Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KARTONDAN PROF. DARBECİ SÜHEYL BATUM


Ahmet AY

Önerilen İletiler

Süheyl Batum için 'CHP'nin canına okumak için geldi' diyebilecek kadar keşke iyi niyetli olabilseydim. malesefki değil. Süheyl Batum; sayın inönü'nün yaşattığı CHP politikalarındaki zihniyeti tekrar ederek, sadece geçmişle bugünün benzerliklerini bizlere kanıtlayarak göstermiştir. yazınız için kutluyorum.

 

Neymis o Inönü'nün CHP politikalari,eger bize bunlari anlatirsaniz cok memnun olur ve ögrenmis oluruz bilmediklerimizi.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dokunulmazlıkların kalkması için vatandaşlar kamyonla gidecek kadar mektup ve imzalanmış kağıtları TBMM ne gönderdi. Protesto etmeye kalkanlar da bir güzel jop, biber gazı, soğuk su banyosu yapıyor. Önceki iletide mahkeme başvurun dediniz, başvurulmuş; şimdi de vatandaş istemiyor diye aslı astarı olmayan bir iddia ortaya atıyorsunuz. Her platformda yapılan anketlerde dokunulmazlık ve barajın kalkması yönünde halkın talebi %90 larda.

Dostum her seyin bir bedeli vardir, joplanacagiz, gaz biberide soluyacagiz,.... ama bikmayacagiz. Bakin 1 mayis emekci bayrami yillr sonra Taksim meydaninda kutlanabiliyor, ama bu günlere gelinene kadar kac insan yaralandi, joplandi, iskenceden gecirildi,..... haddi hesabi yok.

Bakin Arap dünyasina özgürlük icin kac kisi bedel ödüyor, yaralaniyor,...... ama bikmiyorlar, korkmuyorlar.

 

Türkiye'de durum degisik malesef, halkin cogunlugunun bu düzenden memnun oldugu gözleniyor, baraja karsi olanlar dahi sadece kendi partilerini düsündükleri icin buradalar. Bir dönemler bunlarin tümü su anki BDP ve eski ismiyle HADEP, DTP'in parlementoya girmemesini engellemek icin el birligiyle baraji savunuyorlardi ve düşürmek asla istemiyorlardi.

Siyasilerimiz ve insanlarimiz bu konuda da malesef samimi degiller.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1 Mayıs günümüzde Dünyanin pek cok ülkesinde vede Avrupa´nin tümünde isci bayrami olarak kutlanirken,, 1 Mayis’in Türkiye´de isci bayrami yapilmasina karsi cikan sadece bu iktidar olmustur iktidarda ki dinci fasist vede feodal kalintili kürtcü fasistler izin vermemistir..

 

Bu kafalar dini bayramlari iki günden bir haftaya cikaran kafadir..iktidarda yapabildikleri en iyi icraattir. Bunu söylememin nedeni ´´1 Mayis´in´´ tayip ne diyordu bunu bayram olarak kutlarsak maliyet büyük olur.. Efendi icin bir günlük bayramin maliyeti yüksek olurken ! bir günlük dini bayram icin halkini bir haftaya tasiyarak yatirmasini biliyordu..

 

Biraz kisaltacak olursak..

 

Bugünde...

 

Türk iscisi, diger dünya iscileri gibi 1 Mayıs´´ta taksime meydanlara cikmaya basarirken her türlü fasist iktidar baskisina ragmen 60.lardan 70.lere 80.lere kadar olan dönemdeki gibi taksime ayni sekilde ayni özgür, ayni emin adimlarla her türlü engelleri asarak gelirken..

 

Bunun önünü kesen polis bölücü isbirligi olmustur ikiside terör estirerek bu hakkin tekrar iktidar tarafindan gasp edilmesi hakkina gasp etme zemini hazirlamislardir iktidar polis ve bölücü isbirligi her safhada gözlemlemek mümkün.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakin Arap dünyasina özgürlük icin kac kisi bedel ödüyor, yaralaniyor,...... ama bikmiyorlar, korkmuyorlar.

 

 

Eğer dışardan destek olmasa bu ülkelerin askeri halkı destekler miydi ve halk da bu kadar cesur olabilir miydi? Eğer bu kadar cesaretli halklarsa bu baskı şimdi mi başladı, şimdiye kadar neredeydiler?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu kafalar dini bayramlari iki günden bir haftaya cikaran kafadir..

