Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

TEHLİKENİN FARKINDAMISINIZ?... (''Ülkemiz şu anda hiç görmediğimiz büyük bir tehlikeyle karşı karşıya. Bir taftan bölücü terör, diğer taraftan irtica)


DİPNOT

  

115 üye oy verdi

  1. 1. SİZCE ÜLKEMİZİ EN ÇOK TEHDİT EDEN TEHLİKE NEDİR?

    • Bölücü Terör
      44
    • İrticai Faliyetler
      186
    • Numaracı Cumhuriyetçiler
      20
    • Yabancılara Toprak Satılması
      5
    • Misyoner Faliyetler
      8
    • Yukarıdakilerin Hepsi
      83


Önerilen İletiler

O bizim gerçeğimiz ve var olma sebebimiz, yani Cumhuriyetimiz..

Onsuz ne Cumhuriyet...

Ve ne de biz oluruz...

Bu ülkenin tek bir gazetesi ve tek bir lideri var bunu unutmayın...

Gatesi Cumhuriyet ve lideri ise MUSTAFA KEMAL ATATÜRK...

Biz ona inanır...

Onun eseri ile övünür..

Ve onun ilkeleri ile onur duyarız...

.

c1702018vi.jpg

.

Hayır siz onları ancak kendinize birer kalkan gibi görürsünüz....

Ve öylece utanmadan kullanırsınız...

Ve Gazinin ilkelerini ancak kendinize göre yorumlar içine inemezsiniz...

İnemediğinizi nerden mi biliyorum...

Yazdıklarınızdan...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

O bizim gerçeğimiz ve var olma sebebimiz, yani Cumhuriyetimiz..

Onsuz ne Cumhuriyet...

Ve ne de biz oluruz...

Bu ülkenin tek bir gazetesi ve tek bir lideri var bunu unutmayın...

Gatesi Cumhuriyet ve lideri ise MUSTAFA KEMAL ATATÜRK...

Biz ona inanır...

Onun eseri ile övünür..

Ve onun ilkeleri ile onur duyarız...

.

c1702018vi.jpg

.

 

 

yazdıklarını samimi bulmuyorum

eğer Atatürk ü liderin olarak gördünse görüşlerin şuan böyle olmamlıydı...

 

10.jpg

 

"Türk Milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum."

 

-Mustafa Kemal Atatürk-

 

Atatürk, İslam ahlakını ve dinimizin vecibelerini daha aile ocağındayken öğrenmiş, tahsil yaşamı boyunca da bu bilgilerini pekiştirerek geliştirmiştir. "Ilımlı-modern-dindar" yapının, en güzel örneği ve en başarılı uygulayıcısı, laik Cumhuriyetimiz'in kurucusu Büyük Önder Atatürk'tür. Ulu Önder, her zaman gericilikle mücadele ederken İslam'ı yüceltmiş; dolayısıyla bu ikisi arasındaki ayrımı en doğru biçimde yapmıştır. Tekke, türbe ve zaviyeler onun döneminde kapanmış, ama ilk Türkçe Kuran meali de yine onun döneminde yayınlanmıştır. Türk insanının ihtiyaçlarını ve özelliklerini çok iyi bilen, gericiliğe, yobazlığa her zaman karşı olan Atatürk, Türk Milleti'ni dinin özüne yöneltmeyi amaçlamış ve bugün milletçe ulaşmayı hedeflediğimiz yapıyı her yönüyle tecelli ettirmiştir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yazdıklarını samimi bulmuyorum

eğer Atatürk ü liderin olarak gördünse görüşlerin şuan böyle olmamlıydı...

 

10.jpg

 

"Türk Milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum."

 

-Mustafa Kemal Atatürk-

 

Atatürk, İslam ahlakını ve dinimizin vecibelerini daha aile ocağındayken öğrenmiş, tahsil yaşamı boyunca da bu bilgilerini pekiştirerek geliştirmiştir. "Ilımlı-modern-dindar" yapının, en güzel örneği ve en başarılı uygulayıcısı, laik Cumhuriyetimiz'in kurucusu Büyük Önder Atatürk'tür. Ulu Önder, her zaman gericilikle mücadele ederken İslam'ı yüceltmiş; dolayısıyla bu ikisi arasındaki ayrımı en doğru biçimde yapmıştır. Tekke, türbe ve zaviyeler onun döneminde kapanmış, ama ilk Türkçe Kuran meali de yine onun döneminde yayınlanmıştır. Türk insanının ihtiyaçlarını ve özelliklerini çok iyi bilen, gericiliğe, yobazlığa her zaman karşı olan Atatürk, Türk Milleti'ni dinin özüne yöneltmeyi amaçlamış ve bugün milletçe ulaşmayı hedeflediğimiz yapıyı her yönüyle tecelli ettirmiştir.

 

Sizi dua'larınız ile başbaşa bırakıyorum...

Umarım duaların bu ülkeyi kurtarmaya yeter...

Kalın salıcaklı..

3 kulivallah 1 üssamet.. vatan kurtuldu...

Allah allah...

Lütfen devam..

Arap arfleri ile belki başarırsınız...

...........

.

kadin812t11uk.jpg

.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sizi dua'larınız ile başbaşa bırakıyorum...

Umarım duaların bu ülkeyi kurtarmaya yeter...

Kalın salıcaklı..

3 kulivallah 1 üssamet.. vatan kurtuldu...

Allah allah...

Lütfen devam..

Arap arfleri ile belki başarırsınız...

...........

.

.

