Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Sizce DTP Kapatılmalı mı?


JAN

Sizce DTP Kapatılmalı mı?  

25 üye oy verdi

  1. 1. DTP KAPATILMALI MI?

    • Evet Kesinlikle Kapatılmalı
      16
    • Hayır Kapatılmamalı
      8
    • Maddi Yaptırım Yeterli
      0
    • Bazı Vekillere Siyaset Yasağı Getirilmeli
      1


Önerilen İletiler

Değerli arkadaşlar sabırsiz bir insan olarak 8 aralık'ı bekleyemeyeceğimden bir anket düzenlemek istedim..

 

Sizce DTP kapatılır mı?

 

Ve siz DTP nin kapatılmasını istiyor musunuz?

 

Kapatılırsa açılım sürecini nasıl etkiler?

 

Lütfen ankete katılmakla beraber değerli yorumlarınızı da esirgemeyiniz..

 

Saygılar..

  • Beğen 1
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

DTP'nin siyasal bir parti olması çerçevesinde, kapatılması elbette ki demokratik bir süreç değildir...

 

Fakat şunu da unutmamak gerekir;

Türkiye'de artık öyle bir siyasi, hukuki ve toplumsal bir keşmekeş yaşanmakta ki

Kimin kapatılmayı hak edip etmediği, kimin cezalandırılmayı hak edip etmediği konusunda artık hukuk bile çaresiz bir durumda...

 

DTP, bir terör örgütü'nün ele başını, bir demokratikleşme sürecine sokmak ve etnik bir kesimin, anayasa da ayrıcalıkla tanınmak istemesi açısından oldukça anti-demokratik bir çizgidedir.

 

Yine de kapatılmasının hangi çerçevede ele alınacağı konusunda kararsızım...

  • Beğen 1
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kapitilamasi gereken sadece bir tek DTP degil bence TBMMdeki tum partilerin kapatilip, akli basinda sirf kendi cikarlari dogrultusunda hizmet alan degil hizmet veren yeni partiler kurulmali. En basta Milletvekillerin kapi yapilarinin degismesi daha cagdas ufku acik insanlardan secilmeli TBMM Ringonun ahiri degil parayi veren milletvekili olmamali. Turkiyede Neden herkes milletvekili olmak istiyor hic dusundunuzmu ? Cunku Hic kafa yormadan en kolay yoldan zengin olunuyor bunuda yasadisi degil bilakis yasal olarak yapmaktalar kimsede neden yapiyorsun demiyor. Bugun DTP kapatilmis yada kapatilmamis ne farkederke bir DTP gider digeri gelir. Halk olarak somurulmekten bikmadiysaniz somurecek cok kisi somurur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yine de kapatılmasının hangi çerçevede ele alınacağı konusunda kararsızım...

 

Evet aynı kararsızlık bende de var sayın boşig.. Bunun yanında mevcut demokratik sürecin heba olması konusunda biraz da endişeliyim açıkçası..

 

Bende yalnızca DTP nin değil hiç bir siyasi partinin düşüncelerinden ve açıklamalarından ötürü kapanmasını doğru bulmuyorum..

 

Bunun yerine farklı yaptırımlar uygulanabilir.. Bazı partililere siyaset yasağı getirilebilir..

 

Ben DTP ye son bir şans verilmesinin sürece olumlu katkıda bulunacağını düşünüyorum..

 

Böyle bir jeste DTP nin de kayıtsız kalmaması gerektiği ve yine eski sivri sözlerinden vaz geçmelerini temenni ediyorum..

 

Benim için ne kadar zor olsa da bekleyip göreceğiz sonucu...

  • Beğen 1
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben MonDieu ya katılıyorum.Yalnız DTP değil, hepsi kapansın.Siyaset denilen şeyde tamamen önemini yitirsin İnşallah. İnsanlar bi bıraksın bu işleri de,bi de dünyayı dinlesinler,yeri dinlesinler,göğü dinlesinler,hayvanları dinlesinler,doğaya etraflarına baksınlar. Hıh, hırs uğruna yaşanacak dünya bırakmadık.Allahtan beklenen yaratığımızın yavaş yavaş görünmeye başladığı fikrindeyim.Malum, Kitaplarımızın bütün alametlerinin yaşandığı dönemlerdeyiz.İnsanoğlunun başına gelecek var,ben şahsım beklemedeyim.Az kaldı.Çok az kaldı.

  • Beğen 3
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AKP'nin kapatılması davası sürecinde bazı şeyler yazdık:

 

Kendi bilgi düzeyimin üzerine bir karanlık ortama çıkacak değilim ama şimdiye kadar istikrara yönelik tüm dillendirmelere rağmen birilerinin çıkıp gerçeklik hiç önemli değilmiş gibi fazlaca ileri giderek bir hukuki-siyasi süreci başlatmış olması ülkemizin geleceğini belirsizleştirmekte, buna bir de biz ABD krizini hatırlatarak yaklaşırsak burada hukukumuza yönelik bir şeyler söylemek isterim:

 

Hukuk ayrı siyaset ayrı hukuk ayrı toplum ayrı gibi söylemlerle kafa karıştırmaya gerek yok; o zaman herkesi ortadan kaldıralım ve bakteri kolonilerinden kurulu bir hukuk düzeni kuralım!!!Nasıl öneri???Bence yeterince saçma ve bu saçmalığa düşmemek için hukukun temeline inmekte yarar var...

 

Hukuk hukuk dışılığa teşvik ederse çelişkiye düşer; hukuk toplumsal gerçeklikleri, toplumu hesaba katmazsa o topluma uygulanamaz bir türlü; hukuk iktisadi siyasi bir çok alanda alanların ruhuna da uyan çözümler üretemezse eğer herkesin kendi hukuku işleme geçecektir ve daha birçokları...

 

Yani hukuk gelişemez ve olgunlaşamazsa; gerçekçi olamazsa kendi işlevlerini yerine getiremez hale gelir...

