihtimalidir. Böyle vakalar da çoktur.

 

İdam cezasının adaleti tam olarak sağladığı argümanı ise yetersizdir. Çünkü, bir katil hakkında gerçekten zor bir karar olan idam cezası kararını veren yargıçın ve özellikle bu cezayı infaz eden cellatın vicdanı, adaleti sağladığı gerekçesi ile bir nebzeye kadar rahat olabilir ama diyelim ki, bu cezanın genellikle gündeme geldiği Pedofili bozukluğuna bağlı çocuk tecavüz ve cinayeti vakalarında, tam bir adalet sağlanması için, aynı eylemin, simetrik olarak katilin kızı veya oğlu yada kendisi üzerinde de gerçekleştirilmesi gerekeceği için bu cezayı infaz edecek cellatın vicdanının rahat olması - eğer kendisi de sapık ruhlu değilse - söz konusu bile olamaz. Bu eylemi gerçekleştirebilecek olan '' cellat '' için de yine aynı adalet sağlanmaya kalkışılırsa işin içinden çıkılamayacağı çok net görülür.

İlaveten, ülkemizde 1984'ten idam cezası kaldırılana kadar, hiç bir idam kararının mecliste onaylanmadığını da belirtmek gerekir. İdam cezası yerine verilen Ağırlaştırılmış Müebbet cezası da gerçekten çok ağır bir cezadır. Her ne sebeple olursa olsun bir kere bile birkaç saatlik olsun karakolda nezarette bulunmuş olanlar bunu çok iyi anlayacaktır. Çünkü, gerçekten '' bekara karı boşamak kolay ''dır. Ağırlaştırılmış müebbet hapis, idamdan çok daha etkili bir cezadır. İdam kolaydır, suçlu tarafından bir çeşit kurtuluş olarak bile algılanabilir.

 

 

 

Saygılar sunarım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Burada "kısas"tan bahsedilmedi, konu idam...

 

İdam işkence değildir, beden bütünlüğünü bozarak ve insan onuruna aykırı biçimde uygulanamaz. İdam koşulları tabii ki çok özel olacak. Hiç bir hafifletici neden olmayacak, suçtan hiç bir şüphe duyulmayacak, en küçük şüphe varsa infaz gerçekleşmeyecek, ertelenecek, suç "canavarca hisle" (hukuk terimidir) işlenmiş olacak.

 

Bu koşulların en belirgini çocuk cinayetleri olduğu için bu konu ile birlikte gündeme geliyor. Yoksa konu pedofili değil, psikopati. Pedofili hastası öldürmez.

 

İdam elbette kurtuluş ve ağırlaştırılmış müebbetten iyidir, ama idam uzun bir süreçtir. Uygar ülkelerde yıllarca sürer. Çin ve İran ise anında götürürler, o elbette insanlık dışı bir şey. Kabul edilmesi mümkün değil. Çünkü acele durumunda yanlış varsa geri dönüş yok!

 

Suçlunun çocuklarına simetrik kısas uygulanmasının sözünün edilmesi bile şaşırtıcı, nasıl sözü bile edilebilir, en ilkel hukuk sistemleri bile suçun akrabalıkla sirayet etmeyeceğini kabul eder.

 

Tabii bu hamur çok su götürür, idam dünyada çok tartışılan bir konu. Devlet terörü haline gelme potansiyeli taşıdığı için de çok çekinceli bir konu. Tepkilere hak vermiyor değilim. Çekinceleri çok yüksek bir konuda tartışmak hiç kolay değildir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Burada "kısas"tan bahsedilmedi, konu idam...

Efendim, '' İnsan hayatının değerini ölçemiyorsak, aynı şekilde değeri ölçülemeyen bir bedeli olması gerekir. '' demek '' kısas ''tan söz etmektir, konunun tam olarak '' kısas '' olmasıdır.

 

 

 

İdam işkence değildir, beden bütünlüğünü bozarak ve insan onuruna aykırı biçimde uygulanamaz.

Madde-5'de sadece işkence yok, '' gayri insani''lik de var.

 

 

 

Bu koşulların en belirgini çocuk cinayetleri olduğu için bu konu ile birlikte gündeme geliyor. Yoksa konu pedofili değil, psikopati. Pedofili hastası öldürmez.

Tabii ki, antisosyal kişilik bozukluğu ile pedofilik kişilik bozuklukluğu bir kişide aynı anda görülebiliyor. Pedofiliye bağlı cinayet demiştim. Yalnızca pedofili dememiştim.

 

 

 

Suçlunun çocuklarına simetrik kısas uygulanmasının sözünün edilmesi bile şaşırtıcı, nasıl sözü bile edilebilir, en ilkel hukuk sistemleri bile suçun akrabalıkla sirayet etmeyeceğini kabul eder.

Tam simetriyi göstermek için örnekti yalnızca, tabii ki o olmaz, uygulanması tamamen mantıksızlık, haksızlık, vicdansızlık olur.

 

Fakat, neden '' simetri için, tam adalet için suçu işleyenin işlediği filin aynısını kendisine de uygulamak gerekir '' görüşümü atladınız ?

 

 

 

Saygılar sunarım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu idamı isteyen kişiler ABD'yi örnek gösteriyorlar.

Harikasınız ne diyeyim ki

Kısas-a kısas öylemi?

Çözemiyorsan öldür.

Hem daha ucuz olur.Aslında tutuklamaya yargılamaya hiç gerek yok.Fazla masraf.

Bas tetiğe.

Hele şuç üstünde yakalanmış ise

Herkes bu eylemi gerçekleştirmeli.

Öldüreni kahraman bile yaparız.

 

İnsan öldürmek.

Bir yaşamı nihayetlendirmek.

Kolay mı?

Nasıl birşey olduğunu merak edenler,kurban bayramında kesilen hayvanın gözüne baksınlar.

Birşey göremediler ise söyleyecek sözüm yok.

 

En azından ben şiddetle idama karşıyım.

Yakında beni de kesersiniz ,asarsınız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

En azından ben şiddetle idama karşıyım.

Yakında beni de kesersiniz ,asarsınız.

 

Ben de öyle sn. gugukçuk. Aynı fikirdeyiz. İdam cezası yanlılarını basından isim olarak takip edersek daha çok gelenekçi, töreci, bağnaz, çözüm üretmeyen ama kolaya kaçan isimleri görürüz. (Bakınız 30 Mart tarihli gazeteler) Demokrat ve aydın insanlar ise bizler gibi idam cezasına karşı. Zira biliyorlarki yoz kültürler katliam canavarları yetiştirmekte.

 

Pimi çekip elli masum vatandaşı öldürenlerin, düğün evini basıp 7 si ÇOCUK olmakla birlikte 44 kişiyi öldürenlerin suçluluk nedeni, genlerimi yoksa ailesel kalıtımlarımı? Asıl suçlu kim? Yoz düzen/kültür değilmi? Masaya yatırılması gereken nedir?

 

Ayrıca idam serbest olan ülkede zaman oluyorki 5-10 kişi birden idam adıyla katlediliyor. Katliamı insan yapınca karşılığı idam da, devlet yapınca alkış mı olmalı? Yanlış, yanlışla telafi edilirmi? İdamları, idamlık suçları önleyemeyen devlete devlet denilebilirmi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.