Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

BU MU ERGENEKON?


Ahmet AY

Önerilen İletiler

Kurtulus Savasinda,Ingilizlerle birlik olarak Kuvayi Milliyecileri eskiya ilan edenler CEMAATLERDI.

.

.

Emniyet istiyor biz baskin yaptiriyoruz diyen cemaat savcisi Öz'ün sözleri cok önemlidir.

 

İttihat ve terakkiden kalma iftira listesi; taaa o zamanlardan hazırladılar yapacakları darbeler ve hortumlama işlerine mazereti!

 

Savcı Öz o sözü yalanlamıştır, çıkın medyada yalan, söyledin deyin bakalım savcı verir cevabınız size özellikle ve ayrıca!!!

 

Yanıtınızdan anladığım kadarıyla müthiş bir ön sezi ile " Kuvayi Milliyecilerin" o günlerden bugünleri planladığını öne sürüyorsunuz...

Ayrıca anladığım kadarıyla savcı Öz için "cemaat savcisi" denmesine oldukça çok kızmış olmalısınızki,

forumdaşı ona havale edip "özellikle ve ayrıca!!!" diye üstü kapalı tehdidvari bir yaklaşım gösteriyorsunuz.

 

Savcı öz o sözü söylemiş midir*.. Söyledikten sonra maksadını aştığını kavrayıp yalanlamış mıdır ben bilemem...

 

Ancak Öyle kolay değildir bu işler. Yalan ve iftira hukuksal olarak suçtur.

Bir avukatın kalkıp olmayan bir konuşmayı olmuş gibi dile getirmesi..

Hele üst düzey yetkilerle donatılmış gücü elinde tuttuğu varsayılan bir savcıya mesnetsiz iftira atmak Sıkar biraz..

 

Ama ne yazık ki, adli kolluk kuveti mekanizması söz konusu olmadığı için, gerçekte her zaman polisin bulduğu ve sunduğu deliller ve sanıklar savcının karşısına gelir ve savcı gelen doneler çerçevesinde işlem yapar.

 

Özetle bu işler öyle üstü örtülerek yalanlandı diyerek geçiştirilemez. Yalansa iftiraysa dava eder haklıysan tutuklanır...

Hem elinde bulundurduğu yetkilerle -Dediğiniz gibi "özellikle ve ayrıca!!!"- savcı öz için hiçte zor değil öyle değil mi?

 

Bize düşen her iki tarafın da neler dediğini anlamak, kavramak, kendi öz irademiz ve sağduyumuzla karar vermektir.

O nedenle yalanlanmıştır deyip işi gerçek dışımıymış gibi ifade etmek yerine..

Bırakalımda Savcı öz ile karşılıklı olarak konuşmayı yapan avukatın anlattıklarını birinci ağızdan söylenenleri okuyarak konunun detaylarını öğrenelim...

 

Ahmet Şık’ın avukatı Akın Atalay, gözaltı sürecinde yaşananları anlattı

 

Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındıktan sonra dün sabaha karşı tutuklanan gazeteci Ahmet Şık’ın avukatı Akın Atalay, savcı Zekeriya Öz’ün yaptığı son açıklamaların, gözaltı sürecindeki tutum ve sözleriyle tamamen çeliştiğini belirterek, “Ergenekon artık, bir darbe teşebbüsü davası değildir” dedi ve müdahil avukatlığından çekildiğini açıkladı. Ahmet Şık ve Nedim Şener' in de tutuklanması ile artık bu ülkede gazetecilik yapılamayacağını belirten Atalay, gözaltı sürecinde savcı Öz’ün kendisine “Ben bu son gözaltı ve aramalarda kaç kişi ile ve kimlerle ilgili yakalama ve arama istenildiğini bilmiyorum. Ahmet Bey'in de ismi var mı yok mu dikkat etmedim, biliyorsunuz emniyet bizden talep ediyor, biz de çoğu zaman olduğu gibi imzalayarak mahkemeye havale ediyoruz” dediğini aktardı.

 

 

Atalay’ın gönderdiği açıklamasının tam metni şöyle

 

03 Mart 2011 Perşembe günü “Ergenekon terör örgütü üyeliği” suçlaması ile gözaltına alınanlar arasındaki gazeteci Ahmet Şık'ın, gözaltına alınışından bu sabah saatlerinde Metris cezaevine götürülene kadar geçen son 3 günlük süreçte avukatı olarak, bu süreci yaşadım.

 

Savcılık ve mahkeme huzurunda geçen her anın dolaysız, doğrudan tanığıyım. İfade tutanaklarına zorluklarla geçirebildiklerimiz dışında, asıl yaşanan gerçeklik, karşılıklı diyaloglardır.

 

Anlatacak çok şey var. Ama hepsi de dehşet verici, ürkütücüdür.

 

Sadece bir anekdot aktarayım:

 

Ben savcıya, Ahmet Şık'ın Ertuğrul Mavioğlu ile 2009 yılında yazdığı iki ciltlik Ergenekon kitabından sözettiğimde, haberi ve bilgisi olmadığını söyledi. Derhal dışarıdaki arkadaşlardan isteyip, odaya getirttik. Bir yandan sorulara devam ederken bir yandan da kitaba göz gezdirdi. Eğer çok iyi ve yetenekli bir aktör değilse, kitabı ilk kez gördüğüne ve duyduğuna kalıbımı basarım.

 

Sordum: "Gerçekten mi ilk kez duydunuz ve ve gördünüz?"