 

ne oldu örnek aldığın liderim dediğin M. Kemal ATATÜRK ün düşünceleride pek hoşuna gitmedi sanırım.. onu bu resim ve yazılarla görmek istemiyordun galiba... Acı gercek böyle kendi düşüncelerine bundan sonra Atatürk ü ve cumhuriyet alet etmezsin umarım...

senin dalga gectiğin dualar sayesinde inanclar sayesinde burada oldugunu unutuyorsun..

aşağıdaki resmi belki tanırsın ismi NENE HATUN...

o savaşlarda şehit olabilmek için yarışıyorlardı şimdi sen şehitliğinde ne anlama geldiğini bilmezsin....

 

nene_hatun.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ne oldu örnek aldığın liderim dediğin M. Kemal ATATÜRK ün düşünceleride pek hoşuna gitmedi sanırım.. onu bu resim ve yazılarla görmek istemiyordun galiba... Acı gercek böyle kendi düşüncelerine bundan sonra Atatürk ü ve cumhuriyet alet etmezsin umarım...

senin dalga gectiğin dualar sayesinde inanclar sayesinde burada oldugunu unutuyorsun..

aşağıdaki resmi belki tanırsın ismi NENE HATUN...

o savaşlarda şehit olabilmek için yarışıyorlardı şimdi sen şehitliğinde ne anlama geldiğini bilmezsin....

 

nene_hatun.jpg

Bunlar bilinmeyel şeyler değil ve burada oyun oynamıyoruz sevgili kardeşim...

A memnun olacaksan ve seni mutlu edecekse bu da benden...

.

0062dg.jpg

.

Mustafa Kemal Atatürk Dine kaşı değildi.

Mustafa Kemal ulusalcı yâni anti emperyalist, devletçi yâni ecnebi sermaye karşıtı, lâik yani çağdaş ve rasyonalist bir Türkiye örgütlüyor; Batılı emperyalizm'in onu yıkmak için başvurduğu metod aynı; 'din elden gidiyor' feryadıyla, bilinçsiz Müslümanları dürtüyor, ayaklandırıyor; bu da elbette, ulusalcı devletin tepkisine yol açıyor: o şiddetli çıkışlarının asıl manası budur.

 

Şu halde, sözü şöyle mi bağlayalım: Mustafa kemal Atatürk İslamiyet düşmanı değildi, inkılâbın ilk yıllarındaki konuşmaları, onun karşı olduğu, din-i mübin'in 'kefere' tarafından, Türklere karşı kullanılmasıdır: çünkü o, 'tam bağımsızlıktan' yanadır...

 

Bilmem anlaşıldımı...

 

____________________________________________

Attila İlhan / Cumhuriyet, 09.09.2005

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ülke insanımız uzun yıllardır, çeşitli senaryolarla, bölünmüşlük içine düştüler. yani düştük... ancak artık uyanma zamanımız geldi o zamanı iyi değerlendirmeliyiz ki, bir daha bu kadar şanslı olmayabiliriz. millet olarak biraraya gelmeyi, aynı çatı altında toplanmayı başarmalıyız... bu kopmuşluğun sonu bölünmedir ve bölünmenin sonuda hayır getirmeyecektir. ülkemizin bulunduğu konum son derece önemli, öyle bir noktada yeralıyoruz ki, tüm gözler üzerimizde, kaybedecek zaman yok, bu kadar lüksümüz yok. birbirimize tutunmadıkça bu çıkış gerçekleşmeyecektir.

 

Abd İran konusunda kararlı görünüyor, ancak biz kesinlikle buna karşı durmalıyız ve tavrımızı net bir şekilde ortaya koymalıyız, aksi takdirde İran'la karşı karşıya gelmek bize son derece zarar verecektir. Ki bizim İran'la bir alıp veremediğimiz yok. Abd tamamen İsrail'in yönetmesiyle hareket ediyor. Bizde Abd'nin yönetmesiyle hareket etmeyelim. Bize yararı dokunmayacak hatta büyük zararı dokunacak olan bu çatışmanın uzağında durmak ve hatta bu çatışmanın çıkmaması için son derece gayret göstererek İran'la dostluğumuzu riske atmamalıyız.

 

selamlar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şu halde, sözü şöyle mi bağlayalım: Mustafa kemal Atatürk İslamiyet düşmanı değildi, inkılâbın ilk yıllarındaki konuşmaları, onun karşı olduğu, din-i mübin'in 'kefere' tarafından, Türklere karşı kullanılmasıdır: çünkü o, 'tam bağımsızlıktan' yanadır...

 

Bilmem anlaşıldımı...

 

____________________________________________

Attila İlhan / Cumhuriyet, 09.09.2005

"Yüzde Yüz Türk Olduğun Gün Cihan Senindir"

Bilmem anlatabilmişmiyim....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çağdaş Eğitim Kooperatifi Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran, Türkiye üzerine oynanan oyunlara dikkat çekti. Yurtkuran, son 10 yılda Türkiye'nin hassas bir eşiğin kapısına getirildiğini ifade ederek şunları söyledi: ''Ülkemiz şu anda belki de hiç görmediğimiz büyük bir tehlikeyle karşı karşıya. Bir taftan bölücü terör, diğer taraftan da irticai eylemler, irticanın korunması ve kollanması. Ülke toprakları inanılmaz şekilde pazarlanıyor. Numaracı cumhuriyetçiler, şeriat yanlıları, bölücü terör kol kola girerek AB'ye onursuzca girmek için çabalayanlarla işbirliği içinde. Özgürlük ve demokrasi şemsiyesi altına saklanarak Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünü bozmak isteyenler var. Ben bu ülkenin bölünmesine seyirci kalarak torunlarıma mezarıma tükürtmem. Atatürk ilke ve devrimlerinden güç alarak, taviz vermeyerek ülkemizi parçalatmayacağız.''