 

konumuzun dışında ama tam yeri, hani CHP nin projesi için kaynak arıyorduk, gerçi ben aramaktan vaz geçmiştim ama dedim ya yeri geldi; bu bayram tatilleri en az 10 gün sürüyor, bu tatillerde bedava köprü ve belediye otobüsleri ne kadar bir gelir kaybediyor, bu gelir bu projeye aktarılabilir mesela.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bakin Arap dünyasina özgürlük icin kac kisi bedel ödüyor

Ha, oturalım, en temel insanlık haklarının katline seyirci olalım, eksik aksak da olsa iyi kötü becerebildiğimiz demokrasimizi "ileri demokrasi" yalanlarına feda edip dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan da olalım, ondan sonra "ileri demokrasi" üzerimize çöreklenince kaybettiğimizi geri kazanabilmek için meydanlarda öldürülelim, Bingazi'deki gibi, caddelerde elektrik direklerine çekilelim, Tahran'daki gibi...

 

İyi de kaybetmeden kazanımlarımızın değerini bilsek de geliştirmeye uğraşsak, demokrasiyi "ileri"!!! götürecek değil de geliştirecek yöneticileri seçsek daha akıllıca olmaz mı?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Eğer dışardan destek olmasa bu ülkelerin askeri halkı destekler miydi ve halk da bu kadar cesur olabilir miydi? Eğer bu kadar cesaretli halklarsa bu baskı şimdi mi başladı, şimdiye kadar neredeydiler?

Bu yorumunuza dogrudan cevap vermeyecegim cünki, asil konu rayindan cikmis olacak. Biz kendimize bakalim derim. Bir seyler yapabilmek icin illada disaridan bir destek beklemek gerekmez. Önce halkin iradesi gerekli, vatandasin ne istedigi önemli. %10 secim barajiniun düüsrülmesi icin mücadele etmeye illada disaridan destege gerek kalmaz. Ama tabii bir Türk milleti olarak genelde caresizligi oynadigimiz icin, her seyi devletten bekledigimiz gibi kendi sorunlarimiza careyide disaridan bekliyoruz.

Dostum Türk vatandaslari bence bu secim sisteminden bayagi memnuna benziyor, siyasiler desen gene ayni. Tümü bu barajin devamini istiyorlardi, amaclarida BDP benzeri bir partinin meclise gelmesini önlemek ve tek basina iktidar oma firsati bulmak. Su anki muhalefetin barajin indirilmesini sitemelerinin tek nedeni aslinda AKP'yi bu sistemle iktidardan indiremeyeceklerini anlamis olmalarindan ve klendilerininde iktidar koltuguna oturma olasiliklarinin neredeyse sifir olusundandir.

Yanlis anlasilmasin ben bu kadar cok bir baraj sistemini dogru bulmuyorum, ama sadece bu gün icin degil uygulamaya konuldugu günden beri karsiyim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu durum yeni degildir.1950'lerden buyana süregelen bir durumdur.

 

Elit tabakanin iktidarlari,Emekci Bayrami'ni bile emekcilere cok görmüslerdir.1950 yili itibariyle ABD'nin kanatlari altina girmis olan Türkiye'de iktidarlarin halki korkutma araci KOMÜNIZM'di.Komünizm gelecek diye insanlara,sadece tutucu partileri secmeleri dayatmasi yapiliyor,sol veya sola benzer partiler hep muhalefette kaliyor üstelik yöneticileri de devamli tutuklaniyordu.Sovyetler dagilinca,artik KOMÜNIZM propagandasi icin ellerinde bir koz kalmadi bu Amerikancilarin.Bu sefer baska gerekceler aramaya basladilar.Bugün artik o gerekceyide bulmuslardir.Dün Komünizm diyerek milleti aldatan ve korkutanlar simdide Ergenekon diyerek ayni yöntemle insanlari tutukluyorlar.Dikkat edersek gerek Komünizm gerek Ergenekon, ABD ile cok yakindan ilgilidir.Ergenekon'un bir ABD-AKP isbirligi oldugu artik kesin.Yani ABD elcisinin yaptigi demokrasi cikisi sadece dis cephe boyasidir.

 

Bütün bu oyunlarin arkasindaki hesap,Türkiye'yi AMERIKAN'ci iktidarlarin yönetmesidir.Amerikan'ci iktidarlar,Atatürkcü olamazlar.Iste zaten püf noktasida burasidir konunun.

 

1 Mayis Emekci Bayrami,demokrasinin oldugu her ülkede kutlanan bir gündür.Yani simdi Türkiye'de bugün kutlanmasi yasak olmadigina göre TÜRKIYE'de demokrasi varmi diyecegiz?Hayir;demokrasi 1 Mayis kutlamalarina izin vermek degildir.Bu izinde, benim gözümde dis cephe boyasidir.1 Mayis'i kutlama günü olarak kabul etmis olan iktidarin,TEKEL ISCILERINE neler yaptirdigini hep birlikte gördük.1 Mayis'i kutlama günü olarak kabul eden iktidarin,üniversite ögencilerine neler yaptirdiklarini hep birlikte gördük.

