Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Bunun Bir AnLamI oLmasI GerekMiyor...


Önerilen İletiler

aklımın

bana oynadıgı  en güzel oyundun sen

ve ben başlarken bu oyuna

kaybetmeye yeminli

tutamayacagımı bildigim gibi

ne seni ne kendimi

koruyamazdım

bu kadar cok isterken seni

içimdeki canvardan

umurumd bile degil simdi

nerede oldugun kim oldugun

bana bunları yazdırablliyorsan sen

ugrunda tutuşup yanmaya değer

gecmiyor bir türlü

bana dur sende de

kacıp gitsende

senden uzaga bırakamıyorum kendimi

aklımdan seni cıkarmaya calıştıkca

sensiz bir güne daha uyanamıyorum

nasıl birseysin sen

kelimelerim yetmiyor

hayallerimdeki seni anlatmaya

şehvetimden kendimi eritiyorum

biliyorum kızacaksın bana

ama seni istemek

herseye deger

üstleniyorum tüm günahları

tamam mızıkcıyım ben

sen olmazsan eger

her oyunda kaybedenim ben

aklım almıyor

nasıl bir sevdaya tutunduk biz

bu kadar birbirimize benzerken

nasıl da hazırdık yenilmeye

ben sen üzülme diye kendimi tutarken

sen karsımda durup

benim nerede duracagımı beklerken

duramadıkca

kapıldın

ben seni kendi dünyamda kraliçe ilan ederken

sen tüm sana yükledigim sıfatları bir yana bırakıp

sadece kadınım olmayı secerken...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

şiir olacak
şairin tesellisi
sevda kafiyesinde hayat bulacak
kadın okuyup ulaşamadığı aşkına bir kez daha tutulacak
geceler uzadıkça
teselliler sıradanlaşacak
açılan yaralar dikiş tutmayacak
canı yanacak insanın
yinede geçmesin diyecek
bitmesin bu kalp ağrısı
sıradan günler ağır gelecek
gecesinden vazgeçemeyecek iki aşık
olmayacak birşey gibiydi varlığımız
kimin umurunda?
düşünsene
ya hiç karşılaşmasaydık
nereden bilecektik
ben nereden bilecektim bu sözlerin nasıl içimden geldiğini
sen nereden bilecektin
sevdanın, cam bir fanusta bile varolabileceğini...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bir gün bana dur diyemeyeceksin...
her anını,
seni hayal ederken yaşadığım herşeyi yazacağım sana..
yazarken onlarca şiir olacak,
gerçekte yaşanamayacak kadar güzel...
aklımızı kaybedeceğiz belki, bedenlerimiz kavrulacak...
soluk soluğa kalacağız.
ben yazarken,
sen okurken...
bittikten sonra,
ne senin duvarların kalacak, ne benim korkularım
hepsi yıkılacak.
ve biz koca bir boşlukta bulacağız kendimizi.
bir daha asla ayaklarımız yere basmayacak.
sonraki her gecede ne konuşursak konuşalım,
hep o anları düşüneceğiz.
unutamayacağız,
her ne kadar sen ve ben unutamadıklarımızla yaşamayı becerebilsekte,
o anlar aklımızın, kalbimizin bir köşesinde sürekli bizi rahatsız edecek.
yeniden yaşamak isteyeceğiz.
yeniden kendimizi o fırtınaya kaptırmak...
buradaki varlığımız dışarıdaki bizi zorlamaya başlayacak,
ve kendi iç savaşlarımızın ortasında bulacağız kendimizi.
bir gün,
hayatlarımızdan çıkıp gitsek bile,
yaşadığımız o anlar hep farklı olacak ulaşılamaz ve yeniden yaşanamaz...
kimbilir...
belki de solup gitmektense,
yanarak yok olmak daha iyidir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ne çok yalnızız aslında
birbirine muhtaç iki yabancı gibi
elimizde bunlar var
isyan sozleri
kurtulup şehvetinden
merhamatine muhtaç iki sevgiliydik biz
ansızın sabahın bir yarısı
birbirine tutulan
ürkerek
diğerinin ne düşündüğünü bilmeden
hayalinde ne varsa paylaşan
gercek olmayacak diye değil
belki de gercek olsa bu kadar güzel olmayacak diye
diğerinden kaçan
kaçmak bir halta yaramasada
yazmaktan vazgeçemeyen
iki çocuktuk biz...
hafifletici sebeleri varmıydı bu yaşadığımızın bilmiyorum
ama ben seni tanıkdıktan sonra
hafiflemek istemiyorum...
en ağırına çarptırsınlar beni cezaların...
senin kollarının arasındaysam eğer
her suçu üstleniyorum...
şimdi öpmelisin beni,
hicbir erkeği öpmediğin gibi...
simdi almalısın beni,
daha önce hayalini bile kurmadıgın gibi....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 1 ay sonra...

