Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

'Resmi raporlarda Dersim katliamı: 13 bin kişi öldürüldü'


Taner Bayram

Önerilen İletiler

Siz diyorsunuz ama bu ülkeyi yönetenler sizin gibi düşünmüyorlar ne yazık ki..

 

''Türk olmayanların tek bir hakkı var Türke köle olma hakkı'' politikası 86 yıldır hayatımızın her anında, her alanında..

 

Hatta rüyalarımızda bile..

 

Aklıma bir an Musa Anterin rüyasında Kürtçe şarkı söylediği için kan ter içinde bağırarak uyanması geldi..

 

Şaka gibi di mi?

Mahmut Esat Bozkurt'u pişirip pişirip sunmayın lütfen...

Doğru bir düşünce olduğunu elbette ki desteklemiyorum;

Fakat her düşünceyi, döneminin koşulları ile ele almak gerektiğini düşünüyorum...

 

Yanlıştır, ancak 86 yıldır da yürütülmüş bir politika değildir.

 

Türk ırkından olmayanların köleleştirildiğini, Türk ırkından olanların da efendileştirildiğini görmedim hiç.

En uç örnekleri, en uç anlama bürüyerek genelliyorsunuz.

 

Her zaman dediğim gibi;

Düşünceleri ve kavramları, dönemine göre ele almak lazım.

Ha ama bu elbette ki Bozkurt'un düşüncesini haklı kılmaz,

Fakat anlamamızı sağlar.

Aynen, Ulus kavramının bugün büründüğü anlamı, 100 önceki anlamına boğmadığımızda kavrayabileceğimiz gibi.

 

Bugün Ulus-Toplumları, yıkılmaktan ziyade, artık anlam ve uygulama farklılaşması yaşıyorlar...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

rüyasında Kürtçe şarkı söylediği için

Hiç böyle bir şey yok, hangi galakside yaşıyorsunuz? Kürtçe müzikler yıllardır tüm müzik marketlerde, düğünlerde gümbür gümbür çalınıyor. Bu hayal aleminde yaşamaktan öte bir paranoya...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ha, tabii... Milliyetçi devleti bırakalım, aşiretçi, ağacı-şeyhçi sömürücü, etnik bölücü devlete geçelim...

.

.

.

Anadolu'yu Bizans'ın elinden bileğinin hakkıyla atıyorum Hurtlar alıp vatan yapsa, Hurdiye Cumhuriyeti olurdu, hepimiz de Hurtuz derdik, hiç sakıncası da yoktu yani...

 

Bende israrla 80ci kere soyleyecegim. Sizin bu dedikleriniz soyeleyenler aslinda Turk adinin IRKA ve IRKCILIGA dayandigini cok iyi biliyor ama "ulus devleti" maskesi altinda gizliden MILLIYETCILIK yapiyor...

 

Inanmiyorum sizin bu tanimlamaniza ya da sizlerin TURK adini boyle algilamaniza.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hiç böyle bir şey yok, hangi galakside yaşıyorsunuz? Kürtçe müzikler yıllardır tüm müzik marketlerde, düğünlerde gümbür gümbür çalınıyor. Bu hayal aleminde yaşamaktan öte bir paranoya...

 

Siz hangi galakside ya da harikalar ulkesinde yasiyorsunuz?

 

Herhald Kurtce yasagi da sizin ve devletin iyi niyetiyle kalkmadi.

 

Az bedel mi odedi Kurtler bu cag-disi yasagi kaldirtmak icin?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hiç böyle bir şey yok, hangi galakside yaşıyorsunuz? Kürtçe müzikler yıllardır tüm müzik marketlerde, düğünlerde gümbür gümbür çalınıyor. Bu hayal aleminde yaşamaktan öte bir paranoya...

Siz şimdi Musa Anterin Kürtçe ıslık çaldığı için gözaltına alınmasına da inanmayacaksınız.. :)

 

Aziz Nesin Diyarbakır Cezaevi mağdurlarını dinlediği zaman, ''bu Kürtlerin hayal dünyası benimkinden de geniş'' diyerek inanmamıştı..

 

Ancak günümüzde Diyarbakır cezaevi gerçeğini artık tüm dünya biliyor..

 

Keşke rahmetli Aziz Nesinde yaşananların hayal olmadığını öğrenebilseydi..

 

İlginç dünyanın öbür tarafında yaşanan her olayı, her türlü kirli katliamı biliriz ama kendi ülkemizde bizimle beraber yaşayan Kürtlerin neler yaşadıklarını zerre kadar bilmeyiz..

 

Dersim Katliamını bile 70 yıl sonra öğrenebildik(!)..

 

Merak ediyorum 93 Lice sinde yaşananları kaç kişi biliyor?

 

Ve aceba Licede nelerin yaşandığını kaç yıl sonra öğreneceğiz..?

 

Gördüğünüz gibi sorun müzik marketlerinde Kürtçenin ''gümbür gümbür'' çalınması değil, Kürt gerçeğini (tarihini, dilini, kültürünü, milli marşını, kimliğini, iradesini, siyasetini) -resmi olarak- kabul etmeyişimizdir..

 

Bunu artık anlamak dileğiyle.....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Siz hangi galakside ya da harikalar ulkesinde yasiyorsunuz?

 

Herhald Kurtce yasagi da sizin ve devletin iyi niyetiyle kalkmadi.

 

Az bedel mi odedi Kurtler bu cag-disi yasagi kaldirtmak icin?

Sayin Diyarbakirli, size sormak gerek hangi Galaxide yasiyorsunuz diye. Türkiye'de Kürt'ler her dönem özgürdü, kültürlerini, dillerini ve müziklerini dahi hemde devlet yardimiyla gelistirebiliyorlardi. Onlar icin ayrica okul bile acti devlet hemde 85 yildir bu okullar var ve her yil 10 binlerce Kürt ögrenci bu olullarda kültürlerini ögreniyorlar.

 

Lütfen artik sayin Diyarbakirli, Kürt'lere verdigimiz imtiyazlari görün ve taktir edin.

 

Umarim anlamak isteyen anlamistir!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

 

 

Evet Kürtlerin Türk ulusu değil Türk ırkı dışında diğer etnik haklarla tek bir ortak hakları vardır..:

 

Türk Ulus değil Türk Irk devletinin düzenine hizmet etme hakkı..

