Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

VAHİDEDDİN HAN


Türk

Önerilen İletiler

Son Osmanlı pâdişâhı ve İslâm halifesi Sultan Birinci Abdülmecid Hanın ogullarının en küçügüdür. Annesi Gülistû Sultan’dır. 2 Şubat 1861 târihinde dogdu. Çok küçükken anne ve babasını kaybetti. Agabeyi İkinci Abdülhamid Han tarafından büyütülüp, himâye edildi. Çok zekî olup fıkıh bilgisinde pek ileriydi. 4 Temmuz 1918’de agabeyi Sultan Reşâd’ın vefât ettigi gün pâdişâh ve halife oldu.

 

Saltanata geçtiginde ordu ve donanmaya bir Hatt-ı Hümâyun göndererek Başkomutanlıgı üzerine aldıgını bildirdi. Enver Paşanın Başkumandan Vekili ünvânını Başkumandanlık Kurmay Başkanı şekline çevirdi. Tahta geçişi dolayısıyla hazırlanan Hatt-ı Hümâyunda Pâdişâh: Kabinede adâletin dagıtımı ve güvenligin saglanması husûsunda daha fazla gayret harcamasını, zaruri gıdâ maddelerinin ucuzlatılması için acele tedbir alınmasını, ögretimin arttırılmasını, siyâsi suçluların af edilmesini, savaş bölgesi dışındaki sıkıyönetimin kaldırılmasını, devlet hizmetinde çalışacak olanların nâmuslu kimselerden seçilmesini, kânûni bir sebep olmadıkça kimsenin işinden uzaklaştırılmamasını istedi.

 

Bu istekler ve yeni icraatı pâdişâhın devlet işlerinde ve memleket meselelerinde aktif bir yol tutacagının açık bir deliliydi. Ancak bu sıralarda Birinci Dünyâ Savaşının korkunç neticeleri alınmak üzereydi. Nitekim 30 Ekim 1918’de Mondros Mütârekesi imzâ edilerek, Birinci Dünyâ Harbi, maglubiyetimizle bitti.

 

Mütârekeye imzâ koyan delegeler, 10 Kasım 1918’de saraya arz-ı tâzim için geldiklerinde pâdişâh bunları kabul etmedi. Mütârekeden hemen sonra Osmanlıları Birinci Dünyâ Savaşına sokan Talât, Enver ve Cemâl Paşalar 3 Kasımda yurt dışına kaçtılar. 24 Kasım 1918’de Pâdişâh Daily Mail Gazetesi muhâbirine beyânat verdi. Daha sonra Times Gazetesi’nde de yayınlanan bu beyânatta, Osmanlıların Dünyâ Savaşına girmeleri sorumlulugunu İttihat ve Terakki Fırkasına yüklüyor, bu suretle felâkete onları sebep gösteriyordu. Bu beyânatında:“Osmanlı Devletinin harbe katılması âdetâ bir kazâ neticesidir. Eger siyâsî vaziyetimizle cografi durumumuz ve millî menfaatlarımız ciddî sûrette nazarı dikkate alınsaydı, vukû bulan teşebbüsün aslâ mâkul olmadıgı açıkça anlaşılırdı. Maalesef o zamanki hükûmetin basiretsizligi bizi bu bâdireye sürükledi ve felâketimize sebep oldu. Eger ben Makam-ı saltanatta bulunsaydım, bu elim vak’a katiyyen husûle gelmezdi. ’’demiştir.

 

Neticede İttihatçı liderlerin baskısından kurtulan Sultan Vahideddîn’in elinde ancak düşmanlara teslim edilmiş bir milleti idâre etmek kaldı.

 

16 Mart 1920’de Îstanbul İtilâf devletleri tarafından işgâl edildi. Yunanlılar İzmir’e, İtalyanlar Güneybatı, Fransızlar da Güney Anadoluya girdiler.Vahideddîn Han 11 Mayıs 1920’de düşmanların hazırladıgı ve Anadolu’nun işgâlini ihtivâ eden Sevr Antlaşmasını bütün baskılara ragmen imzâlamadı. Osmanlı ordusu tamâmen lagvedildi. Medîne muhâfızı Fahri Paşa, on ikinci ordu kumandanı Ali İhsan Paşa ve Harbiye Nâzırı Mersinli Cemâl Paşa gibi degerli kumandanlar Malta’ya sürüldüler. Yalnız pâdişâhın şahsını korumak için, yedi yüz kişilik maiyyet’i seniyye kıt’ası bırakıldı. Sultan bu taburu, Ayasofya etrâfındaki sipere sokup câmiye çan takmak veya müze yapmak isteyenlere ateş ediniz emrini verdi.

 

İşgâl altındaki Îstanbul’dan vatanın kurtarılmayacagını anlayan Vahideddîn Han, güvendigi kumandanları Anadolu’ya göndermek istedi. Ancak bunlar;(Dünyâya karşı harp edilmez. Bu iş olmaz.) diyerek gitmeyi reddettiler. Sultanın, kurtuluşun Anadolu’dan gerçekleşecegine ümidi tamdı. Bir ara kendisi gitmeyi düşündüyse de İngilizler;’’ Eger Anadolu’ya geçersen Îstanbul’u Rumlara işgal ettirir, taş üstünde taş bırakmayız.’’ Diyerek engellediler. Bunun üzerine bir gün saraya çagırdıgı Mustafa Kemâl’i;’’Paşa, paşa! Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin. Bunları unutun. Asıl şimdi yapacagın hizmet hepsinden mühim olabilir. Devleti kurtarabilirsin.’’ Sözlerinden sonra, büyük yetkilerle Anadolu’ya gönderdi.

 

Vahideddîn Han, bundan sonra Îstanbul’daki işgâl kumandanlarını oyalamak ve Anadolu’daki mücâdeleyi gözden uzak tutmak için türlü siyâsî gayretler içine girdi. Fakat İngilizler de Türk birligini parçalamak için pâdişah aleyhine çalışmaktan geri kalmadılar ve aleyhine kampanya başlattılar. Yegâne arzuları pâdişahı milletin gözünden düşürmekti. Nitekim bunda ısrar eden İstanbul’daki İngiliz işgâl kuvvetleri, 17 Kasım 1922 Cumâ günü halîfeyi baskı ve silah zoruyla Dolmabahçe Sarayından motora alarak Malaya harp gemisine bıraktı. Bu gemi, son Osmanlı pâdişahı ve İslâm halîfesini, İngilizlerin Türk aydınlarını sürdükleri Malta Adasına götürdü. Vahideddîn Han, acı ve sıkıntı içinde geçen bir sürgün hayâtından sonra, 16 Mayıs 1926’da İtalya’da vefât etti. Cenâzesi Şam’a getirilerek Sultan Selim Câmii Kabristanına defnedildi.

 

Vahideddîn Han, çok akıllı ve çabuk kavrayışlıydı. Arada Sultan Reşâd olmayıp da, İkinci Abdülhamîd Handan sonra tahta çıksaydı, İttihat ve Terakki hükûmetinin hatâlarını önleyecek, felâketlerin önüne geçecek kudret ve idâre sâhibiydi. Mala, dünyâya düşkün olmadıgı güzel ahlâklı ve eşi az görülebilecek kadar fazla nâmuslu oldugu vesîkalarda göze çarpmaktadır. Çok sevdigi vatanından koparken yanında şahsî ve pek cüz’î mal varlıgından başka bir şey götürmedigi, ayrılmasının üzerinden henüz dört yıl geçmeden vefâtında kasaba, bakkala ve fırına olan borçlarından dolayı 15 gün tabutunun kaldırılmamış olmasından da anlaşılmaktadır.

 

Vahideddîn Hanın vatanının ve milletinin ugradıgı felâketler karşısında neler düşündügü ve neler hissettigi kayıtlara geçmiş şu hadîseden çıkarılabilir. 1919 senesi Ramazanında bir sabah Yıldız Sarayında yangın çıkar. Kısa zamanda büyüyen alevler, sultanın geceleri kaldıgı dâireyi de sarar. O geceyi tesâdüfen Cihannümâ Köşkünde geçirmiş olan Vaideddîn, yangını haber alınca, üzerine pardesüsünü giyerek dışarı çıkar. Köşkün önünde hiç telaş göstermeden yangını seyrederken çevrede aglayanları görünce gözleri yaşararak; ’’Benim vatanım ateş içinde, onun yanında bunun ne kıymeti var.’’ Demekten kendini alamaz.