 

Biz bu ülkede hukuksuzluğu doğuracak kaos istemiyoruz ve birilerinin göz göre göre hukuku bahane ederek bu hukuksuzluk yolculuğuna davetiye çıkarmalarını hiç istemiyoruz!!!

 

AKP'nin yapıp edeceği pek bir şey bırakılmış değil artık; bir oylama komedisi de eklenince üzerine (alakalı ya da alakasız farketmez) "bitiyor mu cidden?" havası verildi dışarıya...

 

AKP'nin oy tabanı "kendi halinde" muhafazakar insanlardan kurulu çoğunlukla ve her zamanki gibi onları istemeyenler güçten düşmüş durumda değiller; mesele hükümet ya da devlet şekli değildir, mesele sınıf mücadelesidir...

 

Ne mi olabilir???

 

AKP kapatılmazsa bunun bir bedeli olacaktır; kimse ütopik bir AKP düşlemesin...

 

AKP kapatılırsa toplumda kargaşa bu yönden olmaz; ne mi dedim??? Kimse "Aman AKP gittiiiiii" diye sokakları karıştırmaz, bu partinini hoşluğu oradaydı zaten birileri kıymetini bilemedi ancak özellikle Kürt meselesi iyice çıkmaza girecektir ve siyasi krizin aşılması pek kolay olmayacaktır hatta biraz fazla zor da olabilir!!!

 

Ekonomide ise dinlediğim bir yorumdan aldığım izlenimce sanırım küresel dengeler belirleyici olacaktır...

 

Dış siyaset meselesi ise çok karışık ve pek çok komplo teorisiyle açıklanmaya çalışılır niteliktedir...

 

Kararın ne olacağı ya da ne olması gerektiği yönünde bir şeyler yazacak değilim; ama şimdilik kendi çapımda oluşabilecek tabloya dair bunları yazabilirim...

 

22 Temmuz'dan bu yana AKP dönemi:

 

Öncelikle kişisel bakışımdan sözedeyim...

 

Bence ya tam anlamıyla bir kapatma ya da kapatmama kararı daha iyi olurdu çünkü şimdiki durum aslında belirsizlik de içermektedir...

 

Ancak toplumsal açıdan bakarsak faydaları mevcuttur; mesela kapatılması herkesçe beklenirken kapatılmamıştır böylece adeta "fırsat" verilmiştir, özellikle arkasında siyasi irade gereken "ergenekon", "ekonomi" gibi meseleler bakımından çok faydalıdır...

 

Şimdi gerekçeyi okumdan önce söylenebileceği kadarıyla ana hatlar çizerek bakarsak karara;

 

- 11 üyeden 4'ünün kararı geçerli olmuştur; zamanında yapılmış olan değişiklik sayesinde parti kapatılmanın zorlaştırılması bu davada işe yaramıştır...

 

Ama bunu kararı eleştiri konusu yapmanın dava açılınca değişiklik yapmak istemeyle farkını göremiyorum çünkü ikisi de kendi istediğini sağlama arayışıdır madem çok önemliydi neden birilerinin gündemine daha önceden girmedi!!!

 

- İddianame "ciddiye" alınmış hatta "kabul görmüştür" bu bence AKP'nin hukuki meşruiyetine hasar vermiştir...

 

- AKP'ye yargıdan yeni bir mesaj var...

 

- Daha önce belirttiğim gibi kapanmamanın bir bedeli olacaktı; bu bedelden kastım kesilen yardım değil siyasi programın üzerindeki baskılayıcı etkidir...

 

Ben şahsen sevinemedim; hayırlısı...

 

Kapatmama üzerine AKP meselesi:

 

Şimdi o zamanki tartışmalar hatırlanırsa eğer dediklerim de iyi anlaşılır. Hukuk, hele de Anayasa Hukuku toplumsal gerçeklikler bir kenara bırakılarak uygulanamaz. Bununla birlikte ortada ciddi veriler varken yargıçlardan gözlerini kapamalarını beklemek de yanlış olacaktır. DTP'yi AKP'den farklı yapan "terörle" ilişkisine dair iddialardır. Lütfen bunu da gözden uzak tutmayalım. Öyle ki AKP davası konusunda kapatılmamaya yönelik tüm yorumlar tutarlı biçimde "şiddet" öğesinin yokluğunu öne sürmekteydi. Halbuki şimdi "şiddet" gündemde.

 

Çok karmaşık bir durum gelen cevaplarda da belirtildiği üzere. Bir tarafta "şiddete tepki göstermede sıkıntı" varken diğer tarafta "şiddetle" ilişki gerekçe edilerek atılacak bir adımda bu sefer daha büyük "şiddetle" yüzleşmek var.

 

AKP konusunda şahsi görüşüm ya kapatılmalıydı ya da aklanmalıydı yönündeydi. Ama burada "uyarma" niteliğindeki bir karar daha tercih edilebilirdir benim için de.

 

Sonuçta kararı AYM verecek; bekliyoruz.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet aynı kararsızlık bende de var sayın boşig.. Bunun yanında mevcut demokratik sürecin heba olması konusunda biraz da endişeliyim açıkçası..

 

Bende yalnızca DTP nin değil hiç bir siyasi partinin düşüncelerinden ve açıklamalarından ötürü kapanmasını doğru bulmuyorum..

 

Bunun yerine farklı yaptırımlar uygulanabilir.. Bazı partililere siyaset yasağı getirilebilir..

 

Ben DTP ye son bir şans verilmesinin sürece olumlu katkıda bulunacağını düşünüyorum..

 

Böyle bir jeste DTP nin de kayıtsız kalmaması gerektiği ve yine eski sivri sözlerinden vaz geçmelerini temenni ediyorum..

 

Benim için ne kadar zor olsa da bekleyip göreceğiz sonucu...

