Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Gürcistan


_asi_

Önerilen İletiler

GÜRCİSTAN

 

800px-Flag_of_Georgia.svg.png

 

 

 

800px-Tavisupleba_square._Monument_of_St._George.jpg

Tiflis

 

 

DEVLETİN ADI: Gürcistan Cumhuriyeti

BAŞŞEHRİ: Tiflis

YÜZÖLÇÜMÜ: 69.700 km2

NÜFUSU: 5.500.000

RESMİ DİLİ: Gürcüce

DİNİ: Ortodoks, İslamiyet

PARA BİRİMİ: Ruble

 

 

 

Gürcistan Karadeniz’in doğu kıyısında, Güney Kafkasya’da yer alan ülke. Tam adı Gürcistan Cumuhuriyeti’dir. Eski Sovyet cumhuriyetlerinden biri olan Gürcistan'nın kuzeyinde Rusya, güneyinde Azerbaycan, Ermenistan ve güneybatısında Türkiye yer alır. Ülkenin batı sınırını Karadeniz belirler.

 

Gürcistan, seküler, üniter ve başkanlı cumhuriyet olan bir temsili demokrasidir. Henüz bir Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, Dünya Ticaret Örgütü, Karadeniz Ekonomik İşbirliği ve Demokrasi ve Ekonomik Kalkınma Teşkilâtı üyesidir. NATO üyeliği ve ileride Avrupa Birliği üyeliğine sahip olmaya umut etmektedir.

 

Etimoloji

 

Gürcüler kendilerini Kartvelebi , ülkelerini Sakartvelo, dillerini Kartuli olarak adlandırır. Efsaneye göre Kartvellerin atası, Kitabı Mukaddes’teki Yafet’in torunlarından Kartlos’tur. Strabon, Herodot, Plutarkhos, Homeros gibi Eski Yunanlı, Titus, Livius, Cornelius Tacitus gibi Romalı yazarlar ülkenin doğusundakileri İberler (Bazı Eski Yunan kaynaklarında İberoi), batısındakilerini de Kolhlar olarak adlandırmışlardır.

 

Farsça’dan Türkçe’ye geçen Gürcü ve Gürcülerini Batı dillerindeki adının kökenine ilişkin iki farklı yaklaşım vardır. Bunlardan ilki, Eski Yunan ve Latin kökenli, tarımla ilişkili anlamındaki georgicus sözcüğünden geldiğine ilişkin teoridir. Gürcü adının Aziz Giorgi’den türemiş olduğunu belirten kaynaklar da vardır. Bir başka olasılık ise, Eski Pers döneminde Gürcülerin Gurcan, Gurc olarak adlandırıldığı ve Gürcü, Georgian gibi adların buradan türemiş olmasıdır.

 

Tarih

 

Bugünkü Gürcistan Taş Devrinden bu yana yerleşim yeri olmuştur. Dmanisi’de ortaya çıkarılan ve Homo georgicus olarak adlandırılan İnsansıgiller kalıntısı 1,8 milyon yıl öncesine tarihlenir. Klasik dönemde ülkenin doğusunda kurulan İberia Krallığı ve batısında kurulan Kolheti Krallığı, Gürcülerin kültürel gelişiminin ve devlet kurma geleneğinin başlangıcını oluşturdu. Yazılı kaynaklara göre Proto-Gürcülerin İÖ 12. yüzyıllarda tarih sahnesine çıkmışlardır. Arkeolojik buluntular ilk Gürcü siyasal yapılanmasının İÖ 7. yüzyıla kadar gerilere gittiğini gösterir. İÖ 4. yüzyılda ilk birleşik Gürcistan krallığı kuruldu.