körelen yerlerime dokunuyorsun bir bir
önce dudaklarıma ve ellerime,
sonra kalbime...
sanki yıllar önce kullanmayı bırakmışım
şimdi içimde bir telaş
ne yapacağımı bilmiyorum diye
ürkersin belki
korkup benden
yazmaya bile kıyamıyorum
anla öyle tedirginim şimdi
aklım fikrim güzelliğinde
olmayacak birşey gibi
sanki uyanırsam kaybolacak diye
uyumuyorum...
öpülesi dudakların,
bakışlarından ölümsüzlük dersi almak
hangi tarihten hatırlıyorum seni
hatırlayamadıklarım kızacak bana şimdi
olsun
göğsünde  uyut beni
ben unuttum bile
senden önce tüm öğrendiklerimi
şimdi yeniden başlayalım
ama nolur kızma bana
ellerim titrerse eğer
dokunurken sana...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

şimdi sen susuyorsun ya,
elektrikler kesilmiş gibi hissediyorum,
en istemediğim anda
koyu karanlığında bir gecenin,
yalnız bırakılıyorum
sanki bir çocuk gibi
cami avlusunda...

şimdi sen susuyorsun ya,
duruyor zaman,
en istemediğim anda,
canım yanarken üstelik
son kadehi daha yavaş içiyorum,
çünkü biliyorum,
kafayı bulamazsam eğer,
bu çaresizliğe aklım ermez...

şimdi sen susuyorsun ya,
yorulduğumu hissediyorum.
tüm gün seni düşünmek değil de,
gecesinde senin olamayacağım diye...

şimdi sen susuyorsun ya,
kendi cevaplarımı uyduruyorum,
sana sorduklarıma,
hepsinde bir karamsarlık,
hepsinde bir yıkım,
sanki çok istediğim için,
gelmeyeceksin bana...

şimdi sen susuyorsun ya,
susma...
hangi ara içime işledin bu kadar?
bilmiyorum...
nasıl tutuluyorum bir bilsen,
sana uyuyor,
koynunda uyanıyorum...
sustuğun her an,
geç kalıyorum gençliğime,
ellerimin derisi buruş buruş olmuş,
korkuyorum
beğenmezsin diye sana dokunurken
olur da okumazsan sana yazdıklarımı,
nolur olmasın!
sen hep oku,
ben yine şair olurum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

bazen susuyorsun ya
düşürüp gözlerini
bir dalgınlığın tam ortasına
üşüyorum
bilmiyorsun...
bilsen bakmazdın öyle
derin bir iç çekip
'neyse' diye başlamazdın söze...
bir bilsen
sen her 'neyse' diye başladığında konuşmaya,
içimde başka bir 'keşke' yuvalanıyor...
neresinde bıraktım ellerini, hayatımın?
bilmiyorum...
bir bilsen
susmazdın öyle....
ne çok konuşmak istedikçe,
suskunluğunun soğuk şakasına takılıp,
anlamak için zorlamazdım kendimi...
bir görsen...
nasıl da yanıyorken kollarının arasında
titreyip kendime geldiğimde
sanki bir kabustan uyanmışımda,
açamamışım gözlerimi
gibi gelirdi
sen aklını benden uzağa aldığında...

bazen susuyorsun ya
ansızın,
susma...
daha yeni yeni tutulmaya başlamışken varlığına,
yokluğunla terbiye etme beni!
kimse anlamayacak bunu biliyorum,
kimse inanmayacak...
umurumda bile değil!
ama sen susma...
yalnızlığı da bilirim ben,
nolur biraz da,
senle uyanmayı anlat bana,
tek kişilik, tek yastıklı bir yatağı,
paylaşmayı...
uzun zamandır tek başına yaşarken,
iki kişilik kahvaltı hazırlamayı hatırlat bana...
 sofraya ikinci çay bardağını koyup,
o salak televizyona değilde,
güzel bir çift göze bakmanın,
nasıl bir şey olduğunu...
bazen susuyorsun ya,
ben biliyorum zaten onu
yapma...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