 

On üç on beş yaşındaki çocukları kullananlar..ilçe merkezlerinde molotof stokları bulunan bir oluşum..pekeke ve elebaşısı VATAN HAİNİ biji apolarının poster ve ANLAMSIZ sloganlarının bulunduğu bir parti hala işlevini sürdürüyorsa bu T.C nin HÜSNÜNİYETİNDENDİR..fakat sabrında sınırları vardır..dtp kapatılsın..hemde en kısa sürede..çünki DEMOKRATİK olamadılar verilen bu şansıda kullanamadılar..açılıma saçılıma hiç sığınmasınlar..sağ duyu her zaman galip gelecektir..dağdaki TERÖRİSTİ bağrına basanlar sadece güneydoğuda partidirler.. T.C için TEHLİKEDİRLER..aynı zamanda akepe ninde oylarını böldüler.. biggrin.gifbiggrin.gifbiggrin.gif bu yazıyı gülerek okumayın..ben ağlayarak yazdım çünki.. biggrin.gifbiggrin.gifbiggrin.gif

 

Sünni İslamcılar ve pekeke el ele..kimleri karşılarına aldılar tarih boyunca bakın bir hele.. cool.gif hep T.C..hep T.C..birinin hayali İrtica birininki Kürdistan..ortak DÜŞMAN T.C..şimdi birlikteler el ele omuz omuza..yarın dönecekler kamyon çarpmış minübüse.. biggrin.gif

  • Beğen 4
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evet aynı kararsızlık bende de var sayın boşig.. Bunun yanında mevcut demokratik sürecin heba olması konusunda biraz da endişeliyim açıkçası..

 

Bende yalnızca DTP nin değil hiç bir siyasi partinin düşüncelerinden ve açıklamalarından ötürü kapanmasını doğru bulmuyorum..

 

Bunun yerine farklı yaptırımlar uygulanabilir.. Bazı partililere siyaset yasağı getirilebilir..

 

Ben DTP ye son bir şans verilmesinin sürece olumlu katkıda bulunacağını düşünüyorum..

 

Böyle bir jeste DTP nin de kayıtsız kalmaması gerektiği ve yine eski sivri sözlerinden vaz geçmelerini temenni ediyorum..

 

Benim için ne kadar zor olsa da bekleyip göreceğiz sonucu...

Bakın,

Türkiye'nin bir demokratikleşme sürecine gerçekten ihtiyacı var...

80'de yapılanların hesabının verilmesi lazım...

Deniz Gezmiş'lere yapılanların da hesabının verilmesi lazım...

Sivas'ta ve Çorum'da yapılanların da hesabının verilmesi lazım...

 

Yani, evet, demokratikleşmek için geçmişle yüzleşmek şart ve gerekli...

Fakat bu;

Ne laiklik karşıtı eylemlerin odağına oturmuş olan bir parti niteliğindeki AKP'nin,

Ne de terörist eylemlerin odağındaki PKK'nın arkasında durduğu belli olan DTP'nin katkısı ile gerçekleşebilir...

Hiç merak etmeyin, CHP ile de gerçekleşmez...

 

Kim veya hangi parti ile gerçekleşir bilmiyorum;

Fakat gerçekleşmesi kesinlikle şart...

 

DTP eğer gerçekten demokratik bir parti ise,

Artık sadece Kürtlerin değil, tüm etnik-unsurların haklarını umursayan ve arayan bir parti olmalıdır...

Çünkü demokrasi, bir etnik-unsura mal edilemez...

Türkiye'de Kürtçe yasaklanabilmişse;

Bunu sadece Kürtçe olarak algılamamak lazım...

Demektir ki diğer etnik-dillerinde yasaklanmasına neden olabilecek yasalar ya da yasa açıkları bulunmaktır...

İşte demokrasi, bu yasaların Kürtlere özgü değil de

Tüm etnik unsurların haklarını birden tanımlayacak biçimde düzenlenmeli...

Şu hali ile DTP, Kürt Irkçılığı yapan bir parti olmaktan öte birşey değildir,

Kimse kendini kandırmasın...

 

Demokratik bir parti, etnik-köken ayrımı yapmaz ve tüm etnisitelerin öz haklarını, ortak haklarını birden savunur...

Evet, Kürtçe ne yazık ki zamanında yasaklanmıştır...

Fakat Kürtçe, her halükarda bir etnik-dildir...

Ve bir etnik-dil yasaklanabildiğine göre,

Diğerleri de aynı tehlike altındadır demektir bu...

 

Şu halde DTP, şu kişiliktedir;

"Ben, diğer etnik-dillerin yasaklanmasını umursamıyorum;

Kürtçe'yi yasaklamayın, benim derdim tek bu!"

 

İşte bu demokrasi değildir...

 

Bir söyleşisinde, sadece Sırrı Sakık bir cümle kurdu ve kendisini pek sevmememe karşın takdir ettim...

Şuna benzer birşey dedi;

"Aslında sadece Kürtçe değil, tüm diğer dillerin yasaklanabiliyor olmasının önüne geçmek lazım"

Fakat bu sözü sadece sözde kaldı...

Keşke arkasında kalıp, geliştirebilip, tüm etnik-unsurlarımıza yayılabilseydi...

İşte o zaman tam anlamı ile bir demokratikleşme süreci başlamış olurdu...

Ancak bunu yapmadılar ya da yapamadılar...

 

DTP şu an sadece Kürtlere odaklanmış durumda...

Ben, bu hali ile Irkçı nitelikte bir parti olduğunu düşünüyorum...

Kapatılmalı yoksa kalmalı mı; gerçekten emin değilim...

Çünkü ola ki, DTP'nin hatasını görecek olan başka bir parti

Bu süreçten cesaret bularak daha kapsamlı bir demokratik hareket başlatabilir...

 

Fakat ne AKP'nin, ne DTP'nin bir demokratikleşme sürecinin gerçekten parçası olacaklarını hiç sanmıyorum...

 

Şu son olaylara bakın;

Laik bir ülkenin kockoca Cumhurbaşkanı,

Bir minare için, hem de başka bir ülkede halk oylaması ile alınmış bir karar için görüş bildirmek zorunda hissediyor kendisini...

Sanki Türkiye bir din devleti imiş de, İslamiyet bu ülkenin tekelindeymiş gibi...