 

Kolkhis ve İberya'da 337 yılında Hıristiyanlık resmi din olarak ilan edildi. Ülke, 13. yüzyılda Kraliçe Tamar döneminde küçük bir imparatorluk haline geldi ve Şota Rustaveli’nin ünlü destanını da yazdığı bu dönemde Altın Çağı’nı yaşadı. Yüzyıllar boyunca İran, Moğollar, Rusya ve Osmanlı Devleti’nin çekişmesine sahne olan Gürcistan, 1801’den itibaren Rusya tarafından ilhak edildi. 1918-1921 arasında Demokratik Gürcistan Cumhuriyeti adı altında bağımsız bir devlet kuruldu. 1921’de ülkeye Kızıl Ordu girdi ve Gürcistan Sovyet cumhuriyetlerinden biri oldu. 1991 yılında yeniden bağımsızlığını kazandı.

 

Antik dönem

 

Antik çağlarda Eski Yunanlılar ve Romalılar Gürcistan’ın doğusunu İberia, batısını Kolhis (Gürcüce: Kolheti) olarak adlandırıyordu. Hıristiyanlıkla ilk tanışan yerler de ülkenin batı kesimleriydi. Hıristiyanlığın 337 yılında (son araştırmalara göre 319 yılında) yayılmaya başladığı kabul edilir. Ülkenin batısı aynı zamanda, Yunan mitolojisinde İason liderliğindeki Argonotların Altın Post’u ele geçirmeye gitti yer olarak bilinir. Kendi dilinde Egrisi veya Lazika olarak bilindiği Kolhis, Persler ve Bizansa arasındaki savaş sonrasında Bizans İmparatorluğu’nun eline geçti.

 

Hıristiyanlık öncesi dönemde Kartli ve İberia Krallığı, batıdan Yunan, doğudan İran’ın baskısı altında kaldı. Roma İmparatorluğu’nun Kafkasya’yı fethettiği İÖ 66 yılından itibaren Gürcistan yaklaşık 400 yıl Roma’nın egemenliği altında kaldı. İS 330’da Kral Mirian Hıristiyanılğı kabul etti ve komşusu Bizans’la yakın ilişkiler kurdu. Böylece birkaç yüzyıl sürecek olan Bizans etkisi başlamış oldu.

 

Gürcistan’daki krallıklar küçük feodal bölgelere ayrılıyordu. Bu durum 7. yüzyılda Arapların Gürcistan’ı fethetmelerini kolaylaştırdı. Zaman içinde bu bölgeler yeniden eski konumlarını kazandılar ve 11. yüzyılda birleşik Gürcistan krallığı kuruldu. 12. yüzyılın başlarında Gürcistan yönetimi, Güney Kafkasya’nın büyük bölümünü, Anadolu’nun kuzeydoğu kesimini kontrol ediyordu.

 

Ortaçağda Gürcistan

 

Kartli Krallığı’nın efsanevi hükümdarı Vahtang Gorgasal, krallığın başkentini Mtsheta’dan Tiflis’e taşımıştı. Sasani kralı Husrev, Kartli Krallığı’nın egemenliğine son vermiş, ardından Arap orduları ülkeye girerek 654’te Tiflis emirliğini kurmuşlardı. Kurucu Davit, Arap emirliğine son vererek 1122’de Tiflis’i de geri aldı. Gürcistan, Kraliçe Tamar döneminde (1184-1215) gücünün doruğuna ulaştı ve küçük bir imparatorluğa dönüştü.Ülke, 1200’lerde başlayan Moğol istilası uğrayarak parçalandı. Ülkeyi kuzeyden güneye ikiye ayıran Surami Dağlarının batısında kurulan İmereti Krallığı, Moğol istilasına karşı ayakta kalmayı başardı. 14. yüzyılın sonları ile 15. yüzyılın başlarında Timur’un istilası, Gürcistan’ı yerle bir etti. Ülke, ekonomik olarak tam bir felaketin eşiğine geldi.