nasıl bilebilirdik?
dokundukça tükeneceğimizi...
sevmek üstesinden gelebilirmiydi?
erirken kollarımızda,
tutabilirmiydi bizi düşmeden,
bırakırken kendimizi
nasıl heyecanla titrerdik,
ilk defa sevişirken
alışkanlık değildi o zaman
yasaktı belki
olmayacak birşey gibiydi
oldu...
inanmıyorduk ikimizde,
ama yaşadık..
çok mu soruyorum şimdi?
sadece yaşamalımıyım?
kapılıp şehvetin rüzgarına,
ateşlerimin sönmesini mi izlemeliyim?
ya sen nasılsın?
her orgazmında,
olduramadığın kaç hayali özgür bırakırsın?
ya bırakamadıkların?
bu kadar mı bendeydi?
gözlerin ışıl ışıl,
bakmaya doyamadığım,
kalbin öyle hızlı çarpıyor ki bazen,
korkuyorum,
yetişemeyeceğim diye aşkına...
korkuyorum,
geride kalanı olmaktan yoruldum artık,
her biten sevdanın,
yazarı olmaktan...

nereye kadar sürükleneceğiz?
neresinden kırılacak kalbimiz?
ve yeniden sevebilmek için,
kaç bedene daha ekilecek umutlarımız?
ya yeşertemediklerimiz?
kimin kanıyla sulanacak,
renklensin diye siyah beyaz hayallerimiz...
söyle sen nasılsın şimdi?
ben altında kalırken,
sorguladıklarımın,
nasıl yarın sabah bir şey olmamış gibi,
alıp başını gideceksin,
gecesinde kollarında inlediğin bedeni,
inkar eder gibi...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sevişmek seninle,
bir yangın yeri
boş odaları doldurmak inlemelerimizle...
çok mu susamıştık,
çok mu bekledik tek başımıza,
şimdi söndürebilmek için ateşlerimizi
tenimizde
bu kadar aceleyle
bu kadar acemice
yırtar gibi geceyi,
parçalayıp üzerimizdekileri
sanki hemen bitecekmişte
kaçırmamak için
birlikteliğe kalkan son treni
nefes nefese koşturur gibi
dolu dizgin
bir kadın bir erkekle
ve bir erkek bir kadınla
ne kadar sevişebilirse,
öyle,
sarılmak...
bırakırsak bozulacak büyüsü
aklına başka adamları getirme!
bırak içindeyken
kaybolayım,
bana yolumu öğretme,
biraz daha içinde kalayım!
söz biter ya bazen
bozulur söyleyince büyüsü
masal değil ya bu
bırak tenine düşsün sustuklarım...
bir pencere açalım
eylül rüzgarına teslim olsun bedenimiz
ürperdikçe yeniden başlayalım
tadın damağımda
geçmesin diye
ayırma dudaklarını dudaklarımdan...
başka bir tad karışmasın
başka bir hayal kurmayalım,
inceldiğimiz yerden kopalım
dağınık kalalım,
başka hiç kimse parçalarımızı bulup
yeniden yaşatmasın...
öyle dağılalım geceye...
kimse anlamasın!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bir yanın tutuyor beni yakalarımdan,

 bir yanının umrunda bile değilim

 geçse üzerinden günler,

 anımsanmayacak belki

 belki hatırlarsan gülümseyeceksin

 ne kadar çok seviştik seninle...

 aklıma her geldiğinde

 yıllar geçse bile

 aldatacağım yanımda her kim varsa

seninle... 

 geçmeyecek belki

 inkarlara sığınacağım...

 öyle değildi aslında, hatırlamıyorum dedikçe

 dokunduğun her yer isyan edip sızlayacak tenimde

 öptüğün her yer...

 aklına her düştüğümde

 aklıma her düştüğünde

 dokunmak günah mı kendine?

 hangi gerçek aşk yaşatacak bizi?

 aklımızdaki biz kadar...

 hangi gerçek sevdanın koynunda?

 aklımızı kaçıracağız bundan sonra

 birbirimizin kolları arasında,

 delirdiğimiz kadar...

 hadi söyle bana!

 yıllar sonra anımsadığında

 ısırmayacakmısın dudaklarını,

 seviştiğimiz her geceyi düşünüp,

 aramayacak mısın beni?

 

 beni sorma...