 

Kendi dillerinde dahi hulyalar görme yerine zorla ''mutlu Türk'' olduğunu her sabah haykırma hakkı..(Çoğunlukla Kürtler için)

 

Kendilerine dışkı yedirenlere askerlik yapma hakkı..(Çoğunlukla Kürtler için)

 

86 yıldır ekmeklerini, hayallerini çalan düzene vergi verme hakkı..(Çoğunlukla Kürtler için)

 

 

 

Bakın sizin anlamadığınız şu..

 

''Ulus'' kavramı gönüllü birlikteliği oluşturur zıorunlu birlikteliği değil..

 

Bakın Lenin' in ''boşanma'' kuramı vardır.. Siz sizden ayrı yaşamayı isteyeni zorla hangi hakla tutabilirsiniz?

 

Lazlar, çerkezler, araplar, gürcüler, boşnaklar, rumlar hatta dünyanın tüm etnik kimlikleri, hatta tanzanyalılar bile Türk olarak yaşamayı isteyebilirler ancak tek bir halk dahi sizinle beraber yaşamak istemesse sizin bunlara Türk-Ulus yaönelimini dayatmanıza, kendi ulus sisteminiz içinde zorla tutmaya hakkınız, hukukunuz yok..

 

Kürtlerin istediği şu, ''biz Türk ulus kimliği altında yaşamaya varız, ancak kendi rengimizle, kendi irademizle..''

 

Bakın bu beğenilmeyen IRAK KÜRDİSTAN FEDERE YÖNETİMİNİN ANAYASASIDIR:

 

Buyrun:

 

Madde 6: Irak Federal Cumhuriyeti'nin bayrağına ek olarak, Kürdistan Bölgesi için özel bir bayrak olacak ve bu yasa ile düzenlenecektir.

 

i) Kürtçe, Kürdistan Bölgesi’nin resmi dili olacaktır.

ii) Federal ve bölgesel yetkililerle resmi yazışmalar hem Arapça hem de Kürtçe olacaktır.

iii) Kürdistan Bölgesi’nde Arapça öğretimi zorunlu olacaktır.

iv) Türkmen dili, Kürtçe'ye ek olarak, Türkmenlerin eğitim ve kültür dili olarak sayılacaktır. Süryanice, Kürtçe'ye ek olarak, o dili konuşanların eğitim ve kültür dili olacaktır.

 

Dikkatli bakın Kürtçeyi, Kürt bayrağını inkar eden var mı?

 

Türkmenlerin dili yasak mı?

 

Kürtçe dışında bir dil (Arapça) zorunlu mu değil mi?

 

Sizden istenilen, daha doğrusu almaya çalışılan haklar bunlardır..

 

Lütfen bunları yalnız Kürtlerden değil tüm halklardan esirgemeyiniz sayın boşig..!!

 

Hürmetler..

 

Bundan daha demokratik bir anayasa olabilirmi?

Her fırsatta Irak Kürdistanı vatandaşı olan Türkmenlerin haksızlığa uğradığını söyleyenlere sormak gerekmezmi,eğer onlar haksızlığa Uğruyorlarsa Türkiyedeki Kürtlerin uğradıkları nedir?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yok şimdi, milli marş deyince ayrı bir devlet talebi gündeme geliyor. Halbuki bölücü, ayrılıkçı değiliz deniyordu da o bakımdan...

 

Bunlar federe devlet empozeleridir, emperyalist dış tahrik tuzaklarıdır. Bir ülkeyi bölerek federatif bir yapı çıkmaz, ancak parçalanma ve iç savaş çıkar. Federasyon şöyle olur: Ayrı devletler kurulmuş, bunlar kendi egemenlikleri ile bir süre devlet olmuşlardır. Bunlar önce çatışırlar, sonra aralarında bir anlaşma yapılır ve federal yapı kurarlar. ABD gibi... Bu bazen zoraki, işgal ile de olur. SSCB gibi. Ama bir üniter devleti parçalayarak federal bir yapı kuramazsınız.

 

Ayrıca gerek de yok. Türkiye sadece iki unsuru barındıran bir ülke değil. Asıl iki ortak unsur var dediğiniz zaman diğer unsurlar asimile olur. Asıl asimilsayon ve zulüm, iki unsuru kabul ettiğinizde olur. Var olan her unsuru kabul edelim, hepsi federe olsun derseniz zaten atomizasyona gidilir, şehir devletlerden geçtik, gettolara gidilir.

 

Zaten ırka dayalı bir devlet yapısı yok ortada. Kaşınmış bazı hassasiyetlerin dayattığı palyatif duyarlıklar oluşmuş. Bir soğuk savaş döneminden geçilmiş, ağır bir SSCB baskısı hissedilmiş. Bunun karşısında ABD'ye yakınlaşmanın sancıları çekilmiş.

 

Bunlar aşılacaktır, aşılıyor zaten. Dil, kültür yasağı diye bir şey kalmamış, bunun mücadele sonucu alınan bir sonuç olduğu yalandır. Bu doğal süreçtir, hassasiyetler, isyanların yarattığı allerjiler zamanla doğal olarak azalır.

 

Yani şimdi devrimle yeni kurulmuş bir devlete, köhnemiş bir yapıyı yıkmış, atılıma geçmek isteyen bir devletin ayaklarına atılmak istenen kösteklere şiddetli tepki vermiş olması doğaldır. Bunun ırkçılıla en küçük ilgisi yoktur.

 

Türkiye'de ırk, etnik, din, mezhep sorunu yoktur. Çünkü Türkiye laik, demokratik bir devlet olmaya çalışıyor, tam olarak olamadı ama, çalışıyor. Geçtiğimiz şiddetli dönemler, Sovyet tehdidi, zorunlu ABD bağımlılığının dayatılması, laikliğe karşı dirençler, demokrasinin olgunlaşmasını önledi. Sık sık tökezledik, düşmemek için kırılan dallara da sarıldığımız oldu. Ellerimize dikenler, taşlar battı, kanadık. Zaman ve enerji yitirdik.