O kadar süreçte söz bildirmezken,

Kültür bakanının, elçinin ya da dış işleri bakanının konuşabileği bir konuda,

Sanki bir İslam Devletinin başkanıymış gibi cumhurbaşkanı görüş bildiriyor...

Hem de kimliği "İslam devleti" olan devletler dururken!

Bürokrasiden ve Demokrasiden ancak bu kadar anlayan bir zihniyetten ve gelenekten mi Demokrasi bekliyoruz!

 

Dediğim gibi,

Şu an bir keşmekeş içerisindeyiz ve gerçekten bir devrim süreci daha yaşanmak zorunda...

  • Beğen 2
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siyasiler çok konuştu sıra askerde!

 

Bunu söylemiyor kimse, evet; ama beklentiler bu cümleye çıkmak zorunda. O yüzden değil mi zaten "gerilim" en çok darbeyi güçlendirir. Lütfen sadece "bizden" değiller diye siyasileri yok sayıp siyaset sahnesini boşaltma girişimlerine ortak olmayalım. Samimi olarak düşünüyorum ki buradaki insanlar böyle bir şey düşlemiyor aslında. Ama olduğu ve olacağı darbedir böyle bir siyasal temizlik sonunda. Ülke tarihi bunu gösermektedir. O kötü, bu kötü derken sahneyi boşlatırsanız, daha kötüleri gelir oyununu oynar. Bu oyunu oynamaya hazır kimselerin olduğu gözlenirken sivil siyaseti yok saymak hatadır. Şart olan devrim değil toplumsal bütünleşmedir. O halde devrim şart olmadığı gibi deviren kesimin topluma tepeden bakması söz konusu edilirse toplumu daha da çözecek bir hareket olur. Türkiye sanırım uzun süredir şimdi olduğu kadar "devrim olmaması gereken" bir ortam yaşamamıştır. Çünkü hangi görüşten olursa olsun şu ortamda yapılacak "tepeden inme" herhangi bir hareket çok tehlikeli bir sürece sürüklenmemize neden olur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siyasiler çok konuştu sıra askerde!

 

Bunu söylemiyor kimse, evet; ama beklentiler bu cümleye çıkmak zorunda. O yüzden değil mi zaten "gerilim" en çok darbeyi güçlendirir. Lütfen sadece "bizden" değiller diye siyasileri yok sayıp siyaset sahnesini boşaltma girişimlerine ortak olmayalım. Samimi olarak düşünüyorum ki buradaki insanlar böyle bir şey düşlemiyor aslında. Ama olduğu ve olacağı darbedir böyle bir siyasal temizlik sonunda. Ülke tarihi bunu gösermektedir. O kötü, bu kötü derken sahneyi boşlatırsanız, daha kötüleri gelir oyununu oynar. Bu oyunu oynamaya hazır kimselerin olduğu gözlenirken sivil siyaseti yok saymak hatadır. Şart olan devrim değil toplumsal bütünleşmedir. O halde devrim şart olmadığı gibi deviren kesimin topluma tepeden bakması söz konusu edilirse toplumu daha da çözecek bir hareket olur. Türkiye sanırım uzun süredir şimdi olduğu kadar "devrim olmaması gereken" bir ortam yaşamamıştır. Çünkü hangi görüşten olursa olsun şu ortamda yapılacak "tepeden inme" herhangi bir hareket çok tehlikeli bir sürece sürüklenmemize neden olur.

"Darbe" demiyorum;

"Devrim" diyorum...

 

"Tepeden İnme" tanımının ne olduğunu tartışmıyorum bile...

  • Beğen 1
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

On üç on beş yaşındaki çocukları kullananlar..ilçe merkezlerinde molotof stokları bulunan bir oluşum..pekeke ve elebaşısı VATAN HAİNİ biji apolarının poster ve ANLAMSIZ sloganlarının bulunduğu bir parti hala işlevini sürdürüyorsa bu T.C nin HÜSNÜNİYETİNDENDİR..fakat sabrında sınırları vardır..dtp kapatılsın..hemde en kısa sürede..çünki DEMOKRATİK olamadılar verilen bu şansıda kullanamadılar..açılıma saçılıma hiç sığınmasınlar..sağ duyu her zaman galip gelecektir..dağdaki TERÖRİSTİ bağrına basanlar sadece güneydoğuda partidirler.. T.C için TEHLİKEDİRLER..aynı zamanda akepe ninde oylarını böldüler.. biggrin.gifbiggrin.gifbiggrin.gif bu yazıyı gülerek okumayın..ben ağlayarak yazdım çünki.. biggrin.gifbiggrin.gifbiggrin.gif

 

Taş atanlar parti/örgüt sempatizanlarıdır DTP li vekiller ya da başkanlar değil sayın dayı..

 

DTP nin fezlekeleri taş atmak, molotof patlatmak değil düşünce ve açıklamalarıdır sadece..

 

İhale fesadı, banka hortumlamaları, sahte çek-senet tahsilatları gibi diğer partilerimizde ender görülen suçlamalar DTP de nadiren bile yok..

 

DTP kapatılırsa sizce süreç daha mı iyiye gider?

 

Bence oldukça vahim bir manzara bizi bekler..

 

Ve geride yalnızca patlamış bira şişeleri, cam kırıkları ve biz sayın seyirciler kalır..

 

Bir de M.Ali Birand, Uğur Dündar..

 

Sevgiyle kalın.......

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

DTP eğer gerçekten demokratik bir parti ise,

Artık sadece Kürtlerin değil, tüm etnik-unsurların haklarını umursayan ve arayan bir parti olmalıdır...

Çünkü demokrasi, bir etnik-unsura mal edilemez...

Türkiye'de Kürtçe yasaklanabilmişse;

Bunu sadece Kürtçe olarak algılamamak lazım...

Demektir ki diğer etnik-dillerinde yasaklanmasına neden olabilecek yasalar ya da yasa açıkları bulunmaktır...

İşte demokrasi, bu yasaların Kürtlere özgü değil de

Tüm etnik unsurların haklarını birden tanımlayacak biçimde düzenlenmeli...