 

Osmanlıların 1453’te İstanbul’u ele geçirmelerinin ardından Gürcistan’ın Avrupa ile bağları koptu ve Osmanlı Devleti ile İran arasında sıkışıp kaldı. Batıdan Osmanlı, doğudan İran ordularının saldırılarına uğradı. Zaman zaman Osmanlı Devleti ile İran arasındaki savaşlara sahne oldu. Osmanlılar, 16. yüzyılda Gürcistan’ın güneybatı kesimini ele geçirerek bu topraklara Çıldır Eyaleti’ni kurdular. Osmanlı orduları, 1510’da İmereti Krallığı topraklarına da girdi ve krallığın başkenti Kutaisi’yi ele geçirdi. Ardından İran şahı I. İsmail Kartli topraklarını yağmaladı. Osmanlılar 1578’de Tiflis’e girdiler ve böylece Gürcistan’ın batısı Osmanlıların, doğusu İran’ın denetimine geçti. Kral II. Erekle (1746-1798), Kartli ve Kaheti krallıklarını birleştirerek Gürcistan’ın doğusunu bütünleştirdi. Bu arada İmereti kralı I. Solomon da İmereti’den Osmanlıları çıkardı.

 

 

800px-Mosque_in_Tbilisi.jpg

Eski Tiflis

 

 

Rusya'nın Ülkeyi İlhakı

 

İran’ın saldırılarından kurtulan II. Erekle, bu kez Dağıstan’ın Müslüman kabilelerinin saldırılarına uğradı. Bunun üzerine 1783’te Rusya ile Georgiyevsk Antlaşması’nı imzaladı. Bu antlaşmayla Rusya, Gürcistan’ın toprak bükünlüğünü ve sınırlarını koruma altına alıyordu. Ne var ki buna karşın İran saldırıları sürdü ve Rusya bu saldırılara karşı sessiz kaldı. İranlılar 1795’te Tiflis’e kadar ilerleyip kenti yakıp yıktılar. Ruslar, 1801’de krallığa son verip Kartli ve Kaheti’yi ilhak ettiler. İlki 1804’te çıkan pek çok halk ayaklanmasını kanlı biçimde bastıran Rusya, 1801-1864 arasında Gürcistan’ın öbür bölgelerini de ele geçirdi. Poti ve Batum limanları ile Gürcistan’ın güneybatısı kesimi bir süre daha Osmanlı yönetimi altında kaldı. Ancak 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Ruslar bu bölgeleri de ele geçirdiler. Bu savaş sonrasında Gürcistan, tamamen Çarlık Rusya’sının bir parçası durumuna geldi.

 

Sovyet Dönemi

 

Gürcistan’da ulusal harekete, Pirveli Dasi (Birinci Grup) olarak adlandırılan edebi ve toplumsal hareketin kurucusu sayılan İlia Çavçavadze önderlik etti. Noe Jordania ile Karlo Çheidze’nin öncülük ettiği Marksist Sosyal Demokrat Parti de önemli hareketlerden biriydi. Bu partiye zamanla Menşevikler egemen oldu. 1917 Devrimi’nden sonra, 26 Mayıs 1918’de Gürcistan bağımsızlığını ilan etti. Almanya’nın korumasına giren ülkede Noe Jordania başkanlığında bir hükümet kuruldu.

 

I. Dünya Savaşı sonunda Almanya ve müttefikleri yenilince İngilizler Gürcistan’ı işgal etti. Gürcistan, savaş sonrasında Paris Barış Konferansı’na katıldı ve bugünden daha geniş sınırlarıyla 22 ülke ve Milletler Cemiyeti tarafından tanındı. Ancak Bolşevik Rusya’nın tehdidi altındaydı. Buna karşın Mayıs 1920’de Moskova yönetimince de tanındı. Buna karşın Gürcü asıllı Stalin ve Orconikidze’nin yönetimindeki Kızıl Ordu, Gürcistan’ı işgal etti ve Mart 1921’de ülkenin bağımsızlığına son verdi. Tiflis’te Bolşevik yönetimi kuruldu. Gürcistan, Transkafkasya Sovyet Federe Cumhuriyeti’ne bağlandı. Bunun üzerine 1924’te geniş çaplı bir halk ayaklanması başladıysa da Sovyet yönetimince bastırıldı. 1936 Anayasası uyarınca Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu ve Gürcistan, Sovyetler Birliği’nin 15 cumhuriyetinden biri oldu.