 

Yanıtladı: " Evet"

 

Ve devamla şunları söyledi:

 

" Ya ben bu son gözaltı ve aramalarda kaç kişi ile ve kimlerle ilgili yakalama ve arama istenildiğini bilmiyorum. Ahmet Bey'in de ismi var mı yok mu dikkat etmedim, biliyorsunuz emniyet bizden talep ediyor, biz de çoğu zaman olduğu gibi imzalayarak mahkemeye havale ediyoruz."

 

İşte, hükümetin yargının tasarrufudur dediği olayın aslı astarı budur...

 

Bugüne kadar, “soruşturmanın gizliliği” ilkesine hep uydum. Buna uymamın nedeni, sadece uymamanın bir suç olması ve yaptırıma bağlanması nedeniyle değildi. Ben, bu ilkenin konuluş amacının ve koruduğu hukuksal değerin doğruluğuna da inanıyorum.

 

Fakat gelinen noktada, bu ilke, konuluş amacının tümüyle zıddı bir bağlamda ve insanların onurunu, kişiliğini zedelemek, belirsiz ve çok uzun bir zamana yayılacağı belli olan yargılamadan önce, insanları suçlu olarak damgalamak ve peşin ceza çektirmek amacıyla kullanılıyor.

 

Masumiyet karinesi gereğince, haklara sahip olan bir şüphelinin haklarını korumak üzere hukuk düzeninde olan “soruşturmanın gizliliği” ilkesi yalnızca şüpheliye karşı gizliliğe dönüştü.

 

Somut olaya gelince, bugün soruşturma savcısı Zekeriya Öz'ün yazılı basın açıklaması benim açımdan bardağı taşıran son damla olmuştur.

 

12 saat önce ifade sırasında bizim yüzümüze karşı bambaşka beyanlarda bulunan savcı, basın açıklamasında ise eleştiri niteliğinde yazı yazan istisnasız herkesi muhatap alarak açıkça tehdit etmektedir.

 

***

 

Okumayanlar için savcı Zekeriya Öz'ün açıklamasının aşağıdaki bölümünü aynen aktarıyorum:

 

“Esasen Cumhuriyet Savcılığımızın hukuksal gereklilikler dışında herhangi amaç ve saikle hareket ettiğinin / edeceğinin kabulü ve kamuoyunun bu yönde asılsız değerlendirmelerle yönlendirilmeye çalışılması, büyük bir titizlik ve ciddiyetle yürüttüğümüz soruşturmaya zarar vereceği gibi adı geçen terör örgütünün hedef ve amaçlarına katkı sağlayacağı da açıktır. Bu istikametteki yayınlar tarafımızca özenle izlenmekte, hassasiyetle değerlendirilmektedir"

 

***

 

Bilmeyenler için anımsatayım, şu anda Ergenekon davalarında yargılananlar arasında, “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte yardım ve yataklık etmekle suçlanan kişiler de var.

 

Bugüne kadar, bu ülkenin geçmişindeki örtülü ya da açık bütün darbelerle, darbe teşebbüsleriyle ve askeri muhtıralarla hesaplaşılmasının önemine ve gereğine inanan ve Ergenekon soruşturmasını bunun için tarihi bir fırsat olarak gören birçok kişi, bu soruşturmanın bu amaçla uyumlu olmayan yönlerine ilişkin kaygı ve kuşkularını hep bilinçlerinin bir köşesinde nadasa bırakmayı tercih etmişlerdi.

 

Ama artık, bardağı taşıran son gözaltı ve tutuklamalar nedeniyle, soruşturmanın bambaşka yerlere doğru evrilmekte olduğunu görmenin rahatsızlığı ile bu kaygılarını gündeme getirmeleri üzerine, soruşturma makamının adeta “ öyleyse siz de Ergenekoncusunuz, bak gereğini yaparım ha!” olarak okunabilecek açıklamasına muhatap oldular.

 

Dolaysız ve doğrudan tanık olarak söylüyorum. Ahmet Şık ve Nedim Şener' in de tutuklanması ile artık bu ülkede gazetecilik yapılamaz. Tutuklananlar Ahmet ve Nedim değil, onların şahsında gazetecilik mesleğidir.

 

Bu karardan sonra, artık geriye dönüş yoktur. Şu andan itibaren benim açımdan “Ergenekon” zihniyeti ile siyasi, toplumsal arenada siyasi mücadele hakkım baki kalmak üzere, hukuksal alandaki mücadele pratiği tümüyle bitmiştir.

 

Davanın ilk başladığı andan bugüne kadar, birçok eleştiriye karşın bugüne kadar süren davadaki müdahil avukatlık statümün de sonlandırılması için, artık bu davaya inancım ve yargılama makamlarına güvenim kalmadığı için istifa edeceğimi, bu yargılamada bundan sonra, (elbette tercih ettiğim şüpheliler bağlamında) müdafi olarak görev yapmak durumunda olduğumu belirteceğim.

 

Yaşanan tüm hukuksuzlukları, gücümün yettiğince ulusal ve uluslar arası platformlarda dile getireceğimi belirtiyorum.

 

ARTIK EMİNİM, ERGENEKON DENİLEN DAVA BİR DARBE TEŞEBBÜSÜ DAVASI DEĞİLDİR.

 

Toplumun bu konudaki hassasiyet ve duyarlılığı kullanılarak, muhaliflerin aşama aşama cezalandırıldığı bir yargı pratiğidir.

