Halil İbrahim Yaman'dan yazılar

[Misafir Halil İbrahim Yaman]

Konu her ne olursa olsun, öyle bir sistem kur ki, ne sen istismar edip kötüye kullanabilesin,ne de karşındakiler. O daima gerçeğin, hakkın ve adaletin yararına işlesin. İnsana lâzım olan budur... Dün işine gelen, bugün senin bile işine gelmiyorsa, yarın da yaratacağı sonuç bundan farklı değilse, yaptığın doğru mudur? Bugün yanındakine yarayacak diye kurduğun yanlış düzen, yarın karşındakine yarayacaktır.

[Misafir Halil İbrahim Yaman]

Uygun gördükleri ve görmedikleri arasında "tercih yapmak hakkı" kendisinine verilmeyen millet, Evet diyerek istemediklerini de başına sardı, ya da Hâyır diyerek istediklerini de ret etti... Yani, bir 12 Eylül Anayasası'ndan, daha baştan Sakat "Yeni bir 12 Eylül Anayasası" doğurtmaya çalışıldı... Oysa en azından maddeler birkaç guruba ayrılabilir, guruplara ayrı ayrı oy verilebilirdi! İşte o zaman, milletin gerçek özgür iradesi ortaya çıkardı! Bu, tam salla gitsin oldu...

[Misafir Halil İbrahim Yaman]

Hacivat devamla:

 

--- Hem Referandumda EVET ÇIKSA DA, SORUN ÇÖZÜLMEDİ,

+- Hâkimler yine, haklarında toplanan haksız kişisel verilere, devam eden gizlilik nedeniyle ulaşamayacaklar; aleyhlerinde verilen kararların gerekçelerini öğrenemeyecekler.

+- Hâkimler yine, haklarında verilen diğer hertür yanlış kararlara karşı (ihraç hariç), dava açamamaları nedeniyle, diğer mahkemeler gibi, Anayasa Mahkemesine de başvuramayacaklar.

+- Hâkimler yine, gizlilik olması ve yargı yolu yasağının sürmesi nedeniyle, diğerlerine olduğu gibi, darbecilere karşı da hak arayamayacaklar.

+- Hâkimler yine, Bakan ve Müsteşar etkisinde olacaklar.

+- Yani bizim Yargı zaten bertaraf (yok) edilmiş durumda.

 

Karagöz:

 

--- Hıımm! Millet bunları nereden bilsin? Hâkimi güvencede olmayan milletin, kendisi de güvencede olamaz! Yıktın perdeyi eyledin viraaan, gidip Burhan KUZU'ya haber vereyim hemaaan! Al sana! Al sana! Küt! Pat! Şırakkk!

 

Hacivat:

 

--- Karagözüm ne vuruyorsun?

 

Karagöz:

 

--- Sen de bostan korkuluğu gibi, hâlâ ne karşımda duruyorsun?

[Misafir Halil İbrahim Yaman]

Şu Hayır'da, olmazı ifade ederken (A) yı (^) şapkalı sert,

iyiliği ifade ederken normal yumuşak kullansak. Yani olmaz

diyorsak Hâyır, iyiliği ifade ediyorsak Hayır desek...

[Misafir Halil İbrahim Yaman]

İşlerine geliyor, bastırılmış duygulardan bahsediyorlar; işlerine öyle geliyor, duygularımızın önüne geriliyorlar!? Top, kendi kalelerine girdiyse kötüyü; sizin kalenize girdiyse iyiyi oynuyorlar!? Günlük siyasetin güdümünde.

Bilimsellik bunun neresinde? Ankara 2007

[Misafir Halil İbrahim Yaman]

--Bu nasıl sicildir? belgedir? fiştir?.. KDV fişine, Elektrik fişine benzer mi? Söylemiyorlar ki bilebilelim. Göstermeye yanaşmıyorlar ki bilebilelim, diyor. Halk diyor.

"Özgürlüğümü Verin, Nutuklarınız Sizin Olsun."

[Misafir Halil İbrahim Yaman]

Hele bir aç kalın! Susuz kalın! Havasız, oksijensiz kalın! Allah kimseyi açlıkla, susuzlukla terbiye etmesin denilen bu Dünyada, havasızlık ve oksijensizlikle terbiyenin süresi en fazla 4 dakika. Sonrası ölüm!.. Ekmek, su, hava ve oksijen olmadan, biz olur muyuz? Peki, ne kadar farkındayız bunun?..

[Φ y.yılmaz]

Konu her ne olursa olsun, öyle bir sistem kur ki, ne sen istismar edip kötüye kullanabilesin,ne de karşındakiler. O daima gerçeğin, hakkın ve adaletin yararına işlesin. İnsana lâzım olan budur... Dün işine gelen, bugün senin bile işine gelmiyorsa, yarın da yaratacağı sonuç bundan farklı değilse, yaptığın doğru mudur? Bugün yanındakine yarayacak diye kurduğun yanlış düzen, yarın karşındakine yarayacaktır.

 

 

Uygun gördükleri ve görmedikleri arasında "tercih yapmak hakkı" kendisinine verilmeyen millet, Evet diyerek istemediklerini de başına sardı, ya da Hâyır diyerek istediklerini de ret etti... Yani, bir 12 Eylül Anayasası'ndan, daha baştan Sakat "Yeni bir 12 Eylül Anayasası" doğurtmaya çalışıldı... Oysa en azından maddeler birkaç guruba ayrılabilir, guruplara ayrı ayrı oy verilebilirdi! İşte o zaman, milletin gerçek özgür iradesi ortaya çıkardı! Bu, tam salla gitsin oldu...

 

 

Hacivat devamla:

 

--- Hem Referandumda EVET ÇIKSA DA, SORUN ÇÖZÜLMEDİ,

+- Hâkimler yine, haklarında toplanan haksız kişisel verilere, devam eden gizlilik nedeniyle ulaşamayacaklar; aleyhlerinde verilen kararların gerekçelerini öğrenemeyecekler.

+- Hâkimler yine, haklarında verilen diğer hertür yanlış kararlara karşı (ihraç hariç), dava açamamaları nedeniyle, diğer mahkemeler gibi, Anayasa Mahkemesine de başvuramayacaklar.

+- Hâkimler yine, gizlilik olması ve yargı yolu yasağının sürmesi nedeniyle, diğerlerine olduğu gibi, darbecilere karşı da hak arayamayacaklar.

+- Hâkimler yine, Bakan ve Müsteşar etkisinde olacaklar.

+- Yani bizim Yargı zaten bertaraf (yok) edilmiş durumda.

 

Karagöz:

 

--- Hıımm! Millet bunları nereden bilsin? Hâkimi güvencede olmayan milletin, kendisi de güvencede olamaz! Yıktın perdeyi eyledin viraaan, gidip Burhan KUZU'ya haber vereyim hemaaan! Al sana! Al sana! Küt! Pat! Şırakkk!

 

Hacivat:

 

--- Karagözüm ne vuruyorsun?

 

Karagöz:

 

--- Sen de bostan korkuluğu gibi, hâlâ ne karşımda duruyorsun?

[Φ y.yılmaz]

Şu Hayır'da, olmazı ifade ederken (A) yı (^) şapkalı sert,

iyiliği ifade ederken normal yumuşak kullansak. Yani olmaz

diyorsak Hâyır, iyiliği ifade ediyorsak Hayır desek...

 

O zaman alfabeyi değiştirmek gerekir, cümlede aldığı anlama göre zaten ne olduğu anlaşılır.