 

 

Red_Army_in_Tiflis%3B_Feb_25_1921.jpg

Tiflis'e giren 11. Kızıl Ordu (25 Şubat 1921)

 

 

Yeniden bağımsızlığın ilanı

 

SSCB'nin dağılma sürecine girmesinin ardından, Gürcistan`da da 1990 yılında güçlü bir bağımsızlık hareketi başlamıştır. Bu süreç içinde Gürcistan Yüksek Sovyeti tarafından, 1921 Gürcistan-SSCB Anlaşması ile 1922 Birlik Anlaşması geçersiz ilan edilmiş ve 31 Mart 1991 tarihinde Gürcistan düzeyinde referanduma gidilerek bağımsızlık yetkisi alınmış, 28 Nisan 1991'de, Gürcistan Parlamentosu Gürcistan'ın bağımsızlığını ilan etmiştir.

 

1991 yılı Mayıs ayında Zviad Gamsahurdia halkın %86,5 oyu ile yeni kurulan Cumhuriyetin Başkanı oldu. 21 Aralık 1991 tarihinde başlayan iç çatışmalar,6 Ocak 1992 de Zviad Gamsahurdia’nın ailesi ile birlikte ülkeyi terk etmesiyle son buldu. Ekim 1992’de yapılan seçimler sonucunda Eduard Şevardnadze Devlet ve Parlemento Başkanı seçildi. 2003 yılında yapılan seçimlerin ardından meydana gelen Gül Devrimi ile birlikte Mihail Saakaşvili seçimle devlet başkanlığı görevini üstlendi. Kasım 2007 tarihinde, Saakaşvili siyasal gösteriler sonrasında görevinden bir yıl erken ayrılmaya karar verdi ve yeniden devlet başkanlığı seçimlerine gidildi. 5 Ocak 2008'de yapılan devlet başkanlığı seçimlerinde Miheil Saakaşvili yeniden devlet başkanı seçildi.

 

Gül Devrimi

 

2003 yılında ABD merkezli sivil toplum örgütleri muhalefeti harekete geçirdi. Kadife Devrim diye adlandırılan ve ‘demokrasi’ vaatleri veren bu hareket sonucunda Devlet Başkanı Sevardnadze istifa etti. 2004 tarihinde yapılan seçimlerde Saakasvili, ezici bir çoğunlukla iktidarı ele geçirdi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

COĞRAFYA

 

İklim

 

Karadeniz sahili ve Rion havzasında ılık, nemli ve yarı tropik bir iklim hüküm sürmektedir. Doğu Gürcistan'da daha karasal bir iklim hüküm sürmektedir. Kışları soğuk, yazları ise kuru ve sıcaktır.

 

Nehirler

 

Hazar Denizi havzasına akan nehirler

Mtkvari(Kura) (1364 km.),Tergi (623 km.) Alazani (351 km.)

 

Karadeniz havzasına akan nehirler

Çoruh (438 km.), Rioni (327 km.), Enguri(213 km.)

 

 

Alazaniriver.jpg

Alazani nehri

 

 

Göller

 

Paravani, Hozapini, Paliastomi,Tabatskuri, Ritsa, Bazaleti

 

800px-Lake_Ritsa_%282%29.jpg

Ritsa gölü

 

 

 

Dağları

 

Şara (5068 m), Kazbeg (5047 m), Rustavi (4960 m), Tetnults (4852 m) ve Uşba (4700 m)

 

Shahara_peak_near_Ushguli_1870.jpg

Şara Dağı

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

EKONOMİ

 

Gürcistan ekonomisi tarım ve sanayiye dayanır. Ekime elverişli alanlar az olduğu gibi işlemesi zordur. Buna rağmen fazla iş gücü istemesine rağmen, yüksek gelirli çay ve turunçgiller ekonomiye önemli katkıda bulunur. Diğer ürünler şekerpançarı ve tütündür. Bağ ve bahçelerden çeşitli ürünler elde edilir.