 

AB ve ABD'nin arada bir Türkiye örnek ülke söylemleri bizi aldatmasin.ABD'nin bölgede bir kocbasina ihtiyaci vardir.Önceden Sovyet tehlikesine karsi bir Nato vardi.Simdi Sovyet tehlikesi yok.Ama Nato var.Peki Türk askerleri nerede?Afganistan'da-Lübnan'da ve daha baska yerlerde,1954'de Türk askeri neredeydi?Kore'de.Buralarda askerimiz ne yapar?ABD'nin cikarlarini korur.Iste ABD'nin Türkiye'nin üzerine kol kanat germis gibi görünmesinin ardinda yatan gerekce budur.ABD cikarlarinin savunulmasi.Yoksa hangi basbakan 18 defa Amerika'ya seyahat etmisti.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bir zamanlar "irtica korosu";

Amaaaaaanıııınnnn Türkiye İran olacaaaaaaaaaaaaaaaak diye sahte gerilimlerle halkı korkutup bankaları boşaltıyorlardı.

Sene-i devriyesini kutladığımız! anayasa kitapçığı fırlatmasıyla başlayan krizde

bu ülkenin kaç milyar doları hortumculara gitti bilen var mı?

Peki "demokrasi elden gidiyor" diyenler o yıllarda demokrasinin tank paletleri altında inim inim inlemelerine ne tepki gösterdiler?

Bugün özgürlükçü diye ortalığı vuvuzela sesleriyle inletenlerler! ne yapıyorlardı?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ha, oturalım, en temel insanlık haklarının katline seyirci olalım, eksik aksak da olsa iyi kötü becerebildiğimiz demokrasimizi "ileri demokrasi" yalanlarına feda edip dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan da olalım, ondan sonra "ileri demokrasi" üzerimize çöreklenince kaybettiğimizi geri kazanabilmek için meydanlarda öldürülelim, Bingazi'deki gibi, caddelerde elektrik direklerine çekilelim, Tahran'daki gibi...

 

İyi de kaybetmeden kazanımlarımızın değerini bilsek de geliştirmeye uğraşsak, demokrasiyi "ileri"!!! götürecek değil de geliştirecek yöneticileri seçsek daha akıllıca olmaz mı?

Sizin yorumunuz tam olarak ülke insanlarini tanimliyor. Bedel ödeme, sesini cikartma, gelene amen de, alkisla, gideni ara,......

Bu tip vatandas ülkesini kurtaracak yöneticiyide secemez, secse secse hak ettigi sistemi yönetecek siyasileri secer. Dün Özal'di, Demirel'di, Ciller, Yilmaz, Inönü, Baykal, Ecevit, Bahceli'ydi, bu gün Erdogan. Sonuc olarak temelde gelen ile gidenler arasinda hic bir fark yok. Yarin geleceklerde aynen gidenler ve su anki gibi anti-demokratik, baskici,.... bir yöönetici olur. Ne demisler, her halk hak ettigi yöneticiler tarafindan yönetilir.

 

Bedel ödemek istemeyiz ama haklari icin bedel ödeyenleride terörüst, vatanhaini,.... ilan ederiz. Bence halkin büyük cogunlugunun sesini cikartmaya hakki dahi yok.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

E be kardeşim, madem onlar "Türkiye İran olacak" diye malı götürüyorlar, fırsat verilmesin? Türkiye İran yapılmaya çalışılmasın olsun bitsin! Bundan kolay ne var?

 

Tek laik ve demokratik halkı müslüman ülke olan ve emperyalistler için çok stratejik bir konumu olan Türkiye'de yoğun bir irtica tehdidi vardır. Olmasa anayasa ile kılık kıyafet tanımlamaya kalkışılmaz, olmasa Hizbullahçılar İran'a kaçırılmaz, olmasa cemaatler her dönen dolabı avuçlarına almaz, olmasa din siyasete yoğun şekilde alet edilmezdi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Doğu Avrupa'yı demir perde altında inim inim inleten, özgürlük isteyen Macaristan'ı tanklarla ezip geçen, Polonya'yı, Çekoslavakya'yı demir yumrukla ezen, en son Afganistan'ı işgal edip halka akla sığmaz eziyetler yapan emperyalist Sovyetler Birliği gerçek bir tehdit ve tehlikeydi.