 

Bu iletiyi, biraz da öfkem ve duyarlılığım zirvede iken yapıyor ve sizlerle paylaşıyorum...

 

Avukat Akın Atalay

 

Sayın "evrensel düşünce";

 

Eğer yanlış bilmiyorsam evrensel düşünenler bilgi birikimlerini tek bir kaynağa dayalı olarak edinmezler.

Tek bir kaynakla beslenmek, spor yapmadan sadece beslenerek, hareketsiz ve uyuyarak yaşayan bir canlının yaşamını bir öbez olarak devam ettirmesine benzer... Diğer canlılar yaşamın tüm olanaklarını özgürce kullanırken, o kendi yanlız yaşamında başkalarının anlattıklarına ve düşüncelerine bağımlı, durağan ve karanlık bir evrene mahkum olur.

 

Ne kadar kendini haklı görüp haklılığını kanıtlamak için çırpınırsa çırpınsın, ona ancak kendisi gibi bir yaşamı kabullenmiş diğerleri hak vermek isteyecektir.

 

Güneşin parlaklığını, kuşların özgürlüğünü kavramış bir zihniyet, karanlıkta oturup bir insanın yaşamını mahvetmesini ve bununda ne kadar iyi bir şey olduğunu söyleyenlerin ifade ettiklerini kabul etmeleri asla mümkün olamaz...

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Forumlarda,özgürce herkesin görüsünü dile getirmesi bazilarinca rahatsiz edici olmaktadir.

 

AKP'nin ABD'den aldigi misyonu biliyoruz,neden onun ajanlari her tarafta olmasinki.Osmanli'nin Kizil Sultani olusturmus oldugu ajan agi ile meshurdur.Ajanin pesine ajan takarak zulmünü tam 31 sene sürdürmüstür.Gaddafi,Mübarek vb.neden Türkiye'de olmasinki.Hitler'in sosyalistlere Yahudilere daha dogrusu Hitler'ci olmayanlara neler yaptigini biliyoruz.

 

Bu forumda,8 yillik baski rejimini,Laik Atatürkcü Cumhuriyetin tasviyesi icin yapilan oyunlari cevrilen dümenleri,uydurulan senaryolari inkar edenleri ben;Bugün Hitler'in yaptiklarini inkar edenlere benzetiyorum.Hitler Almanyasinda,kimsenin kimseye güveni yoktu.Cünkü en yakin bilinen kisi Nasyonal Sosyalistlerin ajaniydi.En ufak bir sözde hemen ispiyonculuk görevini yerine getirerek Hitler'in adamlarina,Savcilarina,hakimlerine yaranmak yarisi icindeydiler.Bugünleri ben Hitler Almanyasina benzetiyorum.Kim Erdogan ve onun savcilari hakkinda konusup yazarsa ertesi günü sabaj saat 5'te kapisi calinmaktadir.Aynen Hitler'in GESTAPOLARI gibi baskinlar yapilarak insanlar tutuklanmakta ve özel tutukevlerine gönderilmektedirler.Oralarda yasadiklari zulüm ile Hitler Almanyasinda tutuklananlarin yasadiklari zulüm aynidir.

 

Savci Öz'ün yalan söyledigini,cok söyleyenler oldu fakat her nedense Öz bunlari duymamazliktan geldi.Acaba neden?Dümenler ortaya cikar diyemi yoksa baska bir nedenlemi?

 

Falancanin aleyhinde ifade ver seni serbest birakayim diyen bir savcinin dagitacagi adaletten süphe duyulur.

 

Burada eger Öz'ün veya Erdogan'in ajanlari var ise cok acik söylüyorum;ERGENEKON BIR SENARYODUR,CEMAATLERIN ÜRÜNÜDÜR,AMAC TÜRKIYE CUMHURIYETI DEVLETINI SABOTE ETMEKTIR.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya Öz, Gazeteci Ahmet Şık'ın avukatı Akın Atalay'ın, "Emniyet bizden talep ediyor, biz de çoğu zaman olduğu gibi imzalayarak mahkemeye havale ediyoruz." şeklindeki iddiasını yalanladı.

 

Ahmet Şık'ın avukatı Akın Atalay'ın, "Savcı Zekeriya Öz sorgu sırasında, 'ben kimlerle ilgili yakalama ve arama istenildiğini bilmiyorum. Emniyet bizden talep ediyor, biz de çoğu zaman olduğu gibi imzalayarak mahkemeye havale ediyoruz' dedi." şeklindeki ifadeleri basında yer almıştı. Savcı Zekeriya Öz, bu yöndeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtti.

 

Gelen evrakları dikkatle incelediğini ve imzaladığını kaydeden Öz, avukata, Ahmet Şık'ı hakkında soruşturma başlatana kadar tanımadığını, kitabını da ilk kez gördüğünü söylediğini ifade etti. Savcı Öz'ün söz konusu haberleri tekzip edeceği kaydedildiİnterhaber

 

Savcı Öz haberi yalanlamıştır. Ergenekoncu avukatları Öz hakkında ileri geri konuşur, savcıda tekzip eder. ısrar ederlerse tabiki hakkında şikayette bulunur.

 

ODA TV tehditvari yoğun şekilde kampanya başlattılar onun hakkında. O da odacılara gereğini yapacak hiç merak etmeyin.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

CEMAAT YAPTI deyip kurtuluyor!!!

Yok canım, olur mu öyle şipşakçılık? Tabii ki olmaz. Bina yıkılırsa mütahitin taşeronunun yardımcısının yardakçısının yamağının çırağının ayakçısının tutuklandığı nerde görülmüş? Tabii ki iş mütahitten bitiyor. Sonra kademe kademe kademe iner gelir...