AYRINTILI BİLGİ www.bozkurt.net

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 136
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

sultan vahdeddin i M.Kemal ATATÜRK ün bu zamanlar için yazdığı, kesin belgelerle içeriğinin doğruluğu ispatlanmış NUTUK tan hepimiz tanıtoruz. onun için böyle ***** bir kişiyi bulunduğu ***** göklere çıkarmak tarihe ve öncelikle bu vatanın kurtuluşu için ölenlere SAYGISIZLIKTIR!!! bu yazıyı okuyanlara bir de ATAMIZIN yazdığı NUTUK u okumalarını tavsiye ederim.............

Tarih: Düzenleyen: Admin
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

TÜRK ARKADAS VAHDETTINE HANLIK ÜNVANI VERIYORSA, KENDI SAVUNDUGU TÜRKLÜGÜNE VE GECMISINE GERCEK BIR HIYANET ICINDEDIR.

 

ARKASINDAN DA ATATÜRK TEN SÖZ ETMESI CUMHURIYETE AYRICA IHANETTIR.

6807[/snapback]

sanane benim türkçülügümden kardeşim ikide bir bunu söylüyorsun bu benim düşüncem ister katıl ister katılma ihanetle ne alakası var.Atamız bizim herzaman başbuğumuzdur.SANA BUNUN CEVABINI İNŞALLAH TARİH VERİR

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

TÜRK ARKADAS VAHDETTINE HANLIK ÜNVANI VERIYORSA, KENDI SAVUNDUGU TÜRKLÜGÜNE VE GECMISINE GERCEK BIR HIYANET ICINDEDIR.

 

ARKASINDAN DA ATATÜRK TEN SÖZ ETMESI CUMHURIYETE AYRICA IHANETTIR.

6807[/snapback]

sanane benim türkçülügümden kardeşim ikide bir bunu söylüyorsun bu benim düşüncem ister katıl ister katılma ihanetle ne alakası var.Atamız bizim herzaman başbuğumuzdur.SANA BUNUN CEVABINI İNŞALLAH TARİH VERİR

6945[/snapback]

arkadaşlar bu foruma ilk defa iştirak ediyorum ve görüyorum ki heryere hakim olan hoşgörüsüzlük var arkadaşımın görüşlerine katılıyor ve doğru olduğunu düşünüyorum düşünüyorum diyorum zira içinde bulunmadığım yaşamadığım bir zamanı ortamı o günkü şartlarla değerlendirmek mümkün değildir sadece nakledilen biligiler ışığında haklı olduğunu düşünüyorum hal böyleyken siz nasıl bu kadar kesin hüküm vereviliyorsunuz ne biliyorsunuz yada ne bildiğinizi sanıyorsunuz veya bildikleriniz size ne sağlıyor dar kalıpları olmayan geniş ufuklu önyargısız insanlar olgun insanlar yani ilk önce karşısındaki insanın fikirlerine saygı gösterir özellikle bu platform özgür demokratik bir platformsa bu forumun yöneticileri direktörleride bu tip kahve kültürnü sanal ortama taşıyanlara müsaade etmemeliler sokak ağzıyla tartışma seviyeyi düşürüyor hoşgörüsüzlük dizboyu arkadaşın düşünceleri kendisini bağlar kendi fikrinizin doğru olduğunu düşünüyorsanız insana yakışır şekilde fikirlerinizi sunarsınız insan gibi tartışamıyorsanız başka platformlara gidersiniz vallahi uslubunuzdan dolayı arkadaştan ben özür diliyorum bu kadar muğlak bir konu için nerdeyse kafa uçuracaksınız hayatta hiç bir şey insanı kırmaya değmez direk seninle alakalı değilse o halde ne biçim bir tarz bu sizleri kınıyorum illaki bilmek istiyorsanız sayın vahdettin han çok değerli bir padişahtı biraz okuyun lütfen okuyup arşatırıp öyle tartışın bir tabir var ama ayıp olur diye kullnamayacağım böyle zırt diye çıkıyosunuz tarihinizi lekeliyorsunuz ayıp be kendinizi geçmişinizden soyutluyamazsınız siz geçmişi inkar ederseniz zaten o millete tabii olamazsınız türklüğün tarihi 1923 ten başlamıyor ve ben geçmişimle efradımla gurur duyuyorum sizin kriterleriniz ne bilmem tarihteki tek yanlış savaş inebahtı deniz savaşıdır zaten onu kaybettik tarih bilgisi amatör düzeyde oldukça iyi olan birisi olarak bunu rahatlıkla söyleyebilirim bazı şeyleri değerlendirirken kendinize bazı kriterler koyun öyle okuduğunuzla kalmayın bakın bende birşeyler söylüyorum doğruluk derecesi ne kadar araştırın bu zamanda hiç te zor değil böyle sığ tartışmalara gireceğinize kendinizi geliştirin umarım kimseyi rencide etmemişimdir hepimiz dostuz kimsenin kimseye ağır ithamlarda bulunmasına gerek yok burda amaç elit bir ortamda fikir alışverişi yapmak olmalı herkese selam ve saygılar
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

maziyi halde yaşamamlıyız. nacak maziyi halde de yaşatmalıyız.

 

evet vahdettin konusuna gelince şüphesiz ö denmde açıklanamayan bir takım gerçekler var. ancak yeni kurulan bir cumhuriyetinde eski rejimi kötülemsi kadar doğal bir şey olamaz. yanlış anlamayın ben eskişyi kötülemiyorum. ancak devrimi yapanlar açısından bakacak olursak onlar kendilerinin yerleşmesi için eskiyi kötülemekmzorunda dırlar yoksa 600 yıl bu milletin kendini tabi kıldığı osmanlının etkisini kırmak güçtü. vahdettine gelince vahdettinin tahta geçtiği sırada I.dünya SAVAşı başlamıştı. İttihatçılar yönetime hakimdi. ve padişahların yetkilerini sınırsız kullanma hakkı kesinlikle yoktu. abdulhamite ev hapsi uygulayanlar Vahdettine hareket şansı tanımıyacaklardı. yani vahdettinin padişah olduğu dönemi iyi değerlenbdirmek gerekir.

Yeni rejimin kuruluşta uyguladığı politikanın arttık devam etmesi düşünülemz. yani geçmişle insanlarını uzaklaştıtrark bir yere varamazsınız. vahdettini bir osmanlı sultanı olarak kabul etymeliyiz ve osmanlı gibi bir devletin son dönemine rastlayan bu padişak için bir şanssızlıktı. reşat ekrem koçu nun doğan kitaptan yayınlanan osmanlı padişakları bölümünde vahdettin kısmını okumayı tavsiye ederim

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

maziyi halde yaşamamlıyız. nacak maziyi halde de yaşatmalıyız.

 

evet vahdettin konusuna gelince şüphesiz ö denmde açıklanamayan bir takım gerçekler var. ancak yeni kurulan bir cumhuriyetinde eski rejimi kötülemsi kadar doğal bir şey olamaz. yanlış anlamayın ben eskişyi kötülemiyorum. ancak devrimi yapanlar açısından bakacak olursak onlar kendilerinin yerleşmesi için eskiyi kötülemekmzorunda dırlar yoksa 600 yıl bu milletin kendini tabi kıldığı osmanlının etkisini kırmak güçtü. vahdettine gelince vahdettinin tahta geçtiği sırada I.dünya SAVAşı başlamıştı. İttihatçılar yönetime hakimdi. ve padişahların yetkilerini sınırsız kullanma hakkı  kesinlikle yoktu. abdulhamite ev hapsi uygulayanlar Vahdettine hareket şansı tanımıyacaklardı. yani vahdettinin padişah olduğu dönemi iyi değerlenbdirmek gerekir.