 

ABD de Sovyetler de emperyalist imparatorluklardı, bugün biri gitti diğeri kaldı. Türkiye'yi ikisi iki yandan sıkıştırıyorlardı, şimdi biri tek başına yükleniyor. Yok yani, ne çıkar, Osmanlı da emperyalist bir imparatorluktu.

 

Türkiye Kore'de Amerikan çıkarları için değil, kendi çıkarları için, Sovyetler ve Çin'in silah gücüyle yayılma stratejisine dur demek için savaştı. Kore şehit ve gazilerimize hakettikleri saygıyı esirgeyemeyiz. Yabancı emeller uğruna öldü sakat kaldılar diyemeyiz.

 

12 Eylül de Sovyetlerin Türkiye'yi Varşova paktına, yani demir perdeye, yani zulüm ve baskı rejimine katma sevdasına "dur" dedi. Sovyetler'e indirici darbeyi Türkiye üzerindeki başarısızlığı vurmuştur ve bu darbeyle yıkılmıştır. Nasıl Normandiya'da tüm uluslar Hitler'in faşizminin yayılmasına "dur" dedilerse, Kore de aynıdır. Kore'de savaşan askerimiz bir amaç uğruna, Türkiye için savaşmıştır.

 

Ben eğri de otursam doğruyu konuşmaktan kaçınmam...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Doğu Avrupa'yı demir perde altında inim inim inleten, özgürlük isteyen Macaristan'ı tanklarla ezip geçen, Polonya'yı, Çekoslavakya'yı demir yumrukla ezen, en son Afganistan'ı işgal edip halka akla sığmaz eziyetler yapan emperyalist Sovyetler Birliği gerçek bir tehdit ve tehlikeydi.

 

ABD de Sovyetler de emperyalist imparatorluklardı, bugün biri gitti diğeri kaldı. Türkiye'yi ikisi iki yandan sıkıştırıyorlardı, şimdi biri tek başına yükleniyor. Yok yani, ne çıkar, Osmanlı da emperyalist bir imparatorluktu.

 

Türkiye Kore'de Amerikan çıkarları için değil, kendi çıkarları için, Sovyetler ve Çin'in silah gücüyle yayılma stratejisine dur demek için savaştı. Kore şehit ve gazilerimize hakettikleri saygıyı esirgeyemeyiz. Yabancı emeller uğruna öldü sakat kaldılar diyemeyiz.

 

12 Eylül de Sovyetlerin Türkiye'yi Varşova paktına, yani demir perdeye, yani zulüm ve baskı rejimine katma sevdasına "dur" dedi. Sovyetler'e indirici darbeyi Türkiye üzerindeki başarısızlığı vurmuştur ve bu darbeyle yıkılmıştır. Nasıl Normandiya'da tüm uluslar Hitler'in faşizminin yayılmasına "dur" dedilerse, Kore de aynıdır. Kore'de savaşan askerimiz bir amaç uğruna, Türkiye için savaşmıştır.

 

Ben eğri de otursam doğruyu konuşmaktan kaçınmam...

"Türkiye'de irtica tehdidi var" diye bağıranların asıl niyeti geçen seçimlerden sonra anlaşılmıştı;

"Göbeğini kaşıyan adamların oyları" ile iktidara gelinmemeliydi. Gelse ancak Kemalist, şöven, tektipçiler gelmeliydi, başkalarına caiz değildi!

Halkın egemenliğini esas almak zorunda herkes.

Halkın egemenliğine saygıda kusur edenler bizler için toplum nezdinde "küsur" olarak muameleyi isteyenlerdir.

Ülke iyi yolda,

kusurları da beraber gidereceğiz ve herkes artık nostalji girdabından çıkarak ülkenin daha özgürleşmesine katkı sunmalı.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsanlara "göbeğini kaşıyan adam" demek bir uyarı, bir eleştiridir. Bir aydının bu eleştiriyi yapmak görevidir. O halka "hep böyle kal, hiç değişme" deme konumunda değil, onu eleştirip üst bir bilinç düzeyine yükselmeye teşvik etme konumundadır.

 

Hiç kimse ve hiç bir toplum mükemmel olmadığına göre, herkes uyarılmak ihtiyacındadır, değil mi? Hiç siz "bu kişi aynen böyle kalsın, hiç değişmesin" denebilecek mükemmellikte bir insan gördünüz mü? Yoktur. Demek herkes uyarılması gereken, gelişmesi gereken insanlardır. Ben de dahil. Ben de dün tembellik yapıp göbeğimi kaşımış ve insanların sorunlarına duyarsız kalmış olabilirim. Bugün kendime gelmem, duyarlı ve sorumlu bir insan olmam gerekir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sizin yorumunuz tam olarak ülke insanlarini tanimliyor. Bedel ödeme, sesini cikartma, gelene amen de, alkisla, gideni ara,......

