Φ Legendary Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2009 Paylaş Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2009 Biricik Öğretmenim Öpmek istiyorum hep o şefkatli elleri. Yerimde sayıyordum alıp geçtin ileri. Bana hep sen öğrettin o güzel bilgileri. Benim bilgi kaynağım, sevgili öğretmenim. Hep okulda geçirsem günleri, geceleri, Daha erken öğrensem harfleri, heceleri. Sende saklı bulunan o güzel bilgileri, Ben de almak isterim biricik öğretmenim. İstemez oldum artık vefasız geceleri. Hep sınıfımda olsam, okusam heceleri. Atamın önerdiği olmam istenen yeri, Bana sen hazırladın biricik öğretmenim. Hakkı ÇEBİ **** Ben Bir Öğretmenim Ben bir öğretmenim Okulların birinde Duymayı, düşünmeyi öğretirim. Derslerimde... Bir söz yağmurudur, ders dediğin de, İnsan göklerinden, rahmet yerine, Kitaplar dolusu yağar da yağar... Benim çocuklarım bu bahçelerde, Bu yağmur altında ıslanmadalar. Bir yağmur sonrası gelin seyredin, Her taraf tepeden tırnağa bahar... Bulutsuz masmavi dünyalarına, Sevginin, sevincin güneşi doğar. Böyle çocuklarla dolar her yanım, Çocuklar kardeşim, Çocuklar arkadaşım, Canım? Onlarda toplanmıştır Geçip giden zamanım, Bir parıltı görsem gözlerinde, Bilgiden, anlayıştan yana, Bir hal olur bana... Zannedersiniz ki, Dünyalar benim? Çocuklar, kitaplar, yazı tahtası Enine boyuna bütün zamanlar, Dört duvar arası bir dershanede, Her dinden her dilden gelmiş insanlar. Bizimle konuşur hayal ederler, Bağlanırız kalırız kendilerine. Hikaye anlatır, şiir söylerler, Mutluluk üstüne, ümit üstüne? M.Gündüz GÖKTÜRK **** Çocuklarım Yoklama defterlerinden öğrendim sizi , Benim haylaz çocuklarım ! Sınıfın en devamsızını Bir sinema dönüşü tanıdım ; Koltuğunda satılmamış gazeteler? Dumanlı bir salonda Kendime göre karşılarken akşamı , Nane şekeri uzattı en tembeliniz? Götürmek istedi küfesinde Elimdeki ıspanak demetini En dalgını sınıfın ! İsterken adam olmanızı Çoğunuz semtine uğramaz oldu mektebin Palto , ayakkabı yüzünden . Kiminiz limon satar Balıkpazarında Kiminiz tahtakalede çaycılık eder ; Biz inceleye duralım aç tavuk hesabı , Tereyağındaki vitamini Ve kalorisini taze yumurtanın ! Karşılıklı neler öğrenmedik sınıfta , Çevresini ölçtük dünyanın , Hesapladık yıldızların uzaklığını Orta Asya?dan konuştuk laf kıtlığında . Neler düşünmedik beraberce Burnumuzun dibindekini görmeden Bulutlara mı karışmadık . ? Hazan rüzgarı?nda dökülmüş ? hasta yapraklar??a mı üzülmedik . Serçelere mi acımadık , kış günlerinde Kendimizi unutarak ! RIFAT ILGAZ **** Dünyanın Bütün Çiçeklerini Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Bütün çiçekleri getirin buraya, Öğrencilerimi getirin, getirin buraya, Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer Bütün köy çocuklarını getirin buraya, Son bir ders vereceğim onlara, Son şarkımı söyleyeceğim, Getirin, getirin? ve sonra öleceğim. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum. Kaderleri bana benzeyen, Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları, Geniş ovalarda kaybolur kokuları? Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri, Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin görün beni, Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Ben bir köy öğretmeniyim, bahçıvanım, Ben bir bahçe suluyorum gönlümde, Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden Ne güller fışkırır çilelerinde, Kandır, hayattır, emektir benim güllerim Korkmadım, korkmuyorum ölümden, Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum En güzellerini saymadım çiçeklerin, Çocukları, öğrencilerimi istiyorum Yalnız ve çileli hayatımın çiçeklerini, Köy okullarında açan, gizli ve sessiz, O bakımsız ama kokusu eşsiz çiçek. Kimse bilmeyecek seni, beni kimse bilmeyecek Seni, beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Okulun duvarı çöktü altında kaldım, Ama ben dünya üstündeyim, toprakta. Yaz kış bir şey söyleyen sonsuz toprakta, Çile çektim, yalnız kaldım, ama yaşadım. Yurdumun çiçeklenmesi için, daima yaşadım, Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir. Şimdi ustum, örtün beni, yatırın buraya, Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini, Bacımın suladığı fesleğenleri, Köy çiçeklerinin hepsini, hepsini, Avluların pembe entarili hatmisini, Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın, Aman Isparta güllerini de unutmayın, Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Baharda Polatlı kırlarında açan, Güz geldi mi Kop dağına göçen, Yürükler yaylasında, Toroslarda eğleşen, Muş ovasından, Ağrı eteğinden, Gücenmesin, bütün yurt bahçelerinden Çiçek getirin, örtün beni, Eğin türkülerinin içine gömün beni. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum Ben mezarsız yaşamayı diliyorum, Ölmemek istiyorum, yaşamak istiyorum, Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın, Tarumar olmasın istiyorum, perişan olmasın, Beni bilse bilse çiçekler bilir dostlarım, Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim, Çiçeklerde açar benim gizli arzularım. Ceyhun Atuf KANSU **** Köy Öğretmeni Ben bir köy öğretmeniyim, Alnımda ışık, Gözlerimde nur... Alıp götürmeyin beni şehirlere, Götürmeyin ne olur. Bir köy öğretmeniyim, Katıksız duygular içinde yaşarım. Çıplak ayaklar basar yüreğime, Onları tutar, okşarım. Bir köy öğretmeniyim, Çaresizlik ekmeğim, keder gözyaşım, Umut ve sevgiyim çarpan kalplerde, Dağlardan daha çok yücedir başım. Ben bir köy öğretmeniyim, Evlerde motif, dillerde destan Gölgesi düşer ay-yıldızın üstümüze, Ve gönüllerde büyür vatan. Göktürk Mehmet UYTUN **** Meçhul Öğretmen Selam olsun, Karanlığın ve cehlin güneşlerine Selam olsun, Erdemin ve bilginin eşlerine Onlar ki Kişiliğe hürlük bağışlayan. Onlar ki. Karşılıksız alkışlayan. Alınlarında bilgiden meşaleler, Karanlığın gözbebeğine yürürler Gönüllerde mükâfaat alanlar, Azmin ve iradenin timsali onlar. Çıktılar yola, yolları belli Hedef güllük gülüstanlık değil; Yollar, sarp kayalıklar, Yollar dikenli Gönüllerinde bilginin çağlayan seli, Izdıraplarla sarhoş olur Odur karşılıksız seven, Adı, değilmi ki Meçhul Öğretmen. Selam olsun, Karanlığın ve cehlin güneşlerine Selam olsun, Erdemin ve bilginin eşlerine. Onlar ki Kişiliğe hürlük bağışlayan Onlar ki Karşılıksız alkışlayan. İhsan KURT Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Legendary Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2009 