    Yeni rejimin kuruluşta uyguladığı politikanın arttık devam etmesi düşünülemz. yani geçmişle insanlarını uzaklaştıtrark bir yere varamazsınız. vahdettini bir osmanlı sultanı olarak kabul etymeliyiz ve osmanlı gibi bir devletin son dönemine rastlayan bu padişak için bir şanssızlıktı. reşat ekrem koçu nun doğan kitaptan yayınlanan osmanlı padişakları bölümünde vahdettin kısmını okumayı tavsiye ederim

7020[/snapback]

SAĞOL SEVGİLİ KARDEŞİM İBN_İ HALDUN TARİH KONUSUNDAKİ YAZILARI ÇOK İYİ KUTLARIM.DEDİĞİN GİBİ KÖTÜLEMEK ZORUNDAYDILAR VE HAKLILAR UNUTMAYALIM ATAYI SAMSUNA VAHDEDDİN HAN YOLLADI.AYRICA ŞUAN OSMANLI ARŞİVLERİ AÇILMAMIŞTIR TAMAMIYLE KESİN HÜKÜM VEREREK BİR YERE VARAMAZSINIZ

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BIR YIGIN EDEBIYATA GEREK YOK :D

 

IYI BIR NANE OLSAYDI, M. KEMAL; HALIFEIGI SÜRDÜRÜRDÜ, O KADAAAAAR!

 

Vahdettin amcamiz da anavatani olan Ingiltere´ye kacmazdiiiii.

Adam islam halifesi; koca islam ülkeleri dururken, hristiyan alemine neden kaciyor.

Ise bakin dostlar: bunun neyini han ilan ediyoruz???

 

Yani ortalik belgeden gecilmiyor; Kerkük petrollerinin üzerine oturmak icin Van gölünün altinda kürdistan özerk bölgesi kuran Ingiltereye cit cikmayan vahdettin, neden cumhuriyetten kaciyor?

 

Adamlar ülkeni parca parca parsellemisler; kalk sonra Atatürk hakkinda ölüm fermani cikart; sonra da heriflerin kucagina kac. hoppaalaaa. Is mi bu simdi sizinki...

 

 

SAMSUNA VAHDETTIN YOLLAMIS; KARGALAR GÜLER :D

YOLLADI DA O YÜZDEN MI ARKASINDAN ÖLÜM FERMANI CIKARDI :D :

 

YANI ARKADASLAR, INANCLARINIZLA TARIHI KARISTIRIP;CORBA YAPMAYIN LÜTFEN.

 

HIC OLMAZSA, "KUTSAL ISYAN" I OKUYUN.

 

YER YÜZÜNDE EMIN OKTAY TARIHI DIYE BIR SEY YOK :D

 

HADI BENIM GÜZEL ARKADASLARIM, BILGILENIN DE GELIN BURAYA.

 

Sonuc olarak, vahdettin´i han ilan edip göklere cikaranlar, cumhuriyet yönetimine layik olmayanlardir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

BIR YIGIN EDEBIYATA GEREK YOK :D

 

IYI BIR NANE OLSAYDI, M. KEMAL; HALIFEIGI SÜRDÜRÜRDÜ, O KADAAAAAR!

 

Sonuc olarak, vahdettin´i han ilan edip göklere cikaranlar, cumhuriyet yönetimine layik olmayanlardir.

7050[/snapback]

sayın arkadaşlarım vahdattin ve dişğer konularda her türlü tarihi kültürel siyesi ve sosyolojik konuda seviyeli tartışma yapabiliriz.

iktidar ve tarih kitabı büşra erşenlı lütfem okuyun

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

arkadaşım galiba sen benden fazla yaşayacaksın yazılarını beğeniyle okuyorum hepsine katılmasamda en azından kalite düzeyi ölçüsünde gayet güzel arkadaşın yorumlarına ise katılmak hiç bir şekildie mümkün değil kaldı ki haklı bile olsa ifade tarzıyla seviyesi ile benim nazarımda bir mana ifade etmez arkadaşa tek lafım olacak bakmak ile görmek arasında dağ kadar fark var sen neden olduğunu bilemeyeceğim kadar bir ön yargı ve dar kalıpla tabiri caizse at gözlüğüyle bakıyor olayı tek boyutuyla ele alıyorsun yok öyleyese böyle böyleyse şöyle gibi kesin yargılara nasıl ve ne hakla varıyorsun herşeyi kendine mal etme gibi bir ....... mi var elbette böyle düşünmenin etnik sosyolojik psikolojik nedenleri olabilir ama bu bile konuşma üslübünü affettirmez nefret ve kin dolu sözlerini kınıyorum daha relaks daha yapıcı ve geniş ufuklu bir yaklaşıom bekliyorum senin gibi bir kaç kişi yüzünden de forumu terk etmek istemiyorum eğer seviyen buysa bundan iyisini yapamıyorsan sadece takip edebilirsin değilmi illa ki maydonoz olmak şart değil herhalde herkese selam ve saygılar esne kalın

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Vahdettin ne yazık ki haindi...

etmektedir. O nedenle İsmet Paşa'nın konuşması gerekir' . Tevfik Paşa'nın bu sözlerine İstanbul'daki Vahdettin de itiraz etmez.'' (Hürriyet, 17.7.2005)

 

 

DİNLEDİKLERİNİ TARİH SANIYOR

 

 

Ecevit çocukluğunda dinlediği şeyleri tarih sanıyor, tabii şiddetle yanılıyor. Sanırım hayli de yorgun, birçok olayı birbirine karıştırıyor. Çünkü:

 

Önce birkaç soru:

 

1. Vahdettin'in ''mecburen yaptığı bazı hoş olmayan şeyler'' nelerdir?

 

2. ''Bu arada ülkesi için yaptığı çok iyi şeyler'' nelerdir?

 

3. ''Kurtuluş Savaşı'na açıktan olmasa da belirgin şekilde nasıl destek olmuştur?''

 

Sayın Ecevit bu üç sorunun yanıtını vermelidir! Son Osmanlı padişahı Vahdettin, ne yazık ki haindir. Bu acı durumu kanıtlayan birçok belge, tanık ve inceleme var. Mesela Prof. Dr. Sina Akşin 'in İstanbul Hükümetleri ve Milli Mücadele, Vahdettin'in şaşırtıcı durumunu saptayan birçok kaynak eserden sadece biri.

 

 

BİR YARGIYA VARMAK İÇİN İKİ OLAY

 

 

Vahdettin'in tutumunu belirten iki olay aktarıyorum:

 

Bir: Ankara Dışişleri Bakanı Y. Kemal Tengirşenk onurlu bir barış aramak için Avrupa'ya giderken İstanbul'dan geçer. Vahdettin, Y. Kemal Bey'in kâtibinin çantasındaki çok gizli 6 belgeyi çaldırır, fotoğraflarını çektirir ve bir saray görevlisi ile İngiliz Yüksek Komiseri Harold Rumbold 'a ulaştırır. ( S. R. Sonyel , Dış Politika, 2.c., s.220, 388. Kitapta bu şaşırtıcı olayla ilgili bütün yazışmaların künyesi ve fotokopileri var. Ayrıca Belleten 154/1975)

 

Yakın tarihimizi yazacak, yakın tarihimiz hakkında konuşacak olan kimseler derslerine iyi çalışmalı, her şeyden önce gerçeğe saygılı olmalı. Yoksa yazdıkları da, söyledikleri de gerçeğe ihanet olur.

7143[/snapback]