 

İsterse her taşın altından cemaat çıksın İş yine böyledir. Önce müteahhite bakacaksın. İnşaatın yanında levhada yazar. Şimdi moda, "yüklenici" diyorlar. Hah işte o! Ha, yalnız onun üstünde de asıl projeyi hazırlayan ve imzalayan mimar mühendis vardır. Bir de onlar mı, onlar da kim diye sormayın. Belli bir kademeden sonrasını buralarda bulamıyorsunuz. Ya uçağa, ya gemiye binmeniz, okyanus aşmanız gerek...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

-Tutuklusunuz!

-Suçumu öğrenebilir miyim?

-Söyleyemeyiz.

-Neden?

-Suçunuz gizli.:D

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Ergenekon haber kanalı SAMANyolu TV..mrkezi pensilvanya dğilmi.. :D

 

Darbeeeee darbeeeee diye kendini yırtanlar darbe yapmadımı ülkede şimdi.. :D

 

Sap döner keser döner,bir gün gelir bu hesaplar geriye döner.. :D

 

Bu gün cenneti parselleynler yarın cehennemde buzlu su satar.. :D

"Sap döner"i 28 Şubat döneminde hukuku katledenlere ne çok söylemiştik ama dinleyen olmamıştı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

amerika mamerika değil bu oyunların altında yatan bu oyunların altında yatan derin dünya devletidir.güya akpye haksızca darbe yapmak istiyorlarmış dedirtip akp haksızlığa uğruyor dedirtecek ve akpye taraftar toplmak ve toplumu bu bağnaz kültürün değerlerini savunmasını sağlamak ve bu sayede bağnaz kültürünü savunan bu toplumu en sonunda şeriata yönlendirmek maksat bu.

ergenekon mergenkon hikaye maksat yukada anlattığımdır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yok canım, olur mu öyle şipşakçılık? Tabii ki olmaz. Bina yıkılırsa mütahitin taşeronunun yardımcısının yardakçısının yamağının çırağının ayakçısının tutuklandığı nerde görülmüş? Tabii ki iş mütahitten bitiyor. Sonra kademe kademe kademe iner gelir...

 

İsterse her taşın altından cemaat çıksın İş yine böyledir. Önce müteahhite bakacaksın. İnşaatın yanında levhada yazar. Şimdi moda, "yüklenici" diyorlar. Hah işte o! Ha, yalnız onun üstünde de asıl projeyi hazırlayan ve imzalayan mimar mühendis vardır. Bir de onlar mı, onlar da kim diye sormayın. Belli bir kademeden sonrasını buralarda bulamıyorsunuz. Ya uçağa, ya gemiye binmeniz, okyanus aşmanız gerek...

 

Bazen Okyanus aşmak gerekmez, burnunuzun dibindedir belkide, hatta KÜÇÜK karanlık bir ODA ve odacılarıdır gerçekte ortalığı bulandıran. Odacıya tepki gösteren ise, onların nazarında koskoca bir cemaattir.

 

Cemaat devasadır, korkunçtur, böyle lanse ederler odacılar.

 

Ohalde neden uğraşsın Küçücük odacıyla.

 

Yokmu başka işi gücü, Afrikada bir okul, Asyada bir hastane yapmak varken, ne diye uğraşsın odacıyla.

 

Ne desek boş, takmış kafaya, çıkarına çomak sokan için bulur bir karalama kampanyası.

 

Eğer ters giden bir şeyler varsa bırakalım yargı ortaya çıkarsın. Sağcı, solcu, şucu, bucu. Artık şu ülkede huzursuzluğun nedeni belli olsun.

 

Gerek yok. Cemaat dedik ya işte diyorsanızda, herşeye gücü yetene havale ediyoruz sizleri. O en iyi tuzak bozucu ve ,tuzaklarını kurucuların başına geçiren güçtür.

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

Ergenekon haber kanalı SAMANyolu TV..mrkezi pensilvanya dğilmi.. :D

 

Darbeeeee darbeeeee diye kendini yırtanlar darbe yapmadımı ülkede şimdi.. :D

 

Sap döner keser döner,bir gün gelir bu hesaplar geriye döner.. :D

 

Bu gün cenneti parselleynler yarın cehennemde buzlu su satar.. :D

 

EVET KESER DÖNER SAP DÖNER, GÜN GELİR HESAP DÖNER DEDİK. Döndü işte!

 

28 Şubatta yapılanlar, sonrasında hazırlanan planlar. Ne oldu, ellerinde patladı.

 

Hangi görüşten ve dinden olursa olsun, herkes bu vatanın evladı. Herkes birbirine saygılı olmak , hak hukuk gözetmek zorunda.

 

Ama ben bu günlerinde geçeceğine inanıyorum. Nasıl 28 şubatta islami kesim kendi iç hesaplaşmasını yaptıysa, bu dönemdede laikçikesim iç hesaplaşmasını yapacak ve insan hak ve özgürlüklerine saygılı olmak zorunda olduğunu iki tarafta kabul edecek.