 

Fakat hâla başarabiliriz. Etniği, ırkı, dini, mezhebi kaşımazsak başarabiliriz. Başarmamamız için neden yok...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yok şimdi, milli marş deyince ayrı bir devlet talebi gündeme geliyor. Halbuki bölücü, ayrılıkçı değiliz deniyordu da o bakımdan...

.

.

.

Fakat hâla başarabiliriz. Etniği, ırkı, dini, mezhebi kaşımazsak başarabiliriz. Başarmamamız için neden yok...

 

ONERINIZ NE?

 

TURKLERI ve KURTLERI bri araya getirecek ve anlastiracak oneriniz var mi?

 

Buyrun soyleyin!

 

Yoksa dediklerinizin hepsi bos ve propaganda!

 

Su anki itibariyle ulke bolunmek uzere.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkmenler

Karşı çıktığımız Türkmenlerin katliama, tutuklanmalara uğraması... Türkmenlerin Irak devletinden ayrılıkçı hiç bir talepleri yok. Kendi dillerini, kültürlerini serbestçe yaşamak istiyor, ama ülkenin resmi dilinin Arapça olmasına itiraz etmiyorlar. Biz de ülkemizde herkesin dil ve kültürü özgür olsun istiyoruz ama resmi dil olarak Türkçeyi benimsiyoruz. Çelişki yok. Kürt arkadaşlar halay çekip Kürtçe şarkılar söylüyorlar, biz de sadece beceremediğimiz için katılmıyor, sadece tempo tutuyoruz. Hiç sorun yok.

 

Dünyanın her yerindeki etnisiteleri canlı tutmak, böylece "böl ve yönet" stratejisini işler tutmak isteyenler emperyal güçler. O beğendiğiniz anayasayı da bu doğrultuda yapan onlar...

 

Ne yani şimdi Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurulursa "alın Türkmenler size de bir Türkmen federasyonu, bayrağınız ayrı, milli marşınız ayrı, eğitiminiz ayrı olacak, ahana şurası da sizin federal bölgeniz, alın tepe tepe kullanın" mı denecek? Dalga mı geçiyorsunuz siz yahu?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Karşı çıktığımız Türkmenlerin katliama, tutuklanmalara uğraması... Türkmenlerin Irak devletinden ayrılıkçı hiç bir talepleri yok. Kendi dillerini, kültürlerini serbestçe yaşamak istiyor, ama ülkenin resmi dilinin Arapça olmasına itiraz etmiyorlar. Biz de ülkemizde herkesin dil ve kültürü özgür olsun istiyoruz ama resmi dil olarak Türkçeyi benimsiyoruz. Çelişki yok. Kürt arkadaşlar halay çekip Kürtçe şarkılar söylüyorlar, biz de sadece beceremediğimiz için katılmıyor, sadece tempo tutuyoruz. Hiç sorun yok.

 

Dünyanın her yerindeki etnisiteleri canlı tutmak, böylece "böl ve yönet" stratejisini işler tutmak isteyenler emperyal güçler. O beğendiğiniz anayasayı da bu doğrultuda yapan onlar...

 

Ne yani şimdi Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurulursa "alın Türkmenler size de bir Türkmen federasyonu, bayrağınız ayrı, milli marşınız ayrı, eğitiminiz ayrı olacak, ahana şurası da sizin federal bölgeniz, alın tepe tepe kullanın" mı denecek? Dalga mı geçiyorsunuz siz yahu?

 

DemirEfe sen bugün, Türkiye'nin doğusundan çalınıp bir Kürdistan kurulsa ne olacağını sanıyorsun ki?

Hala Aşiret yapılanması, kim ne derse desin etkin.

Tarihte ve bugün de Afrikalı devletçiklerde görülmüştür ki kabile/klan/aşiret biçiminde örgütlenmiş devletler, her zaman kabile savaşlarına sahne olmuş

Ve her türlü nedenden dolayı iç savaşa kolayca sürüklenebilmişlerdir.

Doğuda, Devletçi ve Devletçi Olmayan Aşiretler ayrımı vardır.

Osmanlı'ya kadar uzanan bir ayrımdır bu ve aşiretler birbirlerine diş bilerler.

Bir Kürdistan kurulsa, yapacakları ilk iş, Devletçi olarak nitelenen aşiretleri temizlemek olacaktır;

Kimse şüphe etmesin...

Çünkü örneğin, şimdi Ahmet Türk'ün aşireti o kadar Pkk'cılık oynamışken,

Pkk'nın hedefi gerçekleşince, kendini kayırmazcılık yapmayacaktır.

Kendi kökenlerinden olan farklı aşiretleri, zamanında kendi bölücülüklerine katılmadılar diye katledecektir

En olmadı, sürecektir...

Sonrasında Kürt Olmayanları da Kürtleştireceklerdir;

Ki zaten bugün bile Aleviler ile Zazaları Kürtleştirmeye/Sünnileştirmeye başladılar...

Çünkü bir Ulusallık yaratamadıkları için Irkçı bir devletin politikalarına yönelecektir.

Öncelikle kim ne derse desin Alevi-Sünni çatışması en çok Kürtler arasında belirgindir...

Bugün Kürtçülüğe oynayan Alevileri de halledeceklerdir, kimse merak etmesin...

Zaza'lar mı?

Şüphe etmeyin; onlara acıyacak kadar demokratik de değildir o yapı...

Bir Kürdistan kurulursa, bunların benzerlerinin yaşanması işten bile değil...

Kimse o coğrafyada güçlü bir devleti istemez...

Hele hele Irak'ın kuzeyindeki Yapay Ulus ile bütünleşmesi kimsenin işine gelmez.

Kürtler Irak'tan, İran'dan, Türkiye'den yeterince kin topluyorlar ne yazık ki...

Ve bunu, kendilerini eleştirmeden yapıyorlar...

Bu kadar kin duyulan bir kitleye hiç kimse "aman canım, bırakalım da rahat olsunlar!" demez...

Ne yazık ki bu kaybediş tüm taraflı olur ve bir Kürdistan kurulacağı vakit,

Bu coğrafyada savaş, geldiği gibi gider;

Hiç eksik olmaz

Ve emin olun;

Ailesinin bir tarafı Kürt, diğer tarafı Türkmen olanlar bile taraf olmak zorunda bırakılır...