ARKADAŞ her zaman söylediğim gibi birşeyi nasıl görmek isitiyorsan öyle görürsün bu safsatayı yazan yazar da kendi bakış açısıyla oldukça subjektif tektaraflı değerlendirmelerde bulunmuş dışardan gazel okumak kolay tıpkı spor eleştirmenliği gibi eleştir hain de satılmış de ne kadar kolay değil mi o şartlar da yaşayan o baskı altında olan kelle koltukta olan sen değilsin nasılsa vahdettin han'ı değerlendirirken o günkü konjönktörü göz ardı edemezsiniz bırakın gözardı etmeyi sayın vahdettin'in yaptığı katkıları yadsıyamazsınız baskı altında en doğru kararı vermek liderlerin niteliklerinden dir sayın vahdettin han'da bu nitelikler mevcuttu kurtuluş savaşına zemin hazırlanmasında gören gözlerin inkar edemeyeceği hizmetleri olmuştur eğer sayın VAHDETTİN HAN zaman kazandırmasa idi bu gün belkide bunları konuşamıyor olacaktık öncelikle padişahımızı analiz ederken içinde bulunduğu şartları iyi değerlendirmeliyiz size bir örnek vereyim çalıştığım firmanın sahibinin kardeşine ait firma sektördeki kriz nedeniyle battı ve peşinden bir sürü canı yanmış firma srklediki onlarında çoğu battı veya batma eşiğinde haliyle firmadan alacağı olanlar kardeşini bulamayınca(kardeşi kaçtı)bizim firmaya musallat oldu ki ne olma firmanın sahibi krizin en sıcak anında ortadan yok olmakta buldu çareyi dolayısıyle bağımlı çalışan olmama rağmen muhatab olarak alacaklıların karşısına ben çıkmak zorunda kalıyordum işte bu baskı ve kriz ortamında hareket kabiliyetiniz oldukça kısıtlanıyor yapacağınız herhareketin bedeli çok ağır olabiliyor nitekim bir tarihte 20 ye yakın silahlı kişi firmaya baskın yaptı ve gözleri adeta dönmüş kişilerin karşısında ben kaldım ve onların bu havasını almak hiçte kolay olmadı bu beceri gerektiren kendine hakim insanların biraz da şansla nadiren yapabileceği bir şeydir ogün onları sakinleştirdim hiç bir yalan alavere dalevere ye gerek duymadan çalışanların hepsi adamları gördüğünde kaçmıştı gitmelerine müteakip öğrendim ki batan firmayı talan edip çalışanları fena halde dövmüşler oysa bize geldiklerinde uygun bir dille edeta uysallaştılar diyeceğim o ki adeta ateşin içerisinde bulunan padişahımızdan büyük bir kuru kahramanlık beklemen ne kadar adil yani illa ki kafasını mı vermeliysdi bu uğurda bakın aslında benim için izahı pek zordeğil ama çok ayrıntılı yazmam lazım şimdi bu konuya girmeyeceğim bulunduğu makamın gereği onun yaşaması bile bir artıydı o dönemde yani hayatının devamı bile insanları ayakta tutuyordu ki bu bütün dünyada böyledir ayrıca korkmuşta olabilir bundan dolayı kim suçluyabilir ki bir insanı canını korumak için bütün baskıları yüklenip mlli mücadeleye destek verdikten sonra şekil olarak yanlış anlaşmalara kerhen onay vermesini senin elini kolunu bağlamışlar sonra buna kılıf arayıp anlaşma yapıyorlar varsayalım sevr anlaşmasını kabul etmedi ne olacaktı sanıyorsunuz kurtuluş savaşı yaptıkta kurtuldukmu sanıyorsunuz hani misakı milli nerde hani gösterin bana bende öğreneyim hakim güçler bugün olduğu gibi dünde neye izin veriyorsa onu yapabilirsiniz fazlasını değil bugün kerkük ve musul halen türk topraklarına dahil değilse ortada bir kurtuluştan bahsedemezsin ancak osmanlı düşmanlarına göre osmanlıdan kurtulmuş olabilirsin o kadar biliyorum bu kadarı size çok fazla ama biraz beyin cimnastiği yapalım istedim bir soru daha çanakkale zaferi diyoruz bir zafer nedir?bir zafer halinde ortada bir kazanım olmalı öyle değilmi çanakkaleden türkiye'nin ne gibi bir kazancı oldu çok değil 2 ay sonra ingilizler ellerini kollarını sallayarak istanbul'a girmedimi o halde ne zaferi ne başarısı bu sadece bir avuç cengaver vatanseverin yaptığı akılalmaz bir mücadele ve sonuçta masa başında herşey güçlüden yana .şimdilik buk dar hepinize saygı sevgi ve selamlarımı sunarım umarım kimseyi rencide edecek kelime ve ifadeler kullanmamışımdır esen kalın

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Vahdettin ne yazık ki haindi...

etmektedir. O nedenle İsmet Paşa'nın konuşması gerekir' . Tevfik Paşa'nın bu sözlerine İstanbul'daki Vahdettin de itiraz etmez.'' (Hürriyet, 17.7.2005)

 

 

DİNLEDİKLERİNİ TARİH SANIYOR

 

 

Ecevit çocukluğunda dinlediği şeyleri tarih sanıyor, tabii şiddetle yanılıyor. Sanırım hayli de yorgun, birçok olayı birbirine karıştırıyor. Çünkü:

 

Önce birkaç soru:

 

1. Vahdettin'in ''mecburen yaptığı bazı hoş olmayan şeyler'' nelerdir?

 

2. ''Bu arada ülkesi için yaptığı çok iyi şeyler'' nelerdir?

 

3. ''Kurtuluş Savaşı'na açıktan olmasa da belirgin şekilde nasıl destek olmuştur?''

 

Sayın Ecevit bu üç sorunun yanıtını vermelidir! Son Osmanlı padişahı Vahdettin, ne yazık ki haindir. Bu acı durumu kanıtlayan birçok belge, tanık ve inceleme var. Mesela Prof. Dr. Sina Akşin 'in İstanbul Hükümetleri ve Milli Mücadele, Vahdettin'in şaşırtıcı durumunu saptayan birçok kaynak eserden sadece biri.

 

 

BİR YARGIYA VARMAK İÇİN İKİ OLAY

 

 

Vahdettin'in tutumunu belirten iki olay aktarıyorum:

 

Bir: Ankara Dışişleri Bakanı Y. Kemal Tengirşenk onurlu bir barış aramak için Avrupa'ya giderken İstanbul'dan geçer. Vahdettin, Y. Kemal Bey'in kâtibinin çantasındaki çok gizli 6 belgeyi çaldırır, fotoğraflarını çektirir ve bir saray görevlisi ile İngiliz Yüksek Komiseri Harold Rumbold 'a ulaştırır. ( S. R. Sonyel , Dış Politika, 2.c., s.220, 388. Kitapta bu şaşırtıcı olayla ilgili bütün yazışmaların künyesi ve fotokopileri var. Ayrıca Belleten 154/1975)

 

Yakın tarihimizi yazacak, yakın tarihimiz hakkında konuşacak olan kimseler derslerine iyi çalışmalı, her şeyden önce gerçeğe saygılı olmalı. Yoksa yazdıkları da, söyledikleri de gerçeğe ihanet olur.

7143[/snapback]

ARKADAŞ her zaman söylediğim gibi birşeyi nasıl görmek isitiyorsan öyle görürsün bu safsatayı yazan yazar da kendi bakış açısıyla oldukça subjektif tektaraflı değerlendirmelerde bulunmuş dışardan gazel okumak kolay tıpkı spor eleştirmenliği gibi eleştir hain de satılmış de ne kadar kolay değil mi o şartlar da yaşayan o baskı altında olan kelle koltukta olan sen değilsin nasılsa vahdettin han'ı değerlendirirken o günkü konjönktörü göz ardı edemezsiniz bırakın gözardı etmeyi sayın vahdettin'in yaptığı katkıları yadsıyamazsınız baskı altında en doğru kararı vermek liderlerin niteliklerinden dir sayın vahdettin han'da bu nitelikler mevcuttu kurtuluş savaşına zemin hazırlanmasında gören gözlerin inkar edemeyeceği hizmetleri olmuştur eğer sayın VAHDETTİN HAN zaman kazandırmasa idi bu gün belkide bunları konuşamıyor olacaktık öncelikle padişahımızı analiz ederken içinde bulunduğu şartları iyi değerlendirmeliyiz size bir örnek vereyim çalıştığım firmanın sahibinin kardeşine ait firma sektördeki kriz nedeniyle battı ve peşinden bir sürü canı yanmış firma srklediki onlarında çoğu battı veya batma eşiğinde haliyle firmadan alacağı olanlar kardeşini bulamayınca(kardeşi kaçtı)bizim firmaya musallat oldu ki ne olma firmanın sahibi krizin en sıcak anında ortadan yok olmakta buldu çareyi dolayısıyle bağımlı çalışan olmama rağmen muhatab olarak alacaklıların karşısına ben çıkmak zorunda kalıyordum işte bu baskı ve kriz ortamında hareket kabiliyetiniz oldukça kısıtlanıyor yapacağınız herhareketin bedeli çok ağır olabiliyor nitekim bir tarihte 20 ye yakın silahlı kişi firmaya baskın yaptı ve gözleri adeta dönmüş kişilerin karşısında ben kaldım ve onların bu havasını almak hiçte kolay olmadı bu beceri gerektiren kendine hakim insanların biraz da şansla nadiren yapabileceği bir şeydir ogün onları sakinleştirdim hiç bir yalan alavere dalevere ye gerek duymadan çalışanların hepsi adamları gördüğünde kaçmıştı gitmelerine müteakip öğrendim ki batan firmayı talan edip çalışanları fena halde dövmüşler oysa bize geldiklerinde uygun bir dille edeta uysallaştılar diyeceğim o ki adeta ateşin içerisinde bulunan padişahımızdan büyük bir kuru kahramanlık beklemen ne kadar adil yani illa ki kafasını mı vermeliysdi bu uğurda bakın aslında benim için izahı pek zordeğil ama çok ayrıntılı yazmam lazım şimdi bu konuya girmeyeceğim bulunduğu makamın gereği onun yaşaması bile bir artıydı o dönemde yani hayatının devamı bile insanları ayakta tutuyordu ki bu bütün dünyada böyledir ayrıca korkmuşta olabilir bundan dolayı kim suçluyabilir ki bir insanı canını korumak için bütün baskıları yüklenip mlli mücadeleye destek verdikten sonra şekil olarak yanlış anlaşmalara kerhen onay vermesini senin elini kolunu bağlamışlar sonra buna kılıf arayıp anlaşma yapıyorlar varsayalım sevr anlaşmasını kabul etmedi ne olacaktı sanıyorsunuz kurtuluş savaşı yaptıkta kurtuldukmu sanıyorsunuz hani misakı milli nerde hani gösterin bana bende öğreneyim hakim güçler bugün olduğu gibi dünde neye izin veriyorsa onu yapabilirsiniz fazlasını değil bugün kerkük ve musul halen türk topraklarına dahil değilse ortada bir kurtuluştan bahsedemezsin ancak osmanlı düşmanlarına göre osmanlıdan kurtulmuş olabilirsin o kadar biliyorum bu kadarı size çok fazla ama biraz beyin cimnastiği yapalım istedim bir soru daha çanakkale zaferi diyoruz bir zafer nedir?bir zafer halinde ortada bir kazanım olmalı öyle değilmi çanakkaleden türkiye'nin ne gibi bir kazancı oldu çok değil 2 ay sonra ingilizler ellerini kollarını sallayarak istanbul'a girmedimi o halde ne zaferi ne başarısı bu sadece bir avuç cengaver vatanseverin yaptığı akılalmaz bir mücadele ve sonuçta masa başında herşey güçlüden yana .şimdilik buk dar hepinize saygı sevgi ve selamlarımı sunarım umarım kimseyi rencide edecek kelime ve ifadeler kullanmamışımdır esen kalın