 

Laik, demokratik, sosyal hukuk devleti Türkiye Cumhuriyeti'nden yana olan herkesin birlikte hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Rektör Yurtkuran, ''Kemalizm siyasette gerçek ilke olarak kabul edilseydi, terörle mücadele tekniklerinde sıkıntı yaşamaz, AB'ye gireceğiz diye onurumuzu ayaklar altına almazdık. Atatürkçülük, bağımsız, çağdaş, laik Türkiye'nin tek kalesidir'' dedi.

 

SİZCE EN BÜYÜK TEHLİKE NEDİR...

A- Bölücü Terör

B- İrticai faaliyetler

C- Yabancılara toprak satılması

D- Numaracı Cumhuriyetçiler

E- Tümü

Admin Not: Yazarın isteği üzerine ankete yeni seçenekler eklenmiştir. Bu istek direk olarak yazardan gelmiştir.

 

 

"Yüzde Yüz Türk Olduğun Gün Cihan Senindir"

Bilmem anlatabilmişmiyim....

 

Anladık anladık...

Çok iyi ifade ettiniz tebrik ederim...

Bu slogan umarım bu ülkeyi kurtarır...

Ama gaza getirecek nitelikte olmadığından ben almayayım...

.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yazdıklarını samimi bulmuyorum

eğer Atatürk ü liderin olarak gördünse görüşlerin şuan böyle olmamlıydı...

 

10.jpg

 

"Türk Milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum."

 

-Mustafa Kemal Atatürk-

 

Atatürk, İslam ahlakını ve dinimizin vecibelerini daha aile ocağındayken öğrenmiş, tahsil yaşamı boyunca da bu bilgilerini pekiştirerek geliştirmiştir. "Ilımlı-modern-dindar" yapının, en güzel örneği ve en başarılı uygulayıcısı, laik Cumhuriyetimiz'in kurucusu Büyük Önder Atatürk'tür. Ulu Önder, her zaman gericilikle mücadele ederken İslam'ı yüceltmiş; dolayısıyla bu ikisi arasındaki ayrımı en doğru biçimde yapmıştır. Tekke, türbe ve zaviyeler onun döneminde kapanmış, ama ilk Türkçe Kuran meali de yine onun döneminde yayınlanmıştır. Türk insanının ihtiyaçlarını ve özelliklerini çok iyi bilen, gericiliğe, yobazlığa her zaman karşı olan Atatürk, Türk Milleti'ni dinin özüne yöneltmeyi amaçlamış ve bugün milletçe ulaşmayı hedeflediğimiz yapıyı her yönüyle tecelli ettirmiştir.

 

Atatürk sunuda demistir ve bu aslinda en önemli olanidir,Türk milleti dinini tam ve dogru olarak ögrenmelidir.

Atatürk böyle söylemekle müslümanlarin bugün icinde bulundugu perisanligi o günlerde görerek yol göstermistir.Atatürkü din düsmani olarak gösterenler müslümanlarin perisanliklarindan zevk alanlardir.

Avrupa gizli servisleri Atatürk düsmanlarini cok iyi ve sistematik olarak kullanmaktadirlar.sadece Atatürk düsmanlarini degil Avrupadan aferim almak icin ülkesine iftira etmeyi sanat edinenleride kullanmaktadirlar.

Saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ABD/SUUDİARABİSTAN ilişkileri, ne boyutta... Arablar uzun yıllardır, İslami değerlerinden uzaklaştırılmış ve Abd'nin güdümünde, şekilcilikten ibaret kalmış bir din anlayışı var. Tamamen politik ve şekilci. Bir aydın yetiştiremiyorlar, tartışmaya ve bilime kapalılar. Tamamen teslimiyetçi ve işbirlikçi bir zihniyet. Anlaşılmaktan uzak, saplantılı.

 

Bugün Abd "ılımlı İslam" profili çiziyor. Ve bunun kılıfını bize uydurmaya çalışıyor. Neden? çünkü bize ihtiyacı var, Abd'nin desteğini alan bazı grupların yardımıyla Türkiye'yi alıştıra alıştıra kendi safına ve güdümüne çekmeye çalışıyorlar. Ve bizi de zamanla Arablara benzetmek için, işbirlikçileriyle son derece kararlı çalışıyorlar. Bizimde İslam anlayışımızı tamamen şekilci ve politik bir zemine çekmek amacındalar.

 

Bunu görmek gerek, türban meselesinin neden bu kadar uzadığını ve gerginlik çıkarılmak istendiği ortadadır. Buda bir tezgahtır. bugün mecliste tabanı belli olan parti çoğunluğu sağlamış olarak iktidarda. Ancak hala bu meseleyi germekten başka bir şey yapmıyorlar. İsteseler çözerler, çözmüyorlar. Çünkü gelecek seçimlerde bu tabanın oylarına ihtiyaçları var... Şimdi çözerlerse o zaman ne olur, bir düşünelim bakalım...

 

selamlar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ABD/SUUDİARABİSTAN ilişkileri, ne boyutta... Arablar uzun yıllardır, İslami değerlerinden uzaklaştırılmış ve Abd'nin güdümünde, şekilcilikten ibaret kalmış bir din anlayışı var. Tamamen politik ve şekilci. Bir aydın yetiştiremiyorlar, tartışmaya ve bilime kapalılar. Tamamen teslimiyetçi ve işbirlikçi bir zihniyet. Anlaşılmaktan uzak, saplantılı.

 

Bugün Abd "ılımlı İslam" profili çiziyor. Ve bunun kılıfını bize uydurmaya çalışıyor. Neden? çünkü bize ihtiyacı var, Abd'nin desteğini alan bazı grupların yardımıyla Türkiye'yi alıştıra alıştıra kendi safına ve güdümüne çekmeye çalışıyorlar. Ve bizi de zamanla Arablara benzetmek için, işbirlikçileriyle son derece kararlı çalışıyorlar. Bizimde İslam anlayışımızı tamamen şekilci ve politik bir zemine çekmek amacındalar.