Şu hali ile DTP, Kürt Irkçılığı yapan bir parti olmaktan öte birşey değildir,

Kimse kendini kandırmasın...

 

Demokratik bir parti, etnik-köken ayrımı yapmaz ve tüm etnisitelerin öz haklarını, ortak haklarını birden savunur...

 

.

 

Sayın Boşig, DTP her fırsatta yalnızca Kürtlerin değil ezilen, yok sayılan, ötekileştirilen tüm kesimlerin partisiyiz diyorlar..

 

Ne yazık ki yalnıca patlayan molotof şişelerinden veya Dtp li vekillerin biber gazları içindeki görüntülerinden sonra Dtp yi ekranlarda gördüğümüz için bunları pek fazla gör(e)memekteyiz..

 

Bir ara Sebahat Tuncel mecliste eşcinseller için önerge vermiştite parti tabanının hışmına uğramıştı..

 

''Biz Kürtler kurtuldukta bir de eşcinsellerimiz kaldı'' demişlerdi.. :)

 

Bakın şimdi size DTP nin meclise vermiş olduğu Önergeler ve tekliflerden bir kısmını paylaşacağım..

 

Ve bunlar yalnızca Kürtler dışındaki ''ötekiler'' için verilen önergeler, meclis çalışmaları..

 

Buyrun:

 

23 / 2 7 / 1423 03/01/2008

Almanya'da Türkleri hedef gösteren seçim propagandalarına ilişkin

 

23 / 2 7 / 3174 21/04/2008

yabancı sahil güvenlik güçlerinin Türk balıkçılarına müdahalelerine ilişkin

 

23 / 2 7 / 1375 27/12/2007

Kardak Kayalıklarında yaşanan karasuları sorununa ilişkin

 

23 / 2 6 / 493 21/02/2008

kendisinden haber alınamayan bir üsteğmene ilişkin

 

23 / 4 7 / 9465 27/08/2009

şehit ve gazi yakınlarının istihdamıyla ilgili genelgeye ilişkin

 

23 / 2 7 / 2126 22/02/2008

Ayazma'daki kentsel dönüşüm projesinden etkilenen kiracıların durumuna ilişkin

 

23 / 2 7 / 2065 19/02/2008

Bodrum'da yanan bir ormanlık alanla ilgili iddialara ilişkin

 

23 / 3 7 / 6598 16/01/2009

özürlü maaşı başvurularının sonuçlandırılmasına ilişkin

 

23 / 3 7 / 5646 05/11/2008

İstanbul'da depreme yönelik çalışmalara ilişkin

 

23 / 4 7 / 9725 14/09/2009

maden işletmelerindeki işçi güvenliğine ilişkin

 

23 / 4 7 / 9538 19/08/2009

üniversite harçlarına yapılan zama ilişkin

 

23 / 4 7 / 9721 04/09/2009

işsizlik sigortası uygulamasına ilişkin

 

23 / 3 7 / 8949 01/07/2009

bazı illerdeki sel afeti

 

23 / 3 7 / 8107 14/05/2009

hastalığa yakalanan kot taşlama işçilerine ilişkin

 

23 / 2 7 / 498 22/10/2007

tıbbi cihaz üreticisi bir firmadaki çalışma şartlarına ilişkin

 

23 / 2 7 / 2136 20/02/2008

protestocu TEKEL işçilerine polis müdahalesine ilişkin

 

23 / 2 7 / 2233 22/02/2008

işçilerle toplu sözleşme imzalamayıp üretimi durduran bir firmaya ilişkin

 

23 / 3 7 / 5094 18/09/2008

sezeryanla doğum oranları konusundaki yönergeye ilişkin

 

23 / 3 7 / 5145 25/09/2008

bir şirkette işten çıkarılan bazı işçilere ilişkin

 

23 / 2 7 / 2914 04/04/2008

İstanbul'daki bir mahallede uygulanacak kentsel dönüşüm projesine ilişkin

 

23 / 2 6 / 449 04/02/2008

İstanbul'da kaçak işçi çalıştıran işyerlerinin denetimine ilişkin

 

23 / 3 7 / 6947 09/02/2009

işten çıkarılan çalışanlara ilişkin

 

23 / 3 7 / 6868 02/02/2009

ambulans helikopter ve uçak ihalesine ilişkin

 

23 / 2 7 / 3310 24/04/2008

sokakta yaşayan ve eğitim alamayan çocuklara ilişki

 

23 / 3 7 / 7106 23/02/2009

Ermeni sorunuyla ilgili bir belgesele ilişkin

 

23 / 3 7 / 5550 24/10/2008

İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki bebek ölümlerine ilişkin

 

23 / 2 7 / 2020 13/02/2008

bazı ülkelerden gelen kadın turistlere kötü muamele yapıldığı iddiasına ilişkin

 

23 / 3 7 / 5956 21/11/2008

öldürülen bir kadına ilişkin

 

23 / 3 7 / 6188 16/12/2008

kadına yönelik şiddetle mücadeleye ve bir sığınağın desteklenmesine ilişkin

 

23 / 3 6 / 967 04/09/2008

bebek ölümleri meydana gelen bir hastanenin denetimine ilişkin

 

23 / 2 7 / 445 18/10/2007

Kaz Dağlarındaki altın arama çalışmalarına ilişkin

 

23 / 2 7 / 1354 26/12/2007

TÜBİTAK ve Aselsan'ın bazı elemanlarının ölüm olaylarına ilişkin

 

23 / 2 7 / 515 19/10/2007

müzik ve sinema eserleri sahiplerinin haklarının korunmasına ilişkin

 

23 / 2 7 / 2077 15/02/2008

Afyonkarahisar'da yaşanan bir olaya ilişkin

 

23 / 2 7 / 4696 28/07/2008

bir THY pilotunun işten çıkarılmasıyla ilgili iddialara ilişkin

 

23 / 3 7 / 6492 12/01/2009

TPAO'nun işçi alımına ilişkin

 

23 / 2 7 / 1752 23/01/2008 Hrant Dink cinayetine ilişkin

 