 

DemirEfe, bırak Türkmenlere hak tanımayı;

O yapı öyle birşey ki,

O büyüklükte bir birleşik devlet kurulduğunda,

Önce birbirlerini yemekten kendilerini alamayacaklardır...

 

Boşuna yırtınmıyoruz;

Kürtler, aşiret yapısını yok etmedikçe Uluşlaşamazlar diye...

 

Afrikalı kabile ülkelerine bakın...

Görürsünüz...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Karşı çıktığımız Türkmenlerin katliama, tutuklanmalara uğraması... Türkmenlerin Irak devletinden ayrılıkçı hiç bir talepleri yok. Kendi dillerini, kültürlerini serbestçe yaşamak istiyor, ama ülkenin resmi dilinin Arapça olmasına itiraz etmiyorlar. Biz de ülkemizde herkesin dil ve kültürü özgür olsun istiyoruz ama resmi dil olarak Türkçeyi benimsiyoruz. Çelişki yok. Kürt arkadaşlar halay çekip Kürtçe şarkılar söylüyorlar, biz de sadece beceremediğimiz için katılmıyor, sadece tempo tutuyoruz. Hiç sorun yok.

 

Dünyanın her yerindeki etnisiteleri canlı tutmak, böylece "böl ve yönet" stratejisini işler tutmak isteyenler emperyal güçler. O beğendiğiniz anayasayı da bu doğrultuda yapan onlar...

 

Ne yani şimdi Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurulursa "alın Türkmenler size de bir Türkmen federasyonu, bayrağınız ayrı, milli marşınız ayrı, eğitiminiz ayrı olacak, ahana şurası da sizin federal bölgeniz, alın tepe tepe kullanın" mı denecek? Dalga mı geçiyorsunuz siz yahu?

 

Oradaki Türkmenlerin sahip oldukları haklara Türkiyedeki Kürtler sahip olsalardı bugün Türkiyede Kürt sorunu diye birşeyi konuşuyor olmazdık,Irak Kürdistan'ında yaşayan Türkmenler,kendi dillerinde TV,RADYO,OKUL,DERNEK,PARTİ vs.vs. kurabilmektedirle,kendi dillerinde siyasi propaganda yapabilkmektedirler,ancak ITC isimli kesim,ırak anaysasına aykırı davrandığı için üst düzey yöneticileri hakkında tutuklama kararları çıkartılmıştır buda gayet dğaldır....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dersim katliamini yasayan 82 yasindaki Hüseyin Gül o dönem yasadiklarini söyle anlatiyor.

 

"Dersimliler: Bizi kurşuna dizip uçurumdan attılar

 

Resmi açıklamalara göre 16 bin, halk anlatımlarına ve tanıklara göre 70 bin kişinin öldürüldüğü, ırmaklarının, derelerinin kan aktığı, sağların ölülerin altında kalarak kurtulduğu ve sürgün yollarına düştüğü Dersim isyanının bastırılması için uygulanan şiddetin tanıkları, 'Herkesi otomatik silahlarla kurşuna dizip uçurumdan aşağı attılar' dedi. Tanıklardan, 82 yaşındaki Hüseyin Gül, köylülerle birlikte kurşuna dizildiğini, daha sonra da uçurumdan suya atıldığını ve kendi çabalarıyla yaralı bir şekilde dağa kaçarak kurtulduğunu söyledi.

 

1937-38 yılında yaşanan Dersim isyanında uygulanan devlet şiddetini yaşayan veya tanıklık edenler CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in Meclis'te yaptığı konuşma ile yaşadıkları acıyı yeniden ve derinden hissetti. Resmi açıklamalara göre 16 bin, halk anlatımlarına ve tanıklara göre 70 bin kişinin öldürüldüğü, ırmaklarının, derelerinin kan aktığı, sağların ölülerin altında kalarak kurtulduğu ve sürgün yollarına düştüğü 1938 Dersim isyanının bastırılması için uygulanan şiddetin tanıklardan biri olan 82 yaşındaki Hüseyin Gül, yaşananları şöyle anlatıyor:

 

'Askerler köylere gelip herkesi öldürüyorlardı. Askerler bizim köy olan Demenan'ı yakıp yıktıktan sonra biz kaçarak Kavun Köyü'ne gittik. Askerler Kavun Köyüne gelip köylülere 'Aranızda Demenanlılar var mı?' diye soru sordu. O gün köye gelen askerler Demenan Aşiretinden olan yaklaşık 40 kişiyi çocuk, kadın, yaşlı demeden kollarından bağlayarak topladı. Bizi karanlık çöktüğü bir vakit Harçik Suyu Kıyısın da bulunan bir kayalığın üzerine çıkardılar ve o gün topladıkları insanları ağır makineli tüfeklerle kurşuna dizdiler' dedi.

 

'Bizi kurşunlayarak suya attılar'

 

Kurşunların değirmen taşı gibi üzerlerinde döndüğünü ifade eden Gül, şöyle devam etti: 'Ben de çenemden, sağ elimden ve sırtımdan yaralanmıştım. Yaralandığım sırada yere düştüm ve ölü numarası yaptım. Askerler beni ve öldürdükleri kişileri bacaklarımızdan tutup kayalıktan suyun içine attılar. Suya düştüğümde boğulmamak için çok çırpındım su beni 200 metre sürükledi. Suyun ortasında bulunan bir kayaya takıldım. Kayanın üzerine çıktım ve belli bir süre bekledim. Çenemden akan kan nedeniyle üzerim kıp kırmızı olmuştu. O sırada hala silah sesleri gelmeye devam ediyordu. Suda sürekli cesetler akıyordu.'