Bu tip vatandas ülkesini kurtaracak yöneticiyide secemez, secse secse hak ettigi sistemi yönetecek siyasileri secer. Dün Özal'di, Demirel'di, Ciller, Yilmaz, Inönü, Baykal, Ecevit, Bahceli'ydi, bu gün Erdogan. Sonuc olarak temelde gelen ile gidenler arasinda hic bir fark yok. Yarin geleceklerde aynen gidenler ve su anki gibi anti-demokratik, baskici,.... bir yöönetici olur. Ne demisler, her halk hak ettigi yöneticiler tarafindan yönetilir.

 

Bedel ödemek istemeyiz ama haklari icin bedel ödeyenleride terörüst, vatanhaini,.... ilan ederiz. Bence halkin büyük cogunlugunun sesini cikartmaya hakki dahi yok.

 

Size samimi bir soru, çünkü ben bunun cevabını bir türlü bulamıyorum, buluyorum da bu kadar etkili olabileceğini kabul etmek istemiyorum. Size göre Türkiye de ekonomik ve siyasi durum, ayaklanma olan ülkelerden daha mı iyi, onlar ayaklandığı halde bizim halimizden memnun olmamızın nedeni nedir, en korkak millet biz miyiz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İnsanlara "göbeğini kaşıyan adam" demek bir uyarı, bir eleştiridir. Bir aydının bu eleştiriyi yapmak görevidir. O halka "hep böyle kal, hiç değişme" deme konumunda değil, onu eleştirip üst bir bilinç düzeyine yükselmeye teşvik etme konumundadır.

 

Hiç kimse ve hiç bir toplum mükemmel olmadığına göre, herkes uyarılmak ihtiyacındadır, değil mi? Hiç siz "bu kişi aynen böyle kalsın, hiç değişmesin" denebilecek mükemmellikte bir insan gördünüz mü? Yoktur. Demek herkes uyarılması gereken, gelişmesi gereken insanlardır. Ben de dahil. Ben de dün tembellik yapıp göbeğimi kaşımış ve insanların sorunlarına duyarsız kalmış olabilirim. Bugün kendime gelmem, duyarlı ve sorumlu bir insan olmam gerekir.

Sayın demirefe,

Siz ne söylüyorsunuz Allah aşkına?

Uyarıymış... Uyarıyı adamın adama muamelesi gibi yapmayı bilmiyorlar mı sizin aydınlarınız? Elbetteki bilmiyorlar;

Zira dünya normlarının tam tersine bu ülkede adı aydına çıkmış bir grup önünü aydınlatamazken "aydın" oluvermişler.

Nasıl olmuşlar?

Kendi dinlerine, dllerine, geçmişlerine küfrederek.

Aydınsa baksınlar çağlardan beri aydın nasıl olunurmuş?

Göbeğini kaşıyor da sizin aydınınız ne yapıyor? Darbe olsun diye göbeğini çatlatıyor?

Kaos olsun diye cinayetler planlıyor ve/ya planlayanlara destek çıkıyor.

Aydınmış.

Elbette ki toplum değişmeli,

Statükoya hep karşıyımdır.

Toplum çağın ötesine taşınmalıdır.

Ama toplumunun bir kesimine (sadece ve yalnızcaTC.HP'ye oy vermedikleri) için aşağılayan(lar) bırakın aydın olması adam bile olamaz ve değldir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Irtica nedir,gericilik.Türkiye'de irtica yok demek icin ya irticanin ne oldugu konusunda bilgi sahibi olmamak ya da bilincli olarak bir gercegi örtbas etmektir.

 

Dindarlar hicbir zaman icin gerici degildir yani irtica denen ucube dindarlardan kaynaklanmaz,cünkü onlar Allanin emirlerinin,salvar giymek,sakal birakmak,tek tip biyiga sahip olmak,türban ferace,carsaf vb.kullanmak olmadigini bilenler,ibadetin sadece kisinin kendisi icin oldugunun bilincinde olanlar,sac kilinin ziynet olamiyacaginin bunu ziynet olarak ileri sürerek bez parcalariyla müslüman olunamiyacagini,müslümanligin sadece iyi seyler yapmakla,ülkenin kalkinmasini saglamakla,fakiri fukarayi mercimek bulgura kömüre baglayip oy gaspetmemekle olacaginin bilincinde olanlardir.Gericiler ise dindarlarin gercek müslümanliklarinin tam tersini yapanlardir.