 

Gelişmiş bir sanayiye sahib olan Gürcistan’da başlıca makina yapım sanayi kuruluşları, ağır motorlu taşıt, elektrikli lokomotif, iş araçları, hassas ölçü aletleri, torna tezgahı fabrikalarıdır.Metal işleme sanayii oldukça ileridir. Kimya sanayii gübre, sentetik elyaf ve ilaç üretimine, gıda sanayisi ise çay, konserve, tütün işlemeciliğine dayalıdır.

 

Gürcistan dış ticaretini genellikle, eski Sovyetler Birliğini meydana getiren cumhuriyetler ile yapmaktadır. Ülke ihracatının % 95 ve ithalatının % 75’ten fazlasını eski Sovyet Cumhuriyetleri ile yapılmaktadır. İhracatın yaklaşık olarak yarısını çay, narenciye, tütün gibi tarım ürünleri meydana getirmektedir. Buna karşılık buğday, şeker ve ağır sanayi ürünleri ithal eder. Ülkede halen Sovyet kanunları kullanılmasına rağmen Gürcistan parlamentosu Eylül 1991’de bağımsız gümrük sistemini kuran kanunu kabul etti.

 

Gürcistan ile Türkiye arasında bulunan Sarp sınır kapısının ticari nakliyat ve turizm yönünden önemi çok büyüktür. Sarp sınır kapısı 1988’de açılmıştır. Türkiye-Gürcistan arasında çeşitli anlaşma ve protokoller yapılmıştır. Bunlardan bazıları şunlardır: Ekonomik ve Ticari İşbirliği Protokolü (1989), 1990-95 yıllarına ait Tıp ve Sağlık Protokolü: Bu protokolle taraflar arasında tıp ve sağlık alanında bilgi alış verişi, uzman eğitimi ve mübadelesi ile ortak araştırmalar ve tesisler kurulması kararı alınmıştır.Telekomünikasyon Protokolü (16.3.1991):Bu protokol ile ilk aşamada Batum’a uzak mesafe hat aboneliği tipi telefon bağlantısı hizmete sokulma aşamasına getirilmiş Teletaş ile Tiflis’te telefon cihazı üretimi için ortak şirket kurulması konusunda ilke anlaşması yapılmıştır. Gürcistan’a 250 milyon kwh elektrik satışına ilişkin protokol.

 

Ulaşım: Ulaşım son derece gelişmiştir. Yük taşımacılığı genelde demiryoluyla yapılır. Batum ve Poti limanları Transkafkasya’nın hepsine hizmet verir.Rusya’nın birçok şehrine düzenli uçak seferleri vardır.

 

Doğal Kaynaklar

 

Gürcistan'ın petrol ve doğalgaz rezervleri oldukça sınırlıdır....Ülkede çıkarılan başlıca mineraller manganez ve perlittir. Bunun yanı sıra, ülkenin dünyaca meşhur şifalı su kaynakları ile kaplıcaları bulunmaktadır.

 

Metal alaşımları üretiminde kullanılan ve önemli ihracat potansiyeline sahip manganez minerallerinin üretimi, hala Sovyet döneminden kalma eski yöntemlerle sürdürülmektedir. Yeryüzündeki en zengin manganez rezervleri Gürcistan’ın Chiatura bölgesinde bulunmaktadır.

 

 

703px-Gorskii_04432u.jpg

Borcomi kaplıcası

 

 

 

Tarım ve hayvancılık

 

Tarım Gürcistan ekonomisindeki en önemli sektörlerden birisidir. Nüfusun yaklaşık %40'ı tarım sektöründe istihdam edilmektedir. Tarım ve hayvancılık yüzde 20,3 ile GSYİH içindeki en önemli kalemdir (üzüm, narenciye, çay, fındık, sebze, patates, çiftlik hayvanları).