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2009 Öğretmen Dosttur o çalışanla, dosttur o yarışanla Yarınlara el ele beraber koşanlarla, Mutludur o, simsiyah saçları olmuşsa ak, Dünden daha güçlüdür uyanırken her sabah. Doğruya, güzelliğe, odur yolu gösteren Odur hep geleceğe güvenle gülümseyen. Bir ana, bir babadır çocuklara sunulan. Odur eli öpülen, odur fedakâr insan. Sarsılmaz bir inançla görevini sevmekte, Ömrünü adamıştır milletine hizmette. Ruhlara şekil veren, kafaları besleyen Uygarlığa yürürken en öndedir öğretmen. Nevin EMGEN **** Öğretmenim Ben bir gülüm, sen bahçıvan; Çok açarsam eser senin, Mis kokarsam hüner senin Ama bir de soldurursan Günah senin, günah senin öğretmenim... Ben elmasım, sarraf sensin Pırlantaysam, emek senin Parlıyorsam yaldız senin Ama bir de parçalarsan Kırık senin, kırık senin öğretmenim... Ben boş defter, kalem sensin; Doğru yazsan yarın senin, Güzel yazsan ikbal senin Ama bir de karalarsan Vicdan senin, vicdan senin öğretmenim... Ben öğrenci, sen öğretmen; Başarırsam hüner senin, Kazanırsam zafer senin Ama birde kaybedersem Yok diyecek başka sözüm; Yorum senin, yorum senin öğretmenim... Hatice Kültür adlı öğrencinin 1990 yılı öğretmenler gününde yazdığı, vicdan meselesi olan öğretmenlik mesleğini icra eden öğretmenin vicdanına seslenen şiir... **** Öğretmen Olmak İstiyorum Ben öğretmen olmak istiyorum. Ben, şairimin mısralarında dil, Genç kızımın gergefinde nakış nakış gül, Aşığımın sazında tel, Öpülesi bir el olmak istiyorum: Ben, öğretmen olmak istiyorum... Ben, çaresizliğin filizlendiği yerde ümit, Korkunun mayalandığı yerde yürek, Güçsüzlüğün güçlendiği yerde bilek olmak istiyorum; Ben, öğretmen olmak istiyorum... Şu öksüz yavruya sımsıcak kucak, Şu yetim çocuğa yanan bir ocak, Çorak toprağa yağan yağmur, Azgın sulara bend, Mehmed?imin elinde çağlar açan kılıç, Doktorumun elinde derman saçan neşter Mimarımın,mühendisimin elinde pergel, cetvel, Ben ana ben baba, Ben Fatih, ben İbni Sina, Ben Mimar Sinan olmak istiyorum: Ben, öğretmen olmak istiyorum... Ben öğretmen olmak istiyorum... Vatan evladına Türklüğü öğretmek için, Ben öğretmen olmak istiyorum İstiklal marşını gururla söyletmek için, Ben, öğretmen olmak istiyorum Milletimi ?muasır medeniyet seviyesine? yükseltmek için... Ben,zehirli mantarların, Deve dikenlerinin , Ayrık otlarının boy attığı verimsiz bir toprak değil, Ben; Kırlarında elvan elvan çiçeklerin açtığı, Dağlarında hür kuşların uçtuğu, Pınarından susayanın içtiği, Yollarından yiğitlerin geçtiği, Çiftçisinin başak başak kardeşliği biçtiği Bir vatan olmak istiyorum: Ben öğretmen olmak istiyorum... Ben öğretmen olmasam diyorum... O zaman kim öğretir güzel Türkçe?mi Henüz anne diyen dillere, Kim öğretir insanlığı,duyguyu genç nesillere, Kim öğretir büyüğünü saymayı, Küçüğünü şefkat ile sevmeyi? Ben öğretmen olmasam diyorum... O zaman şu körpe fidan Nasıl öğrenecek sert rüzgarlara göğüs germeyi, Nasıl öğrenecek , çiçek açıp meyve vermeyi? Şu gelinlik kızım , Şu bıyıkları yeni terleyen delikanlım Kimden öğrenecek insan gibi sevilmeyi, sevmeyi; Vatan için,millet için ,bayrak için Göz kırpmadan ölmeyi? Ben öğretmen olmalıyım diyorum; Çünkü vatanımı severim, Çünkü bilirim