Yani Laiklige karsi olmak,din devleti istemek,yasalarin yasaklamis oldugu seyleri hinoglu hinlikle geri getirmeye calisanlar Irtica denilen kategorinin icindedirler.Devletin siyasi rejimini Allahi alet ederek degistirmeye calisanlar gericilerdir.

 

Türkiye'de gericilik had safhadadir bunu inkar etmekle veya irtica var diyenlerle tii gecmekle bu gercek degismez.21.Yüzyilda eger sakalin veya biyigin yoksa müslüman degilsin diyen varsa irtica var demektir.

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Size samimi bir soru, çünkü ben bunun cevabını bir türlü bulamıyorum, buluyorum da bu kadar etkili olabileceğini kabul etmek istemiyorum. Size göre Türkiye de ekonomik ve siyasi durum, ayaklanma olan ülkelerden daha mı iyi, onlar ayaklandığı halde bizim halimizden memnun olmamızın nedeni nedir, en korkak millet biz miyiz?

Bilmiyorum ne düsünüyorsun icimden geldi birbirimize o kadar uzaktayiz ki bu arkadasim ne düsünebilir..

 

Y.yılmaz, kardesim ben degisik örnekleme yapacagim kaddafi bir özgürlük savascisi gibi libyanin basina gelirken vede o ülkeye cok seyler kazandirsada o dönemin önemine göre bugünde gecerli olsada yalniz birseyi eksik birakti demokrasi.. Demokrasiden yoksun kaldigi icin bugün bir diktadör gibi libyanin basindan gitmemek icin halkini katlediyor.

 

Emperyallerin bunu görmemesinin imkani olur mu günü geldimi kullanirlar..

 

Demokrasi olan ülkelerde ic savas olmaz.

 

Onun icindir ki ilk önce bir ülkeyi demokrasiden uzak bir lider getir sonra ic savasi davet et..

 

Bugün AKP´ ABD tarafindan ayni sekilde Bölücüler tarafindan haril haril onun icin beslenmekte.. 10 sene gitti bir bes senesi daha garenti, bir 15 senede ilimli islamla yönetilirsek.. is otomatikmen tamam yillar cabuk geciyor.

 

Onlar pusuda.

 

Ilimli Islama kapaga atmislar..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Irtica nedir,gericilik.Türkiye'de irtica yok demek icin ya irticanin ne oldugu konusunda bilgi sahibi olmamak ya da bilincli olarak bir gercegi örtbas etmektir.

 

Dindarlar hicbir zaman icin gerici degildir yani irtica denen ucube dindarlardan kaynaklanmaz,cünkü onlar Allanin emirlerinin,salvar giymek,sakal birakmak,tek tip biyiga sahip olmak,türban ferace,carsaf vb.kullanmak olmadigini bilenler,ibadetin sadece kisinin kendisi icin oldugunun bilincinde olanlar,sac kilinin ziynet olamiyacaginin bunu ziynet olarak ileri sürerek bez parcalariyla müslüman olunamiyacagini,müslümanligin sadece iyi seyler yapmakla,ülkenin kalkinmasini saglamakla,fakiri fukarayi mercimek bulgura kömüre baglayip oy gaspetmemekle olacaginin bilincinde olanlardir.Gericiler ise dindarlarin gercek müslümanliklarinin tam tersini yapanlardir.

Yani Laiklige karsi olmak,din devleti istemek,yasalarin yasaklamis oldugu seyleri hinoglu hinlikle geri getirmeye calisanlar Irtica denilen kategorinin icindedirler.Devletin siyasi rejimini Allahi alet ederek degistirmeye calisanlar gericilerdir.

 

Türkiye'de gericilik had safhadadir bunu inkar etmekle veya irtica var diyenlerle tii gecmekle bu gercek degismez.21.Yüzyilda eger sakalin veya biyigin yoksa müslüman degilsin diyen varsa irtica var demektir.

 

saygilarla

Size ne insanların ne giydiklerinden?

Kot pantolon giyen Kolombiyalılar ilerici bizim şalvarlılar gerici mi?

Fötr şapkalı DEMİREL'leriniz, Yalçın KÜÇÜK'leriniz ilerici de sarıklılar gerici mi?

Tew lele...

 

Mercimeğe gelince,

Bu halkın kan emicileri halkın milli hasılasını vakkumlamışlarsa bu suç şalvarlıların, sarıklıların mı?

daha 10 yıl önce bugün halkın onlarca katrilyonunu hortumlayanlar şalvarlılar mıydı?