 

'Dağlara sığındık ve kurtulduk'

 

O sırada yanından bir cesedin geçtiğini ve elini o cesede doğru uzattığını kaydeden Gül, ceset sandığı kişinin de kendisine elini uzattığını ve elini sıkıca tuttuğunu dile getirdi. Gül, o kişinin ölü olduğunu düşündüğünü, fakat kendisi de elini tutunca sağ olduğunu anladığını ifade ederek, onu da kayalığın üzerine yanına çektiğini söyledi. Gül, 'Sonra baktım ki bu yaralı kişi benim teyzemin oğlu, o da benim gibi o zaman 10 yaşındaydı. O çok kötü yaralanmıştı. Kurşun kafasından, göğsünden ve omzundan geçmişti. Belli bir süre ikimizde kayalığın üzerinde bekledikten sonra kıyıya ulaşmak için tekrar suya girdik. Su bizi belli bir yere kadar sürükledikten sonra kıyıya vurduk. Bir söğüt ağacının dibine geçip sabahladık. 4 gün boyunca hep su içtik, yemek bulamadık, zaten 4. gün kuzenim öldü ' şeklinde konuştu. Gül, Kendisinin çevredeki köylere sığındığını ve aşiretinden birileriyle karşılaştığını, kendisini de alıp dağlara sığındıklarını söyledi. Dağlara sığınarak kurtulduklarını vurgulayan Gül, çok insanın öldürüldüğünü ve hiç unutamayacağına dile getirdi.

 

'Benim babamı karakolda astılar'

 

87 yaşındaki Beser Gül ise, 'Ben o zaman 14 yaşındaydım. Gome Derweşte yaşıyorduk yani şuan ki Esen Tepe Mahallesi'nde. Askerler babamı karakola çağırdılar. Babam karakola gitti ve bir daha haber alamadık. Kardeşlerim babamdan haber alabilmek için karakola gittiler, o sırada askerler kardeşlerime 'Babanızı astılar karakola gitmeyin sizi de asarlar' demişler. Ben de yakınlarımı katliamda kaybettim' Şeklinde konuştu.

 

'Tüm ailemi öldürdüler, ben de yaralandım'

 

82 yaşındaki Bego Polat da , 'O gün askerler köye gelip 30, 40 kişiyi kişiyi götürdüler. Askerler bize 'Sizi sürgüne göndereceğiz' dediler. Bizi sürgüne götürüyorlar zannedip önlerine alıp, Harçik Suyu kenarında bulunan Taxtıkal Mıntıkası'na götürdüler. Karanlık çökmek üzereydi, karşımıza dört tane ağır makineli tüfek kurdular. Sonra hepimizi taramaya baladılar. Bu tarama sırasında yanımda annem, babam, iki kız kardeşim ve erkek kardeşim vardı. Ben o sırada elimi kız kardeşimin başına koymuş tutuyordum. Kurşun kız kardeşimin başından geçti ve kafatası parçalandı, benimde sağ elimin orta iki parmağı koptu ben de bayılmıştım' dedi. Polat, ailesinden kimsenin yaşamadığını ve o gün tüm ailesinin öldürüldüğünü söyledi.

 

'Herkesi öldürdüler devlet şimdi de inkar ediyor'

 

Askerlerin insanları taradıktan sonra yaşayıp yaşamadıklarını cesetleri süngülerle tekrar kontrol ettiklerini kaydeden Polat, bütün cesetleri suya döktüklerini, kendisini de ölü sandıklarını ve suya attıklarını ifade etti. Polat konuşmasını şöyle sürdürdü: 'O gün ben ve Hüseyin Gül dışında kimse sağ kalmamıştı. Ondan sonra sudan kurtulup dağa çıktık. Dağda direnenlerin yanına gittik. O şekilde kurtulduk, zaten sonra af çıkınca kente geri geldik. Herkesi öldürdüler devlet şimdide inkar ediyor. Devlet yetkililerden biri gelse insanları nerde nasıl katlettiklerini tek tek gösteririm.'

 

Songül ADSIZ"

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkmenler çok yakın zamana kadar ağır bir baskı altındalardı. Bu baskıyı da Kürt yerel yönetimi yapıyordu. Evleri, işyerleri bombalanıyor, "Kerkük Kürt kentidir, burada size yer yok" diye tehdit ediliyorlardı. Sonunda bu gidişin gidiş olmadığını gören ABD efendileri kulaklarını çekti, bu gidişi durdurdu. Yapay bir durdurmadır bu. Kendi kendileriyle çelişkiye düşme görüntüsünden kurtulmak için geçici olarak bu apaçık bombalama ve suikastlara ara verdiler. Hatta emin değilim, belki de sadece dozunu azaltıp gizliyor, dikkat çekmeden alttan alta tehditlere devam ediyor olmaları da kuvvetle mümkün!

 

Emperyal çizmeler altında kuklalaşan bir bölgeden bahsederken komik duruma düşmemek gerekiyor...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ONERINIZ NE?

Ülkede sadece iki unsur var, başka yok gibi konuşulması, amacın Çekoslavakyalılaştırma olduğunun apaçık kanıtı. Ve asıl asimilasyon niyetlerinin en açık belirtisi.

 

Önerimiz elbette tüm etnikleri bir çatı altında toplayan anayasal vatandaşlık. Fakat "ey benim sevgili anayasal vatandaşlarım!" demek komik olacağı için, sadece tarihsel bir atama olarak bu vatandaşlara Türkiye halkı anlamında Türk ulusu diyoruz. Bu atamaya itiraz etmek, "bak evladım" diyen adama "ben nerden senin evladın oluyorum, anamla tanışıklığın mı var?" demek gibi bir banallıktır. İlla her şey soy sop bağlamına götürülüp bağlanmaz. "Türk" ataması tarihe malolmuş, küreselleşmiş bir atamadır. Bundan gocunmanın en küçük bir anlamı yok... Yani Azeriler kalksa "Yahu bu putlara sahiplenen İbrahim'in babası Azer'in adını biz niye taşıyıp duruyoruz?" (*) diye adlarını değiştirmeye kalksalar ne kadar komik duruma düşerler.

 

Bir atamadan bu kadar gocunmanın iyi niyetle alakası yoktur...

 

(*) Sözcük oradan geliyor diye bir iddiada bulunmuyorum, belki de geliyordur, belki gelmiyordur, önemli değil. Faraza öyle algılasalar diyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

TURKLERI ve KURTLERI bir araya getirecek ve anlastiracak oneriniz var mi?

 

 

Benim genele önerim sağduyu içinde düşünerek söylem ve davranışlar göstermeleri gerektiği...

 

Ama size önerim; Söylemek istediklerinizi üstü kapalı değil açık ve net ifade etmeniz gerekliliğidir ...

 

Detaylara girmeden önce anlaşılır olsun diye, ...