7152[/snapback]

 

 

KELLE KOLTUKTA OLMAK, ÜLKEYI EMPERYALIZME PESKES CEKMEK MIDIR.??????

SARAY SEFASINI KORUMAK ADINA MI KOCA ÜLKE SATISA CIKARILDI VE MACA KORKUSUNA NEDEN INGILTERE YE KACILDI ?

 

DENIZ GEZMIS DAHI; BAGIMSIZ TÜRKIYE UGRUNA, KENDI ULUS EMPERYALLERI TARAFINDAN ASILDIGI HALDE ÜLKEYI TERKETMEDI.

 

HANLIKLARI YANLIS KISILERE VERDIGINIZ ICIN BU TOPLUM SIZLERI AFFETMEYECAK ARKADASLAR.

 

ENVER, CEMAL, TALAT PASALAR, AKIF´LER NEDEN KACTILAR?

CUMHURIYET BU KADAR MI KÖTÜYDÜ.

 

TÜM HILAFETCILER DÖRT BIR YANA DAGILDI.

üstelik hepsi disarda öldürldüler :excl:

 

NIHAYETINDE, M.KEMAL, ALI FUAT VE KAZIM PASA´LAR ISI BITIRDI BU ÜLKEDE.

HIC KIMSE, BOSUNA ÖLMÜS BIR YILANI DIRILTMEYE CALISMASIN.

 

EGER BU GÜN BASINIZDA TALIBAN SARIGI YOKSA, VAHDETTIN´I DEGIL, ATATÜRK´Ü ANIMSAMANIZI ÖNERIRIZ. (yan etkileri az olsun diye?)

 

M.KEMAL´IN DE KELLESI KOLTUKTAYDI. HEM DE KURTULUS SAVASINA SOYUNURKEN, MUVAZZAF (GÖNÜLLÜ) SUBAYDI. COK TA GENCTI.

 

VAHDETTIN HANGI YETKISINI KULLANDI HALIFE OLARAK, SÖYLER MISINIZ?

ANCAK, TARIHSEL BELGELERE SAFSATA DERSINIZ.

 

HALIFELIK PAHAINA, SARAYI TERK EDIP ANADOLUYA NEDEN CIKMADI M. KEMAL ILE birlikte. O ZAMAN ELI ÖPÜLECEK ADAMDI.

 

INGILTERE YE KACINCA MI ISLAM HALIFELIGI KORUNUYOR?

 

AH CAN YÜCEL DOSTUM, NEREDESIN? SENIN SÖVGÜLERINI ÖZLEDIM.

 

O KOCA INSAN; M.KEMAL ATATÜRK, ONCA TECRÜBELI OSMANLI PASALARINI VE HILAFETI NEDEN KORKUTTU DERSINIZ????

 

VE NEDEN KACTI VAHDETTIN? CUMHURIYETTEN MI ?

 

EGER CUMHURIYETTEN KACTIYSA SUCLUDUR.

 

SIZ NEYI AKLAMAYA CALISIYORSUNUZ?

 

SON ISLAM HALIFESININ, ÜLKE KURTULUSU ESNASINDA, ÜLKEYI PARSELLEYEN EMPERYALIST ÜLKEYE KACMASINA NE AD VERIYORSUNUZ??? LÜTFEN YANITLAYIN ÖNCE BU SORUYU!!!!

 

SIZ EDEBIYAT YAPIYORSUNUZ AMA NEDENSE ASLA SORULARA YANIT VERMIYORSUNUZ!

 

INANDIGINIZ SEY NE ISE ONDA DIRETMENIN ALEMI YOK.

 

AKADAS BELGELERLE GELIYOR, SIZ SAFSATA DIYORSUNUZ.

O HALDE TARTISMA USÜLLERI DISINA CIKACAKSANIZ, LÜTFEN OKUYUCU OLUN.

 

YORUMCU OLMAK BILGI ISTER, INANC YETMEZ.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

arkadas öncelikle forumlardaki yorumlarını dikkatlice okudum belli bir anlayışa kanalize olmuş adeta fanatiği olmuşsun bu nedenle kendini geliştirmen değiştirmen feyz alman söz konusu değil hal böyleyken doğal olarak kendi fikirlerini dikta etmeye çalışmanıda açıkçası pek yadırgamadım ısrarla söylüyorum bir insan bir şeyi nasıl görmek isterse öyle görür hele bu üzerinde konuşulan konu net kesin hatlarla belirgin değil flu ise o zaman iş daha kolaylaşır ben herhangi bir düşüncemi dikta etmiyorum kendi fikirlerimi enpoze etmiyorum ama sende ki bu durum nedir neyin savaşını veriyorsun ben sadece haksızlık edilmemesinden yanayım hangi ortamda nerde ve nasıl yaşadın bilemem 33 yıldır ülkenin merkezinde yaşayan türkiye'nin dinamiklerini bilen birisi olarak şunu rahatça söyleyebilrim ki asla objektif değerlenidrmeler yapmıyoruz insanları ya suçlayıp cezalandırıyoruz yada ilah yapıp payeler veriyoruz halbuki insan faktörünün içine girdiği herişte olduğu gibi insan denen varlık hiçbir zaman ne potansiyel suçlu nede potansiyel iyi dir buradan hareketle bir imparatorluğun padişah'ının alalede sıradan bir insan ve suçlu olarak ortaya konması olsa olsa kendi iç dünyalarının dışa vurumu olabilir sayın vahdettin han her osmanlı padişahında olduğu gibi saygıdeğer lider kişilikli bir insandır tabiii ki kanaatimce o devir de ne olduğunu şimdi içinde bulunduğumuz zaman içerisinde değerlendirmek subjektif bir yaklaşım olur ki bu da benim tarzım ve tercihim değil tarihi birilerinin dayatmasıyla ve kendine uyduğu şekilde alırsan kendi doğrularını elbette bulursun ama bu nekadar doğrudur bunu asla bilemezsin sana tek nasihtaım şu olabilr ki doğru diye bildiğin herşeyi sorgulamanı zıt fikrleri dinleyip acaba diye düşünmeni ve yznlış olduğunu düşündüğün fikrleri delilleriyle çürütmeni öneririm yoksa rivayetlerle yanlı anlatımlarla bu zaman gelmiş bilgileri önüme aha işte bunlar diye koymanın pek ehemmiyeti yok aslında zeki bir insan için tarihi çözmek çokta zor değil çünki illaki yalan dolan sokulan yanlış ve yanıltıcı bilgiler sadece istatistiki-krinolojik verilerle bile yanlışlarından arındırılabilir en azından tarih merakı olan benim için böyle tavsiye ederim herkese selam ve saygılar esen kalın

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

""Vahdettin ne yazık ki haindi...