 öyle tutuluyorum ki sana bazen,

 aklımı gömüp hayatın karmasına,

 yoksun'muş gibi yapıyorum...

 sanki her gece olduğunda,

 senin için yanacağımı,

 bilmiyormuşum gibi...

 her gün daha iyi oynuyorum,

 tenimde izlerin yokmuş gibi,

 her seviştiğimizden sonra,

 unutmıyayım diye belki de,

 seni aklıma kazımamışssın gibi...

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sıyırıp alıyorsun ya beni
bu hayatın kokuşmuşluğundan,
sen kokuyorum,
ve doyamıyorum sana,
yaşamayı bile seviyorum artık,
olmayacaklara inat...
bir kadeh daha doldur diyorum,
bir mum daha yak küf tutan yalnızlığımıza,
bırak gitsin artık,
gelmeyeceklerin, tutma aklında...
kime ne sözler verdinse umrumda değil!
inkar ettiklerinle gel,
en güzel yalanlarını bana sakla,
söz inanıcam!
en korktuklarını içime göm!
bir sözümle baştan çıkaramıyorsam seni,
unut beni...
her aklına düştüğümde,
ısırmıyorsan dudaklarını,
bunca gece sevişmelerimizin,
ne anlamı var?
sabah uyandığında yanında aramıyorsan beni,
böyle bir sevda,
hangi akla sığar?

sen, ne güzel bir ankara...
sığınmak tunalı hilmi'nin saçakları altına,
sakarya caddesinde elinden tutup yürümek varken,
hangi istanbul akşamı güzel kalabilir artık?
hangi boğaz, hangi kız kulesi,
hangi mavisi güzel senden sonra?
yalnız yaşamak,
seninle geçirilen,
bir ankara gecesinden sonra,
soğumak şehrimden,
sanki seni eksiltmişler yüreğimden,
anla öyle soğuk akıyor bu marmara,
seni tanıdığımdan beri damarlarımda....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

senden vazgeçmeli
haritadan bir yer beğenip
alıp başımı gitmeli...
sözlerin verilmediği yerlere,
çok sevmenin çok gerekmediği
mutlu olmak için...
kimse tarafından tanınmayacak,
farkına varılmayacak,
ve bu farkın aranmayacağı yerlere...
yeni bir sevgili bulunmalı önce,
yeni bir hayatın temeline yaslanıp,
çok bağlanmadan
çok istemeden
kısa kesmeli belki
en tatlı yerinden
yazılası kafiyesi olmamalı
tadında bırakmalı
bir kez olsun okunma kaygısı olmasın
bir kez olsun
sabah nasıl yalnız uyanılır diye
zehre bulanmasın gecem
uyumak için
bir kilo rakıya güvenmeden
senden vazgeçmeli
nasıl tutunur lan insan?
bir kaç kelime
bir kaç söze
nasıl ayakta durabilir?
senden sonra...
demeden,
bırakmalı kendini boşluğa
tutacak birinin olmasına inanmadan!
senden vazgeçmeli...
bu geçmek fiili
en çok benim canımı yaksa da
...
yalan...
istemiyorum...
yalan söyledim,
susma
kahvaltıyı ben hazırlarım sen erken uyanma,
banyoyu temiz tutarım,
havluları yerde bırakmam,
bulaşıkları makinaya ben dizerim
yorulma sen,
ütüyü de yaparım,
istemediğin ne var söyle,
yatakta çapraz yat istersen,
bacaklarını üzerime at,
uykum yarıda kalsa,
umrumda değil
yanımda sen yattıktan sonra...

senden vazgeçmeli...
sonra?
her sabah,
küfrederek uyanmalı,
uyanmak istemezken,
her uyku yarım,
her rüya eksik,
sen olmadıktan sonra,
nasıl yaşarım?
ağzıma sıçmaz mı bedenim?
senin koynunda uyanmak varken,
gözlerimi açtığımda,
diğer yarısı boş yatakta...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hiç bir şey yapmak umrumda bile olmuyor bazen,
sadece beni koynuna alıp,
sarılmanı istiyorum...