23 / 3 7 / 6565 14/01/2009

sözleşmeli öğretmenlere eş durumu tayini uygulanmamasına ilişkin

 

23 / 3 7 / 6667 22/01/2009

Madımak Otelinin müze haline getirilmesine ilişkin

 

23 / 3 7 / 7892 08/05/2009

sinema ve televizyon sektöründeki çalışma koşullarına ilişkin

 

23 / 2 7 / 3103 16/04/2008

cinsel tercihinden dolayı ayrımcılığa uğrayanlara yönelik çalışmalara ilişkin

 

23 / 3 7 / 5984 25/11/2008

özelleştirme sonucu geçici personel statüsüne aktarılan personelin durumuna ilişkin

 

23 / 3 7 / 8916 22/07/2009

üniversite harçlarına yapılan zama ilişkin

 

23 / 3 7 / 6633 21/01/2009

İstanbul-Davutpaşa’daki patlamanın mağdurlarına yapılan yardımlara ilişkin

 

23 / 4 7 / 9271 31/08/2009

kadına yönelik şiddete ilişkin

 

23 / 4 7 / 9982 28/09/2009

şiddet gören bir kadına ilişkin

 

23 / 2 6 / 715 08/05/2008

taşımalı eğitim gören öğrencilerin ayrı sınıflara alınmasına ilişkin

 

23 / 2 7 / 1736 22/01/2008

teknik hizmetler sınıfına alınmayan arkeologlara ilişkin

 

23 / 2 7 / 3308 24/04/2008

özel eğitim kurumları öğretmenlerinin SSK primlerine ilişkin

 

23 / 4 7 / 9932 25/09/2009

bir cemevindeki cenaze törenine ilişkin

 

23 / 3 7 / 5888 19/11/2008

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonunun kullanımına ilişkin

 

23 / 2 7 / 3016 08/04/2008

zorunlu askerlik hizmetine ilişkin

 

23 / 3 7 / 5119 16/09/2008

kadına yönelik şiddete ilişkin

 

23 / 3 7 / 8578 16/06/2009

şiddet mağduru kadınlara yönelik çalışmalara ilişkin

 

23 / 3 7 / 8648 18/06/2009

çocuk istismarı yapılan televizyon programlarına ilişkin

 

23 / 2 7 / 3347 29/04/2008

1 Mayıs 1977 Taksim olaylarının aydınlatılmasına ilişkin

 

23 / 3 7 / 8501 11/06/2009

Kırım-Kongo kanamalı ateşi hastalığına karşı alınan önlemlere ilişkin

 

23 / 3 7 / 8690 24/06/2009

İranlı sığınmacılara ilişkin

 

23 / 3 7 / 8182 15/05/2009

cinsiyetçilik kaynaklı saldırı ve ayrımcılığa ilişkin

 

23 / 4 7 / 9943 29/09/2009

intihar ettiği açıklanan TSK personeline ilişkin

 

23 / 4 7 / 9260 27/08/2009

kaza veya intihar şeklinde kayda geçen asker vefatlarına ilişkin

 

23 / 3 7 / 7931 07/05/2009

hukuka aykırı yönetici atamaları yapıldığı iddialarına ilişkin

 

23 / 2 6 / 276 03/12/2007

bir fabrikadaki greve ilişkin

 

23 / 2 7 / 473 18/10/2007

SSPE hastalarına ilişkin

 

Dikkatlice bakılırsa Kürtler dışında herkes var..

 

Sizin İzmirde hastahanelerde şüpheli ölen bebekler bile var..

 

Şehit ve gazi yakınları bile..

 

İlginç değil mi?

  • Beğen 1
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"Darbe" demiyorum;

"Devrim" diyorum...

 

"Tepeden İnme" tanımının ne olduğunu tartışmıyorum bile...

 

Türkiye'de şu koşullarda her devrimsel hareket darbesel süreçle birlikte yürümek zorundadır. En fazla 60 hakkında olduğu gibi bir kesim darbe bir kesim devrim der, tartışılır durur. Üstüne de 80 benzeri bir şey gelir herkes yerine oturur.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben MonDieu ya katılıyorum.

Ben de tümüyle katılıyorum. Kapatılmasını kapatılmamasını boşverelim, bu sömürücü istismarcı rantçı çıkarcı partilere kimselerin oy vermeyerek kendiliklerinden kapanmasını sağlamak gerekiyor.

 

Tümüyle yeni partilere oy verin. Ben Osman Pamukoğlu'nun Hepar'a oy vereceğim...

  • Beğen 1
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Boşig, DTP her fırsatta yalnızca Kürtlerin değil ezilen, yok sayılan, ötekileştirilen tüm kesimlerin partisiyiz diyorlar..

 

Dikkatlice bakılırsa Kürtler dışında herkes var..

 

Sizin İzmirde hastahanelerde şüpheli ölen bebekler bile var..

 

Şehit ve gazi yakınları bile..

 

İlginç değil mi?

 

 

Nedir ilginç olan sayın Jan ? Olması gereken bu değil mi? Her parti için geçerli bu,sadece seçildikleri ilin değil tüm Türkiye'nin milletvekili olarak seçiliyorlar. "Ben kardeşim diğer illere karışmam ,diğer sorunlar beni ilgilendirmez ben sadece mensup olduğum tabana seslenirim" deme hakları var mı? Y a da lüksleri?

 

DTPnin kapatılması ile görüşlerimi bilahare yazacağım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Değil... Terör sözcülüğü yaptığı sürece altınla kaplansa sıfır...

 

O zaman ya teröristleri yok edeceğiz ya da mevcut ''terör'' tanımını..

 

30 yıldır terörü yok edememişsek o zaman var birimizde bir yanlış..

 

Ne dersiniz?

 

Nedir ilginç olan sayın Jan ?

 

Benim için ilginç bir durum yok sayın gelincik..

 

Bazı arkadaşlarımız DTP nin bu durumundan bihaber oldukları için bunlar ilginç gelebiliyor..

 

Tabii onlarıda anlamak lazım..