 

Bunu görmek gerek, türban meselesinin neden bu kadar uzadığını ve gerginlik çıkarılmak istendiği ortadadır. Buda bir tezgahtır. bugün mecliste tabanı belli olan parti çoğunluğu sağlamış olarak iktidarda. Ancak hala bu meseleyi germekten başka bir şey yapmıyorlar. İsteseler çözerler, çözmüyorlar. Çünkü gelecek seçimlerde bu tabanın oylarına ihtiyaçları var... Şimdi çözerlerse o zaman ne olur, bir düşünelim bakalım...

 

selamlar

 

sana katılıyorum sardunyam

 

Ama milletimizin içinde bir kısım insanlar araplaşmaya sıcak bakıyorlar nedeni islamiyetin oralardan gelmesi ve ozaman tam anlamıyla dindar olacaklarını düşünüyorlar sanırım...

 

burası Türkiye Cumhuriyeti ve asla bir arap ülkesi boyutuna girmeyecektir giremezde ve girdiremezlerde bunun için elimizden geleni yapmalıyız bizler deki en önemli sorun şu bence, bu ülkede hem dindar olup hem Atatürkçü olunamaz matığıdır bunu düşünen kesimde malesef aşırı dinciler...

 

kokuları elimizde bir tek dinimiz kaldı onuda elkimizden almak istiyorlar düşüncesi, kimse ama kimse bir insanın inandığı dini elinden alamaz Allahtan başka ama birileri bişey yapmaksak vatanımızı elimizden alabilirler bunun için hep birlikte mücedele etmek zorundayız....

 

çünki islamı kendi öğrendikleri gibi değil babalarını dedelerinin onlara öğrettiği gibi yaşıyorlar, sorun burda zaten... bizler islam dinini daha ileri daha ilgi duyulacak bir din yerine bir takım kesimin yanlış mantıklarından dolayı geriye götürüyoruz nedense, din insanların içinde kalbinde olmalıdır dışında değil.......

 

 

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AKP bu anlayışla giderse ülkeyi çıkmaza sürükler

 

 

TÜSİAD zaman zaman hükümete yönelik uyarılarda büyük bir sorumluluk sergiliyor. Türkiye’nin en büyük işadamları ülke sorunları konusunda Türkiye’nin çıkarlarını kendi çıkarlarının önünde tutuyorlar.

 

Cuma günkü Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı’ndan önce Başkan Ömer Sabancı’nın yaptığı yürekli uyarılar insanı rahatlatacak boyutlardaydı.

 

Uzun meslek yaşamımda Türk işadamlarının böyle sorumluluk bilinci içinde hareket ettiklerine geçmiş yıllarda pek tanık olmadığım için bu çizgi beni gelecek için umutlandırıyor.

 

Bu görüşlerimi, geçenlerde gazeteye gelen ve ilk kez tanışma olanağı bulduğum Başkan Ömer Sabancı’ya da aynen söyledim.

 

Benzer duygularımı daha önceki Başkan Tuncay Özilhan’a da söylemiştim.

 

İktidarları sürekli öven, ne pahasına olursa olsun hükümetle iyi geçinmeyi ilke edinen geçmişin işadamlarının yerini, sorumluluklarının bilincinde olan yeni nesil işadamları aldı.

 

Bu hepimiz için sevinilecek bir olaydır.

 

* * *

 

TÜSİAD, Recep Tayyip Erdoğan’a ve hükümetine laikliğe karşı çıkmamalarını öneriyor.

 

Laikliğin Türkiye’de derinlemesine benimsendiğini ve özümsenen bir yaşam biçimi haline geldiğini anlatıyor.

 

Yapılan eleştirilere kızacaklarına onları değerlendirmelerini istiyor.

 

Yapılan her eleştiriyi hükümete karşı bir komplo gibi görme kompleksine kapılmamalarını öneriyor.

 

"Bizden olanlar-olmayanlar" çizgisini son derece yanlış bulduklarını anımsatıyor.

 

Yıpranan ve yıpratan isimleri, hangi kademede olursa olsun, uzaklaştırma yerine onları koruma yoluna gidilmemesi gerektiği uyarısında bulunuyor.

 

Türkiye’nin 3 yıldır büyük özveriler gösteren ve ağır bedeller ödemeye gık demeden katlanan halkı sayesinde yakalanan ekonomik istikrarla gelen saygınlığın erimeye başladığını vurguluyor.

 

Bunlar tarihi uyarılardır.

 

* * *

 

Aslında AKP iktidarının kimyası Arınç’ın 23 Nisan’da yaptığı çıkıştan sonra bozuldu.

 

Hemen ardından onun gerisinde kalmamak için Erdoğan’ın egemenlik konusundaki rejime meydan okuyan sözleri ise toplumdaki endişelerin kabarmasına neden oldu.

 

Oysa halk büyük bir sabırla istikrarın bozulmaması için sessiz bir bekleyiş içindeydi.

 

Hükümetin yanlışlarına tepki vermemeye de özen gösteriyordu.

 

Tayyip Bey ve arkadaşları halkın bu olgunluğunu yanlış değerlendirdi.

 

Dış etkilerin de tetiklemesiyle ekonomik dengelerde hareketlenmeler oldu.

 

Önce döviz, arkasından faizler yükseldi. Buna bağlı olarak enflasyon ikili hanelere dayandı.

 

Büyük olasılıkla tüketici fiyatlarında önümüzdeki ay ikili hanelere döneceğiz.