 

Millet iradesine ambargo koymak adına yasa dışı oluşumlardan medet ummanın sonunun hüsran olduğunu herkes öğrenecek.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

amerika mamerika değil bu oyunların altında yatan bu oyunların altında yatan derin dünya devletidir.güya akpye haksızca darbe yapmak istiyorlarmış dedirtip akp haksızlığa uğruyor dedirtecek ve akpye taraftar toplmak ve toplumu bu bağnaz kültürün değerlerini savunmasını sağlamak ve bu sayede bağnaz kültürünü savunan bu toplumu en sonunda şeriata yönlendirmek maksat bu.

ergenekon mergenkon hikaye maksat yukada anlattığımdır.

 

Karşı tarafta aynı şeyleri sizler için iddia edebilir.

 

Örneğin: Darbe planları başarılı olsaydı, oluşacak ortamda , dini inançları uygulayanları bertaraf etmek adına, insanlık dışı uygulamalar olacaktı. Zihniyet , devleti ele geçirecek ve Allahsızlığı dayatacaktı topluma!! Uygulayacakları yöntemlerle, adaletsiz gelir dağılımıyla, kendi oluşturacakları bir üst sınıfta, sıradan insaları köle gibi çalıştıracaklardı.

 

Karşı tarafta sizin için böyle şeyler iddia ederse hoşunuza gidermi? Eğer gitmiyorsa lütfen sizde insanları bir şeylerle itham etmeyin.Saçma sapan iddialar ile ortaya çıkıp, oy verdiğimiz partiden vazgeçeceğimizi zannetmeyin.

 

Ak Partinin gizli gündemi falan yok. İlla var diyenlerin, İddia edenlerin gizli gündeminden şüphe edilir . Millet iradesine saygılı olun artık. Seçimin galibi Ak Partidir. Bunu hazmedin ve adam gibi programlar sunarak, seçimi, sizlerde kazanmaya çalışın. Milleti korkutmaya çalışarak, karanlık mekanlarda planlar hazırlayarak sonuç almanız mümkün değildir.

 

Bayan gazeteci ile başı belaya giren chp'de bunu anlayacaktır artık. Bazı kirli planları Allah insanın kendi bacağına dolar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aslinda darbe hazirligi filan yapan yok. Ama baska projeler pesinde olanlar var. Örnegin Ülkenin bölünmesi icin nedenler yaratmak. AB'nin emirlerini yerine getirmek, baskanlik sistemine gecerek resmen dikta rejimine yönelmek falan filan. Bu nedenle önce ülkede toplum icinde bir korku sendromu olusacaktir. Olmayan seyler olacakmis gibi bir hava olusturulacaktir. Bunun icin tutuklamalar olacaktir. Kimler tutklaniyor VATANSEVERLER. Kimler tutukluyor, 8 yil öncesine kadar toprak altinda kis uykusuna yatip AKP ile toprak üzerine cikan cemaatlerin adamlari yani iktidari.

 

Bu adamlari yalanla dolanla sahte carpitilmis üzerinde oynanmis belgelerle tutukladilar, millete tek bir hesap bile verme zahmetine katlanmadilar. Cünkü dikta rejimlerinde millete hesap verilmez, ne zamanki tepkiler normalin üzerine cimmaya baslayinca Ankara Zekeriya Öz'e talimat verdi: CIK BIRSEYLER SÖYLE. ZEKERIYA ÖZ CIKIP aciklama yaptı. Hemen akabinden talimat verenler kameralarin karsisina gecti: EFENDIM söyleydi, böyleydi.

 

Tutukladiklari masum insanlara atacak suclari yoktu, cünkü hersey ortaydaydi, hersey cemaatin carpittigi belgeleri ortaya koyuyordu. Adamin telefonuna sehven yüzlerce numara yükleniyor. Adi sehven. Belgenin tarihi yanlis efendim sehven. Yani ellerinde adam gibi hicbirsey yok. Peki neden bu kadar sürüyor bu is? Cok basit; MILLETI ALDATMAK, MANIPÜLE ETMEK, BAKIN SUCLARI VARDA ONUN ICIN ICERDE TUTUYORUZ DIYEBILMEK DAHA DOGRUSU VICDANLARININ KARASINI AKLAMA IMKANI OLMAYANLAR ANCAK YÜZLERINI AKLAMAYA CALISIYOR VE EN AZINDAN O SEREFLI INSANLARI CEZALANDIRMAK AMACIYLA ICERDE TUTUYORLAR. Cünkü kin kusuyorlar, cünkü 8 yil öncesine kadar bu devleti yikamamanin hinci ile ellerine gecirdikleri bu firsati zalimce degerlendiriyorlar.

 

3 ay kaldi kurtulusa... Bunlarin hesabi sorumlularından sorulacaktir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

amerika mamerika değil bu oyunların altında yatan bu oyunların altında yatan derin dünya devletidir.güya akpye haksızca darbe yapmak istiyorlarmış dedirtip akp haksızlığa uğruyor dedirtecek ve akpye taraftar toplmak ve toplumu bu bağnaz kültürün değerlerini savunmasını sağlamak ve bu sayede bağnaz kültürünü savunan bu toplumu en sonunda şeriata yönlendirmek maksat bu.

ergenekon mergenkon hikaye maksat yukada anlattığımdır.

Siz savcı, hakim olmadığını halde müsaade ediniz de hakim e savcılarda kimin darbeci olduğına karar versinler.

Ne kadar kolay deüğil mi? Şeriat getirmek, ABD şeriatla ytönetilsin diye yapıyormuş...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ABD nin küresel emperyalizmin köşe taşlarını döşemek için ılımlı islam projesini uygulamaya koyduğunu sağır sultanlar duyalı yıllar oldu...