 

''DTP açılım bitti dedi Nusaybinde 1 askerimiz şehit oldu'' diye haber sunan Uğur Dündarlar olduktan sonra şaşırmamak lazım böyle arkadaşlara..!!

 

Hayatımızın geri kalanında Uğur Dündar (v.b.) izlemeyip ömrümüze ömür katmak dileğiyle.....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

TBMMdeki tum partilerin kapatilip, akli basinda sirf kendi cikarlari dogrultusunda hizmet alan degil hizmet veren yeni partiler kurulmali.

.

.

.

Halk olarak somurulmekten bikmadiysaniz somurecek cok kisi somurur.

TBMM girecek her parti mevcut düzeni savunacak, emperyalist zihniyete hizmet edecek. Düzen değişmeden partinin kapatılıp kapatılmamasının önemi yok bence. Bu yüzden ankette tercih gereği duymadım.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Boşig, DTP her fırsatta yalnızca Kürtlerin değil ezilen, yok sayılan, ötekileştirilen tüm kesimlerin partisiyiz diyorlar..

 

Ne yazık ki yalnıca patlayan molotof şişelerinden veya Dtp li vekillerin biber gazları içindeki görüntülerinden sonra Dtp yi ekranlarda gördüğümüz için bunları pek fazla gör(e)memekteyiz..

 

Bir ara Sebahat Tuncel mecliste eşcinseller için önerge vermiştite parti tabanının hışmına uğramıştı..

 

''Biz Kürtler kurtuldukta bir de eşcinsellerimiz kaldı'' demişlerdi.. :)

 

Bakın şimdi size DTP nin meclise vermiş olduğu Önergeler ve tekliflerden bir kısmını paylaşacağım..

 

Ve bunlar yalnızca Kürtler dışındaki ''ötekiler'' için verilen önergeler, meclis çalışmaları..

 

Jan'ım arkadaşım,

Ben DTP'nin bu türlü önerge ve tekliflerinin olmadığını söylemedim;

Fakat bu türlü söylemlerine rağmen Etnik Milliyetçi Parti kimliğinden, kendisini sıyırmak istememektedir...

O yüzden, bana, Sırrı Sakık'ın bu benzeri söylemleri de samimi gelmiyor...

 

Ha ama bu gibi teklifleri olumlu değil midir?

Elbette ki olumludur.

 

Bu açıdan DTP'nin kapatılması belki de olumlu bir süreci şu açıdan olumsuzlayabilir:

DTP'nin benimsemesi gerekip te benimseyemediği kimliği üstlenebilecek bir kimlik edinecek yeni bir oluşuma neden olabilir.

 

DTP ile AKP'nin bir demokratikleşme süreci doğuramayacakları açıktır.

 

Benim bildiğim;

Demokrasi'de "Hak" Evrenseldir...

Hiçbir kişi, zümre ya da kurum adına hak ve ayrıcalık talep edilemez...

Bir "Hak", tüm insanlara hitap eder

Ve hiçbir hak; hiçbir kişi, kurum ya da zümre'ye ayrıcalık ifade edecek biçimde yorumlanamaz.

 

Türkiye'de şu an, herhangi bir etnik unsura ayrıcalık tanıyan bir hak özgülenmiş değildir.

 

Bakalım "Demokratik" Toplum Partisi başkanı Demokrat Ahmet Türk'ün talebi nedir:

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın sözlerinden alıntılar yaparak, bu sözleri eleştiren Türk, "Bu sözlerin mantığında Kürtleri bir halk olarak değil, bazı bireysel haklar temelinde tanımak vardır. AKP Hükümeti'nin açılım konusuna temel yaklaşımı da bireysel haklar düzeyindedir. Burada asıl belirleyici olan Kürt sorununda yapısal adımların atılması zorunluluğudur. Yani, Sayın İçişleri Bakanı'nın da bahsettiği Anayasa değişikliğidir. Kürt sorununun çözümünde atılacak en önemli yapısal adım, köklü bir Anayasa değişikliği olacaktır. Bu yapılmak zorundadır. Sorun, Anayasal sorundur. Sorun, eşit yurttaşlığın tanınmaması, hakların Anayasal-yasal statüye kavuşmaması sorunudur. Hükümet, bir an önce bu belirsizliği netleştirmeli ve Anayasal adımlarla ilgili olarak somut bir yol haritası ortaya koymalıdır."

 

Şimdi Sevgili Jan,

Sen bunu nasıl yorumluyorsun bilemiyorum;

Fakat, Ahmet Türk'ün "Demokratik Hak" tanımından anladığı şeyin, "Kitlesel/Zümresel Hak" olduğu çok açık değil mi?

Kaldı ki eğer AKP'nin açılım anlayışı "Bireysel Hak"lara dayanıyorsa,

DTP Başkanının "Bireysel Haklar" peşinde değil de bir nevi "Zümre Ayrıcalığı" peşinde olduğu belli değil mi?

 

Şimdi siz belki şöyle diyebilirsiniz:

"Ee Kürtler o kadar baskı gördüler, bırakın da öyle bir talepleri! olsun."

 

İyi ama yine de demokratik bir talep midir?

Ayrıcalık isteyen ve bu yönde zümreci bir talep değil midir?

Ayrıştıran bir talep değil midir?

 

DTP'nin "Eşit Yurttaşlık"tan anladığı nedir, çok merak ediyorum!

 

Bakın,

Türkiye'de Kürtçe'nin yasaklanmasına, her daim "Kürtçe'nin Yasaklanması" olarak bakıldı.

Öncelikle Kürtler tarafından ve süreçte Tatlı Su Demokratlarınca.

Oysa olay "Bir Etnik Dilin Yasaklanması"dır.

 

Dolayısı ile diğer Etnik-diller de yasaklanabilme tehdidi altındadır;

Öyle değil mi?

 

İşte bu açıdan DTP'nin edindiği misyon şudur:

"Aman Kürtçe yasaklanmasın da, diğerlerin umrumuzda değil!"