 

Bütün bu olumsuzluklar piyasayı etkiledi ve zamlar birbiri ardına akmaya başladı.

 

Başbakan TÜSİAD’ın haklı ve doğru uyarılarına kürsülerden bas bas bağırarak yanıt vermeye kalkarsa bilsin ki durum daha da kötü olur.

 

Alıntı : Tufan TÜRENÇ

 

saygılarımla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Dipnot

 

Sizi tebrik ederim.Tespit ve teşhislerinizde çok haklısınız.Bu gün içinde bulunduğumuz durum Akp nin etkisi ile oluşmadı.Sizde taktir edersinizki bu bir birikimin sonucudur.Bu birikim 1960 sonrası izlenen gerek siyasi gerekse ekonomik politikaların iflası neticesinde oluşmuştur.AKP bunu şimdi çok iyi kullanıyor.

 

Bence şimdi yapılması gereken ülkemizin içinde bulunduğu;Tüm dayatmalardan,kışkırtmalardan ve kısır döngüden nasıl kurtulabileciğini tartışmamız gerekir.

 

Türkiye Cumhuriyetinin önünü açacak olan tedavi yollarını tartışmalıyız.Bunun için her görüşten fikirleri dinlemeliyiz,hep beraber değerlendirmeliyiz.

 

Çünkü Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur.

 

saygılarımla.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

malesef bölücülük had safhada,özellıkle de gençler arasına bu tohumlar çok atılıyor üniversıtede..eğer hocaların fıkrınden değilsenız sınavlarda en yüksek alsanızda bi i,şekilde okulunuz uzatılıyor...buda fikirler arası düşmanlığı artırıyor tabıkı

 

yımak kolay yapmak zordur.bu vatan kolay kazanılmadı.. :excl:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bunların hepsinin değişik açılardan katkıları var ülkenin refah ve huzurunun bozulmasına,şimdi tartışmanın bir anlamı olduğu düşüncesinde olanlardan değilim.

keşke 3,5 yıl önce daha sağlıklı kararlar verebilseydik!!! belki geçmişi söyleyip elde edinilen birşeylerin olmaması da hatalı ama,şu ana erken seçim hariç bu ülkeyi düştüğü bataklıktan yukarılara taşıyacak ne var onu bilmiyorum!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bunların hepsinin değişik açılardan katkıları var ülkenin refah ve huzurunun bozulmasına,şimdi tartışmanın bir anlamı olduğu düşüncesinde olanlardan değilim.

keşke 3,5 yıl önce daha sağlıklı kararlar verebilseydik!!! belki geçmişi söyleyip elde edinilen birşeylerin olmaması da hatalı ama,şu ana erken seçim hariç bu ülkeyi düştüğü bataklıktan yukarılara taşıyacak ne var onu bilmiyorum!!!

 

 

 

sayın AÇA

 

Size bu konuda maalesef katılmıyorum.Tartışılmadıktan sonra fikirlerin ne anlamı olabilirki?Tartışmadan doğruya nasıl varılabilirki?Her fikrin ve ideolojinin kendine has doğruları vardır.Tartışmalarla bu doğrular ortak bir potada birleşirse şayet,işte ozaman gerçek doğruya ulaşılılacağı kanısındayım.

 

Sonra devletlerin yaşam süreleri içinde üç,beş yıl çok kısa bir süredir;İnsan hayatıyla kıyaslandığında.Bu yüzden şimdi tartışmalara açık olmalıyızki önümüzdeki seçimlerde sağlıklı bir tercih yapabilelim.

 

Saygılarımla.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

UNUTMA,

UNUTTURMA

seçimlerden sonra yapilan iddiali ve süslü

söylemlerine kanarak

AKP'den

 

ümitli oldugunu söyleyenler için.....

Tayyip...

 

Unutanlara,

*Elhamdulillah seriatciyiz. (21.11.1994 Milliyet)

 

*Yilbasina karsiyim. (19.12.1994 Sabah)

 

* Ben tekkeye degil dergaha gittim. (22.1.1997 Gozcu)

 

*Ata'ya saygi durusunda sap gibi ayakta durmaya gerek

yok.(12.5.1994Hurriyet)

 

*10 Kasim'da yaygara kopartildi. (14.11.1994 Hurriyet)

 

*Icki yasaklansin. (1.5.1996 Hurriyet)

 

*Istanbul'u Medine yapacagiz. (Akis)

 

*Butun okullar Imam Hatip yapilacak. (17.9.1994 Cumhuriyet)

 

*Ben Istanbul'un imamiyim. (8.1.1995 Hurriyet)

 

 

*Mayo reklami sehvet somurusudur. (6.3.1996 Hurriyet)

 

* Milli Piyango zulumdur. (29.9.1994 Hurriyet)

 

*Taksim'deki caminin temelini insallah atacagiz.(1.7.1994)

 

*Cumhurbaskani'nin imam hatipli olacagi gunler yakindir. (5.2.1996 Akit)

 

* Sarik operasyonu cok komik. (15.5.1995 Sabah)

 

*Yesil (kaldirim rengi) medeniyettir. (25.6.1994)

 

*Ben Meclis'in dua ile acilmasindan yanayim.(8.1.1996 Milliyet)

 

*Imamlar da nikah kiysin. (9.5.1995 Milliyet)

 

Asagida yazi, bir Hürriyet gazetesi yazarinin, 29 Ekim 2002 tarihli

köseyazisindan alintidir ; Bugün size ülkemizi yöneteye mtalip olan bir

sahsinoglunu imzasiyla gönderilen n nikáh davetiyesini belgeliyorum. Subat

tarihinin yanindakine bakiniz!! 29 Zilkade 1421. Bugün Türkiye'de böyle bir

 

tarih kullaniliyor mu Zilkade diye bir ay var mi? Nedir zilkade? Arabi

aylarin on birincisi! 1421 diye yil var mi? Yok! Nedir o? Arap takvimi!