 

Gürcistan topraklarının %13’ü düz arazi, %33,4’ü meyilli arazi, kalan kısmı da dağlık alandan oluşmaktadır.Toprağın yaklaşık %44’ü tarım amaçlı kullanılmaktadır.Tarım alanlarının %21’i sulu arazidir.

 

Turizm

 

Gürcistan, Karadeniz'e bakan sahil şeridi, dağları, kış turizmine elverişli tesisleri, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile önemli ölçüde turizm potansiyeline sahiptir. Ayrıca, zengin termal su kaynakları ve kaplıcaları da birçok turisti ülkeye çekmektedir.Diğer taraftan Avrupa'ya yakınlığı büyük bir avantaj oluşturmaktadır.

 

1990'lı yılların başında yaşanan güvenlik sorunları ve ekonomik durgunluk nedeniyle, ülkenin turizmi gelişme kaydedememiştir ve ülkeye gelen turist sayısında büyük düşüş yaşanmıştır. Konaklama, uluslararası ulaşım hizmetleri ve diğer birçok altyapı unsuru geliştirilmeye gerek duymaktadır.

 

Gürcistan’da son yıllarda EBRD ve diğer uluslararası kuruluşlarla birlikte turizm sektöründeki altyapının geliştirilmesine yönelik olarak etkin ve ciddi adımlar atılmıştır.

 

Dünya Turizm Örgütü (WTO) ve UNESCO'nun işbirliğinde" İpek Yolu Projesi "nin hayata geçirilmesi desteklenmiştir. Projenin amacı, katılımcı ülkeler arasındaki alt yapı gelişiminin teşvik edilmesidir.

 

Ananuri_5.jpg Ananuri

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

DEMOGRAFİ

 

Gürcistan nüfusu, etnik çeşitlilik göstermesiyle dikkati çeker. 4382,1 bin (1 Ocak 2008 tah.)[4] kişiden oluşan ülke nüfusun yaklaşık % 83,8’ini Gürcüler, Acaralar, Lazlar, Megreller, Svanlar oluşturur. Diğer büyük etnik guruplar Azeriler (% 6,5), Ermeniler (% 5,7), Ruslar (% 1,5), Abhazlar ve Osetlerdir.Ülkede, Asuriler, Çeçenler, Çinliler, Gürcistan Yahudileri, Yunanlar, Kabardeyler, Kürtler, Tatarlar, Türkler, Zazalar ve Ukraynalılar gibi daha küçük gruplar yaşar. Gürcistan Yahudi cemaati, yeryüzündeki en güçlü Yahudi cemaatlerinden biridir.

 

Gürcistan nüfusu, dilsel dağılım açısından da çok çeşitlilik gösterir. Güney Kafkas dilleri ailesinden Gürcüce, Megrelce, Svanca ve Lazca konuşan nüfus çoğunluğu oluşturur. Megrel, Svan ve Laz dilleri konuşan nüfusunun yanı sıra, Gürcü olmayan nüfus da kendi dillerinin yanı sıra Gürcüce konuşur. Gürcistan’ın resmi dili Gürcüce’dir; Abhazya özerk cumhuriyetinde Abhazca da resmi dil kabul edilmiştir. Güney Kafkas dillerini konuşan nüfusun oranı % 71’dir (Buna Megrelce, Lazca ve Svanca dahildir). Kalan nüfusun % 9’u Rusça, % 7’si Ermenice, % 6’sı Azerice ve % 7’si başka dilleri konuşur.