Vahdettin'in Mustafa Kemal'i milli bir mücadele açsın diye Anadolu'ya yolladığı, para verdiği gibi kulaklara fısıldanan masallar var, ama biri bile doğru değil. Bunlar Mustafa Kemal karşıtlarının uydurdukları masallardır yesi için İstanbul'u temsilen Londra'da düzenlenen toplantıya gider. Orada Ankara'yı temsil eden İsmet Paşa da vardır. İlk sözü Tevfik Paşa'ya vermek isterler. İnönü buna kızar. Tevfik Paşa sözü alır ve şunu söyler: 'Bugün halkın iradesini Ankara temsil etmektedir. O nedenle İsmet Paşa'nın konuşması gerekir' . Tevfik Paşa'nın bu sözlerine İstanbul'daki Vahdettin de itiraz etmez.'' (Hürriyet, 17.7.2005)

 

 

DİNLEDİKLERİNİ TARİH SANIYOR

 

 

Ecevit çocukluğunda dinlediği şeyleri tarih sanıyor, tabii şiddetle yanılıyor. Sanırım hayli de yorgun, birçok olayı birbirine karıştırıyor. Çünkü:

 

Sözünü ettiği toplantı Londra Konferansı'dır. Birinci İnönü Savaşı'ndan sonra 21 Şubat 1921'de başlar. Bu konferansa, silahını konuşturmaya başlayan Ankara da çağrılmıştır. Ankara'yı İsmet Paşa değil, Dışişleri Bakanı Bekir Sami Bey temsil eder. Gerisi çocukluk masalının devamı. Bu sırada Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, Eskişehir'de ordusunun başındadır. Sayın Ecevit'e, Londra Konferansı hakkında bilgi edinmek için ilk adım olarak Ali Türkgeldi 'nin Mondros ve Mudanya Mütarekeleri Tarihi (1948) adlı kitabı okumasını tavsiye ederim. Kitapta Londra Konferansı görüşmelerinin tutanakları var.

 

Sayın Ecevit, Vahdettin için diyor ki: ''O bir hain değildir. Bazı hoş olmayan şeyleri mecburen yapmıştır. Bu arada ülkesi için çok iyi şeyler de yapmıştır. Ben Vahdettin için hiçbir zaman hain demedim. Çünkü ne kadar zor koşullar altında padişahlık yaptığını biliyorum. Ülke işgal altındaydı. Ordusu kalmamış. Bu koşullar altında bile birçok önemli iş yaptı. Kurtuluş Savaşı'na açıktan olmasa da belirgin şekilde destek oldu'' (Hürriyet, Zaman)

 

Bilimselliğin özü olan gerçeğe uygunluk gibi zorunlu koşula uymayan Ecevit, Osmanlı tarihini nasıl yazacak? Bu dağınık zihinle insan anılarını bile doğru yazamaz, birçok olayı birbirine karıştırır, ortaya akıl karıştırıcı bir bulamaç çıkar.

 

Önce birkaç soru:

 

1. Vahdettin'in ''mecburen yaptığı bazı hoş olmayan şeyler'' nelerdir?

 

2. ''Bu arada ülkesi için yaptığı çok iyi şeyler'' nelerdir?

 

3. ''Kurtuluş Savaşı'na açıktan olmasa da belirgin şekilde nasıl destek olmuştur?''

 

İçlerinde birçok dâhi ve kahraman bulunan Osmanlı hanedanının son padişahı Vahdettin'in hain değil, sadece cahil ya da korkak ya da ****** olmasını doğrusu ben de çok isterdim. Ama gerçekler (belgeler, tanıklar, olaylar, olgular, Vahdettin'in beyannamesi, anıları) bu isteği desteklemiyor. Uzun yıllardır yakın tarihimizle ilgileniyorum. Ülkesi için yaptığı ''iyi bir şeye'' , Kurtuluş Savaşı'na destek verdiğini gösteren bir tek olaycığa, bir tek sözüne rastlamadım.

 

Vahdettin'in M. Kemal' i milli bir mücadele açsın diye Anadolu'ya yolladığı, para verdiği gibi, yazılan, kulaklara fısıldanan masallar var, ama biri bile doğru değil. Bunlar M. Kemal karşıtlarının, özellikle halifeci/padişahçı birtakım dincilerin uydurdukları masallardır. Vahdettin, M. Kemal ve Milli Mücadele adlı kitabımda, bunların yalan, yanlış ve yutturmaca olduğu belgelerle kanıtlanmış, bu tür gerçek ve akıldışı uydurmaların arkası kesilmişti. Ecevit yeniden başlatıyor.

 

Sayın Ecevit bu üç sorunun yanıtını vermelidir! Son Osmanlı padişahı Vahdettin, ne yazık ki haindir. Bu acı durumu kanıtlayan birçok belge, tanık ve inceleme var. Mesela Prof. Dr. Sina Akşin 'in İstanbul Hükümetleri ve Milli Mücadele, Vahdettin'in şaşırtıcı durumunu saptayan birçok kaynak eserden sadece biri.

 

 

BİR YARGIYA VARMAK İÇİN İKİ OLAY

 

 

Vahdettin'in tutumunu belirten iki olay aktarıyorum:

 

Bir: Ankara Dışişleri Bakanı Y. Kemal Tengirşenk onurlu bir barış aramak için Avrupa'ya giderken İstanbul'dan geçer. Vahdettin, Y. Kemal Bey'in kâtibinin çantasındaki çok gizli 6 belgeyi çaldırır, fotoğraflarını çektirir ve bir saray görevlisi ile İngiliz Yüksek Komiseri Harold Rumbold 'a ulaştırır. ( S. R. Sonyel , Dış Politika, 2.c., s.220, 388. Kitapta bu şaşırtıcı olayla ilgili bütün yazışmaların künyesi ve fotokopileri var. Ayrıca Belleten 154/1975)

 

Bunu biri yapsa yaptığına casusluk denir. Padişah yapınca acaba ne demeli?

 

İki: Ecevit'in övdüğü Tevfik Paşa, 25 Mart 1922 akşamı İngiliz Yüksek Komiseri H. Rumbold'u ziyaret eder, Vahdettin'in çok gizli bir projesini iletir. Projenin özeti şöyle: Boğazlar bölgesinin yönetimi İngilizlere bırakılacak, İngiltere isterse kendi askerini, isterse Türk jandarmasını kullanabilecek, gerektiği kadar toprak şeridinin yönetimi de İngiltere'ye devredilecek, böylece İngiltere'nin hilafetin koruyucusu ve ortağı olduğu İslam dünyasına gösterilmiş olacak. Yüksek komiserin sorusu üzerine Tevfik Paşa da bu projeyi desteklediğini belirtir. ( B. N. Şimşir , İngiliz Belgeleriyle Sakarya'dan İzmir'e, s. 388, vd.) Bir sonuca varmak - bir yargıda bulunmak için sanırım bu iki olay yeter!

 

Yakın tarihimizi yazacak, yakın tarihimiz hakkında konuşacak olan kimseler derslerine iyi çalışmalı, her şeyden önce gerçeğe saygılı olmalı. Yoksa yazdıkları da, söyledikleri de gerçeğe ihanet olur. ""

 

 

BELGELER NE ZAMANDAN BERI SUBJEKTIF OLUYORLAR, BILMYIORUM.

 

SU YUKARIDAKI KAYNAK BELIRTEN YAZININ SUBJEKTIF OLDUGUNU ÖNE SÜRMEK, ANCAK YINE BIR SUBJEKTIF KAFA YAPISIYLA MÜMKÜN OLUR...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

""Vahdettin ne yazık ki haindi...

Vahdettin'in Mustafa Kemal'i milli bir mücadele açsın diye Anadolu'ya yolladığı, para verdiği gibi kulaklara fısıldanan masallar var, ama biri bile doğru değil.