İste bu Tayyip ve ekibi, sizin oylariniza talip. Türkiye'yi onlar

kimi kurtaracak! İçlerinden Atatürk'e hakaretten hüküm giymis,kimi sivas

katliami saniklarinin avukatlari, kimi yolsuzluktan, hirsizliktan

yargilaniyor, Tayyip ise altinlari borç aldigi (!) oglunun davetiyesinde 29

Zilkade 1421 ! Hemtarihini kullaniyor de ''Ben artik degistim!!!'' dedigi

günlerden sonra. Savulun, Tayyip kafasi isbasinda!(CAN DÜNDAR)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

8 GÜNDE 10 BİN İMZA TOPLANDI

ADD'den 'Tehlike büyüyor' uyarısı

 

İstanbul Haber Servisi - ''Tehlike Büyüyor Farkında mısınız?'' adlı kampanyayla tepkisini ortaya koyan Türk halkı, AKP'nin ulusal birlik ve bütünlüğümüze aykırı uygulamalarına 8 günde 10 bin imza ile ''hayır'' dedi. ADD Kadıköy Şubesi'nin düzenlediği kampanyada hedef 100 bin imza. Kampanyada, Cumhurbaşkanlığı makamına geçecek kişinin yeni Meclis tarafından seçilmesi, ülkenin anayasal kurumlarıyla sorunu olmayan birinin olması isteğine de yer verildi.

 

ADD Kadıköy Şubesi'nden yapılan açıklamada, kampanyayla ulusal eğitim politikasına aykırı uygulamalar, AB ve ABD ile ilişkiler, gözü kapalı özelleştirmeler, ekonomik sorunlar ve demokratik yapıya yönelik saldırıların protesto edildiği belirtilerek ''Türk halkı, Mustafa Kemal Atatürk döneminde temelleri atılan ve Devrim Yasaları ile şekillenen Cumhuriyet'in kurumlarına sahip çıkacağı iradesini, imza kampanyasına verdiği destek ile bir kere daha ortaya koydu'' denildi.

 

 

__________

C. 13.07.06

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet tehlikenin farkındayız , her geçen gün üzerimize yazılan senaryoları yiyen başkalarının ak dediğine ak kara dediğine kara diyenlerin sayısı artıyor , hem o artıyor hemde Atatürk ve laiklik ve cumhuriyet kisvesi altından bu senaryoları yazanların maşalarına inanıyor insanımız her şeye hemen inandığı gibi , bilmiyorlar yahudi milletinin ne kadar şeytan düşünceli olduklarını , bilmiyorlar dünya ve devlet içindeki derin birimlere kadar kontrol edebildiklerini , onların ülküsüne ters gelen asırlarca kavga vererek kaptıkları köşeleri elden çıkmaya başlayınca hemen mevcut iktidarı vuracak malzemeleri ortaya attıklarını ve yine SABETSAYİST lerce bunun bayraklaştırıldığını GÖREMİYORLAR , çünkü Allaha olan inançları bozulmuş , onun kelamını bilmiyorlar , tarih boyunca insanlığa hizmete kalkanların maruz kaldıkları cefaları onlara atılan ***** iftiraları takiyyeleri bilmiyorlar , çünkü sadece kendi ruh dünyalarındaki rengi gördükleri kaynakları dinliyorlar , VE YİNE GÖREMİYORLAR NE ZAMAN BU ÜLKEDE İSTİKRAR UHUVVET KALKINMA MEYDANA GELSE BUNU BAŞARAN KENDİLERİ BİLE OLSA AYNI VE BENZER TÜR YIPRATMA AYAĞINI KAYDIRMA VE İTHAMLARA KENDİLERİNİNDE MARUZ KALACAKLARINI!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sizler ne kadarda az düşünüyorsunuz hemen insanları damgalıyorsunuz , şu zamanda var olmak , batırdıkları durumdan ülkeleri çıkartmak , devletlerin içini bırak en hayati değerli birimlerinin tepe noktalarına kadar kendi soylarından inancından gelenleri en olmadı onlara hizmet eden localardan geçmiş o üstadı azamlarıyla yıllarca birlikte olmuşları ısızdıran , oturdukları koltuktan dünyadaki karışıklığıda finansıda idare eden yönünü belirleyen süper güçlerle karşılıklı işbirliğiyle kalkınmaktan geçiyor! Onlara bir istediğini vermezseniz size türlü akımlar musallat ederler , eninde sonunda kontrollerine alırlar istediklerini yaptırırlar reddettiğinize bin pişman edebilecek kapasitedeler.Kuzey Irak'taki müslümanların onar yirmişer ölmeleri , o çocukların kadınların esnafların işkence yoksulluk ırzını çiğnetme , o savunmasızları yeryüzünün en kanı bozuk güçlerine bırakmakla olurdu VE ONU BAŞARDINIZ..Sana soruyum arkadaşım , eğer Irakta bizimde askerlerimiz olsaydı tüm bunlar yine yapılabilirmiydi???Bizim askerimiz bunlara müsade edermiydi??? Eğer orayı yeniden kurmada bizimde tuzumuz olsaydı oranın kurulacak siyasetinde yönetiminde söz sahibide olurduk Türkmenleri ezdirmezdik..Askerlerimizin vatani görevlerinden biride bu değilmidir???Bize çok şey kazandırmazmıydı bunlar???