 

Sovyetler Birliği’nin 1990’ların başında dağılması sırasında Abhazya ve Güney Osetya olarak adlandırılan bölgede ayrılıkçı yönetimler ortaya çıktı. Abhazya nüfusunun % 46’sını (1989 nüfus sayımı) oluşturan Gürcü nüfusu tamamen göç ettirildi[6] ve bu nüfusun ancak küçük bir bölümü Abhazya’nın Gali bölgesine geri dönebildi. Güney Osetya’daki çatışmalar sırasında Osetlerin bir kısmı Kuzey Osetya’ya göç etmek zorunda kaldı. Bugün Gürcistan’da yaşayan Oset nüfusun büyük çoğunluğu ayrılıkçı Güney Osetya bölgesinde dışında yaşar. 1944 yılında Gürcistan’dan göç ettirilen Meshet Türklerine (Ahıska Türkleri), Gürcistan parlamentosunun 2007’de aldığı kararla ülkeye geri dönme hakkı tanındı.

 

Etnik Gürcü nüfusunun yaklaşık % 5’inin yurtdışına göç ettiği tahmin edilmektedir. 2006 istatistiklerine göre Gürcistan en büyük göçü Türkiye ve Çin’den almıştır.

 

Gürcistan nüfusunun büyük çoğunluğu Ortodoks Hıristiyan’dır ve nüfusun % 81,9’u Gürcistan Ortodoks Kilisesi’ne bağlıdır. Dinsel azınlıklar başında Müslümanlar (% 9,9), Ermeni Apostolikler (% 3,9), Rus Ortodokslar (% 2), Katolikler (% 0,8) gelir. Ayrıca başka dinlere mensup küçük gruplar vardır.Abhazya ve Güney Osetya ayrılıkçı bölgelerdir.Güney Osetya için rusya ile aralarında çok büyük bir savaş vardır.

 

 

 

KÜLTÜR

 

Gürcistan kültürü ülkenin uzun tarihi ile beraber gelişmiş, Gürcü dili ve alfabesi üzerine dayanan güçlü bir edebiyat geleneği ve eşsiz bir ulusal kültür barındırmaktadır. Bu özelliği güçlü bir ulusal kimlik sağlayarak tarih boyunca tekrarlanan yabancı işgali ve asimilasyon çabalarına rağmen Gürcü kimliğinin korunmasına yardımcı olmuştur.

 

Gürcü alfabesi milattan önce 5. yüzyılda bulunmuş ve milattan önce 284 de Iberia krali 1. Parnavaz tarafindan geliştirilmiştir.

 

Gürcistanin orta cağa ait kültürü büyük ölçüde Ortodoks Hristiyanlik, Gürcü Orotodoks ve Apostolik kilisesinden etkilenerek coğu kez dini bağliliği yüceltmiş ve destek olmuştur. Bu çalışmalar kiliseler, manastırlar Gürcü azizlerin ikonlarını içeren sanat eserleri ve Hagiografi (Aziz çalışmaları) içine almıştır. Bu eserlerle beraber dinden bağımsız olarak, milli tarih, mitolojiler ve hagiografik eserler de yazılmıştır.

 

17. yüzyıl ve sonrasını içeren modern dönemde Gürcü külturü büyük ölçüde Avrupadan gelen kültürel yeniliklerden etkilenmiştir.

 

Gürcü dilini baskıda kullanan ilk matbağa Italyada 1620 yııinda kurulmuş ve Gürcistan’a ilk defa Tiflis’ e 1709 yılında getirilmiştir.

 

Gürcistan tiyatrosu uzun bir geçmişe dayanmaktadir, en eski formu olarak bilinen "Sakhioba" milattan önce 3. yüzyildan milattan sonra 17 yüzyıla kadar varolmuştur. Gürcistan Milli Tiyatrosu 1791 yılında oyun yazarı ve diplomat olan Giorgi Avalishvili (1769-1850) tarafindan kurulmuştur. Bu tiyatronun onde giden aktorleri olarak Aleksi-Meskhishvili, David Machabeli, David Bagrationi, Dimitri Cholokashvili ve diğerleri örnek gösterilebilir.

 

Gürcistan Devlet Müzesi 1845 yilinda kurulmuştur. Tiblis Devlet opera ve Bale tiyatrosu ise bir kaç yıl sonra 1851 de kurulmuştur.