 

Yakın tarihimizi yazacak, yakın tarihimiz hakkında konuşacak olan kimseler derslerine iyi çalışmalı, her şeyden önce gerçeğe saygılı olmalı. Yoksa yazdıkları da, söyledikleri de gerçeğe ihanet olur. ""

 

 

BELGELER NE ZAMANDAN BERI SUBJEKTIF OLUYORLAR, BILMYIORUM.

 

SU YUKARIDAKI KAYNAK BELIRTEN YAZININ SUBJEKTIF OLDUGUNU ÖNE SÜRMEK, ANCAK YINE BIR SUBJEKTIF KAFA YAPISIYLA MÜMKÜN OLUR...

7220[/snapback]

cuncur nakledilen bilgilerde tahrifat olacağına ezeldeb beri inananırım biliryosun kulaktan kulağa akatarıldığında bile bir bilgi ne kadar değişebiliyor ki tarih gibi esnek bir konu da hayli hayli yanlı anlatımlar olması ihtimali yüksek kendin görüş gibi anlatıyrsun sen neye inanmak istiyorsan ona inan herşeyi akılla çözmeye çalışan yapınla ters düşeceksin ama bu tercih tabi yaw hiç bir insan gelebileceği en yüksek makamda yanlış yapmak istermi kötü niyetli olabilir mi masallardaki kahraman hikayelerine inanıp öyle yapsaydı böyle yapsaydı diye bilirsin lütfen önce kendini onun yerine koy neyapardın bence daha iyisini yapamazdın eğer kendinle barışık bir insan isen cevap ta budur davulun sesi dışardan hoş gelir içine girdiğinde olay bambaşkadır biraz akıl yürütürsen ne deme k istediğimi anlama ihtimalin var....herhangi bir savaşta cepheden kaçanların savaşınların 3-4 katı olduğunu biliyormusun yada hayatını herhangi bir ama.ç için ortaya koyabileceğini söyleyebilrmisin dünyadaki hangi amaç canından daha mühimdir.mermilerin üzerinde yağdığı hayatının tehlikeli olduğu bir yerde ortaya çıkabilrmisin bunlara aklıselim her insanın vereceği cevap üç aşşağı beş yukarı aynıdır o halde kimsenin asla onun yerinde olmak istemeyeceği vahedettin han için iyi veya kötü eleştirlerde bulunmak adaletsizlik olmuyor mu gerçekten inanaıyormusun bir imparatorun kendi ülkesini peşkeş çekeceğini.
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

SIZI BELGELER IKNA ETMEYECEKSE, ZAMANIN KOLARINA TESLIM EDIYORUM...

 

COK YAKINDA TÜRK VE DÜNYA ARSIVLERI, KISILERIN GÖZLEM; ANI VE IMZALADIKLARI ANLASMALARLA ORTAYA CIKTIGINDA YANINIZDA OLMAK ISTEMEZDIM.

 

HALA BINLERCE ARSIV VE BELGENIN SAKLANDIGINI BILIYORSANIZ, SABIRLI OLMALISINIZ.

 

NEDEN MI SAKLANIYOR BELGELER?

 

HALKINI ESEK YERINE KOYAN, RESMI DILINI ARAPCA OSMANLICA SECEN, TÜRK OLMAYI ********** GÖREN BIR HILAFETIN, (bugün gerici iktidarlar tarafindan)DIN ELDEN GIDECEK KORKUSUYLA GECMISI KORUMA AMCINDAN BASKA BIR AMAC GÜTMÜYOR.???

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

gerçekten inanaıyormusun bir imparatorun kendi ülkesini peşkeş çekeceğini.

sevgili dostum Exstern yukarıdaki cümlene aynen katılşıyorum. bir imparatorun kendini ülkesini peşkeş çekmesi düşünülemez. onun nasıl bir haleti ruhiye içerisinde olduğuınu anlamak gerek ancak resmi tarih anlayışının doldurduğu bir takım klişelerin kırılması biraz zor bunlar zaman alacak nazım hikmet hususnda değişen düşünceler bir gün diğer tartışmalı konularda da değişeçek

yine konuya şayle yaklaşmaya çalışaçağım. 1900 yılların başlarında ülkemizde üç farklı düşünce tarzı vardı. türkçüler,batıcılar, islamcılar. bu akı9mların fikir ve düşünceleri bir birinden oldukça farklı ancak biz onları yerme yerine anlamaya çalışmalıyız. çünkü onların hepsi bu ülke için düşünü yorlardı. abdullah cevdetle, ziya gökalp,akif le bir başkası hepsi ülşkesi için,,,,,,,,,,,,,,,,

benim anlamadığım Vahdettinin vatan haini olduğunu ispatlamaya çalışanlar ne elde edecekler dünyanın hiçbir ülkesinde devrim sonrası bizim kadar geçmişine uzak ve düşman bir anlayış gelişmemeştir. geçmişten kaçamayacağına göre geçmişle anlaşmalıyız.

osmanlıyı yok farz eden tarih anlayışlar türk tarih tezi, güneş dil taori gibi geçerliği kalmamaış fikir ler o dönemde düşünülmüş doğru yada yanlış uygulanmıştır. ancak bu gün dünya değişmiştir. değişmeyen tekşey değişimdir derler, hayır birde bizim toplumdan 80 tıl geride gelen devrimciler değişmeyenler

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

gerçekten inanaıyormusun bir imparatorun kendi ülkesini peşkeş çekeceğini.

  sevgili dostum Exstern yukarıdaki cümlene aynen katılşıyorum. bir imparatorun kendini ülkesini peşkeş çekmesi düşünülemez. onun nasıl bir haleti ruhiye içerisinde olduğuınu anlamak gerek ancak resmi tarih anlayışının doldurduğu bir takım klişelerin kırılması biraz zor bunlar zaman alacak nazım hikmet hususnda değişen düşünceler bir gün diğer tartışmalı konularda da değişeçek

yine konuya şayle yaklaşmaya çalışaçağım. 1900 yılların başlarında ülkemizde üç farklı düşünce tarzı vardı. türkçüler,batıcılar, islamcılar. bu akı9mların fikir ve düşünceleri bir birinden oldukça farklı ancak biz onları yerme yerine anlamaya çalışmalıyız. çünkü onların hepsi bu ülke için düşünü yorlardı. abdullah cevdetle, ziya gökalp,akif le bir başkası hepsi ülşkesi için,,,,,,,,,,,,,,,,

benim anlamadığım Vahdettinin vatan haini olduğunu ispatlamaya çalışanlar ne elde edecekler dünyanın hiçbir ülkesinde devrim sonrası bizim kadar geçmişine uzak ve düşman bir anlayış gelişmemeştir. geçmişten kaçamayacağına göre geçmişle anlaşmalıyız.

osmanlıyı yok farz eden tarih anlayışlar türk tarih tezi, güneş dil taori gibi geçerliği kalmamaış fikir ler o dönemde düşünülmüş doğru yada yanlış uygulanmıştır. ancak bu gün dünya değişmiştir. değişmeyen tekşey  değişimdir derler, hayır birde bizim toplumdan 80 tıl geride gelen devrimciler değişmeyenler

7452[/snapback]