"Değer yargılarından arınmış, bilimsel, tarafsız" bir tanımlama yapmam gerekiyor...

İdeoloji "Dünya ve toplum hakkında birbiriyle tutarlı olan inanç ve düşünce sistemi" dir...

 

Tüm yazılarınızı okuduktan sonra ortaya sizin savunduğunuz, dile getirdiğiniz ifade ve söylemlerinizin yukarıdaki tanıma uygun bir ideolojiyi değil, üstü kapalı ve duruma, koşullara göre değişkenlik gösteren yaklaşımlar ürettiğiniz ortaya çıkıyor...

 

Geçen hafta içinde öne sürdüğünüz görüşlerinizde ayrışmanın yanlışlığını ifade ederken...

Açıklamakta çekingen davrandığınız kafanızdaki ideolojik kavramlar bu gün kalkmış şunu dile getiriyor...

 

"TURKLERI ve KURTLERI bir araya getirecek ve anlastiracak oneriniz var mi?"

 

Peki bir araya gelmeleri sizin için bir anlam ifade ediyor mu?

Ben şüphe ile bakıyorum anlamlı bulduğunuzu ifade etsenizde...

Çünkü; karşıt olarak algıladığınız kişiler ve onların öne sürdüklerini siz ...

"Dediklerinizin hepsi bos ve propaganda!" diye algılıyorsunuz...

 

Aslında öneriye bile gerek yok sayın arkadaşım...

Sadece kulağımızı, gözümüzü açık tutarak sağduyulu olmamız yeterli...

Yaşamımızı ve yurttaşlarını bir öteki ve karşıtımız olarak algılamadan çözümlemeler yeterli...

Ama bunun için öncelikle yukarda tanımı yapılan ideolojik bakış açısına sahip olmak gerekli...

 

Fazla uzatmak istemiyorum, ben öneri yerine seninle birlikte herkesinde okuması için aşağıdaki ilişimi vermek istiyorum...

 

http://www.turkish-m...eden-mektuplar/

 

"Bu ülkenin çilesini çeken, derdini yüklenen insanların ne düşündükleri okunsun diye"

"Okuyan herkes ders alsın, ibret alsın diye..."

 

Umarım okunur ve umarım okursun ve umarım herkes kendi payına gereken dersleri çıkarır...

 

Ancak; Önemli olduğunu düşündüğüm aşağıdaki alıntı, "Aslında öneriye bile gerek yok sayın arkadaşım..." diyerek ne anlatmak istediğimin anlaşılması açısında çok ama çok önemli...

 

Bir mektup da benden:

 

Sn. Altaylı; Anne tarafından Abazayım… Baba tarafından ise Karadenizli…

Her ne kadar bize “Laz” denirse de biz “dil” bilmeyiz. Rumca ve Ermenice de…

 

(Halaçoğlu’nun son araştırmasını referans aldığımızda muhtemelen Türk Boylarından biri olan Çepni boyundanız.)

 

Ayrıca, ben Abazaca da bilmem…

Anneme sorardım: “Anne neden öğretmedin?” “Gerek yoktu ki oğlum” derdi…

 

Aslında benim ana dilimin Abazaca olması gerekiyordu…

Annem ne büyük bir suç işlemiş Allah’ım… Asimile olmuşuz bilmeden…

 

Sn. Altaylı; Ben hayatım boyunca, hiçbir zaman, hemşericilik yapmadım. İnsanları etnik kimliğiyle değerlendirmedim. Benim için hepsi aynıydı ve Dostluklar önemliydi… Gelibolu’ya gittiğimde, Roman çalgıcalar gelir, sormadan masama otururlar. Eğer beni içlerinde tanımayan biri varsa, ona, “çekinme ağabey “ bizden derler…

 

“O beni tanımayan”, suratıma bakar muhtemelen içinden “bu adam nasıl bizden ya”der ama sonra arkadaşının ne demek istediğini anlar… Yanlış anlaşılmasın arada çıkar ilişkisi yoktur… İçki muhabbeti de…

 

Benim onlara gösterdiğim hürmeti onlar da bana gösterirler. Doğu’dan veya Karadeniz ilinden gelmiş bir inşaat işçisiyle, nereli olduğunu sormadan sohbet ederim. Onlarla ekmeğimi paylaşırım. O(nlar) benimle ekmeğini paylaşır… Birlikte zeytin yeriz, peynir yeriz, domates yeriz… Sigara tüttürürüz… Gırgır yaparız, şamata yaparız… Dertleşiriz…

 

Şimdi bana birileri diyor ki; “Hey sen vatandaş! Bak bu Kürtlerin haklarını tanı”…

İyi de ben onların haklarına hiçbir zaman saygısızlık yapmadım ki?

“Olur mu? Ana dilde eğitim göremiyorlar”…

İyi de sevgili büyüklerim…

Bu ülkenin alayı ana dilde eğitim yaparsa, ben bir Roman kardeşimle nasıl sohbet edeceğim…

Onunla aynı şarkıları nasıl söyleyeceğim…

Onunla aynı şeylere üzülüp, aynı şeylere nasıl güleceğim…

 

Eğer bir Kürt beni, ben onu anlamazsam…

Bir Abaza, bir Arnavut’u anlamazsa,

Bir Boşnak bir Manavı anlamazsa nasıl ortak payda da buluşacağız?…

Nasıl kardeşlik, yarenlik, dostluk yapacağız…

 

Önümüze konan nedir biliyor muyuz? ... Farkında mıyız?

12 Eylül sonrasında acı çekenler, işkenceye uğrayanlar yine bu ülkenin her bölgesinde yaşayanlar değil miydi?

 

Acılar yarıştırılabilir mi? ... Hepimiz acı çekmedik mi? ... Nedendir bu ayrıştırma…

 

Yıllarca ben kendimi Türk bildim… Annem bana ana dilini öğretme gereği duymadı…

Şimdi niye bana anadilim hatırlatılıyor… Bir bilen var mı? ... Var mı?

 

“O zaman şunu bil siz aynı millet değilsiniz!” ...

Biz nasıl aynı millet değiliz…

Bin yıl birlikte niye yaşadık?