vatan için ölmesini... Alnımda şeref tacıdır Tarihim,Cumhuriyetim,Türklüğüm... Ben öğretmen olmalıyım diyorum; Çünkü heyecan veriyor bana Şu çeşme, şu kervansaray, şu cami, şu türbe; Şu davul, şu zurna, Şu halay, şu horon, şu bar, şu zeybek... Bana heyecan veriyor Anamın yazmasındaki oya, söylediği ninni , ağıt. Tat alıyorum ekmeğimden, aşımdan Gurur veriyor bana milli kültürüm... Ben öğretmen olmalıyım diyorum; Çünkü biliyorum affetmesini, Biliyorum asil duygularla insanları sevmesini... Ben öğretmen olmalıyım diyorum; Çünkü inkar etmiyorum tarihimi Hor görmüyorum geçmişimi, Atalarım önümde en büyük rehber diyorum. Çünkü ben özenmiyorum İnsana , insanlığa saygı duymayan hiçbir fikre, Çünkü ben bel bağlamadım Örfüme, adetime, dinime ters düşen çirkinliklere... Sen öğretmen olmalısın kardeşim; Sen namussun, vicdansın, adaletsin... Sen müsbet ilimsin kardeşim Sen irfansın, inançsın geleceğimi aydınlatan... Sen, buram buram tüten vatan sevgisi, Sen, burcu burcu kokan Türklük duygususun. Sen öğretmen olmalısın kardeşim, Sen öğretmen olmalısın... Biz öğretmen olmalıyız kardeşlerim; Biz görmeyenlere göz, Duymayanlara kulak, Yürüyemeyenlere ayak olmalıyız... Biz öğretmen olmalıyız kardeşlerim kızıyla, erkeğiyle Layık olabilmek için ?Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır? diyen Ulu önder Atatürk?e... Biz şairlerimizin mısralarında dil, Genç kızlarımızın gergeflerinde nakış nakış gül, Aşıklarımızın sazlarında tel, Öpülesi bir el olmalıyız : Biz öğretmen olmalıyız. M. Nejat SEFERCİOĞLU **** Ne Çoktular Ve Ne Kadar Çocuktular Hiç göze gelmediler Gözdesi de olmadılar kimsenin Kimse farkına varmadı yalansız gözlerinin Göz oldu mu yüreklerinin Hiç anlamadılar Oysa ne çoktular ne kadar çocuktular Çözülemedi bakışlarındaki tarifsiz sevdalar Kim dedi sevgimi Büyüyünceye kadar cevapsızdılar Oysa ne çoktular ne kadar çocuktular Sarıydılar yada soluk benizli Çoğunlukla karaya yakın bir esmer Ve onlar genellikle burunlarını hiç silmezler Derin iç çekişleri bundandır Dünyanın kahrından değil Çünkü umurlarında değil Onların farkında olmayanlar Oysa ne çoktular ne kadar çocuktular Onlar çok ve çocuklar Büyüyecek adam olacaklar Önceleri öğretmen,ebe Sonra doktor olmak isteyecekler Bildiklerinden değil En yakınlarında onları gördüler, Hep onlar olmak istediler Çalınmış geleceklerinden habersiz Yarım yamalak düşlerde eridiler Oysa ne çoktular ne kadar çocuktular O güzelim yürekleri Delikanlılık edebiyatıyla körelttiler Okumanın erdeminden İnsan gibi yaşamanın bilimden geçtiğinden Haberleri olsun istemediler Ne kadar parlarsa parlasın Hep suskun kaldı o gözler Oysa ne çoktular ne kadar çocuktular Ahmed Ariften bu yana Yolunu gözleyenlerin adı değişti Hepsi o kadar Kuşpalazı,boğmaca,karaçiçek,sıtma Belki azaldı ama Yeni nedenleriyle yürek enfaktı Kanser filan hala kapıda Çaresizlik dağlar aşırmakta Yer yurt terk edildi Gurbet artık sıla Çalansa bildik değil başka bir hava Kırıldılar farkında olmasanız da Oysa ne çoktular ne kadar çocuktular Onlar çok ve çocuklar Gözlerinden dillerine dökülürse Bir gün sorular Sürdürebilecek miyiz aynı yalanı Yoksa yine susturacak mıyız onları Küçüldü dünya Çoğu gitti azı kaldı Geçici