bu ülkede yaşayan veya ilgili olan herkese aslında acıyorum ve üzülüyorum çünkü herzaman akıları karışık kalacak tarihsel süreç içerisinde dejenere edilmiş horlanmış baskı altında tutlmuş,milli manevi değerlerinden soyutlanmış benliğini unutmuş itilip kakılmış adeta afyon içirilerek uyutulmuş bir milletten sağlıklı tepkiler beklemekte fazlaca bir iyimserlik olurdu cungur arkadaş türklüğü referans olarak verip aşşağınlanmaktan bahsediyor hiç kimsenin türklüğü aşşağıladığı yok ama türklüğüde bir üstünlük aracı olarak görmeye ne kimsenin hakkı var nede kimseye faydası toplumları bölmekten öteye gitmeyen hertülü ayırımcılık küçük bir zümreyi mutlu etsede masum insanları perişan etmekten öte sonuç doğurmaz arkadaşım vahdettin'i kötülemkle ne mi geçecek ellerine eğer vahdettin kötülenmezse düşünme özürlü milletin gerçekten bazı şeyleri sorgulamasından korkuyorlar bir kere bu yapıyı savunacak hiç bir dayanakları yok dünyada hiç bir millet yokki 700 yıl hükümranlık sürsün dünya tarihinde muazzam bir süre olna bu zamanı inkar edip bu yapı herhaliyle kötü deyip yoksayma yeni bir yapı kurmak ve oluşan bütün olumsuz koşulları fiilen ortadan kalmış bir imparatatorluğun üstüne yıkmak işte türk'ün türke yaptığını herhalde yunan bile yapmazdı demek bu olsa gerek düz bir mantıkla bir işte uzmansınız diyelim ve başka bir iş yerine geçtiniz bütün varolan sistemi yıkmakmı sizi başarıya götürür yada varolan sisteme ufak rötüşlarla devam etmekmi bir başka deyişle varolanı yıkıp yenisini yapmak mı daha kolaydır varolanı değiştirmek mi elbette ikincisi malesef tercih hakkımızı biz ilikinden kullandık ve geçen onca zaman içerisinde hala devlet kültürü oluşturamamamızın temeli geçmişi tümüyle yok saymaktan mütevellittir bu durumlar için türkçede çok güzel özdeyişler mevcuttur.Herhangi bir organizasyonda devamlılık doğruların yanlışlardan fazla olmasıyla ancak mümkündğr o nedenle sevabı ve günahıyla eğrisi doğrusuyla osmanlı bizim atamızdır soyumuzdur gurur duymamız ve daha iyisini yapmamız için bir ışıktır mirasa nankörlük yaptığımız içinde bu gün içinde bulunduğumuz sıkıntıları yaşamaktayız herkese selam ve saygılar esen kalın
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yazdıklarınız hiç bilimsel değil sayın arkadaşım ne dir bu osmanlıya düşmanlığınız erömenilerle bir bağ var sa bilelim iyi günler

7479[/snapback]

 

Eger henüz genc iseniz, Türk tarihini incelemeye henüz zamaniniz vardir derim.

basarilar.

7536[/snapback]

cuncur muhakkakki bildiğin birşeyler var ama bu tepkine mana veremedim böyle düşünenler ne demek tek tipmi düşünmemiz lazım düşüncelerimin yanlış olduğuna inanıyorsan ki öyle o zaman söylediklerimi çürüt ama somut bilgilerle kesin ve net yoksa işi söylentiye bırakırsan herkes bir palavra sıkmıştır zaman içerisinde mesela biz mussolinin italya'sı hitlerin almanya'sı *ush'un amerikası gibi zalim olmuşmuyuz öylemi diyorsun anlatta bizde nasiplenelim anlatta görelim ayrıca küsmek nedir yaw bir daha sana bilgi yok ne demek yaşınız genç diyorsunda senin yaşında söylemlerine göre oldukça düşük en azından yaşının gereği olgunluktan pek nasip almamışsın bende senin görüşlerine katılmama rağmen aynı tepkiyi vermiyorum kızmıyorum bile ama senin bu yazını görünce kusura bakma biraz gülesim geldi halbuki yanlış yönlere kanalize etsende bilgi dağarcığını yadsımıyorum bilakis takdir ediyorum ama böyle küseceksen madem oynamayalım :(

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yazdıklarınız hiç bilimsel değil sayın arkadaşım ne dir bu osmanlıya düşmanlığınız erömenilerle bir bağ var sa bilelim iyi günler

7479[/snapback]

 

Eger henüz genc iseniz, Türk tarihini incelemeye henüz zamaniniz vardir derim.

basarilar.

7536[/snapback]

cuncur muhakkakki bildiğin birşeyler var ama bu tepkine mana veremedim böyle düşünenler ne demek tek tipmi düşünmemiz lazım düşüncelerimin yanlış olduğuna inanıyorsan ki öyle o zaman söylediklerimi çürüt ama somut bilgilerle kesin ve net yoksa işi söylentiye bırakırsan herkes bir palavra sıkmıştır zaman içerisinde mesela biz mussolinin italya'sı hitlerin almanya'sı *ush'un amerikası gibi zalim olmuşmuyuz öylemi diyorsun anlatta bizde nasiplenelim anlatta görelim ayrıca küsmek nedir yaw bir daha sana bilgi yok ne demek yaşınız genç diyorsunda senin yaşında söylemlerine göre oldukça düşük en azından yaşının gereği olgunluktan pek nasip almamışsın bende senin görüşlerine katılmama rağmen aynı tepkiyi vermiyorum kızmıyorum bile ama senin bu yazını görünce kusura bakma biraz gülesim geldi halbuki yanlış yönlere kanalize etsende bilgi dağarcığını yadsımıyorum bilakis takdir ediyorum ama böyle küseceksen madem oynamayalım :(

7568[/snapback]

 

 

daha önce hic bir yorumu okumadiginiz anlasiliyor. Elbette Türkler sözünü ettiginiz kadar asla zalimolmamislardir, tam tersine mezalime maruz kalmislardir.

Bunu bir cok kereler belirtmistim, bana sordugunuz sorular, gercekten ilginc.

Üstelik, tarihsel belgelere dayali hic bir yazima da yorum alamadan, Hitler´in almanyasi kadar zalim olmus muyuz diyorsunuz. Sasiyorum inanin.

yazilan konulari bir cok arkadasla paylasmistik oysa.

o kadar da hak verin sitemime canim, :D

 

Konu Vahdeddin idi. o konuda cesitli belgelerle arkadaslar ve ben yorumlarimizi ilettik. Belgelere ianin inanmamak diye bir sey söz konusu degildir, tarih belgelrden ibaret oldugu icin, ona da inanmazsak isimiz zordur derim.

sevgiler

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yazdıklarınız hiç bilimsel değil sayın arkadaşım ne dir bu osmanlıya düşmanlığınız erömenilerle bir bağ var sa bilelim iyi günler

7479[/snapback]

 

Eger henüz genc iseniz, Türk tarihini incelemeye henüz zamaniniz vardir derim.

basarilar.

7536[/snapback]

cuncur muhakkakki bildiğin birşeyler var ama bu tepkine mana veremedim böyle düşünenler ne demek tek tipmi düşünmemiz lazım düşüncelerimin yanlış olduğuna inanıyorsan ki öyle o zaman söylediklerimi çürüt ama somut bilgilerle kesin ve net yoksa işi söylentiye bırakırsan herkes bir palavra sıkmıştır zaman içerisinde mesela biz mussolinin italya'sı hitlerin almanya'sı *ush'un amerikası gibi zalim olmuşmuyuz öylemi diyorsun anlatta bizde nasiplenelim anlatta görelim ayrıca küsmek nedir yaw bir daha sana bilgi yok ne demek yaşınız genç diyorsunda senin yaşında söylemlerine göre oldukça düşük en azından yaşının gereği olgunluktan pek nasip almamışsın bende senin görüşlerine katılmama rağmen aynı tepkiyi vermiyorum kızmıyorum bile ama senin bu yazını görünce kusura bakma biraz gülesim geldi halbuki yanlış yönlere kanalize etsende bilgi dağarcığını yadsımıyorum bilakis takdir ediyorum ama böyle küseceksen madem oynamayalım :(

7568[/snapback]

 

 

daha önce hic bir yorumu okumadiginiz anlasiliyor. Elbette Türkler sözünü ettiginiz kadar asla zalimolmamislardir, tam tersine mezalime maruz kalmislardir.

Bunu bir cok kereler belirtmistim, bana sordugunuz sorular, gercekten ilginc.

Üstelik, tarihsel belgelere dayali hic bir yazima da yorum alamadan, Hitler´in almanyasi kadar zalim olmus muyuz diyorsunuz. Sasiyorum inanin.

yazilan konulari bir cok arkadasla paylasmistik oysa.

o kadar da hak verin sitemime canim, :D

 

Konu Vahdeddin idi. o konuda cesitli belgelerle arkadaslar ve ben yorumlarimizi ilettik. Belgelere ianin inanmamak diye bir sey söz konusu degildir, tarih belgelrden ibaret oldugu icin, ona da inanmazsak isimiz zordur derim.

sevgiler

7605[/snapback]

hah tam anlamıyla bende bundan bahsediyorum düzmece diye bir şey duymuşsundur elbet değil mi kurgu zor bir şey değil ama insan aklıyla da bazı şeyleri biraraya getirip bazı sonuçlara ulaşabilir yeter ki sadece ona sunulan ile yetinmesin memur zihniyetiyle kağıtlara boğulup kalmasın bazı durumlarda evraklar da çok anlma ifade etmiyor türkiye de hiç yaşamamışsın anlaşılan çünkü oldukça kopuksun.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.