Kız aldık, kız verdik…

İç içe geçtik…

Aynı bayramları kutladık, aynı yasları tuttuk…

Ne oldu da ayrı düşürüyorsunuz bizleri…

 

“Ben anlamaz Amerika anlar!” ...

“O da anlamazsa PKK anlar!” ... Olay budur…

 

Sn. Altaylı…

Açılım denen şey gerçekte bir PKK dayatmasıdır…

Baş koşul; Apdulah Öcalan'ın af edilmesi, Daha sonra da, ana dilde eğitim aykırılığı…

En sonunda da, “biz sizi istemiyoruz” resti!

 

Saygılar;

 

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Türkmenler çok yakın zamana kadar ağır bir baskı altındalardı. Bu baskıyı da Kürt yerel yönetimi yapıyordu. Evleri, işyerleri bombalanıyor, "Kerkük Kürt kentidir, burada size yer yok" diye tehdit ediliyorlardı. Sonunda bu gidişin gidiş olmadığını gören ABD efendileri kulaklarını çekti, bu gidişi durdurdu. Yapay bir durdurmadır bu. Kendi kendileriyle çelişkiye düşme görüntüsünden kurtulmak için geçici olarak bu apaçık bombalama ve suikastlara ara verdiler. Hatta emin değilim, belki de sadece dozunu azaltıp gizliyor, dikkat çekmeden alttan alta tehditlere devam ediyor olmaları da kuvvetle mümkün!

 

Emperyal çizmeler altında kuklalaşan bir bölgeden bahsederken komik duruma düşmemek gerekiyor...

 

 

Bu kullandığınız Cümlelerin aynısının Dünyadki birçok kesim tarafından Türkiye ve Türkiyede yaşayan milyonlarca Kürt içinde kullanılıyor olması ne kadarda enteresan değilmi?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

enteresan değilmi?

Değil... Arada en küçük bir benzerlik yok. Irak Türkmenleri ne emperyalistlerin kuyruğuna takılıp bölücü örgütler kuruyor, ne terör yapıyor. Tam tersine Irak'ın bütünlüğünden yanalar. Kimseye alet oldukları, maşa olarak kullanıldıkları yok. Bu yüzden de bölücüler tarafından sürekli tehdit ediliyor, fırsat bulunursa evleri işyerleri bombalanıyor. Kürt yönetimi tarafından asimile ve sürgün edilmek isteniyorlar sürekli olarak...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Değil... Arada en küçük bir benzerlik yok. Irak Türkmenleri ne emperyalistlerin kuyruğuna takılıp bölücü örgütler kuruyor, ne terör yapıyor. Tam tersine Irak'ın bütünlüğünden yanalar. Kimseye alet oldukları, maşa olarak kullanıldıkları yok. Bu yüzden de bölücüler tarafından sürekli tehdit ediliyor, fırsat bulunursa evleri işyerleri bombalanıyor. Kürt yönetimi tarafından asimile ve sürgün edilmek isteniyorlar sürekli olarak...

 

Iraktaki Türkmenler,oradaki bir Kürt varlığının ve yapılanmasının kendi ülkesindeki Kürt nüfusu etkisi altına almasından korkan 3 ülkenin desteklemesiyle Irak halkının huzurunu bozuyorlar,kendilerine verilen temsiliyet ve kültürel haklara rağmen,sanki kendilerine karşı bir şey varmış gibi gösterek Irak Kürdistanını töhmet altında bırakmak istiyorlar,buda gösteriyorki dış güçlerin maşası haline gelmişlerdir....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Iraktaki Türkmenler,oradaki bir Kürt varlığının ve yapılanmasının kendi ülkesindeki Kürt nüfusu etkisi altına almasından korkan 3 ülkenin desteklemesiyle Irak halkının huzurunu bozuyorlar,kendilerine verilen temsiliyet ve kültürel haklara rağmen,sanki kendilerine karşı bir şey varmış gibi gösterek Irak Kürdistanını töhmet altında bırakmak istiyorlar,buda gösteriyorki dış güçlerin maşası haline gelmişlerdir....

Irak Türkmenleri, Irak'ın huzurunu bozuyor...

Öyle mi?

 

Bu söylediğinize kendiniz de inanıyor musunuz, onu çok merak ediyorum...

 

Ortadoğu'da kimin ABD ve Batı'nın maşalığını yaptığını siz de, biz de çok iyi biliyoruz Biji...

O yüzden, bilinen bir gerçeği, "Türkmenler maşalık yapıyor" lafıyla (laf: boş ve anlamsız söz) gözardı etmeye, ötelemeye çalışmayınız.

 

Gören de Irak'ı işgalini Türkmenler kolaylaştırdı sanacak!

 

Nereye giderseniz gidin;

"Ayrılıkçı Kürtler" dediğinizde, herkese bir anlam ifade eder ve bilirler.

Fakat "Ayrılıkçı Türkmenler" dediğinizde, espri yapıyorsunuz sanırlar, ciddiye bile almazlar...

 

Bugün Irak'ta oylar:

"Kürt oyları", "Türkmen oyları", "Arap oyları" diye sayılıyorsa, bunun nedeni Türkmenler değil, Kürtlerdir.

Sizin demokrasi anlayışınız eğer, seçimlerin etnik-kökenleri temsil eder nitelikte değerlendirilmesi ise

Hiç tereddüt etmeyin söylemeye:

Irak'taki demokrasinin mimarı, Kürtlerdir...

Hitler'i seçimle başa getiren demokrasi anlayışı da buydu...

 

İnsanlar her türlü yalanı söyleyebilirler...

Fakat insanın kendi söylediği yalanlar,

O yalanı söyleyenin de inanmasına neden oluyorsa,

Yalanın büyüklüğü değildir önemli olan;

İnsanların bilinen gerçeklere değil de,

İnanmak istediklerine inanıyor olmalarıdır.

 

Bir başkası değil,

Saplantılarımızdır bizi esir eden...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Değil... Arada en küçük bir benzerlik yok. Irak Türkmenleri ne emperyalistlerin kuyruğuna takılıp bölücü örgütler kuruyor, ne terör yapıyor. Tam tersine Irak'ın bütünlüğünden yanalar. Kimseye alet oldukları, maşa olarak kullanıldıkları yok. Bu yüzden de bölücüler tarafından sürekli tehdit ediliyor, fırsat bulunursa evleri işyerleri bombalanıyor. Kürt yönetimi tarafından asimile ve sürgün edilmek isteniyorlar sürekli olarak...