İstanbul!
istediğin kadar kusuruma bakabilirsin ama,
sikimde bile değil...
Ankara kızına vuruldum ben!

söverim gelmişine geçmişine,
ayıpsa ayıp!
geberiyorum aşkından,
kalmadı benede gururdan eser,
hayatımda sen yoksan eğer...

nasıl olurdu bazen diye düşünüyorum,
senle uyanmak bir sabah,
öyle tatlı geliyorki hayal ettiklerim,
gerçeklerimden soğuyorum...

gidiyorsun...
üzerine kalın bir şeyler al,
hava soğuk.
aklına beni al...

sustuklarımı biliyorsun,
söylediklerimi unutma sakın!
çok konuşamam ben,
sessizliğimi bağışla,
öp dudaklarımdan,
kızma bana...
hala inanamıyorum,
bu kadar gerçek olduğuna...

düşlerimin kül kedisi,
geç kalırsak eğer bu masalın sonuna,
sen anlat bana,
nasıl sevmişim seni...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

kanımdaki alkol değil,
aklımdaki sen etkisi
başımı döndüren...
olmayacakları tutuyoruz sürekli içimizde,
olacaklar hoşumuza gitmiyor çünkü...
tutamayacağımız sözler vermektense,
hayaller kuruyoruz..
çok güzeller..
sahici bir hayata katlanmaktansa,
hayallerimizle gömülmek istiyoruz...
bu kadar çok mu istiyordun beni?
beni düşündükçe tenim kıpır kıpır...
seni düşündükçe
boşalıyor sokaklar...
bayram yeri gibi bu istanbul
çocukların elinde maytaplar
ben gecesinde bir evsiz gibi
olsun...
yalnız insanlar mutlu olamaz mı?
tutuşturup bir ucundan yazdıklarımı
ateşinde ısınıyorum
ateşinde yanmak varken
uzak duruyorum
yasak olmasının canı cehenneme!
sana yetemezsem bir gün,
canın yanmasın diye,
istediğin her şeye,
kayıtsız kalıyorum....

alkolün etkisi değil bu,
senin yüzünden!
aklımı alıp başımdan gidiyorsun
tek başıma ne yapacağım?
senden sonra hangi kadına?
senmişsin gibi dokunacağım?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

uyandırabilirmisin beni?

heyecanına kapılıp,

rüzgarında kaybolduğum rüyalarımdan,

tutup yakalarımdan sarsabilirmisin?

yeniden başlayıp

karmaşasına katabilirmisin beni?

hayatın...

yorgunluğumu ne yapacaksın?

bıkkınlığımı, vazgeçmşiliğimi?

ne kadarımı saklayabilrsin iç çekişlerinde?

tahammülüne ne kadarını sığdırabilirsin

ansızın susmalarımın...

 

kayboldum,

gelip bulabilirmisin beni?

sana sarılınca,

geçer mi?

sana inanınca,

biter mi?

sana bağlanınca,

düşmem mi?

vazgeçebilirmiyim her gece

alkole sığınıp bulduğum huzurdan?

nasıl da hazırsın bana!

her isyankarlığıma özenle yaklaşıyorsun,

her kırıldığım yeri

öpmek istiyorsun

haketmiyorum seni!

bu saatten sonra hiçbir affı

haketmediğim gibi...

 

sözler verip tutmanın zamanı geldi mi?

serseri mayın olmaktan vazgeçip,

kıyılarına mı sürüklenmeli bir sahil şeridinin...

çok yorgunum

yıllardır oynamaktan

maskelerimi çıkarınca yüzümden,

yinede öpmek istermisin beni?

kapılıp gitmenin zamanı geldi mi?

inceldiği yere direnmenin anlamı yok!

kaçtıkça derinine iniyorum bataklığımın.

nefes almak nasıl bir şeydi?

 

içmeden, yazmadan ve sevişmeden bir kadınla

yaşamak nasıl bir şeydi?

gülümsemek sabah uyanınca,

birinin beni düşündüğünü bilmek,

nasıl güzeldi?

beklenmek, umudu olmak bir kız çocuğunun,

uyuduğu olmak yalnız yatağında

uyandığı hatta

gerçek olamasam da

nasıldı?

hatırlamıyorum bile...

üzerine attığım yaşanmamışlıklarım

olmayacağına inandırdım kendimi

hayal kurmak yerine

sahici acılarla yüzleştim

gelip tutabilir misin beni?

vazgeçmez misin?

ben seni kendimden uzağa itip durdukça...

 

beklediğin kadar olamazsam hayatında,

iç çekip gözlerin dalmaz mı karanlıklara,

üzülmezmisin beni seçtiğin için?

seçilesi o kadar doğrular arasında

sevginin engellisi beni seçerken

beceremeyeni bu sevdanın

bilmeyeni söylemeyi

içi yansa da

seni sevmek istiyorum!