 

Bu işin taşeronlarını da koruyup kolladığını, göreve getirdiğini... Duymayan bilmeyen kalmadı. Bunu anlamazlıktan gelen dinciler bir, etnikçiler iki...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Aslinda darbe hazirligi filan yapan yok. Ama baska projeler pesinde olanlar var. Örnegin Ülkenin bölünmesi icin nedenler yaratmak. AB'nin emirlerini yerine getirmek, baskanlik sistemine gecerek resmen dikta rejimine yönelmek

.

.

.

saygilarla

Küçük’ün hazırladığı bir belge var, ismi Gençlik Hareketleri.

 

Bu belgeye göre, öğrenci eylemleri organize edilecek. Yumurtalı protestolara ağırlık verilecek. Yumurtalı protestoları, 1960 darbesine zemin hazırlayan öğrenci olaylarına benzetiyor.

 

TSK için "kendi ideolojik eksenimize çekmeye çalışıyoruz" diyor.

 

Referandum öncesi oluşan öğrenci olaylarında tam başarılı olamadıklarını, bu yüzden öğrenci olaylarının artırılması ve istenen sonucun alınabilmesi için izlenecek yöntemlereden bahsediyor.

 

Oluşacak kargaşadan , Ergenekon algısının oluşmaması için TGB'nin eylemlere katılmamasını istiyor.

 

Dün ADD Başkanı Tansel Çölaşan taliamt verdi: Sokaklara dökülün dedi.Amaç darbeye zemin hazırlamak. 60’lı yıllara vurgu yapılması bunun işareti.

 

İşte Bugün Gazetesinde yayınlanan, savcının yaptığı ve ÖZEL İZİN İLE DİNLENEN KAYIT TUTANAKLARI :

 

■ Yalçın Hoca ile görüşüldü. Gençlik hareketleri ile ilgili denenmiş alternatifler konusundan hazırlıklar anlatıldı. Hoca önerilerini anlattı kısaca not aldık. Projeyi hazırlayanlara iletilmesini istiyor.

 

■ Sokaklar çok önemli. Gençliğin özellikle üniversite gençliğinin sokağa inmesi lazım. Doğru teşhis koymuşsunuz, geç bile kalındı diyor. Ara tedavide dikkatli olunmalı. Kemalist devrim ruhunun canlanması için birilerinin ayağa kalkması gerek. Altyapı eksik ama manipüle edilirse AKP'yi çok zorlar. 60 öncesi tekrar incelenmeli diyor. İlk dalga çok önemli.

 

■ Sivil gölünüm şart. Kesinlikle açık verilmemeli. Kitleyi yönlendirecek çocuklar iyi belirlenmeli. Dernekler öncülük edebilir ama en önde bizzat üniversiteliler olmalı. Devrim şehitlerinin fotoğrafları kullanılmasın. İlk planda kalabalığa gerek yok. İlk dalga çok önemli. Fitil ateşlensin yeter.

 

■ Referandum öncesi denendi ama çok ses getirmedi. Güçlü birmedyadesteği gerekli. Bağcılara gidilip anlatılmalı. Onlar atarlarsa mutlaka ses getirir.

 

■ Gençlik hareketleri iktidar karşıtı gösterilere dönüşmeli. AKP'nin yıpratılması çok ciddi bir koz. İslami demokrasi olamayacağının ispatı olacak bu hareket. Tüm ülkeye yayılırsa anlam kazanır. Sol kesim uyarılmalı

.

■ Odatv yakından izlemeli. İlk gösteriler ideolojik bir olaya dönüştürülmemeli. Bir hak arayışı olarak verilmeli. En önemli vurgu öğrencilerin maddi imkansızlıklarına yapılmalı. Sol kendiliğinden destek verir ama uyarılmalılar.

 

■ ADD'nin genel bir talimat vermemesi doğru. En güvenilir çocuklar derneklerin politikası değilmiş izlenimi vererek sokağı organize edebilirim Bu hamle dernekleri'nde elini güçlendirecek.

 

CHP halkevlerinin bize yakın şubelerini harekete geçirmekte geç bile kaldı. Bunlar neden bu kadar atıl? Onlara da canlılık getirebilir.

 

■ TGB olaylara katılmasın. Olayları Ergenekon organize ediyor diyecekler. Bu algı oluşmamalı. (Burası çok önemli uzun uzun anlattı.) Arka irtibatları sağlayabilir. Polisi şiddet kullanmaya zorlanmalı, tahrik edilmeli. Yakalanan her kare baancte kullanılmalı. Yayınlanacak bir şey bulunamıyorsa oluşturulmalı.

 

■ YARSAV çok önemli, içerisinde bu kadar çok yüksek yargıç, yüksek mahkeme başkanı, başsavcı olan bir muhalif kuruluş daha yoktur, dünyada örneği yoktur, büyük bir projedir, büyük işler yapmıştır,AKPkarşı devriminin kadrolaşma ayağını en fazla zorlamış yapıdır.

 

Birlikte çalışmaya devam edilsin ki bu büyük güç arkamızda dursun. YARSAV iki ayrı katmanda ele alınmalı, temaslı olduğumuz yargı mensuplarının yer aldığı profesyonel yapı ve karşı devrimle mücadelede kullanılan yönetim kademeleri olarak.