Sayın ECEVİT'iniz, BAHÇELİ'nizgiller değil miydi?

İnsaf nerede?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bilmiyorum ne düsünüyorsun icimden geldi birbirimize o kadar uzaktayiz ki bu arkadasim ne düsünebilir..

.

.

.

Onlar pusuda.

Bu ülke bütün yanlış ve eksikliklerine rağmen oturup kalkıyor Ak Parti'ye dua ediyor.

Ülke uçurumun kenarından dönmedi mi?

unutmayın bugün üçlü koalisyonlarınızın kriz makinasınca çıkarılan uyduruk krizin 10. yılı, ne çabuk unuttunuz?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Göbeğini kaşıyan adam" söyleminin bu halk ayıkmadıkça kendi görüşündeki partilere iktidarı haram edeceğini bile bile, yine de halk dalkavukluğu değil, gerçeğin, yalnız gerçeğin sözcülüğünü yapabilmek, gerçek bir aydın için en asilce davranış.

 

Muhalefetten de bir liderin çıkıp "sen ne yapıyorsun, senin yüzünden iktidar yüzü göremeyeceğiz" dememesi de çok asil bir siyaset.

 

Halk dalkavukluğuna, cehalete, dogmaya, din sömürüsüne prim veren siyaset bunun yanında bir değerinin olduğundan bahsi bile edilebilir bir siyaset biçimi değildir.

 

Demokrasi hâla varsa gerçeği yılmadan usanmadan söylemekten vaz geçmeyeceğiz. Yalanlar kandırmak için söylenir. Gerçekler ise sadece gerçek oldukları için...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

''Göbeğini kaşıyan adam'' yazısına tekrar baktım Sayın demirefe, hakikaten bir aydının halkı aydınlatma kaygısını mı dile getiriyor, kime hitap ediyor yazı diye, tekrar düşündüm.Yazıya siz de bakarsanız tekrardan yazının muhatabı zaten göbeğini kaşıyan adam değil, okuyan kesim, yazı kendi içinde söylüyor bunu.Göbeğini kaşıyan adam,gazete okumaz, okursa da geçen senenin reçel kavanozunun altına serdiği gazetedir, kitap okumaz, daha birçok olumsuz durum ifade eden sıfatlar işte.AKP'ye oy veren %46'yı bu sıfatlarla tanımlıyor.Yazının genelinde toplumun bütünü için eğitim düzeyinin düşüklüğü,okumamak, eleştiriden yoksun olmak bağlamında haklılık payı var bu ayrı konu.Konumuza dönecek olursak bu yazının muhatabı bu kesim değil, yani aydınlanmaya ihtiyacı olduğu düşünülen bir kesim için yazıldığı niyetini taşımıyor.Sayın Bekir Çoşkun kendini rahatlatmak için siyasi bir yazı yazmış,entellektüel bir yazı değil yani, karanlığa ışık tutacak kadar ışık barındırmıyor içinde bana göre.Derdi halkın cahilliğine üzüntüsü olsaydı, eğitimden-öğretimden ,yazılı-görsel medyadan, bütün aydınlardan, üniversitelerden halkın niçin bu halde olduğuyla alakalı bağlantılı olarak, sorumluluk çerçevesinde dem vurması gerekirdi bence.Adam,göbeğini kaşıyan adam demiş,AKP'yle ilişki kurmuş,etiketleri yapıştırmış, bırakmış.Vallaha Sayın Bekir Çoşkun bırakın bu üslupla bir yanlışı ortaya koymayı, ortada bir doğru varsa onu da yanlış anlatır bu diliyle bana göre.

 

Eeeee aydınımız böyleyse halkımızın göbeğini kaşımasını çok görmemek gerek.Örneğin kendim için söyleyim Sayın Bekir Çoşkun gibi düşünenlerin aydınlığı(!) benim karanlığımı aydınlatmaya yetmez,ışığı az gelir.En azından o yazıda şu tavsiye edilebilirdi:Benim kadar aydınlanmak istiyorsanız ayda şu kadar kitap okuyun, şu gazeteyi takip edin,şu partiye oy verin vb. ...

 

Muhabbetle...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu ülke bütün yanlış ve eksikliklerine rağmen oturup kalkıyor Ak Parti'ye dua ediyor.

Ülke uçurumun kenarından dönmedi mi?

unutmayın bugün üçlü koalisyonlarınızın kriz makinasınca çıkarılan uyduruk krizin 10. yılı, ne çabuk unuttunuz?