öğretebilir misin bana yeniden,

sanki ilk defa tutulmuşum gibi

bir kız çocuğuna

içimin kıpırtısı

boğazımdaki kuruluk konuşmak istedikçe,

seni sevmek istiyorum!

kendime rağmen,

ehlileştirebilirmisin içimdeki hayvanı?

bıkmaz mısın benden?

ben bile vazgeçmişken kendimden

sen vazgeçmez misin benden?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

neyi tartışıyoruz ki biz?
neyi paylaşıyoruz?
kırıklarını mı?
kaybedilmiş bir aşkın,
boşluklarını mı?

kimi suçluyoruz şimdi?
hangimiz daha suçluydu?
kim karar verecek buna?
ikimizde inanmamışmıydık?
inandığımız zaman gerçek olacağına...

bitmeye meyilliydi bizim sevdamız.
en başından biliyorduk!
ne sana ben yetebilirdim,
ne de sen anlayabilirdin,
sustuklarımı!

resimlerde kaldı artık gülüşlerimiz.
gerçek hayatlarımız olmadı bizim.
ingiliz asilzadeleri gibi davrandık,
türk sefilleri gibi ayrılıyoruz şimdi!

neyin zaferi bu?
hangimiz daha güçlü artık?
bu birlikteliğin ayakta kalanı hangimiz?
benim elimde mısralarım,
senin elinde geleceğe dair umutların!

geçmişimi geleceğimi *********** ben senin için!
şimdi bitti derken sen,
tamam!
senden sonra yaşanacak yalnızlıklar,
benim!

rahatmısın?
nasıl da kurtuluyorsun benden!
dokunuşlarımdan,
öpüşlerimden...
ihtiyacın olduğu kadar aldın beni,
ihtiyacın yok artık,
siktir et gitsin,
özgür bırak beni!

benden başka herkes inanmıştı bu yalana.
onlar inandı diye bende kandım!
bilemedim...
onlar değil sonunda,
canı yanan bendim!

ne kadar daha kanatabilirsin artık?
içimdeki yaraları...
ne kadar daha ırzıma geçebilirsin?
seni suçluyorsam namerdim!
yazdığıma bakma sen...
yazmasam kaybederdim kendimi.
tutup yakalarımdan
en yüksek yerinden atarım
içimdeki uçuk hayallerin!
geçecek bunlar da,
neler geçmedi ki?

yanlış,
başka bir yanlışla düzelmiyormuş!
doğru,
sevmekle bulunmuyormuş!

nereden bilebilirdim ki?
bir zamanlar bana hediye edilen şarkının,
şimdi benim tarafımdan başkasına verileceğini...

susma!
büyük insan!

yılar sonra,
ben aynı yerdeyim.
seni,
küllerimden doğurdum!
şimdi kanatların var,
benim iyileşmeyecek yaralarım!

hazırsın artık yeni bir hayata,
güçlüsün...
büyüttüm seni canımla,
ben ölürken,
sen başka adamlarla sevişirken....

geçti artık...
prosedürlere bağlandı ayrılık
kangrene dönmüş bir sevda
zamanında kesilip atılmadığı için,
şimdi bu kadar
kanadık...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

sen hep böyle kal...

dokunamayım sana,

bozulmasın saflığın...

parmaklarım kirletmesin seni,

böyle kal..

hiç kirlenme...

duvarlarını beyaza boyarım odalarımın,

sen korkma diye,

karanlıktan...

 

çok yüksekten düştüm ben,

tutamadın diye üzülme...

 

anladım,

herkes gidiyor...

sen gittikten sonra elektrikler kesilmiş gibi hissediyorum.

telefonumunda şarjı yok üstelik,

her yer karanlık...

düşüncelerim üstüme üstüme geliyor...

 

özledim...

demek ki öyle değilmiş be sevgili!

seni düşününce gelmiyormuşsun yanıma,

tesadüfmüş bizim aşk dediğimiz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

çocuk,

sil yüzünden bu şehrin yalanlarını...

 

boşluk dolduranlardan değil,

gidince boşluğu dolduralamayanlardan olamağım için,

bu kadar yalnızım...

 

söyle bana küçük kız,

herkes gider mi?

 

ne olacak bizim bu halimiz?

sıradan insanların,

onda birini yaşasa mutlu öleceği hayatları yaşıyoruz,

beğenmiyoruz...

yetmeyen ne bize?

neden dolduramıyoruz içimizdeki bu boşluğu?

neden durmadan kanatıyoruz?

kabuk tutan yaralarımızı...