demişlerdi körlüğümüze Biraz fazla uzadı Oysa ne çoktular ne kadar çocuktular Onlar çok ve çocuklar Sesiz de kalsalar bizi bağışlamayacaklar Mazeretlerimize inanmayacaklar Yaşamımızda görünmedikleri her karenin Hesabını soracaklar Hazırlıklı olmak gerek Çünkü onlar şimdilik Çok ve çocuklar Tayfun TALİPOĞLU Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ Legendary Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2009 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 21 Kasım , 2009 Selâhattin Öğretmen Kınık köyünün büyük beyaz okuluna, Pencerelerden bir baktım, Selâhattin öğretmenin sesi geliyordu. Öğrenciler taş kesilmiş dinliyordu. Neler diyordu, o duvarlar biliyordu. Kımıldamadan öyle kaldım, Okula güneş vuruyordu. O, karşımda dinlendiren aydınlık Gönlüme vuruyordu bir parçası. Düşüncemi tuttum, açıklara saldım. Bir at koşar gibi çayırlarda Selâhattin öğretmen konuşuyordu. Köyün kara toprak evleri, İlerde her şeyden habersiz Kendi hayatını yaşıyordu. Talip APAYDIN **** Köy Öğretmenleri Yurdumuz uçsuz bucaksız Gökte yıldız kadar köylerimiz var Ama uzak ama harap ama garipsi Alın benim gönlümden de o kadar Uçsuz bucaksız köylerimizde kuşlar gibi Her sabah çocuklar size uçar Ama küçük, ama büyüyen, ama güleç Alın benim gönlümden de o kadar Siz kara göklerin yıldızları Işıtın yurdumuzu sabaha kadar Ama düşe kalka, ama yiğit, ama umutlu Alın benim gönlümden de o kadar... CAHİT KÜLEBİ **** Öğretmenim Yolsuz köye gittin yaya Gönül verdin cagdasliga Karanligi del dedinya Delecegim ögretmenim Olur ettin olunmazi Deldin kaleminle tasi Bil dedinya bilinmezi Bilecegim ögretmenim Karanligi yirta yirta Cikacagiz aydinliga Isik ol da ak dedinya Akacagim ögretmenim Kin gütmedin yüreginde Hos gördün hep densizi de Her bir cani sev dedinya Sevecegim ögretmenim Sor dedinya sen her seyi Gör dedinya gercekleri Yik dedinya hurafeyi Yikacagim ögretmenim Kuru ekmek zeytin yedin Karda kista sürgün gittin Bildiginden hic dönmedin Ne büyüksün ögretmenim Süleyman APAYDIN **** Öğretmenime Sözlerin ışık bize, Örneksin hepimize. Saygı, teşekkür size... Sevgili öğretmenim. Sen bahçıvan, biz gülüz. Çiçek açar büyürüz, Aydınlığa yürürüz, Sevgili öğretmenim. İyiliğe el sensin, Güzelliğe dil sensin, Doğruyu öğretensin, Sevgili öğretmenim. Yolun sevgiden yana, İçeriz kana kana, Saygımız sonsuz sana, Sevgili öğretmenim. Rıfkı KAYMAZ **** Yirmi Dokuz Kere Kırk Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum demiş ulu bir kişi sen bana sen yirmi dokuz harf öğrettin öğretmenim. Köleliğe karşı olsan da sen ben olurum seve seve yirmi dokuz kere kırk yıl senin kölen! Fevzi GÜNENÇ **** Sevgili Öğretmenim Geçen yıl bilmiyordum. Ne okuma ne yazma. Sönmez ışıklar tutan, Siz oldunuz yoluma. Bir yıl içinde bana, Çok bilgiler verdiniz. Anne sevgisi gibi içimdedir sevginiz. Vefa ÇAĞAN **** Öğretmenim Kalbimdesin Hayatımın tadı tuzu Işığı ve kılavuzu Ayrıcalıklı yerdesin Öğretmenim kalbimdesin Nice eşsiz güzellik Hep senin eserin Sen bütün gönüllerdesin Öğretmenim kalbimdesin Rüyamda bile varsın sen Ruhumda titrer nefesin Hem gönülde,hem dildesin Öğretmenim kalbimdesin Ozan Özeken Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.