 

Oysa ki DTP eğer gerçekten demokrasi kaygısında olsaydı,

Talebini;

"Tüm Etnik-unsurların birden kültürlerinin ve dillerinin öğrenilmesi ve geliştirilmesi özgürlüğü tanınmalı ve herhangi birinin gelişmesinin ve kullanılmasının engellenmesinin önüne geçilmeli." biçiminde yapmalıydı.

 

Bakın, Türkiye'nin elbette ki bir çok hataları oldu.

Ve vatandaş olarak bu haksızlıkların hesabını sormak hepimizin hakkı ve görevi.

Fakat DTP bu hesapları sorabilecek demokratik bir bilinçte değildir.

Demokrasi de hesaplar; insanlık adına sorulur, haklar insanlık adına istenir...

Bir etnik-unsur adına değil...

 

Devlet, bir etnik-kültürün korunmasını sağlamakla yükümlü değildir.

Etnik-kültürler, o kültürlerin bireylerince yaşatılır.

Zaten kitlelere/zümrelere ayrıcalık tanımamanın mantığı da burada yatar.

Fakat devlet, etnik-kültürlerin gelişmesine "Engel Olmamak" ve "Ket Vurmamak" yönünde atılımlar atabilir.

 

Kısacası DTP başkanının anayasal talebi tam anlamı ile "demokratik olmayan" bir özelliktedir.

 

DTP söylediğiniz teklifleri sunmuş olabilir;

Fakat bu teklifleri sunabilen bir parti kimliğini kazanamadığı ya da kazanmak niyetinde olmadığı da bellidir.

 

Benim tek umudum, herhangi bir oluşumun, DTP'nin edinemediği bu kimliğin farkına varıp edinmesidir...

Demokratikleşme, DTP ve AKP ile değil, bu özellikte bir parti ile gerçekleşebilir...

 

Benim için ilginç bir durum yok sayın gelincik..

 

Bazı arkadaşlarımız DTP nin bu durumundan bihaber oldukları için bunlar ilginç gelebiliyor..

 

Tabii onlarıda anlamak lazım..

 

''DTP açılım bitti dedi Nusaybinde 1 askerimiz şehit oldu'' diye haber sunan Uğur Dündarlar olduktan sonra şaşırmamak lazım böyle arkadaşlara..!!

 

Hayatımızın geri kalanında Uğur Dündar (v.b.) izlemeyip ömrümüze ömür katmak dileğiyle.....

Ben sözde taleplere ya da tekliflere bakmam sevgili Jan.

DTP'nin bir dediği diğerini tutmuyorsa,

Söylemlerinin hiçbir önemi yok...

 

"Aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz" derler.

 

DTP'nin başkanının ve öncülerinin satır aralarına bakarım ben...

 

"Apo'suz çözüm olmaz...

PKK'sız çözüm olmaz...

Kürtler Anayasa'da tanımlanmalı..."

diyen bir partinin, gerçekten demokratik olduğunu düşünüyor musunuz gerçekten;

Yoksa sizin ki bir umut mu?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayın Boşig, DTP her fırsatta yalnızca Kürtlerin değil ezilen, yok sayılan, ötekileştirilen tüm kesimlerin partisiyiz diyorlar..

.

.

.

Şehit ve gazi yakınları bile..

 

İlginç değil mi?

 

Asıl İlginç olan ne biliyormusunuz sayın Jan,Chp'nin değilde Dtp'nin bölücü bir parti olduğunun idda edilmesidir,Dtp izmir dahil Türkiyenin Dört bir yanına gidebilirken,Chp kıyılardan içeriye bile giremiyor.

  • Beğen 3
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben de tümüyle katılıyorum. Kapatılmasını kapatılmamasını boşverelim, bu sömürücü istismarcı rantçı çıkarcı partilere kimselerin oy vermeyerek kendiliklerinden kapanmasını sağlamak gerekiyor.

 

Tümüyle yeni partilere oy verin. Ben Osman Pamukoğlu'nun Hepar'a oy vereceğim...

Konu dışı ama...

Bu arkadaşımız Hepar'a oy vermekle bu ülkede, bu düzende "sömürücü, istismarcı, rantçı, çıkarcı" gidişatı önleyeceğini mi sanıyor acaba?

Vereceği cevabın "bir miktarda olsa" dan başka olacağını sanmıyorum. Oysaki, verilecek "bir miktarda olsa" cevabıyla mevcut partiler üzerinde de hesap yapılabilir.

 

Kaldıki, Türkiyenin somut halini bile bile, sözüm ona bu dürüstlük hesabını yapanlar, daha çok %47'yi ve AKP yi korurlar. Zira hesabını yaptıkları bu oylar, direk karşı oldukları, yakındıkları AKP ye gitmektedir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Nedir ilginç olan sayın Jan ? Olması gereken bu değil mi? Her parti için geçerli bu,sadece seçildikleri ilin değil tüm Türkiye'nin milletvekili olarak seçiliyorlar. "Ben kardeşim diğer illere karışmam ,diğer sorunlar beni ilgilendirmez ben sadece mensup olduğum tabana seslenirim" deme hakları var mı? Y a da lüksleri?

 

DTPnin kapatılması ile görüşlerimi bilahare yazacağım.

 

Peki sizin MHPli Bahceli bey ve CHPli Baykal bey en son ne zaman Sivas'in dogusuna gittiler?

Hadi DTP sadece Kurtleri temsil ediyor tamam. Peki sizinkiler ne yapiyor soylesnize! Kurtleri mi temsil ediyorlar?

  • Beğen 3
Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

eğer partide suça karışanlar varsa, suçluların tesbit edilerek cezalandırılması kanaatimce daha uygun olacaktır. parti mevcut kanunlara göre kurulduğuna ve denetlendiğine göre kapatılması kulağa hoş gelmiyor.

 

belki parti isminin, partiyle örtüşmediği ve insanları kandırdığı gözönüne alınarak partiye kınama ve ya suçlama getirilebilir. fakat bundan dolayı parti kapatılırsa türkiyede politik parti kalmıyabilir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir
Bu başlık cevaplara kapatılmıştır.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.