 

neden doyamıyoruz?

neden ağız dolusu kahkahalarımız yok bizim?

zoraki tebessümlerle geçiştiriyoruz mutluluklarımızı...

 

kimden çekiniyoruz?

çok mu yorulduk hayat karşısında,

biraz sevinsek,

hüzünle mi bitecek her zaman?

her zaman,

alıp dersimizi,

haddimizi bilip,

daha mı az isteyeceğiz?

kalbimizden geçenleri...

 

öyle imreniyorum ki bazen,

yazmayı beceremeyip,

yaşamakla yetinen insanlara....

okumakla vakit kaybetmeyip,

an'ı yaşayanlara...

 

içki ve sigara yüklü mısralarımda ne buldun?

hangi kelimem tuttu seni yanımda?

sen okurken çıplak hissettin kendini,

ben yazarken tenine dokundum...

 

çok yazınca geçmiyormuş,

çok alışınca vazgeçemediğin gibi...

insan sığdıramıyormuş meğer,

'ayrılık' kelimesine

kendi yangınında,

küle dönenleri...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ben gittikten sonra,
sular kesikken uyuduğunda,
kim kalkıp kontrol edecek?
açık kalmış mı diye,
muslukları...

o bavulu satın alırken,
yalnızca tatile giderken ihtiyacım olur sanmıştım...
aklımdan geçmezdi bir gün ayrılırken,
anılarımı sığdırmaya çalışacağım...

ne çok gereksizlikler toplamışız birlikteliğimizde.
çoğunun ambalajı açılmamış,
bir defa izlenmemiş romantik filmler...
iki kişilik koltuklar,
büyük ekran televizyon,
yüksek çözünürlülüklü dijital kanallar,
üzerinde bir defa olsun birlikte yemek yenmemiş masalar,
büyük balkonlu bir ev...

yalnızlık taşıdık biz...
birlikte olmaya başladığımız ilk günden beri
içimizi kırıp döktük...
tabakları, bardakları duvara fırlatıp parçalamak yerine...
öfkemizi de içimizde tuttuk,
sevgimizi de...
çok mu düşündük?
çok mu hesap yaptık...
ya şimdi?
nasıl paylaştıracağız aramızda,
yaşadıklarımızı..
hangimizde kalacak mutlu anılar?
hangimiz üstlenecek kayıpların ağırlığını?
bundan sonra daha mı mutlu olacağız?
unutmak hangimize düştü?

yalnız uyumak hangimize daha çok koyacak?
ya uyanmak?
bilirken mutfaktan sesler gelmeyeceğini...
kızgınlıklarımız olmayacak artık birbirimize dair,
ne kadarını karşılar bu?
bundan sonra senle yaşanamayacak,
güzelliklerin....

kim uyanıp geceleri,
nefes alıyormusun diye meraklanacak,
üzerini örterken uyanma diye
kendi üzerini açacak...

ne kadar içmek gerekecek bundan sonra?
cevabı ağır gelen sorulardan kaçmak için...
ne kadar daha yorulmak hayatın telaşında,
senin içinde olduğun planlar yapmamak
bundan sonra...

son bir iyilik istiyorum senden...
adil bir paylaşım olsun,
ikimizde bundan sonra,
yaşamamız için gerekenleri alalım.
'unutabilmek' bende kalsın
diğer her şey sende...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 3 hafta sonra...

tahmin edilebilir olman bir sorun olabilirdi,

tahmin edebilen yalnızca ben olmasaydım eğer...

 

susmam gerek...

konuşursam ateşi körüklemekten başka bir işe yaramayacak bu!

söndürmek istemeyeceğim bir yangın,

hangimizi daha çok yakar?

 

daha çok sigara söndürtür bu yalnızlık!

 

uyu dediğin için teşekkür ederim...

daha önce kimse bu kadar düşünmemişti beni...

 

duygusal patlamalardan yorgun, ama bağımlısı...

kanatana kadar kaşımak tatlı gelir ya o yarayı...

tam olarak onu yapıyorum şu an!

 

burada olmasaydım,

daha iyi ne yapardım diye soruyorum kendime...

siktiret diyorum sonra,

böyle iyi...

 

tarihe not düşüyorum...

neyin tarihine diye sorma...

sen okuyacaksın ya,

aklına giriyorum...

 

uyu şimdi...