Hangi krizden bahsediyorsun inan anlamis degilim Türkiye son 25 yilda bütün dünya ülkeleri arasinda en hizli kalkinan ülke durumunda iken Demir, Celik, Cimento temel mallar üretiminde olsun tekstil konfeksiyon vede bir cok sanayi üretiminde olsun ilk 20 den asagiya düsmeyen bir ülkenin hangi krizinden bahsediyor olabiliriz ki biraz aciklik getirirsen..

 

Eger gelir dagilimi diyorsak bu hükümetle en kötü gelir dagilini yasamakta onu bir kenara koyalim..

 

Eger bugün AKP nin sattigi degerleri ilerisi icin büyük kriz olarak görmüyor isek bugün cumhuriyet tarihimizin en büyük toprak rantini ek kazancina yazmis bir siyasi partiyi göremiyorsak burda düne göre büyük haksizlik yapiliyor demektir bu ülke dogumuz da bölücük Akdeniz´de bütün amborgolara karsi Kibris degerini 30 senenin üzerinde tutabiliyorsa..

 

Ben bir kriz görmüyorum var ise bir kriz degerlerimizin satisi ve bu degerlerimizi kazandiran; Türkiye cumhuriyetin kurulusu itibariyle milli iradaye dayanan bir devlet olmasi özelliginden bugün ondan uzaklastirma esasina dayali bir hükümetin basta olmasidir.

 

Bu hükümetin Cumhuriyet´i tahrip edecek girisimlerde demokrasiyi ve insan haklarini zarara ugratacak her zafiyata sahip olmasi ve bunu uygulamaya koymasi asil kriz...benim görebildigim.

 

Dün gibi hatirlarimizda dünyanin en modern demokratik kanunlari kagit üzerinde sovyetlerde ekim devrimin anayasasinla yazilirken. Ama bugüne dek ne yazik ki sovyetler dagilasiya kadar totoliter bir rejimle yönetilmistir. Asil böyle bir krize yakalanmamak önemlidir...diyorum.

 

Kibarca..

 

Neyin geldigi önemli degil nasil yönetilmek istendigimiz önemli.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Neymis o Inönü'nün CHP politikalari,eger bize bunlari anlatirsaniz cok memnun olur ve ögrenmis oluruz bilmediklerimizi.

 

saygilarla

1930'dan sonra mustafa kemal'in nasıl yavaş yavaş sinsice siyasetten egale edildiği, 1935'te kapatıp-kovduğu mason localarının sayın inönü ve celal bayar tarafından 1946'da tekrar ülkeye sokulduğu tüm mal varlıklarının iade edildiği, atatürk'ün ölümünden sadece altı ay sonra kurduğu tüm kabineyi alaşağı ederek kendi milli-şef dönemini nasıl başlattığını, kurulan yeni parti halk fırkasına yönelen mustafa kemal'in bu yönelişini nasıl durdurduğunu, ülkeyi adım adım amerikanın kölesi yapar hale nasıl getirdiğini; uzun başlıklar yumağı... ki -bunu doğal olarak chp politikaları ekseninde yaptı-chp, menderes hükümetine yönelik darbeyle kendi kuyusunu kazdı ve millet bunu hiç bir zaman unutmadı. onun içindir ki uzun süreli ya da tek başına iktidara hiç bir zaman taşınamadı(sayın ecevit hariç). uzun yıllardır chp bunun farkında. onun içindirki asla iktidara oynayamıyor. mevcut olan a' ya da b' iktidarlarının; oluşturdukları inönü sistemine hizmet etmesini sağlamanın muhalefetini yürütüyor. malesef mhp'de bu zeminde taşeronluğunu barizleştiriyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hangi krizden bahsediyorsun inan anlamis degilim Türkiye son 25 yilda bütün dünya ülkeleri arasinda en hizli kalkinan ülke durumunda iken Demir, Celik, Cimento temel mallar üretiminde olsun tekstil konfeksiyon vede bir cok .

.

.

.

Neyin geldigi önemli degil nasil yönetilmek istendigimiz önemli.

21 Şubat 2001'de bu ülkede sosyal demokrat-ulusalcı, ülkücü ve hiçbirşeyci üçlü koalisyon hükümetinin sebep olduğu bir krizi hatırlamıyorsanız google amcaya baş vurun. Ha, biliyor da bilmezden geliyorsanız...

Türkiye tahrip edilmiyor.

80 yıldır tahrip ve komaya sokulan bir ülke şimdi dünyanın en saygın ülkelrden biri haline geliyor.

Tahrip edilen hatta tar-u mar edilen bir şey var;

Bu ülkeyi çiftlikleri sanan azınlık grubun baskıcı anlayışı yerle yeksan ediliyor, haklısınız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.