 

19. yüzyılda Gürcü kültürünü temsil eden en önemli sanatcılar olarak Nikoloz Baratashvili (şair), Alexander Orbeliani (yazar), Vakhtang Orbeliani (şair), Dimitri Kipiani (yazar), Grigol Orbeliani (şair), Ilia Chavchavadze (şair ve yazar), Akaki Tsereteli (şair), Alexander Kazbegi (yazar), Rapiel Eristavi (şair), Mamia Gurieli (şair), Iakob Gogebashvili (yazar), Simon Gugunava (şair), Babo Avalishvili-Kherkheulidze (aktör), Nikoloz Avalishvili (aktör), Nikoloz Aleksi-Meskhishvili (aktör), Romanoz Gvelesiani (ressam), Grigol Maisuradze (ressam), Alexander Beridze (ressam), Ivane Machabeli (çevirmen), Okropir Bagrationi (çevirmen), Sardion Aleksi-Meskhishvili (çevirmen), Kharlampi Savaneli (opera şarkıcısı), Pilimon Koridze (opera şarkıcısı), Lado Agniashvili (yerel şarkıcı), Alioz Mizandari (besteci), ve benzerleri örnek gösterilebilir.

 

Gircistan’da ilk sinema Tiflis’ de 16 Kasim 1896’ da kurulmuştur. Gürcistan’ın ilk sinema belgeseli “Akaki Tsereteli’ nin Racha-Lechkhumi’ ye Yolculuğu“ Vasil Amashukeli (1886-1977) tarafindan 1912 de çekilmiş, ilk uzun metrajlı filmi olan "Kristine" ise 1916’da Alexandre Tsutsunava (1881-1955) tarafindan çekilmiştir.

 

Tiflis Devlet Sanat Akademisi 1917 yılında kurulmuştur.

 

20. yüzyılda Gürcü kültürü, Sovyetler Birliği’nin yönetiminde büyük baskılara maruz kalmışıir. Rusikifasyon olarak adlandıralan Ruslaştırma siyasetine bir çok Gürcü şiddetle karşı koymuştur. Gürcistan’ın 1991 de bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana kültürde yeni bir diriliş oluşmuş ancak buna rağmen ülkenin ekonomik ve politik sorunlarından dolayı bu gelişmeler Sovyet sonrası dönemde yavaşlamıştır.

 

Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te yaklaşık 14 tiyatro faaliyet göstermektedir.Ülkedeki kötü ekonomik koşullar tiyatro ve diğer sanat dallarını olumsuz etkilemiştir.Ancak, Tiflis'teki kültürel hayatın imkânlar ölçüsünde canlı olduğu söylenebilir. Son zamanlarda sergi salonları sayısı artmakta, sinema salonlarının sayısı azalmaktadır.Televizyon ve radyo faaliyetleri de artmaktadır; iki devlet televizyon kanalı ile 7 özel televizyon kanalı yayın faaliyetinde bulunmaktadır.

 

 

 

EĞİTİM

 

1999-2000 eğitim yılı verilerine göre ülkede 3305 okul faaliyette bulunmaktadır. Bunların 104'ü özel paralı okuldur, diğerleri ise devlet okuludur.Okullarda öğrenim gören toplam öğrenci sayısı 725, 2 bindir.Ülke genelinde 24 devlet yüksek okulu ile 8 şubesi ve 163 özel paralı yüksek okul bulunmaktadır. Devlete ait 18 yüksek okul ile 5 şubesinde paralı bölümler de bulunmaktadır. Yüksek okullarda öğrenim gören öğrenci sayısı 131 bin olup bunun %45, 3'u (59,6 bin öğrenci) parasız, %24,7'si (32,5 bin) devlete ait yüksek okulların paralı bölümlerde, % 30'u (39, bin) ise özel sektöre ait yüksek okullarda öğrenim görmektedir.

 

 

800px-Georgische_Technische_Universit%C3%A4t_-_1._Korpus.jpg

Gürcistan Teknik Üniversitesi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.