 

Kurulduğu günden bu yana yönetim kademelerinde bilinç, özveri, mücadele isteği hep yüksek oldu ancak tarihsel deneyim ve örgütlü mücadelenin stratejik konularında zayıflardı, yaşları, deneyimleri bakımından. Yönetim kademelerinin TGB ile temasları bu anlamda önem kazanıyor. Yönetim kademeleri ile TGB'nin koordinesi aksamamalı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bazi arkadaslarin hala inadina Ergenekon gibi derin devlet örgülenmesini yok saymasini, desteklemesini anlayamiyorum. Birde haktan, hukuktan, seriata karsiliktan,.... abhsetmeleri varya , cok vahim bir durum.

 

Seriata karsi olmaniz derin devletin varligini, yaptiklarini, cuntacilar ,.... mesrulastirmaz.

 

Bende karsiyim seriata, ama cuntaya ve derin devletede karsiyim.

 

Madem demokrasiden, hukuktan, insanhaklarindan yanasiniz, ilericisiniz , seriata ve cuntaya karsisiniz gelin beraberce tümüne karsi gelelim. Hem seriat düzeni kurmak isteyenlere hemde derin devleti yasatmak isteyenlere. Birisine karsi digerini savunarak olmaz bu isler.

 

Arkadaslar öyle konusuyorlarki, sanki Türkiye'de ne 1960'lar, 72'ler, 80'ler yasandi, ne 28 Subat yasandi, ne Corum, Maras, Gazi, Sivas, Basbaglar,.... yasandi, Hirant Dink, Ugur Mumcu,....... öldürüldü,.......yargisiz infazlar oldu, binlerce faili mechuller hala cözüm bekliyor,......

 

Ya arkadaslar siz ne istiyorsunuz gercekten?Siz gercekten bu saydiklarimi yapanlardan hesap sorulmasi taraftarimisiniz yoksa sadece AKP hükümetinemi karsi olma adina her seye karsisiniz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ergenekon saçmalığı bir hikayedir ve bu hikayeyi düzenleyende derin dünya devletidir güya akpyi haksızca tahtından indirmeye çalışıyorlarmış halbuki böyle bişiy yok maksat akpyi haklı göstermek ve insanları akpnin safına çekmek.benim(AKP NEYİ MUHAFAZA EDİYOR)başlıklı yazımı okursanız akpnin neyi muhafaza ettiğini göreceksiniz akp kadının istediğiyle beraber olma hakkını görmezden gelen ve cinsel ilişkiye girme hakkı olduğu halde cinsel ilişkiye giren kadınları aşşalyan onları sanki malmış gibi ikinci sınıf olarak gören bu toplumun bu kültürünü muhafaza ediyor ve şeriatı herkesin uyması gereken kural olduğunu muhafaza ediyor akp bunun simgesidir ve ergenekon gibi zırvalıklarla iktidarını derin dünya devleti meşrulaştırmaya çalışıyor aslında bu zihniyete sahip olan akp darbeyi hakediyor çünkü bu zihniyet bağnaz ve yobaz ve insan haklarını hiçe sayan bir zihniyettir dolyısıyla böylesi bir zihniyetin iktidara gelmesi darbeyi gerektirebilir çünkü adamların niyeti şeriatı getirmek inanmıyorsanı tayyip erdoğanın internetteki eski videolarına bakın bakın orda neler söylüyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya Öz, Gazeteci Ahmet Şık'ın avukatı Akın Atalay'ın, "Emniyet bizden talep ediyor, biz de çoğu zaman olduğu gibi imzalayarak mahkemeye havale ediyoruz." şeklindeki iddiasını yalanladı.

.

.

.

ODA TV tehditvari yoğun şekilde kampanya başlattılar onun hakkında. O da odacılara gereğini yapacak hiç merak etmeyin.

 

Istanbul Emniyet Istihbarat sefi görevinden alindi. Bakalim yandas medya bu haberi nasil carpitip kilifina uyduracak.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Okyanus

 

İletiyi şöyle çevirip yanıtlayayım:

 

"ABD nin okyanusu aşması gerekmez, taşeronları zaten burdalar. Mason localarına rahmet okutturan cemaat örgütlenmesi her yere zehirli sarmaşık gibi kol atmıştır. Ahtapot gibidir, devasadır, korkunçtur.

 

Arkasında ABD olan bu kadar büyük bir yapılanma niye uğraşsın küçücük oda ve gariban odacılarla? Yok mu başka işi gücü? Ne desek boş, takmış kafaya, çıkarına çomak sokan için bulur bir karalama kampanyası. En küçük odacının en küçük çomağına yoktur tahammülü. Hemen intikam tamtamlarını çalmaya başlarlar. Hep bir ağızdan, yandaş medya ile birlikte..."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bazi arkadaslarin hala inadina Ergenekon gibi derin devlet örgülenmesini yok saymasini, desteklemesini anlayamiyorum. Birde haktan, hukuktan, seriata karsiliktan,.... abhsetmeleri varya , cok vahim bir durum.

 

Seriata karsi olmaniz derin devletin varligini, yaptiklarini, cuntacilar ,.... mesrulastirmaz.

 

Bende karsiyim seriata, ama cuntaya ve derin devletede karsiyim.

 

Madem demokrasiden, hukuktan, insanhaklarindan yanasiniz, ilericisiniz , seriata ve cuntaya karsisiniz gelin beraberce tümüne karsi gelelim. Hem seriat düzeni kurmak isteyenlere hemde derin devleti yasatmak isteyenlere. Birisine karsi digerini savunarak olmaz bu isler.