Türkmenlerin, tehdit edildiğinden, baskıya uğradığından emin misiniz?

 

Sayın demirefe siz hiç Kuzey Irak ya da resmi adıyla Kürdistan Federe Bölgesine gittiniz mi?

 

Ben iki kez gittim..

 

Erbil (Hewler), Süleymaniye sokaklarında Kürtler, Türkmenler el ele...

 

Süleymaniyede otobüs firmaların bir çoğu Türkmenlerin elinde..

 

Burada bir çok Türkmen arkadaşım oldu.. Ve inanın ki hiç biri sizin gibi düşünmüyorlar..

 

Ve Kerkükten Kürt Bölgelerine başta Süleymaniye, Dukan, Erbil olmak üzere yoğun göç var..

 

Yani Türkmenler Arap baskısından ve yaşanan terör olaylarından dolayı Arap bölgelere değil söylenenin aksine Kürt bölgelerine sığınıyorlar..

 

Yine Irak tarihi boyunca Türkmenler her zaman araplara karşı Kürtlerin yanında olmuştur. Kürtlerde defalarca onları mudafa etmiştir.

 

Irak Kürt federe parlementosunda 8 tane Türkmen milletvekili var.

 

Suleymaniye ve Erbil üniversitesinde Turkmen dili kürsüsü var..

 

Kürt dil kurumunun alt kolu olarak Turkmence müdürlüğü var..

 

Her yıl 3000 Türkmen dili öğretmenin maaşını veriyor barzani.

 

Telafere 2500 peşmerge göndermiştir sırf şii Türkmenleri korumak için.

 

Irak Turkmen cephesi diye bir oluşum var ve baya az taraftara sahip bu kesim dışındaki Tüm Türkmenler Irak Kürt yönetiminden razıdır.

 

Daha önce Kürdistan Anayasasını ve Türkmenlerin haklarını paylaşmıştım.. Oraya da bir göz atın lütfen..

 

Ayrıca bu haberide okuyunuz: (Haber Türk Medyasında ne yazık ki yer almadığı için DİHA dan vermek zorundayım)

 

KÜRDİSTAN'DA DAHA ÖZGÜRÜZ

 

Kürdistan Bölge Parlamentosu’ndaki Türkmen Grubu Başkanı Altıparmak, Kerkük’ün Federe Kürdistan Bölgesi’ne bağlanmasını istediklerini söyledi. Altıparmak, Türkiye’de iddia edilenin aksine Kürdistan Bölgesi’nde daha özgür olduklarını kaydetti.

 

Türkiye işimize karışmasın

 

Federal Kürdistan Bölge Parlamentosu’ndaki Türkmen Grubu Başkanı Kerxî Altıparmak, Kürtlerle hiçbir zaman sorun yaşamadıklarını belirterek, “Türkiye’de Kerkük ve Türkmenlere ilişkin yürütülen tartışmalar, Türkmenlerin çıkarına değil” dedi. Kerxî, “Kerkük’ün kaderi, kentte yaşayan Kürtler, Türkmenler, Asuri, Keldani ve Araplar tarafından tayin edilecek. Kerkük’ün Federal Kürdistan Bölgesi’ne bağlanmasını istiyoruz” diye konuştu..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

.

.

 

Ve Kerkükten Kürt Bölgelerine başta Süleymaniye, Dukan, Erbil olmak üzere yoğun göç var..

Yani Türkmenler Arap baskısından ve yaşanan terör olaylarından dolayı Arap bölgelere değil söylenenin aksine Kürt bölgelerine sığınıyorlar..

 

Yine Irak tarihi boyunca Türkmenler her zaman araplara karşı Kürtlerin yanında olmuştur. Kürtlerde defalarca onları mudafa etmiştir.

 

Irak Kürt federe parlementosunda 8 tane Türkmen milletvekili var.

 

Suleymaniye ve Erbil üniversitesinde Turkmen dili kürsüsü var..

 

Kürt dil kurumunun alt kolu olarak Turkmence müdürlüğü var..

.

.

 

JAN, bunlara göre hareket edeceksek;

Kürtler'de Irak kırımları sürecinde Türkiye'ye sığınmışlardı değil mi?

Ayrıca Türkiye'de Cumhurbaşkanı, Milletvekili ve İşadamı, Memur da olabiliyorlar Kürtler...

 

Hem Türkiye'de hiçbir sorun yaşamadığını söyleyen Kürtlere de rastlayabilirsiniz...

Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne aktif destek veren Kürtleri ve aşiretlerini de görebilirsiniz...

 

Hah o zaman tamaaaam...

Öyleyse hiçbir sorunumuz yokmuş meğer!

 

O değil de:

İletinizdeki etnik ve dini kökene dayalı tanımlamalara dikkat ettiniz mi hiç bilmiyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Amerikanın maşası haline gelenin kim olduğu çok açıktır.

Bana Amerikan üslerini kaç yıldır Türkiye topraklarında olduğunu ve bir ALLAH'ın kulunun bunlar kaldrılsın diyebileceğini söyleye bilirmisiniz? En milliyetçisinden en solcusuna kadar kim diyebilir bu ülkede?

Ben söyleyeyim hiçkimse...

Irak Kürdistan'ı kendi meclisi ve bayrağı olan ve saddama karşı 10 yıllarca süren savaş sonrasında bunları kazanmış olan bir yönetimdir (yani Amerika Irakı'ı işgal etmeden önce),amerikanın igali sadece yapılanmayı hızlandırmıştır,bölgede,İran,Suriye, ve Türkiye gibiKürt nüfus barındıran ülkelerin bu yapılanma ile asimile etmeye çalıştıkları,sömürdüklei Kürt halkını kendine getirmesinden korkan ülkelerin,Türkmenleri Güçlendirmek için çaba sarf ettikleri,Türkmenlerinde,Özellikle Türkiyeden aldıkları Yüzle yaşamın heralanında kendilerine tanınan haklara rağmen,şımarıklıklarını sürdürdükleri çok açıktır....

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.