 

seni çözümlemekten bu kadar uzak,

seni düşünmeye bu kadar yakın,

yazdığın her kelime aklımda..

kontrolsüzlüğüm için bağışla beni...

 

öyle güzelki aslında,

senin kendi halinde sen gibi oluşun...

dokunsam değişeceksin biliyorum,

ama sen böyle öyle güzelsin ki...

 

duvarlarının etrafında dönüp durmak...

yanına gelebilirim

yanında olmak

kendimi böyle iyi hissettirebilir mi?

 

platonik bir sevdaya taşıyorum hayallerimi,

umursamayabilrsin ama okuyacaksın,

belki başka birine yazdığımı düşünüp

gülümseyeceksin...

 

uyu şimdi...

uyanınca,

burada olacağım...

beni okumak için gelmeyeceksin biliyorum,

ama okuduğun ben olacağım...

 

ben buraya bir iyi geceler bırakıyorum,

ve bir günaydın...

üstüne alınmasan da

kimsenin üzerinde iyi durmayacak,

sende olduğu kadar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

biten bir ilişkinin ardından,

neden hala o iyimi diye düşünüyorum?

 

sahiplenmek böyle birşey mi?

uyurken üstü açılırsa,

kim örtmek için olacak yanında?

ayrılmış olabiliriz ama,

üşümeyi haketmiyor bunun için,

uykusunda...

 

anlaşarak ayrıldık...

eşyalar onda kaldı,

anılar bende...

unutmak onda,

hatırlayıp yanmak bende...

 

kimi kandırıyoruz aslında?

bu sözler hangi yaraya pansuman olur?

kangren diye bir gercek var 

kesip atmadıkça, yayılacak...

 

herşeyi unut şimdi,

beni düşün!

bunu bilmek hoşuma gidiyor çünkü....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yine alıp oltamı ineceğim aynı sahile,

aynı denizin mavisinde,

kaybolacağım...

kaybolan,

aynı adam olmasada,

senden sonra...

 

hadi git!

senin içindeyim,

kalma!

git...

 

olmaz ya,

ya okursan diye,

aklıma gelen herşeyi yazıyorum buraya...

olmaz ya,

ya olursan?

 

hadi git!

senin için deyip kalma,

git!

 

her yolcuya bir durak,

her yalancıya bir inanan,

her kırgına tanıdık,

her vazgeçtiğimde,

beni yakalarımdan tutup sarsan...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ve sevişmek...

teninde söndürmek yangınlarımı...

içinde olmak varken şimdi,

öyle zor ki,

bir yabancı gibi,

hayalini kurmak...

 

ve sevişmek...

aklın almaz,

dilin damağın kurur,

nefesin yetmez göğsüne,

kalbin sıkışır,

ateşin sığmaz bedenine,

parmaklarımı yakar

dokunsam...

 

ve sevişmek...

dayayıp ağzımı kadınlığına,

yorulana dek,

içime çekmek...

dayanabilirmisin buna?

cenneti hissederken

kasıklarında...

 

ve sevişmek...

teninin rengine boyamak gökyüzünü,

teninin kokusuna baharı,

teninin kıvrımları,

haritanın yırtılan yeri,

kaybet beni...

 

ve sevişmek...

alışılırmı buna?

zamanla sıradanlaşır mı öpmek dudaklarını?

farkın kalmazmı diğer kadınlardan?

sabah uyandığımda...

 

ve sevişmek...

çırılçıplak,

ter içinde,

nefes nefese,

kapılmak rüzgarına,

bir öğrenci evinde belki,

yakalanmak korkusuyla...

 

ve sevişmek...

tutulasıca bir sevdanın koynunda,

öp beni,

al içine...

bırakma,

sar bacaklarını titremelerime...

beni bırakma...

 

seviş benimle...

ayrı geçen günlerin acısını çıkar!

ısır dudaklarımı,

sırtımda tırnak izlerinle,

imzanı bırak geceme,

gözlerini,

gözlerime...

 

öp beni,

daha önce

hiçbir adamı öpmediğin gibi

öp beni

daha önce

hiç öpülmemiş gibi

öp beni

daha önce

hiç kadın olmamışsın gibi...

 

iste beni!

utancından kızarsın yanakların,

günahların benim...

ayıp sözleri fısılda kulağıma,

sustukların,

aklımda...

 

bırak kendini!

dokun,

her yalnız gecende

kendine dokunduğun gibi

affet beni,

bu kadar çok

istediğim için

seni...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.