 

Arkadaslar öyle konusuyorlarki, sanki Türkiye'de ne 1960'lar, 72'ler, 80'ler yasandi, ne 28 Subat yasandi, ne Corum, Maras, Gazi, Sivas, Basbaglar,.... yasandi, Hirant Dink, Ugur Mumcu,....... öldürüldü,.......yargisiz infazlar oldu, binlerce faili mechuller hala cözüm bekliyor,......

 

Ya arkadaslar siz ne istiyorsunuz gercekten?Siz gercekten bu saydiklarimi yapanlardan hesap sorulmasi taraftarimisiniz yoksa sadece AKP hükümetinemi karsi olma adina her seye karsisiniz?

 

Bencede, aynen katılıyorum.

 

Senin çeten kötü benimki iyi mantığı zararlıdır.

 

İslamcı veya laikçi, yasa dışı işlere karşanlarnhesabını vermeli.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Istanbul Emniyet Istihbarat sefi görevinden alindi. Bakalim yandas medya bu haberi nasil carpitip kilifina uyduracak.

 

 

saygilarla

 

Görevden alma yok, ondan daha iyi bir bölüme atanma var.

 

Tanık korumanın başına getirilmiştir..Bu Yılmazer açısından pozitif bir gelişmedir.

 

Tanık koruma ; AB'ye uyum yasaları gereğince, emniyetteki en önemli bölümleredn biri haline gelmiştir ve başınada ehil biri, yani Yılmazer getirilmiştir.

 

Yılmazer , Nedim Şener ve Hanefi Avcı ile mahkemeliktir.

 

Nedim Şener'in yargılanma sürecindeki en önenmli kozlarından biri elinden alınmıştır.

 

Yarın Şener çıkıpta, bu adam beni takip ettiryordu,mahkemeye sunulan deliller onun oluşturduğu çakma belgelerdir dediğinde işin boyutu değişecekti.

 

Yılmazer, başka önemli bir bölüme getirilerek, mahkemelik olduğu ergenekon sanıklarının ellerindeki en öenmli kozlar alınmış oldu.

 

O bölümede en az Yılmazer kadar değerli ve işinin ehli biri getirilecektir, kimse boşuna sevinmesin.

 

Yani İstihbarat şefi Yılmazer, Tanık Korumanın başına getirilerek, avantajlı hale gelmiştir Nedim Şener'e karşı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kürtler inkar ediliyor,Ergenekon inkar ediliyor feryatlari ile samata yapanlarin iplikleri teker teker pazara cikmaktadir.

 

Bu ülkede ne Kürtler inkar edildi, ne de Ergenekon diye bir örgüt yoktur. Ergenekon senaryodur Kürtler inkar edildi iddiasi da ahlak disi bir senaryodur. Kürtler inkar edildi denirken aslinda gercekler öyle bir saptiriliyorki, bilmeyen de gercek sanacak bunu. Ben her zaman ayni seyi söyledim, eger Istanbulda bir Kürt isveren varsa, mecliste bir Kürt milletvekili varsa Kürtler inkar edilmiyor demektir. Kimlik diye dayattiklari ise, tamamen Türkiye'nin üniter yapisi ile baglantili bir projedir.

 

Bu ayni projenin icinde Ergenekon senaryosu yer alir. Yillardir adamlar icerde, henüz daha yargilanmis bile degiller fakat tutuklular yani yargilanmadan ceza verilmis onlara. Bu Insan Haklarina ve de Demokrasiye aykiridir ve hukuksuzluktur.

 

Yandas denilen dinci ve AKP'ci medya kendilerine taninmis olan ayricalikla vur abaliya hesabi sabah aksam Ergenekon gazelleri yaziyorlar. Gizli kalmasi gereken ne varsa hepsi Savcilik tarafindan onlara servis edilmektedir. Gerek yandas medyanin icinde gerek emniyetin icinde Fetulahci ve baska güclerin adamlari var. Isleri gücleri melanet üretmek. Cünkü onlara o misyon verilmis. Satin alinmis medya olarak görevlerini yerine getiriyorlar.

 

Hadi onlarin görevleri bu diyelim. Peki ya gercekle filimleri biribirinden ayiramayip birilerinin dümen suyunda kürek cekenlere ne demeli?

 

 

Asagidaki alinti cok önemli bir noktayi vurguluyor. Bu alinti ZAMAN GAZETESI YAZARI OLAN VE TÜRKIYE-AB Karma Komisyon eski es baskani olan Joost Lagendijk'in yazisindan alinmistir. AB'nin neden AKP'nin sirtini bolca sivazladigini bu isim ortaya koyuyorsa da asagidaki alintida onun bile bazi gercekleri gördügünün belgesidir bu yazi:

 

‘’ (…) Korkarım ki Zekeriya Öz ve Ergenekon savcıları ekibini savunmayı sürdürenler kilit noktayı gözden kaçırıyor. Artık Öz ve ekibinin doğru şeyi yaptığına güven duyulmuyor. Bu güven bir günde tükenmedi. (…) Şık ve Şener'in tutuklanmaları bu güvene ağır darbe vurdu. Bu adeta Saadet Partisi yönetim kurulunun içkili araç kullanmaktan tutuklanması gibi bir şey. (…) Demokratlar arasındaki güveni yeniden tesis etmenin ve bu tarihi davayı müspet bir sonuca vardırmanın tek yolu, hukuki incelikleri geçip kamuoyuna Şık ve Şener'in niye tutuklandığını sarih bir dille izah etmektir. Eğer Öz bunu yapamazsa veya yapmayacaksa, iki gazeteci de bir an önce serbest bırakılmalıdır.‘’

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.