 

Abd kucağında oturan falan yok arkadaşım o laflarına dikkat et tamam mı , sen bana desen benim partim şudur , sana ispatlayayım onların ABD veya başka servislerle bağı var mı yok mu bakalım var mısın?Tüm araştırmacıların hepside ortaya çıkardı 80 öncesi ve sonrası MHP den komunist partilere kadar , CHP den sözde dinci cephelere kadar , pkk sından doğru yol partsinin başındakilere kadar!!! Tabi bunları bilen bu yolda biraz mertebe kat etmiş , araştırmaları röportajları hallaç etmiş , hak hukuk bilen insanlarla konuşmak lazım!!! Böyle insanları başka ülkede diye hemen haninlikle itham edenlerden bir sonuç çıkacağa benzemiyor.

 

Fethullah Gülen'in ABD olmasına bakıp hiç adamların yaptıkları okullara , kanallara , yayın organlarına , yetiştirdikleri öğrencilere bakmayan bir zihniyet zamanla heralde tüm gurbetçileride damgalar , sizdeki mantığı anlamak çok zor kusura bakmayın , her önünüze geleni hemen yiyorsunuz , zarar veriyorsunuz , davalarında samimi insanlarıda bozuyorsunuz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

UNUTMA,

UNUTTURMA

seçimlerden sonra yapilan iddiali ve süslü

söylemlerine kanarak

AKP'den

.

.

.

kimi kurtaracak! İçlerinden Atatürk'e hakaretten hüküm giymis,kimi sivas

katliami saniklarinin avukatlari, kimi yolsuzluktan, hirsizliktan

yargilaniyor, Tayyip ise altinlari borç aldigi (!) oglunun davetiyesinde 29

Zilkade 1421 ! Hemtarihini kullaniyor de ''Ben artik degistim!!!'' dedigi

günlerden sonra. Savulun, Tayyip kafasi isbasinda!(CAN DÜNDAR)

bizler tayyipçi tabir edilen kesimden değiliz ama tayyip üzerinden islamiyet düşmanlığı yapılmasına zerrece prim vermeyiz şuanda kullanılan takvim acaba sorsam size neyi temsil ediyor Hz.İsa(a.s.) doğum günü başlangıcı değil mi? e peki bizler bu takvimi kullanıyorsak neden hristiyanlaşıyoruz diye çığırtkanlığınız tutmuyor.. kendinize gelin karşınızdakiler sizin gibi MÖ (Milattan Önce)'mi zannediyorsunuz Bizler takvim olarak Peygamber Efendimizin(S.A.V.) hicretini yani hicri takvimi örnek almışsak bnda ne gibi bir yanlışlık var ben müslüman isem bunu yapmaya hakkım var yani Peygamberimi örnek alıyorum müslümanlık sadece arabistana mahsus bir şey değil bırakın artık bu zihniyet paçvrlarını.. arap takvimi değil Müslümanların takvimi anlaşılmayan bi durum var mı?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Adnan BULUT

 

 

--------------------------------------------------------------------------------

Elhamdülillah laikim

 

 

 

"Elhamdülillah şeriatçıyım."

 

"Demokrasi bir tramvaydır, gittiğimiz yere kadar gider, orada ineriz."

 

"Şeriat devleti lafını ciddiye almıyorum"

"Tutturmuşlar laiklik elden gidiyor. Yahu, bu millet istedikten sonra tabii elden gidecek!"

 

"Emperyalist Batı'nın karşısında İslam'ın haklı çıkışının yer alacağı yeni bir dünyaya doğru gidiyoruz."

 

Yukarıda tırnak içinde yazılan cümleler bana ait değil. Bilin bakalım kim sarfetmiş bu cümleleri. Aslında çok zor değil tahmin etmek. Bu cümlelerin altına şöyle bir de fotoğraf karesi yerleştirsek, (hani Taliban Lideri Hikmetyar'ın dizinin dibinde yere çöken ünlü bir siyasetçimiz vardı ya! ) herhalde artık emin olmuşsunuzdur... Evet yukarıdaki cümlelerin tamamını sarfeden Başbakan R. Tayyip Erdoğan'dan başkası değil.

 

O Erdoğan ki, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildikten sonra " Ben İstanbul'un imamıyım" diyebilmiştir. O dönemin Belediye Başkanı Erdoğan ve arkadaşları Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 1997-1999 yıllarında zimmet, resmi evrak ve kayıtlarda sahtecilik ve cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak iddialarıyla yargılandılar.

 

Yargılama sonucu Erdoğan ve arkadaşları beraat ettiler. Ama ilginçtir bu karar, ilgili mahkemenin savcısı tarafından temyiz edilmedi. Ayrıca Erdoğan'ın malvarlığını haksız kazançla arttırdığı iddiasıyla Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan dava da beraatle sonuçlandı. Bu dosya da ilgili Savcılık tarafından temyiz edilmedi. Ne mutlu Erdoğan'a, ne güzel aklanmış diye düşünmeniz normal. Ama sorasında neler oluyor bir bakalım.

 

Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde hakkında açılan idari soruşturmaların önemli bir bölümünü yürüten Mülkiye Başmüfettişi Hüseyin Avni Coş, AKEPE iktidarı döneminde önce Bingöl, sonra Aksaray ve şimdi de Kırklareli Valisi olarak görev yapıyor. Bu ne tesadüf...

 

Üsküdar Adliyesi'ndeki zimmet, sahtecilik davasının hakimi İsmail Rüştü Cirit, AKEPE döneminde Yargıtay üyesi seçildi. Bu ne tesadüf...

 

Tayyip Erdoğan'ın malvarlığını haksız kazançla artırdığı Ankara'daki davanın Hakimi Mustafa Kozan da AKEPE iktidarı döneminde Ankara Adliyesi'nde Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olmuş. Bu ne tesadüf...

 

Ankara'daki davada beraat kararını temyiz etmeyen Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Kasırga şimdi ne görevde dersiniz? O şimdi Adalet Bakanlığı Müsteşarı... Bu ne tesadüf...

 

 

AKEPE Konya Milletvekili Halil Ürün'ün karısını dövdüğü, başka kadınlarla ilişkisi olduğu haberleri günlerdir gazete sütunlarında.. Acaba AKEPE milletvekillerinden kaçı çok eşli bir yaşam sürüyor? Bunu yanıtını bir süre önce yine bir AKEPE milletvekilinin eşi vermişti. Belki gözlerden kaçtığı için çok tartışılmadı. Ama geçen yıl CHP Milletvekili Canan Arıtman'ın daveti üzerine TBMM'ye gelen AKEPE Trabzon Milletvekili Aydın Dumanoğlu'nun eşi Sevil Dumanoğlu bakın gazetecilere neler anlatıyor.

Sevil Dumanoğlu, evliliği sürerken kocasının imam nikahıyla ikinci bir eş aldığını belirtip "Resmi nikah olmadan düğün yaptı. Şimdi 3.5 yaşında gayrimeşru çocuğu var" diyor. AKP'li milletvekillerinin eşlerinin kendisine,"60 milletvekili eşi senin gibi. Sen 61'nci oluyorsun" dediklerini söylüyor Sevil Hanım. Birçok milletvekili eşinin tedirgin olduğunu söyleyen Sevil Hanım "Hiçbir kadın kabul etmiyor, hepsi çok mağdur durumda. Bazı milletvekilleri Kızılcahamam toplantılarına imam nikahlı eşleriyle gidiyormuş" diyor ve eşinden yediği dayağı şöyle anlatıyor.

 

" Eşim üniversitede derslerimize giriyordu. Beni sınıfta görüp beğenmiş ailemden istedi. Üniversite ikinci sınıfta evlendik. Mühendisliği bitirdim. Tam işe girdiğim sırada eşimin bursu nedeniyle İngiltere'ye gittik. İlk mağduriyetimi burada yaşadım. Eşimden fiziksel şiddet gördüm. Günlerce hastanede kaldım. Olay yargıya intikal etti. İki yıl ayrı yaşadıktan sonra bir vesileyle barıştık. Ama sonra 2001'de evliliğimiz sürerken imam nikahıyla yaşadığı eşine düğün yaptı. Benim yaşadığım, tüm özel eşyalarımın bulunduğu evde yaşamaya başladılar. Tek eşyamı bile alamadım. Bu şiddet fiziksel şiddetten daha kötü. Aldatılan da benim, bedelini ödeyen de. Namussuz bile olsam gururum ezilmemeli. Aile birliğinin önde geldiğini savunuyorlar; peki ben bunu niye çekiyorum, diğer kadınlar niye çekiyor?

 

 

Buyrun bakalım. Türkiye'yi nasıl bir zihniyet yönetiyor, birkaç çarpıcı örnekle anlatmaya çalıştım. İddia ediyorum, ısrar ediyorum. Laik cumhuriyetimiz tehdit altındadır. Bu zihniyet mütedeyyin insanlarımızı bile yüce dinimiz islamdan uzaklaştırmaktadır. Simgeleşen türban ve kara çarşaflılar kendilerinden olmayana kötü gözle bakmakta, tehditler savurmaktadır. Dini hassasiyetleri var diye yolda, sırada, otobüste bir adım geri çekilip yol verdiğimiz zihniyet başı açık kadınları açıkça taciz eder hale gelmiştir. İstanbul'un gettolarında, bir çok Anadolu kentinde modern giyimli kadınlar tedirgin edilmektedir. Bu yazdıklarımla ilgili örnekler günden güne çoğalıyor... Bizim egemen medyamıza ise susmak kalıyor. Sussunlar bakalım nereye kadar. Tehlike gelip kapıya dayandığı zaman umarım uyanırlar. Ama iş işten geçmiş olmaz inşallah...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Adnan BULUT

--------------------------------------------------------------------------------

Elhamdülillah laikim

"Elhamdülillah şeriatçıyım."

.

.

.

Tehlike gelip kapıya dayandığı zaman umarım uyanırlar. Ama iş işten geçmiş olmaz inşallah...

 

 

kara çarşaf kadar başına ****** ****** çıplak gezenler görmek istiyorsan plajdan çıkma ama maksadı kocasından başka bir erkeğe güzelliğini göstermek istemeyen ve bunu Allah(C.C.) örtünün emriyle yerine getiren müslüman kadına laf söylemek senin ve kimsenin haddi bile değil...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bence bizi birbirimizden farklı kılan şeyleri zenginlik kabul etmek ile birlikte bizi ortak kılan ve birleştiren unsurları ön plana çıkarırsak, birlik ve beraberliğimizi korursak her türlü tehdidin üstesinden gelebiliriz. Herkes aynı düşünmek zorunda değil elbet, farklı düşüncelere saygı duymak ve tahammül etmek gerekir. Tabi o düşünce saygı duyulacak bir düşünce ise ve saygı duyulacak bir şekilde dile getirilmişse. İnsanları dindar,dindar değil, müslüman müslüman değil veya Atatürkçü veya Atatürkçü değil şeklinde sınıflandırmamalıyız. Ne din ne de Atatürk ya da bizi biz yapan diğer ortak değerlerimiz kimsenin tekelinde değil. Dünya üzerinde milyarlarca insan var milyarlarca duygu,düşünce ve bakış açısı var. Birey bunların hiçbirini seçmeyebilir sevmeyebilir ama saygısızlık edemez..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.